02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 15 Kasım 2016 4 Trump’ın maaşı Trump’ın başkan seçilmesinin şoku kolay kolay atlatılabileceğe benzemiyor. Mine Kırıkkanat, pazar günkü yazısında Paris’e adım atar atmaz takside yaşadığı Trump şokundan söz ediyor ve Mağriplilerin bu fanatik Müslüman karşıtına gösterdikleri olumlu yaklaşımdan duyduğu şaşkınlığı dile getiriyordu. Nilgün Cerrahoğlu “alt sağ” faşizmini irdelediği yazısında kendilerine “alternatif sağ” diyenlerin özelliklerini sıralarken, göz dağı yöntemleri ve şiddet kültürünü birinci sıraya koyuyordu. Yaşadıkça Trump’ın, bir kısmını “biz bu filmi daha önce başka yerde görmüştük” diyeceğimiz marifetlerine teker teker tanık olacağız. Bunlardan biri de hiç kuşkunuz olmasın ki, popülizm olacak. Nitekim ABD’nin çiçeği burnunda başkanı daha önce de belirttiği gibi, başkanlık maaşını almayacağını tekrarlamış. ABD’de başkanlık maaşının yılda 400 bin dolar olduğu düşünülürse, ilk bakışta çıkışın epey fiyakalı olduğu söylenebilir. Ama ABD Başkanlığı gibi önemli konumdaki birinin vereceği kararların kimi menfaat çevreleri üzerindeki muazzam etkisi göz önünde bulundurulduğunda, başkanlık maaşının bunun yanında devede kulak kalacağını görmek zor olmayacaktır. Trump gibi serveti milyar dolarları bulan bir kişinin, başkanlık maaşından vazgeçmesi tamamen popülist bir gösteriden başka bir şey değildir. HHH Popülist çıkışlar, faşizan yönetimlerin, halktan yanaymışlar izlenimini yaratmak amacıyla çok sık başvurdukları yöntemlerdir. Bir ülkede, popülizmin başarısıyla, demokrasinin sağlamlığı ters orantılıdır. Yani, demokrasi ne kadar sağlamsa, popülizm o kadar az itibar görür, demokrasi ne kadar çürükse, popülizm o kadar başarılı olur. Popülizmin en fazla kullandığı motiflerden biri de yöneticilerin ücretleri olmuştur. Demokrasisi, şu andaki gibi komada olmadığı zamanlarda bile, yine de oldukça sorunlu olan Türkiye’de, milletvekili maaşları, her zaman basının ve kamuoyunun dikkatini fazla çeken bir konu olmuştur. Seçilmişlerimizin, kendi ücret artışlarının gündeme geldiğindeki telaşları ve şık olmayan davranışlarının kamuoyunda yarattığı infiali bir dereceye kadar mazur gösterebileceği gerçeğini kabul etmekle birlikte, yine de yasama üyelerimizin aylıklarının, yüklendikleri misyonun önemi ve kaçınılmaz masrafları göz önünde bulundurulduğunda hiç de yüksek olmadığını, olaya biraz soğukkanlı ve akılcı yaklaşan herkesin kolayca görebileceğini belirtmek gerek. Parlamentonun misyonunu layıkıyla yerine getirmemesi, devre dışı bırakılmayı edilgen bir biçimde kabul etmesi halinde doğacak olan zararların ve menfaat çevrelerinin nasiplenmelerinin yanında ücret düzeyi bütünüyle önemsiz bir konu olarak kalmaktadır. Ama parlamentonun işlevini yerine getirmemesi karşısında ilgisiz kalanların, milletvekili maaşlarını nasıl eleştirdiklerini hep görüyoruz. Bu da demokrasimizin azgelişmişlik göstergelerinden biridir. HHH Bizde, halktan yana olmak ile popülizmin birbirine karıştırılması sonucunu, milletvekili maaşlarının düşük olmasını istemek solculuk sayılırken, gelişmiş demokrasilerde durum, tersidir. Orada ücretlilerin emekçilerin temsilcisi konumunda olan sol, milletvekili maaşlarının yüksek olmasını savunur. Böylelikle siyaset, geliri yüksek olanların tekelinden kurtarılmış olur. Siyasetçiye, onun bağımsızlığını sağlayacak, cüzdanı ile vicdanı arasında sıkışmasını önleyecek bir ücret, yarın öbür gün başkalarına muhtaç olmasını engelleyecek emeklilik geliri sağlarken cömert davranmakta yarar vardır. Çünkü asıl önemli olan bir avuç milletvekilinin aldığı ücret değil, çıkar çevreleriyle olan ilişkisi ve sistemin kurumlarına sahip çıkmaktaki titizliğidir. Trump’ın maaş almama gösterisine bu açıdan yaklaşıldığında, buram buram popülizm kokan ve başka gerçekleri örtmek isteyen bir oyun olduğunu görmemek mümkün değildir. Demirtaş’ın tutukluluğuna yapılan itiraz reddedildi HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutuklanmasına ve soruşturma dosyası için verilen gizlilik kararına karşı avukatlarının yaptığı itiraz Diyarbakır 3. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından reddedildi. Hâkimlik kararında şöyle denildi: “Dosyanın yapılan incelemesinde delil durumunda herhangi bir değişiklik olmadığı, Diyarbakır 2. Sulh Ceza Hâkimliği’nin 04/11/16 tarih ve 2016 /563 sorgu ile verilen kararda herhangi bir isabetsizlik görülmediği, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Diyarbakır 2. Sulh Ceza Hâkimliği’nin 04/11/16 tarih ve 2016 /563 sorgu sayılı kararına yapılan itirazın reddine...” haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ ‘Gazeteciler değil, Erdoğan yargılansın’ Kılıçdaroğlu, hükümetin darbe girişiminden önceden haberi olduğunu söyledi. CHP lideri ayrıca hükümetin FETÖ’cüleri koruduğunu ileri sürdü RSF (Rusya’nın Sesi) FM’e konuşan Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişimi konusunda “Bu ko ‘Böyle dönemlerde her şey olabilir’ Tutuklanabiliriz: Baskıcı dönemlerde Başbakan’ın önünde oldu. Bu kurşunu Bülent Ecevit, Deniz Baykal tutuklandı, atan kişiler, polis kıyafeti giyerek, Baş cı yöntemlerini sürdürmek için ‘Darbe riski vardır’ı sürekli dillendirebilir, nitekim dillendiriyorlar da. Bence, bir darbe riski söz konusu değil. nuda sonrasında pek çok yayın yapıldı, kitap çıktı. Askeri yetkilinin bunu bildirdiği gibi bilgiler de ortaya çıktı. Bunlar yüzde yüz doğrudur diyemeyiz ama kuş hapse atıldı, sorgulandı. Bugün de koşullan benzer. Her zaman, her ortamda gözaltına alınabiliriz, tutuklanabiliriz. Mahkemeler bağımsız değil, siyasi otoritenin talimatına göre karar veriyor. Benim öldürülmem mi gerekiyor: Camide bir kurşun üstüme atıldı. Bu, bakan ile konuşuyorlardı. Bu kişi neden serbest bırakıldı? Benim öldürülmem mi gerekiyordu onun tutuklanması veya gözaltına alınması için? Bu olay bilerek ve istenerek gerçekleştirildi. (Suikast ihtimali) Her an olabilir, bu konuda bir şey bilmiyoruz. Trump’ın seçilmesi: Amerika’da kurumlar çok güçlüdür. Dolayısıyla başkanın tek başına Amerika’yı dilediği gibi yöneteceği gibi bir genellemeye kapılmamak gerek. Sabuncu değil Erdoğan yargılan ku uyandıran bilgiler var. Hü sın: Bugün Altan kardeşlerin, Nazlı kümetin darbe girişiminden Ilıcak’ın, Murat Sabuncu’nun hapse haberi olduğu kesin. Bir subay Pişman değilim: Yenikapı’ya git sin’ diyeceksiniz. atılmasını doğru bulmuyoruz. Gazete MİT’e gidip haber verdiyse her mekten pişman değilim. 12 madde Hükümetin haberinin olduğu ke cileri hapse atarak, Türkiye’yi bir an halde haberi vardır” dedi. halinde, bir daha Türkiye’nin bir dar sin: Türkiye’de darbe olmadı, başkan lamda susturmak, onların yazmaları Kılıçdaroğlu, Rusya’nın be olayıyla karşılaşmaması için ne lık sistemine gidilsin diye bir kurgu na engel olmak, demokrasiye ihanet Sesi Radyosu’na lerin yapılmasını gerektiğini açıkla yapıldı diye düşünenler var. Bu ka tir, ben öyle görüyorum. Ergenekon, canlı yayın konu dım, altına imzamı atıyorum. dar kapsamlı bir örgütlenmeden, dar Balyoz davalarının tamamının düz ğu olarak, gün Başkanlığa karşıyız: Başkanlık beden... Bir askeri yetkilinin, MİT’e mece olduğunu iddia eden CHP’ydi. deme ilişkin so sistemine karşıyız. AKP’nin getire gidip, ‘darbe olacağını bildirmesi’ gi Bir kişi yargılanacaksa davaların sav ruları yanıtladı. ceği başkanlık sistemini bilmeden, o bi gerçekler de su yüzüne çıktı. Önü cısı olarak Cumhurbaşkanı’nın yargı Kılıçdaroğlu’nun konu hakkında yorum yapmanın doğ müzdeki süreç içerisinde bu konu bi lanması lazım. O yargılamadan kur açıklamaları şöyle: ru olmadığını söyledim. Cumhurbaş raz daha netleşecektir. Kaygıları, kuş tulmak için ‘biz aldatıldık’ dedi, al Bakanlar ko kanı yemininden tutun, pek çok ko kuları haklı kılan bazı gelişmeler var datılması onun yargılanmasına en runuyor: ByLock nu, kural değişecek. Bir metni göre ama bunları yüzde 100 doğrudur di gel değil. Ana faili bırakıp da tali iş kullananların lim, bakalım bu metinde neyi öngörü ye dillendirmeyi doğru bulmuyorum. lerle uğraşmak doğru değildir, ana fa isimleri seçilerek yorlar, ondan sonra kalkıp düşünce Hükümetin haberinin olduğu kesin. il bellidir. cumhuriyet savcı lerimizi ifade edelim. (Neden engellenmediğine ilişkin) Bel ‘Savunuyoruz’ demedi: Devlet lıklarına bildirili ‘Gülen gelmesin’ diye...: Gü ki de müdahaleyi zorunlu kılan zor Bey’in geçmişte başkanlık sistemi yor. Koruma kal len iade edilmesin diye idamı gün luklar ortaya çıkmıştır, belki de gör ne yönelik oldukça sert açıklamaları kanı var. Millet deme getiriyorsun. Bu yanlış yol. mezlikten gelinmiştir. Önümüzdeki vardı, ben bugün için de o sert açık vekilleri, bakan Gülen’in iadesini isteyeceksiniz, süreçte bunu göreceğiz. lamaların geçerli olduğuna inanıyo lar, belli kişiler ‘Ben Türkiye’de yargılayacağım, Darbe riski yok: Darbe hangi ge rum. Bahçeli, ‘Başkanlık sistemini sa korunabiliyor. idam yok bizde, gelsin hesabını ver rekçeyle olacak? Birileri kendi baskı vunuyoruz’ demedi. l ANKARA ‘Meclis iradesinin gaspı söz konusu’ CHP’li Torun, OHAL’in devam etmesiyle ilgili olarak ‘Meclis’e bir darbe var’ dedi CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, “Tek kişi için başkanlık isteniyor. Erdoğan’a özgü başkanlık sistemini kabul etmemiz mümkün değil. Çalışılmış bir sistem olsaydı, nasıl olacağını tartışmaya açarlardı ama tek düşünceleri Erdoğan’ı memnun etmek” dedi. CHP’li Torun basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Torun, AKP ve MHP’nin ortaklaşa hazırlayacağı başkanlık sistemini öngören yeni ayasaya değişikliği paketine ilişkin diyaloğa açık olduklarını ancak en baştan beri parlamenter sistemi savunduklarını, bunun dışında bir yapıyı kabul etmediklerini kaydetti. ‘Altı doldurulamadı’ Başkanlığın 2 yılı aşkın süredir bazen yoğun olarak bazen de tansiyon düşürülerek gündeme getirildiğini belirten Torun, “Türk tipi dendi ama altı doldurulamadı. Bizim gibi ülkelerde başarılı olan tek sistem parlementer sistem. Başkanlık sistemi federatif yapının yönetim şekli” dedi. Gerçek olanın “Tek kişi için başkanlık” istendiği olduğunu dile getiren Torun, “Kişiye özgü başkanlık yani Tayyip Erdoğan başkanlığı. Ondan sonrası için sistem nasıl yürüyecek, kontrol edilecek belli değil. Kafalarda ‘Sistem yürümüyor bunu değiştirmek lazım, Erdoğan’a özgü başkanlık gerek’ var. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Biz tartışalım derken de ne olduğunu bilmek istiyoruz. Ne istediklerini, ne düşündüklerini öğrenmek istiyoruz” dedi. Çalışılmış bir sistem olsaydı hükümetten, AKP’den veya Cumhurbaşkanlığı’ndan yetkililerin ipucu veren açıklamalarının bugüne kadar olacağını dile getiren Torun, “Ne yapacaklarını bilmedikleri kesin. Çalışılmış bir sistem olsa nasıl bir başkanlık olacağı konusunda ipucu verirler, tartışmaya açarlar. Şu anda tek düşündükleri Tayyip Erdoğan’ı memnun etmek, mutlu etmek. Erdoğan’ın istediğini yerine getirmenin çabasını göstermek” diye konuştu. ‘MHP’de sağduyu var’ Torun, MHP’nin tavrına ilişkin olarak da “MHP’nin içinde bu konuyu sağlıklı değerlendiren bir yapı vardır. Bu yapı, sağduyu ile hareket edip bu ülkenin gerçeklerine göre davranacaktır” dedi. Torun Erdoğan’ın OHAL’ın devam edeceği sinyalini vermesini işe şöyle değerlendirdi: ‘Milli iradeye saygısızlık’ “İçinde bulunduğumuz sorunları çözeceksek, yetkili Meclis olmalı. Meclis’e güvenmeden ülkeyi yönetmek milli iradeye saygısızlıktır. KHK’ler de süreci yönetme adına değil, geçmişte Meclis’te kabul edilmeyen yasaları çıkarmak için. Burada aldatmaca var, Meclis’e bir darbe var, Meclis iradesinin gaspı söz konusu. İnancım şudur ki; bunu kendi içindeki FETÖ’nün siyasal uzantılarını gizlemek için yapıyor.” l ANKARA/Cumhuriyet ‘Başkanlığın ‘B’sini bile konuşmayız’ CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un, yeni anayasa konusunda “CHP de sürece katılmak isterse görüşlerini getirebilir” sözlerine karşılık başkanlık teklifini müzakere etmelerinin, başkanlığın B’sini konuşmanın mümkün olmadığını söyledi. Özel, kurucu değerlere bağlı, özgürlükçü, güçlü sosyal devlet öngören, parlamenter sistemi esas alan, güçler ayrılığına dayanan, denge ve denetleme mekanizmaları olan, güçlü ve bağımsız bir yargı kurmayı ilke edinmiş bir anayasa hedeflediklerini belirtti. l ANKARA/Cumhuriyet Steinmeier’den gergin ziyaret DUYGU GÜVENÇ Almanya ile Türkiye arasında şansölye düzeyinde peş peşe ziyaretlerle başlayan 2016 yılı, 15 Temmuz kalkışmasının ardından tepe tak lak olurken, Almanya Dışişleri Bakanı Walter Steinmeier bugün Brüksel’in mesajını Ankara’ya iletecek. Steinmeier, başta HDP’li vekillerin tutuklanmasına, Cumhuriyet’e düzenlenen operasyona ve Türkiye’deki OHAL süreci uygulamaları na yönelik Berlin’in bilinen eleştirilerini bu defa Ankara’da koalisyon partilerinin cumhurbaşkanı adayı olarak tekrarlayacak. Brüksel’deki AB Dışişleri Bakanları toplantısının hemen ardından dün Türkiye’ye gelen Steinmeier’ın bugün birliğin mesajını başta Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı olmak üzere temaslarında iletmesi bekleniyor. Almanya’dan bakan düzeyinde, darbe girişiminden 4 ay sonra gerçekleşen ziyarete tepki olarak Ankara bir süre Steinmeier’e randevu vermemiş, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da “Türkiye’ye ikinci sınıf” davranmakla suçladığı Steinmeier’i Müstakbel Cumhurbaşkanı Alman Federal hükümetinin koalisyon ortağı, Başbakan Angela Merkel’in partisi Hristiyan Demokrat Birlik’in (CDU), Sosyal Demokrat Partili (SPD) Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier’i, cumhurbaşkanı adayı olarak desteklediği belirtildi. Merkel, Steinmeier’in cumhurbaşkanlığı adaylığını “mantıklı bir karar” sözleriyle değerlendirirken, cumhurbaşkanlığına aday gösterilmesi konusunda uzlaşma sağlanmasının “bu güvenilir olmayan dönemlerde, istikrarın göstergesi olacağını” belirtti. CDU’nun kardeş partisi Hristiyan Sosyal Birlik Partisi’nin de (CSU) Steinmeier’in adaylığını desteklediği bildiriliyor. Steinmeier telefonda beklettiğini açıklamıştı. Ankara, Almanya’yı “PKK ve Fet hullah Gülen destekçilerine kucak açmakla” suçlarken Steinmeier’ın temaslarında “Megafon diplomasisini bırakalım” mesajı vermesi bekleniyor. Almanya Büyükelçisi Erdmann, Al Jaazera Türk’e verdiği röportajda bu mesajı şöyle açıkladı: “Gerçekten de son aylarda çok fazla bir oranda megafon diplomasisine şahit olduk. Diplomasi iyidir ama bunu megafonla yaparsanız pek de iyi olmaz. Bu sebeple zaten kapalı kapılar ardında konuşmamız da çok önemli. Bu yüzden de zaten Dışişleri Bakanı Steinmeier Türkiye’ye geliyor.” Büyükelçi, PKK’ye Almanya’nın destek verdiği iddialarını da yalanladı. Öncelik özgürlük Steinmeier’in temaslarında öncelikle tutuklanan HDP Eşbaşkanları başta olmak üzere Türkiye’de devam eden tutuklamalara son verilmesinin yer aldığı öğrenildi. Cumhuriyet gazetesine düzenlenen operasyonla yazar ve yöneticilerimizin tutuklanması ve OHAL süreciyle devam eden uygulamalara yönelik tepkiler de Steinmeier’in gündeminde olacak. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle