02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 13 Kasım 2016 teslim olmayız 4 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Atalay da tutuklandı Hain toplumu Eski MİT Müsteşarı Emre Taner, TBMM FETÖ ve 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nda verdiği ifadede, Oslo sürecinin ihanet olmadığını söyleyip eklemiş: Biz Oslo sürecine, yabancılar Kürt meselesini oyuncak yapmasın diye girdik. Emre Taner, bütün yabancı servislerin PKK ile iç içe olduklarını bir uluslararası konferans gerçekleştirmek istediklerini, Oslo sürecinin bunu engellemek için başlatıldığını söylemiş. Emre Taner’in bu görüşüne katılıyorum. Evet Oslo süreci ihanet değildir. Evet Kürt sorununun barış içinde, demokrasi çerçevesinde çözülmesini istiyorsanız, tabii ki, müzakere edeceksiniz. Bütün dünya da öyle yapıyor. Barış için müzakere etmek ihanet olmadığına göre, Oslo süreci de ihanet değildir. AMA... Ama bir ülkede, seçilmiş, sivil Kürt siyasileri, tutuklamak yerine, onları barışçı siyasi seçenek olmaya sevk etmenin daha doğru olduğunu ileri sürenleri ihanet ile suçlarsanız, bu suçlamadan yola çıkarak, iktidarın bütün olanaklarını kullanıp iktidar gibi düşünmeyenleri susturmak yolunu tutarsanız, o zaman, terör örgütü ile görüşmenin ihanet olduğu suçlaması karşısında da çaresiz kalırsınız. HHH Tutarlı olmak istiyorsanız, Oslo sürecinin ihanet olmadığını söylerken, sivil Kürt siyasetçilerin tutuklanmalarına karşı çıkmanın da ihanet olmadığını söylemek zorundasınız. Evet Oslo süreci ihanet değildir ama “Oslo süreci ihanet değildir ama seçilmiş HDP’ye fırsat tanıyın demek ihanettir” buyurmak ihanettir. İhanet kavramı, baskı rejimlerinde her kilidi açacağına inanılan, aslında ise demokrasi ve özgürlükler kapısını kilitli tutmaktan başka işe yaramayan güya sihirli bir maymuncuktur. İhanet suçlamasının yaygın olduğu, sıkça kullanıldığı ülkelerde, düşünce özgürlüğü de olmaz, demokratik sivil çözümler de. Sağlıklı toplumlarda ihanet gelişigüzel kullanılır bir kavram değildir. Sağlıklı toplumlarda ihanete yer yoktur. Ya bizde nasıldır? Bizde gücü elinde tutan ne yaparsa yap sın, ihanet olmaz, gücü elinde tutanın toplumsal, ulusal çıkarlara aykırı, demokrasiye ters davranışlarının kendisi gibi, onların desteklenmesi de ihanet değildir, bu tür toplumlarda iktidarın düşündüğü gibi düşünmeyen, iktidarın istediğini söylemeyen haindir. Herkesin uluorta ihanetle suçlanabildiği toplumda, herkes bilmelidir ki, bugün ihanet suçlaması yapanlar da dahil olmak üzere, herkes, her an, ihanetle suçlanıp hainlikle damgalanmak içeri tıkılmak tehlikesiyle karşı karşıyadır. Orada amentü şudur: İhanet herkesin başında, kimbilir, nerede, nasıl, kaç yaşında?? Bu gerçeği şu şekilde de ifade edebilirsiniz: Her fani ihaneti tadacaktır. HHH Kendi gibi düşünmeyen herkesin rahatça ihanetle suçlandığı toplumlar “hain toplumları”dır. Hain toplumları herkesin kolayca hain olma imkânının olduğu toplumlardır. Hain toplumlarında aslolan ihanettir. Hain toplumlarında, hainlik konusunda herkesin sırası gelecektir. Hain toplumlarında hainsiz dönem ve mekân olamaz, mutlaka her zaman her yerde nöbetçi hainler olacaktır. Hain toplumlarında, ihanetle suçlayan ile ihanetle suçlanan arasında fazla bir fark yoktur ve saflardan birinde veya öbüründe bulunmak tümüyle rastlantısaldır. Hain toplumlarında haykırarak söylenen şudur: Ey yurttaş hainim diye yerinme, hain değilim diye üzülme! Sabret senin de sıran gelecektir!. Hain toplumlarında, dünün hain diye suçlayanları, yarının hainleridirler. FETÖ’lülerin hali bu durumun en çarpıcı örneğidir. Bu toplumlarda hain olmamak için, yasak ilan edilmiş olanları yapmamanın da bir anlamı yoktur. Çünkü bu toplumlarda yasak olan ile serbest olan hiçbir ölçüte tabi olmadan kolayca yer değiştirebilir. Hain toplumlarında zalim, hem zalimdir hem mazlum, mazlum, hem mazlumdur hem zalim. Hain toplumu insanlığa en büyük ihanettir. Kuram / Felsefe Yıldız Silier oburluk çağÔ felsefe ve politikpsikoloji denemeleri www.yordamkitap.com Gazetemiz İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, savcılık sorgusunun ardından sevk edildiği sulh ceza hâkimliği tarafından tutuklandı Almanya’dan yurda döndüğü önceki gün Atatürk Havalimanı’nda gözaltına lere yer verildiğini öne sürdü. Can Dündar’a 5 yıl 10 ay ha ti hedef alması, devleti hedef alan pis cezası verilen mühimmat yük FETÖ kaynaklı haberleri manşe lü MİT TIR’larına ilişkin haber de te taşıması, bu yayınların İlhan alınan gazetemiz İcra Kurulu Baş 17 Tem karara dayanak yapılarak, gizli Selçuk ve Mustafa Balbay sonra kanı avukat Akın Atalay, dün tu muz 2016 ta kalması gereken bilgi ve fotoğraf sına denk geldiğinin belirtildi tuklama istemiyle rihli “Sokak ların manşetten yayımlandığı be ği anlaşılmaktadır” denildi. Oysa sevk edildiği, 9 ya taki tehlike” lirtildi. ki Dündar’ın söz konusu röporta zar ve yöneticimiz hakkında da tutuk manşetimiz “Demokra Balbay’ın tweet’leri jı hakkında başlatılan soruşturma takipsizlikle sonuçlanmıştı. lama kararı veren İstanbul 9. Sulh Ce sisine sahip Gazetemiz eski Ankara Tem çıkan, dar silcisi Mustafa Balbay’ın Manşetler gerekçe oldu CANAN COŞKUN za Hâkimliği’nce tutuklandı. Atalay’ın be tehdidini “Cumhuriyet’te FETO’culuktan Kararda, yazarımız Aydın püskürtmek Kürtçülüğe kadar her şey serbest Engin’in “Cihanda sulh, peki yurt emniyetteki sav için sokakla CHP milletvekili olarak yazı yaz ta ne” başlıklı yazısı, Şubat 2016 cılık sorgusu dün saat 12.30’da ra inip gele mak yasak” Twitter paylaşımına tarihli PKK’nin Ankara’daki as başladı, saat 15.18’de bitti. Ata ceğine sahip da yer verilerek, “Önceden Cum keri araçlara yönelik saldırısı ve lay, öğleden sonra Çağlayan’da Atalay çıkan mil huriyet Gazetesi’nde çalışan bir Suriye’de savaşa giren Rusya’nın ki İstanbul Adliyesi’ne getirildi. let üzerin yazarın söz konusu gazetenin te Azez’de sivilleri vurması ile ilgi Atalay’ın mahkemedeki sorgusu den toplumu kalıplaştırmaya ne rör örgütleri tarafından kullanıl li Zaman gazetesi ile gazetemizin ise akşam saat 19.20’de başlayıp den olabilecek haber” olarak nite dıklarının bir delili olduğu anlaşıl aynı şekilde denk gelen manşet 23.00’te bitti. lendirildi. HDP’nin çağrılmadığı maktadır” iddiası öne sürüldü. leri, Cizre’de bir bodrum katın İstanbul 9. Sulh Ceza Hâkimliği Yenikapı Mitingi’ne ilişkin “Eksik Can Dündar’ın kapatılan 17 da mahsur kalan yaralılarla ilgi yargıcı Mustafa Çakar kararın demokrasi” manşeti ile ilgili ise Aralık soruşturması savcısı Celal li haber, tutuklu Yayın Danışma da, gazetemizde yayımlanan bir “5 milyondan fazla kişinin katıldı Kara ile röportajı da gerekçe ola nımız Kadri Gürsel’in 12 Temmuz çok haber, manşet ve haber detay ğı mitingi hedef olarak göstererek rak gösterilerek, “Can Dündar ile 2016 tarihli “Erdoğan babamız ol larında FETÖ ve PKK propaganda HDP’nin mitingde olmamasını ek görüşmeleri Cumhuriyet’in dev mak istiyor” başlıklı yazısı tutuk sı sayılabilecek ve bu örgütler le sik demokrasi olarak nitelendiril letçi, geleneksel, laik ve ulusalcı lamaya gerekçe olarak gösterildi. hine algı oluşturabilecek haber diği” yorumu yapıldı. çizgisini ansızın değiştirip devle l İSTANBUL ‘Kara mizah ötesi absürd Önceki gün Türkiye’ye dönen Akın Atalay, havaalanında gözaltına alınmıştı. bir durum’ Gazetemiz İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay’a savcılık sorgusu sırasında Aydınlık gazetesi ve yandaş medyada yer iddialar soruldu. Savcılık, Atalay’a “Hain darbe girişiminden haberiniz var mıdır? Can Dündar’ı Genel Yayın Yönetmeni olarak siz mi atadınız? Atama konusunda FETÖ/PDY ve PKK/KCK silahlı terör örgütlerinden talimat ya da tavsiye aldınız mı” gibi sorular yöneltildi. Atalay ise FETÖ üyeliği iddiasıyla yargılanan soruşturma savcısı Murat İnam’ın hazırladığı sorulara yanıt vermeyeceğini söyledi. Atalay, soruşturmanın amacının Cumhuriyet Gazetesi’ni susturmak ya da bazı işbirlikçiler kanalıyla ele geçirmek olduğunun açık ve seçik ol duğunu vurguladı. Atalay, hakkındaki suçlama yı ve soruşturma savcısının FETÖ davası sanığı olduğunu yurtdışında medyadan öğrendiğini belirterek, “Kendisi FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üyelikten yargılanan bir kişinin, benim hakkımda aynı örgüte yardım etmek bakımından soruşturma yürütmesi kara mizahın da ötesinde absürt bir durumdur. Böyle çirkin bir oyunun parçası olmayı, bu konumdaki bir şüphelinin kendisinin suçlandığı örgütle ilgili bana yönelttiği suçlamalara cevap vermeyi zul sayarım. Bunun daha baştan sakat doğmuş, çürük bir soruşturma olduğunu belirtmek isterim. Bu koşullar altında başlatılan soruşturma adil, dürüst, hukuka ve yasaya uygun olamaz” dedi. Savcılıkça kendisine yöneltilen ciddi nitelikte her tür suçlamaya cevap verebileceğinin tabii olduğunu dile getiren Atalay, şöyle devam etti: “Ancak bunun için öncelikle soruşturma üzerindeki bariz gölgenin ortadan kalkması, adı geçen Cumhuriyet savcısının bu soruşturma dosyasından el çektirilmesi gereklidir. Meslek etiği kuralları gereği kendisi istifa etmeliydi. Savcılar açısından Budapeşte İlkeleri’nde belirtilmiştir. Bu nedenlerle, savcı (İnam) tarafından hazırlandığı ve bir plan dahilinde uygulamaya konulduğu anlaşılan bu akıl, mantık dışı ve ciddiyetsiz soruları cevaplamayı zul saydığımı tekrar ederim.” Cumhuriyet’e keyfi müdahale yapılamaz Mersin Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri ile CHP Mersin İl Örgütü, gazetemizin yazar ve yöneticilerinin serbest bırakılması talebiyle başlatılan “Cumhuriyet okuyorum” etkinliğini sürdürdü. Cumhuriyet Alanı’nda yapılan etkinliğe CHP’li Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan ile HDP’li Akdeniz Belediye Başkanı Mehmet Fazıl Türk de katıldı. SES Mersin Şube Başkanı Yılmaz Bozkurt, 10 gündür Cumhuriyet gazetesine destek eylemi yaptıklarını belirterek, “Gidişat iyi değil. Bir gecede yüzlerce dernek kapatıldı. Bu baskıları, bu dayanışmayla yeneceğiz” dedi. CHP Mersin İl Başkanı Abdullah Özyiğit, gazetemize yapılan baskıların muhalif ve özgür basın üzerindeki baskıların sembolü olduğunu belirtti. CHP’li Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan da, yurttaşların direnme hakkının hukuki zemine oturması gerektiğini belirterek, “İnsanları artık balkonlardan indirmek gerekiyor. Yoksa elimizdeki son özgürlük kırıntılarını da alacaklar” dedi. Akdeniz Belediyesi Eşbaşkanı Fazıl Türk de, “Cumhuriyet gazetesi bu ülkenin tarihidir, kimse bu gazeteye keyfi muamele yapamaz” dedi. Cumhuriyet okuyorum etkinlikleri Pazartesi, Çarşamba ve Cumartesi günleri saat 12.00’de Cumhuriyet Alanı’nda gerçekleştirilecek. HER DESTEĞİ VERECEĞİZ Hatay’ın Defne ilçesinde Belediye Başkanı İbrahim Yaman, CHP Defne İlçe Başkanı Mehmet Gönenç, Defne Belediyesi Meclis Üyeleri ve CHP Defne İlçe yöneticileri tarafından halka Cumhuriyet gazetesi dağıtıldı. Yaman, “Cumhuriyet ğazetesine karşı yapılan operasyonlarda gazetenin sesinin kısılmak istenmesine tepki olarak halkımıza Cumhuriyet gazetesi dağıtıyoruz. Laik demokratik ve tam bağımsız Türkiye talebini yüksek sesle dile getiren ve yayın politikasını taviz vermeden sürdüren Cumhuriyet gazetesinin yaşaması ve yaygınlaştırılması için gereken her desteği sunacağız” dedi. l ABİDİN YAĞMUR İŞTE SAVCILIĞIN SORULARI l FETÖ/PDY ve PKK/KCK silahlı terör örgütleri ile iltisak bağlantısı olan şirketlerin, Cumhuriyet gazetesiyle herhangi bir yasal bağı var mıdır? Bu şirketlerden ilan, sponsor ve reklam aldı mı? l FETÖ/PDY ve PKK/KCK silahlı terör örgütleri ile iltisak bağlantısı bulunan kişiler, Cumhuriyet gazetesinin yayın politikası ve gazetede yayınlanacak haberlerle ilgili olarak talimat vermiş midir? l FETÖ/PDY ve PKK/KCK silahlı terör örgütlerini övücü veya onları destekleyici yazılar yazdınız mı? l Cumhuriyet gazetesinin basıldığı matbaaların isimleri nelerdir? Gazetenin basımında kullanılan kağıtları hangi firmalardan almaktasınız? l Bu şekilde haber yapması yönünde köşe yazarlarınıza ve genel yayın yönetmenimize talimat verdiniz mi? Cumhuriyet gazetesine FETÖ/PDY iltisaklı kişiler işe alındı mı? (Mustafa Balbay’ın ‘Cumhuriyet’te FETO’cülükten Kürtçülüğe kadar her şey serbest CHP milletvekili olarak yazı yazmak yasak’ tweeti gösterildi) l Cumhuriyet gazetesi bu şekilde manşet atarak okurlarına ne mesaj vermek istemiştir? (25 Temmuz 2015 tarihli ‘‘Yurtta savaş dünyada savaş’ başlıklı gazetemiz manşeti gösterildi) l Aydın Engin’in yazısında yazdığı bilgilere dair herhangi bir bilginiz var mı? (Engin’in ‘Cihanda sulh peki yurtta ne’, ‘Hrant’ı da cemaat öldürmüş öyle mi?’ başlıklı köşe yazıları gösterildi) l Cumhuriyet gazetesine aynı manşetin atılması yönünde birileri tarafından talimat mı geldi? (Devletin kalbine bomba ve Azez düğümü manşetleri gösterildi) l Cumhuriyet gazetesinde manşetlerin atılmasında görevli kişi veya kişiler kimdir? Bu kişiler bu şekilde manşet atması için kimlerden talimat almaktadır? (Sokaktaki tehlike, Demokrasi şöleni ve Cadı avı başladı ve İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar, manşetleri gösterildi.) l CUMOK temsilcisi Mustafa Namık Kemal Boya isimli şahıs, gazete almayarak boykot ettiklerini beyan etmiştir. Siz doğru haber yaptığınızı söylediğiniz halde okurlarınız neden sizi bırakıyor? Devlet sırrı niteliğindeki bilgilerin açıklanması bir habercilik midir? Silahlı terör örgütlerinin lehine yayın yapmak gazetecilik ilkeleriyle bağdaşır mı? l Hikmet Çetinkaya’nın, FETÖ/ PDY’den soruşturulan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı başkanlarından Mustafa Yeşil ve Erkam Tufan Aytav ile görüşmesi konusunda bilginiz var mı? l (Akit gazetesindeki) köşe yazısında belirtilen, 2013 yılında vergi incelemesine tabi tutuldunuz mu? Bu inceleme konusunda size herhangi bir ceza tehdidinde bulunuldu mu? Bulunulmuş ise kim tarafından bulunuldu? Yayın çizgisinin değişimi bu ceza tehdidine mi bağlıdır? l Ankara, İzmir büroları, Cağaloğlu’ndaki eski merkez bina, Elmadağ’daki Berin Nadi’nin vakfettiği daire hangi tarihte, kime, kaç paraya satıldı? Satıştan elde edilen gelir nerede ve nasıl kullanıldı? Bu satışların Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bildirildi mi? Muhasebe kayıtları var mı? l İSTANBUL / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle