02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 13 Kasım 2016 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: SERPİL ÜNAY haber/yorum 13 Kafama bir huni takıp sokağa çıkıyorum... Sonunda kafama bir huni takıp sokaklarda dolaşmaya başlıyorum. Arkadaş, Trump denilen, acayip saçlı bir adam Amerika’da, dünyanın en yalancı kadını Clinton’ı bozguna uğratmış, bizim tartışma programlarında hemen herkes anında dış politika uzmanı kesilerek ahlayıp vahlıyorlar: “Efendim dünya bir delinin eline geçmiş!” Ne oluyor, Clinton’ın Obama hükümetinin Dışişleri Bakanı ve Ortadoğu’nun şahini olduğunu ne çabuk unuttunuz. Bu arada Antalya’nın Serik ilçesinde yaşayan bir Trump hayranı çiftçimiz, Trump kazanınca beş yüz kilo turpu bedava dağıtmış! Bilmeyenler için bilgi: Trump’ın bir anlamı da Turp. Muhalefet lideri Kılıçdaroğlu, beşinci defa halka sesleniyor: “ByLock’çu bakanları açıklayacağım!” Yani bu iş “camide içki içtiler, görüntüleri var” olayına döndü. Millet işi gücü bıraktı, Kılıçdaroğlu’nun ağzına bakıyor, “Söyle! Söyle! Söyle!” Bu arada, Gebze hapishanesinde 20 yaşlarında bir kız çocuğu, Zehra Epli, Sur olayları sırasında tutuklanmış, HDP milletvekillerine yapılan eziyet karşısında hapishanenin avlusunda kendini yakıyor. Öyle mi vah vah! Yahu tamam kafama huni geçirdim ama bu ölüm için ağıt bile yakan yok mu? Yaşasın, Kadıköy bölgesinde yeni yapılan kentsel dönüşüm apartmanlarının eski sahipleri şaşırmış durumdalar. Çoğu karıkoca emekli, çoğunun yaşı yetmişin üstünde, müteahhit havuz yapalım demiş, kabul demişler, akıllı ev yapalım kabul demişler, şimdiler de aç oturuyorlar, çünkü evin ortak masrafları bir emekli parasını götürüyor, öbür emekli parasıyla yüzme havuzuna bakıp duruyorlar. Söylemeliyim, bendeniz, yargımızın bugünlerde aldığı kararları çok beğeniyorum. Aslı Erdoğan, Necmiye Alpay ve daha pek çok Özgür Gündem çalışanına ağırlaştırılmış müebbet hapis isteğiyle bir iddianame hazırlamışlar! Bravo! Yahu, şu idam meselesine bir el atıp hemen çıkarsınlar, bunları beslemek olmaz, idam edilmeliler! Devlet Bahçeli de ölümüne beş kala birkaç idam daha görmeli, belli ki adamcağız 12 Eylül idamlarını özlemiş. Ne olmuş yani, insanları ipin ucunda sallanırken görmeyi seviyor! Yargı da yargı yani, Karabük’te 12 yaşında iki çocuk, bir balıkçı dükkânından balık, ekmek, soğan ve şalgam suyu çalıp karınlarını doyurmuşlar. Adaletimiz hemen devreye girmiş, çocukları tutuklayıp hapishaneye göndermiş! Arkadaş sen kimden söz ediyorsun, onun adı Bilal oğlan! O Cumhurbaşkanımızın oğlu! Ayıp ayıp… Adıyaman Gerger İmam Hatip Lisesi’yle ilgili bazı dedikodular çıkmış. Bu dedikoduları önlemek için yayın yasağı getirilmiş, bence bu “yok efendim, üç okul öğretmeni, bir hademe otuz erkek çocuğuna tecavüz etmiş” gibi dedikodular insanların moralini bozar, kutsal aile duygumuzu örseler, yayın yasağı çok doğru bir şey. Çocuklara mı ne olmuş, doktor arkadaşlarım başka bir olayda çocukların makatlarının yırtılmış olduğunu ve ameliyat yaptıklarını bana söylemişlerdi. Adalet dedim de mensubu olduğum Cumhuriyet gazetesinden söz etmeden geçemem. 35. kitap fuarı açıldı, fuardaki kitapların sahipleri pek çok yazar içerde, bizim Turhan da ilk kez bir kitap fuarına gelemeyecek! Turhan bak adaletin kestiği parmak acıtmaz, otur oturduğun yerde! Ben mektup yazıp, dedikoduları sana ulaştırırım. Semih Poroy da bu konuda bana yardım eder. Hoşuna gitti, gülümsüyorsun? Ben fuarda üst üste iki panelde konuşacağım: Biri Onat Kutlar’la öteki çok sevdiğimiz Tarık Akan ve o güzel yıllarla ilgili. Fuara huni takıp gitmeyi düşünüyorum. Pek havalı oluyorum. Ey Urfa’da yolun ortasında “Açım ben açım” diyerek, insanları rahatsız eden, üstelik daha da ileri giderek kendini yakan arkadaşım, şimdi ne oldu, boşu boşuna yanıp tutuştun, hiç kimse sesini duymadı, çocukların daha da ortada kaldı, sen bu ülkeyi ne sanıyorsun, senin yanmandan bize ne? En iyisi ben sana bir kucak turp yollayayım, Trump kazandı bilesin. OHAL 370 derneğin kapısını mühürlemiş, geçmiş olsun? Avrupa’dan zaten iki yüzyıl ilerde olan muasır medeniyet abidesi ülkemizin eşref saatini Mekke’ye ayarlayıp aradaki farkı iki saate çıkarmasının iyi yanı da var. Öğleden sonra bindiğim uçaktan, İstanbul’dan Paris’e bir saatte varmış gibi öğleden sonra indim. Geçen çarşambaydı. Kent merkezine doğru yol aldığım taksinin Mağripli şoförü, 1980’lerin sosyalist sloganı “Burada ve Şimdi” adlı radyoyu dinliyordu. Radyoya bağlanan Mağripli Fransız ya da göçmen dinleyiciler, Donald Trump’ın ABD başkanı seçilmesini yorumluyorlardı. Hâlâ hayretler içerisindeyim, hemen hepsi Trump’ı alkışlıyor, üslubunu, samimiyetini göklere çıkarıyor, yendiği “establishment” yani seçkinlerin oluşturduğu nüfuzlular sınıfını temsil eden Hillary Clinton’ı yerden yere vuruyordu. Hatta Fas kökenli bir göçmen: “Tamam biz Müslümanlardan nefret ediyor, zaten sevmek zorunda da değil, hiç olmazsa açık açık söylüyor. Keşke Fransa’yı yönetenler de aynı samimiyeti gösterse. Arkadaşlar, ekonomi çiçekler açarken size ihtiyaç vardı, çağırdık geldiniz. Artık herkese yeterince ek The Wall/Pink Floyd Ddeemmookkrraassiiye karşı mek yok, kalanı kendi insanlarımıza paylaştırmak zorundayız. Siz yurtlarınıza dönün, işler iyiye gittiğinde yine çağırırız, gelirsiniz deseler, anlarız...” diye konuştuğunda, mikrofon tutan radyo muhabirinden “Vay!” diye bir ses çıktı. Bense dilimi yutamazdım! HHH Başkan Trump’ın ABD’ye binlerce km uzaklıktaki Fransa’nın Müslüman göçmenleri arasında sempati ve hatta empati uyandıracağı, doğrusu aklımdan geçmezdi... Oysa günlerdir izliyorum, durum bu. Aşırı sağdaki Fransa’yı temsil eden Ulusal Cephe’nin kadın lideri Marine Le Pen’in Trump kazandı diye bayram edişine ve 2017 Mayıs’taki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Trump’vari bir zafer kazanacağı iddiasına bakılırsa, dünya trendi de bu: Fabrikaları Çin’e, Hindistan’a vb. taşınınca işsiz kalıp yoksullaşan insanların küresel ekonomiye duydukları tepki, ilkel milliyetçilik duygularını ve ekmeğini kaptırdığı yabancı düşmanlığını körüklüyor. Ne yazık ki tabanda gelişen bu gerçeği, halkın mikro dertlerinden çok makro ekonomiyle ilgilenen ve zaten büyük şirketlerin kuklası olmuş klasik poli Erdoğan Boğaziçi’nin iradesini yok saydıYESN4OİBORANELEYLRDKLAUTİÖR Rekor oy alan Barbarosoğlu yerine seçime girmeyen Özkan atandı 676 sayılı KHK ile rektörlük seçimlerinin rafından atanmamış, bu durum öğrenciler ve akademisyenlerin tepkisini çekmişti. kaldırılmasının ardından 12 Temmuz’da rektörlük seçimlerinin tamamlanma Mehmed Özkan sına rağmen rektör ataması yapılmayan Boğaziçi Üniversitesi’nin yeni rektörü belli oldu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne Prof. Dr. Mehmed Özkan’ı atadı. Özkan aday olmadı Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Sayın Cumhurbaşkanımız, Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 130’uncu ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 13 üncü maddeleri uyarınca, Yükseköğretim Kurulunun önerdiği ‘Kayyıma hayır’ Özkan’ın atanması üze rine üniversite öğrencile ri dün akşam rektörlüğün önünde oturma eylemi baş lattı. Öğrenciler, “Kayyım rektör istemiyoruz”, “Üni Öğrenciler oturma eylemi başlattı. versiteler bizimdir bizimle özgürleşecek”, “AKP elini adaylar arasından Prof. Dr. Meh üniversiteden çek”, “AKP’ye med Özkan’ı atamışlardır” denil biat etmeyeceğiz” sloganları attı. di. Prof. Özkan, 12 Temmuz’da yapılan rektör seçiminde aday olma Barbarosoğlu bıraktı mıştı. 403 öğretim üyesinin ka Öte yandan yüksek oy alması tıldığı Boğaziçi Üniversitesi rek na rağmen atanmayan Gülay Bar törlük seçiminde, mevcut rektör barosoğlu yayımladığı veda mesa Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu, 348 jında akademik hayatını noktala oy alarak bir rekora imza atmıştı. dığını belirterek Özkan’a ve yeni Barbarosoğlu, oyların yüzde 86’sı yönetime başarılar diledi. nı almasına rağmen Erdoğan ta l Haber Merkezi KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] tikacılar değil; halkın zorda kalınca komşusunu tanımayan genetik belleğine hitap eden popülist politikacılar gördü. Küresel ekonomi büyük şirketleri semirtti, zenginlerin kazancını katladı ve nüfusun ezici çoğunluğunu oluşturan yoksulları makus kaderlerine terk etti. Oysa demokrasi, halkın temsilcilerinin halkın yararını gözetmesi demekti. O temsilciler, büyük şirketlerin borsa performansına halkın yararından daha çok önem verince; demokratik seçimler çoğunluk oylarıyla demokrasi karşıtı politikalar ve hatta faşizan rejimler üretir oldu. HHH Fransa’da uzun yıllar aşırı sağcı, ırkçı diye tanıtılan ve zaten lideri Marine Le Pen’in iktidara gelirse sığınmacıları, göçmen işçileri kapı dışarı edeceğini açık açık söylediği Ulusal Cephe’ye binlerce Müslüman Arap ve Asya kökenli Fransız yurttaşının üye olduğunu biliyor musunuz? Kasabın bıçağına kellesini uzatmaya benzeyen bu tutumu incelediğinizde karşınıza çıkan gerçek hem ilginç, hem ürkünç. Niçin Ulusal Cephe’yi destekledikleri sorulduğunda, bu göçmenler yeni göçmenlerin daha ucuza çalışıp ekmeklerini ellerinden almasından korkuyorlar. “Gelmesinler, artık başkasına yer yok!” diyorlar. Keza sığınmacılar, zar zor vardıkları yeri yeni gelenlerle paylaşmak istemiyor. Aşırı yığılma olursa, kendilerine yönelik tahammülsüzlüğün de artacağını düşünüyorlar. Velhasılı dünya hasta ve adeta, uluslararası bir çatışmanın temelleri atılıyor. Özellikle din ve etnik kimlik üzerine düşmanlık inşa ediliyor. Küresel ekonominin kuklası politikacılar ve borsaya endeksli politikalar sayesinde bu noktaya gelindi. Yunanistan’da SYRİZA, İspanya’da Podemos’nun izinde, popülizme düşmeden yeni bir demokrasi biçemi aramak gerekiyor. Çok geç olmadan bulmayı umarak. 13 KASIM 2016 SAYI: 33275 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Direktörü Ayşe Cemal Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06.12 05.56 06.17 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07.42 12.55 15.31 07.24 12.40 15.18 07.43 13.03 15.44 Akşam 17.57 17.44 18.10 Yatsı 19.19 19.05 19.29 ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] HİKMET SAMİ TÜRK’TEN SARAL’A TEPKİ ‘AKP’nin sorumluluğunu Ecevit’e yükleme çabası’ DSP Genel Başkan Yardımcısı ve eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, eski Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral’ın, Fethullah Gülen’in dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’i “cumhurbaşkanı yapacağı” yönündeki iddiasının tamamen “hayal ürünü” olduğunu belirterek, “Fethullah çı Terör Örgütü’nün devlet dairelerinde etkili konuma gelmesine göz yumulmasının sorumluluğunu 14 yıldan beri iktidarda olan AKP’den alıp bugün hayatta olma yan Ecevit’e yükleme çabasından başka bir şey değildir” dedi. Türk, Saral’ın iddiaları için, “Aklı başında hiçbir insanın kabul etmeyeceği, hiçbir dayanağı olmayan, ciddiyetten uzak, tamamıyla hayal ürünü, Cumhurbaşkanını hangi organın nasıl seçtiğini göz ardı eden, TBMM Araştırma Komisyonu’nu yanıltmaya yönelik, asılsız ve sorumsuz bir iddiadır” görüşünü dile getirdi. l ANKARA / Cumhuriyet Şehitlikler birleştirildi yetki valiliklerde Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelikle Türkiye’deki tüm şehitlikler birleştirildi ve bulundukları yerdeki Valilikler yetkilendirildi. Şehit yönetmeliğinin yayımlanmasıyla ayrıca Genelkurmay’ın konuya ilişkin şehit defin yönergesi de kaldırıldı. Yönetmelik ile 15 Temmuz darbe girişimine karşı çıktıkları sırada yaşamını yitiren ve şehit kabul edilenlerin cenazeleri de yakınlarının istemesi durumunda şehitliklere nakledilecek.Yönetmelikten önce şehit askerler askeri şehitliğe, polisler ise polis şehitliğine defnediliyordu. l ANKARA / Cumhuriyet Örnek olsun diye önce babasının ahırını yıktı Yalova Belediyesi kent içerisinde yasaklanan ahırların yıkımına başladı. Yalova’nın, CHP’li Belediye Başkanı Vefa Salman, ilk ola rak babası İhsan Salman’a ait ahırı kepçeyle yıktı. “Bu diğer ahır sahiplerine örnek olsun” diyen Salman, şunları söyledi: “Artık Yalova kentleşti, büyüyor. Halkımızdan sürekli, mahalle içerisindeki ahırlardan kümeslerden yoğun şikâyet alıyoruz. Ben de şehir içerisindeki ahırların yıkılması talimatını verdim.” l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle