23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 12 Ekim 2016 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY Müteahhitlerin Rusya beklentisi boşa çıktı Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin görüşmesinde, en çok kan kaybının yaşandığı müteahhitlik ve turizm sektörlerinin gündeme gelmemesi hayal kırıklığı yarattı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet len Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin’in zirvesinden Türk Akımı anlaş Başkanı Vladimir Putin’in ması, doğalgaz indirimi önceki gün Türk Akımı, ve hava savunma sistemi bazı tarım ürünlerine uygulanan ambargonun kaldırılması, Halep’e yardım ŞEHRİBAN KIRAÇ ne Rusya’nın da teklif vermesi kararlarının yanı sıra Rusya’nın Türk tarım ulaştırılması konusunda bazı ürünlerine ambargoyu kaldır adımlar atıldı. Ancak başta müte ması kararı da çıktı. ahhitlerin ve turizmcilerin önündeki engellerin kaldırılması ko Zaman alacak nusunun hiç gündeme gelmeme Tuncay Özilhan, Rusya ile si hayal kırıklığı yarattı. ilişkilerin eskiye dönmesinin Türkiye Müteahhitler Birli zaman alacağını, işlerin kade ği (TMB) Başkanı Mithat Yeni me kademe başlayacağını ifa gün, 15 gün önce Rusya’ya yap de ederek, “Siyasi anlamda da tıkları ziyarette, mütahhitleri ha sıcak ilişkiler kuruluyor. Bir nin sorunlarının çözüleceği izle şeyi durdurduktan sonra baş nimini aldıklarını ancak sektörün latmak ve eskiye döndürmek za İstanbul’da hiç gündeme gelme man alacak. Bizim gibi büyük şir mesini yadırgadıklarını söyledi. ketler Rusya’da işlerine devam Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu etti. Ama Rusya ekonomisinden (DEİK) TürkRus İş Konseyi Baş kaynaklanan sorunların da etki kanı Tuncay Özilhan, durmuş iliş siyle küçük firmalar olumsuz et kileri yeniden başlatmak zaman kilendi. İnşaat şirketleri ihale ala alır. Turizm ve ihracat konusunda madı. Oradaki işçileri gönderildi. 20142015 rakamlarına ulaşma Türk müteahhitlik şirketlerinin mız 20172018’i bulur” dedi. yerini yerel firmalar aldı. Savun Ticaret hacmi geriledi ma konusunda yapılan işbirliklerinde de Avrupa’nın tutu TürkRus ilişkileri Rus uçağı mu önemli olacak” ifa nın düşürülmesiyle Kasım 2015 desini kullandı. sonundan itibaren zorlu bir döne Türkiye Zira me girdi. İki ülke arasındaki ti at Odaları Birli caret hacmi 2016’nın ilk yarısın ği Genel Başka da geçen yılın aynı dönemine göre nı Şemsi Bayrak yüzde 41 azalarak 7.3 milyar dola tar, Rusya’nın yaş ra geriledi. Yıllık 5 milyar dolarlık sebze ve meyve baş müteahhitlik işi alan Türk şirket ta olmak üzere ta lerinin Rusya’daki işleri neredeyse rım ürünlerinde am durma noktasına geldi. Rusya’dan bargoyu kal gelen turist sayısı da yılın ilk 8 dırmasının ayında yüzde 58’lik düşüşle 1 mil çiftçiyi ra yon 166 bin kişiye indi. hatlataca Dünya Uluslararası Enerji Kong ğını an resi kapsamında bir araya ge lattı. Tuncay Özilhan Kayıp 5 milyar doları aşar TMB Başkanı Mithat Yenigün, 9 Ağustos’ta St. Petersburg’ta yapılan zirvede inşaat ve turizmin ana lokomotif sektörler olarak konuşulduğunu ve bu alandaki engellerin kaldırılmasını beklediklerini anlatarak, “Ancak İstanbul’da bu konuların gündeme gelmemesini yadırgadık. Bugün İstanbul’da Enerji Kongresi kapsamında benim de konuşacağım bir panel olacak. Her iki taraf nezdinde de konunun takipçisi olacağız” dedi. Türk müteahhitlerinin Rusya’da yılda 5 milyar dolarlık iş aldığını vurgulayan Yenigün, “Sorunlar sürerse kaybımız 5 milyar doları da aşar. İki hafta önce Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile birlikte Rusya’da temaslarda bulunduk. Orada bakan engellerin kaldırılacağı konusunu gündeme getirmişti. Ama buradaki toplantılarda sektörümüz günde me bile gelmedi” diye konuştu. Yenigün, ilişkilerin hızla normalleşmesi için Türk müteahhitlerin ihalelere girmelerini engelleyen kararnamelerin iptal edilmesi gerektiğini söyledi. Mithat Yenigün Dolar/TL dün 3.09’a yaklaşarak 2.5 ayın rekorunu kırdı Doların ateşi yükseldi HES Kablo da TMSF’ye geçti FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, HES Kablo şirketi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredildi. HES Kablo (Hes Hacılar Elektrik Sanayi ve Ticaret AŞ) 1974’ten beri enerji kabloları üretimi yapıyor. 120 bin metrekare kapalı alanda üretim yapan şirket, İSO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesine 69. sıradan girmişti. HES Kablo ürünleri, Türkiye’nin yanı sıra dünya genelinde 132 ülkeye satılıyor. Samsun’da yürütülen soruşturmada ise FETÖ’ye finansal destek sağlandığı iddiasıyla Tozlu AŞ, Simit Center ve Yeşildal Makine Hırdavat’a da TMSF yetkililerinin kayyım olarak atanmasına karar verildi. FETÖ/PDY’ye finansal destek sağlandığı iddiasıyla AKFA Holding ve 44 alt şirketine yönelik yürütülen soruşturma kapsamında geçen haftalarda gözaltına alınan Betül Özbey Bayındır, dün tutuklandı. l Ekonomi Servisi KAYSO Başkanı Boydak’tan istifa Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Başkanı Mustafa Boydak, yaptığı yazılı açıklamada, yönetim kurulu başkanlığını yaptığı HES Kablo AŞ’nin TMSF’ye devredildiğini hatırlatarak, “Dolayısıyla önümüzdeki dönem Kayseri Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütmem mümkün görünmüyor” ifadelerini kullandı. Görev yaptığı dönemde kendisine destek olan herkese teşekkür eden Boydak, Kayseri Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Yönetim Kurulu üyeliği ile Mimarsinan OSB Müteşebbis Heyet Başkanlığı ve üyeliğinden istifa ettiğini açıkladı. l Ekonomi Servisi y4ktor8lüiek1lrfk4uayaâddaen3yelrbii7buıtyszaudkröy2ibiroliümin1cüaiknug0bdusiçrzaitnzaemüee2crtoeedükybeptou4mççlyrkrk1eutiira0vcrpmm4eneeaeionkatnau1ldşrr.tbüdmanlleeldd2neeiiaıiirrmnniıcasss9eeunnnkkaaa,,.iiii Borcunu krediyle kapatan 3 bin lira kâra geçecek Kredi kartı ve kredi borcunu ödeyemeyen yurttaşları rahatlatmak amacıyla getirilen 72 ay vade olanağı, bankaların uyguladığı faiz nedeniyle zora girince, akla başka yollar geldi. Kredi ve kredi kartı borcu yapılandırması başladı. Bankalar eğer yüksek faiz çıkartırsa ikinci bir yol daha var. Milyonlarca tüketici kredisi ve kart borçlusunu rahatlatmak için getirilen 72 aya varan yapılandırma imkânı tüketiciyi sevindirirken, faiz konusu kafaları karıştırdı. Uygulama ile yapılandırma faizi bankalara bırakıldı. Bankalar ise çıkardığı faturayla beklentileri karşılamadı. Sunulan faizler yüksek kaldı. Borcu kredi çekerek kapatmak, yapılandırmaktan daha avantajlı oldu. Faiz 1.40 1.49 Düzenlemenin yürürlüğe girmesinin ardından tüketici kredisi borcunu yapılandırmak için başvuranların karşısına kimi banka yüzde 1.40, kimi yüzde 1.49, kimi yüzde 1.47 gibi faiz oranları çıkardı. Mevcut tüketici kredisi faizlerinin yüzde 1.20 seviyelerine kadar düştüğü dikkate alındığında yapılandırmayla çıkan yüksek fatura gözler önüne serildi. 10 bin lira tüketici kredi si borcu olan vatandaş, bunu yüzde 1.45 faizle yapılandırdığında 72 ayda 17 bin 615 lira ödemek zorunda kalıyor. Ama 10 bin liralık borcunu yüzde 1.29 faizli tüketici kredisi çekerek kapatma yolunu seçerse, 48 ayda toplam 14 bin 244 lira ödüyor. Yani tüketici kredisi çekmeyi tercih edenin cebinde 3 bin 371 lira kalıyor. Uzmanlar borcunu kapatmak için yapılandırma yerine kredi çekmeyi tercih edenlere, kredi borcunuzun olduğu bankadan değil, başka bir bankadan çekerseniz daha düşük faiz imkânı elde ederseniz. Tabii kredi sicilinizin iyi olması önemli” uyarısını yaptı. l Ekonomi Servisi Küresel piyasalarda petrol fiyatlarının yukarı hareket etmesi özellikle enerji hisselerini hareketlendirirken, Türk Lirası’nın önceki gün yaşadığı gerginlik dün devam etti. Dün güne 3.0811’i görerek yükselişle başlayan dolar, gün içinde yukarı yönlü seyrini sürdürdü. Önceki gün kapanışa kıyasla düne yükselişle başlayan dolar analistlerin direnç seviyesi olarak belirttiği 3.0850’yi aştı. OHAL ve seçim Analistler, yurtiçinde veri akışının zayıf olduğunu, yurtdışında ise ABD’de bugünden itibaren açıklanmaya başlanacak 3’üncü çeyrek bilançoların ve hafta sonuna kadar devam edecek ABD Merkez Bankası (Fed) üyelerinin konuşmalarının takip edileceğini belirtti. Dün, dolar ilk işlemlerde 3.0750 seviyesiyle başladıktan sonra 3.0880’in üzerine çıktı. Moody’s not indirimi sonrası çıkışların yaşanabileceği endişesi, OHAL süresinin üç ay daha uzatılması kararı ve TCMB’nin kurdaki yükselişlere karşın faiz indirimlerine devam edeceği beklentileri ile petrol fiyatlarındaki yükseliş TL’nin gelişmekte olan ülke para birimlerinden negatif ayrışmasındaki ana belirleyiciler oldu. Fed’in faizi yükseltme olasılığı ve yurtiçinde az da olsa erken seçim olasılığının dillendirilmesi de doların ateşini yükselten nedenler arasında sayıldı. l Ekonomi Servisi ekonomi 9 ‘Güvencesizlikte ve işsizlikte istikrar’ programı: OVP Orta Vadeli Program (OVP, 20172019) bir aylık gecikmeyle geçen hafta içerisinde yayımlandı. Ulusal iktisat yazınımızda oldukça geniş yer bulan OVP’nin en belirgin özelliği, 2016’nın büyüme tahminini yüzde 4.5’ten yüzde 3.2’ye çekerek, “Türkiye’nin artık bir durgunluk ekonomisine dönüştüğünü” itiraf etmesiydi. OVP’lerin geleneksel olarak temenni ettiği “yüzde 5 büyüme” beklentisi ise 2018 ve sonrasına taşınmaktaydı. Benzer şekilde, Merkez Bankası’nın artık mistik beklentisine dönüşen “yüzde 5 enflasyon hedefi” de 2018’e ötelenmekteydi. OVP ulusal iktisat yazınımızda çeşitli yönlerinden incelendi. Ancak emek cephesini ilgilendiren özgün değerlendirmeler DİSK tarafından ele alınmıştı. Bugünkü yazımda DİSK’in 8 Ekim tarihli basın bildirisiyle açıklanmış bulunan değerlendirmelerini siz okuyucularıma tanıtmak arzusundayım. HHH DİSK’in değerlendirmeleri, sermayenin talep ve beklentilerine göre şekillendiği görülen mevcut programda sıkça tekrarlanan “istikrar” kavramının aslında “güvencesizlikte ve işsizlikte istikrar” olarak somutlandığını vurgulayarak başlıyor. “Ekonomik büyüme” ve “rekabet gücü” adına emeğin değersizleştirilmesi, güvencesizleştirilmesi ve sömürünün yoğunlaştırılması amacı, Orta Vadeli Program’da “işgücü piyasalarının etkinleştirilmesi” ve “istihdam piyasasının daha esnek hale getirilmesi” gibi kavramlarla ifade ediliyor. Programın sunumu boyunca dile getirilen “büyümenin kalitesi” kavramı ise özünde sermaye lehine bir nitelik ifade ederken; “refahın paylaşılması”, “gelir dağılımının düzeltilmesi”, “ücretlerin ekonomik büyümeden pay alması”, “insan onuruna yaraşır nitelikli işler yaratarak işsizlikle mücadele” gibi sorunların programda yer bulamamasıyla somutlanıyor. Programın temel amaçları arasında sıralanan “kapsayıcı büyüme” kavramı ise işçi sınıfını kapsamamakta, ucuz ve güvencesiz işçilik üzerinden sermaye birikiminin sürekliliğini hedeflemektedir. Büyüme oranlarındaki beklentilerin aşağı çekilmesi ve sabit sermaye yatırımlarının gerilemesi, resmi (dar tanımlı) işsizlik oranı beklentilerinin de yüzde 10 bandında kalıcılaşmasına neden olmakta. Bir önceki Orta Vadeli Program’da 2017’de yüzde 10’un altına çekilmesi hedeflenen resmi (dar tanımlı)  işsizlik oranı, yeni programda 2019’a kadar yüzde 10’un üstünde, 2019’da ise yüzde 9.8 olarak hedeflenmekte. Dolayısıyla, program dönemi boyunca her sene yaklaşık 3 milyon 200 bin kişinin “işsizler ordusunun” saflarından geçmesi beklenmekte. Bunlara ek olarak, genç (1529 yaş arası) nüfus, işsizlikle mücadeleye mahkum gözüküyor. 2016 Haziran döneminde 1.7 puan artarak yüzde 19.4’e yükselen genç işsizlik oranı 2014 yılında yüzde 16.7 idi. Türkiye, OECD ortalaması yüzde 13.9 olan genç işsiz oranının bir buçuk katına ulaşan işsizlik göstergesiyle genç işsizliğinde önde gelen ülkeler arasında yer alıyor. Diğer yandan OECD’nin geçen günlerde yayımlanan “Bir Bakışta Toplum 2016” başlıklı raporunda Türkiye’de her üç gençten birisinin eğitim sürecinde olmayıp, işgücüne de katılmadığı, yani inaktif konumda bulunduğu belirtilmekte. Bu rakam Türkiye’yi OECD ülkeleri arasında ilk sıraya yerleştiriyor. Oysa, programa dair Başbakan Binali Yıldırım’ın sunuşunda “genç nüfusun Türkiye’nin göreceli üstünlük kaynağı olarak görülmesi gerektiği” ifade edilmekteydi. Genç işsizliği hızla artarken genç nüfusu “göreceli üstünlük” kaynağı olarak değerlendirmek, genç işsizliğinin ücretleri baskılamak, güvencesizliği ve esnekliği dayatmak için kullanılacağını göstermektedir. “İş başında eğitim” adı altında çırak ve stajyerlerin ucuz işgücü deposu olarak kullanılması uygulamasının yaygınlaştırılacağının ifade edilmesi de gençlerimizin istihdamında enformalizasyonun ve marjinalleştirmenin yaygınlaştırılacağını gözler önüne sermektedir. Para piyasalarına gelince... Programda enflasyon oranının 2016 için yüzde 7.5, 2017 için yüzde 6.5, 2018 için ise yüzde 5 olarak hedeflendiği ifade ediliyor. Bir önceki Orta Vadeli Program’da 2015 için yüzde 6.3, 2016 için yüzde 5 enflasyon oranı tahmin edilmekteydi. Ancak 2015 enflasyonu yüzde 8.8 olurken 2016 hedefi de yüzde 7’ye çıkarıldı. Türkiye’de ücret artışları büyük oranda beklenen enflasyon oranında tutulmaya çalışıldığı için, gerçekleşen enflasyonun beklenen enflasyondan yüksek çıkması işçilerin reel olarak yoksullaşması anlamına geliyor. OVP’deki düşük enflasyon hedeflerinin, bir önceki programda olduğu gibi gerçekleşmemesi halinde ücretler reel olarak düşmüş olacaktır.  Özet olarak, Olağanüstü Hal koşullarında açıklanan Orta Vadeli Program, sermaye için olağanüstü sömürü olanakları sunmaktadır. Petrol Ofisi’ne 2 talip daha Orta Avrupa’nın en büyük petrol ve gaz şirketi OMV’nin Türkiye’deki akaryakıt şirketi Petrol Ofisi için Vitol ve Trafigura teklif verdi. Bloomberg News’e açıklamada bulunan kaynaklar özel yatırım firmalarının yanı sıra Opet, Socar, BP ve Aramco’nun da OMV Petrol Ofisi ile ilgilendiğini ancak nihai bir karar verilmediğini belirtti. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle