18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 12 Ekim 2016 10 eğitim EDİTÖR: FİGEN ATALAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Ekran başında ve kıkır kıkır gülerek Bilgisayarın karşısında, ekran başındayım ve kıkır kıkır gülmekteyim… Nasıl kıkırdamam… Yok böyle olmaz… Biraz açıklama gerekiyor… Ülkede Meclis’in çıkardığı yasaların değil, hükümetin çıkardığı KHK’lerin geçerli olduğu şu günlerde Basın İlan Kurumu yeni bir yönetmelik yayımladı. Yönetmelik bizim meslek dilinde “resmi ilan” dediğimiz resmi duyuruların yayımlanmasının kural ve koşullarını yeniden düzenliyor. Resmi ilanlar hani hiç okumadığınız ama gazetelerde sık sık rastladığınız; mesela “Şebinkarahisar İcra Dairesi’nden taşınmazın açık artırma yoluyla satış ilanı…” diye başlayan oku Allah oku bitmez ilanlardan söz ediyorum bütün gazeteler için vazgeçilmez, bazıları için yaşamsal gelir kaynaklarıdır. Basın İlan Kurumu’nun yeni yönetmeliği işte tam da bu noktadan vuruyor. Buna göre, gazetede yayımlanan herhangi bir içerik hakkında savcılık tarafından yönetmelikte sayılan suçlardan biri nedeniyle dava açılırsa, o gazete için 60 güne kadar resmi ilan yayınını durdurma yaptırımı uygulanacaktır. Üstelik bu 60 günlük ilan kesme uygulaması, açılan her bir dava için ayrı ayrı uygulanacaktır. Yönetmeliğin herhangi bir içerik dediği haberdir, köşe yazısıdır, özel ilandır, fotoğraftır, karikatürdür, gazetede yer alan herhangi bir şeydir. Bunlardan herhangi biri hakkında herhangi bir savcı herhangi bir suç iddiasıyla soruşturma başlatır ve herhangi bir mahkemede bu dava açılırsa 60 gün süreyle resmi ilan alamayacaksınız demektir… Yani gazete önce idam ediliyor, sonra yargılama başlatılıyor demektir. Peki, hangi suçlardan bir gazete hakkında dava açılabilir? Ohhooooo!.. En iyisi siz bu soruyu sormamış olun… HHH Mesela Dünya Enerji Kongresi münasebetiyle Türkiye’ye gelen Rusya Devlet Başkanı Putin ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakınlıklarını görünce “Asya despotik devlet geleneğinin sürüp gittiği Rusya ve Türkiye gibi ülkelerde” diye başlayan ve muhalefetten nefret eden; mümkün olsa parlamentolardan da nefret eden; hele hele bağımsız yargıdan ölümüne nefret eden; muhalif sesleri susturmanın bin bir yolunu arayan ve bulan; devlet aygıtını bir güç ve otorite gösterisi için alabildiğine kullanan liderler üstüne bir Tırmık döktürsem… Sonra herhangi bir savcı, herhangi bir mahkemede… Anladınız… Peki, bu konudan vazgeçip Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün İslam Şurası toplantısında Irak Başbakanı İbadi’ye “Sen benim muhatabım değilsin, karatımda değilsin, kalitemde değilsin…” deyişini konu edinsem? “Karat, kalite” gibi değer ölçülerinin hangi terazide, nasıl tartılması gerektiğine ilişkin birkaç paragraf karalasam?.. Sonra herhangi bir savcı, herhangi bir mahkemede… Anladınız… Peki, Kabataş Lisesi Müdür Muavini olacak kadar ehliyet sahibi olduğu varsayılmaz ve o yüzden bu seçkin lisede görevlendirilmiş bir zatın “Artık bütün okullarımızın imam hatip lisesi gibi olması zamanı geldi” deyişini ele alıp mümkün olan en nazik cevabı veren bir Tırmık yazsam? Sonra herhangi bir savcı, herhangi bir mahkemede… Anladınız… HHH Bir yandan Cumhuriyet’in resmi ilan gelirini 60 gün süreyle makaslatmayacak bir titizlik göstermeye, bir yandan da Tırmık yazmaya çabalamaktayım. Olmuyor ve ben de halime, halimize bakıp kıkır kıkır gülüyorum. Gülmeyip de ne yapayım? Kansu Eğitbilim Ödülleri belirlendi Eğitimci Nafi Atuf Kansu adına torunları tarafından düzenlenen eğitbilim ödülünü kazananlar belli oldu. “Doktora tezleri” dalında ödülü Erzincan Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Yrd.Doç.Dr. Dilek İlhan Beyaztaş, “Başarılı Öğrencilerin Öğrenme Yaklaşımları ve Etkili Öğrenmeye İlişkin Önerileri” adlı tezi ile kazandı. “Makale ve Kitap” dalında ise ödülü “Kesintili Zorunlu Eğitim İlkokul Birinci Sınıf Uygulamalarının İncelenmesi” adlı ortak çalışma makalesi ile Ege Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Gülsen Ünver, Arş.Gör. Ahmet Dikbayır ve Yrd.Doç. Dr. Bünyamin Yurdakul kazandılar. Ödüller, 3 Kasım günü Hacettepe Üniversitesi’nde yapılacak bir törenle verilecek. l ANKARA Gökler’e Uluslararası Bilim İnsanı Ödülü Amerikan Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Akademisi Dr. Ülkü Ülgür Uluslararası Bilim İnsanı Ödülü’ne bu yıl Prof. Dr. Bahar Gökler uygun görüldü. “Çocuk psikiyatrisinde örnek alınacak uluslararası bir lider” olarak bu yılki ödüle layık görülen Prof. Dr. Gökler, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalı emekli öğretim üyesi ve 19952011 yılları arasında Anabilim Dalı Başkanlığı görevini yürütmüştü. Gökler’e ödülü, Amerikan Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Akademisi’nin 2429 Ekim 2016 tarihlerinde ABD’nin New York kentinde düzenlenecek olan 63. yıllık toplantısında sunulacak. l ANKARA ‘PROJE OKUL’ UYGULAMASINA TEPKİ BÜYÜYOR ‘Projeniz değiliz olmayacağız’ÖVĞPERRLOİELNETRECSDİTVEONE Veliler, İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaptı. Bakanlık tarafından ‘proje okul’ statüsüne dahil edilen Kadıköy Anadolu Lisesi öğrencileri, başka okullara zorunlu tayin edilen öğretmenleri için oturma eylemi yaptı. Öğrenciler, “Okulumuzun üç yıl önce proje okulu ilan edilerek, kulüp faaliyetlerimizin, festivallerimizin yapılamamasına neden olunması ve bu uygulama ile KAL ruhunun yok edilmeye çalışılması nedeniyle eylemdeyiz” dediler. Proje okul kararına tepki gösteren veliler de dün İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplandı. Protestoya, CHP milletvekili Barış Yarkadaş da destek verdi. Veliler, yönetmeliğin derhal geri çekilmesi ve öğretmenlerin okullarına iade edilmesi için il Milli Eğitim Müdürlüğü’ne dilekçe verdi. Ortak açıklamayı okuyan Hülya Şen, “Proje okul uygulaması keyfi ve hukuksuzdur. Bu kargaşa yüzünden okullarda üç haftadır sağlıklı ders yapılmadı’’ dedi. Cağaloğlu Anadolul Lisesi öğrencileri de, Twitter’dan bir bildiri yayımladı. #ProjenizDeğiliz etiketiyle yayınlanan bildiride “Dün olduğu gibi yarınlarda da Cağaloğlu Anadolu Lisesi olarak kalacağız” denildi. Bornova Anadolu Lisesi öğrencileri de sürgün edilen öğretmenleri için bir klip hazırladı. Klipteki görüntülere Liverpool taraftarlarının yazdığı “Asla Yalnız Yürümeyeceksin” (You’ll Never Walk Alone) şarkısı eşlik etti. l İSTANBUL/Cumhuriyet Bir yıl bile önemli Dünya üzerindeki 18 yaş altı 1 milyardan fazla kız çocuğunun çoğu gerekli sağlık, eğitim hizmetlerinden uzakta yaşıyor Dünya Kız Çocukları Günü Konferansı’nda konuşan BM Türkiye Mukim Koordinatörü Kamal Malhotra, kız çocuklarına ya pılan yatırımın önemine dik kat çekerek “ilkokulda ortala ma bir sene daha faz la okumak, kız ço cuklarının gelecek teki maaşlarını yüz de 10 ile 20 arasın da yükseltecek. Orta okulda ekstra bir yıl DENİZ bu rakamı yüzde 15 ÜLKÜTEKİN 25 seviyesine çıkara cak. Eğer azgelişmiş ülkelerde ki tüm kız çocukları okulu biti rebilse çocuk ölümleri yarı ya rıya iner’’ dedi. 11 Ekim Dünya Kız Çocuk ları Günü sebebiyle Aydın Do ğan Vakfı, UNICEF, UN Women ve UNFPA ortaklığıyla Azgelişmiş ülkelerdeki tüm kız çocukları okulu bitirebilse çocuk ölümleri yarı yarıya iner. İstanbul’da düzenlenen konferansta konuşan Malhorta, şöyle devam etti: “Kız çocuklarına yatırım, daha iyi bir dünya hedefinde başarıya giden en önemli strateji konumunda. Bugün dünyada 18 yaş altında 1.1 milyar kız yeni bir neslin temsilcisi olarak geleceğe hazırlanıyor. Onların eğitim ve sağlığına yatırım yapmak, potansiyellerini ortaya çıkarmalarına yardımcı olacak.” Malhorta, barış zamanında veya savaş halinde kız çocuklarının şartlarının iyileştirilmesinin bir sonraki nesilin sağlıklı yetişmesinde önemli rol oynayacağını ve kız çocuklarına yönelik hedeflerin birkaç ülkeyi değil tüm dünyayı kapsadığını sözlerine ekledi. Eşit hak eşit sevgi Açılış konuşmasını yapan Aydın Doğan Vakfı Başkanı Hanzade Doğan Boyner de, kız çocuklarına yapılan yatırımın aydınlık nesiller yetiştirmek için önemli bir adım olduğunu kaydetti. Boyner şöyle konuştu: “Biliyoruz ki eğitime devam eden çocuk, şiddete karşı kendini daha iyi korur. Kız çocuklarına doğdukları günden itibaren eşit hakları verirsek, eşit sevgiyi gösterirsek; mutlaka hayatta kendilerine bir yol çizerler, başarılara imza atarlar. Ve yine biliyoruz ki kız çocuklarına yapılan yatırım çarpan etkisi yapar. Onlar da anne olarak daha aydınlık nesiller yetiştirirler. Sadece cinsiyeti yüzünden toplumunu, nüfusunun yarısını eğitimsiz bırakan, hor gören, şiddet görmelerine izin veren toplumlar, karanlık toplumlar olarak kalmaya mahkumdurlar.” Kızlara ses oldum CNN International Programcısı Anderson ise annesinin, bugünkü konuma gelmesinde başlıca etken olduğunu belirt Türkiye’den rakamlar... 4 Cinsiyete dayalı gelişim endeksinde 148 ülke arasında 118. 4 Küresel cinsiyet uçurumu endeksinde 142 ülke arasında 125. 4 2549 yaş arasındaki kadınların yüzde 22’si 18 yaşından önce evlenmiş. 2024 yaş arasında bu rakam yüzde 14.7. 4 1529 yaş arasındaki kadınların yüzde 45’i işgücü piyasasının dışında olup bir eğitim kurumu veya mesleki kursa da devam etmiyor. ti. Anderson şöyle konuştu: “Annem bir öğretmen di. Okuryazarlık öğretmeniydi. Ders verdiği çocukların çoğu da göçmen ailelerden geliyordu. Bu çocukların çoğu sosyal haklardan mahrumdu, büyük kısmının ailesi için de eğitim başlıca önceliklerden biri değildi. Annem bana küçüklükten itibaren zorluklar içinde büyüyen çocukların hikâyelerini anlatmaya başladı. Gazetecilik kariyerimde ben de dezavantajlı bölgelerde yaşayan genç kız ve erkeklerin sesi ve onlara geleceğe dair bir umut olmaya çalıştım.” Eğitimsizlik ve şiddet Türkiye’nin çeşitli illerinden 42 çocuk ve genç, katıldıkları “kız çocuklarının güçlenmesi ve sosyal uyum çalıştayı’’ sonrasında kız çocuklarının yaşadığı 6 ana sorunu şöyle sıraladı: 1Çocuk yaşta yapılan evlilikler 2İstismar ve güvenlik problemleri 3Eğitimsizlik 4Yoksulluk kaynaklı sorunlar 5Şiddet 6Toplumdaki cinsiyet ayrımcılığı Her 7 saniyede bir çocuk gelin Dünyada 700 milyon erken yaşta evlendirilmiş kız çocuğu bulunuyor. Bu sayının 2050 yılında 1 milyar 200 milyonu bulacağı tahmin ediliyor. Dünya genelinde 700 milyon kız çocuğunun 18 yaş altında evlendirildiği açıklandı. “Save the Children” örgütü tarafından Dünya Kız Çocukları Günü nedeniyle açıklanan rapora göre, çocuk yaşta evlendirilen kız çocuklarının sayısı düşeceği yerde artıyor. BBC’nin haberine göre dünya genelinde her 7 saniyede 15 yaşın altında bir kız çocuğu evlendiriliyor. Save the Children’in tahminlerine göre, bu sayı 2050 yılında 1 milyar 200 milyonu bulacak. 10 yaşında evlendiriliyor Afganistan, Yemen, Hindistan, Somali gibi ülkelerde kız çocuklarının 10 yaşında evlendirildiklerine dikkat çekilen raporda, erken yaşta evliliğin eğitim seviyesinin düşmesi, cinsel hastalıkların artması, erken hamileliğe bağlı ölümlerin yükselmesi gibi farklı sorunları da beraberinde getirdi ğine işaret ediliyor. Türkiye 55. sırada Save the Children, çocuk yaşta evlilik, erken hamilelik, anne ölümleri gibi kriterlere göre dünya genelinde 144 ülkeyi kız çocuklarının yaşam kalitesine göre sıraladı. Buna göre kız çocukları bakımından yaşam kalitesi en iyi ülke İsveç oldu. Finlandiya, Norveç, Hollanda ve Belçika ilk beşte yer alan ülkeler. Türkiye 144 ülke arasında 55. sırada bulunuyor. Listenin son üç sırasında ise, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad ve Nijer yer alıyor. l ALMANYA/DHA Zimbabveli kadın aktivist Muzvare Makoni: Yemekte Makoni ve psikolog Ayşen Ufuk Sezen ile görüştük. ‘Sorun yoksulluk değil, patriarkal bakış açısı ’ ÖZLEM YÜZAK Daha çocuk denecek yaşta oturduğu mahallede boğazına bıçak dayayan bir dükkân sahibinin tecavüzüne uğramış. Annesi aile içi şiddetten ölmüş. Zor şartlarda okumayı başarmış. “Kendi bölgemde üniversiteye gidebilen tek kız ben olmuştum” diye anlatıyor... Adı Muzvare Betty Makoni. Zimbabveli bir kadın aktivist. 40’ı aşkın küresel ödül sahibi. 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Konferansı için geldi İstanbul’a. Konferans öncesinde Aydın Doğan Vakfı Başkanı Hanzede Boyner Doğan’ın düzenlediği yemekte sohbet ettik. Makoni’nin 1999 yılında kurduğu Dünya Kız Çocukları Ağı (GCNW) genç yaşta taciz ve tecavüze uğrayan kız çocuklarına bir nevi sığınak. Vakıf bugüne kadar 35 bin kız çocuğunun yaşamını değiştirmeyi başardı. Ağ sadece Zimbabve’de değil, Uganda, Sierra Leone, Tanzanya, Kenya ve daha birçok Afrika ülkesinde de aktif. Aslında öykü her yerde neredeyse ayrı. Makoni, “10 yaşından itibaren evlendiriliyor kız çocukları. Tecavüz çok yaygın. Çünkü bir bakire ile yatmanın kendilerine uğurlu geleceğine yönelik bir inanç var buralarda. Ve ne yazık ki tecavüzcüsü ile evlendiriyorlar bu çocukları. Kiliseye gidip ben bu kızı istiyorum diyorsun ve bitiyor iş” diyor. İşin kötüsü yıllar içinde durumun iyileşeceğine daha da kötüleşiyor olması. Ben yine şanslıydım en azından üniversiteye gidebildim diyor. Zimbabve’de her 10 bin kızdan sadece 1’inin üniversiteye gidebildiğini vurgulayarak. Makoni’ye göre sorun yoksulluktan öte, partiarkal bakış açısı. “Bu değişmedikçe arpa boyu yol alınamaz. Hıristiyanlıkta da Müslümanlıkta da benzer şeyler yaşanıyor” diyor. Makoni, GCNW bünyesinde, Zimbabve’deki kız çocuklarının eğitimini üstlenmek ve “onları güçlendirmek” için gerçekleştirdiği çalışmaları yüzünden ülkeyi terk etmek zorunda kalmış. Şu an dünyanın dört bir yanında yaşayan kız çocukları için İngiltere’den GCNW’nın çalışmalarını sürdüren Makoni hakkında Michealene Risley’in yönetmenliğini yaptığı, Umudun Goblenleri isimli bir de belgesel var. Sabancı Rektörü istifa etti Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Berker görevinden istifa etti. Öğrenci ve öğretim üyeleriyle yaptığı bir buluşmayla kararını açıklayan Berker, “son 7 yıl benim için akademik cennet gibi oldu. Fakat maalesef üniversitemizin dışından kaynaklanan, mütevelli heyetinin içinden kaynaklanan bir sebeple rektörlükten istifa ediyorum” dedi. Mütevelli Heyeti’nce yapılan açıklamada 19 Ekim 2016 tarihinden itibaren rektörlüğe Sanat Sosyal Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Ayşe Kadıoğlu’nun vekâlet edeceği belirtildi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle