23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 27 Ocak 2016 haber EDİTÖR: CAN DOKER 10 İNSAN HAKLARI İZLEME ÖRGÜTÜ YÖNETİCİLERİnden DÜNDAR VE GÜL’E DESTEK ZİYARETİ: ‘Vız gelirsiniz, vız’ demiştik değil mi? eniden kara tutsak olmuş İstanbul’da, penceremin önünde masama kurulmuşum; bir yandan “Ne yazmalı” değil, “Hangisini yazmalı” sorusuna cevap arıyor, bir yandan, internette gazeteler arasında dolanıyor, bir yandan da uçuşan kar taneleriyle oyalanıyorum. Ve bir yandan da… Bir yandan da karakışın kol gezdiği şu günlerde yedi iklim dört bucakta üşüyen, evsiz barksız, umarsız Türkleri ve Kürtleri ve bu topraklara sığınmış Suriyelileri ve umutsuz, korunaksız, çaresiz küçücük oğlanları ve küçücük kızları ve dört duvarı olmayan bir hapishaneye dönmüş ülkemin zindanlarında kat kat giyinse de ayazı kemiklerinde duyan tutukluları, hükümlüleri düşünmemeye çabalarken… İmdadıma arkadaşımın yazısı yetişti. Can Dündar’ın Silivri’den kargacık burgacık el yazısıyla yazıp kuşun kanadıyla bize ulaştırdığı yazısı… Biliyorum, biliyorum, okudunuz. Günün en çok okunan yazısı olduğunu da biliyorum. Ama dedim a, kararmış yüreğimi ışıtan, üşümeden üşüyen bedenimi ısıtan yazısı… Gülümsedim. Hapishanelerin sıra sıra dizildiği Silivri’nin 9 numaralı hapishanesinde camgöbeği kazağı, mor pantolonu ile Can Dündar’ı, turuncu kazağı, fıstıki yeşil pantolonuyla Erdem Gül’ü gözümün önüne getirdim. Gülümseme keyifli kahkahalara dönüştü… Can Dündar arkadaşımın şiire kesmiş yazısındaki “bu millet isterse boyalarını meyveden, fırçalarını ibrişimden, isyanını hazirandan” yapar cümlesini (düzeltiyorum: dizesini) bir de ben seslendirdim. İyi geldi. Çok iyi geldi. Karakışın acımasızlığında üşüyen bütün tutukluların da, hükümlülerin de ve küçücük oğlanların da, küçücük kızların da bu dize ile ısındığını düşledim. İyi geldi. Çok iyi geldi… HHH Ey devletin zorba gücünü arkadaşlarımın ve halkımın üstüne sürenler! Hatırlayın, bu gazetenin bu köşesinde haftalar önce size meydan okumuştuk: “Mapus damınız, duvarınız, zindanınız... Vız gelir bize, vız” demiştik. Hatırlamıyorsanız aha bir kez daha: “Mapus damınız, duvarınız, zindanınız... Vız gelir bize, vız.” Gazetecilik yaptıkları için hapisteler Roth, “Can Dündar’ın hapse girmesini, hükümetin medyayı susturmanın bir örneği olarak görüyoruz” dedi. nsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights WatchHRW) Başkanı Kenneth Roth, Türkiye’de medya ve yargı başta olmak üzere bütün bağımsız sesler üzerindeki baskı olduğunu belirterek “Can Dündar’ın hapse girmesini, hükümetin medyayı susturmanın bir örneği olarak görüyoruz” dedi. Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcimiz Erdem Gül’e destek için İnsan Hakları İzleme Örgütü Başkanı Kenneth Roth, HRW Avrupa ve Orta Asya’dan Sorumlu Müdürü Hugh Williamson, HRW Türkiye temsilcisi Emma Sinclair Webb ve HRW İletişim Direktörü Emma Daly, gazetemizin Şişli’deki merkez binasına destek ziyaretinde bulundu. Gaze Y İ den Can Dündar’ın hapse girmesini, hükümetin medyayı susturmasının bir örneği olarak görüyoruz” dedi. İstanbul’da bugün Uluslararası İnsan Hakları Raporu’nu açıklayacaklarını anımsatan Roth “Raporumuzda iki temel nokta üzerinde duracağız. Birincisi sığınmacı krizi, öbürü de sivil toplum üzerine dünyada artan baskılar. Türkiye bu iki meselenin üst üste geldiği bir ülke” dedi. Orhan Erinç Akın Atalay Kenneth Roth Tahir Özyurtseven Doğan Satmış temiz İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç, İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven, Yayın Danışmanı Doğan Satmış ve Dış Haberler Müdürü Pınar Ersoy ile görüşen HRW temsilcileri, Dündar ve Gül’ün durumları hakkında bilgi aldı. HRW Başkanı Roth, “Türkiye’de medya ve yargı başta olmak üzere bütün bağımsız sesler üzerindeki baskının fazlasıyla farkındayız. Bu yüz Roth, şöyle devam etti: “Bizim görüşümüz Dündar’ın gazetecilik yaptığı için hapiste olduğudur. Dünyanın herhangi bir demokrasisinde ağır silahları taşınması ile ilgili fotoğrafları yayınlamak bir gazetecilik faaliyetidir. Bu fotoğrafları yayımlama cesaretini göstermiş olmanızı tebrik ediyoruz ve yanınızda olduğumuzu bilmenizi istiyoruz.” Örgütün toplantısı saat 11.00’de Cezayir Restoran’da gerçekleşecek. Rapor bugün açıklanıyor Bizi duvarlar ayırmıyor İT TIR’ları haberi nedeniyle Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün serbest bırakılması istemiyle Silivri Cezaevi önünde sürdürülen Umut Nöbeti’ni Esenlertime internet sitesinin sahibi Erdoğan Aksu, yazar Hatice Eroğlu Akdoğan ve İstanbul Eczacılar Odası Yönetim Kurulu üyeleri ve İEO Basın Yayın Komisyonu devraldı. UMUT NÖBETİ’NİN 56. GÜNÜNDE SİLİVRİ ÖNÜNDE ECZACILAR ODASI VARDI M İtalyan ansa haber ajansı’na konuştu CHP’Lİ ÇAKIRÖZER GÜNDEME TAŞIDI ‘Tutuklu gazeteciler’ Avrupa Konseyi’nde G Yoğun kar yağışı altında sürdürülen umut nöbetinin 56. gününde sabah ilk nöbeti Esenlertime internet istesi sahibi Erdoğan Aksu ile yazar Hatice Eroğlu Akdoğan tuttu. Gazetecilerin baskı altında olduğunu belirten Aksu, “Doğruları, gerçekleri tarafsız bir şekilde topluma aktaran tüm gazeteciler baskı altındadır, sansür işletilmektedir, içeri alınmaktadır” dedi. Umut Nöbeti’ni öğleden sonra ise İstanbul Eczacı Odası (İEO) yöneticileri ve İEO Basın Yayın Komisyonu devraldı. Eczacılar adına Can Dündar ve Erdem Gül’e hitaben yazdıkları mektubu okuyan Sibel Özkan Tarım, “Çuvala sığamayan bir kötülüğün, hukuku çiğneyerek meşru sayılma telaşının bedelini ödüyoruz toplum olarak hep birlikte. Siz iki gazeteci bu mücadelenin en önündesiniz. Çok yakında biteceğine inandığımız bu tutsaklık sürecinde her an yanınızda olacağız. Demokrasiye, adalete ve barışa çok ihtiyacımız var. Bizi üşüten aynı iklim, bizi duvarlar ayırmıyor, hepimiz üşüyoruz, hepimiz tutsağız.” CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, Dündar ve Gül’ü ziyaret etti. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampusü önüne çeşitli Roman derneklerinin temsilcileriyle birlikte gelen Purçu “Onları bir görelim dedik. Biraz moral verelim istedik. ‘Gazeteciler baskı altında’ Dündar: Dava dosyalarını bile göremiyoruz talya’nın ANSA Haber Ajansı, gazetemiz Genel Yayın yönetmeni Can Dündar ile hapishane duvarları arkasından gerçekleştirdiği söyleşiyi yayımladı. Haberde, haziran seçimlerinden bir kaç gün önce gazetenin ilk sayfasında Türkiye’den Suriye’ye giden yardım kamyonlarının fotoğrafları ve bu kamyonların aslında silah taşıdığı haberi yer aldığında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Can Dündar’ın “ağır bir bedel” ödeyeceğini söylediği belirtildi. Kasım ayındaki seçimleri AKP’nin kazanmasının ardından bu sözlerin gerçeğe dönüştüğü ifade edildi. Dündar’ın tutukluluklarının ilk 40 günü boyunca hücre hapsinde kaldıklarını söylediğine yer verilen söyleşide Dündar, savcıların kaynaklarını açıklamalarını istediğini ancak bu isteğe uymadıklarını söyledi. Dündar, dava dosyalarını görmelerine savcılık tarafından izin verilmediğini kaydetti. İ Umut Nöbeti’ni dün Esenlertime internet sitesinin sahibi Erdoğan Aksu, yazar Hatice Eroğlu Akdoğan ve İstanbul Eczacılar Odası Yönetim Kurulu üyeleri tuttu. Uluslararası gazetecilik Nöbet’te Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Etik Gazetecilik Ağı (EJN), Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ), PEN International, Dünya Gazete ve Haber Yayıncıları Birliği (WANIFRA) ve Güneydoğu Avrupa Medya Örgütü (SEEMO), Adalet Bakanlığı’na ortak bir başvuruda bulunarak Dündar ve Gül ile görüşme talep etmişti. Ancak bakanlık bu talebi reddetti. IPI, CPJ, RSF ve EJN’in temsilcileri Silivri Cezaevi önünde bakanlığın ret kararını bugün saat 11.00’de bir basın açıklamasıyla protesto edecek. Uluslararası gazeteciler bu kapsamda Umut Nöbeti’ne de katılacak. kenin saygınlığını korumak zorundayız. Eğer bir ülkede siz gazetecileri hapse atıyorsanız, o ülkenin saygınlığından bahsedemezsiniz. Şu anda bizim ülkemiz bu durumda. Bir an önce bitsin artık ayıp” diye konuştu. l İSTANBUL/Cumhuriyet azetemizin Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün iki ayı geçen tutuklulukları, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer tarafından Avrupa Konseyi gündemine taşındı. Çakırözer, Strazburg’da toplanan Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde üyesi olduğu Sosyalist Grup adına söz alarak Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğü konusunu gündeme getirdi. Avrupa Konseyi’nin Türkiye ve Avrupa’nın geri kalanında demokratikleşme ve insan hakları konusunda önemli adımların atılmasında kritik öneme sahip olduğunu ifade eden Çakırözer, tutuklu gazetecilerin durumunu gündeme getirdi. Dündar ve Gül’ün gazetecilik yaptıkları için iki ayı aşkın bir süredir Silivri Cezaevinde olduğunu vurgulayan Çakırözer, uluslararası gazetecilik kuruluşlarının da iki gazetecinin durumunu yakından takip ettiklerini ve Avrupa Konseyi Gazetecileri Koruma Platformu’na aktardıklarını ifade etti. Purçu: Bu beni üzüyor Böyle bir durumun olması beni çok üzüyor” dedi. Bir ülkede gazetecilerin tutuklu olması halinde demokrasiden, özgürlüklerden söz edilemeyeceğini söyleyen Purçu, “Dündar ve Erdem’in tutuklu olması Türkiye’nin dışarıdaki imajına zarar veriyor. Biz hep birlikte bu ül NOBEL ÖDÜLLÜ PAMUK THE TIMES’A KONUŞTU ‘Yapılan gözaltılar ve baskı kabul edilemez’ obel ödüllü ne katılmayabilirsiniz ama yazar Orhan sabahın yedisinde bir profePamuk, ‘Barış İçin sörün evine, sanki o profeAkademisyenler’ sör teröristmişçesine girmebildirisini imzalaye hakkınız yok” dedi. Payan öğretim üyelemuk, Türkiye’de yaşanan gerine yapılan gözaltı lişmelerle ilgili kendi konuoperasyonlarını ‘kamunu da açıkladı. Durumdan bul edilemez’ olaşikâyetçi olanların haklı olrak değerlendirdi. duğunu belirterek, “Seküler İngiliz gazetesi muhalefetle aynı gemide olThe Times’a konuduğumu hissediyorum” dedi. şan Pamuk, ‘Barış İktidarda olduğu vakit muhaOrhan Pamuk İçin Akademisyenlefetin de baskıcı olduğunu ler inisiyatifi’ bilsöyleyen yazar, “ülkedeki tadirisinin ardından açılan soruşturhammülsüzlük kültürünün son bulmalarda imzacı akademisyenlerin ması gerektiğini” ifade etti. göz altına alınmasını eleştirdi. YaPamuk, Türkiye’deki siyasetçilerin pılanları ‘kabul edilemez’ olarak niifade özgürlüğünü değil, kendi koteleyen Pamuk, “İmza kampanyasışullarını iyileştirdiğini kaydetti. l Haber Merkezi nın teknik ayrıntılarına ve söylemi Tutuklamalar İsveç medyasında Avrupa Konseyi’nin Türkiye ve Avrupa’nın geri kalanında basın ve ifade özgürlüğü konusunu yakından takibe alması çağrısı yapan Çakırözer şunları söyledi: “Buradan Bakanlar Komitesi’ne, Genel Sekretere ve bu Parlamenter Asamblesi’ne, Türkiye ve Avrupa’nın geri kalanında ifade ve basın özgürlüğü konusunu çok daha yakın takibe alma ve sonuç alıcı politikalar yürütme çağrısı yapıyorum.” Çakırözer, hükümeti eleştiren bir bildiri yayımlayan binin üzerinde akademisyenin durumuna da değindi. Bildiriyi eksik ve objektiflikten uzak bulduğunun altını çizen Çakırözer, buna rağmen kaleme alan akademisyenlerin ifade özgürlüklerinin korunması gerektiğini belirtti. Çakırözer, akademisyenlerin siyasi ve hukuksal tacizlerle karşı karşıya olduğunu anımsattı. l ANKARA/Cumhuriyet Sonuç alıcı politikalar şart N Canan Coşkun İsveç resmi ulusal kanalı SVT, Türkiye’de basına yönelen baskıyı ve giderek artan gazeteci yargılamalarını haberleştirdi. Kanal, bu kapsamda hâkim ve savcıların 100 bin TL’ye varan indirimlerle lüks konut sahibi olmasını haberleştirdiği için 23 yıla kadar hapsi istenen gazetemiz muhabiri Canan Coşkun ile görüştü. Coşkun, kanala ifade ve basın özgürlüğüne yönelen baskı ile gazetecilerin yaşam hakkının hiçe sayılması konularında açıklama yaptı. Kanal yaptığı haber nedeniyle tutuklanan gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın odasında da çekim yaptı. l İSTANBUL/Cumhuriyet C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle