18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ 8 DOLAR AVRO FAİZ BORSA CUMHURİYET ALTIN ALTIN 24 AYAR 3.0620 1.7 kuruş TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 3.4570 4.2 kuruş 11.40 0.12 puan 71.299 51 puan 726.18 3.31 lira 108.85 15 kuruş EDİTÖR: PELİN ÜNKER Salı 15 Eylül 2015 Kurda çifte rekor re yüzlerce araç yakıldı, bazı işyerleri de hasar gördü. Araçların çoğunun sigortalı olması nedeniyle de nakliye ve inşaat firmalarından sigorta şirketlerine hasar talebi yağmaya başladı. Hasar miktarı, hasarı saptayacak sigorta eksperleri, çatışmaların yaşandığı il ve ilçelere gidemediği için henüz tam olarak bilinemiyor. BD Merkez Bankası’nın (Fed) bu hafta yapacağı Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısı öncesi ve iç piyasada artan siyasi belirsizlik ile çatışmalar nedeniyle TL varlıklar üzerinde baskı artarken, dolar/TL 3.0694 ile tüm zamanların zirvesini gördü. TL, Avro ve doların eşit ağırlıkta oluşturduğu sepet karşısında yüzde 0.4 değer kaybederek 3.2618’e geriledi ve tarihinin en zayıf seviyesine indi. Yeni haftaya yükselişle başlayan dövizdeki artış eğiliminin önümüzdeki dönemde de sürmesi bekleniyor. Dün güne 3.4708’den başlayan Avro ise günü 3.4570 seviyesinde tamamladı. Dolar 3.06 ile rekorunu tazelerken TL, Avro ve doların oluşturduğu sepet karşısında yüzde 0.4 değer kaybederek tarihinin en zayıf seviyesine indi Terör sigortayı da vurdu oğu ve Güneydoğu’da yaratılan terör ortamı sigortayı da vurdu. Bölgeden hasar ihbarı yağarken, eksperler hasar tespitine gidemiyor, işlemler yapılamıyor, hasarların ödenmesinde zorluk yaşanıyor. Terör olaylarının yaşandığı bölgede bugüne kadar ağırlıklı TIR, kamyon ve iş makinesi olmak üze A D Türkiye için sel baskını vakti ısa bir süre önce Hopa’da felakete yol açan aşırı yağmur ve onun oluşturduğu sel felaketi, aynı boyutta olmasa da ülkedin başka bölgelerinde de kendisini SİGORTA göstermeye başladı. He ne kadar yaşanan kayıpların telafisinin yüzde yüz y karşılanmaa Olc ş sı mümkün a t k Büyü olmasa da başta doğal afet sigortaları kurumu olamak üzere sektör temsilcilerinin öğütleri daha yüksek sesle dillendirilmeye başlandı. Zira dünyada doğal afetler nedeniyle yaşanan kayıplar hızlı bir şekilde artıyor. 3.65’i bulur birimlerinin dolar karşıTL ÜZERİNDE BASKI para sında değer kaybetmesine yol Analistler, ABD Merkez Bankası’nın (FED) perşembe günü faiz artırımına gidebileceği beklentilerinin, gelişmekte olan ülke açtığını vurguluyor. Yabancı yatırım bankalarının, Türk bankacılık sektörüne ilişkin negatif değerlendirmelerinin de özellikle banka pay piyasaları ve TL’yi olumsuz etkilediğini belirten analistler, ayrıca uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in cuma günü gerçekleştirmesi beklenen Türkiye değerlendirmesinin de TL üzerindeki baskıyı artırdığını dile getiriyor. Goldman Sachs ekonomistleri dolar/TL kurunun 2016 yılı sonunda 3.65 seviyesine geleceği tahmininde bulundu. Goldman raporunda, “Türkiye piyasası, yoğunlaşan politik belirsizlik ve gelişen piyasalarda güvenin kötüleşmesi ile yılbaşından bu yana dolar bazında yüzde 36 geriledi. Ekonomistlerimiz Türkiye’nin makro değişkenlerinde düşüş beklentisini koruyor ve sürdürülebilir olmayan şekilde büyük dışsal dengesizlikler döviz kurunda ek düzeltmelerin geleceğine işaret ediyor. 1 Kasım’daki erken seçim öncesinde politik belirsizliğin sürmesi Türk Lirası üzerindeki baskı kaynaklarından biri haline gelebilir” değerlendirmesi yaptı. Morgan Stanley de Dolar/ TL’de yılın son çeyreğine ilişkin beklenti ise 3.00 seviyesinde. Kurum, gelecek yılın ilk yarısında kurun 3.05 seviyesinde olacağını, yılın ikinci yarısında ise 3.09’a yükseleceğini belirtti. Morgan Stanley paritenin 2016’nın ikinci çeyreğine kadar kademeli olarak düşeceğini öngörüyor. K önceki yılki toplam hasar da 138 milyar dolar olmuştu. Bu nedenle de gerek başta DASK ve Tarsim olmak üzere tüm kurumlar bir kez daha sigortanın önemine vurgu yapan açıklamaları ardı ardına sıraladı. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Artvin’de meydana gelen sel ve heyelan nedeniyle Borçka, Hopa ve Arhavi ilçelerindeki sigortalıların borçlarını erteledi. Sosyal Güvenlik Kurumu, Hopa ilçesinde 24 Ağustos’ta etkili olan yağışın ardından meydana gelen sel ve heyelan nedeniyle Borçka, Hopa ve Arhavi ilçelerine bağlı mahalle, belde ve köylerinde faaliyet gösteren işverenler ile sigortalıların kuruma olan borçlarını, gecikme zammı olmaksızın erteledi. Açıklamaya göre, söz konusu il, ilçe ve beldelerde faaliyet gösteren işverenler ile sigortalıların herhangi bir başvuruya bağlı kalmaksızın 24 Ağustos 2015 ila 23 Kasım 2015 arasında kuruma vermekle yükümlü oldukları belgeleri 30 Kasım 2015’e kadar verebilme, ödeme vadesi 24 Ağustos 2015 ila 30 Kasım 2015 arasında sona eren kuruma olan borçlar ile kurumca takibi yapılan diğer borçların 31 Ağustos 2016’ya kadar gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmaksızın 31 Ağustos 2016’ya kadar ödeyebilme olanağı getirildi. SGK’den erteleme KARŞILIKSIZ ÇEKLER yüzde 21 arttı ılın ilk sekiz ayında karşılıksız çek adedi yüzde 21, karşılıksız işlem yapılan çek tutarı yüzde 49 arttı. Karşılıksız çek sayısı 490 bine çıktı. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi verilerine göre, OcakAğustos döneminde karşılıksız işlem yapılan çeklerin parasal tutarı yüzde 49 artışla 17.6 milyar TL oldu. Aynı dönemde karşılıksız işlemi yapılan 2.5 milyar TL tutarındaki 94 bin adet çek daha sonra ödendi. 2015’in ilk sekiz ayında bankalara Y 58 milyar dolar Swiss Re’nin yeni Sigma raporuna göre, geçen yıl doğal afetler ve insan kaynaklı felaketler ekonomiye 110, sigortacılara 35 milyar dolara mal olmuştu. Geçen yıl gerçekleşen doğal afet sayısı bir yılda görülen en yüksek rakam olarak rekor kırarken, sigortalı hasar son 10 yılın ortalaması olan 58 milyar doların çok altında kalmıştı. 2014’te doğal afetlerin yarattığı ekonomik hasar 101 milyar dolar civarında, insan kaynaklı felaketlerin yol açtığı ekonomik hasarsa 9 milyar dolar civarında olmuştu. Bir ibraz edilen çeklerin sayısı 15 milyon adede ulaşırken, bu çeklerin parasal tutarı da 429 milyar TL oldu. Bu dönemde ibraz edilen çek sayısı geçen yıla göre yüzde 16, çek adedi ise yüzde 4 arttı. Ağustos ayında, adet bazında en fazla karşılıksız işlemi yapılan beş il sırasıyla İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa oldu. Tutar olarak en fazla karşılıksız işlemi yapılan çeklerin bulunduğu illerde ise İstanbul yine ilk sırada yer alırken, İstanbul’u sırasıyla Ankara, İzmir, Antalya ve Kocaeli izledi. Ağustos ayında, tutar olarak, karşılıksız işlemi yapılan çeklerin ibraz edilen çeklere oranının en yüksek olduğu il yüzde 11.1 ile Bitlis. Tutar olarak en düşük karşılıksız çek oranına sahip iller ise Çankırı, Sinop ve Karabük. l Ekonomi Servisi Özel sektörün borcu 178.2 milyar dolara çıktı Özel sektörün yurtdışından sağladığı uzun vadeli kredi borcu, bu yılın temmuz sonu itibarıyla, 2014 yıl sonuna göre 10.4 milyar dolar artışla 178.2 milyar dolara çıktı. Merkez Bankası 2015 yılı temmuz ayı verilerine göre, borçluya göre dağılım incelendiğinde, bir önceki yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmaları 9.9 milyar dolar, tahvil ihracı biçimindeki borçlanmaları ise 696 milyon dolar artış gösterdi. Aynı dönemde, bankacılık dışı finansal kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları 17 milyon dolar azalırken, tahvil stoku ise 300 milyon dolar artışla 3.4 milyar dolara çıktı. CDS yükseliyor Öte yandan Türkiye’nin 5 yıl vadeli borcunu iflasa karşı sigortalamanın maliyeti, 1 Kasım seçimleri öncesi devam eden politik belirsizlik ve güvenlik endişeleri nedeniyle Ocak 2012’den bu yana en yüksek seviyesine yükseldi. Markit verilerine göre Türkiye’nin 5 yıllık kredi iflas takası primi (CDS) 5 baz puanlık artışla 300 baz puana yükseldi. l Ekonomi Servisi fırıncı gibi meslekleri de kapsayan bu nüfusun verimli üreticiler, tüketiciler olabilmesi için Almanca öğrenmeleri yetiyor. Bu yeni nüfus, Alman kapitalizmine, yetişme maliyeti çoktan başka bir ülkelerde karşılanmış, hem de geldikleri yerde ücret pazarlığı yapma olanakları son derecede zayıf yeni emek gücü kaynakları sunuyor. Bu nüfus, emek pazarına girince, hem ortalama ücret düzeyi üzerinde aşağı doğru bir basınç yaratarak sanayinin rekabet gücünü hem de tüketim gereksinimleriyle toplumsal talebi, ücretleri arttırmadan destekleme kapasitesine sahip. Bu nüfus hem Alman sanayisinin işçi açığını kapatacak, hem de devletin vergi geliri kaynaklarına uzun dönemde büyük katkı yapacak. Kısacası, Alman iç çevrelerinin göçmensığınmacı gelişinden bu kadar memnun olması, bunların entegre edilmesine ilişkin kuralların hızla basitleştirmesi konusunda adeta kampanya yürütmesi, sanayi şirketlerine göçmenler arasında vasıflı işçi arama (“vasıf izcileri”) gibi yeni bir iş alanının oluşması da tesadüf değil. Alman kapitalizmi yalnızca uygun tarihsel psikolojik zemine değil, aynı zamanda her yıl yaklaşık 500 bin yeni göçmeni entegre edecek kapasiteye sahip. Bu kapasitenin en önemli dayanağı da Almanya’nın sanayisi... AHE, “en iyi iş ortağı” oldu nadolu Hayat Emeklilik, Zurich Employee Benefits Network (Çalışan Ağı) tarafından, network servis sağlayıcısı alanında 2015 yılının en iyi iş ortağı seçildi. 110 bölgede ürün ve hizmetler sunan, pazar lideri sigorta şirketlerinin küresel ağı olan Zurich Employee Benefits Network, hem Zurich şirketlerinden hem de Zurich Sigorta’nın faaliyeti olmayan ülkelerde bulunan en iyi yerel sigorta şirketlerinden oluşuyor. A Tarımda hedef 950 milyon lira evlet destekli tarım sigortacılığın Türkiye’deki temsilcisi Tarsim, geçen yıl poliçe adedinde yüzde 21, sigorta bedelinde yüzde 23, prim üretiminde de yüzde 29 artış gösterdi. 20062007’de 64 milyon lira olan prim üretimi 2014 yılında 683 milyon liraya yükseldi. Sigorta bedeli 2011 yılında 7 milyar lirayken, 2014 yılında bu rakam 14 milyar liraya yaklaştı. Bu yıl sonunda 950 milyon lira seviyelerine ulaşmayı hedeflediklerini söyleyen Tarsim Genel Müdürü Yusuf Satoğlu, 2016’da da 1.3 milyar liraya ulaşmayı hedeflediklerini söyledi. D üyük ve acil bir göçmensığınmacı krizi Avrupa’nın üzerine çöktü, iç çelişkilerini daha da ağırlaştırdı. Bu saptama genel olarak doğru, ama herkes için değil. Bu farklılaşmayı görebilmek için, Yunanistan krizi sırasında, kurtarma paketlerine, Yunan halkının sıkıntılarına hiç acımadan direnen Alman Maliye Bakanı Shauble’nin “Kısa dönemde, göçmenlerin getireceği mali yük kaldırılabilir. Uzun dönemdeyse kamu maliyesi ve emekli maaşları fonları açısından büyük kazanımlar bekliyoruz” sözleri üzerinde düşünmeye başlamak yeter... B tirme arzularını, nihayet Almanya’nın Avrupa’nın en büyük ve zengin ülkesi olmasını ekleyelim. O zaman bu ev sahipliği, kucak açma, yardım etme ruhunu anlamak daha da kolaylaşıyor. Sonra ekonomik yapı... Önce tarihsel zemin... Almanya’nın göçmenlere, sığınmacılara “kucak açması”, Nazi geçmişi, daha sonra Kosova savaşında gelenlere direnci düşününce ilk anda şaşırtıcı gibi görünebilir. Ancak tarihe dikkatle bakınca, Financial Times’da Guntram Wolf’un işaret ettiği gibi Almanya’nın oluşumunda, 17. yüzyılda Fransa’dan kaçarak Brandenburg’a sığınan, diğer bölgelere yayılarak sonunda nüfusun yüzde birine ulaşan Protestan Hugonot göçmenlerin, sanat, teknoloji, bilim alanındaki katkılarının büyük rol oynadığı görülebilir. Almanya’nın II. Dünya Savaşı’ndan sonra kalkınmasında, 1960’larda çoğu Türkiye’den gi Kriz ama herkes için değil den göçmenlerin rolü tartışılmaz. Sonra, İkinci Dünya Savaşı’nın hemen ardından, bulundukları ülkeleri terk ederek dönen 12 milyon Almanı, birleşmenin eklediği yeni işgücünü ve vasıflı uzmanları da düşünmek gerekir. Özetle, 2012 yılında dünyada ABD’den sonra ikinci büyük göç ve sığınmacı dalgasının adresi olan Almanya, aslında bir göçmenler ülkesi. Bu tarihi arka plana, Alman egemen sınıflarının, muhafazakâr politikacıların bir iki istisna dışında, göçmenlik konusunda dikkatli bir dil kullanmış olmasını, son haftalarda, Bild gibi genelde en düşük kültüre hitap eden tabloid bir gazetenin Arapça yardım formları yayımlamasını, Alman halkının II. Dünya Savaşı’ndan kalan imajı değiş Allianz’a iki ödül llianz Türkiye, dünya çapında 300’den fazla sigorta ve finans kuruluşunun üye olduğu LIMRA’nın düzenlediği, 8 kategoriden oluşan uluslararası Silver Bowl yarışmasında, başvurduğu iki kategoride de ödül alma başarısını gösterdi. A Ama tüm bunların, Shouble’nin sözlerinde kendini gösteren bir maddi dayanağı da var. O da Alman kapitalizminin yapısı ve gereksinimleri. Aşağıda özetleyeceğim nedenlerden ötürü Alman kapitalizmi acilen orta düzeyde vasıflı, genç işçi stoklarını, hem kısa hem uzun dönem için yenilemek istiyor. Almanya nüfusu hızla yaşlanan bir ülke. Bu yaşlılara bakacak emeklilik fonlarının sağlığı açısından, sosyal sigorta fonuna ödemeye yapmaya devam edecek yeni kuşak genç işçiler gerekiyor. İkincisi, yeni gelen göçmenlerin, gelmek için aldıkları risklere ek olarak gözden çıkardıkları en az 56 bin Avro’ya bakınca, aslında çoğu orta sınıf, eğitimli, belli, bir maddi, kültürel birikimi olan bir bireylerle karşılaşıyoruz. Doktor, sağlık işçisi, mühendis, akademisyen, teknik eleman, tüccar, kuaför, C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle