27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 15 Eylül 2015 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ÇAĞLA SEVİNDİK haber 7 Nokta dergisine Erdoğan’a hakaretten toplatma kararı sonra gözaltına aldılar ALİ AÇAR / SİBEL BAHÇETEPE Önce sansür ettiler okta dergisi, 18. sayısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı şehit cenazesinde selfie çekerken gösteren kapakla çıkmak istedi. Derginin dağıtımının yapılacağı gün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu’nun talebiyle polisler derginin basıldığı adrese giderek “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “terör örgütü propagandası yapmak” gerekçeleriyle dergilere el koydu. Derginin internet sitesi ve sosyal medyadaki hesaplarına da iletişim yasağı konulması istendi. CHP’nin basın komisyonu Nokta dergisini ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini iletirken ziyaretin ardından sorumlu yazıişleri müdürü Murat Çapan gözaltına alındı. N (DHA) Sorumlu yazıişleri müdürü Murat Çapan böyle gözaltına alındı. Çapan, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Baskınla ilgili emniyetin belgesi (solda). TOPLATMAK kanunen yasak l Fikret İlkiz (avukat) Basın Kanunu hükümlerine göre toplatma kararı kanuna aykırı. Eğer suç unsuru içerdiğini düşünüyorsanız yalnızca üç nüshasına el koyabilirsiniz. Bu el koyma acil durumlarda savcılık tarafından yapılır ve bir sulh ceza yargıcı kararı ile onanır. Dolayısıyla dergilerin ya da gazetelerin toplatılması kanunen yasak. Adli kontrol şartıyla serbest Çapan, savcılık sorgusunun ardından, “Cumhurbaşkanı’na hakaret” ve “Terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla, tutuklanma talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Çapan, savcılık sorgusunda hakaret kastı bulunmadığını, Erdoğan’ın şehitlikle ilgili ifadelerini eleştirdiklerini belirtti. Nöbetçi 1. Sulh Ceza Mahkemesi hakimi, Çapan’ın “adli kontrol” şartıyla serbest bırakılmasına karar verdi. Anamuhalefet partisi lideri, 7 Haziran’dan sonra yaşadığımız sürecin bir darbe olduğunu söylüyor. Basılmayan kitapların, dergilerin toplatılması ile ilgili hukukun olmadığı yerde hukuka aykırı mı tartışması yapılamaz. Bunun bir sonraki adımı, ‘seni, bizi’ ya da ‘beni’ kafanızda şunu düşünüyorsunuz diye alıp götürecekler. l TURGUT KAZAN (avukat) l BASIN KONSEYİ Nokta Dergisi’nin savcılık kararıyla toplatılması, basın özgürlüğüne vurulmuş bir darbedir. Halkın haber alma hakkı hiçe sayılmaktadır. Haber ve düşünceden korkmadan, eleştirel fikirlerden rahatsız olmadan hoşgörü ile demokratik yolların açık kalmasını istiyoruz. l TÜRKİYE GAZETECİLER SENDİKASI Hakaret bir yayının toplatılması için kullanılamaz. Bu olay bize ifade özgürlüğünün çok ciddi biçimde engellendiğini göstermekte. TGS olarak, meslektaşlarımızın yanında olduğumuzu belirtiyoruz. Bu ilk değil AKP döneminde daha önce de gazetemiz muhabiri Ahmet Şık’ın “ İmamın Ordusu” kitabı taslak halinde polisler tarafından toplanırken Charlie Hebdo dergisinin gazetemiz tarafından dağıtılma kararı alınmasının ardından dağıtım araçları polislerce durdurulmuştu. Derginin Genel Yayın Yönetmeni Cevheri Güven, amaçlarının cumhurbaşkanına hakaret olmadığını, Erdoğan’ın şehitlikle ilgili sözlerinin eleştiri içerdiğini söyledi. Cumhurbaşkanına hakaretin tek başına toplatılma kararı olmadığını ve bunun yanına terör örgütü propagandası yapmak maddesinin de eklenerek derginin susturulmak istendiğini belirten Güven “Artık Türkiye’de dergiye çıkmadan toplatma kara rı veriliyor. Bu olay ifade ve düşünce özgürlüğünün net biçimde engellendiğinin göstergesidir. Hiçbir karar bizi gazetecilik yapmaktan geri koyamayacaktır” diye konuştu. Basına yönelik baskılara karşı CHP’nin gazeteci milletvekilleri Enis Berberoğlu, Barış Yarkadaş ve Eren Erdem de Nokta dergisini ziyaret etti. Görüşmenin ardın ‘Suç icat ediliyor’ dan gazetecilere açıklama yapan Berberoğlu savcılık kararını göstererek, “Cumhurbaşkanına hakaretten dolayı herhangi bir derginin toplatılamayacağını bildikleri için başka bir kılıf arıyorlar. Bu kılıf da terör örgütü propagandası yapmak. Derginin toplatılması ile suç icat edilmek isteniyor. Savcılığın kararı Türkiye’de medya ve ifade özgürlüğünü tamamen ayaklar altına almıştır” dedi. l İSTANBUL Sansür yargıda umhuriyet Gazetesi avukatlarından Bülent Utku, Tora Pekin ve Abbas Yalçın, cumhuriyet.com.tr’ye erişimi engelleyen kişi ya da kişilerin tespit edilerek haklarında dava açılması istemiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikâyette bulundu. Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş Vekili avukat Bülent Utku imzasıyla savcılığa dün sunulan dilekçede, Cumhuriyet Gazetesi’nin internet sayfasına bir süreden beri erişimin Türkiye’nin bazı bölgelerinde ve yurtdışında engellendiği, okuyucuların internet sayfasına girerek gazete okuyamadıkları vurgulandı. Eylül başından beri süren engellemenin 13 Eylül 2015’te had safhaya ulaştığı, internetten gazete okuyan okurların Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden ve yurtdışından Cumhuriyet Gazetesi’ni telefonla arayarak durumu ve şikâyetlerini bildirdiği anımsatılan dilekçede, erişim engelinin Anayasa’nın ve Basın Yasası’nın tanıdığı hakları ihlal ettiği ve suç teşkil ettiği kaydedildi. elevizyonlar birkaç dakikayı geçmeyen görüntülerle Cizre’deki kuşatmayı verdiler... Elinde dört poşetle fırından çıkan gencin sözleri, bir genç kadının hüzünlü bakışları... İçime kor gibi düştü, delik deşik edilmiş binalar, evlerin duvarları. Evine ekmek götüren genç adama haberci sordu: Her torbada beş ekmek var... Dört torbada 20 ekmek... Kaç kişi var evinizde?.. Genç adam yanıt verdi: “Yedi kişi... Bir kişiye üç ekmek veriyorlar... Ben de 20 ekmek aldım...” Genç kadın: “En çok bebelere oldu, eczaneler kapalı olduğundan mama alamadık...” Cizre’de evlerin duvarları delik deşik, kadınlar çığlık çığlığa.... Bir Kürt kadın yakarıyor, yalvarıyor: “Şehit düşen polisler, askerler bizim çocuklarımız, kardeşlerimiz, öldürülen gençler de... Biz kardeşiz, kardeş!..” Bir iç savaş öncesinin kanlı provaları mı yapılıyor? Bu oyunun senaryosunu yazan, yazdıran kim? 1980 faşist darbesinden bu yana 35 yıl geçmiş... Kenan Evren yok! Cuntacılar yok! Var olan emperyalist güçler, onların maşaları... NATO Gladyosu! Linç kültürünün egemen olduğu bir ülkede yaşıyoruz... Sevgiden yoksun, kardeşlikten yoksun, yaşamdam yoksun! Linç kültürü sarmalında yaşayanlar, hiç merak etmesin, vatan toprakları bölünmeyecek. Türkiye’de halkların kardeşliği egemendir... İster devlet terörü olsun, ister örgütsel, terör lanetlenecek; insan sevgisi zamanın akışı içinde sürgün verecektir... HHH Kanlı soykırımı yaşayan ülkelere bir bakın ne hale geldi... Balkanlar’a bakın, Ortadoğu’ya, Kuzey Afrika’ya... Dincifaşist ergen militanlar, küçük gruplara saldırıyor, yakıyor, yıkıyor... Devlet ise yaşananları sadece seyrediyor... Türkiye’de de aynı senaryo, aynı oyun sahnelenmek istenirken halkın sağduyusu öne çıkıyor, bunca şehit cenazesine Cizre’nin bebeleri... T karşın toplumun büyük bölümü bu oyuna gelmiyor. Biz bunları Maraş’ta, Çorum’da, Sivas Madımak’ta, Başbağlar’da, Gazi’de, Güngören’de, Ulus’ta yaşadık. 70’li yıllarda kan gölünün ortasına düştüğümüzde, devrimciler, yurtseverler, sosyalistler, demokratlar, aydınlar, gazeteciler, yazarlar öldürüldüğünde gördük. Süleyman Demirel ne demişti anımsatayım: “Bana milliyetçiler adam öldürüyor dedirtemezsiniz.” 1980 öncesini unutturdular bize... Komando kamplarını hafızamızdan sildiler. O kamplarda silahlı eğitim alan faşolar, İzmir İnciraltı Öğrenci Yurdu katliamı, Türkiye’nin dört bir yanında işlenen cinayetler ülkemize 12 Eylül faşist darbesini getirdi... Topraklarımız kanla sulandı... Devrimciler, sosyalistler, solcular zindanlara tıkıldı, işkenceden geçirildi, öldürüldü... Diyarbakır Cezaevi’ni sözüm ona müze yapacaktı AKP iktidarı ve bizim yetmez ama evetçiler buna alkış tutmuştu, değil mi? Ah sizi gidi yetmez ama evetçiler ah, yatacak yeriniz yok sizin! Beş yıl önce Beştepe’de oturanı, demokrasi kahramanı ilan eden de sizlerdiniz... HHH Linç kültürü, toplumun tüm dinamiklerini tetikler, aynı coğrafyada yaşayan halkları iç savaşa sürükler... Acılarını, sevinçlerini mantığının süzgecinden geçirebilmek, duyguları asla körletmez; duyarlılığını besler... O zaman hayatın geçiciliği içindeki sürekliliği algılarsın... Bir devlet adamı eğer bunu algılamazsa vicdan sahibi değildir... Toplumun değil, kendi çıkarlarını gözetendir! Doğumlarlaölümler arasındaki süreçlerin kaçınılmaz sıradanlığını, benliğini ve kişiliğini alıp götürür insanın. Sevgisini yok eder! Yaşamın sıradanlığını güzelleştirmek, ötekileştirmenin karşısında set oluşturur... Şırnak ve Silvan’da yine PKK saldırısı, üç polisimiz şehit. Ey insanlık; ölümlerde, doğumlarda, acılarda, “beklenmeyenlerin bekleme salonu”nda bir yaşam boyu oturup, gözlerini kapayıp bekleyecek misin?.. C CHP heyetinden gazetemize DESTEK ZİYARETİ MHP’de Türkeş’in yerine Topçu SELDA GÜNEYSU Hukukçular: Anayasaya aykırı azetemizin internet sitesi www.cumhuriyet.com. tr’ye erişim sorunu dün de sürdü. Engelleme yapılmadığını söyleyen Türk Telekom, resmi olarak yaptığımız başvurudaki “Herhangi bir engelleme var mıdır? Son bir haftalık atak raporunu paylaşabilir misiniz” sorularına ise yanıt vermedi. Erişim engeli ile ilgili gazetemize açıklama yapan Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu, yapılanların anayasaya açıkça aykırı olduğunu söyledi. Kaboğlu “Anayasanın güvence altına aldığı basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü ve haberleşme özgürlüğü kurallarına aykırıdır” dedi. G CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek de Cumhuriyet’in internet sitesine yönelik erişim yasağını TBMM gündemine taşıdı. Erkek, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na “Şahsınızın ‘gazete binasının basılmasına karşı olduğunuzu’ belirtmenizden hemen sonra bu baskını onaylar nitelikle eylemde bulunduğunuz düşünülürse Cumhuriyet Gazetesi’ne erişimin engellenmesine neden olan kişilerle ilgili yaptırım uygulanması için nasıl bir girişimde bulunulacaktır?” diye sordu. Önergede Hürriyet’e yapılan baskın ve Nokta’ya uygulanan sansür de yer aldı. l İSTANBUL/Cumhuriyet Sansür Meclis’te... Özgür basının şartı Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkan Yardımcısı avukat Başar Yaltı ise “Hukuka ve yasalara aykırıdır. Anayasal ifade özgürlüğünün, en önemlisi de halkın haber alma ve bilgilenme özgürlüğünün engellenmesi demektir. Özgür bir basın ve medyanın olmadığı bir yerde demokrasi de yoktur, hukuk devleti de” diye konuşut. l SİBEL BAHÇETEPE/İSTANBUL azetemizin internet sitesine Türk Telekom tarafından erişimin engellenmesi nedeniyle CHP’nin gazeteci milletvekilleri Enis Berberoğlu, Barış Yarkadaş ve Eren Erdem gazetemizi ziyaret ederek engelleme girişimini kınadı. CHP’li milletvekilleri dün öğle saatlerinde gazetemizin Şişli’deki merkezine gelerek Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç ve Web Koordinatörü Oğuz Güven ile görüştü. Enis Berberoğlu “Türk Telekom hangi sebep ile olursa olsun haberleşme hizmetinin tek sorumlusu, tek eli Türkiye’de. Dolayısıyla haberleşme özgürlüğü, ifade özgürlüğü tehlike altındaysa bu işin sorumlusu da hükümet ve Ulaştırma Bakanlığı’dır” diye konuştu. Barış Yarkadaş ise kendisinin de bir Cumhuriyet okuru olduğunu kaydererek, “Ben de bir Cum Yıkamadılar susturmaya çalışıyorlar G huriyet okuru olarak ve aynı zamanda bir gazeteci milletvekili olarak her gün Cumhuriyet gazetesinin haberlerinden faydalanmaya, dünyada ne olup bittiğini öğrenmeye çalışıyorum. Fakat son bir haftadır özellikle cumhuriyet.com.tr’ye erişmekte zorluk çekiyorum. Cumhuriyet’i yıkamayanlar, Cumhuriyet’i susturmaya çalışıyorlar. Türkiye’de özgür gazetecilik geleneği var ve her türlü baskıya rağmen bu yaşamaya devam edecektir” ifadelerini kullandı. Eren Erdem de Cumhuriyet’in engellenmesiyle Türkiye Cumhuriyeti’nin bir gecekondu devleti haline dönüştürüldüğünü belirtti. Web Koordinatörümüz Oğuz Güven de “Hukuki yollar ile mücadelemizi sürdüreceğiz, ama yurttaşlarımızdan da destek bekliyoruz” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet HP’de yaklaşan 1 Kasım seçimleri için milletvekilli aday listeleri üzerinde Genel Başkan Yardımcıları Oktay Öztürk ve Semih Yalçın başkanlığında oluşan komisyon çalışmalarını sürdürüyor. Yenilenen seçimde MHP listelerinde çok büyük değişikliklerin olması beklenmezken parti yönetiminden edinilen bilgiye göre bu seçimlerde aday adayı başvurularında bir önceki seçime göre artış var. MHP yönetimi bu durumu “artan terör olaylarıyla birlikte partililerin ‘Artık taşın altına elimizi koyma zamanıdır’ görüşünde birleşmesi” olarak değerlendirirken partide en çok dillendirilen konu ise partisinden ihraç edi M len ve bir önceki seçimde Ankara Birinci Bölge Birinci Sıra adayı, kurucu Genel Başkan Alparslan Türkeş’in oğlu Tuğrul Türkeş’in yerine kimin aday olacağı. MHP’de listelerdeki adayların yerlerinin kaydırılacağı belirtiliyor. Listelerin kaydırılması durumunda da Türkeş’in yerine geçen seçimde aynı bölgeden ikinci sıra adayı olarak Meclis’e giren Genel Başkan Yardımcısı Zuhal Topçu’nun aday olması bekleniyor. Bu durumda da Topçu’nun yerine Mustafa Erdem’in, Erdem’in üçüncü sıradaki yerine de 21 Mart’ta gerçekleştirilen MHP Olağan Kurultayı’nda Merkez Yönetim Kurulu’na giren Erkan Haberal’ın aday olacağı dile getiriliyor. l ANKARA O fotoğrafa soruşturma İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Hürriyet Gazetesi’ne düzenlenen saldırı sırasında eylemcinin polis ile çektirdiği fotoğraf için yasal işlem başlatıldığını açıkladı. Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) ile Emek Partisi’nin (EMEP) 1 Kasım’daki milletvekili genel seçimine katılmama talebini değerlendirdi. YSK tarafından söz konusu partilerin seçime katılmaması yönünde karar verildiği kaydedildi. l Haber Merkezi EMEP ve ÖDP seçime katılmıyor C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle