28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 10 Eylül 2015 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK Yan yana durdukça sesimizi kesemezler ürriyet Gazetesi’ne yönelik saldırılara ve polisin saldırganları uzaklaştırmada isteksiz davranmasına her kesimden tepki yağdı. Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç ve Genel Yayın Yönetmenimiz Can Dündar, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı ve Gazetecilere Özgürlük Platformu Dönem Sözcüsü Uğur Güç ve DİSK Basın İş Sendikası Başkanı Faruk Eren dün Hürriyet Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin’i ziyaret etti. Saldırının izlerini taşıyan giriş kapısında incelemelerde bulunduktan sonra basın açıklaması yapan Olcayto, “Bir parlamenterin bu saldırganların içinde olmasını ve saldırganların önderliğini yapmasını hiç duymadım, görmedim. Buna meclis başkanı bugüne kadar niye sessiz kalıyor?” diye sordu. Can Dündar da şöyle konuştu: “Saldırıda açık bir kışkırtma ve hedef gösterme var. Bindirilmiş kıtaların saldırısının sonucunu camlarda görüyoruz. İnsanların yüzünde görüyoruz. Ve bu bir ilk değil. Son da olmayacak belli ki. Ama biz yılmayacağımızı, Hürriyet’in yanında olduğumuzu, saldırıyı bize yapılmış addettiğimizi ve sonuna kadar destek olacağımızı bildirmeye geldik. Biz yan yana durdukça sesimizi kesmeye güçleri yetmeyecektir. Her ne saldırı olursa olsun, biz her zaman halkın bilme hakkını dillendirmeye devam edeceğiz.” Sedat Ergin ise “Anayasanın 28. maddesinde yer alan, ‘ devlet basın özgürlüğünü korumaya dönük önlem alır’ hükümlülüğü önceki gün akşam burada gözümüzün önünde yerine getirilmedi. “Bahçeden içeri giren bu 100150 dolayındaki saldırgan binaya girebilmiş olsaydı, neler olabileceğini düşünmek dahi istemiyorum. Karşımızdaki insanlar, kontrolünü kaybetmiş, her şeyi yapabilecek durumda olan, kendilerinden geçmiş bir kitleydi. Büyük bir felaket önlendi” diye konuştu. Tan baskınının tekrarlanmak istendiğini vurgulayan Ergin, saldırının göz göre göre geldiğini belirterek “Hükümet adına şiddeti kınama açıklaması ancak bugün (dün) gelmiştir. Keşke bu açıklama Pazartesi günü 14 İkinci kez saldırıya uğrayan Hürriyet’e gazeteciler ve basın meslek örgütlerinden büyük destek geldi. Gözaltına alınan 6 kişi bırakıldı H ABD’DEN TEPKİ: AKP’nin tavrı endişe verici İLHAN TANIR ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü John Kirby, Türkiye’de yabancı gazetecilerin tutuklanmaları ve Hürriyet binasına düzenlenen saldırılarla ilgili “AKP’nin yaptıklar, Türkiye anayasasıyla uyumlu değil” tespitinde bulundu. Cumhuriyet’in Hürriyet binasına yapılan saldırı ve bunun bizzat bir AKP milletvekilince organize edilmesine dair sorusuna karşılık Kirby şunları söyledi: “Türkiye’ye basın özgürlüğüne saygı göstermesi ve anayasasında yer alan yargı sürecini işletmesi çağrısında bulunuyoruz. Hürriyet’e saldırıların AKP üyelerince teşvik edilmesinden dolayı endişe duyuyoruz. Seçilmiş yetkililer şiddet teşvik ettikleri yönündeki algıdan muhakkak uzak durmalıdır.’’ Kirby, dünkü basın toplantısında da, HDP ve Hürriyet gazetesine süregiden şiddet ve vandallığı “kabul edilemez” bulduklarını belirtip “Belli bir partiye, etnik gruba ve medya grubuna yönelik şiddet kullanımını kınayan Türk insanlarına katılıyoruz. Türk Başbakanı ve HDP lideri Demirtaş’ın şiddeti kınamasını destekliyoruz” dedi. Kirby, PKK’nin asker ve polislere yönelik terör saldırılarını kuvvetle kınadığını söylerken bunun “barış içinde yaşamak isteyen Kürtlerin davasına zarar verdiğini” belirtti. l WASHINGTON Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç, Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin, TGC Başkanı Turgay Olcayto, Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, TGS Başkanı Uğur Güç, Basın İş Başkanı Faruk Eren ve TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, Hürriyet gazetesinin önünde açıklamalarda bulundu. yapılmış olsaydı. Muhtemelen bu ikinci saldırıyla karşılaşmamış olacaktık. Bir caydırıcılık yaratabilirdi” dedi. Demokrasilerde şiddete yer olmadığını vurgulayan Ergin, şöyle devam etti: “Bu tür baskılar Hürriyet’i hiçbir şekilde bildiği doğru yoldan geri çevirmeyecektir. Biz bağımsız gazeteciliğin ana akım medyada en önemli güvencesiyiz. Bu saldırılar sebebiyle hiçbir şekilde geri adım atacak değiliz. Yılmayacağız. Daha büyük bir azimle, daha yüksek bir moralle yarın halkımıza, okurlarımıza, daha da bilenmiş bir şekilde, daha iyi bir gazete çıkarmak için görevimizin başına geleceğiz.” STAR YAZARI CEM KÜÇÜK YİNE ÇİZGİYİ AŞTI Yılmayacağız Devlet unuttu tar Gazetesi yazarı Cem Küçük, dünkü “Şizofrenik ve PKK’lı bir hırsız portresi: Ahmet Hakan” başlıklı köşe yazısında Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan’ı tehdit etti. Küçük, “İstersek seni sinek gibi ezeriz. Bugüne kadar merhamet ettik de hala hayatta kalabiliyorsun” 15 gözaltı dedi. Ahmet HaDün sabah Bağcılar İlçe Em Ahmet Hakan kan ise CNN niyet Müdürlüğü’nce 6 şüpheTürk’te önceli gözaltına alındı. Gözaltına ki gün yayımlaalınan 6 kişi sorgularının arnan Tarafsız Böldından savcılığın talimatıyla ge adlı programda, Küçük hakserbest bırakıldı. Akşam saatkında suç dulerinde olayla ilgili 9 kişi dayurusunda buha gözaltına alındı. lundu. Hakan Hürriyet gazetesine saldı“Hürriyet’in rı anında çekilen görüntülerde, Cem Küçük herhangi bir güvenlik önlemlerin yetersizliemekçisinin başına bir şey geği gözler önüne serildi. Paylalirse, sorumlusu bu şahıstır. şılan videoların birinde, saldırBu şahıs azmettiricidir. Az önganlar hızla binaya doğru koce de ‘Hürriyet’e 200 kişi deşarken, bir polis memurunun, ğil 200 bin kişi gitmeliydi’ demeslektaşını çekerek kapıdan miş. Savcılarımıza havale ediuzaklaştırması dikkat çekti. yoruz” dedi. Hakan’a yönelik l İSTANBUL / Cumhuriyet Ahmet Hakan’a ölüm tehdidi S tehdit, gazetecilerin tepkisine neden oldu. Yazarımız Özgür Mumcu, Twitter’da “Bir köşe yazarının bir başka köşe yazarını açıkça ölümle tehdit ettiğini gördük. Bu da oldu” diye yazdı. Nedim Şener, “Gazetecinin gazeteciyi hedef göstermesinde limit aşıldı” yorumunda bulundu. Cem Küçük, “Çözüm Süreci”nde PKK’nin mühimmat yığınağı yaptığını devletin ise bunu göz yumduğunu söyledi. Küçük, A Haber’de katıldığı programda şunları söyledi: “Cumhurbaşkanımız 2 gün önce bu ekranlarda iki yıl boyunca çözüm süreci başladığından beri bu şehir yapılanması ve diğer PKK’nin silah mühimmatı yaptığını, asfaltların altına mayınlı tuzak kurduğunu söyledi. Ama o zaman iyi niyetten, dostluk barış kardeşlik oluyor diye bunlar bir miktar görülmedi. Yoksa yani bunlar devletin bilgisi dahilindeydi.” l İSTANBUL / Cumhuriyet AVRUPA KAYGILI Taraflar bir adım geri atsın DUYGU GÜVENÇ PKK saldırılarının ardından Türkiye’ye gelen başsağlığı ve şiddeti kınama mesajlarının da türü değişti. Dışişleri Bakanlıkları ve Büyükelçilikler aracılığıyla iletilen terör saldırılarına yönelik kınamalara bu defa uyarılar eklendi. Türk güvenlik güçlerine yapılan saldırıları kınayan Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland, “Demokrasiyi istikrarsızlaştırma riski taşıyan partilere ve medya kurumlarına yönelik saldırılar nedeniyle endişeliyim” dedi. Avrupa Konseyi Parlementerler Meclisi Başkanı Anne Brasseur da “Şiddet sarmalı durmalı, tüm taraflara bir adım geri atmaları çağrısında bulunuyorum” ifadelerini kullandı. AB Konseyi Başkanı Donald Tusk’ın bir araya geldiği Erdoğan’a kaygılarını ilettiği belirtildi. l ANKARA Mayın itirafı KP hükümeti, geçen hükümetler döneminde zaman zaman uygulanan ancak dozu biraz kaçınca hemen geri adım atılan ne kadar çirkin siyaset yöntemi varsa gelenekselleştirdi. Bunlardan biri de medyaya saldırı... Vurguladığımız gibi başarısız hükümetlerin kabahati medyaya atması zaman zaman kara mizah konusu da olmuş bir uygulamadır. Ancak bugün, kabahati medyada bulmaktan öte iktidar yanlısı olmayan tüm yayın organlarının kökünü kurutmaya kadar varan bir densizlik söz konusu. AKP iktidara geldiği günlerde doğrudan kendisine ait medyanın sayısının yetersiz olduğunu görünce, orta ve uzun vadeli planlar yaptı. Zaman içinde yazılı ve görsel medyada yönlendirme gücü yüksek bir güce ulaştı. Hükümet, gazetelere yönetici, genel yayın yönetmeni atama yöntemlerini çoktan geride bıraktı. Artık patron atıyor. Patronun doğrudan hükümet tarafından atandığı bir medyada bağımsız habercilikten söz edilebilir mi? Böylesi yazılı ve görsel yayın organlarının sayısı iki elin parmaklarını çoktan geçti, dijitalleri saymıyoruz bile. HHH AKP, kendine ait medya yaratırken doğrudan kontrol edemediği yayın organlarını da akla gelen gelmeyen her yöntemi deneyerek istediği çizgiye getirmeye çalıştı. Deyim yerindeyse artık iflah olmayacaklarını bildiklerini ise susturma yolunu seçti. Böylesi bir dönemden geçiyoruz... İpin ucu AKP’de olunca susturmanın binbir türlü yolu var. Bunlardan biri yargı yoluyla susturmak. Başta Cumhuriyet ve Sözcü olmak üzere AKP’nin kendi çizgisine çekemediği pek çok gazetenin sorumlu yazıişleri müdürleri, yazarları, karikatüristleri haftanın en az 23 günü mesaiye adliyede başlıyor. “Cumhurbaşkanına hakaret” soruşturmalarının öteki hakaret davalarından farklı bir yönü var. Yasa koruyucu, cumhurbaşkanlarının toplumda genel kabul gören, sağduyulu, olabildiğince tarafsız kişiler olacağını düşündüğü için bu makama yönelik “hakaretleri” ayrı bir maddeyle düzenlemiş, daha da ağırlaştırmış, biraz daha ileri gitmiş, cumhurbaşkanlarını aileleriyle birlikte koruma altına almış. Örneğin cumhurbaşkanının oğlunu eleştirseniz bile o eleştiri doğrudan Cumhurbaşkanlığı’na yapılmış gibi işlem görüyor. İşte bu maddeyi fırsat bilen Cumhurbaşkanı, muhalif gördüğü yazarların her türlü eleştirel cümlesine karşılık dava açıyor. Sözcü gazetesi, dava sayısı 60’ı geçince köşeleri boş bırakarak derdini anlatmaya çalıştı. HHH Bütün bunlardan öte son medyayı susturma yöntemi ise fiili saldırı. Hürriyet gazetesinin 48 saat dolmadan art arda yaşadığı saldırının basın tarihimizde örneği yok. Cumhurbaşkanı’nın canlı yayında söylediklerinden üretilen “suç” ete kemiğe büründü, Hürriyet’in etrafında göründü. Hürriyet’i ikinci Madımak haline getirmekle tehdit eden göstericilerin başına bir şey gelmemesi için güvenlik güçleri olağanüstü çaba harcadılar! Birinci saldırı kesmemiş olmalı ki yeniden kalkıştılar... Hürriyet’in yayıncılığına karşı yayın yapabilecek onlarca organ olmasına karşın yine de Hürriyet’i tehdit etme hırsından vazgeçmediler. Ne yaparlarsa yapsınlar siyasi tarihin şu gerçeği her ülke için geçerli olmuştur: Sonu gelen iktidar medyaya çatar! Vurun medyaya! A Geerdink de sınır dışı edilecek ağlıca’da 14 Ağustos’tan bu yana canlı kalkan eylemi yapan 31 kişi ve onları izleyen Hollandalı Gazeteci Frederike Geerdink geçen pazartesi polis tarafından Yüksekova’ya dönerken gözaltına alınmıştı. Emniyetteki sorgularının arGeerdink dından adliyeye sevk edilen 5 kişi savcılıkta, 26 kişi ise sevk edildikleri mahkemede serbest bırakıldı. Hollandalı gazeteci Frederike Geerdink ise sınır dışı edilmek üzere Emniyet’e teslim edildi. 26 kişi de savcılık ifadesi sonrası tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. l Yurt Haberleri D KAMUOYUNA DUYURU Derneğimizin “Bir Işık da Siz Yakın” üniversite burs projesi yararına 18 Eylül’de TİM Show Center’da düzenlediği Fazıl Say piyano resitali, ülkemizin içinde bulunduğu ağır koşullar nedeni ile, sanatçımızın da görüşü doğrultusunda, daha sonra belirlenecek bir tarihe ertelenmiştir. Ülkemiz üzerinde oynanan bu kirli oyunun bir an önce sona ermesi; acıları değil, sevinçleri ve sanatı paylaşacağımız günlere ulaşmamız en büyük dileğimizdir. ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle