28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 31 Temmuz 2015 dizi TASARIM: İLKNUR FİLİZ 14 KAFA KESEREK DÜNYAYA ADINI DUYURAN YASADIŞI ÖRGÜT, NASIL BU KADAR GÜÇLENİP YAYILDI Biri Suriye kökenli iki Amerikalı gazeteci Michael Weiss ve Hassan Hassan, “IŞİD: Terör Ordusu’nun İçyüzü” adlı yeni çıkan kitaplarında, bu kanlı örgütün nasıl bu kadar büyüyüp güçlendiğini de araştırdı. Kitaba göre, IŞİD’in bu başarısının ardında 13 özel neden var. ik Pragmat IŞİD, eline aldığı bölgelerde, şehrin belediye hizmetlerine dikkat ediyor. Mümkün olduğunca hizmetleri yürütme çabasında oluyor. Temizlik ve yedirip içirmeye dikkat ediyor. Özellikle diğer muhalif grupların yönettiği bölgelere oranla, yerel halkın gözüne girmeye yönelik gayret gösterdi. IŞİD, yönettiği yerlerde çok sert cezalar koysa da, iç savaştan bıkmış halk, göreceli olarak bu alanlardaki güvenliği tercih etti. ISID’ın 13 sırrı IŞİD’in Doğuş i Hikâyes llanımı u K i j o l o Tekn Ebu Bekir el Bağdadi Kimdir? K Eli kanlı IŞİD örgütü, Irak ve Suriye’de ele geçirdiği kentlerde böyle gösteriler yaparak halkı sindiriyor. Ebu Bekir el Bağdadi Son derece özenle hazırlanmış videolarla IŞİD, birçok Arap gencine ve Batılı Müslümanlara hitap ederken, bu videolardaki bazı korkunç görüntülerin, rakiplerini onlarla savaşmaktan vazgeçirdiği dile getirildi. Örneğin Musul’daki 30 bin civarındaki Irak ordusu kuvvetlerinin, iki hafta önce çıkan IŞİD’in bu tür bir videosundan etkilenerek savaşmak istemediklerini kaydetti. IŞİD’in genç nesli ayrıca Zello ile, telsiz gibi kullanarak, örgüt propagandasını ve direktiflerini paylaşırken Twitter’daki yoğun propaganda hesaplarının etkisi büyüktü. aganda p o r P Ü GÜÇL IŞİD’in lideri Bağdadi’nin, kendi soyunu peygamberin torunu Hüseyin’e dayandırması da, bir propaganda aleti olarak kullanılıyor. Ayrıca IŞİD’in yer aldığı Suriye’de bulunan Şam bölgesinin yine hadise bağlanan dini sembolik önemi, IŞİD tarafından kullanılmakta. Aralık 2012 tarihinde, Nusra Cephesi ABD tarafından terörist ilan edildi. Bu durum grubu izole etmek yerine, lama a m ğ a y ı Fırsatç aşiretleri birbirine karşı kullanıp gerektiğinde kırdırarak, üstünlüğü olan bölgeleri artırdı. IŞİD, 2013’de El Kaide ile ayrıldıktan sonra, petrol sahibi olan bölgeleri kimi zaman kışkırttı, kimi zaman büyük rüşvetlerle elde etti. Korkutamadığı birçok aşirete güvenlik sağlama ve diğer aşiretlere karşı koruma sözleriyle elde etti. Rgüt Ö l e n o sy Profe yor. Diğer muhalif gruplar gibi tembel ve umarsız davranmıyor. 2000’lerde Irak’ta yaptığı halka kötü muameleyi, IŞİD Suriye’de tekrar etmemeye özen gösteriyor. Bu şekilde IŞİD, Suriye isyanıyla güvenliğini ve düzenini kaybetmiş halka bir nebze olsun güven ve düzen sağlıyor ve bundan dolayı da bazı halk kesimi tarafından önceki hale nazaran tercih ediliyor. Yağmalama, kara para ve petrol işlerine meraklılar. Bu kaynaklardan para kazanma güçleri ve zekâları olduğunu ispat ettiler ve kârlı işler yaptılar. Rehineler, özellikle yabancı rehineler alıp bunun karşılığında Avrupalı devletlerden yüz milyonlarca dolarlık fidye geliri elde ettiler. IŞİD, kendi içine kabul etmekte Nusra Cephesi’ne göre daha yumuşak olsa da, üst düzeye gidildikçe kurulan nsferİ a r T ı ç ş a sav Rakip grupların savaşçılarını, daha iyi maaş ve şartlar sözü vererek adeta transfer ediyorlar. Transfer olduğunda da bu rakip takımlardan gelenlere atama da bonus olarak veriliyor. itabın yazarlarına göre, Ebu el Musab Zerkavi’nin aksine, IŞİD’in kurucusu Ebu Bekir el Bağdadi’nin özgeçmişiyle ilgili bilgiler çok net değil. Ondan dolayı da Bağdadi hakkındaki bilgiler destekçileri ile karşıtlarının yaptığı birçok bilgi kirliliği ile daha da zorlaşıyor. Yazarlar onun yerine, Bağdadi ile geçmişte bizzat tanışmış ve ehil kitaplar yazmış bazı uzmanlarla görüşüyor ve el Bağdadi’nin geçmişini 2. elden inceliyorlar. Bu bilgilere göre Bağdadi 1971 doğumlu ve Bağdat’taki İslami Bilimler Üniversitesi’nden hem master hem de doktorası var. Saddam döneminde Baas rejiminin bu üniversiteye girişleri yakından kontrol altında tutttuğu hatırlanırsa, Bağdadi’nin yakın çevresi ve akrabalarından yeterli derecede ve sayıda Baas yetkililerinin, onu okula girişi için garantör olması gerektiği ileri sürülüyor. çılar ş a v a S ı c Yaban IŞİD’e gelip katılan birçok Avrupalı yabancı cihatçı, hızlı bir şekilde internet vasıtasıyla geldikleri ülkelerden IŞİD’e savaşçı transferine başladılar. Sayıları giderek artıyordu. reler c Hü n a y Uyu Musul’u Irak güçlerinden, Hama’yı ise Özgür Suriye Ordusu’na bağlı gruplardan, önce bu bölgelere gizli ve hücre tipi yapılarla sızarak aldılar. Bu hücreler sayesinde zamanla çevrelerinden daha geniş sayıda IŞİD’e biat eden savaşçı veya halk buluyorlar. Musul’u alma girişiminden aylarca önce buraya sızan IŞİD hücrelerinin aynı şekilde yerel olarak örgütlendiği ve IŞİD ordusu geldiğinde destek üzerine uyandığı belirtiliyor. Fethi n ’u l u s u M IŞİD’in 2014’ün Temmuz ayında Musul’u alması, büyük bir halkla ilişkiler başarısı olarak gruba daha çok ün, eleman ve itibar kazandırdı. IŞİD, haziran ayında bir grup esirin kafasına bomba bağlayıp katletmişti. yerel halk tarafından daha da destek verilmeye başlandı. Kitabın yazarlarına göre bunun en büyük nedenlerinden biri, çaresiz olan Suriyeli muhaliflerin, ABD’ye olan kızgınlıklarının karşılığı olarak ortaya çıktı. komplike ve Baas modeli yönetim biçimi, kendi içlerine casus girmemesi için dikkatle korunmuş. Buna göre, IŞİD’in çekirdek komuta kademesi, bölgesel liderlerden izole edilmiş ve sır halinde tutularak casuslara karşı korunmaya çalışılmıştır. oloji SÖZDE İde Kıyamet günü senaryosu IŞİD üyelerinde mevcut. Halep’in kuzeyindeki Dabıq isimli bir kasabanın kıyamet günü için hadiste geçtiğine inanıyorlar. Özellikle IŞİD’e katılan heyecanlı gençlerde apokaliptik görüşün olduğu, daha üstteki yöneticilerin ise kendi “devletlerinin” gerçekten de Batılı ülkelere meydan okuyamayacağının farkında oldukları tahmin ediliyor. ataları h in ’n D AB l Yönet Bö i r e l t e Aşir K. Suriye’de ve Suriye ile Irak’ın birçok bölgesinde yer alan tarihi aşiretleri, Suriye’deki Baas rejimi on yıllardır yok edemedi, hatta Suriye isyanı ile onlara geçmişte iyi davranmasının cezasını bu aşiretlerden gördü. IŞİD, bu lin AŞIRI Disip IŞİD bir yerde kontrol sağladığında, rekabete sıfır tolerans gösteriyor. Acımasızca, rakipleri kim olursa olsun, yok ediyor. IŞİD yönettiği toprakların halkının şikâyetlerine ve taleplerine dikkat edi Kitabın yazarları, Obama yönetiminin Şii yanlısı algılanabilecek siyasetini ağır şekilde eleştiriyor. Resmi olarak böyle bir siyasetin olup olmaması değil, bölgedeki Sünnilerin, ABD’nin Şii yanlısı bir politika izlediği algısına sahip olduğunu anlatıyor. Suriyeli Sünni muhaliflere, Irak’ın önceki başbakanı Maliki’ye ve İran’ın bu iki devlete karışmasını ABD’nin izlediği eleştirisi yapılıyor. Bağdadi’yi o yıllardan tanıyan arkadaş çevresine göre, o gayet sessiz ve hiçbir şekilde tehlikeli fanatik bir kişiye benzemiyordu. IŞİD üzerinde uzman ve 1990’ların başında Bağdadi ile bizzat tanışmış da olan Dr. Hisham elHashimi’nin yazarlara söylediğine göre, Bağdadi ‘hayalleri Irak’ın İslami Vakıf Bakanlığı’nda görev almakla sınırlı, fakir kırsal hayattan gelme bir kişi’ idi. Bağdadi ayrıca iyi futbol oynayan, gözlüklü bir kişi olarak hatırlarda bulunuyor. Hashimi ayrıca, Bağdadi’nin Amerikan Ordu İstihbaratı tarafından 31 Ocak 2004’te tutuklanıp aynı yılın 6 Aralık tarihinde serbest bırakıldığını, bundan sonra da tutuklanmadığını kitabın yazarlarına aktarıyor. Yaklaşık bir yıl Amerikalı güçlerce tutuklu bırakılan Bağdadi, Amerikan otoriteleri tarafından Irak devlet kurumlarına yönelik düşük düzeyde tehdit olarak görülerek serbest bırakılıyor. Bağdadi iyi futbol oynuyor ‘İşsizleri dolarla kandırıyorlar’ ski CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Suruç katliamı sonrasında gündeme gelen Adıyaman’daki IŞİD gerçeğini, yerinde inceledi ve bir rapor haline getirdi. 2627 Temmuz’da Adıyaman’a giderek halkın ve partililerin IŞİD ile ilgili sıkıntılarını dinleyen Oran, raporunu CHP TBMM Grubu’na da aktardı. İşte rapordan bölümler: l Örgüt elemanları başlangıçta 6 bin dolar verdiği gençleri kandırıyor, daha sonra 1200’er dolar vermeye devam ediyor. l Adıyaman Emniyeti’ne 18 aile “çocuğum kayboldu” diye başvurdu, IŞİD’e eleman sağlayanların açık kimliklerini verdi işlem yapılmadı. l İşsizlik nedeniyle çay ocakları ve kahvehane sayısı tüm işyeri sayısını ikiye katlamış durumda. Bazı yerler IŞİD için karargâh haline geliyor. l Dağlarda, yaylalarda yaşayan Adıyamanlılar ve Alevi yurttaşlar evlerinin önünde, köylerinin dışında gece gündüz IŞİD baskınına karşı nöbet tutuyor. Eski CHP milletvekili Umut Oran, Adıyaman’daki IŞİD gerçeğini yerinde inceledi E maya çalışılıyor. l 2013’ten bu yana Adıyaman’da 200’ün üzerinde gencin IŞİD’e katıldığı belirtiliyor. l IŞİD’e eleman sağlayan kişilerin kimler olduğunu aileler biliyor, açık kimlikleriyle emniyete bildiriyor. Bunların hiçbiri önlenmiyor. l İŞID’e katılan ve Suriye’deki çatışmalarda öldürülenler geceleri Adıyaman’da gizlice defnediliyor. l Adıyaman’da nüfusun yüzde 36.6’sı sosyal güvenlikten yoksun. TEKEL’in satışı ve kapatılan fabrikalar 50 bin aileyi yani 350 bin insanı aç ve işsiz bıraktı. l Adıyaman işsizlik oranı en yüksek ilk 5 il arasında. Adıyaman ekilebilir arazilerden 470 bin hektarını, bir ilçesini ve 85 köyünü Atatürk Barajına verdi. l Ancak Baraj’dan ve GAP’tan ciddi bir katkı almadı. Sulama alanı ancak yüzde 10’a ulaşabildi. l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Geceleri gizli defin yapılıyor Umut Oran Bugüne dek, Güneydoğu’nun en sakin illerinden biri olarak bilinen Adıyaman, IŞİD’le değişti. Suruç’taki bomba olayının ardından 22 Temmuz’da Adıyaman’da da böyle gösteriler yapıldı. devam eden ve 200’ü aşkın şüphelisi bulunan gizli bir soruşturma olmasına karşın iddianame bir türlü hazırlanamıyor. l IŞİD kollanırken, vatandaş da “Adıyaman’ın ismi IŞİD ile anılmasın, adı lekelenmesin” yalanıyla baskı altına al l Vatandaş, IŞİD’in tuzağına düşürdüğü kendi çocuklarını dahi ihbar ediyor ama kimseden “tık” yok. Sanki IŞİD’i “görme, duyma, konuşma” emri gelmiş hali var. l Adıyaman Başsavcılığı’nda 6 aydır 116. sayfadan itibaren sayfalarca Bağdadi’yi gençliğinde ve ABD’nin Irak’ı işgali döneminde tanımış kişilerin şahitliğini aktaran kitaptan çıkan sonuç, Bağdadi’nin, o dönemlerde Amerikan işgaline pek de kızmadığı yönünde. Hatta Bağdadi, 2003 yılında ‘Ehli Sünnet vel Cemaat’in Askerleri (Jaysh Ahl alSunnah wa alJamaah) isminde bir İslamcı grubu kuruyor ve ABD Irak’ı işgal ettikten bir yıl sonra, Camp Bucca’da bir başka üniversiteye başlıyor. 2007 yılında ise Bağdadi, Zerkavi’nin kurduğu ama o zamanlar hayatta olmadığı bir dönemde, ‘Mücahitlerin Şura Konseyi’ne üye oldu. Bu Konsey, bizzat Zerkavi tarafından, Irak isyanını millileştirme çabasıyla kurulmuş, teknik olarak El Kaide Irak (AQI) grubundan farklı bir kurum. Bağdadi’nin bu dönemde üye olup sonra ayrıldığı birçok İslamcı grubun olduğu görülüyor. Önce Müslüman Kardeşler, sonra kendi kurduğu gruplardan ayrılıp bu eski örgüt arkadaşlarını, Amerikalılardan daha öncelikli tehdit olarak etiketleyerek, bunlara da saldırdığından bahsediliyor. KİTABIN YAZARLARI NE DİYOR? 2003’te ‘Ehli Sünnet’ adlı örgütü kurdu C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle