Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Pazartesi 20 Temmuz 2015 yorum TASARIM: ZARİFE SELÇUK 18 u rantçı, sermayeci, insan ve doğa düşmanı zihniyet önce kıyıları yağmaladı. Eşsiz koylar, benzersiz sahiller betona gömüldü. Sonra dağlara, ormanlara saldırdı canavar dişli iş makineleri. HES dediler, maden dediler, altın dediler, doğayı delik deşik ettiler. Sermaye doymaz; şimdi sıra yaylalarda. Eşsiz, benzersiz endemik ağaçlara, ormanlara, güzelliklere saldırıyorlar. Kıyı yoluyla yıkıma uğrayan Karadeniz, HES yağmasından sonra yaylalarını da yitiriyor. Sözüm ona kitle turizmi ya B Rantta daralma ç beş yıl önceye değin geniş bozkırında tilkilerin dolaştığı, gökyüzünde kartalların uçtuğu Ankara’nın İncek gibi, Bağlıca gibi yörelerinde pıtrak gibi inşaatlar türedi. Öyle böyle binalar değil bunlar. Koskoca gökdelenler. Daire fiyatları deseniz dudak uçuklatıyor... Düşünün, Türkiye’de yalnızca geçen yıl yaklaşık 200 Yeşil değil kara!.. pacaklarmış, yılda 5 milyar dolar gelir sağlanacakmış. Yalan söylüyorlar. Yalancı bir iktidarın güdümündeki vali, kaymakam ve yandaşlar da yalancı... Kitle turizmi dünyada gözden düştü oysa. HHH “Milletin a..na koyacağız” diyen yandaşın derdi para... İktidar ona yol veriyor, nema Ü milyon metrekarelik yapı ruhsatı alınmış. Akıl almaz bir rant koşusu bu. Deprem tehlikesi bahanesiyle AKP’nin yarattığı “kentsel dönüşümü” de üstüne eklerseniz, hani neredeyse ekonominin can damarı arsa rantından besleniyor. Göstergelere bakarsanız, orada da işlerin iyi gitmediği gözüküyor. İnşaat malzemeleri sektöründe daralma var. Bütün pırıltılı reklam kampanyaları ve kredi koşullarına karşın konut satış oranları giderek düşüyor. İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Nevzat Ersan’a göre durum ortada: “Son yıllarda kamu yatırımlarının tamamen azalması nedeniyle hâlâ ekonominin lokomotif sektörü olarak görülen inşaat sektörü bu sefer konut sektörü üzerinden yürütülmeye devam edildi. Siyasi iktidar, konut üretimini artırabilmek ve konut satışını cazip kılabilmek için vatandaşın yeni konut alımına devlet katkısı vermek ve kredi faizlerini düşürmek suretiyle sektörü ayakta tutmaya çalışıyor. Bu anlamda sektör döngüsünün sınıra dayandığını söylemek mümkündür. İnşaat sektörüne bu denli bağlanılmasının nedeni, üretim yapmayan bir ekonomik sistemin benimsenmesi ve zamanında yapılması gereken sanayi yatırımlarının yapılmamış olmasıdır. Ayrıca, inşaat sektörünün sermayedarlara kolay para kazandırma yolu olarak görüldüğü de bir başka nedendir.” İnşaattan kimler en kolay yoldan para kazandı? Hiç kuşkusuz, milleti için erotik fanteziler kuran havuzcular ile iktidara ilanı aşk edenler... KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com.tr Hız yapabilme algısı güvenliği ve trafik alanında uzman Yrd. Doç. Dr. Cumhur Aydın ile konuştuk: Trafikte ölümler sürüyor. Bölünmüş yollar bir yarar sağlamadı mı? Bölünmüş yolların bizde iddia edildiği gibi trafik güvenliği için yapılıyor olması teknik olarak öne çıkarılacak bir gerekçe değil. Pahalı yatırımlar olan yol genişletme inşaatları, ancak sıkışıklık nedeniyle gerekli olursa uygulanabilir. Kuşkusuz yol güvenliğine de katkıları vardır, ancak biz bu katkıyı, bölünmüş yollarda yasal hız sınırını 110 km/saat’e çıkararak baştan ortadan kaldırdık. Yasada yer alan toleransla bu limit 121 km/saat’e kadar ulaşıyor. Oysa bu değer bütün dünyada yalnızca bütün yol güvenliği teknik önlemlerinin tasarımda ve uygulamada alındığı otoyollar için uygulanıyor. Bizim bölünmüş yollarımız ne geometri olarak, ne de yerleşim geçişleri, kavşak düzenlemeleri açısından kesinlikle bu yüksek hızları kaldıracak yollar değil. Bazı kesimlerde hız kısıtlamaları uygulandığını biliyoruz. Evet ama yüksek hız yapabilme algısı bir kere devlet eliyle sürücünün beynine yerleştirilince, zaten sorunlu olan yol işaretlemeleri kimsenin umurunda olmaz duruma geliyor. Hız; bütün dünyada kazaların sayısını ve siddetini artıran biricik ve en önemli unsur. Biz belki sollama kaynaklı kazaları azalttık, ancak bu kez de yüksek hız nedeniyle gerçekleşen kazalar arttı, sonuçları ağırlaştı. Yollarda çok sık onarım ve inşaata rastlıyoruz. az ve bayram, bizde traY fik kazası demek oluyor. Neden böyle olduğunu, yol Biz kavşağı gerekli olduğu için değil, “Büyük yatırımı kısa sürede yaptık” böbürlenmesi için yapıyoruz. Bölünmüş yolları da gerekli olma kıstasını öne çıkarmak yerine, “Ne kadar çok yaptık” reklamı için özeni ve kaliteyi gözetemeden gerçekleştiriyoruz. Bu da bitmiş gibi görülen karayollarının değişik kesimlerinde, hemen her dönem yeni inşaatları, yeni onarımları ve bu kesimlerde yeni kazaları beraberinde getiriyor. Bölünmüş yol tek çare mi? Bölünmüş yola geçinceye kadar ve bütün karayollarında, çok düşük maliyetle ve ama hiç önemsenmeyen bilimsel yaklaşımlar ve trafik mühendisliği prensipleri içinde önlemler alınabilir ki, asıl güvenlikte büyük adım böyle atılabilir. Yani, ne kadar çok yol yaptığın değil, ne kadar güvenli yol yaptığın ve işlettiğin önemli; bu da bütçeden çok zihniyet ve bakış açısı ile ilgili! Yalnızca mühendislik mi? Elbette değil! 15 insan, bir römork kasasında nasıl yola çıkabiliyor? Nerede denetim? Nerede vatandaşın güvenliği? Bunlar mühendislikle ilgili değil, denetim boyutuyla, dahası vatandaşların insanca yaşama ve insanca çalışma şartlarının sağlanmasıyla ilgili Trafik güvenliği başka bir bahara kaldı yani... Ne yazık ki öyle. Bilime, planlamaya sırt çevrilen bir ülkede, yüksek hızlarla caka satmanın yöneticiler eliyle teşvik edildiği bir ülkede, bütün diğer yaşamsal sorunlarımızı ne kadar çözebiliyorsak, ne kadar iyileştirebiliyorsak ya da ne kadar daha kötüye götürüyorsak, trafikte de durum aynı ve böyle devam edecek. lanıyor... Bürokrat kollayıp gözetiyor. Polis ve jandarma yaşama hakkını ve doğayı savunanları, direnenleri hedef almış. Komandolar bile yaşlı teyzelerin, kadınların direnişini kaba güçle engellemeye çalışıyor Milli iradeyi, devletin millet için olduğunu dillerinde persenk eden AKP iktidari, “Devlet kim! Devlet benim, halk” diye haykıran, iş makinelerinin önüne yatan Rabia Ana’nın üstüne güvenlik güçlerini sürüyor. Yalancılıkları kadar çarpıtmaları, hileleri de var. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Burhan Kuzu, saçmalıyor, zırvalıyor; Rabia Ana’nın dış güçlerle çalıştığını söylüyor. “Karadeniz yaylalarını ağ gibi ören Yeşil Yol Projesi’ni dış güçler engellemeye çalışıyor” diyor. Bir başka saçmalık yandaş gazeteden. Rabia Ana, “Erdoğan’ın ilk girdiği seçimlerde kazanması için çok çalıştık. Kızım da AKP Kadın Kolları Başkanı’ydı. Seçimde biz kazandırdık onu. Erdoğan’a oy verdiğim için vicdan azabı çekiyorum” dedi ya, hemen onu doğa düşmanı ilan etti. Rabia Ana’nın derme çatma yayla evi kaçakmış. Karadeniz yaylalarında yandaşlarının çok katlı kaçak beton binalarına seyirci kalan, yayları yağmalatan zihniyetin sesi bu kadar izansız, pervasız. Hilekârlar aynı zamanda. ÇED raporundan kaçmak için 2 bin 600 kilometrelik yolu 20’şer kilometreye bölüp yandaşlarına ihale ettiler. HHH 8 ilin yaylalarını birbirine bağlayacak Yeşil Yol, aslında kara bir projedir. Rantçıdır, yağmacıdır, halka karşıdır. Bölgenin doğasını, yaşama kültürünü, tüm canlıların yaşam hakkını ihlal ediyor çünkü. Yeşil Yol sorunu bir iki ağacın kesilmesi değildir, tıpkı Gezi Parkı’nda olduğu gibi. Sorun, sömürgen zihniyetin bütün canlıların yaşam hakkına vahşi saldırısıdır. Çözüm direnişten geçiyor, millete “koyanlar” sonuçta kaybedecek... 20 TEMMUZ 2015 SAYI: 32793 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İran’ı sisteme katmak ran ile Güvenlik Konseyi anlaşınca Ortadoğu’da bütün dengeler yeni ve farklı bir sürece girdi. İran yalnız Ortadoğu’da değil, AsyaBatı ekseninde de önemli bir konuma geldi. ABD’nin, Trans Pasifik ve Trans Atlantik hattı ticari ve iktisadi “entegrasyonu” alanında son yıllarda sürdürdüğü girişimler, “Batı açısından İran’ın mutlaka devreye sokulmasını gerektiriyordu”. Obama bu sonuçta önemli rol oynadı. İran’ın Şanghay İşbirliği Örgütü ile gelişen ilişkileri ve Ortadoğu’da artan ağırlığı, “ABD ve AB’yi, onu sisteme entegre etme noktasına getirdi”. Sünni Arap dünyası içinde “radikal İslama yönelen ve sonu gelmeyen terör kapıları”, ABD ve AB’yi İran konusunda zorladı. Yalnız Batı değil Rusya da son karardan mutlu. Dünya genelinde ve Ortadoğu’da 1990 sonrasında “kutuplaşma yönünde ortaya çıkan gelişmeler”, İran üzerinden ilk defa, ortak çıkarların yaratılmasına yol açtı. 1) Bölgede İranArap dengesi İran yararına değişecek. İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni İ Can Dündar 2) İran Şanghay İşbirliği Örgütü ile olduğu gibi, AB ile de çok yoğun iktisadi ve siyasi ilişkilere başlayacak. Özellikle İran ekonomisi, AB ile “doğal entegrasyon sürecine girecek”. 3) ABD’nin Trans Pasifik ve Trans Atlantik projelerinde İran da yer alacak. 4) Suriye’de Esad ve rejimi güçlenecek. 5) Ortadoğu’daki dinci kutuplaşmalar zamanla zayıflayacak. 1) S. Arabistan ve Körfez Arap ülkeleri kaybedenlerin başında. 2) Bölgedeki dinci kutuplaşmaları kullanan İsrail de hiç memnun değil. 3) IŞİD’in konumu ve gücü gerileyecek, onlar da mutsuz. 4) Türkiye, AKP iktidarının bölgede izlediği Sünni İslamcı politikalarla bugüne kadar ürettiği negatiflere yenileri de eklenecek; S. Arabistan ve Katar gibi ülkeler Ya zarar görenler Kararın sonuçları le kaybedenler tarafında kalacak. İran ile Güvenlik Konseyi arasında varılan anlaşma bölgede ve dünyada yumuşamaya, iktisadi ve siyasi yakınlaşmalara yol açacak kapıları açıyor. Türkiye’deki iş çevreleri bundan büyük yararlar sağlayacak. Türkiye ile İran arasında kayıt dışı ticaret(!) hariç, 10 ile 20 milyar dolar arasında değişen dış ticaret hacmi var. Bunun hızla genişlemesi söz konusu. Ayrıca iki büyük komşu olarak iki tarafın da yararına ekonomik işbirliği olanakları söz konusu. Bugüne kadar ambargo yüzünden uygulanamıyordu. Özellikle hızla darboğaz içine girmeye başlayan ve dış dengeleri kritik hale gelen Türkiye ekonomisi için yeni bir kapı açılmış oluyor. Obama’nın İran’ı sisteme dahil ederek bölgede ve uluslararası alanda “daha dengeli” bir politika izlemesi iyi oldu. Bölgede ve dünyada, karardan mutlu olmayanlara karşın destekleyenler büyük çoğunluğu oluşturuyor. ABD’deki Cumhuriyetçilerden, S. Arabistan’dan IŞİD’e kadar “kutuplaşmayı ve radikalleşmeyi savunanlar” ise karara karşı çıktılar. Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven Haber Koordinatörleri Murat Sabuncu Ayşe Yıldırım Başlangıç Yazıişleri Müdürleri Bülent Özdoğan Baydu Can Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Özlem Ayden Şalt Reklam Genel Müd. Yrd. Nazende Körükçü Reklam Grup Koordinatörü Hakan Çankaya Rezervasyon Yönetmeni Onur Tunalı l Haber Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Dış Haberler: Ceyda Karan l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Grafik: Ahmet Sungur l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık Halit Ziya Bulvarı 1352 S. 2/3 Ahmet Rasim Sok. No: 14 İzmir Tel: (0232) 441 12 20 Çankaya 06550 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Can Dündar, Cüneyt Arcayürek, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Mali İşler Müdürü: Bülent Yener l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Cumhuriyet Caddesi Beşler Apartmanı No: 44 Kat:3 Daire:4 34367 Elmadağ/İstanbul Tel: (0212) 251 98 74 75 81 82 Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 03.48 03.39 03.54 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı 05.41 13.1 7 17.13 20.41 22.25 05.29 13.02 16.56 20.23 22.03 05.56 13.29 17.22 20.41 22.25 T.C. TARSUS 2. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Mersin ili,Tarsus ilçesi, Avadan Köyü, 780 nolu parselde kayıtlı taşınmaz kumlutınlı, organik maddece zengin, her türlü bitkisel üretim yapılabilecek toprak yapısına sahip 1. sınıf sulu tarım arazisidir. Parsel Avadan Köyü sınırları içerisinde olup tamamı 5.000 m2’dir. Taşınmaz tapu kaydında bağ ve tarla olarak gözüküyor ise de halihazırda 67 yaşlarında 5x5 aralıklarla tesis edilmiş, mahsul verir durumda kapama zeytin bahçesidir. Bahçe içerisinde parsel sınırlarına yakın yerlerde de dağınık olarak eskiden kalmış yaşlı ancak budama ve bakımı yapılmış 10 adet yaşlı zeytin ağacı ile 8 adet sınırlarda incir ağaçları mevcuttur. Bahçede teknik bakımdan gerekli bakım ve zirai mücadele işlemleri yapılmış olup, köy yerleşim yerine ve Tarsus Gaziantep otoyoluna yakın ulaşım kolaylıkla sağlanmaktadır. Bahçecilik tarımı dışında mısır, buğday sebze tarımı içinde uygundur. Adresi: Mersin ili, Tarsus ilçesi, Avadan Köyü 780 parsel İmar Durumu: Dosyasında mevcuttur, Kıymeti: 146.892,00 TL KDV Oranı: %18 Kaydındaki Şerhler: Dosyasında mevcuttur. 1. Satış Günü: 01/09/2015 günü 10:00 10:10 arası 2015/224 TLMT. 2. Satış Günü: 01/10/2015 günü 10:00 10:10 arası Satış Yeri: Tarsus Adalet Sarayı 2. kat Mezat SalonuTarsus Mersin Satış Şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2015/224 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 30/06/2015 (İİK m. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. (Basın: 116203) “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” C M Y B