Katalog

Cumartesi 30 Mayıs 2015 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 11 İlim Yayma Vakfı’nın tarım ve orman arazilerine yapmak istediği yurtlar için Milli Eğitim Bakanlığı da devreye girmiş. Bakanlık, arazi tahsisi için vakfın istediği yönde görüş bildirmiş umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan’ın kurucuları arasında yer aldığı İlim Yayma Vakfı’nı kuran İlim Yayma Cemiyeti’ne arsa tahsisi için yalnızca Maliye Bakanlığı’nın değil Milli Eğitim Bakanlığı’nın da sefer CANAN ber olduğu ortaya çıktı. COŞKUN İlim Yayma Elazığ’da adı geçen taCemiyeti’ne 12 ilde şınmazlarla ilgili taleptoplamda 52 bin 179 lerin birçoğuna Başbametrekarelik arazikanlık tarafından da nin tahsisi için Maliye izin çıktı. Bakanlığı’ndan olur veMilli Emlak Müdürrildi. Ankara, Kırşehir, lüğü tarafından MaliDiyarbakır, Van, Batye Bakanlığı makamıman, Hatay, Ağrı, Çanna yazılan irtifak hakkırı, Bingöl, Erzurum ve kı yazılarında Anka MEB de ‘ilim yaymış’ C ra, Hatay, Batman, Diyarbakır, Ağrı, Bingöl ve Afyon’da İlim Yayma Cemiyeti’nin “öğrenci yurdu” talebiyle istediği arazilerin imar planlarında “eğitim alanı”, “orman”, “resmi kurum alanı” ve “konut alanı” olarak ayrıldığı belirtildi. Bu sırada devreye Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Burs ve Yurtlar Dairesi Başkanlığı girdi. Başkanlık verdiği cevabi yazıda, “öğrenci yurtlarının eğitim tesisi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği” bildirildi. Böylece taşınmazların İlim Yayma Cemiyeti’ne verilmesinin de önü açıldı. Türkiye’de rejim maskeli otoriter CHP, AKP’nin son dönemde giderek artan otoriterleşme eğilimini araştırdı MİYASE İLKNUR İKİ ÖNEMLİ ÖRNEK: l AFYONKARAHİSAR: Milli Emlak Müdürlüğü’nün Afyonkarahisar’da Hazine’ye ait 3 bin 718 metrekarelik taşınmazla ilgili irtifak hakkı yazısında taşınmazın zirai donatım alanı olduğu belirtildi. Taşınmaza talip olan İlim Yayma Cemiyeti yurt, bir özel şirket ise turizm tesisi yapmak istedi. Müdürlük, “Cemiyetin kamu yararına çalışan dernekler arasında olduğunu, bu yüzden doğrudan irtifak hakkının verilmesinin mümkün olduğu’ belirtildi. l HATAY: Milli Emlak’ın Hatay’daki 1772 metrekarelik taşınmaza ilişkin irtifak hakkı yazısında, taşınmazın tarıma uygun ormanlık alan olduğu belirtildi. Taşınmaza İlim Yayma Cemiyeti ile Körfez Kültür ve Eğitim Vakfı talip oldu. Cevap yazısıda, İlim Yayma Cemiyeti’nin kamu yararına faaliyet gösterdiği, Körfez Kültür ve Eğitim Vakfı’na ise vergi muafiyeti tanınmadığı kaydedildi. Görüşü sorulan MEB de “öğrenci yurtlarının eğitim tesisi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini” bildirdi. Arnavutköy’e bağlı Yeniköy’de buluşan Kuzey Ormanları Savunması aktivistleri ve köylüler havalimanı projesini protesto etti. Fotoğraf: VEDAT ARIK Rant projelerine karşı kampanya başlatıldı HAZAL OCAK Körfez kapanıyor Gebze Orhangazi İzmir Otoyol Projesi projesinin en önemli bölümü olan İzmit Körfezi Geçiş Köprüsü’nde, mart ayında kopan catwalk (kediyolu) halatlarının yeniden montajı nedeniyle körfeze gemi giriş çıkışı, yarından itibaren perşembe gününe kadar 08.0018.00 saatleri arasında ulaşıma kapatılacak. Kazadan kendisini sorumlu tuttuğu belirtilen Japon Başmühendis Kishi Ryoichi intihar etmişti. umhuriyet, bir gazete olma, kâğıdın üstüne mürekkep sürülmüş “bir şey”den öte, halkın haber alma hakkını (ihtiyacını değil, hakkını) ete kemiğe büründürme görevinin üstesinden bir kere daha geldi. MİT TIR’ları denen suçun yalanlanacak yanı kalmadı. Ortalık toz duman. Gel de övünme… Dün sizlere sözünü ettiğim Cumhuriyet’i okur ve konuşurken bana da CHP İstanbul il yönetiminin bir kahvaltı buluşmasına katılmak düştü. Birçok meslektaşla birlikteydik ve kimileri harbiden “Abi, yaptınız yine yapacağınızı. Ne haberdi ama” deyip alkış tuttu; kimileri “Yayın yasağını deldiniz. Sizi de delmesinler” diye soğuk şakaları tercih etti. Ben de alçakgönüllülük dümenine yatıp, önem vermezmiş gibi bir ses tonuyla “Yav Cumhuriyet böyle bir şeydir işte…” diye çaktırmadan övündüm… Ne yazık ki fazla hava basamadım çünkü kahvaltılısohbet başladı. HHH İlkin CHP İstanbul il başkanı Murat Karayalçın, İstanbul’un 14 CHP’li belediyesi ile TMMOB’ye bağlı 24 meslek odası arasında imzalanan işbirliği protokolünden örgütün kapı kapı dolanıp 1 milyon 300 bin ev ziyareti yaptığına kadar ayrıntılı bir çalışma dökümü sun Kuzey Ormanları Savunması aktivistleri 3. havalimanının yapıldığı Arnavutköy ve Eyüp ilçelerinin köylerini ziyaret ederek rant projelerine karşı dün kampanya başlattı. Aktivistlerin yaptığı eylem havalimanı projesiyle yapılan yoğun tahribatı gözler önüne serdi. Havalimanı projesinden etkilenen Ağaçlı ve Yeniköy sakinleri “Tarımı, hayvancılığı bitiriyorlar. İstanbul’da yaşayanlar ne yiyecek? Biz ler hayvanlarımızla nereye gideceğiz” diye isyan etti. Yeniköy Meydanı’nda buluşan yurttaşlar “Kuzey köyleri yalnız değildir” yazılı pankartı açarak “Ormanıma, suyula, köylülere dokunma” sloganını attı. Jandarma ekipleri havalimanı projesinin sürdüğü arazilere gidilmesine izin vermedi. Başka bir yol üzerinden harfiyat sahasına dönen arazilere ulaşan yurttaşlar tahribatı gözler önüne serdi. Burada grup adına basın açıklamasını Ağaçlı köy saki ni Nezih Beceral ve Validebağ Gönüllüleri’nden Özlem Çakman yaptı. Beceral, 29 Mayıs 2013’te dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 3. Köprü’nün temeli attığını ve aynı tarihlerde Gezi direnişinin de başladığını anımsatarak Türkiye’nin dört bir yanında rant projelerini anlatacakları kampanyalarını başlattı. Çakman da “Mega Projeler” adı altında kentin ve İstanbul’un son kalan ormanlarının talan edildiğini belirtti. eçim öncesinde iddialı seçim bildirgeleri ile dikkat çeken CHP, son olarak da AKP iktidarının otoriterleşme eğilimleri üzerine gerçekleştirdiği çalışmayı tanıttı. “AKP İktidarı ve Rejimin Otoriterleşmesi” adını taşıyan ve kitap olarak yayımlanan çalışmanın tanıtımında konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Sencer Ayata, AKP iktidarının otoriterleşme sürecini değerlendirirken sadece siyasal boyutu üzerinde konuşulduğunu, çimsel olarak demokoysa Türkiye’de yaratik ama otoriter.” şanan otoriterleşÇalışmanın bir kaç menin siyasetin çok tane boyutu olduğu üzerinde toplumsal, üzerinde duran Ayakültürel ve uluslata, Türkiye’de yaşararası ilişkiler bonan otoriterleşmenin yutu da olan bir süsadece siyasi bir süreç olduğunu belirreçten ibaret olmadıterek “Türkiye’de ğının altını çizdi. Dr. Sencer Ayata olan yarı totaliter bir yönetim anlayışıHukuku kullanıyor dır” dedi. Ayata, yeni kuşak otoriterAyata, Türkiye’de AKP iktilikte demokratik mekanizmadarı ile gelişen otoriterleşen ları sonuna kadar kullanma ve rejimin adının ne olması gebaskıcı yöntemleri hukukun rektiği konusunda ise şu göaltında gizlendiğini belirterek rüşleri dile getirdi: şunları söyledi: “Çoğu kere faşizm deyip çı“Otoriterleşme sadece bir sikıyoruz. Ama bu tam olarak yasi süreçten ibaret değil. Een anlatmıyor. Türkiye’de askeri önemli konu başlığı hukuk vesayet azalırken sivil bir otodevletinin tartışılması. Kısaca, riter rejim oluşturma çabası iktidarın sadece yürütmenin var. Bazı arkadaşlarımız buna değil bir kişinin elinde toplanseçilmiş otoriterlik diyor. Ben ması, kuvvetler ayrılığı prenbir başka kavram kullanmak sibi çerçevesinde oluşması geistiyorum, 21.yüzyıl otoriterreken denge ve fren mekanizliğin en önemli özelliği gizmalarının büyük ölçüde yok li ya da maskeli otoriterlik oledilmesidir. Millet iradesi kavmasıdır. Günümüz otoriterliği ramını esas alan iktidar bunu Türkiye’de olduğu gibi sadece Meclis’teki çoğunluğuna dakaba güce, baskıya ve şiddete yandırıyor. Yürütmenin burdayanmıyor. Tersine demokrasinin temel ilkelerini benim dan aldığı güçle önce kaynaseyen, anayasa, biçimsel yargı ğı olduğu yasamayı tamamıybağımsızlığı, seçimle gelen ik le kendilerine tabi kılması.Butidarlar kağıt üzerinde var. Ye rada Meclis partinin, parti dar bir kliğin, dar klik ise otoriter ni kuşak otoriterlikte tam tersinde demokratik mekanizma liderin direktiflerine tabi kılınları sonuna kadar kullanma ve mış durumda. Dolayısıyle milbaskıcı yöntemleri hukukun let iradesi yerini lider iradesialtında gizlenmesi olayıdır. Bi ne terketmiş durumda.” S Rize’de yer bitti deniz dolduruluyor Belediye 3 bin dönümlük alanı doldurup üzerine bina dikecek C CHP’lilerle bir kahvaltı… du. Ardından da seçim güvenliği için sandıklarda aldıkları önlemleri anlattı. İstanbul’un 27 bin 861 seçim sandığından her birinde üç CHP’li görevli bulunacağını anlattı. “AKP kaç oy çalacak” gibi sorulara cevaplar veren tweet’lerin açık açık kol gezdiği bir ortamda CHP’nin sandık güvenliğine bu kadar yüklenmiş olması sevindirici. HDP’nin de vereceği destekle “Oy ve Ötesi” gibi sivil girişimlerin yükü biraz daha hafifler; AKP’nin “yükü” ise epey ağırlaşır… Karayalçın’dan sonra sözü, CHP Genel Merkezi’nin akademisyen ağır topu, Genel Başkan Yardımcısı Sencer Ayata aldı. Hepimize dağıtılan “AKP İktidarı ve Rejimin Otoriterleşmesi” adlı kitabı özetleyerek tanıttı. Özetin özetini de buraya sığdıramam. Ancak kitabın, CHP’nin seçim bildirgesindeki ana vurgunun ekonomik konularda olması, demokrasi, özgürlük, hukuk devleti gibi konulara ağırlık verilmediği eleştirilerine bir cevap olduğunu belirtmek gerek. Tabii “iyi bir cevap olduğunu” da eklemek gerek. Profesör Ayata, her ne kadar kitabın akademik bir ürün değil, siyasal bir metin olduğunun altını çiziyorsa da “otoriter, totaliter, faşizm” gibi çoğu kez savruk kullanılan terimleri de irdeleyen, güçlü akademik izler de taşıyan bir metin olduğunu söylemeliyim… Ancak CHP’li aydınların ve aktivistlerin epey ihtiyacı olan, CHP’nin demokratikleşme üstüne görüşlerinin derli toplu sergilendiği böyle bir “el kitabı”nın seçime şunun şurasında 8 gün kalmışken yayımlanması eleştirildi. Ama bu eleştiri gazetecilerin kendi aralarında fısıldaşmalarıyla sınırlı kaldı.. Galiba eleştiriler hiç de haksız da değil. CHP’lilerle kahvaltıdan notlar, izlenimler bu kadar… Ben yazıyı gazeteye yollayıp, arkadaş, meslektaş çevrelerinde dolanıp “MİT TIR’ları” haberimiz üstüne hava basıp kostaklanmaya gidiyorum… HHH Not: Meslektaşlara hava basmaya giderken telefonum çaldı. Heyecanlı bir kadın, Cumhuriyet okuru olduğunu, HDP’ye oy verilmesini öneren Tırmık’lar üstüne konuşmak istediğini söyledi. Fıkra gibi ama tümüyle gerçek bir diyalog başladı. Bakın Engin bey, kesinlikle güvenmiyorum. Bu HDP’nin barajı aşıp Meclis’e girince AKP ile ortaklık kurmayacağına inanmıyorum, güvenmiyorum. Siz bilerek mi buna alet oluyorsunuz? Bence öyle. Niye böyle yapıyorsunuz? Bakın bir daha söylüyorum. Güvenmiyorummm... Yumuşak başlayıp gitgide sertleşen bu sözlere ne diyebilirim? Denebilecek tek cümleyle cevap verdim: Öyleyse siz de HDP’ye oy vermeyin hanımefendi… Telefonun öbür ucundan hıçkırığa benzer bir cevap geldi: Ama o zaman AKP tek başına iktidar olacak, Tayyip de başkan… Sustum… ÖMER ŞAN aradeniz Sahil Yolu ve Ordu Giresun Havaalanı’ndan sonra Rize’de de 3 bin dönüme denk gelen deniz alanı doldurulacak. Rize Belediyesi’nin projesi Çevre ve şehircilik Bakanlığı tarafından onaylandı. İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Murat Yazıcı, Rize’nin haritasını değişterecek projenin Rusya ile kıta sahanlığı sorunu yaratacağına dikkat çekti. 17 farklı kurumdan 55 kişinin 10 aylık bir çalışma sonucunda hazırladığı projenin birinci etabında camikülliye, kütüphane, müze, çay çarşısı, stadyum, teleferik ve üniversite retreatif alanı oluşturulacağı kaydedildi. Projenin 1. etabının 300 dönümlük bir alanda inşa edileceği 2. etapta ise toplamda 3 bin dönümü kapsayan deniz alanının doldurulacağı belirtilirken; Rize şehir K merkezinin kurulu bulunduğu alana eş oranda gerçekleştirilecek dolgu alanında kesinlikle özel mülkiyetlere izin verilmeyeceğinin altı çizildi. Rize Belediye Meclis Üyesi Mustafa Mahmutoğlu, söz konusu projeye ilişkin herhangi bir bilgileri olmadığını, projenin Belediye Meclisinde hiç görüşülüp tartışılmadığını söyledi. Mahmutoğlu, ortada olmayan bir proje hakkında yorum yapamayacaklarını ifade ederek, çalışmanın tipik bir seçim çalışması olduğuna dikkat çekti. İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Murat Yazıcı ise Karadeniz’deki deniz dolgusu çalışmalarının Rusya ile yarattığı diplomatik sorunlara dikkat çekerek, “Böyle giderse herhalde denizi doldura doldura Kırım’a kadar ulaşır ve Kırım’a da karadan bir sınır kapısı açarız” dedi. Rusya ile sorun C M Y B