28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 14 MART 2015 haber EDİTÖR: ASLAN YILDIZ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 6 Şu anda aktif siyasette olmayacağım Gül, kararında bir değişiklik olmadığını söyledi ALİ AÇAR İdrar yolları enfeksiyonu nedeniyle 10 gün hastanede yatan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün babası 89 yaşındaki Ahmet Hamdi Gül, sağlığına kavuşarak dün taburcu oldu. Baba Gül, Alpaslan Mahallesi’ndeki evine gitti. l Kayseri (CUMHURİYET) Baba Gül taburcu oldu 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, siyasete dönüp dönmeyeceği yönündeki soruya, “AK Gazeteciye Parti’nin kurucusuyum. İçeride ters cevap ve dışarıda milletimize yaptığımız güzel hizmetleri hep birlikBir gazetecinin “Çankate yaptık. Şu anda aktif siyasetin ya Köşkü’nden ayrılırken içerisinde olmayacağım. Ama biHayrünnisa Hanım ‘Asıl rikimimi şüphesiz ki devletime intifadayı ben başlatacave milletime aktarmaya devam ğım’ demişti. Siyaseten edeceğim” yanıtını verdi. önümüzdeki günlerde inGül, dün cuma namazını Mas Abdullah Gül cuma namazı çıkışı tifada başlatacak mısınız” lak’taki Orman Bölge Müdürlüğü gazetecilere açıklama yaptı. yönündeki sorusuna Gül, içeresinde yer alan Fatih Ormanı “Çok güzel soru sordun Camii’nde kıldı. Yurttaşların aranarak içeri alın bravo. Tebrik ediyorum seni” diye yanıt verdi. masının ardından camiye gelen Gül, namazını Abdullah Gül, aynı gazetecinin “Bülent kıldıktan sonra gazetecilerin sorularını yanıtlaArınç’a suikast iddialarıyla ilgili o zaman ne dı. Gül, “siyasete dönüp dönmeyeceği” yönünde düşünüyordunuz? Suikast iddiaları ile ilgili taki bir soruya AKP’nin kurucusu olduğunu anım kipsizlik kararı verildi. Ancak devletin kozmik satarak şu yanıtı verdi: odalarına girildi” sorusuna, “Senin var mı baş“Bu zamana kadar benimle ilgili söylenenler ka soracağın soru” diyerek yanıt vermedi. Gül, ve yazılanlar tamamen benim bilgim dışında. daha sonra camiden çıkan yurttaşlarla birlikBaşbakan ya da Cumhurbaşkanı ile görüşmüşlü te yakındaki bir kameriyeye oturarak çay içti. ğümüz yok. Cumhurbaşkanlığı görevim sona er l İstanbul / CUMHURİYET diğinde aktif siyaset için söylediklerim bugün içinde geçerli. Şu anda aktif siyasetin içerisinde olmayacağım.” Müsait ve Mubah imin gözüne çarptıysa “müsait” sözcüğünün Dil Kurumu’nun Türkçe Sözlük’ündeki “ ‘tkz’ teklifsiz konuşma” anlamı birdenbire gündeme düşerek kıyamet kopardı. Doğrusunu söylemek gerekirse bu “tkz” kısaltmasına şimdiye kadar dikkat etmemiştim. Şimdi, argoyla arasındaki farkı anlamaya çalışıyorum. Argo, daha kabaca söz demek olmalı. Böyle baktığımızda, “tkz”deki anlamıyla “müsait” de argodan uzak sayılmaz. Fakat ne yapalım ki sözlükler dillerin düzeltilme yerleri değil yansıtılma yerleri olduğundan, herhangi bir sözcüğün bir sözlükte açıklanan anlamı, ille de sözlüğü düzenleyen kişi ya da kurumunun görüşü demek değildir. Zaten öyleyse, o çalışmaya sözlük denemez. “Müsait” sözcüğünün saygın bir kurum olan Dil Derneği’nin sözlüğünde yer verilen “tkz” anlamının (flörte yatkın kadın vs.) bu sözlüğü hazırlayan ekipçe uydurulup benimsendiğini herhalde söyleyemeyiz. Bu konuda dernek başkanı Sevgi Özel arkadaşımızın Dil Derneği internet sitesinde yayımlanan yazısı yeterince açıklayıcıdır. Fakat sözcüğün bu anlamının sözlükten çıkarılıp atılması yerine, yazıda belirtildiği gibi “40’lı yıllarda kullanılan” açıklamasıyla verilmesi belki daha doğru olmaz mıydı? “Müsait”in kadını hafifseyip küçümseyen “tkz” anlamına yakın ve ondan daha beter sözcükler vardır: “Yollu… Hafifmeşrep” vb… Az önce merak edip aynı sözlüğe baktım. Bu kez (“argo” oldukları belirtilerek) her ikisi de kadına yakıştırılan incitici sözcükler… Şimdi Dil Derneği ne yapmalı dersiniz? Onları da çıkarıp atmalı mı sözlüğünden?.. Hadi, günümüzün yazarı şu ya da bu nedenle artık kullanmıyor diyelim; kim bilir nice yazıda, romanda, öyküde, şiirde, sayısız kez kullanılmış olduğundan kuşku duyulamayacak bu ve benzer sözcükleri de çıkarıp atacak mıyız o yazılardan, yapıtlardan?.. Görülebileceği gibi, kolayca içinden çıkılamayacak, el çabukluğuyla manşetlere taşınamayacak, Sevgi Özel’in yazısında da belirtildiği gibi uzman olmayanların daha da içinden çıkılamaz duruma getireceği bir konu bu… Ne yazık ki her şeyi kolayından K Yasadışı dinleme operasyonu Sivas Emniyet Müdürlüğü Sivas merkezli, Ankara, Eskişehir, Ordu ve Çorum’un aralarında bulunduğu 18 ilde yasadışı dinleme operasyonu düzenlendi. Usulsüz dinleme yaptıkları belirtilen polislerle ilgili müfettiş raporları bulunduğu belirtilirken, Sivas’ta eski İstihbarat Şube Müdürü F.A. ve adı açıklanmayan 1 polis, Bolu’da komiser yardımcıları L.Ş ve İ.A ile polis memuru T.B, Çorum’da polis memuru Hasan A. ile Alaca İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis memuru Raşit G., Eskişehir’de Silah ve Patlayıcı Maddeler Şube Müdürü A.S, Ordu’nun Gölköy ilçesinde adı açıklanmayan 1 komiser gözaltına alındı. 10 polisin gözaltına alındığı operasyonda, 35 kişilik gözaltı listesi olduğu iddia edildi. l Yurt Haberleri Önseçimde 139 aday Ankara’da afiş kavgası FIRAT KOZOK CHP’de Ankara’dan milletvekilliği için önseçime girecek aday adayları, parti genel merkezinde törenle tanıtıldı. Ankara’nın 2 seçim bölgesinde toplam 139 aday önseçim için yarışacak. (AA) Nazlıaka’nın Kızılay’da kiraladığı panolar iki gün sonra kaldırıldı ra Belediye Başkanı Melih Gökçek’i işaret etti. Nazlıaka, “Bu yaşanan olay Ankara’nın bir belediye başkanı tarafından değil bir derebeyi tarafından yönetildiğini bir kez daha göstermiştir. Bu bir Gökçek vandalizmidir” dedi. CHP, 17 Aralık’ın yıldönümünü unutturmamak için 30 kentte afiş asmak istemişti. Ancak billboardların dolu olduğu gerekçesiyle izin alınamamıştı. lANKARA CHP Ankara Milletvekili ve 1. bölge milletvekili aday adayı Aylin Nazlıaka’nın Kızılay Meydanı’na astırdığı ve 1 aylık parasını ödediği afişler, 2 gün sonra apar topar kaldırıldı. Nazlıaka, reklam ajansının “çok büNazlıaka, Gökçek’e yük baskı altındayız” dediğini söylerken, baskının adresi olarak da Ankatepki gösterdi. ele almaya çok yatkın bir ruh durumunda ve akıl düzeyindeyiz toplumca… HHH Gelelim yine son günlerde gündeme düşen bir başka sözcüğe, “mubah”a… Tokat’ın bir ortaokulunda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği yapan bir hanım öğretmen, seçmeli Kuran dersinde kız öğrencilere “Başınızı örtmüyorsunuz, size tecavüz de mubah, kötülük de mubah” demiş… Fotoğrafında başı açık olarak (bir olasılıkla peruklu) görülen bu din bilgisi öğretmeni (yine fotoğrafa göre) genç hanım, Arapça “mubah” sözcüğünün anlam inceliklerini biliyor olmalıdır. Bu kez OsmanlıcaTürkçe sözlüğün de yardımıyla araştıralım: 1) Şeriatın yap veya yapma diye bir hükmü olmayan nesne, davranış. 2) Yapılmasıyla yapılmaması aynı olan. 3) Herkesin yararlanabileceği şey. Ve bir Mecelle hükmü: “Zaruretler memnu olan şeyleri mubah kılar.” Yani, zorunluluk varsa, yasak çiğnenebilir… Böyle baktığımızda söz konusu din ve ahlak bilgisi öğretmeninin bu sözlerinin sıradan bir azarlama ya da korkutma amacıyla değil, düpedüz bir fetva, dinin bir buyruğu, hatta gereği gibi söylenmiş olduğunu anlıyorsunuz. Bu kadın, türdeşlerine diyor ki: Eğer başınızı örtmezseniz, dinin gereklerini yerine getirmezseniz, erkeklerin size tecavüz etmesi (henüz hak değilse!) suç da değildir… Yazıya ara verip internette gezindiğimde “Facebook”a bir haber düştü… Emekli bir ilahiyat profesörü, tecavüzün orucu bozmayacağı fetvasını vermiş… Eh, bir başka hafifletici neden daha… Tecavüz etkinliği bazı durumlarda “mubah” (yani ne günah ne sevap) olduğundan ve tecavüzcüler tecavüze uğrayanın (oruçluysa eğer) orucunun bozulmasına da yol açmayacaklarından, gönül rahatlığıyla etkinliklerini sürdürebilir, hatta tecavüz mağduru “müsait”, “yollu”, “hafifmeşrepse” sevap bile kazanabilirler… Leyla Tavşanoğlu’nun söyleşilerinin eksikliğini duyacağız. Arkadaşımızın ayrılmamış olmasını dilerdim. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle