Katalog

Cuma 4 Aralık 2015 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY 14 TAHİR ELÇİ SUİKASTINI PROTESTO ETTİLER Pirinçler, eşekler ve yalancı liderler Karartma şüphesi iyarbakır Barosu yöneticileri, Tahir D Elçi’nin öldürülmesiyle ilgili soruşturmada sokakta bulunup ateş eden 4 polisin tutuklanması için savcılığa başvurdu. Avukatlar soruşturmanın polisten alınıp jandarmaya verilmesini istedi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcıvekili ve bir Cumhuriyet Savcısı’nın da bulunduğu bir heyet olay yeri inceleme ve keşif çalışması yapmak için dün yeniden bölgeye gitti. Sokakta güvenlik önlemi alındığı sırada silah seslerinin gelmesi üzerine çalışma yine yapılamadı. artal’daki Anadolu Adalet Sarayı C Blok girişinde toplanan avukatlar Tahir Elçi için oturma eylemi yaptı. Adliye gi K rişinde yere “Hepimiz Tahir Elçi’yiz, öldürmekle bitmeyiz” pankartı seren avukatlar, Elçi’nin eşiyle fotoğraflarını da karanfiller le beraber yere koydu. Ağrı’nın Diyadin ilçesinde Belediye Meclisi, ilçedeki İnönü Caddesi’nin adının, “Avukat Tahir Elçi Cad desi” olarak değiştirilmesine karar verdi. Elçi’nin öldürülmesi Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde protesto edildi. l Yurt Haberleri BARO: POLİSLER TUTUKLANSIN Elçi ailesinin avukatı Neşet Girasun, soruşturmanın polisler tarafından yönlendirilmeye çalışıldığını söyledi iyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin ailesinin avukatı Neşet Girasun soruşturmanın yönlendirildiği kaygısı taşıdıklarını söyledi. Girasun, polis tutanaklarında Elçi’nin “2 YDGH’li tarafından öldürüldüğü”nün iddia edildiğini, 2 YDGH’liyi taşıyan taksinin şoförü A.S’nin sorguda polisler tarafından yönlendirmeye çalışıldığını ve şüpheli olarak ifade vermesi gereken polislerin MAHMUT tanık olarak ifadelerinin ORAL alındığını söyledi. Terörle Mücadele Şubesi, taksi şoförünün sorgusunda “2 teröristin, Elçi’nin de içinde bulunduğu gruba ve polise saldırdığı, Elçi’nin bu saldırıda öldürüldüğü” şeklindeki kanaatini kayıtlara geçirdi. Henüz Elçi’yi öldüren kurşunu kimin ateşlediği sorusu yanıtlanmamışken polisin bu görüşünü “soru haline getirerek” tutanaklara geçirmesi dikkat çekti. Girasun, “Sanki emniyet Elçi’nin oraya kaçan iki kişi tarafından öldürüldüğü algısını yaratmaya çalışıyor. Bu da bizim en başından beri di D YDGH’lileri taşıyan taksi dan çıkan kurşunla öldürülmüş olması, en düşük ihtimaldir. En çok zan altında olan olay yerindeki 34 polistir. İkinci ihtimal ise suikastı planlamış olan bir başka şahıstır. Zaten hendeklerin olduğu sokaktan gelen mermiyle öldürülmüş olma ihtimali sıfırdır. Çünkü oradan Elçi’nin vurulduğu yeri değil, sokağı bile görmek mümkün değildir” diye konuştu. Sokağa giren 2 kişinin PKK’nin gençlik yapılanması YDGH üyesi Mahsun Gürkan ve Uğur Yakışır olduğu belirlenmişti. Olay anında sivil polislerin yakın mesafeden ateş ettiği Yakışır’ın omuz ve karnından 3 kurşunla yaralandığı, hendek ve barikatların kurulduğu bölgeye doğru yaralı olarak kaçan Yakışır’ın öldüğü, kuzeni Mahsun Gürkan’ın ise yaralı olduğu iddia edildi. Uğur Yakışır’ın ağabeyi N.Y., arkadaşı M.E. ile gözaltına alınan kuzeni O.Y.’nin avukatları savcılığa başvurarak başvurarak müvekkillerinin gözaltında işkence gördüğünü belirterek, suç duyurusunda bulundu. İddialarla ilgili soruşturma başlatıldı. l DİYARBAKIR TAKSİ Ü R Ö F O Ş SERBEST KEMAL GÖKTAŞ le getirdiğimiz, soruşturmanın saptırılacağı ve faillerin gizleneceği şeklindeki kaygılardaki haklılığımızı ortaya koyuyor. Bugüne kadar olay yerindeki polislerin ifadelerine başvurulmaması ya da başvuruldu ise bile şüpheli sıfatıyla ifadelerinin alınmaması bu konudaki güvensizliğimizi artırıyor. PKK’li oldukları söylenen 2 kişiyi Balıkçılarbaşı’na getiren taksici A.S.’nin olayla ilgili görgüsü yok, olamaz çünkü sokağa girmedi. Sorgusunda kendisinden yanlış bir beyanda bulunması istendi” dedi. Olay anına ilişkin görüntüleri defalarca incelediklerini ifade eden Girasun, “Elçi’nin bu 2 saldırganın silahın ‘Yakışır öldü’ iddiası Birinci fail polis iyarbakır 5. Sulh Ceza Hâkimliği, Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesinden önce çıkan çatışmada 2 polisi öldüren PKK’lileri taşıyan taksi şoförü A.S’nin olayla ilgisi olmadığına karar verdi. Diyarbakır Başsavcılığı’nın “teröristlerle birlikte hareket ettiği” iddiasıyla tutuklanmasını istediği, bazı haberlerde de sivil polis olduğu ileri sürülen şoför, bu karar üzerine serbest bırakıldı. A.S. sorgusunda “Bu iki şahıs kendi aralarında 23 saniye civarı fısıldaştılar ama ben ne konuştuklarını duymadım. Sadece arkada oturan şahıs önde oturan şahsa telefonunu göstererek aralarında fısıltılı bir konuşma geçti. Bunun dışında aramızda bir konuşma geçmedi” dedi. A.S’nin avukatı Mehmet Ayata da yaptığı savunmada “Basında sivil polis olduğu iddia ediliyor. 4 gündür haksız yere gözaltındadır. Can güvenliği yoktur. Koruma mı talep edilecek bilmiyorum. Dosyada tek bir emare dahi yok. Tutuklanmaya sevk edilmesi şaka gibi bir durumdur” dedi. l ANKARA D Furkan, babasını uğurladı ardin’in Artuklu ilçesinde önceki gün PKK’lilerin karayolunda el yapımı patlayıcı ile düzenlediği saldırıda şehit olan 40 yaşındaki Piyade Uzman Çavuş Ergün Karaca için memleketi Adana’nın Kozan İlçesine bağlı Postbasakal Köyü’nde tören düzenlendi. Şehidin annesi 70 yaşındaki Nadiriye Karaca ile şehidin yakınları ağıtlar yaktı. Babası Cumali Karaca’yı 7 yıl önce kaybeden şehit Uzman Çavuş Ergün Karaca’nın cenazesi daha sonra tören için köy meydanına getirildi. Buradaki törene askeri ve mülki yetkililer ile yaklaşık 3 bin kişi katıldı. Törende şehidin 4 aylık hamile eşi Emel Karaca ile çocukları 11 yaşındaki Ali Turan ve 8 yaşındaki Furkan Karaca’yı yakınları sakinleştirmeye çalıştı. Şehidin annesi Nadiriye Karaca ise ağıtlarıyla herkesi ağlattı. 17 yıldır uzman çavuş olduğu belirtilen Ergün Karaca’nın cenazesi, kılınan cenaze namazının ardından götürüldüğü köy mezarlığında gözyaşları arasında toprağa verildi. l CİHAN M ‘Can güvenliği yok’ Ergün Karaca TEL ŞMASI SİZ KONU Fotoğraf: UMUR YEDİKARDEŞ Talimatla vahşet Sur’da 1 ölü daha ırnak’ta polisle girdiği çatışmada öldürülen ve cenazesi zırhlı aracın arkasına bağlanarak sürüklenen Hacı Lokman Birlik’le ilgili soruşturmada polislerin telsiz konuşmaları ortaya çıktı. Telsiz konuşmalarında polislerin, Birlik’in fotoğraflarını çekmek ve araca bağlayıp karakola sürüklemek için amirlerinden izin ve talimat aldığı ortaya çıktı. Konuşmalar DİHA tarafından yayımlandı. Birlik ailesinin avukatları, telsiz konuşmalarındaki polislerin belirlenmesi için savcılığa dilekçe verdi. Bunu üzerine Şırnak Başsavcılığı, İl Emniyet Müdürlüğü’ne yazı yazarak, konuşmalarda emir veren ve bunu yerine getiren polislerin kimliğinin belirlenip savcılığa gönderilmesini istedi. usya Türkiye’yi Suriye’deki terör örgütlerine yardım etmekle suçluyor. Türkiye de Rusya’yı yalancılıkla. Cumhurbaşkanı Putin’e “Kanıtla; hemen istifa ederim” dedi. Putin de harıl harıl kanıtlama peşine düştü. İkisinden biri yalan söylüyor. Ve maalesef yalan denen şey öyle kolay kolay ortaya çıkarılamıyor. O yüzden asırlardır insanlık yalan makinesinin peşinde. Daha yalan makinesi fikri ortaya çıkmadan önce yeryüzünde yalanı kanıtlamak için farklı farklı birçok yöntem denenmiş. Bunlardan biri Hintlilerin kullandığı eşek yöntemi. Hintliler sanığı kutsal olduğu söylenen bir eşekle birlikte karanlık bir odaya koyuyorlarmış. Sanığa kutsal eşeğin yalanla doğruyu ayırabildiği, yalancı biri kuyruğunu çektiğinde anırdığı, doğru söyleyen biri çektiğinde sessiz kaldığı söyleniyormuş. Bu arada eşeğin kuyruğuna da kurum sürülüyormuş. Eğer sanık yalan söylüyorsa, kuyruğu çektim deyip çekmiyor; eli de temiz kalıyormuş. Doğru söyleyen korkusuzca kuyruğu çekeceğinden, eli kirleniyor, suçsuzluğu anlaşılıyormuş. Çinlilerse yalan makinesi olarak eskiden pirinç kullanırlarmış. Sorgulanan sanığın ağzına bir avuç pirinç doldurulurmuş. Eğer sanık sorulara cevap verirken pirinçler ıslanmışsa, tükürük bezlerinin normal çalışmasından yalan söylemediği anlaşılırmış. Yok pirinç kuru çıkarsa, heyecandan tükürüğü kuruyan insanın suçluluğu kanıtlanırmış. Tıp ilerledikçe, nabız ölçerek, kan dolaşımına bakıp, nefes sıklığından heyecan analizi yaparak yalanı doğruyu birbirinden ayırmayı becerdiklerini gören insanlar yüzyılın başlarında yalan makinelerini geliştirmeye başlamışlar. Birinci Dünya Savaşı sırasında bu meseleyle Amerikalar çok uğraşmışlar ama makine tamamlanmadan savaş bitmiş. Kısmet İkinci Dünya Savaşı’naymış. Bu sefer Ruslar bir yandan, Amerikalılar diğer yandan yalan makinesi yapma konusunda epey kapışmışlar. Bugün herkesin artık gelişmiş yalan makineleri var. Ama iş makineyle bitmiyor maalesef. Makineyi yapmak kolay da sonuçlardan emin olmak artık eskisinden daha zor. Psikoloji meseleyi derinlemesine ele aldığı için, kuyruğu çekti çekmedi, ağzı kurudu kurumadının ötesinde bir analiz mekanizması işliyor artık. Öncelikle makineye bağlı kişinin profesyonel bir yalancı olmaması gerekiyor. Sık ve iyi yalan söyleyen biri vücut reflekslerinden kendini asla ele vermeyebiliyor. Sonra sanığın deli de olmaması gerekiyor. Deliler de standart tepkiler vermedikleri için yalan makinesinde deşifre edilemiyorlar. Çok yaşlı, çok küçük ya da aptal olmaması da önemli... Belli bir zekâ seviyesinin altındakilerin tepkileri de makine için yanıltıcı olabiliyor. Yani bizim meselede, eşek olmaz, pirinç olmaz, makine de bir işe yaramaz. Bir tek anneler... Onlar çocuklarının gözünün içine bakıp yalanı şıp diye yakalarlar. Çünkü doğurdukları şeyi iyi tanırlar. Belki biz de doğru mu yalan mı söylediğini anlamak için Cumhurbaşkanı’nın tam gözünün içine bakmalıyız. Neticede o da bizim eserimiz. R Ş Birlik Cenaze böyle sürüklenmişti. ‘Etrafa görüntü vermeyelim’ 00:24 Asayiş anlaşıldı fotoğraf çekebilirsiniz, fotoğraf çekin. 00:48 Asayiş doğru değil, şahsı alamadık, ona kanca takalım mı müdür? 00:48 Asayiş doğrudur. Kanca şu an kanca geçmiş olması lazım, kanca vasıtası ile sürükleyip çıkartalım oradan. 00:49 Asayiş bende bunu çekecek ip halat var. Sen de. Ben bunu çeke çeke götürürüm 00:49 Asayiş anlaşıldı. Biz ön tarafa geçiyoruz. Siz o kancayı takın. 00:54 Asayiş efendim bu p... nereye götürelim. 00:54 Asayiş Emniyet Müdürlüğüne götürün. 00:55 Asayiş bu çeken ekip karakolun önüne alalım. Bunu alalım etrafa görüntü vermeyelim. iyarbakır Sur’da Tahir Elçi’nin öldürüldüğü Dört Ayaklı Minare civarında çıkan çatışmada Mehmet Demirel adlı kişi öldürüldü, 1 polis de yaralandı. Sokağa çıkma yasağına Dağkapı Meydanı da dahil edildi. Önceki gün 1 polisin yaralanmasına neden olduktan sonra vurularak öldürülen silahlı saldırganın Güler Eroğlu olduğu belirlendi. DBP Batman merkez ilçe yöneticisi Aydın Eroğlu’nun kızı olduğu belirtilen Güler Eroğlu’nun (19) cenazesi Batman Dereköy’de toprağa verildi. Sur’daki çatışmalar sırasında öldürülen Çekdar Çubuk’un (16) cenazesi de Yeniköy mezarlığında toprağa verildi. 29 Kasım’da 4 mahallede ilan edilen sokağa çıkma yasağının dün gece saat 22.00’de kaldırıldığı açıklandı. D Sancaktepe’de terör operasyonu: 1 ölü stanbul’da PKK’ye ait olduğu öne sürülen hücre evine yönelik operasyonda çıkan çatışmada bir kadın öldü, 3 kişi yakalandı. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin, Sancaktepe’de PKK’ye ait olduğu tespit edilen hücre evine baskın düzenlediği öğrenildi. Ekiplerin adrese giriş yaptığı sırada içeriden ateş açıldığı ve çıkan çatışmada bir kadın militanın öldüğü belirtildi. Bina çevresinde tedbir alan ekiplerin 3 kişiyi gözaltına aldığı kaydedildi. Bölgede helikopter destekli operasyon gece geç saatlere kadar devam etti. l AA İ n HDP’lilerde PROTESTO HDP Şişli, Beşiktaş ve Sarıyer ilçe örgütleri üyeleri Tahir Elçi’nin katledilmesi ve Genel Yayın Yönetmenimiz Can Dündar ile Ankara temsilcimiz Erdem Gül’ün tutuklanmasını dün protesto etti. Beşiktaş’ta Kartal Meydanı’nda toplanan üyeler “Hukuk yoksa her şey meşrudur” pankartı açarak yaktıkları mumlardan sembolik barış işareti yaptılar. N Taşa karşı Kalaşnikof usaybin’de dün öğle saatlerinde yasaklı mahallelerden çıkan bir TOMA’ya okulun yanından geçerken bir çocuk taş attı. TOMA içinde bulunan koruma polisi araçtan çıkarak öğrencilerin çıkış saati ve kalabalık içinde Kalaşnikof ile 3 el havaya ateş açtı. Mardin Derik’te 8 gündür süren yasak kaldırılırken Mardin Valiliği Derik’te 15 PKK’linin öldürüldüğünü açıkladı. l DİYARBAKIR iyarbakır polisinin önceki gece yarısı şüphe üzerine durdurduğu araçta örgütün cephaneliği ortaya çıktı. Valilikten yapılan açıklamada, “Araç içerisinde 8 RPG7 Antitank Roketatar mühimmatı, 8 Roketatar sevk motoru, 26 el bombası, 2 Kalaşnikof, 1 adet av tüfeği, 2 adet kütüklük, 3500 fişekbulunmuş, araç şoförü gözaltına alınmıştır” denildi. Araçtan cephanelik çıktı D C M Y B