Katalog

Pazartesi 28 Aralık 2015 haber EDİTÖR: CAN DOKER 10 Mehmet Baransu hakaretten mahkum azeteci Mehmet Baransu, Twitter üzerinden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle 105 gün karşılığı 3 bin 150 lira adli para cezasına çarptırıldı. Baransu’nun, 27 Aralık 2013’te, kendisine ait Twitter hesabından bulunduğu paylaşımla, Emine Erdoğan’a karşı “internet yayını yoluyla iftira ve hakaret” suçundan yargılandığı dava, Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nce karara bağlandı. Karar duruşmasında, Emine Erdoğan’ın avukatı Burhanettin Sevencan, Baransu’nun eyleminin ifade özgürlüğü ve eleştiri sınırlarını aştığını belirterek, savunmalarının “suçtan kurtulmaya yönelik” olduğunu kaydetti. Yargılama sonucunda mahkeme, suçlamaları kabul etmeyen ve beraat talebinde bulunan Baransu’yu, “alenen hakaret” suçundan 105 gün karşılığı 3 bin 150 lira adli para cezasına mahkum etti. Mahkeme, bunun beş taksitle alınmasına karar verdi. Mahkeme, Baransu hakkındaki hükmün açıklanmasını geri bırakmadı. HÜKÜMETE YAKIN STAR GAZETESİ YAZARI CEM KÜÇÜK’TEN ‘BÜYÜK’ İTİRAF: G amsun Canik Belediyesi tarafından Canik Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Yeni Türkiye Yolunda” adlı konferansa konuşmacı olarak katılan AKP hükümetine yakınlığı ile bilinen Star Gazetesi’nin yazarı Cem Küçük, burada yaptığı konuşmada, 1725 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasında 4 bakanın rüşvet aldıklarına inandığını söyledi. Küçük, “Bir iktidarı yıkmak için önce en güçlü liderin etrafına vurursunuz. Yani liderin kendisi hedef alınmaz, etrafına vurulur. Orada da 4 bakan seçildi. Bu 4 bakanla ilgili yolsuzluk ve rüşvet iddiası... Bana göre yolsuzluk yoktu. Yani bana göre değil, savcıya göre de yolsuzluk yoktu. Yolsuzluk; devletin ya da belediyenin parasını alırsın, hiçbir iş yapmazsın cebine atarsın, bu yolsuzluk. Rüşvet öyle değil; bir iş yaparsın, işin karşılığını alırsın. Bunun karşılığı bir rüşvet alırsın. Bana sorarsanız 4 bakanla ilgili rüşvet kısmı doğru. Yani bu zaten doğru olmasa sayın Erdoğan onları görevden almazdı” dedi. Eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in 17 Aralık’tan korktuğunu söyleyen Küçük, bu operasyonlardan iki gün sonra dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdo Rüşvet aldıkları doğru S 1725 Aralık operasyonunda adı geçen 4 bakanın rüşvet aldığı konusunun doğru olduğunu söyleyen Küçük, “Bu zaten doğru olmasa Sayın Erdoğan onları görevden almazdı” dedi. ‘Rusya uçağını cemaat düşürdü’ ‘Yolsuzluk değil, rüşvet’ Rusya uçağını Fethullahçıların düşürdüğünü de iddia eden Küçük, “F16 pilotlarının bir kısmı Fethullahçı, bu resmi raporlarda var. 5060 kere sınır ihlali olmuş. Benim şahsi fikrimi sorarsanız bunun Fethullahçıların işi olduğu kanaatindeyim. Fethullahçılar bunu kötü niyetle yaptılar ama bu en azından Rusya’ya Türkiye’nin gücünü göstermesi açısından bir şey oldu” diye konuştu. A Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 96. yılı anıldı tatürk’ün Ankara’ya gelişinin 96. yıldönümü Anıtkabir’de düzenlenen törenlerle ve Atatürk Koşusu etkinlikleriyle anıldı. Atatürk’ün Ankara’ya gelişini 96. yıldönümü nedeniyle Anıtkabir’de başlayan etkinlikler, Atatürk Garnizon Koşusu ile sürdürüldü. Ankara Vali Yardımcısı ve beraberindeki heyetin seymenler ile gerçekleştirdiği Anıtkabir ziyaretinin ardından, Kara Harp Okulu’nun önünden başlayan Atatürk Garnizon Koşusu’na katılanalar Anıtkabir’e ulaştı. Dikmen ile Ankara Garı arasında gerçekleştirilen geleneksel ‘Büyük Atatürk Koşusu’na ise yurttaşların büyük ilgi gösterdi. Vali Yardımcısı Karadağ bu koşunun başlangıç noktasındaki törenlere de katıldı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin yıldönümü nedeniyle yayımladığı mesajda Atatürk ismini kullanmadı. l ANKARA / Cumhuriyet ğan ile Ergin arasında yaşanan ve görevden almayla sonuçlanan olayı anlattı. 19 Aralık gecesi Ergin’in uykulu gözlerle Erdoğan’ın yanına getirildiğini öne süren Cem Küçük, şunları söyledi: Ergin: Görevden alın “Polisler eşliğinde uykulu gözlerle Sadullah Ergin’i başbakanın karşısına getirdiler. Sayın başbakan dedi ki; ‘bu yasaların değişmesi lazım. Yani HSYK’nın değişmesi lazım, tedbir almamız lazım. Polislerde bazı değişiklikleri yapmamız lazım. Bunları hazırla Meclis’e getir, tedbir alalım’ diye söyledi. Sadullah Ergin’in uykulu gözlerle söylediği şey; ‘Sayın Başbakanım, ben bu söylediklerini yapamam. Siz beni görevden alın. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığım söz konusu, siz beni Hatay’a gönderin. Erdoğan, bu sözleri duyunca burada ifade edemeyeceğim sözleri sıraladı: ‘Bir sürü yasa geçmesi lazım. Biraz cesur ol, niye böyle yapıyorsun?’ Ergin de ‘Hayır efendim, ben bunları yapamam. Ya istifa ederim ya da beni görevden alın’ dedi. O gece Erdoğan onu da görevden aldı. Bekir Bozdağ’ı onun yerine göreve getirdi. Bu bire bir yüzde 100 doğru bir olaydır.” ‘Doğan benden korkuyor’ 1725 Aralık sonrası muhafazakâr yazar ve gazetecilerin kendisi kadar cesur yazılar yazamadıklarını savunan Küçük, Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’ın kendisinden korktuğunu söyledi. Küçük, “Aydın Doğan benimle görüşmek için daha 2 gün önce, dün bir sürü aracı koyuyor araya ‘görüşelim edelim’ diyerek. Şimdi adamı korkutacaksın. Zaten kimden korkarlar? Korkmayandan korkulur. Adam bakıyor ki, korkmuyor. Şu da var: Sol bir yayınevinden kitabı çıktığı için ben 1 hafta mutlu gezen yazar biliyorum” dedi. Cem Küçük’ün açıklamalarıyla ilgili olarak ulaşmaya çalıştığımız eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin, telefonlarımıza yanıt vermedi. G Mahkeme kırmızı fuları yine iade etmedi ezi direnişi sırasında Antalya’da katıldığı eylemde gözaltına alınan, taktığı kırmızı fular “sosyalizmin simgesi” kabul edilerek tutuklanan ve 4 ay hapis yattıktan sonra PKK’ye katılan Ayşe Deniz Karacagil ve arkadaşları Murat Sezgin, Mustafa Cihan Yılmaz, Ali Karakuş ve Leyla Nuyan’ın yargılanmasına devam edildi. Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada mahkeme kırmızı fuların “suçta kullanılmış materyal olabileceği ihtimalini ”gerekçe göstererek, sanık avukatlarının iade talebini 6. kez reddetti ve duruşmayı erteledi. Sanık avukatlarından Hakan Evcin, Karacagil’in kız kardeşi Ekin Devrim Karacagil’in haksız gözaltına alındığı iddiasıyla açtıkları davada gözaltında kaldığı süre için 29 lira 70 kuruş maddi, 500 lira da manevi tazminat ödenmesine hükmedildiğini açıkladı. l DHA Metin yaşasaydı nöbetteydi! azetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcimiz Erdem Gül’ün tutuklanmasının ardından “tutuklu gazetecilerle” dayanışma için sürdürülen “Umut Nöbeti” dün 26. gününü doldurdu. Silivri Cezaevi kapısındaki sandalyeli nöbeti dün sabah saatlerinde, Evrensel Gazetesi Sorumlu Yazıişleri Müdürü Vural Nasuhbeyoğlu, Dış Haberler Editörü Özlem Temena ile öldürülen gazeteci Metin Göktepe’nin ablası Meryem Göktepe tuttu. Öğleden sonra ise Türk edebiyatının ölümsüz kalemlerinden Orhan Kemal’in oğlu yazar Işık Öğütçü, Kartal Hukukçular Derneği üyeleri ve Cumhuriyet okurları nöbeti devraldı. METİN GÖKTEPE’NİN ABLASI SİLİVRİ’DE DÜNDAR VE GÜL’E DESTEK VERDİ: G Basın öne eğilmesin 8 Ocak 1996’da gözaltında öldürülen gazeteci Metin Göktepe’nin ablası Meryem Göktepe’de dün Umut Nöbeti’ndeydi. Göktepe, “Benim için burda olmak barikatın arkasındaki haberi almak demek. Ülkeye baktığımızda çok yeni bir şey değil geçmişten beri gazeteciler tutuklanıp,öldürülüyor. Bu 8 Ocak’ta kardeşim Metin’in ölümünün 20. yılı geride kalıyor. Bugün Metin yaşıyor olsaydı ya Umut Nöbeti’nde olurdu ya da içerde. Bu Metin’in bana mirasıdır. Basın öne eğilmesin” diye konuştu. D Dinamit yıkamadı makineler yıkacak epreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkımına karar verilen ve dinamitlerle patlatılmasına karşın yıkılamayan Maltepe Zümrütevler’deki 11 katlı bina, inşaat makinaları ile yıkılacak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kentsel dönüşüm projesi kapsamında yıkılmasına karar verilen İstanbul Maltepe’de bulunan Demirli sitesindeki 11 katlı binaya cumartesi günü dinamitler yerleştirildi. Kontrollü patlatma yıkımında 120 kilogram dinamit, 1780 kapsül ve 800 120 kilo dinamit kullanıldı. metre fitil kullanıldığı belirtildi. Daha sonra patlayıcılar peş peşe ateşlendi. Patlamalara karşın bina çökmezken, yalnızca ilk 5 kat yıkıldı, 6 kat ayakta kaldı. Yurttaşlar, rant için sağlam binaların yıkıldığını iddia ederek “Dinamitle bile patlatamadılar” diye tepki gösterdi. Yıkımı gerçekleştiren firmanın yetkilisi binanın makinelerle yıkılacağını söyledi. l İSTANBUL/ Cumhuriyet Umut Nöbeti’nin 26. gününde Evrensel Gazetesi’nden Vural Nasuhbeyoğlu ve Özlem Temena, Metin Göktepe’nin ablası Meryem Göktepe, yazar Işık Öğütçü, Kartal Hukukçular Derneği üyeleri ve Cumhuriyet Okurları tuttu. Duygun Yarsuvat ‘Adalet tecelli edecek’ Umut Nöbeti’ni daha sonra Orhan Kemal’in oğlu yazar Işık Öğünç devraldı. Öğünç, “Tarihte gerçek gazeteciler, yazarlar, sanatçılar bu tarz olaylarla karşı karşıya kalmışlar.Sonunda tarih göstermiştir ki onlara yapılan bu hareketler hiçbir zaman değer kazanmamış, bu cefayı çekenler çok defa geleceğe kalmıştır. Umut Nöbeti ses getirecek. Suçlu olduklarına inanmıyorum. Adalet geçde olsa tecelli edecektir. Orhan Kemal‘in dediği gibi, ‘kara gün kararıp gitmez’ dedi. Kartal Hukukçular Derneği adına yapılan açıklamada ise, “Neden tutuklandıklarını da biliyoruz. O TIR’ların içinde neler olduğunu da biliyoruz. Halkın haber alma hakkını savundukları için tutsak olduklarını da biliyoruz. Haksız olarak tutuklandıklarını biliyoruz. Bu sürecin takipçisi olacağız. Arkadaşlarımız dışarı çıkana kadar mücadeleyi sürdüreceğiz” denildi. Gazeteci Vural Nasuhbeyoğlu ise “Bugün gazeteciliğin temel ilkelerini savun mak ve tutuklu gazetecilere destek, ses olmak için buraya geldik. Can ve Erdem nezdinde buradan tutuklu 34 gazeteci meslektaşlarımızın serbest bırakılmasını talep ediyoruz” diye konuştu. Özlem Temena da “Bugün sadece tutuklu tüm arkadaşlarımıza değil, görevinin başında olan biz gazetecilere de soruşturmalarla, davalarla dışarısını adeta cezaevine çevirdiler. Ama bilmeleri gereken bir şey var ki tarihin hiçbir döneminde bu baskılar, gerçeklerin peşinde koşan gazetecileri yıldırmamıştır.” l İSTANBUL/Cumhuriyet ‘Haber için gazeteci tutuklanmaz’ alatasaray’ın 35. Başkanı Prof. Dr. Duygun Yarsuvat, yazarımız Bilgin Gökberk’in Halk TV’deki programında çarpıcı açıklamalar yaptı. Yarsuvat, gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara temsilcimiz Erdem Gül’ün tutuklanmalarıyla ilgili, “Can ve Erdem olmayan bir şeyi söylemiyor ki!.. Sadece resimleri yayımlıyorlar yani belgeliyorlar. Can ve Erdem baskı sonucu tutuklandı. Şartlar baskıları da ortadan kaldırabilir. Siyasetin yaptığı baskı azalırsa Can ve Erdem tahliye olur” dedi. Ceza hukukçusu olarak yetiştiğini, bir gazetecinin haber yaptığı için tutuklanamayacağını belirten Yarsuvat, “Basın hürriyeti şekil değiştirmiştir. Ceza muhakemesinin esası tutuksuz yargılamadır. Yargılama çıkmazıyla karşı karşıyayız. Dava açıldı, duruşma günü verildi. Dava konusu yapılmamalı diye düşünüyorum. Savcı olsam ve benim üstümde baskı olmasa savcı bu davayı açmaz” diye konuştu. G Doğu’da yaşanan çatışmalara karşı batının sessizliği bozuluyor. “Barış gönüllüleri” adlı sivil inisiyatifin Ege’den Diyarbakır’a düzenlediği “Barış Yürüyüşü” Bodrum’dan başladı. Yürüyüşe katılanlar, yeni yılı “barış dilekleriyle” Diyarbakır’da karşılayacak. Bodrum Belediye Meydanı’ndan başlayan yürüyüşün ilk durağı Muğla merkez oldu. Ege dışındaki illerden gelen katılımcılar, yürüyüşe ikinci durak Ankara’da dahil olacak. Batı’da sabah oluyor C M Y B