28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 27 Kasım 2015 EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK TASARIM: İLKNUR FİLİZ Yasak 14 gün sonra kalktı ilçesinde PKK’nin gençlik yapılanması YDGH üyelerinin kazdığı hendeklerin kapatılması ve barikatların kaldırılması için 13 Kasım’da ilan edilen sokağa çıkma yasağı dün 14. gününde kaldırıldı. Nusaybin’de yasak kaldırılırken, Mardin’in Derik ilçesinde hendek ve barikatların kaldırılması için bugün saat 12.00’ye kadar sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Nusaybin’de 9 kişinin yaşamını yitirdiği, 19 kişinin yaralandığı operasyonun ardından yurttaşlar sokaklara akın etti. Esnaf, sabah saatlerinden itibaren işyerlerini açtı. Yurttaşlar ise başta gıda olmak üzere ihtiyaçlarını karşılamak için marketlerde yoğunluk oluşturdu. haber 5 MardinNusaybin’de 13 Kasım’da ilan edilen sokağa çıkma yasağı dün kaldırılırken, yurttaşlar başta gıda olmak üzere ihtiyaçlarını karşılamak için marketlere akın etti Tuhaf Zamanlar ardin’in Nusaybin M CHA ‘Hendek de yanlış devletin politikası da’ Elektrik, su yoktu Bir kadın, Kürtçe yaptığı konuşmada, “Yasakta biz evdeydik, sokaktan bomba ve silah sesleri geliyordu. Biz korkudan evin arka odasına saklanmıştık. Elektrik, su 14 gündür yoktu, gıdalarımız bitmişti. Açtık, ancak mecburen dayanıyorduk. Evimizin Evler zırhlı araçlarca YIkIlMIş Yıkılan bahçe duvarları, kurşunlara hedef olan demir kapılar, barikat olarak kullanılan araçlar, harabeye dönen evlerin olduğu görüldü. Bazı ev ve avluların polis kepçeleriyle yıkıldığı belirtildi. Polis, zırhlı araçlarıyla Abdulkadirpaşa Mahallesi cadde ve sokak girişlerini kapatarak, araçların girişine izin vermezken sadece yaya geçişlerine izin verildi. kurulan barikatların olduğu dikkat çekerken, beton elektrik direklerinin devrildiği sokaklarda, belediye dahil birçok kuruma ait araçların da barikat olarak kullanıldığı görüldü. İlçede oturanlar çatışma ve patlamalar nedeniyle evlerinin sokaktan uzak odalarında günlerce, aç ve korku içerisinde kaldıklarını anlatırken bir daha çatışmaların olmamasını istedi. Öte yandan sokağa çıkma Rusya’nın Sesi Radyosu’na konuşan Mardin Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Ahmet Türk Türk hem kazılan hendeklere hem de uygulanan sokağa çıkma yasağına tepki gösterdi. Halkın sindirilmek istendiğini ifade eden Türk, “İki yöntem de yanlış. Hendek kazmanın da sindirmenin de para etmeyeceğini elbet herkes anlayacak. Tek yöntem karşılıklı güven veren yöntemlere uygun adım atılmasıdır.” dedi. yasağı sırasında yaşamını yitiren Nurhan Kaplan, Sedat Güngör, Mansur Aslan ve Şerif Alper, Hasan Dal’ın cenazeleri dün binlerce kişinin katıldığı törenle toprağa verildi. l DHA/CHA karşısında Nurhan Kaplan’ı vurdular. Vatandaşlar evlerine geri döndü. Polisler sokak başlarında halen nöbet tutuyor” dedi. Halen birçok mahalle ve sokakta kazılan hendek ve Dünya mirasında kurşun iZLERi D iyarbakır’ın Sur ilçesinde bulunan ve dünyada tek olma özelliğini taşıyan Dört Ayaklı Minare de çatışmalardan nasibini aldı. Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınan eserler arasında bulunan tarihi yapı, YDGH mensuplarıyla güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada hasar aldı. Yapının dört ayağından ikisi büyük zarar gördü. DHA Dilek Doğan için açlık grevindeler ALi AÇAR uriye’deki iç savaştan kaçarak Bursa’ya gelen ve Panayır Mahallesi kurban pazarı alanında kurdukları çadırlarda yaşayan Suriyeli sığınmacıları Osmaniye’deki kamplara göndermek isteyen polis dün operasyon düzenledi. 300’e yakın polis iş makineleriyle dün Panayır mahallesine gitti. Ekipler derme çatma çadır ve kulübeleri yıktı. Sığınmacılardan bir bölümü polisleri karşında görünce kaçtı. TOMA ve Çevik Kuvvet’in de destek verdiği operasyonda 80’e yakın Suriyeli mülteci 2 otobüse bindirilerek Osmaniye’deki Sığınmacıları TOMA’yla kampa gönderdiler S CHA mülteci kampına gönderildi. Polis ekipleri kaçan mültecilerin bulunması için aramalarını sürdürüyor. l DHA alk Cephesi, Armutlu’daki evinde polis tarafından göğsünden vurularak öldürülen Dilek Doğan’ın katillerinin ortaya çıkarılması amacıyla 4 Kasım’da açlık grevi başlattı. 1 Aralık’a kadar sürecek olan açlık grevinin ardından Halk Cepheliler ve Dilek Doğan’ın ailesi adalet istemiyle Ankara’ya yürüyecek. Baba Metin Doğan da açlık grevine destek verdiğini belirterek gözlerini yumduğu H meleri gerektiğini anson ana kadar kızı lattım. Eğer savcı geriçin adalet aramaçekten samimi ise dosya devam edeceğiyadaki gizlilik kararını ni söyledi. Metin Doğan, kaldırsın” dedi. Açlık “Savcıdan, polisgrevinde bulunan ekiplerin ifadelerinin ten Aysun Saban ise alındıktan sonra “Dilek üzerinden tüm Dilek Doğan denetimli serbestyargısız infazları meşlik şartı ile bırakıldığını öğrulaştırmak istiyorlar. Buna rendik. Daha sonra savcı bize karşı katillerin ortaya çıkadosyanın Berkin Elvan dosrılması amacıyla açlık greviyası gibi olmasını istemedine başladık. Başka Dilek’ler ğini söyledi. Ben de kendisive Berkin’ler ölmesın diye de ne öyle olmaması için polisle mücadele etmeye devam ederin adalet önünde hesap verceğiz” dedi. l İSTANBUL Sığınmacıların çadırları iş makineleriyle yıkıldı. HAMİlE kADIn gözaltında fenalaştı ABiDiN YAĞMUR ersin’de önceki gün düzenlenen KCK operasyonunda gözaltına alınan Akdeniz Belediyesi eski Meclis üyesi 9 aylık hamile Makbule Kaplan, nezarethanede fenalaşınca Mersin Kadın Doğum Hastanesi’ne kaldırıldı. Kaplan’ın ailesi ve İnsan Hakları Derneği, riskli gebeliğe rağmen gözaltı işlemi yapılmasına tepki gösterdi. Kaplan’ın eşi Mehmet M Kaplan,“Bizden doktor raporu istediler. Raporları sunduk ancak adli muayene yapan doktordan almamız istendi. Doktor da önce tereddüt etti. Kendisiyle tartıştım. Daha sonra eşim fenalaşınca hastaneye sevk edildi” dedi. Hakkında gözaltı kararı bulunan HDP’li Akdeniz Belediye Başkanı Fazıl Türk de Mersin’e gelip savcıya ifade verdikten sonra tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edildi. l MERSİN dward Hallett Carr “Yirmi Yıl Krizi” adlı ünlü eserinde uluslararası politikada “ütopyacılar” “gerçekçiler” ayrımı yapar. Geniş bir yelpazede değerlendirdiği “gerçekçileri” anlatırken de Makyavelli’den yararlanır. Carr’a göre Makyavelli doktrininin üç temel ilkesi var: Birincisi; tarihin hayallerle yönlendirilebilir bir şey değil, zihinsel çabayla analiz edilebilecek bir neden sonuç dizisi olduğu; ikincisi, teorinin pratiği değil, pratiğin teoriyi yarattığı; üçüncüsü siyasetin etiğin bir fonksiyonu olmadığı, tam tersine etiğin siyasetin bir fonksiyonu olduğudur. HHH Hepsinin özeti; uluslararası siyasette devletlerin ahlakından söz etmek mümkün değildir. Büyük devletlerin yönettiği gelişmeleri anlamaya çalışırken, biz de nesnel durumu olduğu gibi görmek, “gerçekçi” olmak durumundayız. Kuşkusuz yine Carr’ın adlandırmasıyla “Makyavelli ve Hobbes’un ‘kötümser renkli’ gerçekçiliği” yerine ütopyacılığı da barındıran bir gerçekçilik daha iyimser, daha ilerici olabilirdi. Ama içinde bulunduğumuz evrede tarihsel olarak yitirilmiş kazanımlar nedeniyle “gerçekçilik”, dolayısıyla “kötümserlik” ağır basacaktır. HHH Kapitalizmin 2000’li yıllarda yoğunlaşan, bir türlü içinden çıkamadığı kriz siyasal sıkışmanın temelinde yer alıyor. Nihayet kapitalizmin avadanlığında krizlerin üstesinden gelmenin çok da farklı aletleri yok. Bu aletler arasında öne çıkanın savaş olduğunu biliyoruz. Sosyalist sistemin yıkılmasından sonra dağılan ülkelerde serbest piyasacılığı yerleştirmek için girişilen, adına “demokrasiyi kurmak” denilen savaşlar özellikle Avrupa’da işe yaradı. Ama bu savaşlar daha çok “Avrupa’nın siyasi istikrarı” içindi. Enerji kaynaklarıyla doğrudan bir ilgisi yoktu. Yine de o savaşlarda İslamcılık ve terör bağlantısıyla ilgili önemli adımlar atıldı. HHH Enerji kaynaklarına ve stratejik hegemonyaya doğrudan yönelen savaşlar Körfez krizi, Irak’ın işgali, Libya’nın dağıtılması, Suriye savaşı zinciri ile sürüp gidiyor. Bu arada aksamalar olsa da hesapların tuttuğunu söylemekte yarar var. En büyük aksama Rusya’dan kaynaklandı. Kapitalist emperyalist piyasaya hızlı bir giriş yapan Rusya, Ukrayna’da, Gürcistan’da görüldüğü gibi kolayca devre dışı bırakılabilecek bir hasım olmadığını gösterdi. Paylaşımda, krizi rehabilite etmesi, “düzeltmesi” beklenen savaşta o da vardır. HHH Bu “düzeltici” savaşların hayalcilerini de hesaba katmak gerekir. Bunlar arasında muhtemel Üçüncü Dünya Savaşı’nın bir tarafı sayılan irili ufaklı terör örgütleri yer alıyor. Aslında savaşın öznesi değil, nesnesidirler. Bir de kendilerine büyük misyonlar biçen hayalperest hükümetlerin yönettiği devletler var. Savaşın gerçek taraflarının kışkırtarak, yönlendirerek kimi zaman önlenemez provokatif eylemlerle sürece dahil ederek taşeronluğa zorladığı, “kurban” ülkeler bunlar. Ne yazık ki Suriye de Türkiye de bunlar arasında yer alıyor. HHH Carr’la başladık, Hobsbawm’la bitirelim. Hobsbawm “Tuhaf Zamanlar” adlı otobiyografisini “dünya kendi başına bırakılırsa daha iyiye gitmeyecek” diye bitirir. Peki, gerçek değiştirilmek içinse, tuhaf zamanların devrimciler için fırsatlar yaratabileceği de söylenemez mi? Dünya hâlâ kendi başına bırakılmayacak kadar güzelken üstelik. E Baluken: kCk’yle kanal açılırsa gayret ederiz Haziran’dan sonra başlayan çatışma sürecinde PKK tarafından kaçırılan asker ve polis aileleri dün TBMM’de siyasi parti gruplarını ziyaret ederek, yakınlarının serbest bırakılmasını talep etti. İnsan Hakları Derneği Başkanı Öztürk Türkdoğan ile birlikte TBMM’ye gelen aileleri ilk olarak HDP grubu; daha sonra CHP grubu kabul etti. AKP grubu ile de görüşen aileler, MHP grubuyla görüşmedi. PKK’nin tek taraflı inisiyatif kullanarak alıkonulan asker ve polisleri iyi niyet göstergesi olarak bırakması çağrısı yapan HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, operasyonlar devam ederken KCK’yle iletişim kurmalarının engellendiğine işaret ederek, “Yol açılırsa, operasyonlar durdurulursa, KCK’yle kanal açılmasına müsaade edilirse biz gayretlerimize devam ederiz” dedi. lANKARA / Cumhuriyet 7 Yine çıplak işkence iddiası Muş’un Varto ilçesinde öldürülen PKK’li Kevser Eltürk’ün çıplak fotoğraflarının çekilerek yayımlanmasıyla ilgili soruşturma sürerken bir çıplak işkence iddiası daha gündeme geldi. Varto’da 16 Eylül’de PKK’lilerin mezarlığının bulunduğu bölgeye düzenlenen operasyonda yaralı olarak yakalanan ve tutuklanan PKK’li Ayşe Topçu, çıplak fotoğraflarının çekildiğini, fiziki ve sözlü işkenceye uğradığını iddia etti. l Yurt Haberleri kalı’ya beraat istemi Hatay Reyhanlı’de 11 Mayıs 2013’te 52 kişinin öldüğü bombalı saldırının ardından jandarmanın istihbbaratı önceden aldığına dair belgeleri Redhack’a sızdırdığı iddiasıyla tutuklanan er Utku Kalı’nın yargılanmasına Amasya Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Mahkeme savcısı usule aykırı şekilde elde edilmiş delil nedeniyle mahkumiyet kararı verilemeyeceğini, bu yüzden de Kalı’nın beraatini istedi. l AMASYA/ Cumhuriyet 3 IşİD’li yakalandı THY’nin İstanbulGürcistan Batum seferini yapan uçağıyla Batum’a giden buradan karayoluyla dün sabah Hopa Terminali’ne gelen 3 kişiyi takibe alan MİT operasyon düzenledi. Uyrukları açıklanmayan ve IŞİD militanı olduğu iddia edilen 3 kişi gözaltına alındı. l Yurt Haberleri C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle