Katalog

Cuma 27 Kasım 2015 EDİTÖR: CAN DOKER haber 15 Özür dilemeyeceğiz! us jetinin düşürülmesiyle ilgili olarak “Şimdiye kadar, Türkiye’den üst siyasi düzeyde özür, kayıpları telafi etme teklifi ve suçluları cezalandırma sözü duymadık” diyen Rusya Devlet Başkanı Putin’e yanıt, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan geldi. CNN’e konuşan Erdoğan, Türkiye’nin, sınır ihlali yapan Rus uçağını düşürdüğü için özür dilemeyeceğini açıkladı. Erdoğan “Özür dilemesi gereken bir taraf varsa bu hava sahamızı ihlal edenlerdir. Pilotlarımız ve silahlı kuvvetlerimiz angajman kurallarına göre görevlerini yerine getirmişlerdir. Olayın özü budur” ifadelerini kullandı. Putin’in, IŞİD’in Suriye ve Irak’ta kontrol altında tuttuğu bölgelerden çıkardığı petrolü yasadışı yollardan Türkiye’ye sattığı iddiasına da yanıt veren Erdoğan, Putin’in adını hiç kullanmadan IŞİD petrolünün asıl alıcısının Beşar Esad rejimi ve o rejimin destekçileri olduğunu söyledi. Erdoğan, “Yazıklar olsun. Bu iddiayı ortaya atanlar ispatla mükelleftir” dedi. Erdoğan, muhtarlarla 15. kez bir araya geldi. Erdoğan, düşürülen Rus uçağına ilişkin “Kesinlikle Rusya’yı hedef alan bir olay değildir. Türkiye, Esed rejimine bağlı unsurlar ve terör örgütleriyle benzer sıkıntılar yaşamış bir ülke olarak kara ve hava sahalarının güvenliği konusunda teyakkuz halindedir. Bu, izinleri önceden verilmiş otomatik bir tepkidir. Aidiyeti, milliyeti belli olmayan bir uçağın, tüm ikazlara rağmen ısrarla sınırımızı ihlal etmesi üzerine bu kurallar işletilmiştir” dedi. Uçağın hangi ülkeye ait olduğunun olaydan sonra anlaşıldığı Rus jetinin düşmesinin ardından ‘siyasi düzeyde özür sözü duymadık’ sözüne Erdoğan CNN’de yanıt verdi: Özür dilemesi gereken hava sahamızı ihlal edenlerdir R Erdoğan: Putin telefonumu açmadı Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk jetlerinin Rus uçağını düşürmesinin ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i telefonla aradığını ancak Rus liderin telefonunu açmadığını söyledi. France 24 kanalına değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, “Putin’in ne düşündüğünü bilmek isterdim” dedi. Erdoğan, “Putin’le 30 Kasım’da Paris’te yapılacak İklim Zirvesi’nde görüşme konusunda talepte bulundum ama henüz yanıt alamadım” dedi. ‘Kuş ölür, sen uçuşu hatırla’* nce uçak vuruldu. Yanan uçağın düşüşünü seyrettik. Sonra düşen uçaktan iki pilot paraşütle atladı. Onları vurmaya çalışanları seyrettik. Bir ses “Vurma, esir geliyor, esir” diye sevinçli bir telaşla bağırdı. Silahı ateşleyen onu dinlemedi. Düşürülen uçaktan canlı kurtulanları kuş avlar gibi avlamanın peşine düştü. Biz olan biten her şeyi seyrettik. Evlerimizde, işyerimizde, yolda yürürken, tam kahvaltı hazırlarken, tam valiz toplarken, tam çocuğa yemek yedirirken, tam tıraş olurken, tam kapıdan çıkacakken, tam duşa girecekken, tam duyduğumuz bir şeye gülecekken... Gözümüz o görüntülere takıldı, kulağımız o sesleri duydu. Duvarımızda kocaman ya da elimizde ufacık ekranlar; gözümüzün önünde kuş gibi avlanan insanlar. Savaşı seyrettik, bir oyun seyreder gibi. Kafa kesmeleri, kurşuna dizmeleri, kadınların taşlanarak öldürülmesini, sokaklarda yapılan infazları aynı gözlerle seyrediyoruz. Sonra o gözlerimizle çocuklara bakıyoruz. Sevgililerimize bakıyoruz, arkadaşlarımıza, hayvanlara ve vitrinlere ve heykellere bakıyoruz. Gökyüzüne bakıyoruz, bulutlara, ağaçlara, nehirlere, sokaklara, kuşlara... Sonra savaş çıkıyor. Hukukuyla, usulüyle, kurallarıyla, şartlarıyla. Bu sefer aynı gözlerle cesetlere bakıyoruz; parçalanmış vücutlara, yaralanmış insanlara, göç edenlere, kaçanlara, saklananlara... Bizi kendimizden bile uzaklaştıran ve gerçeğin ne kadar sert olduğunu unutturan bir ekrandan. Uzaktan... Ama aslında yakından. Bizi kim, ne zaman, neyle terbiye ettiyse... Asker başka, insan başka bir şey sanıyoruz. Uzaktaki başka, yakındaki başka. Putin başka, Erdoğan başka, Obama başka, Esad başka. Rus başka, Türk başka, Amerikalı, Suriyeli başka. Oysa hepimiz, en yakınındakine bile düşman olmaya ve düşmanını her an kuş gibi avlamaya hazır rezil bir ahlakın birbirine göbekten bağlı bekçileriyiz. Irklar ve uluslar, diller ve dinler, haklar ve hukuklar... Topyekun birleşmişler, koca bir yalandan dev bir yılan olup hayatımızın ortasına kâbus gibi çöreklenmişler. Stratejik hatalar, politik aymazlıklar, güç gösterileri, güç dengeleri... Ummalar, bulmalar, blöf yapmalar, kart oynamalar, rest çekmeler, danışıklı dövüşmeler... Bir müttefik olmalar, bir düşman sayılmalar, paylaşmalar, paylaşamamalar, tehditler, jestler... Kuş ölüyor; biz uçuşu hatırlamıyoruz... O yüzden her seferinde kuşla birlikte yeniden yeniden ve yeniden ölüyoruz. Gözlerimiz gördüğüne yabancı; hafızamız bomboş. Geçmişte yaşanan onca savaşta sanki hiç ölmemişiz. Sanki bugüne kadar savaş nedir hiç bilmemişiz. Oysa hikâye hep aynı. Savaşı devletler çıkarıyor, insanlar savaşıyor. Savaşanlar ceset sayıyor; savaşı çıkaranlar para kazanıyor. Biliyorsunuz değil mi... Onlar... O yanan savaş uçağından atlayan pilotlar... Ve onları havada bir kuş gibi vuran savaşçılar... Muhtemelen yaşıttılar. Ve uzun bir tren yolculuğunda karşılaşsalar, neşeyle sohbet edip nazikçe birbirlerinin sigarasını yakacaktılar. *Füruğ Ferruhzad Rus olduğunu bilseydik Erdoğan, “Bu bir Rus uçağı olduğu belli olmuş olsaydı belki uya rıların türü farklı olabilirdi. Bu uyarılar çok daha farklı bir zeminde ulaştırılarak farklı yerler devreye sokulmak suretiyle bu hava sahası ihlalinin önü kesilebilirdi. Ama hassasiyetin devam etmesinde fayda var. Yani bu tür ihlallerin olmaması gerekiyor” açıklamasını yaptı. Ö Muhtarlarla buluştu nı söyleyen Erdoğan, Rusya tarafından yapılan açıklamaları ve konuyla ilgisi olmayan alanlarda ortaya konan tepkileri üzüntüyle takip ettiklerini belirtti. Türkiye’nin Rusya ile Stratejik Ortaklığının olduğunu ve bunun dayanışmayı gerektirdiğini kaydeden Erdoğan, “Bu birlikteliğimiz, bizim birbirimizi tehdit etmemizi gerektirmez. Rusya ile Suriye politikasında anlaşamıyor olmamız başka bir şeydir, angajman kurallarımızın işletilmesi başka bir şeydir” dedi. Bayırbucak Türkmenleri ile Esad rejimine karşı mücadele eden ılımlı muhalif grupları desteklediklerini ve desteklemeye devam edeceklerini söyleyen Erdoğan şöyle konuştu: “Tüm dünyanın bizim haklı olduğumuzu kabul ettiği bir hadisenin siyasi ve ekonomik ilişkilerimizi kapsayacak şekilde genişletilmesini doğru bulmuyoruz. Aynı ihlal bugün yapılsa Türkiye yine aynı karşılığı vermek durumunda. Bu konuda ihlale maruz kalan değil, ihlali yapan ülkenin kendisini sorgulaması, hadisenin tekerrürünü ön lemek için tedbirlerini alması lazım.” Erdoğan Türkiye’nin IŞİD’den petrol aldığı sözleriyle ilgili olarak da şunları kaydetti: “Çok ayıp yazıklar olsun. Türkiye şu anda petrolünü de doğalgazını da aldığı yerler bellidir. Bu noktadaki en büyük ithalatı Rusya’dan yapıyoruz. DAEŞ’ten bu şekilde petrol aldığımızı iddia edenler bu iddialarını ispatla mükelleftir. Aksi takdirde bu ülkeye kimse iftira atamaz. Ben onları müfteri olmakla sıfatlandırırım” lANKARA / Cumhuriyet ‘Yazıklar olsun’ ‘YALAN İFTİRA’ Erdoğan, Putin’in, ‘Türkiye’nin IŞİD’i desteklediği’ yönündeki açıklamalarıyla ilgili ise, “Türkiye’nin DAEŞ’le ilişkisi olduğu suçlamaları, yalan, iftira ve yakışık almayan suçlamalardır” dedi. ‘İhlal olursa yine yaparız’ Bahçeli’den AKP’ye destek MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Rus uçağının düşürülmesiyle ilgili, meselenin “partiler üstü” olduğunu belirterek, “MHP, AKP hükümetini desteksiz bırakmayacaktır” dedi. Bahçeli, Rusya Devlet Başkanı Putin’in “Arkamızdan bıçaklandık” sözlerinin de “inandırıcı olmadığını” belirterek, “Rusya’nın düşürülen uçağın arkasından, ülkemize arka arkaya tehdit tonu yüksek mesajlar vermek yerine, hangi hak ve ahlaki motivasyonla Türkmenlere saldırdığını açıklaması zarurettir” dedi. Cemil Bayık’tan şok iddia KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık, Türkiye’nin Rus uçağını “sınır ihlalinden dolayı değil; Rus uçaklarının Türkiye destekçisi çeteleri vurmasını engellemek için” düşürdüğünü iddia etti. Türkiye’nin Rusya ile ABD Bahçeli Bayık arasında bir ittifaka engel olmak istediği savunan KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemiayık, “IŞİD’in katliamlarından sonra YPG ve ittifak içinde olduğu Arap Güçleri Cerablus’a girselerdi Paris katliamı olmazdı” ifadesini kullandı. ÇEÇEn MÜCAHİTlER ‘Erdoğan’ın emrini bekliyoruz’ Ç ‘Korumak göreviniz’ Dışişleri Bakanlığı’na çağırılılan Rusya’nın Ankara Büyükelçisi uyarıldı eçenistan Başbakanı Ramazan Kadirov’un, Rusya’nın savaş uçağının düşürülmesinin ardından Türkiye’ye yönelik “Pişman olacaksınız” açıklamasına Çeçen mücahitlerden tepki geldi. Her zaman Türkiye’nin yanında olduklarını belirten Çeçen İçkeriya Cumhuriyeti Cephesi, “Erdoğan’dan emir bekliyoruz” açıklamasını yaptı. Kadirov’un Putin’in gözüne girmek için böyle bir açıklama yaptığını kaydedilen açıklamada, “Ramazan Kadirov ve onu hem Çeçenistan’da hem de Türkiye’de destekleyenler Çeçen halkını temsil etmemektedir. Çeçen halkı Türkiye’nin ve Bayırbucak bölgesinde mücadele veren Türkmen kardeşlerimizin yanındadır. Yaşanan olayda Türkiye yüzde yüz haklıdır. Çeçen mücahitler Türkiye Cumhurbaşkanı ve dünya Müslüman halkların lideri Erdoğan’dan ne kadar karmaşık olursa olsun emir beklemektedir” denildi. Moskova’daki Türkiye’nin Büyükelçilik binasına, önceki gün protesto gösterileri sırasında fiziksel saldırı olmuştu. ürkiye’nin Moskova Büyükelçiliği’ne yönelik saldırıların ardından Dışişleri Bakanlığı Rusya’nın Ankara Büyükelçisini Dışişleri’ne çağırarak, “Korumak göreviniz” mesajı verdi. Dışişleri bu uyarıyı yazılı açıklamay T la da duyurdu: “Son günlerde Rusya’daki temsilciliklerimizin ve bu ülkedeki Türk şirketlerinin, protesto gösterisi adı altında fiziksel saldırılara maruz kaldığını üzülerek görmekteyiz. Rusya’daki tüm misyonlarımız, gösterile rin başlamasıyla birlikte, ilgili Rus makamlarıyla temas kurarak ilave güvenlik tedbirlerinin ivedilikle alınmasını talep etmiştir. Esasen yabancı misyonların güvenliğinin her koşulda temini, uluslararası hukuk uyarınca, evsahibi ül kenin hukuki mükellefiyetidir. Kabul edilemez bulduğumuz bu durumdan duyduğumuz rahatsızlık, Dışişleri Bakanlığına çağrılan Rusya’nın Ankara Büyükelçisinin dikkatine getirilmiştir.” l ANKARA / Cumhuriyet BEnİM oğluMu KİMsE uYARMADI Suriye tarafından düşürülen uçakta şehit olan pilotun babası ‘silahsız uçaktı’ dedi ürk Silahlı Kuvvetleri’ne ait RF4E Fantom F4 uçağının 22 Haziran 2012’de Suriye tarafından düşürülmesi sonucu şehit olan Hava Pilot Yüzbaşı Gökhan Ertan’ın babası Ali Ertan, Rus savaş uçağının düşürülmesini değerlendirdi. Oğlunun acısını unutmanın mümkün olmadığını söyleyen Ertan, “Oğlumun da içinde bulunduğu uçağın düşürülmesinin üzerinden 3 yıl geçti. Olayı unutmak mümkün değil. Keşif amaçlı, silahsız bir uçaktı. Suriye tarafından düşürüldü. Hiçbir uyarıda da D Danıştay’dan Diyanet’in dini fişlemesine iptal T mun içinde olduğu uçağa kesinlikle uyarı yapılmamıştı. Bilerek düşürülmüştü. Rus uçağı ise uyarılara rağmen Türkiye sınırının içine geçtiği için düşürülmüştür” dedi. Şehit pilotun Burak (9) ve Gökhan (3) isminde iki oğlu olduğunu belirten baba Baba Ertan, “oğlumun acısını unutamıyorum” dedi. Ali Ertan, “Birisi o şehit olduktan sonra dünbulunulmamıştı. Halbuki düşürüyaya gelmişti. Büyük oğlu ise ilkolen Rus uçağına en az 10 kez uyakul 4’üncü sınıfta okuyor. Burak rı yapıldığı açıklandı. Ama oğlu çok üzülüyor. İçine kapanık durumda. Devamlı babasını arıyor. Babasının kendisini manevi olarak gözlediğini düşünüyor. Çok çalışıyor. Hep derslerine kendini veriyor. Babası onun pilot olmasını istiyordu” dedi. l DHA Şehit Gökhan Ertan anıştay 10. Dairesi, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Aile İrşat ve Rehberlik Büroları Çalışma Yönergesi’nin yurttaşların fişlenmesine neden olan maddesini anayasaya aykırı bularak iptal etti. Ankara Barosu Başkanlığı, Diyanet’in 19 Mart 2010 tarihli Aile İrşat ve Rehberlik Büroları Çalışma Yönergesi’nin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay’da dava açmıştı. Danıştay, Yönerge’nin 8. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Yapılan görüşmelere ilişkin bilgiler kartekse işlenir; bunlar müftülerce daire başkanlığına gönderilir. Bu bilgiler arşivlenir” hükmünü esasta oybirliği ve usulde oyçokluğuyla iptal etti. Bu iptal kararının gerekçesinde, anayasada düzenlenen kişilerin özel ve aile hayatına saygı hakkına dikkat çekildi. Daire, aynı maddenin 3. fıkrasını da esasta ve usulde oyçokluğuyla iptaline karar verdi. l ALİCAN ULUDAĞ C M Y B