16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 15 Kasım 2015 haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ECE KURTULUŞ ‘Kurultay sonrası çok şey değişecek’ HER KOŞULDA ADAYIM 12 CHP LidERi KıLıçdaRoğLU CUmHURiyET’in soRULaRını yanıTLadı HP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin ocak ayı içinde yapılması beklenen partisinin kurultayında, muhaliflerin olağanüstü kurultay için imza bulsa da bulmasa da her koşulda aday olduğunu belirtirken yeniden seçilmesi halinde hedefini “değişim” olarak açıkladı. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun, 1 Kasım seçimleri, partisinin kurultay hazırlığı ve yeni dönem hedefleri konusunda Cumhuriyet’in sorularına verdiği yanıtlar ana başlıklarıyla şöyle: Erdoğan’ı frEnlEmEli G20 zirvesinin ev sahipliğini Davutoğlu’nun yapması gerekir, çünkü başAYŞE bakan o. Davutoğlu’nun SAYIN gölgede bırakılması Davutoğlu’na saygısızlık olur, Türkiye’ye saygısızlık olur, devletin geleneklerine de saygısızlık olur, Erdoğan orada ne konuşacak? Konuşması gereken Davutoğlu değil mi? Türkiye ile ilgili veya dünyayla ilgili ayrıntılı bilgiler vermesi gereken Davutoğlu değil mi, icradan birinci derecede sorumlu olan Davutoğlu değil mi? Davulu asacaksınız Davutoğlu’nun boynuna, tokmağı başkasına vereceksiniz, bu olmaz. Devlette çift başlılık olmaz. Buna öncelikle Davutoğlu’nun itiraz etmesi gerekiyor. Bu doğru değildir demesi gerekir. Sayın Erdoğan’ı frenlemesi gerekir. l YüzdE 49.5’in gErEğini Yapsın (ErdoğanDavutoğlu ilişkisi) Davutoğlu yüzde 49.5’i ben seçim meydanlarına çıktım aldım diyorsa onun gereğini yapmak zorundadır. Hayır ben meydanlara çıktım ama 49.5’i alan Erdoğan diyorsa, bugünkü tavrını sürdürecektir. Kişilikli olan insanın yapması gereken yüzde 49.5’e sahip çıkması, ben aldım, ülkeyi ben yönetirim, demesidir. l YEni anaYasa vE başkanlık konusunda CHp’nin tavrı Bizim o konudaki tavrımız çok net. Anayasada elbette yapılması gereken düzenlemeler var. İlk 4 madde konusunda biz kararlıyız, değişmeyecek. Cumhuriyet’in kurucu iradesidir, neyini değiştereceksiniz. Bunu tartışma konusu yapmayız yapamayız da ikincisi başkanlık sistemi gelmeyecek. 200 yıllık bir parlamenter deneyimimiz var. Bugün parlamenter sistem neden aksıyor? Bu sorunun tek bir cevabı var. 12 Eylül darbe hukuku nedeniyle aksıyor. Siz 12 Eylül darbe hukukunu değiştirirseniz, parlamenter sistemin nasıl güzel işlediğini göreceksiniz, Yüzde 10 seçim barajı getiren, YÖK’ü, lider sultasını getiren kim? Yasama organını yürütme organının arka bahçesine dönüştüren kim? 12 Eylül’cüler. Şimdi siz bu kuralları demokrasinin gereği olarak yerli yerine oturtacaksınız, bakın o zaman sistem nasıl saat gibi işleyecek. l dün dE HaYır dEdim, bugün dE HaYır diYorum Eylül Anayasası Evren’e göre çıkarılmış bir anayasa. Evren’den sonra gelen cumhurbaşkanlarının büyük kısmı yetkilerinin fazla olduğunu söylemişlerdir. Zaten Evren de o dönem devlet başkanı olarak lanse edilirdi. Şimdi o şikâyet edilen anayasa yüzde 90 küsur oyla kabul edildi bu ülkede. Bu anayasaya hayır diyenlerden birisi de benim. Bugün de hayır diyorum aynı anayasaya. Bizim hayırımızla onların arasında fark var. Biz daha demokratik daha özgürlükçü ol Çaresiz, savunmasız… afif matrak ama çok ciddi; mizahtan nasipsizlere karşı mizaha sığınmış bir Tırmık hemen hemen bitmişti. Birkaç düzeltme, sonra yolla Cumhuriyet’e. Akşama kadar özgürsün artık. Keyifli bir tembellik gününe hazırlan… Derken… Derken Oya Baydar televizyonu açtı. Paris’ten yükselen korku ve acı çığlıkları evimizde yankılanmaya başladı. Günaydın!.. Hayır: Gün karanlık. Kanlı ve karanlık… Hemen hemen bitmiş Tırmık, yavaşça, sessizce bilgisayarın çöp kutusuna süzüldü. HHH Zorba güç… İster devletin elinde, ister bir örgütün, ister gücünü bileğinden alan birinin elinde… Zorba gücün karşısında insanın ve insanlığın çaresizliği, savunmasızlığı… İster Suriye’de, Irak’ta, Filistin’de, Kuzey Kore’de, Suudi Arabistan’da… İster Paris’te, Kudüs’te, Silvan’da, Suruç’ta, Ankara’da, Pyöngyang’da, Bağdat’ta, Şam’da, Halep’te… Avrupa’da, Asya’da, Amerika’da, Afrika’da… Yedi iklim dört bucakta zorba gücün karşısında insan da, insanlık da çaresiz ve savunmasız… HHH Paris cankırımından parça buçuk haberler, habercikler sağanak olmuş üstümüze yağıyor… Kırık dökük düşünceler... Sağlam cevaplardan yoksun sorular, sorular, sorular… “Yeni Dünya fatihleri” diye anılanların, İnkalara, Azteklere uyguladıkları zulüm ve vahşet ötesi saldırılar ile IŞİD vahşeti arasında birinin erken, ötekinin geç yaşanmışlığından öte ne fark var? İktidarını kurmak, sürdürmek ve genişletmek için zorba güce başvurana zor kullanmadan, şiddeti bir mücadele yöntemi olarak seçmeden karşı koymak mümkün mü? Kendi dinsel, cinsel, etnik kimliğinden olmayanlara boyun eğmedikleri sürece yaşam hakkı tanımayan bir zorba güç nasıl durdurulur, önlenir, engellenir, etkisizleştirilir? Selefiliğin tanımında Müslüman olmayanı zor kullanarak Müslümanlaştırmak; selefilerin değerlerini benimsemeyen ve uygulamayan Müslümanları da düşman sayıp yok etmek var mı? Cihat “sahici” Müslümanın vazgeçilmez dinsel ödevlerinden biri mi? İslam ile demokrasi ve bireysel özgürlük arasında uzlaşmaz bir çelişki mi var? Paris cankırımının çığlıkları henüz kulaklarda yankılanırken Avrupa’daki, Ortadoğu’daki, Güneydoğu Asya’daki Müslümanlara karşı toplu “yok etme reçeteleri” yazıp, ekranlarda savunanlar “şiddetin şiddeti, sonra daha sert şiddeti, sonra daha, sonra daha da daha…” diye özetlenebilecek ölümcül sarmalı kavrayamayacak kadar budala olmaları mümkün mü? HHH Zorba gücün, şiddetin, terörün karşısında biz insanlar ne kadar çaresiz ve savunmasızız… İnsanlık ne kadar çaresiz, savunmasız… C Kılıçdaroğlu, Ankara temsilcimiz Erdem Gül ve Ankara Haber Müdürü Ayşe Sayın’ın sorularını yanıtladı. H enler d re y e s ü ş ü n ö d a n u s o ‘Silah dep sorgulanmalı’ ilvan’da Yaşananlar 21. yüzyılın Türkiyesi’nde bir ilçede 8, 9, 10 gün sokağa çıkma yasağı getiriyorsanız, bu yasağın neden olan politikaları hangi siyasi iradenin ya da hangi siyasi partinin gerçekleş s tirdiğini de sorgulamamız lazım. Çözüm süreci diye masaya oturup, Doğu, Güneydoğu’da belli illerin ilçelerin açıkça silah deposuna dönüştürülmesini seyreden siyasal yapının sorgulanması lazım. sun diye hayır diyoruz. Onlar daha baskıcı, bir kişinin iki dudağı arasından çıkan her sözccüğün yasa kabul edileceği bir model istiyorlar. Darbe hukukunun değişmesi lazım. AKP darbe hukukunu kaldıran değil, darbe hukukunu tahkim eden, güçlendiren bir partidir. l 1 kasım’da Can güvEnliği Etkisi (Seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmesi) 7 Haziran ile 1 Kasım arasındaki Türkiye atmosferine bakmak lazım. 7 Haziran’la 1 Kasım arasında 400’e yakın asker, sivil, polis hayatını kaybetti. Cumhuriyet tarihinin en büyük terör eylemi Ankara’da gerçekleşti. PKK ve IŞİD, yaptıkları bütün eylemlerle AKP’ye açıkça destek verdiler. Vatandaş can güvenliği derdine düştü. 7 Haziran, evet bir milli iradeydi, bağımsız bir iradeydi. 1 Kasım bağımsız bir irade değildir. Yani güvenlikli politika ve can güvenliği endişesi öne çıktı. Dolayısıyla böyle bir tercih öne çıktı, buna birşey demiyoruz, bu iradeye de saygı duyuyoruz. Farklı bir iklimde biz seçime gittik. Bunu bizim düşük oy almamızın gerekçesi olarak söylemiyorum: Ama bu üzerinde durmamız gereken temel enstrümanlardan birisi olarak değerlendiriyorum. l HEdEf dEğişim (Kurultay’da yeniden genel başkan seçilmesi halindeki hedefiniz ne olacak?’ sorusu üzerine): Değişim. CHP’de çok şey değişti, daha çok şey değişecek ve CHP çağdaş uygarlık yolunda yoluna devam edecek. Kadrolarda da değişim olacak, nerede bir şikâyet varsa onun üzerine gidiyorduk, daha da gideceğiz. l CHp atatürk’tEn koptu mu? Atatürk’ü Kenan Evren gibi anlıyorlarsa doğru oradan koptuk. Biz gardrop Atatürkçülüğü istemiyoruz. Ama Atatürkçülüğü, üreten düşünen, yaratan ülkesinin bağımsızlığı için titreyen özgürlüğü insan hakları demokrasiyi yücelten değer olarak kabul ediyorlarsa, biz bunun Türkiye’deki tek temsilcisiyiz. Bunu sadece Türkiye’deki değil dünyadaki aydınlar kabul ediyor. Gidin sosyalist enternasyonale gidin Merkel’in partisine, Türkiye’de çağdaşlığın tek temsilcisi vardır CHP. Biz bu algıyı tüm dünyada oturttuk. l akp’YE bEnzEmEmEmiz zaaf dEğil, dEmokrasi (Rakiplerinin açıklamalarından rahatsızlık duyuyor mu?) Açıklamalar Kimse umutsuzluğa kapılmasın “1 Kasım seçimleri nedeniyle kimse umutsuzluğa kapılmasın. Yüzde 49 oy ve 4 yıl daha seçim yok diye kimse moralini bozmasın. Her 4 kişiden biri CHP’ye oy verdi. Hem de sendikalara, odalara rağmen, örgütsüz bir topluma rağmen yüzde 25 oy aldı. Avrupa’da da aşağı yukarı sosyal demokratlar bizim kadar belki de biraz daha fazla oy alıyorlar. AKP’nin yüzde 49 oy almasında merkez sağın çöküşünün de çok büyük etkisi var. Bir merkez sağ parti olsaydı AKP asla bu kadar yüksek oy alamazdı. Ama bu sonuçlar üzerinden yılgınlık, moral bozukluğu yaratmak doğru değil. CHP’nin tabanını ve oylarını daha da genişleteceğiz. CHP olarak biz buradayız. Bir yere gitmiyoruz. Meclis’teyiz. Mücadelemizi daha da etkili biçimde sürdüreceğiz.” olabilir, görüşlerini beyan edebilirler, kendi hedeflerini koyabilirler. Bizimle ilgili işte “kurultay kazanı kaynıyor, parti karıştı” gibi yorumlar var. AKP ile bizi demokrasi açısından kıyaslıyorlar ve AKP’ye benzememesi eksiklik zaaf olarak kamuoyuna sunuyorlar. Bu demokrasiye inançsızlığı besliyor aslında. Oysa bir partide genel başkan adayları özgürce çıkabilmeli konuşabilmeli. Biz boşuna mı tüzük değişikliği yaptık, genel başkan adaylarının daha kolay çıkmasının yolunu açtık? Siz kendi partinize demokrasiyi getiremezseniz, kalkıp ben ülkeye demokrasi getireceğim diyemezsiniz. AKP’nin demokrasi söylemi neden inandırıcı değil, kendi partisinde demokrasi yok ki Türkiye’ye demokrasi getirecek. Davutoğlu genel başkanlığına bakın nasıl seçildi? Davutoğlu genel başkan olmadan önce Erdoğan dedi ki sen genel başkansın dedi. Kurultay yapıldı genel başkan seçildi. CHP’de birden fazla genel başkan adaylarının varlığı ile yapılacak bir kurultayın, bizim demokrasimiz açısından ne kadar önemli olduğunun altının çizilmesi lazım. l rakiplErinE kırgın mı? Hayır, gerçekten hiçbir kırgınlığım yok. Ne kırgınlığım ne üzülmüşlüğüm var. Elbette çıkacaklar, aday olmaları kurultaya heyecan getirecektir. Hiçbir koltuk bir kişiye ipotek edilmiş değil ki. Sonuçta örgütler genel başkanlarını seçeçek ve bizler yolumuza devam edeceğiz. l asgari üCrEt vE CHp Bir partinin sağa veya sola kaydığını gelen isimle tanımlıyorsanız, siz partiyi de tanımıyorsunuz siyasi parti kültürünü de bilmiyorsunuz demektir. Bu partinin tüzüğü vardır bildirgesi vardır. Eğer bugün asgari ücret yükseliyorsa oturup CHP’ye dua etsinler, teşekkür etsinler. AKP’nin aklında mıydı asgari ücret, emekli, akıllarında mıydı taşeron işçi, orman köylülleri kimsenin aklında yoktu biz bildirgeye koydu. En yoksul kesimlerini kucaklayan partiyiz. Şimdi biz sağa kaydık hayret ediyorum, niçin? Siz kişiye indirgediğiniz zaman partiyi aşırı kişiselleştiriyorsunuz, O kişi gidince sola gidecek o gelince parti sağa kayacak. l ANKARA Birkaç metre ötede Gaziantep’in Karkamış ilçesindeki sınır kapısında Türkiye, birkaç metre ilerisindeki Carablus Sınır Kapısı’nda ise IŞİD bayrağı dalgalanıyor. (Fotoğraf: DHA) Bahçeli meydan okudu SELDA GÜNEYSU mHP lideri, ‘imzalarını toplasınlar, onlardan korkumuz yok’ diyerek muhaliflere mesaj yolladı HP lideri Devlet Bahçeli, partisinin MYK toplantısında, genel başkanlık için aday olacakları dile getirilen Sinan Oğan, Meral Akşener’in de aralarında bulunduğu muhaliflerine “İmza toplasınlar, gerekirse mahkemeye gitsinler. Korkumuz yok” sözleriyle meydan okudu. Bahçeli, adı muhalifler arasında geçen Ümit Özdağ’ı ise Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı’na M getirdi. Bahçeli, önceki gün eski ve yeni milletvekilleriyle akşam yemeğinde buluştu. Yemeğe Meral Akşener ve Koray Aydın katılmadı. Öte yandan Bahçeli, Twitter’dan Fransa’ya başsağlığı diledi. İsim vermeden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Antalya’da golf arabasına binmesini eleştiren Bahçeli, “İnsanlık terörden kırılıyor, Paris’in içine Şam kaçıyor, beyefendiler başka alemde! Antalya’da gösteri yapanlar Türkiye’yi dolmuşa bindirdi” dedi. l ANKARA NAzİF OKUMUŞ DİSİpLİN KURULUNA SEvK EDİLDİ 1 Kasım seçiminin ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi eleştirirken “MHP’nin arkasında gizli bir irade var” diyen eski MHP milletvekili Nazif Okumuş Disiplin Kurulu’na sevk edildi. Okumuş’un partiden ihracı istendi. aziantep’in Oğuzeli ilçesinde Türkiye sınırına 2 araçla gelen IŞİD militanlarına, zırhlı araçtan ateş açıldı. Türkiye sınırına 370 metre mesafedeki araçlardan birindeki 4 IŞİD militanı öldürüldü, diğer araçtakiler ise kaçtı. Oğuzeli’nin Ermiş köyü yakınlarında sınır hattında Fiziki Güvenlik Sistemi kapsamında duvar inşaatı için çalışan görevlilerin bulunduğu bölgeye Suriye tarafından silahlı IŞİD militanlarını taşıyan 2 aracın geldiği fark edildi. Sınır hattında zırhlı araçla görev yapan askerler, araçtakilere geri dönmeleri uyarısında bulundu. IŞİD militanlarının ateşle karşılık vermesi üzerine askerler araca ateş açtı. Bir araç Suriye tarafına dönerken, Türkiye sınırına 370 metre uzaklıktaki ikinci araçta bulunan 4 IŞİD militanı ise öldürüldü. askere ateş açan 4 ıŞid’li öldürüldü G Operasyonda patlama Öte yandan Gaziantep merkezde Beykent Mahallesi’nde IŞİD’e ait hücre evine gece saatlerinde operasyon düzenlendi. Operasyon sırasında meydana gelen patlamada yaralanan polislerin olduğu öğrenildi. l GAZİANTEP/AA Okumuş’un açıklamalarını Cumhuriyet 12 Kasım’da sürmanşetten duyurmuştu. Nazif Okumuş C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle