16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 DUNYA Birinci Dünya Savaşı’nda ölenler İstanbul’da anıldı Fransa Başkonsolosluğu, Birinci Dünya Savaşı’na son veren 1918 tarihli ateşkes antlaşmasının yıldönümü için tören düzenledi. Topkapı Müslüman mezarlığı ve Feriköy HIristiyan mezarlığında düzenlenen törene Fransa’nın Türkiye Büyükelç[email protected] TASARIM: BETÜL BERİŞE si Charles Fries, Fransa’nın İstanbul Başkonsolosu Muriel Domenach, ABD İstanbul Başkonsolosu Chuck Hunter ile birlikte Türk Silahlı Kuvvetleri temsilcileri katıldı. Törende Fries, “Onları unutmamak bizim görev ve sorumluluğumuz” dedi. Perşembe 12 Kasım 2015 [email protected] AFGANİSTAN İSLAMCI KATLİAMA KARŞI AYAKTA nilgun A fganistan’ın Zabul kentinde Şii Hazara azınlığından 7 kişinin radikal İslamcı militanlarca kafalarının kesilmesi ve hafta sonu cansız bedenlerinin bulunması sonrası, başkent Kâbil’de son yılların en büyük gösterisi düzenlendi. Öldürülenlerin Afgan bayrağına sarılı tabutlarını taşıyan 10 bin kişi Cumhurbaşkanlığı Sarayı önünde toplandı. 100 kadar eylemcinin saray duvarlarına tırmanmaya çalışması üzerine polis göstericileri dağıtmak için havaya ateş açtı. 7 kişinin yaralanması sonrası bin kadar eylemci tabutlarla birlikte saray bahçesine alındı. Devlet Başkanı Eşref Gani bir grup eylemciyle bir araya gelerek adalet ve güvenlik taleplerini dinledi. Tarih yazan ‘gerileme raporu’ rdoğan’ı “kızdırmamak” için 1 Kasım öncesinde üst üste ertelenen “İlerleme Raporu”, sonunda görücüye çıktı. Ankara tarafından raporu “hazmedilebilir” kılmak için son ana dek üzerinde oynamalar olmuş; bazı pasajlar ve sözcükler değiştirilmiş. Örneğin en yaşamsal “hukuk devleti” bölümünde… “2014 başından bu yana durumun ciddi şekilde gerilediği görüldü” ifadeleri, rapor açıklanırken hokus pokus “2014 başından bu yana bir ilerleme olmadı!”ya çevrilmiş. Gene de… İster seçimden önce, ister sonra açıklanmış olsun, bu zehir zemberek bir rapor. Seçimden önce açıklansa, gerçekte kaç kişinin oyu değişecekti? Son İpsos araştırmasına göre; “Türkiye’de halkın yalnız yüzde 5’i demokrasi açığından şikâyetçi”ymiş. Ankara’ya uyup da raporu zamanında yayımlamamakla, son tahlilde Brüksel sadece kendi ayağına kurşun sıkmış oldu. Ama bu açmazlara rağmen, “sulandırılmış da olsa” son derecede kritik konulara parmak basan bu raporu yok sayamayız. Türkiye’nin ekonomik, mali, hukuki, sosyal, siyasi özgürlükler müktesebatının komple profilini çıkaran rapor adeta ülkenin “emar”ını çekmiş. AB ile on yıllık “müzakere sürecinde”, Türkiye’nin bulunduğu ve gerilediği noktayı betimlemek ve “tarihe not düşmek açısından” çekilen emar çok önemli. Konulan teşhisler ve kılı kırk yaran diplomatik dil, tüm çabalara rağmen, insana “Vay anasına” dedirten cinsten: “Tatlandırılmış saptamalar eğer bunlarsa, varın siz tatlandırılmamış versiyonu hesap edin!” E AB’nin yeni rüşvet planı Sığınmacı pazarlığında Türkiye ile aradığı çözümü bulamayan Avrupa Birliği, bu kez Afrika’ya 3.6 milyar Avro yardım önerdi kinci Dünya Savaşı’ndan bu yana karşılaştığı en büyük sığınmacı akını karşısında bocalayan Avrupa, Türkiye’nin ardından Afrika’yla da masaya oturdu. Ankara’ya mali yardım ve vize kolaylığı teklif eden AB, dün Malta’da başlayan iki günlük zirveye katılan 30’u aşkın Afrikalı lidere de 3.6 milyar Avro yardım ve yasal göç kurallarında esneklik önerecek. Göçmenlerin çoğu Avrupa’ya ulaşır ulaşmaz kimlik belgelerini yok ettiği için, Afrika hükümetlerinden vatandaşlarını tespit etmeleri de isteniyor. Afrika’dan ya İ sal göç kanallarını genişletme teklifi ise özellikle öğrenci ve mevsimsel işçilere yönelik. Bunun karşılığında, ekonomik sebeplerle Avrupa’ya giden göçmenlerin ülkelerine iadesini kabul etmeleri ve insan kaçakçılarına engel olmaları isteniyor. Afrikalılar ise yurtdışında çalışan vatandaşlarının ailelerine gönderdiği milyarlarca dolarlık gelirden vazgeçmeye pek hevesli değil. Muhataplarını ikna için kesenin ağzını açan AB Komisyonu, ilk etapta göçün temel sebebi yoksulluk ve çatışmalarla mücadele için 1.8 milyar Avro’luk bir fon oluşturmayı hedefliyor. AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, “Bu yeni fon sayesinde, işsizlik ya da radikalleşme arasında tercih yapmak zorunda kalan genç Afrikalılar için daha iyi bir gelecek sağlayacağız” diyor. Üye ülkelerin bu meblağı karşılayıp karşılamayacağı ise henüz muamma. Zira üye ülkeler, Afrika’ya daha önce söz verilen 2.8 milyar Avro’luk yardımdan yalnızca 520 milyonunu ödedi. Malta Zirvesi, Libya’daki insan kaçakçılarının köh Çipras geliyor ne gemilerine doldurdukları yüzlerce insanın Akdeniz’de boğulması üzerine planlanmıştı. Aradan geçen zamanda Türkiye Kuzey Afrika’yı geçerek Avrupa’ya yönelik sığınmacı akınının ana rotası haline geldi. AB’nin giderek otoriterleşen Türk hükümetiyle pazarlığa oturması ise büyük tepki çekti. Diğer yandan Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun daveti üzerine 18 Kasım’da Türkiye’ye geliyor. Ankara’da yapılacak görüşmelerin ağırlıklı gündemi sığınmacılar sorunu olacak. Yenilginin tutanağı Rusya’dan 18 FORMÜLÜ AY Yol haritasında Suriye’de 18 ay içinde yeni anayasa yapılması ve erken başkanlık seçimlerine gidilmesi öneriliyor uriye’ye askeri müdahasilahlı kuvvetlere başkomutan lesiyle birlikte diplomasi olacak, özel hizmetler ve dış atağına kalkan Rusya’nın sipolitikanın kontrolünü elinde yasal çözüm için hazırladığı bulunduracak. yol haritası basına sızdı. ReEsad aday olabilir uters ve Associated Press’in BM kulislerinden edindiRusya’nın teklifinde, ği taslak belgede, BM Suri2014’te yedi yıllık dönem ye Özel Temsilcisi Staffan de için yeniden seçilen Esad’ın Mistura’nın arabuluculuğunsüreç boyunca iktidarda kalda, Suriye hükümeti ve muha ması ve seçimlere aday olmalif grupların önceden oluştura sına engel bulunmuyor. BM cağı “birleşik delegasyon” ara Güvenlik Konseyi’nin IŞİD’i sında süreç başlatılması öneterör örgütü listesine alması, riliyor. Ardından şu adımların Suriye rejiminin ateşkes ilan izlenmesi isteniyor: etmesi halinde “IŞİD ve din Kanun karşısınğer terörist örgütda tüm etnik ve dini lere yönelik opegrupların güvenliği, rasyonların hariç çıkar dengesi, hakla R tutulması” da isteus istihbara rı ve yükümlülükleniyor. Moskova’nın tına göre Ir ak rini koruyacak ana‘ılımlı isyancıları’ ve Suriye’d e yasal reform süreci vurmasından rahatsavaşan IŞİD başlatılacak. sız Batılı güçlerin militanı say ısı. nAnayasa komiscumartesi Viyana’da yonu, Suriye’deki ve sunulması beklenen yurtdışındaki muhateklifi geçersiz kıllefet dahil tüm toplumu kapmak için şimdiden çalışmalasayacak. Başkanlığını Suriye ra başladığı belirtildi. Devlet Başkanı (Beşşar Esad) değil, tarafların üzerinde uzla Muhaliflerden tepki şacağı aday yapacak. Batı’nın ve Türkiye’nin desn 18 ayda tamamlanacak teklediği Suriye Ulusal Konseanayasa taslağı referanduyi (SUK) da Moskova’nın amama sunulacak. Onaylanmasıcının Esad’ı iktidarda tutmak nın ardından erken başolduğunu savundu. SUK üyekanlık seçimleri düzensi Monzer Akbik, “Suriye hallenecek. kı Esad’ın diktatörlüğünü asla nMayıs 2016’da yakabul etmedi, bunun başka şepılacak parlamenkilde sunulmuş ya da formüle ter seçimler de ertele edilmiş halini de etmeyeceknerek başkanlık seçiler” dedi. Bir diğer üye Hadi miyle eşzamanlı düzenBahra ise “Vatandaşlar güvenlenecek. lik güçlerinin misillemesinn Seçimle başa geden korkarken nasıl adil selecek devlet başkanı çimler yapılır?” diye sordu. AB Komisyonu’nun “2015 Türkiye Raporu”na, kısaca bir büyük yenilgi ve ikiyüzlülüğün raporu da denebilir. Yenilgi bizlerin; AB’yi Türkiye’nin “muassır medeniyet sıçramasında” yol olarak görenlerin. İkiyüzlülük; ortaklaşa Brüksel ve Ankara’nın… On yıl önce Erdoğan’ın o “AB güzellemelerini” hatırlayın. “AB kilidini açan” lider sıfatıyla havai fişeklerle karşılanan “Avrupa fatihi Erdoğan” o dönemde “Biz AB yörüngesinde bir ülke olmak için değil, AB’ye tam üye olmak için bir sessiz devrim gerçekleştirdik” diyordu ve “üyelik için gereken tüm adımların atılacağını” söylüyordu. On yıl sonra gelinen yer o hedefin tam 180 derece zıttı bir konum: “Osmanlı Selçuklu Cumhuriyeti” projelerinden dem vurulduğu, halifelik düşlerinin canlandırıldığı bir ülke bundan böyle Türkiye. Bu “eksen kaymasına” paralel biçimde, AKP hükümetlerinin “AB hedefi”, tereyağından kıl çeker gibi berhava oldu. Türkiye Osmanlı “kapitülasyonları” döneminde olduğu gibi tam, birebir “AB yörüngesine” oturdu. Brüksel ve Merkel ile “AB sınır bekçiliği konumu” için girişilen ve AB medyasında “kirli anlaşma” sözleriyle tanımlanan ilişkiler zinciri, bir “modern zamanlar kapitülasyonu ilişkisi”nden başka bir şey değil. Yola “AB hedefi” ile koyulup; Osmanlı türü “kapitülasyon” noktasına gelmek, karşılıklı bir ikiyüzlülük yarışı içinde cereyan etti. Avrupa’nın ereği, Türkiye’yi, ne içeri almak, ne salmak; hep eşikte yani “yörüngede” tutmaktı. “Üyelik oltası”na bu süreçte Türkiye’yi kaybetmemek için başvuruldu. AKP aynı “oltayı”, gerçek “sessiz devrimini kolaylaştıran bir kamuflaj unsuru” olarak kullandı. Türkiye’de evet bir “sessiz devrim” oldu ama o “sessiz devrim” bizi AB’ye değil; Cumhuriyet öncesini restore etme doğrultusunda bir çizgiye yöneltti. “Kopenhag kriterler”inin kamuflajı altında “orduyu” devre dışı bıraktıktan sonra; AKP, Brüksel yürüyüşünü, Sarkozy’ler ve Merkel’lerin yardımıyla hızla askıya aldı. On yılda 35 fasıldan sade 1’i kapatılmış… “2015 İlerleme Raporu” bu büyük tiyatronun işte son perdesini aralıyor. Başka hiçbir nedenle değilse bile, sırf bu nedenle tarihi önem taşıyor. Eksen ‘sessiz devrim’le kaydı S 80 bin ABD’DEN PYD’YE ÖZERKLİK UYARISI BD Dışişleri Bakanlığı’ndan gruba silah yardımında bulunmaA Suriye’nin kuzeyinde IŞİD’le dıklarını savundu. Gelecekte simücadele eden Kürt harekelah yardımında bulunup bulunti PYD’ye özerklik uyarısı geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcülerinden Mark Toner, günlük basın brifinginde PYD ile işbirliğini sürdürdüklerini ancak grubun burada “bir çeşit yarı özerk bölge geliştirmesini” istemediklerini söyledi. Toner, PYD’nin sahada etkili savaşan bir güç olduğunu, IŞİD’in kontrolündeki kentleri geri alma gayretlerini hava saldırıları yoluyla desteklemeye devam ettiklerini yineledi, bir soru üzerine mayacakları ile ilgili bir soruyu ise “varsayımları tartışmayacağını” söyleyerek yanıtsız bıraktı. Sırplardan Srebrenitsa’ya 5 milyon Avro bağış Sırbistan Başbakanı Aleksandar Vucic, 1995’te Sırpların 8 bin Boşnakı katlettiği Srebrenitsa’ya 5 milyon Avro bağışlayacaklarını açıkladı. Katliamın 20’nci yıldönümünde ziyaret etmek istediği soykırım anıtından kovalanan Vucic, dün anıta giderek çelenk bıraktı. Daha sonra katıldığı yatırım konferansında ilk 2 milyon Avro’nun pazartesi gününe kadar geleceğini söyledi. Reuters haber ajansı YPG’nin kadın militanlarını El Hul bölgesinde böyle görüntüledi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle