Katalog

SAYFA CUMHURİYET 27 HAZİRAN 2014 CUMA 8 GÜNCEL n Baştarafı 1. Sayfada HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK işinin hakkını veriyor, duvarlardan sokaklarına taşan begonvillerinin kokusunu sahneye yayıyor, yıldızlarından dekora taç, dalgalarından efekt yapıyor, arsız martılarının avazlarını yorgun vapur düdüklerine karıştırıyordu. Sanki Sait Faik balıktan dönmüş, gördüklerini anlatıyordu. Öylesine harikulade bir ortamdı. Veee... Tahmin edin ne oldu? Eser başlamadan hemen önce elektrikler kesildi. Tahmin edin ne zaman geldi? Eser bittikten hemen sonra... Devletin kadrolu arsız kedisi, adanın miskin kedilerinin arasına sızdı; görevini yaptı ve gitti. HHH Herhalde Sait Faik, karartılan adanın hepten parlattığı yıldızlara doğru sigarasının dumanını üfürüp acı acı gülmüştür. 1951’de siroz tedavisi için Fransa’ya gidişini hatırlayıp üzülmüştür. Ünü Türkiye’ye yayılmış bir öykücüydü o zaman da... Ölümünden 3 yıl önceydi. Pasaport için Emniyet’e başvurmuştu. Memur, mesleğini sormuştu. “Yazarım” demişti üstat… “ Yazar mı? Belgen, kadron, sigortan var mı? Kitaplarım var. Anlaşıldı. Biz ‘işsiz’ diye yazalım.” Öyle yaptılar. Pasaportun “Sanatı” bölümüne, “Yok” yazdılar. “Sans profession...” Yani; “işsiz güçsüz” bir insan olarak gitti Fransa’ya... HHH O pasaport, adada, Sait Faik’in şanına yaraşır bir müze olan evinde, o “mukaddes hapishane”de sergileniyor şimdi... Bu devletin, sanatçısına saygısızlığının en somut belgesi gibi... Ölümünün 60. yılında biz Sait Faik’i öyküleriyle anarken devlet de kendi fıtratınca bir anma yaptı anlayacağınız... “O hâlâ varsa, ben de hâlâ varım; buradayım” dedi. Ve bizim kadrolu “kedi”, çile bayrağını Sait Faik ustadan alıp Fazıl Say’a devretti. haberi, bilgisi yokmuş gibi, Çankaya yollarını gözleyen herhangi bir partili gibi, hâlâ çıkıyor partililerin karşısına: “Aramızdan birini ölüme değil Cumhurbaşkanlığı makamına uğurlayacağız” diyor. Gençliğinde tiyatro dersleri aldığının kanıtıdır son konuşmaları, davranışları. Cumhurbaşkanı adaylığı kesinleşmesine karşın hâlâ durumunu bilmezlikten gelen bir aktör rolü oynuyor. Diyelim ki medya bu rolü yutuyor ama parti kulislerinde artık kapıcıların bile dilinde RTE’nin cumhurbaşkanı olacağına kesin gözle bakıldığı bir sırada, bu gerçeği bir tek o bilmiyor gibi bir tavır takınması, dünya âlemi budala sanmasının bir sonucu olsa gerek. HHH Öve öve sadece yurtiçindeki yalaka duvarlarında yankı uyandıran ülkeye 12 yılda bir ülke daha kattığı martavallarına karşın... …Batı’dan Doğu’ya RTE’nin kimliği o kadar biliniyor ki, son Avustralya anketine göre; Türkiye huzurlu 162 ülke arasında 128. sırada. Hani pek çok alanda, özellikle ekonomide yakalayıp geçtiğini ve hangi akla hizmetse Türkiye’ye muhtaç olduğunu söylediği Avrupa’nın 36 ülkesi arasında sonuncu. Bu sıralamadan biri ceketinin sol, diğeri sağ yakasında; bir koltuğunun altında yalancı, diğer koltuğunun altında rüşvet dosyaları Çankaya’ya çıkacak! Şayet ilk turda seçilirse ortaya çıkacak gerçek şu olacak: Demek ki Türkiye kendisini temsil eden böyle cumhurbaşkanına hasretmiş! HHH Bu kendini bilmezliğine Batı âleminin alaylı tebessümlerle baktığı kuşkusuz. Ama RTE kendi söylediklerine kendi inanan bir siyasetçi. Batı’daki eleştiriler, alaylı değerlendirmeler onu hiç mi hiç ırgalamıyor. Kafasına taktığı, halkın oy verirken RTE’nin ülkeyi nasıl bir yönetime sürüklediğinin farkında bile olmadığı bir dönemi üstü kapalı ifadelerle “Yeni Türkiye” veya 1 Eylül’de Çankaya’ya çıktıktan sonra “yeni bir dönem” başlayacağını geveleyip duruyor. Benden sonra da “Bu mücadele, bu dava, bu hareket bakidir” diyor ama bu dediği dava nedir, ne değildir fazla açılmıyor. Bilinen yapısıyla laik Cumhuriyetin yerine dini kuralların daha fazla egemen olduğu Doğulu, Arap benzeri bir rejim getirmeyi düşlediği tartışmasız bir gerçek! 12 yılda beceremediğini yukarıdan yönetse de dava dediği ne olduğu bilinmeyen ucubeyi, kendinden sonra gelecek parti genel başkanları ve başbakanların sürdürüp gerçekleştireceğini sanıyor. HHH Çankaya’da aktif olacakmış! Aktifliğinin temel öğelerini aday olmadan bir iki gün önce yineledi. Bir ara tartışmaları önlemek için yukarıda herkesi kucaklayacağını söyledi ama bu palavra aynı gün aydın toplumun bir kulağından girdi, ötekinden çıktı. Zira RTE değişmez saplantılarıyla partisizliğe adanmış bir cumhurbaşkanı olmayacağını son yerel seçimde toplam oyları yüzde 40’ın üstündeki CHP ve MHP’ye saldıran son konuşmalarıyla kanıtladı. Yukarı da da bütün olanakları kullanarak, dava dediği yeni düzenin “baki kalmasına” çalışacak. Tabii bu ülkede de kimileri hayalleriyle yaşayıp ölüyorlar. Elbette RTE bu kuralın bir istisnası değil. HHH “Yaklaşık 40 yıl boyunca cemaat maskesi altında, ince ince, son derece sinsi bir şekilde ihanet şebekesinin inşa edildiğini gördük” diyor. Artık biliniyor ki RTE, Türkiye’de rejime karşı olumsuz her eylemin, hareketin sorumlusu olarak ortak olduğu Pensilvanya’yı gösteriyor. Ama Pensilvanya şebekesinin 40 yılda inceden inceye devleti ele geçirme çabalarındaki sorumluluğa, bu açıklamasıyla kendinden önceki iktidarları da ortak ediyor. HHH Devleti içinden çıkılmaz sorunlarla baş başa bırakarak yukarıya, sorumsuz bir makama kaçarken… hayret verici bir şey. İktidarında AKP hükümeti desteğiyle büyüyüp serpilen cemaatin olumsuz girişimlerinden kaynaklanan sorumluluktan sıyrılmak için şimdi 40 yılın iktidarlarını da sorumlu tutuyor. Tam tamına RTE’nin yapısına uygun bu palavra gerekçe raftaki yalancı dolma. Yiyene afiyet olsun! Kadrolu Kedinin Burgazada Mesaisi İstanbul Kültür Sanat Vakfı, bir kadirşinaslık gösterdi; ölümünün 60. yıldönümünde edebiyatımızın unutulmaz ismi Sait Faik için bir eser ısmarladı. Fazıl Say, ‘Usta’ya yaraşır bir sahne eseri besteledi. Özen Yula, onun dizeleri üzerine Sait Faik’in satırlarını, ruhunu nakşetti. Ve önceki gece eserin dünya prömiyeri, ünlü öykücünün mekânı Burgazada’da, açık havada, deniz kenarında yapıldı. Edebiyatı müzikle buluşturan eserde Sait Faik’in seçilen öyküsü güzel, Fazıl’ın piyanosunun kanunla sohbeti güzel, anlatıcıların sesi, nefesi, coşkusu güzeldi. Burgazada, bu hercai haziran akşamında hüzünlü mazisini unutmuşçasına pürneşeydi. Eserde kendisine dekor rolü verilmişti. O da Rehin başkonsolosun telefonunu kim ele verdi? IŞİD’in Musul’daki Türk konsolosluğunu basıp 49 görevliyi rehin almasının üzerinden 15 gün geçti. Hatırlayacaksınız Erdoğan, olaydan iki gün sonra “Tereyağından kıl çeker gibi hallederiz” demişti. Kıl, zorlu çıktı. Halledemediler. Geçen sürede sadece medyaya yayın yasağı getirerek rezaletin üzerini örtebildiler. Rezaletin bir başka boyutunu geçenlerde bir diplomattan dinledim. IŞİD, konsolosluğu bastıktan sonra başkonsolosun üzerini aramamış. Ve onda bir cep telefonu kalmış. Bu sayede Ankara ile haberleşip bilgi alışverişi yapıyorlarmış. Ta ki Başbakan’ın Rize konuşmasına kadar... O gün Erdoğan, eşsiz Türkçesi ile aynen şöyle dedi: “Şahsen başta kendim olmak üzere başkonsolosumuzla da görüştüm.” IŞİD, başkonsolosun üzerindeki telefondan bu itirafla haberdar olmuş. Konuştuğum diplomat, bunu duyduğunda saçını başını yolduğunu anlattı. “Şahsen başta kendim olmak üzere” Başbakan’ı tebrik ediyorum. 12 bin cana işkence! İstanbul Haber Servisi İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) verilerine göre, 2013 ve 2014’te Türkiye genelinde 11 bin 977 kişi işkence ve kötü muameleye maruz kaldı. TİHV ve İHD İstanbul Şubesi, 26 Haziran İşkenceye Karşı Mücadele ve İşkence Görenlerle Dayanışma Günü’nde Türkiye’de yaşanan işkence ve yapılan hak ihlallerine ilişkin hazırladığı raporu açıkladı. Taksim’deki İHD İstanbul Şubesi’nde dün düzenlenen basın toplantısında 2014 yılının ilk 5 ayında gözaltında 3 ölümün yaşandığı ve işkencenin insanlık dışı sindirme aracı olarak kullanılmaya devam edildiği belirtildi. 2013 ve 2014’ü kapsayan raporda işkencede cezasızlığa son verilmesi çağrısı yapıldı. 2013 ile 2014’ün ilk beş ayını kapsayan rapora yönelik konuşan THİV Başkanı Şebnem Korur Fincancı Türkiye’de yükselen hak arama taleplerinin sokakta işkenceyle karşılaştığını belirterek, “Ölümlerin, yaralanmaların yaşandığı, çıplak aramaların yapıldığı, zorla ağızdan örneklerin alındığı bir dönemdeyiz. Gezi döneminden bugüne 15 kişi gözünü kaydettiği için başvuruda bulundu” dedi. İHD İstanbul Şube Başkanı Abdulbaki Boğa da, “Savcılar, hâkimler, işkencecileri araştırmak yerine, Arıtma havuzunda 3 ölüm Ceza verilmiyorr kolluk güçlerinin Emniyet güçlerinin beyanlarını esas alıyorlar” diye konuştu. Rapora göre, Türkiye’nin de kabul ettiği BM sözleşmesine karşın Türkiye’de işkencenin sürdüğü belirtildi. 2013’te 869 kişinin işkence gördüğü gerekçesiyle TİHV’nin merkezlerine başvuru yaptığı belirtilen raporda 2014’ün ilk beş ayında 384 kişinin işkence gördüğü gerekçesi ile başvuruda bulunduğu kaydedildi. Raporda, İHD ve THİV’nin toplam verilerine göre ise, 2013’te gözaltında, cezaevleri veya gösteri özgürlüğünün kullanımında 5 bin 848 kişi, 2014’ün ilk 5 ayında da 1120 kişinin, kolluk kuvvetlerinin şiddetine maruz kaldığına dikkat çekildi. MANİSA (Cumhuriyet) Manisa Deri Sanayicileri Sitesi’nin, pis su arıtma deposu tahliye motorunun bakımı faicayla sonuçlandı. Horozköy Mahallesi’nde bulunan siteye ait arıtma tesisinde motor ustası olarak çalışan İbrahim Dursun, tahliye pompasının bakımı için, içinde 6 metre derinliğinde evsel ve sanayi atık suyu bulunan depoya indi. İddiaya göre, maskesi takılı olmasına rağmen yoğun metan gazından etkilendiği ileri sürülen Dursun, suya düşerek çırpınmaya başladı. Çevre mühendisi Muhammet Nurbelen ve işçi Satılmış Mercan, Dursun’a yardım için suya atladı. 3 kişinin yaşamını yitirdi. Emekçiye 6 ikramiye İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Çiğli’deki Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’ndeki bir bankada kredi isteğinin geri çevrilmesine kızan bir kişi balta ve bıçakla şubeyi basarak içeridekileri rehin aldı. Eylemi yapan E.D., yaklaşık 2.5 saat sonra ikna edilerek teslim oldu. Çiğli’de balıkçılık yapan, ancak bir süre önce işleri bozulunca ekonomik olarak zor günler geçirdiği belirtilen E.D’nin kredi isteği banka tarafından reddedildi. Dün sabah eşi ve 3 çocuğuyla birlikte yeniden banka şubesine gelerek kredi talebini yineledi. Bu isteği bir kez daha geri çevrilince, kriz geçirerek önce bankanın dışına çıkıp elindeki baltayla bankanın camları kırdı. Ardından içeri girerek güvenlik görevlisini etkisiz hale getirdi. Bir elinde bıçak, diğerinde baltayla çalışanların ve müşterilerin dışarıya çıkmasına izin vermedi. Bölgeye sevk edilen polis ekiplerinin ikna çabalarına da uzun süre direndi. Bir süre sonra, iki hamile kadının çıkmasına izin verdi. Parasızlık cinneti Kredi isteği banka tarafından reddedilince balta ve bıçakla şubeyi bastı İstanbul Haber Servisi Bakırköy Belediyesi ve KESK’e bağlı Tüm Bel Sen arasında toplusözleşme imzalandı. Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, Tüm BelSen Genel Başkanı Ömer Salih Erol katıldı. Kerimoğlu “Bu toplusözleşmede; kamu emekçilerine 6 ikramiye vererek bir ilk yarattık. 1 Mayıs’ta, Ramazan Bayramı’nda, Kurban Bayramı’nda, yılbaşında bin lira ve ayrıca eğitim döneminde yine bin lira vereceğiz. Engelli memurlarımız da yılda bir kez bin lira ikramiye alacaklardır. 1 Mayıs’ta emekçilere ikramiye veren ilk kurum biziz” diye konuştu. Keskin’den ‘sahte mesaj’ uyarısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Denizli Milletvekili Adnan Keskin, sahte bir numaradan, adının yazılı olduğu, cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’na destek verilmemesini isteyen mesajlar gönderildiğini belirterek “Böyle bir mesaj çekmedim, sahte” dedi. Lübnan tezkeresine uzatma talebi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Lübnan’da konuşlu BM Geçici Görev Gücü’ne (UNIFIL) Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) unsurlarıyla verilen desteğin süresinin 1 yıl daha uzatılmasına ilişkin Başbakanlık tezkeresi TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Tezkerede, Lübnan’da barış ve istikrarın korunması açısından önemli olduğu ifade edildi. Armutlu’da gergin gece İstanbul Haber Servisi Küçük de polis Armutlu’da dün akşam saatlerin ivil poaracının camının kırılması üzerine s lu Cemut r, Ar işile en k edil dia u id lis olduğ vredemevi çevresinde silahla ateş açtı. Çe tanıkörgü kilerin tepki gösterdiği olayda, g len kovanları silahlara ait olduğu iddia edi ekledi. de b esin ahç vi b ları toplayarak ceme olay sondığı alan yar n de şini ir ki da b Olay anan olay rası, halk yürüyüş düzenledi. Yaş lındı. sonrası geniş güvenlik önlemleri a ‘Taptığınız para’ deyip saçtı E.D. eylemi sırasında üzeri çıplak halde para desteleriyle banka şubesinin önüne çıkıp “İşte sizin sevdiğiniz, taptığınız para” diye bağırarak elindeki paraları havaya saçtı. Ardından ailesi dışında içerideki herkesin dışarı çıkmasına izin verdi. Kucağında bebeği bulunan eşi ve 2 oğluyla birlikte bankada kalan E.D., bir süre daha ikna edilmeye çalışıldı. E.D., saat 11.20 sıralarında içeriye giren polislere teslim oldu. ‘FACİANIN YAŞANDIĞI MADENE GÜVENLİ DENMİŞTİ’ İNTERNETTEKİ ÜRÜNLERİN YÜZDE 80’İ RİSKLİ Gül madenler için endişeli MAHMUT LICALI ANKARA Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 301 maden işçisinin hayatını kaybettiği Soma’daki felaketin ardından aldığı bilgilendirmede facianın meydana geldiği madenin en güvenlisi olduğunun belirtildiğini ifade ederek “Diğer madenlerden endişe duydum” dedi. Soma faciasının ardından tüm partilerin desteğiyle kurulan TBMM Soma Araştırma Komisyonu, Gül’ü ziyaret etti. Çankaya Köşkü’nde yaklaşık bir saat süren görüşmede komisyon üyeleri ile Gül felaketin tekrarlanmaması için fikir alışverişinde bulundu. Komisyon Başkanı Ali Rıza Alaboyun çalışmaları hakkında Gül’e bilgi verdi. Gül’ün üyelere “Bilgi aldım. Sunumda kazanın olduğu ocağın Türkiye’de en güvenli maden olduğu belirtildi. Endişe duydum. Komisyonun çalışması çok önemli” dediği öğrenildi. Gül, hazırlanacak raporda yer alacak önerilerin kâğıt üzerinde kalmaması için de bir takip yapılanmasının kurulmasının bir takvim kapsamında gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade ettiği kaydedildi. Gül’ün komisyondan bir konuda özel olarak inceleme yapmasını istediği belirtildi. Gül’ün, AfşinElbistan’daki madenlerle ilgili şikâyetler aldığını belirterek, özel olarak ilgi gösterilmesini talep ettiği ifade edildi. Vitaminlerde uyuşturucu! İstanbul Haber Servisi Gençler arasında alkol ve uyuşturucu kullanımı giderek artarken uzmanlar, özellikle internet üzerinden satışı yapılan bitkisel ürünlere dikkat çekerek “Gıda gibi ithal edilen bazı maddelerin içinde bonzai ve viagranın maddelerine rastlanmıştır. İnternetten gıda vitamini, ilaçlar almak çok tehlikeli” dedi. Yapılan araştırmalara göre son beş yılda bonzai kullanımı hızla arttı, 100 uyuşturucu müptelasından 89’u bonzai kullanıcısı. Uyuşturucu kullanma yaşı 10’a kadar düştü. 26 Haziran “Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü” nedeniyle dün İstanbul’da bir dizi etkinlik gerçekleştirildi. Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen toplantıda konuşan üniversitenin Rektör Danışmanı Prof. Dr. Sevil Atasoy, “Son 5 yılda amfetamin, metamfemin gibi uyarıcılar ile yeni psikoaktif maddeler Türkiye için de büyük tehlike oluşturuyor” dedi. Üsküdar Üniversitesi Rektörü, psikiyatr Prof. Dr. Nevzat Tarhan ise 2030 yıl içinde hasta toplumların ortaya çıkacağını söyledi. Tarhan, şu bilgileri verdi: ‘‘İnternet üzerinden satılan ve Sağlık Bakanlığı’nın kontrolünde olmayan, gıda ve vitamin gibi ürünlerde bonzai ve viagranın eser maddeleri ortaya çıkmıştır. Bunlar sprey şeklinde bitkisel ürünlere sıkılıyor, iyilik hali yaratıyor. Bu maddelerin yüzde 8090’nın böyle olduğunu söyleyebiliriz” dedi. Türkiye Yeşilay Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. İhsan Karaman da bonzainin özellikle yoksul semtlerdeki ergen ve genç yetişkinlerde giderek arttığına dikkat çekti. ADANA (DHA) Adana Müftüsü Arif Gökçe, Sakarya’daki halk plajında cübbeli ve sarıklı kişilerin güneşlenen kadınlara “kapanın” diye telkinlerde bulunmasını eleştirerek, “Herkesin inancına saygı duyulması gerek” dedi. Gökçe “Türkiye’de 70 milyon nüfus var. Bunun içerisinde durumdan vazife çıkarıp kendi kendine bir şeyler yapmak düşüncesinde insanlar olabilir. Bunları dikkate almamak lazım” dedi. İsmailağa Cemaati ise kadınlara telkinde bulunan kişilerin cemaatle ilgisinin olmadığını açıkladı. Müftü ‘kapanın’ telkinine kızdı 1500 polisle uyuşturucu baskını Sarıgül kuyruğu CHP İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Mustafa Sarıgül, Hakkâri’nin Durankaya Beldesi Belediye Başkanı Fatih Keskin’i ziyaret etmek amacıyla dün sabah saatlerinde İstanbul’dan Van’a ardından karayoluyla Hakkâri’ye gitti. Başkale ilçesinde durarak yurttaşlarla sohbet eden Sarıgül, Hakkâri’ye 40 kilometre uzaklıktaki çiftlik yakınlarında çok sayıda araçtan oluşan konvoyla karşılandı. Burada kendisini bekleyen yurttaşlarla tek tek tokalaşan Sarıgül, Durankaya beldesine geçti. Sarıgül Belediye Başkanı Keskin’i ziyareti sırasında, “Ülkemin her noktasında barış, kardeşlik olsun, herkes kendi hakkını en iyi şekilde savunsun istiyorum. İstiyorum ki herkes anadilini özgürce konuşsun, yazsın, kendi anadiliyle arzu ettiği çalışmaları yapsın” dedi. Keskin ise Sarıgül’ün bir barış elçisi olarak beldeye geldiğini ve kendisini ağırlamaktan büyük bir onur duyduklarını söyledi. İSTANBUL / BURSA (Cumhuriyet) İstanbul Emniyet Müdürlüğü, geçen hafta Kumkapı’daki operasyonun ardından bu kez Fatih, Karagümrük, Haydar ve Ayvansaray mahallelerinde uyuşturucu satıcıları ve çetelere karşı 1500 polisle operasyon başlattı. Operasyonda 26 adrese girildi. Bursa’da da uyuşturucudan ölümlerin artması üzerine önceki gece 200 polisle operasyon yapıldı. Sivil toplum kuruluşları “Sessiz ölüme sessiz kalma” sloganıyla eylem yaptı. FEM’den tabela için suç duyurusu İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin gece yarısı operasyonu ile tabelasını indirdiği Gülen cemaatine yakınlığı ile bilinen FEM Dershanesi suç duyurusunda bulundu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da “Eğer izinsizse uyarılması lazımdı. Bana bilgi getirecekler” değerlendirmesinde bulundu. Uğur Dündar’a dava AfşinElbistan’a özel inceleme talebi İstanbul Haber Servisi Gazeteci Uğur Dündar hakkında, eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Yıldırım’a, köşe yazısında ve Twitter’da hakaret ettiği iddiasıyla 4 yıl 8 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. 1 kişiye 4 milyon 773 bin TL ANKARA (AA) Süper Loto’da numaralar “1, 5, 13, 40, 42 ve 44” oldu. 6 bilen 1 kişi 4 milyon 773 bin 573 lira kazandı. 5 bilenler 6 bin 26, 4 bilenler 104 lira ve 3 bilenler 7 lira kazandı.