23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 HAZİRAN 2014 ÇARŞAMBA 12 EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr DB; Mısır, Türkiye, Ürdün, Lübnan, Irak, Suriye ve Filistin’den oluşan yeni birlik önerdi Yeni Şam kurulsun! Açılışa Ekonomi Bakanı Zeybekçi de (solda) Mustafa Koç’a eşlik etti. TürkTraktör ikinci fabrikasını açtı Ekonomi Servisi TürkTraktör’ün kuruluşunun 60. yıldönümü ile eşzamanlı olarak kapasitesini 50 bin adete çıkaracak ikinci fabrikasının açılışı, Sakarya Erenler’de gerçekleştirildi. Açılış töreninde konuşan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç, “Bugün üretiminin yüzde 30’unu ihraç eden, ihracatının yüzde 30’unu da Kuzey Amerika ülkelerine yapan çok başarılı bir ortaklığın gücüne güç katacak yeni tesisini hizmete açıyoruz. 1954’te ülkemizin ilk traktörünü üretmek üzere kurulmuş olan şirketimiz, tam kapasiteye eriştiğinde yılda 50 bin adede ulaşacak üretim kapasitesi ile Avrupa’nın en büyük traktör üreticilerinden biri olacaktır” dedi. Eknonomi Servisi Dünya Bankası’nın (DB) hesaplamalarına göre bölgedeki ticari kısıtlamaların kaldırılması durumunda sağlanacak refahtan Türkiye’nin payına 10 milyar dolar düşecek. Dünya Bankası “Ufuk Turu: Yeni Şam” başlıklı yeni raporunda genel anlamda Türkiye’nin güneyi, Mezopotamya, Arabistan’ın kuzeyi ve Akdeniz ile sınırlı olan ve IŞİD kısaltmasında da bulunan Şam (Levant) olarak adlandırılan bölgenin ekonomik potansiyelini inceledi. Raporda Şam bölgesinin uzun vadede bir ekonomik bölge haline gelmesinin sağlayacağı yarar ve bunun için atılacak başlangıç adım önerileri anlatıldı. ANKA’da yer alan habere göre Dünya Bankası, Mısır, Türkiye, Ürdün, Lübnan, Irak, Suriye ve Filistin ekono u Dünya Bankası ‘Şam’ bölgesinin kullanılmayan birçok ekonomik potansiyele sahip bulunduğunu, bu potansiyelin devreye girmesiyle Türkiye dahil tüm bölge ülkeleri için önemli ekonomik yarar sağlayacağını açıkladı. Yeni birlikte Türkiye’nin milli geliri yüzde 1.7 artacak. milerinin birbirlerini tamamlayıcı özelliğe sahip olduklarını, bunun artan ticaret, yatırım ve ekonomik entegrasyondan elde edilecek önemli potansiyel refah kazanımlarına işaret ettiğini bildirdi. Şam ülkeleri arasında artan ticaret ve yatırımın bölgede büyümeyi ve yapısal değişimi destekleyeceği kaydedilen raporda, “Türkiye, Lübnan ya da Ürdün kendi dinamik karşılaştırmalı avantajlarının merdiveninde tırmanırken daha emekyoğun endüstriler potansiyel olarak SuriyeMısır gibi düşük ücretli ülkelere taşınabilir” denildi. Raporun ana mesajları şöyle sayıldı: * Türkiye yedili ülke grubu içi ticarette hem değer bazında 20002010 arası ticaretini 13 kez, miktar olarak ise 6 kez artırdı ve en yüksek artış sağlayan ülke oldu. * Mısır ve Türkiye, bu altbölgede daha açık bir ekonomik ortam için ana büyüme kutupları oluşturmaya hazırlanıyor. Mal ticaretindeki büyümeye karşın Mısır ve Türkiye hâlâ bölgedeki potansiyellerine göre aşağı düzeyde ticaret yapıyor. Türkiye ve Mısır arasında ticari entegrasyonlarını derinleştirmelerine yönelik önemli kullanılmayan potansiyel var. * Mısır ve Irak, rekabetçi emek maliyetlerine bağlı olarak Türkiye’den sermaye yatırımlarını çekmek için iyi bir yerde. * Mısır, Irak, Ürdün, Lübnan, Türkiye ve Filistin turizm ihracında karşılaştırmalı avantaja sahip. Ek olarak Mısır, Ürdün ve Türkiye’nin ihracatta karşılaştırmalı üstünlüğe sahip oldukları yerde nakliye, bir sektör olarak öne çıkıyor. * Büyük ekonomik potansiyelden yararlanılmaması bölgedeki halkın refahı adına büyük bir maliyet oluşturuyor. * Bölgedeki ülkeler politik zayıflıklarını geniş bir perspektifte gözden geçirmelidir. Örneğin ülkeler, iş ve yatırım iklimi kural ve düzenlemeleri uyumlu hale getirmek kadar, ulusal ya da ülkeler arası altyapılarını iyileştirmeye, partner ülkelerdeki kapasitelerini kullanmaya ihtiyaç duyacaktır. İhsanoğlu Neye Hazır? Ekmeleddin İhsanoğlu ile yaklaşık iki yıl önce yüz yüze görüşme fırsatı buldum. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) bünyesinde “Bağımsız Daimi İnsan Hakları Komisyonu”nun kuruluşunun hemen sonrasında, bir grup gazeteci meslektaş ile görüşlerini dinlemiştik. Suriye’de henüz bu boyutlara ulaşmamış iç savaşa dair düşüncelerini “siyaset sularına” girmemeye özen göstererek paylaşmıştı. İhsanoğlu’nun söyledikleri arasında o günden bugüne değer taşıyan en önemli sözünün “Bütün mezhepler eşittir, bizim zenginliğimizdir. Bu zenginliği düşmanlığa dönüştürmemek lazım” notu olduğunu anımsatmakta yarar var. Dahası İhsanoğlu, o dönem Suudi Arabistan kralının talimatıyla, İİT çatısı altında “Mezhepler Arası Diyalog Merkezi” kurulmasının planlandığını da paylaşmıştı. Görüşmeyi yaptığımız Ağustos 2012’den bu tarafa Ortadoğu’da binlerce insanın, sırf mezhep aidiyeti nedeniyle katledilmesi, bu girişimin “başarısı” hakkında bir parça fikir veriyor... Daha doğrusu söz konusu olan yeraltı zenginliklerinin paylaşımıysa, kuralın değişmediğini; diplomasinin ve uluslar üstü kuruluşların insanlık adına hep yenik çıktığını... HHH 71 yaşına kadar belli bir dünya görüşü ve kariyer çizgisinde “tutarlılıkla” ilerlemiş bir insan; kendi kişisel tarihi kadar, milyonlarca kişinin yaşamını da değiştirebilecek ani ve radikal bir rota değişikliğine ne kadar hazırdır? Dünden beri, CHP ile tabanına atfen konuşulan “hayal kırıklığı” kadar önemli olduğuna inandığım bu soruyu, İhsanoğlu da kendine soruyor olsa gerek. Adaylık ilanı öncesinde, CHP ile MHP’nin İhsanoğlu ile görüşerek doğrudan bir “hayır” yanıtını almamış olması, bu sorunun önemini azaltmıyor. Bilakis, Cumhurbaşkanlığı adaylığını resmen kabul ettiğinde İhsanoğlu’nu bugünden itibaren bekleyen 55 günü aslında çoğumuz tahmin edebiliyoruz: l “Bu saatten sonra” kendisini anlatma gereği ve bu gereğin psikolojik zorlukları, l Upuzun bir meslek yaşamının geçtiği konforlu toplantı salonlarından sonra fiziki olarak sahaya çıkmak, l Söylem düzeyinde agresif bir kampanya ortamı ve yol açacağı tahribat, l Mali kaynak ve medya hâkimiyeti açısından alabildiğine eşitsiz bir kampanya ortamı, l Son olarak da sürekli “başarıyla” taçlanmış kişisel tarihinde yenilgiyi göze almak. HHH CHP liderinin parti içi tartışmanın büyümesi pahasına İhsanoğlu’nu sahipleniş biçimini, 30 Mart yerel seçimlerinde Mansur Yavaş’ın adaylığına benzetenler var. Böyle bir benzetme, evet partinin “doğrultusu” açısından isabetli olabilir. Ancak Mansur Yavaş’ın sadece Ankara’nın adayı olduğunu, adaylığının “belediye başkanlığı”na ilişkin olduğunu; bu yanıyla CHP seçmeni nezdinde zamanla kabul görmesinin en önemli sebebinin, hizmet odaklı belediyecilik geçmişi olduğunu hatırlamakta yarar var. Bugün ise Cumhurbaşkanlığı seçimini konuşuyoruz. Bu süreci ve adaylık tartışmasını, son bir yıldan bağımsız düşünemeyiz. İhsanoğlu adı, toplumun AKP’ye oy vermeyen ve dışlanan, aşağılanan, öldürülen, işkence gören pek çok kesim için ne ifade ediyor? Bu sorunun yanıtını, daha açık bir anlatımla İhsanoğlu adının; Gezi süreci ve 17 Aralık yolsuzluk operasyonuyla farklılaşan talep ve beklenti çıtasıyla ne kadar uyumlu olduğunu önümüzdeki günlerde daha iyi gözleyebileceğiz. ANKARA/İSTANBUL AKP’li belediyelerin yönetimindeki İstanbul ve Ankara’da toplu taşıma ücreti zamlandı. İstanbul’da ulaşıma gelen yüzde 10 zamla İstanbul Kart tam ücreti 1.95 TL iken 2.15 TL’ye çıktı. Öğrenci bedeli de 10 kuruş artarak 1.10 TL oldu. Ankara’da toplu taşımaya gelen zam 4 kişilik bir aileye aylık 503 lira yük getirdi. Zamla birlikte asgari ücretli bir ailenin aylık kazancının yüzde 59’u ulaşıma gidecek. AKP’li Melih Gökçek yönetimindeki Ankara Büyükşehir Belediyesi toplu taşıma ücretlerine zam yaptı. 15 Haziran’dan itibaren EGO otobüsleri, Metro ve Ankaray’da 1.75 TL olan tam biniş 2 TL’ye, indirimli biniş 1.50 TL’ye çıkarıldı. Bu ulaşım araçlarındaki transfer ücretleri de 0.59 kuruştan, 0.67 kuruşa yükseltildi. Özel halk otobüslerinde tam biniş ücreti 2.40 TL’ye, indirimli biniş ücreti de 1.50 TL’ye çıkartıldı. Asgari ücretin yüzde 59’u yola Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), küresel ekonominin hızlanmasına paralel güçlenen talebe karşılık, şiddet olayları ve siyasi istikrarsızlık nedeniyle, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ülkelerinin petrol arzının tehlikede olduğuna dikkat çekti. IEA, Irak’ın petrol üretimini artırma hedefi üzerindeki risklerin çoğaldığını vurguladı. OPEC’in ikinci en yüksek üretime kapasitesine sahip Irak’ın bazı petrol ihracat tesisleri marttan bu yana çalışmıyor. Diğer üye ülkelerden Libya’da siyasi kargaşa, İran’da ekonomik yaptırımlar, Nijerya’da ise hırsızlık örgütün petrol ihracını kısıtlıyor. Diğer yandan, Radikal İslamcı militanlar tarafından geçen hafta kuşatılan Irak’ın en büyük petrol rafinerisi Baiji’de üretim dün durduruldu ve yabancı çalışanlar tahliye edildi. Ukrayna ile Rusya arasındaki enerji anlaşmazlığı ise devam ediyor. Ukrayna bu durumun sürmesi halinde kendi topraklarından geçen Rus gazının bir kısmının Avrupa ülkelerinden kendilerine satışını talep edecek. Gazprom Ukrayna’ya gazı en pahalı fiyattan vermek isterken ayrıca birikmiş eski borçların da ödenmesini talep ediyor. Enerji arzı tehlikede Piyasalar yüksek gerilim hattında Ekonomi Servisi ABD’nin Irak’a hava saldırısını değerlendirdiğini duyurmasının ardından, Irak kaynaklı jeopolitik risklerin artacağı endişesi ile TL, dolar karşısında değer kaybetmeye devam etti. Önceki gün 2.1455’i görüp serbest piyasada 2.1390 seviyesinden kapanan dolar/TL dün sabah saatlerinde 2.1470’e çıktı. Dolar akşam saatlerinde ise ABD’de enflasyon ve faiz artışı endişelerinin de etkisiyle 2.1513’e çıktı. Irak’a yönelik endişeler borsayı da baskılamayı sürdürdü. Önceki gün yüzde 1.73 düşen endeks dün tepki alımlarıyla yüzde 1’in üzerinde yükseldi. Ancak bu yükseliş de uzun vadeli olamadı. Borsa son dört günde yaklaşık yüzde 5 gerilerken dün yüzde 0.48 artıda kapandı. Serbest piyasada dolar kapanışı 2.1510 TL oldu. Analistler, Türkiye’nin komşu ülkede yaşanan olaylardan daha çok etkilenmesinin nedenlerini ihracatın etkilenmesi, petrol fiyatlarına bağımlılık ve Türk rehinelerin henüz serbest bırakılmamış olması olarak açıklıyorlar. Küresel piyasaların seyrinde de Irak tedirginliği ile Ukrayna ve Rusya arasındaki gerginlik etkili oldu. Piyasalar ayrıca ABD Merkez Bankası’nın faiz kararını belirleyeceği Açık Piyasa Kurulu (FOMC) toplantısına odaklandı. Asya borsaları düştü. Avrupa ise yatay seyretti. Petrol fiyatları, Irak’ta Sünni militanların petrol arzını tehlikeye sokabileceği endişeleriyle geçen hafta varil başına 115 dolara yaklaşarak, eylülden bu yana en yüksek seviyeyi gördü. Petrol dün de 113 doların üstünde seyretti. u Jeopolitik risklerin artabileceği endişesiyle TL’de değer kaybı devam ederken, petrol fiyatları rekor üstüne rekor kırıyor. UkraynaRusya gerginliği ile Irak’taki karışıklıklar piyasalarda baskı kurmayı sürdürüyor. Petrol yükseliyor Hareketsiz hesaplardan para alınmayacak Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu, hesaplar hareketsiz kaldığı sürece bu hesaplara herhangi bir ücret tahakkuk ettirilemeyeceğini açıkladı. Ekonomi Servisi Türkiye Banklar Birliği (TBB) yakın zamana kadar bankada hesabı bulunanların terdirginliğine yol açan hareketsiz hesaplara ilişkin karar alarak gerek üyelerine, gerekse tüketicilere duyurdu. Birliğin, 16 Haziran’da üyelerine duyurduğu ve bilgi alınacak hesap oluşturuluncaya kadar hareketsiz hesaplardan ücret alınamayacağına ilişkin kararı şöyle: * Müşterilerin, kesintisiz en az 180 gün süreyle hareket görmeyen kredi kartları, mevduat ve katılım fonu hesapları hakkında bilgi alabilecekleri ortak bilgi sistemi kurulacak. * Ortak bilgi sistemi kuruluncaya kadar hareketsiz kaldığı sürece bu hesaplara herhangi bir ücret tahakkuk ettirilemeyecek. * Tahsil edilemeyen, birinci maddede belirtilen kredi kartı, mevduat ve katılım fonuna ilişkin yıllık üyelik ve hesap işletim ücretleri, tahakkuk tarihinden itibaren en fazla son on iki aylık dönem için sonradan tahsil edilmek üzere bekletilebilecek. * Bu dönem zarfında, kredi kartı yıllık üyelik ücretleriyle hesap işletim ücretlerinin tahsil edilememesi halinde bu ücretler ters kayıt yapılmak suretiyle iptal edilecek. Yıllık üyelik ve hesap işletim ücretlerinin tahsili için müşteriler hakkında icra takibi yapılamayacak. Müşteriler, kredi kartı yıllık ücretiyle mevduat ve katılım fonuna ilişkin hesap işletim ücretinin tahsili amacıyla kredilendirilemeyecek. SERBEST PİYASA ABD Doları Avro İngiliz Sterlini İsviçre Frangı 24 Ayar Altın Cum. Altını ALIŞ 2.1470 2.9090 3.6360 2.3770 87.45 580.17 SATIŞ 2.1510 2.9120 3.6520 2.3900 87.80 590.36 MERKEZ BANKASI CİNSİ 1 ABD DOLARI DÖVİZ ALIŞ 18 HAZİRAN 2014 EFEKTİF ALIŞ SATIŞ SATIŞ 2.1345 2.1384 2.1330 2.1416 1 AVUSTRALYA DOLARI 1.9922 2.0052 1.9830 2.0172 1 DANİMARKA KRONU 0.38772 0.38962 0.38745 0.39052 Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. Meltem Şahin Nüfus cüzdanımı ve ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. Nurcan Yaman 1 EURO 1 İNGİLİZ STERLİNİ 1 İSVİÇRE FRANGI 1 İSVEÇ KRONU 1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DİNARI 1 NORVEÇ KRONU 100 JAPON YENİ 2.8953 2.9005 2.8933 2.9049 3.6161 3.6349 3.6136 3.6404 2.3705 2.3857 2.3669 2.3893 0.32021 0.32352 0.31999 0.32426 1.9633 1.9721 1.9560 1.9796 7.5248 7.6232 7.4119 7.7375 0.35516 0.35755 0.35491 0.35837 2.0876 2.1014 2.0799 2.1094 Nüfus cüzdanlarımızı kaybettik. Hükümsüzdür. Emirhan Yaman, Muhammed Eymen Yaman 1 S. ARABİSTAN RİYALİ 0.56911 0.57013 0.56484 0.57441
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle