14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 EYLÜL 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 Öperek uğurladılar ‘Beşik’ ve ‘Taş’ Türkiye’de tarihsel ve güncel olarak dört kırılma noktası vardır: Dinsel… Mezhepsel… Etnik… Ve siyasal! HHH Müslümangayrimüslim ayrımcılığı dinsel kırılma noktasını… SünniAlevi ayrımcılığı mezhepsel kırılma noktasını… TürkKürt ayrımcılığı etnik kırılma noktasını… Sağcılıksolculuk siyasal kırılma noktasını belirler. HHH Ben, yetiştiğim dönemde (İkinci Dünya Savaşı sonrası) ve ortamlarda (hem aile, hem okul, hem mahalle) bu ayrımcılıkların hiçbirini öğrenmedim… Bütün ömrüm boyunca da her türlü ayrımcılığa karşı çıktım! Bilmiyorum bunda, bilincimin hemen İkinci Dünya Savaşı sonrası kültür ve siyaset ortamında belirlenmiş olmasının bir rolü var mı? Milliyetçiliğin ırkçılığa, ırkçılığın faşizme, faşizmin cinayetlere ve savaşa dönüştüğü yılların içine doğmam (1941) ve hemen bu yılların arkasından gelen barış, pişmanlık, günah çıkarma ve önlem alma döneminde yetişmiş olmam… Ve annemin mütedeyyin bir felsefe hocası olmasına karşılık, babamın ateist bir felsefe hocası olması ve ailemizdeki sıcak uyum ve sevgi havası… Mutlaka bu “ayrımcılıktan arındırılmış insan sevgim de” rol oynamıştır! HHH 12 yaşımdan beri spor yaparım… Hiçbir zaman futbol fanatiği olmadım… Ama takım tutanları önemserim, anlarım: Taraftarlığı, yukarıdaki dört kırılma noktasını çapraz kesen, zıtlıkları törpüleyen, insanları birleştiren bir unsur olarak görürüm. HHH AKP iktidarı Gezi Direnişi travmasından bir türlü kurtulamıyor; özgürleşmeden yana tavır koyacağına gittikçe otoriterleşiyor… Her özgürlükçü hareketin altında bir komplo arıyor… Ve dolayısıyla komplolara komplolarla müdahale etmeye çalışıyor: Bu kez çArşı’yı ve Beşiktaş’ı hedef aldı… Sonunda “taraftarları” da böldü gibi… Siyasal olarak kullanılan dini sloganlar, maçlarda kulakları tırmaladı… “Beşikteki” demokrasimiz bu kez de statlarda “taş”larla yaralandı! Ama ben Beşiktaş’ın, çArşı’nın, dışarıdan müdahalelerle bölüneceğini pek sanmıyorum! l Ordu’da beyin kanaması nedeniyle tedavi gördüğü hastanede beyin ölümü gerçekleşen Emriye Önen’in (58) bağışlanan karaciğeri ve iki böbreğinin, üç hastaya nakledilmesine karar verildi. Organların hastane önünde bekleyen araçlara konulması sırasında Önen’in yakınları, karaciğer ve iki böbreğin bulunduğu kutuları öperek gözyaşı döktü. Kutuyu öpen Kadife Akbaş, “Güle güle git, onlar da sevinsinler” diyerek ağladı. Öte yandan Önen’in böbrekleri ve karaciğeriyle alınması planlanan kalbi ise hava muhalefeti nedeniyle alınamadı. Fotoğraf: HAYATİ AKÇAYAA Biraz Ar Al Çarşı’dan... Rektörler şöyle bir bildiri yayımladılar diyelim: “Rektörlük sadece rektörlük değildir... Sahip olduğu değerlerle bir duruştur... Rektörlük makamı bizim ahlakımızdır...” H Arkasından patronlar bildiri yayımladı misal: “Patronluk sadece para değildir... Sahip olduğu değerlerle bir duruştur... Ve patronluk makamı bizim ahlakımızdır...” H Peşinden sendikacılar: “Sendika bizim için sadece sendika değildir... Sendikacılık sahip olduğu değerlerle bir duruştur... Sendikacılık bizim ahlakımızdır...” H Ve siyasetçiler... “Siyaset bizim için sadece ikbal değildir... Sahip olduğu değerlerle bir duruştur... Ve siyaset bizim ahlakımızdır...” H Bürokratlar: “Bürokratlık bizim için sadece makam değildir... Sahip olduğu değerlerle bir duruştur... Ve bürokrat görevi bizim namusumuzdur...” H Bizim yalaka medya yayımladı: “Gazetecilik bizim için sadece Başbakan’ın uçağına binmek değildir... Sahip olduğu değerlerle bir duruştur... Ve gazetecilik görevi bizim namusumuzdur...” H Milletvekilleri: “Milletvekilliği bizim için sadece koltuk değildir... Sahip olduğu değerlerle bir duruştur... Ve milletvekilliği bizim namusumuzdur....” H Sıkı mı?.. Tabii ki yayımlamadılar... Şaka zaten... H Ama Çarşı Grubu aynı metni yayımladı: “Futbol, bizim için sadece futbol değildir... Sahip olduğu değerlerle bir duruştur... Hayatı futbola değil, futbolu hayata feda edeceğimizden hiç kimsenin kuşkusu olmasın... Ve Çarşı bizim namusumuzdur...” H Anladınız mı?.. Bilinçtir bu... Yürektir... “Çarşı” adını duyunca, irili ufaklı herkesin gözünün önüne gelen o yağız gence duyulan güven ve saygıdır... Sevgidir... Çıkarım varsa yılanla yaşarım yerine, yılanın zulmüne başkaldırıdır... İkbal severlik değil, yurtseverliktir... “Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır” diyebilen öpülecek alındır... H Daha ne denir?.. Hâlâ anlamıyorsan... Ve hâlâ utanmıyorsan... Çık biraz ar al Çarşı’dan... Aşı skandalı MAHMUT LICALI ANKARA Türkiye genelinde yıllardır uygulanan aşılama programına göre 8. sınıf öğrencileri için yapılması gereken tetanosdifteri pekiştirme aşısının 2012 yılında aile hekimlerine devredilmesi, binlerce çocuğun aşı olmamasına yol açtı. Söz konusu uygulama nedeniyle Türkiye genelinde geçen yıl 240 bin 935 çocuğun tetanosdifteri pekiştirme aşısı olmadığı belirlenirken Sağlık Bakanlığı, aşı olmayan çocukları tek tek tespit ederek aşılama için harekete geçti. Aşı skandalını bir soru önergesiyle TBMM gündemine taşıyan MHP Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel’in soru önergesini yanıtlayan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, aşılama skandalını doğruladı. Müezzinoğlu, aşı olmayan öğrencilerin liselere kayıtları sırasında aşılanma durumlarının sorgulanarak aşısı yapılmamış olanların aile hekimlerine yönlendirilmesinin sağlanacağını bildirdi. doğrulandı biri aşı olmadı Bakanlığın verilerine göre NisanMayıs 2012 döneminde aşılanmayan çocukların sayısı 240 bin 933. Toplam 8. sınıf öğrenci sayısı 1 milyon 216 bin 438 olarak belirleniyor. Buna göre tetanosdifteri aşısı uygulanması gerekirken uygulanmayan 8. sınıf öğrencilerinin oranı yaklaşık 20 oldu. Başka bir deyişle her 5 çocuktan biri tetanos difteri aşısı olmadı. Aşı olmayan öğrencilerin 78 bin 628’i İstanbul’dayken, 15 bin 499’u Ankara, 15 bin 244’ü de Diyarbakır’da bulunuyor. Salgın Avrupa’dan 5 çocuktan l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sağlık Bakanlığı, “kızamık hastalığının Suriyeli mültecilerin yoğun olduğu yerlerde arttığı” haberleri üzerine yazılı açıklama yaptı. Güneydoğu’daki vakaların fazlalığını “aşılı ve eksik aşılı”lara bağlayan bakanlık, en yüksek vakanın Türkiye’de görülmesine karşın kızamık salgınında Avrupa ülkelerini işaret etti. “D8” diye adlandırılan ve Romanya ile Fransa’da dolaşımda olan virüsle aynı özellikleri taşıdığı tespit edildiği belirtildi. Bakanlık ayrıca 20122013 döneminde Türkiye’de vaka sayısının arttığını bildirdi. Açıklamada, “2012 yılında 349 vaka, 2013 yılında ise yaklaşık 7 bin vaka tespit edildi” denildi. Bakanın l Düzce’de bindikleri ticari aracın TIR ile çarpışması sonucu yaşamını yitiren Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın 5 akrabası, Sivas’ın Gürün ilçesinde toprağa verildi. Cenaze törenine katılan Bakan Yılmaz, zaman zaman gözyaşlarını tutamadı. Kazada, hafif ticari araçta bulunan sürücü Hamit Çam (49), Harun Çam (36), Zamir Çam (43), Mustafa Çam (41) ve Hamza Çam (43) yaşamını yitirmişti. Yazyurdu köyündeki cenaze törenine Ulaştırma ve Habeleşme Bakanı Binali Yıldırım, Merkez Valisi Adnan Yılmaz, Sivas Valisi Zübeyir Kemelek, Kayseri Valisi Orhan Düzgün, Malatya Valisi Vasip Şahin de katıldı. Cenazelerin köy mezarlığına yan yana defin işlemi sırasında Bakan İsmet Yılmaz da tek tek mezarlara kürekle toprak attı. Kazaya karışan aracın birkaç gün önce satın alındığı öğrenildi. (Fotoğraf: DHA) günü acı Kaçarak evlenen kızını öldürdü Haber Merkezi Osmaniye’de Müslüm Fırat (51), sevgilisine kaçarak evlenen kızı Emine Özcan’ı (24) 7 kurşunla öldürdü. DHA’nın haberine göre, olaydan 4 gün önce Emine Özcan, ailesinden habersiz ismi öğrenilemeyen sevgilisiyle resmi nikâh kıyarak Kırşehir’e yerleşti. Baba Müslüm Fırat, “Dedikodu olmasın, gelinliğinle seni gönderelim” diyerek kızını ikna etti. Baba evine gelen Emine Özcan, Müslüm Fırat’ın tabancasından çıkan 7 kurşunla ağır yaralandı. Emine Özcan, doktorların müdahalesine karşın kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Müslüm Fırat gözaltına alındı. Olay yerinde yapılan incelemede, bir adet ruhsatsız tabanca ve 7 boş kovan bulundu. BDP Kadirli İlçe Teşkilatı eski yönetim kurulu üyesi olduğu öğrenilen Fırat, tutuklandı. Konuyla ilgili BDP Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada, “Her gün onlarca kadının katledildiği bu ülkede artık kadın cinayetlerine biz kadınların tahammülü kalmamıştır. Emine Fırat’ı katleden babası Müslüm Fırat’ın partimizin ilçe yöneticisi olması katliamı daha da kabul edilemez kılıyor” denildi. n Haber Merkezi Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde Uluslararası Hacı Bektaş Veli’yi Anma Töreni’nde Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’a yumruk atan Hüseyin Satı, memleketi Pazarcık’ta bir kişi tarafından darp edildi. Olay, geçen pazar günü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde meydana geldi. Hazır giyim mağazasında çalışan Yusuf H. (39), karakola imza vermeye giden Satı ile karşılaştı. Satı’ya, neden öyle bir olaya karıştığını soran Yusuf H. ile Satı, tartışmaya başladı. Kavganın ardından karakolluk olan Yusuf H. ve Satı birbirinden şikâyetçi oldu. Bozdağ’a saldırmıştı Ağaçlıyol da yandaşa gitti İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın satışa çıkardığı Bornova’daki 27 bin 399 metrekare büyüklüğündeki yola cepheli arsanın sahibi Sancak ailesi oldu. İzmir’in önemli yeşil alanlarından Ağaçlıyol’da bulunan karayollarına ait arazilerden ilkini AKP’ye yakınlığıyla bilinen Folkart Yapı’nın sahibi Mesut Sancak’ın Liva İç ve Dış Ticaret şirketi aldı. 10 firmanın yarıştığı ihalede 76 milyon 300 bin lira ile en yüksek teklifi veren Sancak Grubu, bölgede tek bir ağaç bile kesmeyeceklerini öne sürdü. Arsanın satışı, çevre örgütlerini de isyan ettirdi. Ağaçlıyol’daki araziler AVM tartışmasıyla gündeme gelmişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle