18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 MAYIS 2013 CUMARTESİ 4 musunuz, karşı çıkarken ne kadar haklıydık?” demek ve Ankara’yı dışlama yolundaki girişimlerini artırmak olanağını verdiğini söyleyip, ekliyordu: Garip olan da Avrupa sağının bu tutumunun en çok Türkiye’deki iktidara yaraması. Ona göre Erdoğan iktidarı da demokrasi konusunda Avrupa’dan gelebilecek olan telkinleri, nasıl olsa bize kapıları kapalı diyerek gözardı etmektedir kolayca. Diplomat dost bu çok doğru gözlemden hareketle, Ankara’nın hiçbir şekilde Hürriyet’in deneyimli İtalya dışlanmaması, üyelik kapısının her muhabiri Reha Erus’un, çarşamba zaman açık bırakılması gerektiğini günü yayımlanan, İtalya’nın eski başbakanlarından Massimo D’Alema söylüyor. Bu görüş Türkiye’nin koşulları ile röportajı kanımca yeterli ilgiyi yerine getirdiği takdirde Avrupa’ya görmedi. katılabileceğine ülkemizde gerçekten Oysa 15 yıl önce, öfkeden inanılması varsayımına dayanıyor. “Dallama” sıfatını yakıştırdığımız Acaba Türkiye’de öyle bir hava hâlâ D’Alema ile yatıp D’Alema ile var mı? kalkıyorduk. Ayrıca acaba Türkiye’deki iktidar Reha Erus’un söyleşisi birçok dikta eğilimlerini dizginleyecek kadar bakımdan ilginç. Örneğin Apo’yu Avrupa isteklisi mi? kollamakla suçladığımız Clinton’un Tayyip Bey’in iktidarının ilk D’Alema’ya telefon ederek “Öcalan dönemindeki “Avrupa tutkusu”na teröristtir, Türkiye’ye iade edin” kananlardansanız eğer, bu sorunun dediğinin açıklanması, dikkat çekici doğru yanıtını bulmanız güçtür. bir husus. HHH İşin ilginç yönlerinden biri de Kaldı ki, geçmişte olduğu gibi 1998 Kasımı’nda Türkiye’de kolektif bugün de Avrupa’nın ve politik nefretin hedefi haline gelmiş olan Avrupalının ne kadar umurundadır, D’Alema’nın sonraki yıllarda AB Türkiye’deki demokrasi ve insan üyeliğimiz için lobi yapmış olması. hakları? Ankara’nın, AB üyeliğinin her iki İster Avrupalı olsun, ister Amerikalı, tarafın da yararına olduğuna inanan Batılı kendi dışındaki insandan, deneyimli politikacı, ilişkilerin bugün değerlerine mi uygun davranmasını vardığı kötü nokta konusunda diyor ister, çıkarlarına mı? ki: Yaşadıklarımız ve yaşamakta Durumun sorumluları Merkel ve olduklarımız ikinci şıkka “evet” Sarkozy’dir. Bu ülkelerin başında dedirtiyor. bizim gibi solcular olsaydı, iş Örneklersek THY’nin verebileceği çabuklaşırdı inanın. külliyetli bir uçak siparişi, birçok olaya Doğrusu çok fazla basite insan hakları açısından yaklaşımı indirgenmiş, aşırı iyimser bir yorum. önleyici bir rol oynamayacak mıdır?.. Avrupa’daki Türkiye ve Türk Geçmişte böyle olmuştur, karşıtlığının çok daha derin ve değişik nedenleri var. Ayrıca AB’ye üyeliğimiz gelecekte de böyle olacaktır. Türkler için geçerli olan bu olgu konusundaki tek ve hatta en büyük engel de Avrupa’dan değil, üyelik için Kürtler için de geçerlidir. O yüzdendir ki, Batılıya yakınmak, zorunlu koşulları yerine getiremeyen onun ortak değerler dolayısıyla sizin bizden kaynaklanıyor. demokrasinizi ve özgürlüğünüzü HHH savunacağını sanmak hatadır. Bu durumdan da en çok iki ülkenin Bu konuda Avrupa’nın soluyla sağı sağcıları, otoritarizm yanlıları hoşnut. arasında çok büyük bir fark olduğunu Hafta içinde özel bir dostlar masasında bir araya geldiğimiz, sananlar da hüsrana uğramaya Türkiye’yi gerçekten iyi tanıyan ve mahkumlardır. önyargısız yaklaşan bir Avrupalı Kılıçdaroğlu ile Swoboda arasında diplomat da bu noktayı vurguluyordu. meydana gelen tatsız olaylara bu Türkiye’de inkâr götürmez açıdan bakınca, her şey biraz daha demokrasi ve insan hakları ihlallerinin anlaşılabilir hale gelmiyor mu, ne GT ILAN19sağına, MAYIS 5/14/13 7:47 PM Page 1 dersiniz? Avrupa’nın “Görmüyor HABERLER Swoboda’nın tavrının Sosyalist Enternasyonal’de kınanması için çalışıyor D’Alema Swoboda, Avrupa Türkiye CHP’den karşı hamle Eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş’in annesi Şehriban Ateş toprağa verildi. Karşıyaka Camisi’ndeki cenaze törenine CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ile Deniz Baykal da katıldı. Tören sonrası Kılıçdaroğlu’nun yanına gelen bir kadın, yeğeninin, ölen annesinin cenazesine katılmak üzere cezaevinden izinli çıkması için yardım istedi. Kılıçdaroğlu da ilgileneceğini söyledi. (Fotoğraf: AA) Cenazede buluştular AYŞE SAYIN Kılıçdaroğlu: Evet dediğimiz madde türbanla ilgili değil ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yeni anayasa yazım çalışmalarında kabul edilen “Din, vicdan ve inanç özgürlüğü” maddesinin türbana serbestlik getirmeyeceğini savundu. Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet’e Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda 4 partinin anlaşma sağlamasının ardından CHP içinde tartışma başlatan “Din ve vicdan hürriyeti” ile ilgili maddeyi değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, “Bizim ‘evet’ dediğimiz o madde türban ile ilgili değil. O madde din ve inanç özgürlüğü ile ilgili. Kamuda ve eğitimde türbana izin verileceği yorumları doğru değil. Bu yorumlar yapıldı ancak bilgi hatası var. Bu konu kanunlarla düzenlenir” değerlendirmesi yaptı. Anayasa görüşmeleri sırasında, CHP’nin de “evet” demesiyle söz konusu madde şöyle düzenlenmişti: “Herkes din, vicdan ve inanç hürriyetine sahiptir. Bu hürriyet, inanma, inanmama ve inancını değiştirme hürriyetini de içerir. Bu hürriyet, tek başına veya topluca, kamuya açık veya kapalı olarak ibadet, öğretim, uygulama ve tören yapmak sureti ile dinini ve inancını yaşama, açıklama ve yayma hürriyetini de kapsar. Hiç kimse, ibadet, dini uygulama ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ya da bunları yapmaktan men edilemez; dini inanç, düşünce ve kanaatlerinden ve inancının gereklerini yerine getirmekten ya da getirmemekten dolayı kınanamaz, suçlanamaz ve farklı bir muameleye tabi tutulamaz.” C M Y CM MY CY CMY K ANKARA CHP, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Brüksel ziyareti sırasında Başbakan Erdoğan ile Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ı karşılaştırması nedeniyle AP Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda ile yaşanan krizi Sosyalist Enternasyonal’e (SE) taşımaya hazırlanıyor. Swoboda’nın Kılıçdaroğlu’na yönelik tavrını “art niyetli” olarak değerlendiren CHP yönetimi, SE Başkanı Yorgo Papandreu ile de ilişkileri “sorunlu” olan Swoboda’nın tavrının “kınanması”nı sağlamaya çalışacak. Kılıçdaroğlu’nun “krizli” Brüksel ziyareti, dün partinin MYK toplantısında masaya yatırıldı. Kılıçdaroğlu ve beraberindeki kurmayları Umut Oran ve Faruk Loğoğlu, Swoboda ile yaşanan krizle ilgili MYK üyelerine bilgi verdi. Edinilen bilgiye göre Kılıçdaroğlu, Swoboda’nın “düzeltilmesi”ni istediği ifadeleri kendisinin Türkiye’de de kullandığını belirterek, “Swoboda, açık grup toplantısında, bu görüşlere katılmadığını dile getirebilirdi, ama bunu yapmaması insanın aklına başka kuşkuları getiriyor. Swoboda, doğrudan CHP politikalarını sorgulamaya kalkmıştır ve buna haddi yok” değer İstanbul’da buluşacaklar Öte yandan Kılıçdaroğlu’nun Sosyalist Grup ziyaretinde Swoboda ile yaşanan kriz öncesinde sosyalistlerden gelen talep üzerine İstanbul’da toplantı yapmak için çalışma yapma kararı aldığı öğrenildi. Bu konuda CHP heyeti karar verirse ekimkasım ayı gibi toplantı yapılacak. Toplantıya Avrupa’daki sosyalist parti temsilcileri ve AP’deki sosyalist temsilciler davet edilecek. Toplantıya Sosyalist Grup Başkan Yardımcısı Libor Roucek’in katılması beklenirken Swoboda’nın davet edilip edilmeyeceğine çalışmalar sonunda karar verilecek. lendirmesinde bulundu. Toplantıda, Swoboda’nın Sosyalist Enternasyonal ile de bazı açıklama ve görüşleri ile “ters düştüğü” ve hatta Başkan Papandreu ile de sorunlu olduğuna dikkat çekildi. Toplantıda bazı CHP kurmayları, Swoboda’nın, SE tarafından kınanması için girişimde bulunulması önerisini benimserken, bunun doğrudan “şikayet, ya da talep” olarak iletilmesi yerine, SE yönetiminin doğrudan harekete geçerek “Başkan Yardımcısı” sıfatını taşıyan Kılıçdaroğlu’na sahip çıkmasını sağlayacak bir yöntem izlenmesi benimsendi. Toplantıda Swoboda’nın AKP’lilerle temas halinde olabileceği değerlendirmesi yapılırken, 2010 Anayasa değişikliği sürecinde, CHP’nin de değişiklik paketine destek vermesi yönünde tavır koyduğu değerlendirmesi yapıldı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, Cumhuriyet’e yaptığı değerlendirmede, Swoboda’nın Kılıçdaroğlu’na yönelik tavrının kabul edilemez olduğunu belirterek, “Sosyalist Enternasyonal’in de Kılıçdaroğlu’na yönelik bu tavrı sorgulaması gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu. Brüksel heyetinde yer alan Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu ise kendilerinin SE’de, yaptırım uygulaması için özel bir girişimde bulunmayacağını belirterek, “SE, bu konuda kendiliğinden tavır koyabilir” diye konuştu. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç da MYK toplantısı sürerken yaptığı açıklamada, Swoboda’yı “AKP’ofil (AKPsever)” olarak nitelendirdi. Swoboda ile ilgili SE’de girişimde bulunup bulunmayacağına ilişkin sorusu üzerine “Arkadaşlarımız çalışacaklar. Zaten onlar şu andaki Sosyalist Enternasyonal’in yönetimi ile de ters düşen bir gruptur” dedi. ‘Swoboda AKP’ofil’ Composite
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle