14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 EYLÜL 2012 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 AKP döneminde 65 yaş üstü yaklaşık 28 bin vatandaş Türkiye İş Kurumu’na başvurdu Dedeler de iş arıyor MAHMUT LICALI ANKARA AKP hükümeti ekonomide pembe tablo çizerken, son 10 yılda 65 yaş üstü toplam 27 bin 966 yurttaş Türkiye İş Kurumu’na “iş bulma umuduyla” başvuru yaptı. Türkiye’de on binlerce genç işsizken, 65 yaşını tamamlamış yaşlı yurttaşların da iş araması “emeklilerin kötü koşullarını” gözler önüne seriyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a göre ekonomik krizin “teğet geçtiği” 2008’de 65 yaşını tamamlamış toplam 9 bin 413 kişi iş için başvuru yaptı. Türkiye’de on binlerce üniversite mezunu genç işsiz bulunurken, AKP iktidarı boyunca aldığı emekli maaşıyla geçinemeyen on binlerce yaşlı da iş aramaya başladı. MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin soru önergesini yanıtlayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Türkiye’de son 10 yılda 65 yaşında olmasına kar ? On binlerce genç işsizken, 65 yaş üstü dede ve nineler de iş arıyor. AKP ekonomide pembe tablo çizmeyi sürdürürken Türkiye İş Kurumu’nun verileri on binlerce gencin yanı sıra 65 yaşın üzerindeki emeklilerin de geçinemediği için iş aradığını ortaya koydu. şın Türkiye İş Kurumu’na yapılan başvurularla ilgili verileri açıkladı. sayısı 9 bin 413 kişi oldu. İş bulmak umuduyla Türkiye İş Kurumu’nun yolunu tutan yaşlıların sayısı 2009 yılında 5 bin 479, 2010 yılında 3 bin 123 kişi olarak gerçekleşirken, 2011 yılında bu sayı 4 bin 566’a çıktı. 2011 yılında en fazla başvuru yapılan il ise 1042 başvuruyla Osmaniye oldu. Osmaniye’yi 579 başvuruyla İstanbul, 389 başvuruyla Van izledi. On binlerce yaşlı sırada Bakanlığın verilerine göre, 20022011 yılları arasında 65 yaşın üstünde olan toplam 27 bin 966 vatandaş iş bulma umuduyla Türkiye İş Kurumu’na başvuru yaptı. AKP’nin iktidara geldiği ilk yıllarda 65 yaş üstü yalnızca 300 ile 700 arasında vatandaş iş ararken, 2007 yılından itibaren iş arayan 65 yaşını tamamlamış vatandaşların sayısı 2 bini geçti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a göre “ekonomik krizin teğet geçtiği” 2008 yılında 65 yaşını tamamlamış ve iş bulmak için Türkiye İş Kurumu’na başvuran yurttaşların 1626’si bir işe yerleştirild i . Buna göre iş arayan yaşlı yurttaşların yüzde 94.2’si hâlâ işsiz durumda. ‘Tevhidi Tedrisat’ Tamam! Yeni bir ders yılı başlıyor. Son bir yıl boyunca ülkenin eğitim düzeni çok büyük bir evrim geçirdi; Tevhidi Tedrisat, yani öğretimin birliği gerçekleşti. Eğitim, hem yatay hem de dikey olarak aynı biçimde birleşti. ??? Bilindiği gibi Tevhidi Tedrisat uygulamasına, Cumhuriyetin kuruluşundan hemen sonra Mart 1924’te çıkarılan bir yasa ile geçilmişti. Yenileşme sürecinde Osmanlı, çağdaş eğitim veren okullar (mektepler) açmış, ancak dinsel eğitim kurumları olan medreselere dokunmamıştı. Ayrıca çok sayıda yabancı misyon ve azınlık okulları vardı. Cumhuriyet, Osmanlı’dan kalan bu çok başlı eğitim düzenini yeniden yapılandırarak, çağdaş bilimin ışığında ve yol göstericiliğinde çalışacak ve tüm halkı kapsayacak bir eğitim sistemini yaşama geçirmeyi amaçlıyordu. ??? Başbakan’ın “dindar nesiller yetiştireceğiz” özlü sözüyle başlayan süreç, önce, ünlü 4+4+4 uygulamasını getirdi. Bugünlerde, sevinçten mi, üzüntüden mi olduğu pek anlaşılamayan gözyaşları ile 66 aylık çocuklarla başlayan eğitim uygulaması, ilk ve ortaöğretimi tümüyle dinsel eğitimde birleştirdi; imam hatip ekseninde tektipleştirdi. Böylece II. Dünya Savaşı sonrasında başlayan anlayış, 4+4+4 ile niteliksel bir gelişmeyi gerçekleştirdi. Ancak öğretimde birlik henüz tamamlanamamıştı. Bir büyük eksik vardı. Geçtiğimiz günlerde Başbakan kim gücenirse gücensin vurgusu yaparak, bu eksiği giderdi, gelecek ders yılı başında özel dershanelerin kapatılacağını açıkladı! Aynı gün şu çok büyük soru ülke gündemine bomba gibi düştü: Dershanelerin kapatılması konusunda acaba cemaat ne diyor? Bereket, Hürriyet yazarı Taha Akyol “Cemaat ya da camia çevresine sordum, bir gerilim, bir alınganlık görmedim. Bizim için sorun yok dediler” müjdesini, kaynağı belirsiz uzun bir alıntıyla verdi (Hürriyet, 10 Eylül). “Bizim dershanelerimiz yıllar içinde kazandığı tecrübe ve başarı ile buna çoktan hazırdır. Özel okullara gidecek öğrencilerin ücretini de devlet ödeyecek. Talep artışı bile olabilir. Lise düzeyindeki okullarımızda öğrencilerimizi üniversite sınavlarına hazırlayacak birikimimiz de var üstelik. Bu karar konusunda tek eleştiri, özel hocalarla varlıklı ailelerin çocuklarını sınava hazırlamaya devam etmesi, bunun dışında ise ‘kayıt dışı’ kursların ortaya çıkması ihtimali olabilir.” Cemaat, bu açıklamasıyla, Başbakan’ın aynı konuşmasında sözünü ettiği, dershaneler yerine okullar kurun, bedelini biz verelim isteğine de olumlu yanıt vermiş oluyordu. Böylelikle bir taşla birkaç kuş vuruluyor, hükümet ile cemaat arasında var olduğu uydurulan bir kavganın ya da gerilimin en azından bu konuda yaşanmayacağı anlaşılıyordu. Büyük bir gerilim aşılmıştı; toplum derin bir nefes aldı! Aslında Cumhuriyetin 1924’te öngördüğü öğretimin birliği, yalnızca ilk ve ortaöğretimi kapsıyordu. Yeni biçimiyle gerçekleşen eğitimde birlik ise YÖK uygulamaları; TÜBİTAK, TÜBA ve ÖSYM’de yaşanan yıkımlar ve Cumhurbaşkanı’nın son beş yıl boyunca yaptığı rektör atamalarıyla günümüzde yüksek öğretimi de içeriyor. Bu gidişin bir ilk meyvesi olarak, baksanıza, üniversitelerimizin anlı şanlı (b)ilim insanları, “teknoloji, medeniyet ve değerler” konulu uluslararası bir toplantıda, İslami bisiklet konusunu konuşmuşlar! Yıllar önce İran’da kadınlara özel İslami bisiklet üretilmesi gündeme gelmişmiş. Bizimkiler, hiç olmazsa eşitlikçi bir tutum sergiliyor; İslami bisiklette henüz kadınerkek ayırımı yapmıyor! ??? Yeni ders yılına, elhamdülillah, Başbakan’ın büyük reform dediği türden öğretimin birliğiyle giriliyor. İktidarıyla, muhalefetiyle tüm siyaset ve cemaatin elbirliği; basınyayın dünyasının akıl almaz aymazlığı ve inanılmaz bir toplumsal duyarsızlıkla bu büyük başarıya ulaşıldı! yük sorun olmaya devam Son 10 yılda Türkiye İş Kurumu’na ederken hükümetin kazanılmış başvuran 65 yaşını tamamlamış vatanhakların tırpanlanmasına dödaşların yalnızca yüzde 5.8’ine iş imkânı nük politikaları, işi olanların sağlandı. Yıllar içinde başvuru yapan kâbusu oldu. toplam 26 bin 966 yaşlı yurttaşın Yüzde 94’ü bulamadı Çalışan da mağdur Türkiye’de işsizlik en bü Türk yatırımları Avrupa’ya akıyor Ekonomi Servisi Yurtdışına doğrudan yatırıma giden yerli sermaye, 2012’nin ilk 7 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 77.5 artışla 2 milyar 875 milyon dolara ulaştı. Bunun 2 milyar 476 milyon dolarla en büyük bölümünü Avrupa’ya giden yerli sermaye oluşturdu. Hollanda, 2 milyar 82 milyon dolarla doğrudan yatırım için Türkiye’den en çok sermaye çeken ülke oldu. Merkez Bankası’nın ödemeler dengesi verilerine göre ocaktemmuz döneminde yurtiçi yerleşiklerin yurtdışındaki 2.9 milyar doları aşkın doğrudan yatırımları sektörler itibarıyla incelendiğinde en büyük payı 2 milyar 317 milyon dolarla sanayi sektörü yatırımları aldı. Yılın ilk 7 ayında yurtdışına doğrudan yatırım için çıkan yerli sermayenin yüzde 80.6’sını sanayi sektörü yatırımları çekti. Yurtdışındaki sanayi sektörüne yatırıma giden yerli sermaye tutarı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 335 artış gösterdi. Yurtdışında hizmetler sektörüne doğrudan yatırım için giden sermaye geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 48.1 azalışla 1 milyar 75 milyon dolardan 558 milyon dolar düzeyine geriledi. Yunanlı, meydanlara döndü Ekonomi Servisi Ekonomik kriz ve kemer sıkma politikaları ile iyice bunalan Yunan halkı, hükümetin troyka ile görüşmeleri hızlandırmasına paralel meydanlara geri döndü. Komşu ülkede halk, yine oldukça hareketli bir haftayı geride bırakırken önceki gün akşam geç saatlere kadar eylemleri sürdürdü. Polis ve akademisyenlerin de kazanılmış hakları korumak ve adalet talebiyle gösterilere katıldığı ülkede, son olarak ‘Kızgın Yunanlılar’ adlı grup tarafından düzenlenen eyleme katılan binlerce Yunanlı hükümete seslerini duyurmaya çalıştı. Atina’daki Sintagma Meydanı’nda yapılan gösterilerde hükümetin politikası protesto edildi. Yunan hükümetinin AB Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve IMF direktifiyle 20132014 için yapacağı 11.5 milyar Avro’luk kamu harcamaları kesintisi çerçevesinde, son olarak da Yunanistan Cumhurbaşkanı Karolos Papulyas’ın maaşı yarı yarıya kesilerek 11 bin 561 Avro’ya indirildi. AKP komşuları karıştırmak yerine gıda krizine kafa yorsun Ekonomi Servisi CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, AKP’nin, küresel çaptaki gıda krizine ve yılların ihmali sonucu Türkiye’nin tarımda düştüğü bu duruma rağmen, sorunlara çözüm arama yerine, komşu ülkelerin içini karıştırmakla meşgul olduğunu ileri sürdü. Oran şu değerlendirmeyi yaptı: ? AKP, özellikle son yıllarda bir dizi yanlış politika ile tarım ve hayvancılıktaki sorunları daha da katmerlendirdi. Önce yapay biçimde et arzı düşürüldü, et fiyatları tavan yaptı, sütyem paritesinin bozulmasının da etkisiyle damızlık dişi hayvanların kesime gönderilmesi sonucu hayvan varlığı azaldı; böylece et ithalatının önü açıldı. ? Özel sektöre et ithalatı yetkisi verilmesi ve sıfır faizli hayvancılık kredileriyle büyükbaş hayvan sayısının hızla artması, paralelinde yem talebini de hızla büyüttü, bununla da saman ithalatının önü açılmış oldu. Kuraklığın da eklenmesiyle samanın balya fiyatı yüzde 100 arttı. ? Türkiye’de 2011 itibarıyla 2030 milyon ton yıllık kaba yem (saman, yonca, fiğ, korunga gibi) açığı doğdu. Böylece Türkiye’nin ithal etle tanıştığı AKP’nin iktidarında artık saman bile ithal bir ürün oldu. Türkiye’de son 9 yılda 3.5 milyon hektar tarım arazisi tarım dışına çıkarıldı. ? AKP bunlara çözüm aramalı. Oysa bunun yerine komşu ülkeleri karıştırmakla meşgul. İşadamları ‘eş onayı’ndan dertli Temmuzda yürürlüğe giren “Yeni Borçlar Kanunu”nun eşlerden birinin kefil olabilmesi için diğerinin iznini gerekli kılan 584’üncü maddesi iş hayatında tartışma konusu oldu. AA’nın haberine göre, kefil olabilmek için her seferinde eşinden onay almak durumunda olan işadamlarından bazıları, maddenin ticaretin hızını yavaşlattığı ve bürokrasi yarattığı görüşünde ve yeniden düzenleme istiyor. Türkiye Genç İş Adamları Derneği Ankara Şube Başkan Yardımcısı Mansur Özdoğan, uygulanmada sorunlar yaşandığına dikkati çekti. Ankara Üniversitesi (AÜ) Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Şebnem Akipek de bunun için belli bir limit getirilmesini önerdi. İstanbul gözde Bu arada Türkiye’ye yatırıma gelen yabancı şirketlerin gözdesi İstanbul oldu. Türkiye’deki 30 bin 507 uluslararası sermayeli şirketin yarısından fazlası İstanbul’da faaliyet gösteriyor. 2011 yılı sonu itibarıyla 4 milyon 211 bin kişinin istihdam edildiği İstanbul’da ise her 243 çalışana bir uluslararası ortaklı şirket düşüyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle