23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 AĞUSTOS 2012 PERŞEMBE 4 HABERLER Gaziantep’teki terör saldırısında yaşamını yitirenler son yolculuğuna uğurlandı Uğur Mumcu 70 Yaşında Aslında bugün değil, dündü. Dün Uğur Mumcu’nun 70 yaşı alışılmışın dışında bir kitap ile kutlandı. Her şeyden önce şu soru yanıt bekliyor: Menfur bir suikasta kurban giden birinin ölümünün üstünden yirmi yıla yakın süre geçtikten sonra, doğum günü mü kutlanırmış? Tabii ki kutlanır, eğer o insanın yaşamı yalnız kendisine değil, topluma, özellikle de toplumun özgürlüğe, bağımsızlığa, demokrasiye, insan sevgisine ve emeğin yüceliğine gönül vermiş kesimine bir armağansa. Eşim, yaşamın mucizevi bir armağan olduğunu, onun kadar iyimser olmayan bir dostum ise anlamsız acı bir şaka olduğunu söylerler. Belki de her ikisi de doğrudur. Yaşayabilmek, evreni kıyısından köşesinden aklının aldığınca algılayabilmek gerçekten bir armağandır eninde sonunda. Evet, yaşam, yaşayana sunulmuş bir armağandır. Ama bir de öyle haller vardır ki, o yaşam aynı zamanda yalnız sahibine değil, başkalarına da armağan olur. Çünkü o yaşam kendi pırıltıları ve zenginliğiyle başka yaşamları da daha pırıltılı ve zengin hale sokar. Tıpkı geçen hafta toprağa verdiğimiz Müşfik Kenter’in yaşamı gibi. Uğur Mumcu’nun da yaşamı böyleydi, böylesine zengin, böylesine pırıltılı bir armağandı Uğur’un yaşamı da bu toplumun insanlarına. Onlar Uğur’un dünyaya geldiği günde, işte bu armağan için şükranlarını sunuyorlar. ??? Uğur araştırmacı gazeteci, polemikçi bir köşe yazarı, başyapıt haline gelmiş oyunların yazarıdır. Yalnızca mizahı bile onu başlı başına topluma verilmiş armağan haline getirmiştir. Bu kez ölümünün üzerinden neredeyse 20 yıl geçtikten sonra, dostları, okurları, arkadaşları, ona yazdıklarıyla teşekkürlerini gönderiyorlar. Orhan Tüleylioğlu’nun yayına hazırladığı “Uğur Mumcu Ölümsüzdür” kitabı benim kütüphanemde, Uğur Mumcu kitapları yanındaki seçkin yerini alacak. Sizin de kimi seslenişleri okurken, kimi zaman gözlerinizin dolacağından, kimi zaman da göğsünüzün kabaracağından eminim. Göğsünüz, toplumun, yaşamını benliğini kendisine adayan insanlara gösterdiği candan sevgiye tanıklık eden satırları okurken kabaracaktır. Bu tür insanların gönül, akıl zenginliklerine gönderilmiş bir teşekkürdür o satırlar. İki hafta kadar önce, yurdun bir başka köşesinde, yine varlığını topluma adamış birine toplum candan teşekkürlerini, şu anda yaşamakta olduğu Akyaka köyünde bir büstünü dikerek ifade ediyordu. Tanıyanları “Akyaka köyü” der demez anlamışlardır, Oktay Akbal’dan söz ettiğimi. ??? Doğrusu, toplumun kendisine yaşamını adamış insanlara teşekkürlerini dile getirmek için acele edip, ölümlerinden önce harekete geçmelerini hep yeğlemişimdir. Burada tek sorun, kimin yarınlara kalacağının yaşamında bilinmesinin çok kolay olmamasıdır. Ama Uğur Mumcu gibi, Oktay Akbal da, yaşamının daha çok ilerlememiş aşamalarında varmış oldukları düzey ve ortaya koyduğu eserlerle ölümsüzlüğü yakalamışlardır. Oktay Akbal’ın Akyaka’ya büstünün dikilmesine bu açıdan da çok sevindim. Oktay Akbal’ın artık yerleştiği Akyaka, birçok yönüyle olduğu kadar belki bu yönüyle de örnek oluşturacak. Diplomasız, alaylı, ama uluslararası ödüllü mimar ve şairin hası Nail V’nin (Çakırhan) yöresel evleriyle eşsiz kıldığı, son yıllarda adeta Anadolu’nun aydınlanma odaklarından biri haline dönüşmüş olan Akyaka, umarım bundan sonra, orada yaşamış ve topluma katkıda bulunmuş başka insanların da büstleri, heykelleriyle bezenir. O heykeller, o büstler, o kütüphaneler, o ölümsüzlerin adlarını taşıyan o sokaklar, Ege’nin kıyılarında 20. yüzyılda yaşanmış olan yeni rönesansın asla silinemeyecek olmasının kanıtları olarak duracaktır karşımızda. Ve o heykeller, o kitaplar, o sokaklar da gösterecektir ki herkese, o rönesansa sövenler, istedikleri kadar sövsünler, bu armağanların eserlerini solduramayacaklardır. Türkiye ağladı BEKİR ŞAHİN GAZİANTEP Gaziantep’teki terör saldırısında yaşamını yitirenler, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de katıldığı törenlerle toprağa verildi. Törene alınmayan yurttaşlar ise caminin dışında terörü ve hükümeti protesto etti. Devletin zirvesi cenazede buluştu Saldırıda ölen 12 yaşındaki Sena Büyükkonuk ile 3 yaşındaki Süleyman Alkan önceki gün toprağa verilirken Bahaeddin Nakıboğlu Camisi’nde İsmail Daler (30), Safi Canbaş (49), Şırnak’ta askerliğini yaparken izne gelen Onur Fikret Aker (21), aynı yaştaki eşi Duygu Aker, 1 yaşındaki kızları Almina Melisa Aker ve yeğenleri Sevgi Gülperi İnanç (11) için dün tören düzenlendi. Törene, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, oğlu Bilal Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Çalışma Bakanı Faruk Çelik, çok sayıda milletvekili, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve binlerce yurttaş katıldı. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, her bir tabutun başında ayrı ayrı cenaze namazı kıldırdı. Aile ve Sosyal Politikalar İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN Avlunun tamamen dolması nedeniyle, protokol ve ölenlerin yakınlarının dışında yurttaşlar avluya alınmadı. Caminin dışındaki yurttaşlar ise terörü ve hükümeti protesto etti. Yurttaşlar ellerinde Türk bayraklarıyla sık sık “Şehitler ölmez vatan bölünmez”, “Kahrolsun PKK, işbirlikçi AKP’ sloganları attı. Protokolün törenden ayrılışı sırasında şehit yakını olduğu belirtilen bir kişi, “Yeter artık durdurun bitirin şu işi, başka analar ağlamasın” diye bağırdı. Bir kadın da, “Sizin çocuklarınızın sonu da inşallah böyle olur” diye tepki gös HÜKÜMETE PROTESTO terdi. Askerler ise kadınları zorla susturup araca bindirerek uzaklaştırdı. Bu sırada yolda protestolarını sürdüren bir gruba ise polis müdahale etti. Polisin gruptaki bir kişiyi otobüse alıp tartaklaması ise diğer göstericilerin öfkesine yol açtı. Göstericiler ile grup arasında arbede yaşandı. Gözaltına alınan bir genç götürülmek istenince protestocular polise engel olmak istedi. Cami avlusunu gören yüksek noktalara keskin nişancılar yerleştirildi. Gaziantep’in yanı sıra çevre illerden gelen çevik kuvvet ekipleriyle de güvenlik önlemleri artırıldı. Bakanı Fatma Şahin’in annesi Perihan Kıymık için de 6 terör kurbanıyla birlikte tören düzenlendi. Bakan Fatma Şahin, çocukların tabutlarını göstererek yanındakilere “Baksana ne kadar küçük” diyerek gözyaşlarına boğuldu. Cenazelerin cami avlusuna getirildiği sırada hayatını kaybedenlerin yakınları fenalık geçirdi, yakınları onları teselli etmeye çalıştı. Emine Erdoğan ile Bakan Fatma Şahin de, birbir lerine sarılarak ağladı. Gaziantep’e giden Meclis Başkanı Cemil Çiçek, Bakanlar ve parti liderleri terör saldırısında yaralananları hastanede ziyaret edip geçmiş olsun dileklerini ilettiler. namikzafer@yahoo.com GÜL: KOL KOL A OLMALIYIZ O rtak tepki çağrısı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, terör kurbanı yurttaşlarla birlikte önceki gün yaşamını yitiren annesini de uğurladı. Çifte acı yaşayan ve gözyaşını tutamayan Şahin’in çocukların tabutlarını göstererek yanındakilere ‘’Baksana ne kadar küçük’’ dediği belirtildi. ‘SURİYE ATEŞİ SIÇRAMAK ÜZERE’ GAZİANTEP (Cumhuriyet) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Bütün dünyanın şunu görmesini istiyorum ki, bu olay herhangi bir şekilde hak arama olayı değildir. Bu tamamen insanlıktan nasibini almamış ve tüm insanlık duygularını kaybetmiş insanların organize bir şekilde yaptıkları terör olayıdır” dedi. Gaziantep’e giden Gül, Valiliği ziyaretinin ardından “Teröre, örgütüne onları destekleyenlere verebileceğimiz en iyi cevap kol kola olmamız, saf safa olmamız ve hepimizin dimdik bu terör olayına karşı bir cephe oluşturmamızdan geçer. Bugün bunun burada olduğunu görmekten de büyük bir memnuniyet duyuyorum. Vatandaşlarımız nereli olursa olsun ister Türk, ister Kürt kökenli vatandaşlarımız olsun herkesin terör örgütüne ve teröre karışanlara karşı çok kesin tavır koymaları, terörü durdurmanın en önemli adımlarından birisidir. Bu çağrıyı özellikle bir kez daha yapıyorum” diye konuştu. Bahçeli: Eşik aşıldı GAZİANTEP (Cumhuriyet) Gaziantep’te basın toplantısı düzenleyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, terörün kritik eşiği aştığını belirterek demokratik açılım projesinden vazgeçilmesini, medyaya, iş âlemine, sivil toplum kuruluşlarına ve siyasete kadar uzanacak terör ve bölücülük soruşturması açılmasını, Kuzey Irak’a kara operasyonu düzenlenmesini istedi. Bahçeli, hükümetin Suriye politikasını da eleştirerek “Suriye’deki ateş açıkça son vatanımıza sıçramak üzeredir” dedi. MHP Gaziantep İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenleyen Bahçeli, parti teşkilatını provokasyonlara karşı dikkatli olması gerektiği konusunda uyardı. CHP LİDERİ TERÖRÜ BİTİRMEK İÇİN 4 PARTİ GÖRÜŞSÜN TEKLİFİNİ YİNELEDİ ‘Türk bayrağı Kandil’e dikilmeli’ Cenaze töreninin ardından memleketi Osmaniye’ye geçerek Bahçe ilçe belediyesini ziyaret eden Devlet Bahçeli burada yaptığı konuşmada terörün kökünü kazımak için birlik ve beraberliğin kurulması gerektiğini kaydetti. Bahçeli, “ ‘Terörün kökünü kazıyınız’ talimatını verebilmek için güçlü bir siyasi iktidar kararlılığına ihtiyaç vardır. O sebepten dolayı, Sayın Başbakan korkma, sana oy vermiş olan kitle, bu milletin evladıdır, arkandadır. Ayrıca bu ülkenin sevdalısı olan MHP’liler ve ülkücü dava insanları da bu kararlılığı ortaya koyduğun zaman seni yalnız bırakmazlar. Ama artık bu terörün kökü kazınmalı ve Kandil’e Türk bayrağı dikilmeli” dedi. Kılıçdaroğlu: Şikâyet ederek çözülmez BEKİR ŞAHİN GAZİANTEP CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin 4 partinin bir araya gelerek soruna çözüm araması teklifini yineleyerek “Şikâyet ederek bu sorun çözülmez. Bir araya gelerek oturarak, düşünerek, konuşarak bizim bu sorunu çözmemiz lazım. Bir araya geliriz, bu soruna çözüm buluruz. Türkiye yedi düvele karşı mücadele etti, bu ülkeyi, bağımsızlığı kazandı. Ne olacak yani biz terörü mü bitiremeyeceğiz!” dedi. Hakkâri’deki mayın patlamasında şehit olan Jandarma Uz man Çavuş Mehmet Can’ın Gaziantep’teki baba evine taziye ziyaretinde bulunan Kılıçdaroğlu, artan terör olayları karşında CHP’nin daha önce Meclis’i toplamak istediğini anımsattı. Kılıçdaroğlu, “Siyasetçilerin terör konusunda üstüne düşen görevleri yapması lazım. Şikâyet ederek bu sorun çözülmez. Bir araya gelerek, oturarak, düşünerek, konuşarak bizim bu sorunu çözmemiz lazım. Niye biz bir araya gelmiyoruz, niye bir araya gelip konuşmuyoruz?” diye konuştu. Herkesin yüreğinde kırgınlık ve öfke olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Niye biz bu haldeyiz, diyorlar. Bu halde olmamamız lazım. Bir bakıyorsunuz bir bomba patlıyor, 9 yurttaşımız hayatını kaybetti, 60’a yakın yaralı var. Şimdi siz nasıl bayram yapacaksınız; ülkede huzuru nasıl sağlayacaksınız... O açıdan benim siyasal partilere yine bir çağrım var, gelelim bir araya, oturalım biz bu işi konuşalım. Liderlerin bir araya gelmesi şart değildir. Her siyasal parti ikişer, üçer milletvekili görevlendirsinler. Anayasayı nasıl değiştirmek için bir araya geliyorsak, terörü sonlandırmak için de bir araya gelelim, oturalım, konuşalım. Ben eminim bu sorunu çözebiliriz. Çözmek zorundayız. 3035 yıldır hep sorunu hep başka yerlere ihale ettik, biz çözmedik” dedi. Gaziantep’te hiçbir zaman terör olayları yaşanmadığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Bu olayı yapanlara, ben kesinlikle ‘insandır’ demiyorum. Bir insan bunları yapmaz. Bunu yapanları lanetlememiz lazım ve bunu yapanları bir an önce bulup yargının önüne çıkarmak lazım. Terör bizi kışkırtmak isteyebilir. O kışkırtmalara bizim şu veya bu şekilde alet olmamamız lazım” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle