26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 HAZİRAN 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Gül, adım atılmadan önce her şeyin net olarak ortaya çıkması gerektiğini söyledi 7 Paşalar İçin Adalet Yok mu? Paşaları küçümsüyor diye yazarımızı sorgulara çağırdılar. Oysa öyle bir şey yoktu. Paşaları savunan bir yazıydı. İnsan şaşırıyor, nice paşa tutuklanmış, iki yıldır hücrelerinde çile dolduruyorken paşa koruması yapmaya kalkışmak gülünç bir şey... “Paşa” diyoruz ya generallere.. Yasayla “Paşa” lafı kaldırılıyordu, olmadı. Alışmışız general diyemiyoruz, paşam, paşa diye konuşmaktan hoşlanıyoruz. En sevdiklerimize paşa diyoruz. Paşalığı insanlığın ileri bir rütbesi sayıyoruz... Şu anda kaç paşa var tutuklu? Or’lar, Kor’lar, Amiral’ler, havacılar... Hatta görevdekiler bile tutuklanmış! Bir ülkenin, kendi ordusunun nerdeyse üçte birini yok etmeye kalkışması akıl alır iş midir? Zaman zaman düşünürüm, ben bir paşa olsaydım! Yani ordunun bir generali, herhangi bir savcının çağırısı karşısında ne yapardım? Gider miydim, kaçar mıydım, başkaldırır mıydım! Bakın İstanbul Barosu Başkanı’nı savcılığa çağırdılar, gitmedi. Yasalara uygun değil diyor, direniyor. Bir ülkede gerçek adalet olmalı! İktidara gelmiş, er geç bir gün gidecek olanlarınki değil! Çünkü orada da adalet yok, iktidarın bakanının adaleti var. Seni hesap vermeye çağıran gerçek adaletin uygulayıcıları değil, işbaşındakilerin atadıkları kişi!.. Böyle olmasa Silivri’ler, Hasdal’lar, daha daha nerelerin hapishaneleri tıklım tıklım dolar mıydı? Hepsi okumuş yazmış aydın insanlar! Vatandaşlarını seven, sevdikleri için doğruları yazan, konuşan yurtseverler. Görevdeki Adalet Bakanı, daha doğrusu ülkenin tek adamı olarak bilinen Başbakanı, istese bütün bu yanlış uygulamalara son verir. Demek istemiyor; paşalar maşalar, aydınlar maydınlar yıllarca orda burda hücrelerde sürünsün istiyor! ‘Ne gerekiyorsa yapılacak’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Hatay’ın güneybatısında Türk uçağının düşürülmesiyle ilgili “Her şey ortaya çıktıktan sonra ne gerekiyorsa yapılacağından kimsenin şüphesi olmasın” dedi. Kayseri’deki temasları sırasında soruları yanıtlayan Gül, olayla ilgili araştırmaların sürdüğünü belirtti. Gül, “Her şey net olarak belli olduktan sonra şüphesiz ki ne gerekiyorsa o yapılacaktır” diye konuştu. Yetkililerle sürekli temas halinde olduğunu ifade eden Gül, “Jet uçaklarının deniz üzerinde uçarkenki sürati düşündüğünüzde, sınırlara kısa mesafeli olarak girilip çıkılması rutindir biraz. Ege’de Karadeniz’de başka yerlerde bunlar rutin şeylerdir. Kötü niyet içermeyen, uçakların süratinden dolayı elde olmadan olan şeylerdir. Acaba öyle mi oldu, yoksa tamamen kendi karasularımızda mı oldu, bunlar ortaya çıkacak. Bunlar neticeleri ağır olan konular olduğu için daha detaylı açıklamaları erkenden yapılamıyor. Her şey ortaya çıktıktan sonra ne gerekiyorsa yapılacağından kimsenin şüphesi olmasın” dedi. Cumhurbaşkanı Gül, konuyla ilgili Suriye ile temas olup olmadığının sorulması üzerine telefon temaslarının yapıldığını belirterek “Biz, güvenlik olmadığı için Suriye’den temsilcilerimizi çektik. Bu, temasın hiç olmadığı anlamına gelmez” karşılığını verdi. Gül, uçağın parçalarının bulunduğunu kaydetti. Savaşa Hayır De... Kıbrıs suyun ortasında, denizi kaptırdılar... Güneydoğu’da iki tabur askeri... İsrail’de gemiyi... Suriye’de uçağı... ? İyi ki tanklar Pozantı’da, kaybetmediler... ? Asıl merak; Suriye’nin uçağı nasıl vurabildiği... Önüne doğru top atıp, arkadaki başkanlık sarayını vuran Suriyeli o keskin nişancı atmış olabilir belki de... Suriye bile hayret etti, Türk savaş uçağını vurmalarına: “Nasıl vurduk?..” Arap İsrail savaşında 60 İsrail uçağını düşürdüğünü açıkladıktan sonra hurdaları saydılar, sadece 6 kanat çıktı... ? Keza 1989... Suriye Savunma Bakanlığı, savaş uçaklarının bir düşman uçağını düşürdüğünü açıkladı... Sevinç gösterileri yapıldı... Türkiye kendini yokladı, eksik jet yoktu.. “Bize ne?” dediler... Suriye bir şey düşürmüştü ama neyi düşürdüğünü bilmiyordu... Yaklaşıp baktılar... Türkiye’nin tapu kadastro uçağı... ? Alın işte size; ABD ve İsrail’in parmağında oynattığı iki ülke: Türkiye ve Suriye... ? ABD ile İsrail, Irak’ta yaptıkları hatayı yapmıyorlar... Mısır, Tunus ve Libya’yı kendi halklarına vurdurdular... Suriye halkı Esad’ı seviyor, zor olacak madem... Onu da Türkiye’ye vurduracaklar!.. ? Ortadoğu’ya kendi istedikleri gibi şekil vermeleri, özenli, kapsamlı, milimetrik bir büyük planın sonucu... Önü var, arkası var... Cumhuriyetin temel ilkelerine bağlı “Yurtta sulh, cihanda sulh” diyen... Bu tezgâhlara karşı durabilecek ne kadar Atatürkçü subay varsa, tümünün toplatılıp toplatılıp hapishanelere doldurulması dahi boşuna değildi... ? Sonuçta... İşte izliyorsunuz: Erdoğan ile Esad... İki ulusun gelişmemişliği, toplumların cehaleti, insanların din duyguları ve ahmaklığı üzerine kurulup oturmuş iki insan... Hangi tezgâhların, hangi oyunların, hangi entrikaların, hangi çıkarların birer parçası olduklarını, çoğunluğun bilmediği iki adam... İki tehlike... ? Bomba, silah, roket, füze, uçak... Kan, can, ölüm, acı, gözyaşı... Savaş sonuçta... “Hayır” demelisiniz savaşa... Kılıçdaroğlu, Suriye ile diplomatik kanalların açık tutulması gerektiğini söyledi: Soğukkanlı olunmalı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Suriye’nin Türk savaş uçağını düşürmesine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan tepki geldi. Kılıçdaroğlu, “Üzücü bir olay. Uçağımızın düşürülmesi bizim kabul edebileceğimiz olay değil” görüşüne yer verdi. Kemal Kılıçdaroğlu, gazetecilerin Türk uçağının Suriye tarafından düşürülmesine ilişkin sorusu üzerine bu olayı kabul edemeyeceklerini ancak “soğukkanlılıkla ele alınıp incelenmesi, sorgulanması gerektiğini” söyledi. Kılıçdaroğlu, “Aklımızda pek çok soru var. Bunların henüz yanıtını almış değiliz. Umuyorum, önümüzdeki süreç içerisinde Türkiye olayı sağlıklı değerlendirir. Diplomatik kanalların açık tutulması gerekiyor. Bu çerçevede soğukkanlı bir değerlendirme bekliyoruz” görüşüne yer verdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu da yaptığı yazılı açıklamada, uçağın düşürülmesiyle ilgili Başbakanlık tarafından yapılan açıklamanın “dikkatle kaleme alınmış, temkinli ve ölçülü” olduğunu belirterek bu aşamada önceliğin Türk pilotların canlı olarak bulunması olduğunu ifade etti. Loğoğlu, şu görüşlere yer verdi: “Durumun nedenleri tam olarak ortaya çıkarılıncaya kadar suhuletle hareket edilmesi gerekmektedir. Suriye dikkatli olmalıdır. Hak ve hukukunu korumakta Türkiye’nin daima birlik içinde ve kararlıkla hareket ettiğini kimse unutmamalıdır.” AnkaraŞam gerilimi dış basında yankı yarattı ‘Ciddi bir kriz çıkabilir’ Dış Haberler Servisi Suriye’nin Türk askeri uçağını düşürmesi dış basında geniş yankı bulurken yapılan yorumlarda olay halihazırdaki gerginliği arttıran bir gelişme olarak değerlendirildi. Birçok yabancı medya organı önceki gece ve dün olayı sıcak haber olarak duyururken dikkatlerin Türkiye’den yapılacak açıklamalara çevrildiği, Ankara’nın vereceği yanıtın ne olacağına kilitlenildiği yönünde haberler yaptı. Washington Post: Suriye’deki isyan, birçok kesimce, Suriye sınırlarının dışına yayılacağından, komşu ülkeleri işin içine çekeceğinden ve belki de daha geniş boyutlu uluslararası askeri müdahaleye neden olabileceğinden korkulan bir silahlı çatışmaya dönüşüyor. Los Angeles Times: Son gelişmeler Suriye’deki krizin sınırlarının ötesine geçme potansiyelini ortaya çıkardı ve Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin daha da bozulması riski yarattı. ABC: Bu son olay, Suriye’nin eski yakın müttefiki Türkiye’yi de muhtemelen ihtilafın içine çekerek, Suriye’deki krize kaygı verici yeni bir boyut ekleyecek. Wall Street Journal: Olayın iki eski müttefik arasında savaş tehdidini yükseltti. Ankara’nın Suriye’ye karşı harekete geçmesi için yoğun bir baskı yarattı. BBC: Suriye’deki çatışmalar üzerine iki ülke arasındaki ilişkiler bozuldu ve bu son olayın ciddi bir krizi kışkırtma potansiyeli bulunuyor. Kriz Türk pilotların yaşayıp yaşamadığına bağlı. Türmen: Haklı gösterilemez Haber Merkezi Türkiye’nin önde gelen uluslararası hukuk uzmanlarından CHP Milletvekili Rıza Türmen, Türk keşif uçağının düşürülmesinin “haklı gösterilemeyeceğini” belirterek, “Türk uçağı hava sahasını ihlal etmiş olsa bile, ki bu bir egemenliğin ihlalidir, uçağın düşürülmesi haklı görülemez” diye konuştu. Uluslararası hukuk açısından hava sahası ihlalinin uçağın düşürülmesine yol açması için çok ciddi koşulların oluşması gerektini söyleyen Türmen, “Uçağın hava sahası ihlal edilen ülkeye bir saldırı amacıyla gelmesi, bu ülkenin de meşru müdafaa için uçağı düşürmek zorunda kalmış olması gerekiyor. Dahası uçağı düşürmeden önce pilotlara ikazda bulunması, yanıt alamaması ve güç kullanmanın orantılı olması gibi koşulların da sağlanması gerekir. Burada koşulların sağlandığını ispat edecek olan Suriye’dir. Yani göstermesi lazım ki bu koşullar gerçekleşmiştir. Ama böyle gözükmüyor” dedi. Prof. Dr. Pazarcı iki ülke yetkililerin bir araştırma komisyonu kurmasını önerdi ‘Savaş nedeni değil’ BAHADIR SELİM DİLEK LİDERLERDEN İTİDAL ÇAĞRISI: ANKARA Uluslararası hukuk uzmanı Prof. Hüseyin Pazarcı; Suriye’nin, bir Türk savaş uçağını sınır ihlali gerekçesiyle düşürmesine ilişkin olarak, “Savaş nedenidir yorumları abartılı, yangına körükle gitmemek gerekir” dedi. Uluslararası hukukta bu duruma ilişkin normal ve temel ilkeyi anlatan Pazarcı, bir savaş uçağının başka bir ülkesine izinsiz giremeyeceğini belirterek “Girdiği takdirde bu bir sınır ihlalidir, egemenlik ihlalidir. Ama Suriye’nin hemen sınır ihlali oldu, ülke egemenliğimin ihlali oldu, izinsiz girdi diye, bir savaş uçağını düşürmeye yönelmemesi gerekir. Suriye gerçekten bir ateş etme şekliyle düşürmüşse bizim uçağımızı, acele etmiştir, o da uluslararası hukukun bütün o makul gereklerine uymamış demektir” görüşünü dile getirdi. Pazarcı, bu verilere bağlı olarak olayı, en uç çerçevede değerlendirmemek gerektiğini belirterek, “Karşı taraf diyebilir ki ülkeme girdi, izinsiz girdi, saldırıdır. Türkiye diyebilir ki savaş uçağımı düşürdüler, saldırıdır. Her iki taraf, savaş sebebi sayabilir bunları. Dolasıyla, makulün içinde kalmaya çalışarak hareket etmek gerekir. Suriye’nin özür dilemesi ve maddi manevi bütün zararları tazmin etmesi gerekir. Bir an önce hele hele canlı iseler pilotlarımızı iade etmesi gerekir.” Suriye’nin, aceleci davrandığı görün tüsünün ortada olduğunu belirten ve bunda Şam yönetiminin Türkiye’ye yakıştırdığı, müdahale ediyor rolünün de etkisi bulunduğuna işaret eden Pazarcı, “Her iki tarafın da makul ölçüyü getirmesi lazım. İki tarafın yetkilileri soruşturma komisyonu kurmalı” dedi. Pazarcı, “Yangına körükle gitmemekte yarar var. Yani bir savaş nedenidir şeklinde yorumlar abartılı olur ve bugün hani Suriye’ye yönelik olarak bazı ülkelerde de girelim, savaşalım diyenler var. Eğer böyle şeylere alet olunacaksa da bizim insanımıza, bizim ülkemize yazık olacaktır tabii” diye konuştu. Tansiyon yükselmesin Dış Haberler Servisi Suriye’nin Türk askeri uçağını düşürmesi bölgede halihazırdaki tansiyonu yükseltirken önceki gece BM Genel Sekreteri Ban Kimun’dan “bu ciddi olayın iki tarafça itidalle ve diplomatik kanallar yoluyla ele alınmasını umut ettiği” açıklaması geldi. BM Sözcüsü Martin Nesirky, Ban’ın konuyu yakından takip ettiğini bildirdi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland, önceki gün basın toplantısında bir gazetecinin sorusuna, “Konu henüz NATO’nun gündemine getirilmedi. Şu noktada tüm gelişmeleri izliyoruz, Türkiye’nin açıklama yapması daha doğru. Talep olursa arama çalışmalarına katılırız” diye yanıt verdi Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Türk askeri uçağının düşürülmesiyle ilgili olarak endişe içinde olduğunu söyledi. Westerwelle, olayın tam olarak araştırılmasını isteyerek “Büyük kaygı içerisindeyim. Zaten gergin olan bir durumun daha fazla tırmanmaması için her şeyin yapılması lazım” dedi. Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, Türk uçağının düşürülmesini ciddi bir gerginlik olarak değerlendirdi. Zebari, bu olayın Suriye krizinin Suriye’nin kendisinden daha büyük etkilere yol açabileceğine işaret ettiğini kaydetti. Bölge ülkelerinin farklı etnik, mezheplerden oluştuğuna işaret eden Zebari şu ifadeleri kullandı: “Suriye’deki çatışma sivil savaş, mezhep çatışmasına dönerse hiçbir ülke bunun dışında kalamaz. Irak, Lübnan, Ürdün etkilenir. Türkiye de etkilenebilir.” Bölgede kaos istemediklerini kaydeden Zebari, “O nedenle Suriye’de iyice düşünülmüş, planlanmış bir demokratik siyasi geçiş çağrısı yapıyoruz” dedi. ‘İnsanımıza yazık olur’ ‘İkinci uçak kaçmayı başardı’ Yunanistan’ın strateji ve savunma yayını yapan haber siteleri, “Türkiye’nin Suriye’den şamar gibi bir cevap aldığını” savundu. Türkiye ile Yunanistan arasında yaşanan Ege’deki it dalaşlarını hatırlatan siteler, Yunanistan’ı “aynısını Ege’de yapmadığı için” eleştiren yorumlara yer verdi. Defencenet.gr’nin Rusya kaynaklarına dayandırdığını iddia ettiği haberine göre olay sırasında daha yüksekten uçan ikinci uçak kaçmayı başardı. Kaçan savaş uçağı, eşinin vurulduğunu görür görmez manevra yaptı ve ana merminin şok dalgasından hafif vurularak kaçmayı başardı. Kıbrıs Rum Kesimi basını ise Türk uçağının Rum ordusu tarafından icra edilen tatbikatı izlediğini iddia etti. Rum Alithia gazetesi Türk uçağının Rum askeri birliklerinin hareketlerini görüntülemeyi hedefler şekilde hareket ettiğini öne sürdü. TKP VE ÖDP’DEN AKP İKTİDARINA TEPKİ BDP EŞBAŞKANI AKP’Yİ ELEŞTİRDİ ‘Olayın sorumlusu Başbakan Erdoğan’ Haber Merkezi Türkiye Komünist Partisi (TKP) Türkiye’ye ait uçağın Suriye tarafından düşürülmesinin sorumlusunun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu savundu. TKP Merkez Komitesi’nden yapılan açıklamada, Türkiye’ye ait keşif uçağının Suriye hava sahasında düşürülmesinin, AKP iktidarının ABD ve İsrail himayesinde oynadığı kanlı ve kirli oyunun boyutlarını gösterdiğini belirtilerek “Bu AKP iktidarının Suriye’ye karşı ilk provokasyonu değildir. Silahlı çeteler Türkiye topraklarında eğitilmekte, CIA görevlileriyle Türk yetkililer bu grupları silahlandırmaktadır. Bu provokasyonun bedeli mutlaka ödenmelidir. Erdoğan istifa etmelidir.” ÖDP Eşbaşkanı Alper Taş da AKP’nin “emperyalizmin taşeronluğunu üstlenerek Suriye’de iç savaşın geliştirilmesine yönelik hamlelerden” vazgeçmesini istedi. Taş, “gereken yapılacak” açıklamalarının çatışmanın eşiğinde olduğumuzu gösterdiğini belirtti. Kışanak: Uçağın orada ne işi vardı? İstanbul Haber Servisi Suriye’nin Türk savaş uçağını düşürmesini değerlendiren BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, “Bir devlet, o uçağın orada ne işi vardı, hangi görev için gitti, niye sınır ihlali yaptı, bunların cevabını veremiyorsa büyük bir problemdir” dedi. Kışanak, “Öncelikle Türkiye’nin bu müdahaleci, askeri operasyon yanlısı ve bunu da Türkiye eliyle yapma heveslisi olmaktan kurtulması gerekmektedir. Tüm Türkiye kamuoyunun, AKP hükümetinin bu politikalarını sorgulaması gerekiyor” dedi. Herkesin Suriye’ye yapılacak olası bir müdahalenin karşısında olması gerektiğini belirten Kışanak, “Bir devlet için savaş uçağının düşürülmesi kolay kabul edilebilir bir şey değildir. Ama bunu kendisi bile 78 saat izah edemeyecek haldeyse, o uçağın orada ne işi vardı, hangi görev için gitti, niye sınır ihlali yaptı, bunların cevabını veremiyorsa bu zaten büyük bir problemdir” görüşünü dile getirdi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle