14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 HAZİRAN 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 baktım, mantosunun cebine soktuğu elini göremiyordum ama cep kandan kıpkırmızı olmuştu. Hatta yere kan damlıyordu. Peşinden koştum. Çabukça çıktı. Anneannem kapıdaydı. Ona bize gitmesini söylüyordu. Camdan bağırdım: Anne canın acıyor mu? Bana döndü, sağlam elini gösterdi, gülümseyerek: Canım hiç acımadı, dedi. Sonra anladık; annem odunları ısınmamız için sobaya göre keserken, başparmağının ucunu balta koparmıştı. O günlere gidip geldikten sonra; Metris Cezaevi’nde ıslak gözlerle gözüme bakan yaşlı annemin sorusuna gülerek cevap verdim: Anne… Canım hiç acımadı! Oysa canım öyle yanıyordu ki, acının ne demek olduğunu, insanın canlı canlı konulduğu cezaevi mezarlığında öğrendim diyebilirim. Çünkü sistem hukuk eliyle, iktidarın arzusuna göre ruhumu kesiyordu. Atıldığım yer mezarlıktı. İşte tam o en acılı zamanlarda yazmaya karar verdim; bu gerçek olamayacak kadar gerçek, yalan olamayacak kadar yalan zamanları. Aklıma, gerçek yerine hakikati anlatmak geldi. Görüneni değil, algılananı değil, gerçeğin hallerini değil: Hakikati. Roman yalanların ışığında gerçeği aramak değil miydi? O zaman gerçek olamayacak kadar gerçek bir zaman diliminin alaca aydınlığında acıdan ve hasretten bitap düşen insanın; gerçeği, basit gerçeği aramasını hiç yalana başvurmadan anlatamaz mıydım? Bilimkurgu gibi olabilirdi mesela. Öyle bir kurgu ki gerçek! Gerçeğin öylesine bir hali ki algılamakta da yaşamakta da zorlanılıyor, ama gerçek.” ??? Yukardaki satırları Tuncay Özkan’ın “Anne Hiç Canım Acımadı” adıyla Cumhuriyet Kitapları’ndan çıkan son yapıtının “Giriş” bölümünden aldım. Edebi lezzetle yazılmış, belgesel nitelikte, trajik bir kitap… Bir yaşamı, dönemi, bir davayı, bir kültürü anlatıyor… “Silivri edebiyatına” bir katkı daha! Adını taşıyan SİNAN TARTANOĞLU Cumhurbaşkanı: Devlet üniversiteleri vakıflarla desteklenecek üniversite model olacak KAYSERİ Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, devlet üniversitelerinin vakıflar tarafından desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak Abdullah Gül Üniversitesi’nin bu yönüyle hazırlanan yeni Yükseköğretim Yasası için pilot üniversite olabileceğini söyledi. Gül, rektörlük seçimlerinin “zorlandığı bir alan” olduğunu belirterek devlet üniversitelerindeki mütevelli heyetinin akademik rektörle yöneticiyi ayırması gerektiğini anlattı. Cumhurbaşkanı, Abdullah Gül Üniversitesi’nin kurulacağı Sümerbank Bez Fabrikası tesislerinde gazetelerin eğitim muhabirleriyle söyleşi yaptı. Kayseri’de 2 vakıf bir de devlet üniversitesinin olduğunu, Abdullah Gül Üniversitesi ile bu sayının 4’e çıkacağını söyleyen Gül, “Abdullah Gül Üniversitesi için talep benden gelmedi. Kayserililer eğitime önem veren insanlar. Ben de ‘Madem benim adıma kuracaksınız, iyi bir üniversite olsun. Bir vakıf kurun, vakıf üniversiteyi desteklesin’ dedim. 50 milyon TL’ye yakın kaynak yatırıldı” diye konuştu. Mütevelli heyetinde ve bağışçıları arasında eniştesi Mehmet Tekelioğlu, damadı Mehmet Sarımermer, kardeşi Macit Gül, oğulları Ahmet Münir ve Mehmet Emre Gül, Güler Sabancı, Ali Doğramacı gibi isimlerin yer aldığı üniversitenin, destekleme vakfı ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı Gül, “Vakıf, öğretim üyelerini desteklemek için kuruldu. Barakalarda da eğitim yapılabilir ama hocalar iyi olursa oradan çok iyi öğrenciler çıkar” dedi. Bir vakıf tarafından desteklenen devlet üniversitesi modelinin hazırlanan Yükseköğretim Yasası için “yeni bir üniversite modeli” olabileceğini belirten Gül, Abdullah Gül Üniversitesi’nin de bu model için pilot üniversite olabileceğini kaydetti. ‘Gerçek Olamayacak Kadar Gerçek’ “Annem beni ‘Kadir Gecesi’ doğurmamış. Ama Ergenekon’dan özellikle ‘Kadir Gecesi’ tutuklanıp Metris Cezaevi’ne yollandım. Dolayısıyla cezaevindeki ilk açık görüş ‘Şeker Bayramı’na denk geldi. Annem ile görüşme yaptığımız salonun ortasında göz göze geldik. Dudaklarını ısırıyor. Ter içinde. Yüzüne al basmış. İlk sözler çok önemli. Belli ki kahrolmuş. Yaşananlara üzülmüş. Ankara’dan hemen gelmiş. Ne demeliyim? Sustum. Öylece sustum işte. Elini öptüm. Sarıldım. Çıt çıkmıyor ikimizden de. Elleriyle sağımı solumu yokladı. Oturduk; kızım Nazlıcan sarıldı gövdeme; yapıştık adeta birbirimize. Annemin elini hissettim ayaklarımda. Eğilmiş çoraplarımı aşağı indiriyordu. Ses etmedim. Bacaklarımı da kontrol etti, pantolon paçalarımı yukarı sıyırıp dizlerime baktı. İşkence izi arıyor. 12 Eylül faşizminden kalma tedbir. Sonra boynuma baktı. Ellerimi ellerinin arasına aldı; çevirdi, iyice inceledi. Ağzından ilk sözler çıktı. Beni çocukluğuma götüren o dehşetli soruyu sordu: Yavrum, iki gözüm Tuncay’ım, canın acıyor mu? Metris Cezaevi’nin açık görüş salonundan Ankara’nın o soğuk kış gününe döndüm, çocukluğuma. Annem o zamanlar çok genç. Ben on yaşındayım. Kardeşlerimle sobalı evimizdeyiz. Hava buz. Ankara o zamanlar daha bir çetin geçirirdi kışı. Soğuk öyle oldu ki sobaya kömürün üzerine odun atmak ihtiyacı doğdu. Üşüyoruz. ‘Kardeşlerine göz kulak ol ben odun getireyim’ dedi. Kapıya çıktı, camdan kömürlüğe yöneldiğini gördüm. Ardından bir çığlık! Tek bir çığlık! Biraz sonra kapı açıldı, annem dudaklarını ısırıyordu. Ter içinde kalmıştı. Kıpkırmızı bir yüzle odaya girdi. Mantosunu ve eşarbını aldı. Bana döndü zorlanarak ‘Ben birazdan geleceğim’ dedi. Arkasından Maraton bugün bitiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Üniversiye giriş sınavlarının ikinci aşaması olan LYS’nin edebiyatcoğrafya sınavı dün yapıldı. Bugün yapılacak fen bilimleri sınavının ardından, öğrencilerin okulların kapanmasından bu yana girdiği sınav maratonu son bulacak. LYS’nin edebiyatcoğrafya sınavına 666 bin 163 aday katıldı. 120 dakikada 80 soru yöneltildi. Sınavların yapıldığı binalara girişte adayların ve sınav görevlilerinin üstleri emniyet görevlilerince elle ve dedektörle arandı. İki saat boyunca, ÖSYM’nin gerektiğinde kimlik kontrolü yapmaya yetkili özel görevlileri sınav salonlarını dolaştı. ‘Son 3 yılın en zor sınavıydı’ FİGEN ATALAY debiyatcoğrafya sınavı soruları, uzmanlar tarafından “son üç yılın en zor LYS3 sınavı” diye nitelendirildi. Biltest Dershaneleri öğretmenlerinin LYS3 soruları üzerinde yaptıkları değerlendirme şöyle: ? 2012 LYS 3 sınavını incelediğimizde Türkiye soru çözüm ortalamalarının önceki yıllardan daha düşük olacağı kanaatindeyiz. Sınavın dil anlatım bölümünde müfredat dışında soru yoktur. Dil anlatım bölümünde sorular YGS’den daha kolay düzeyde. Edebiyat bölümü sorularının Cumhuriyet edebiyatına kadar olan bölümünde zorluk düzeyi normal. Ancak Cumhuriyet dönemi ile ilgili sorular, öğrencinin bilgi düzeyini ölçmenin ötesinde. Cumhuriyet dönemi sorularının konu kapsamı, lise müfredatının dışında. Cumhuriyet dönemi soruları, hazırlayan kişi veya kişilerin Uzmanlar LYS3’ü değerlendirdi E özel beğeni ve bilgi birikimleri doğrultusunda hazırlandığı izlenimi veriyor. Sonuç olarak bu yıl edebiyat ortalaması geçen yıllara göre daha düşük olacak. ? Son üç yılın en zor Coğrafya1 sınavı. Doğrudan bilgiyi ölçen sorular bulunuyor. Müfredat dışı veya hatalı soru yok. Bu sınavda başarılı olabilmek için dört yılın müfredatına hâkim olma, güncel konuları izleme ve dünya haritasını okuyabilme becerisine sahip olmak gerek. Fen Bilimleri Dershanesi öğretmenleri de coğrafya sorularını “ortalamanın üzerinde zor’’ olarak değerlendirdiler. Öğretmenler, Türk dili ve edebiyatı sorularıyla ilgili olarak da “Bu sınavın aradığı öğrenci tipi; kişisel bir kütüphanesi olan, edebiyat ve dil sorularını takip eden, okumaya geniş zaman ayıran, seçkin bir edebiyat kültürü edinmiş kişiler. Açıkçası ortalama bir edebiyat severin bile zorlanacağı sorular var. Kısa süreli yoğunlaştırılmış çalışmalarla başarı elde etmek mümkün değil’’ dediler. oğrafya zorlayacak C ‘Hoca iyi olursa öğrenci de iyi olur’ Edebiyata dikkat Kimi adaylar LYS’ye son anda yetişirken kiminin ise sınav heyecanı her halinden belliydi. (AA) Ölen gencin organları kayıp ? ERZİNCAN (AA) Hollanda’nın Beverwijk kentinde geçen yıl gözaltına alındığı karakolda görevli polisler tarafından dövülerek öldürüldüğü belirtilen İhsan Gürz’ün (22) ailesi, oğullarının kayıp olduğunu ileri sürdükleri organlarının bulunmasını istedi. Baba Cengiz, anne Ayten ve abla Özlem Gürz, İhsan Gürz’ün vücudunda darp ve işkence izlerinin olduğunu belirterek “Türkiye’de yapılan otopside, kalbi ve beyninin olmadığı anlaşıldı” dediler. Paraşütçülerde heyecan dorukta ? Haber Merkezi Amatör paraşütçülüğü desteklemek için THK Gökçen Havacılık Efes Atlayış Merkezi’nde 1. Türkiye Amatör 2 Way Turnuvası düzenlendi. Turnuvanın ikinci ayağı 30 Haziran ve 1 Temmuz tarihleri arasında ödül töreni ise 11 Ağustos’ta. (0 323 892 60 25) YTÜ’de eğitime ara vermek yok ? Haber Merkezi Türkiye’nin ISO9001 belgeli üniversitesi Yıldız Teknik Üniversitesi’nde (YTÜ) mezuniyet coşkusu yaşanırken diğer yandan da yaz döneminde eğitim çalışmaları sürüyor. “Marmara Kalite Günleri” etkinliğinde katılımcı rekoru kırılırken Sürekli Eğitim Merkezi (SEM) ise 140 ayrı branşla eğitimi sürdürüyor. 712 yaş grubuna yönelik yaz spor okulu ile minikler de unutulmadı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle