Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 MAYIS 2012 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA ekonomi@cumhuriyet.com.tr EKONOMİ 11 Sürekli toplusözleşme sürecini uzatan THY, son olarak grev yasağı getirmek isteyince beklemediği bir tepkiyle karşılaştı THY sert kayaya çarptı ? Havacılık işkolunda grev yasağı getiren teklifin Meclis’te görüşüleceği gün, Havaİş üyelerinin yasal haklarını kullanarak işe gitmemeleri üzerine 128 uçuş iptal oldu, pek çoğu da gecikmeli uçtu. OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA ÖZCAN YAŞAR Grexit’i Beklerken İktisat yazını gündemindeki her soruna bir de renkli sözcük eklemekten geri durmuyor. Grexit de bu tür yeni söz oyunlarından. Sözcük, ilk olarak Citigroup ekonomistleri Ebrahim Rahbari ve Willem Buiter tarafından kullanılmış ve özü itibarıyla, İngilizce olarak Yunanistan (Greece) ile çıkış anlamına gelen exit sözcüklerinin kaynaştırılmasından oluşuyor. Ancak, yüksek sesle söylendiğinde Grexit’in yarattığı büyülü ses dünyası, sanki bir mitoloji canavarının adım adım yaklaşmakta olduğu izlenimi uyandırıyor. Yunanistan borç krizinin yarattığı karmaşık duygular, Yunanistan’ın Avro bölgesinden çıkması ve Avrupa Birliği’nin de teknik olarak sürdürülemez bir noktaya sürüklenme olasılığının güçlenmesine dönüşürken, Grexit adlı canavara nasıl karşı konulacağı sorusu iktisat siyasası gündeminin en güncel maddesini oluşturuyor. Ön tahminler, böyle bir olasılığın gerçeğe dönüşmesi halinde uluslararası ekonomiye maliyetinin 1 trilyon doları aşabileceği uyarılarını pekiştiriyor. Dolayısıyla, çözüm önerileri iki ana grupta toplanmakta: 17 Haziran seçimleri sonrasında oluşturulacak Yunan hükümetinin (ve halkının) kemer sıkma operasyonlarına, gerekirse “kriz daha da derinleşir” şantajlarıyla “ikna edilmesi” ve borç krizinin maliyetinin emek gelirleri üzerine yıkılması; ya da, Avrupa Merkez Bankası ve IMF’nin fon desteği kullanılarak yeni kamu borç senetlerinin yaratılması ve bu fonlarla Yunanistan borçlarının çevrilebilir boyutlara çekilmesi. Ancak, her iki çözüm önerisi de küresel krizin Avrupa Birliği özelindeki yapısal yansımalarına çözüm üretmekten çok uzak kalıyor. Zira bu köşede daha önce birçok yazımızda da ifade ettiğimiz üzere, krizin çıkış nedenleri “teknik bir uygulama hatasına” değil, kapitalizmin doğrudan doğruya anarşik yapısına ve içsel dengesizliklerine dayanmakta. Avrupa özelinde söz konusu içsel dengesizlikler, öncelikle Almanya’nın başını çektiği ücretlerin baskılandırılması ile oluşturulan ihraç fazlalarının Avrupa’nın çevre ekonomilerine boşaltılmasından kaynaklanmaktadır. İki Almanya’nın birleşmesi sonucu ortaya çıkan olağandışı sosyal/kültürel konjonktür, Almanya’da ücret maliyetlerinin neredeyse gönüllülük esasına dayanarak bastırılmasına ve dolayısıyla Almanya’nın saldırgan bir “ihracata yönelik büyüme” modeli izlemesine olanak tanımıştı. Krizin ikinci yapısal ayağı ise, uluslararası finans tekellerinin yarattığı borçlanma senet ve türevlerinin, “şimdi artık her şey değişik” söylemiyle “yükselen” piyasa ekonomisi diye anılan gelişmekte olan Avrupa’ya ve diğer üçüncü dünya ülkelerine boca edilmesine dayanmaktaydı. Küresel çapta oluşturulan bol ve ucuz kredi, finansal kuralsızlaştırma (deregülasyon), denetimsizleştirme ve serbestleştirme politikalarıyla birlikte ülkemiz de dahil olmak üzere hemen bütün gelişmekte olan ekonomilerde tasarruf oranlarının gerilemesine, ithalata dayalı tüketim talebinin artmasına ve söz konusu ülkelerin reel sabit yatırımlardan uzaklaşarak, borçlanmaya dayalı bir spekülatifyönlü büyüme modeline sürüklenmesine yol açmış idi. Dünya Bankası veri tabanından derlediğimiz veriler, 2005 ile küresel krizin patlak verdiği 2008 arasında Almanya’da cari işlemler fazlasının milli gelire oranı yüzde 5’ten, yüzde 6.3’e yükseltilirken; cari işlemler açıklarının Yunanistan’da yüzde 7.5’ten, yüzde 14.8’e; Portekiz’de yüzde 10’ten yüzde 12.6’ya; İspanya’da ise yüzde 7.4’ten, yüzde 10’a (Türkiye’de de yüzde 4’ten, yüzde 6.5’e) sıçradığını gösteriyor. Bu dönemde Yunanistan’ın dış borçları iki misli, Portekiz ve İspanya’da ise 1.7 misli (Türkiye’nin dolar bazında 1.5 misli) yükseldiği görülüyor. Dolayısıyla, krizi “Yunan ve diğer ülkelerin halklarının tembelliğine” bağlayan basit çözümlemelerin, aslında kapitalizmin küresel boyuttaki dengesizliklerinin yol açtığı tahribatın gözlerden kaçırılması amacını taşıdığını görmemiz gerekiyor. ??? Peki çözüm ne? Grexit, Avrupa kapitalizminin içine sürüklenmiş olduğu yapısal çarpıklıklar ve mevcut veriler altında kaçınılmaz gözüküyor. Bu gerçeğin sadece akademik iktisatçılarca değil, “piyasa uygulayıcıları” tarafından da yüksek bir olasılık olarak değerlendirildiğini düşünüyorum. Ancak, bu konuda bir de IMF’nin vaktiyle Arjantin ekonomisinin borç krizinden elde etmiş olduğu dersleri anımsayarak sözlerimize son verelim. IMF, Arjantin’in borçlarını yeniden yapılandırmasına olanak sağlayan moratoryum uygulaması sonrasında, 8 Ekim 2003 tarihli bir değerlendirme notunda şu görüşleri paylaşmaktaydı: “Krizin aşılması hususunda, Arjantin krizinin seyri borç dinamiklerinin tersine döndürülemez olduğu noktada, borçların çok geciktirilmeden yeniden yapılandırılmasının önemini göstermekte. Borçların yeniden yapılandırılması artık kaçınılmaz olduğu noktada, bunu ertelemeye yönelik tedbirlere başvurmak krizin maliyetlerinin daha da yükselmesine ve çözümünün de daha karmaşık hale dönüşmesine yol açabilecektir.” (*) (*) “Lessons from the Crisis in Argentina” IMF Policy Development and Review Department, 8 Ekim 2003. http://www.imf.org/external/np/pdr/lessons/100803.pdf Yıldırım gözdağı verdi THY 150 kabin memuru hakkında işlem yapacağını duyurdu. Ayçin, “İşten atılma olursa, atılanlar geri alınana kadar alandan dışarı çıkmayız” dedi. ANKARA(Cumuhriyet Bürosu) Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, THY’deki grevin en son başvurulacak yöntem olması gerektiğini belirterek, “Bu konunun yasal altyapısı tamam mıdır? Bildiğim kadarıyla grev süreci şimdi başlamamalı, bu biraz fiili bir durum. O bakımdan burada hukuki bir sorun ortaya çıkacağı muhakkak” dedi. THY ile sendika arasındaki toplusözleşme görüşmelerinin içinde olmadıklarını ifade eden Yıldırım, “Olmamız da gerekmiyor. Ama bu sorun artık vatandaşı perişan edecek noktaya giderse, kısa sürede çözülmezse bir şekilde önlem almak için gerekli adımları atmaktan geri durmayız. Bizim için vatandaşın rahatlığı, hizmete erişmesi her şeyin önünde gelir” diye konuştu. Havacılık hizmetlerine grev yasağı getiren kanun maddesinin Meclis’e getirilmesi sonrasında, Havaİş Sendikası’nın Türk Hava Yolları’nda (THY) çalışan bazı üyelerinin tepki olarak işe gitmemesi nedeniyle uçuş iptalleri ve gecikmeler yaşandı. THY’de grev hakkının engellenmesine yönelik çalışmalar bu kez büyük tepkilere neden oldu. Önceki gece 03.00’te başlayan eylem gün boyunca uçakların yerde kalmasına neden oldu. Sendika yetkilileri, eylemin seyrine tasarının Meclis’teki durumuna göre karar verileceğini belirtti. Grev değil mazeret THY ile sendikası arasındaki toplu iş sözleşmesi sürecinde yaşanan sıkıntı, önceki gece krize dönüştü. Sendika, uçuş ekibinden işe gitmemesini istedi. Bunun üzerine THY işvereni, gelmeyenleri atacağını duyurdu. En son 150 kabin memuru hakkında işlem yapılacağını açıklayan THY’ye karşı, sendika; telefonla yapılan fesihlerin yasal olmadığını, başka uçuşlarda olan ya da yeni uçuştan gelip dinlenme zamanında olan memurların aranarak atıldıklarının söylendiği bilgisini verdi. Sendika, üyelerin yasal haklarını kullanarak yorgun uçmak istemedikleri için çalışmadığını, yapılanın grev değil hak kullanmak olduğunu vurguladı. THY’den yapılan açıklamada, isteyen yolcuların biletlerinin ücretsiz olarak değiştirebileceğini duyuruldu. Ayçin: Özverinin karşılığı bu mu olmalıydı? AKP hükümetinin sekiz yıldır THY’de sendikayı bitirmeye yönelik hareketler sergilediğini dile getiren Havaİş Başkanı Atilay Ayçin, “Sekiz yıldır hareket alanımızı daraltmaya, havacılık işkolunu grev yasağı kapsamına aldırmaya çalışıyorlar. Üstelik de ILO’ya ülkedeki grev yasaklarının kapsamını daraltacaklarını beyan ediyorlar” diye konuştu. Günlerdir gerek işvereni, gerek diğer ilgili çevreleri uyarmaya çalıştıklarını, ancak çözüm bulunması yerine engellemelerle karşılaştıklarını anlatan Ayçin, “Olanlar yetmezmiş gibi bir de yasa tasarısı ile ortaya çıktılar. Oysa 11 Eylül saldırıları sırasında havacılık sektörü çok sıkıntılı günler yaşadı, bu dönemde arkadaşlarımız büyük özveriyle çalıştılar. Eksik maaş aldılar. Türk Hava Yolları o özverili çalışmanın sonucu bugünlere geldi. Şimdi, arkadaşlarımızın gösterdiği özverinin ödülü bu mu olmalıydı? Arkadaşlar, gelişmeler üzerine çalışmaya hazır hissetmiyor, uykusuz uçmak istemiyor, uçuş güvenliğini tehlikeye sokmak istemiyor, mazeret bildirerek işe gitmiyorlar. İşten atılmalar yaşanırsa, gelişmelerin nasıl sonuçlanacağını biz bile kestiremeyiz” dedi. ‘Maliyet belli değil’ Gelişmelerle ilgili sorularımızı yanıtlayan THY yetkilileri, “Yolcularımızın en az etkileneceği şekilde iptaller yapılmaktadır. Değişiklik talepleri ekstra maliyet olmaksızın yapılacaktır. Yolcularımız güncel bilgileri www.thy.com sitesinden veya 444 0 849 numaralı çağrı merkezinden alabilirler” bilgisin verdi. Eylemin maliyeti ile ilgili kesin bir bilgi veremeyeceğini dile getiren yetkililer, konaklama masraflarının da gündeme geldiğini bu nedenle, bu aşamada toplam bir maliyet çıkaramayacaklarını dile getirdi. Öte yandan Sky Havayolları Genel Müdürü Tahir Görgülü 128 seferin iptal olması üzerine THY’ye, ekibiyle birlikte 3 uçak kiraladıklarını açıkladı. Gökkuşağı destekledi Gökkuşağı Hareketi sözcülerinden Kaptan Pilot Bahadır Altan, “Kabin Hizmetleri Başkanlığı’ndan kabin memurları aranıyor ve eyleme katılan tüm personele bir korku yaratılıyor. Oysa bu meşru bir müdafaadır. Biz bu eylemi destekliyoruz” diye konuştu. Grev yasağı jet hızıyla TBMM’de ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Havaİş Sendikası THY’de grev başlatırken, havacılık hizmetlerinde grev yasağı getiren yasa önerisi jet hızıyla TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlandı. AKP Milletvekili Metin Külünk’ün “korsan taksi”lere ve binenlere ceza getirilmesini öngören yasa önerisinin içine konan grev yasağı önerisinin ivedilikle yasalaştırılması için AKP TBMM’nin fazla mesai yapmasını isterken; BDP işçi ve emekçi lerin sendikalaşmaları ve örgütlenmeleri ile ilgili araştırma önerl örgesinin görüşülmesini istedi. CHP de sendikaların ve sendika için gütlerinin sorunlarının araştırılmasına ilişkin önerinin görüşülmesi önen AKP’ni ilirken, redded ri önerile fetin Muhale u. girişimde bulund MHP’li Lütrisi kabul edildi. AKP Grup Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı ile t Sağfi Türkkan arasında bir tartışma yaşandı. TBMM Başkanvekili Mehme n enlam, tartışmanın sürmesi üzerine birleşime ara verdi. CHP ve BDP’ni ı. başland e 22.00’d saat gece lmesine görüşü önerinin le, gellemeleri nedeniy CHP’den destek İstanbul Haber Servisi CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı da greve giden kabin memurlarına destek vererek il başkan yardımcıları ile il genel meclisi üyelerinden oluşan bir heyeti grevi yerinde izlemek üzere havaalanına yönlendirdi. Salıcı, “AKP, torba yasalarda uyguladığı klasik taktiği, bu kez havacılık çalışanları için uygulamaya koydu. Bu AKP’nin bildik tavrıdır. Meclis’e getirirler, bir gecede içine ne kadar yasak varsa, işlerine gelen ne varsa doldururlar” diye konuştu. Sitesi çalışmadı Redltack, THY resmi internet sitesini hack’leyerek yasağı protesto etti. Siteye uzunca bir süre ulaşılamadı. Zorunluda döviz limiti arttı Ekonomi Servisi Merkez Bankası (TCMB), mayıs ayı Para Politikası Kurulu toplantısında beklentilere uygun olarak politika faizini yüzde 5.75’te, borçlanma faizini yüzde 5’te, borç verme faizini yüzde 11.5’te sabit bırakırken TL yükümlülükler için gereken zorunlu karşılıkların döviz cinsinden tutulabilecek limitini yüzde 40’tan yüzde 45’e yükseltti. TCMB Para Politikası Kurulu’nun konu ile ilgili açıklamasında, küresel ekonomiye ilişkin belirsizliklerin sürdüğü hatırlatılarak bundan sonra çizilecek politik hattın ana çizgilerine de işaret edildi. Buna göre, para politikasında esneklik korunacak. Alınan tedbirlerin krediler, yurtiçi talep ve enflasyon beklentileri üzerindeki etkileri dikkatle takip edilecek. Önce tek sıra olduk. Sağ elimizi önümüzdeki kişinin sağ omuzuna koyduk ve ilerlemeye başladık. Karanlıkta... En küçük bir ışık, gölge olmadan zifiri siyahlıkta... Sanırım topu topu 2025 metrelik bir mesafeydi ama hayli uzun geldiğini söylemeliyim. Etraftaki eşyalara çarpmadan ilerledik. Rehberimiz masanın yanına geldiğimizi ve solumuzdaki sandalyelere oturmamızı söyledi. Oturduk. Herkes yerleştikten sonra bir kadın sesi mikrofonla “Hoşgeldiniz” dedi ve bize bilgi vermeye başladı. Önümüzdeki tabağın, çatal bıçağın, ekmek sepetinin, tuz ve biberliğin, su ve şarap bardaklarının yerini tarif etti. Yoklayarak yer tespiti yaptık ve ardından yemeğimize başladık. Yaklaşık 1.5 saat kadar sürdü yemek. Kör garsonlar servisimizi yaptı, kör müzisyenler çaldı, söyledi. Onlar için her şey doğaldı. Bizim için Memura yarım puanlık artış ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yaklaşık 2.6 milyon memur ile 1.8 milyon memur emeklisi, toplusözleşmelerde Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nda da umduğunu bulamadı. Kurul, 2012 için yüzde 3.5+4 olan teklifi ilk altı ay için yarım puan arttırarak yüzde 4+4 yaptı. Hakem Kurulu, 2013 için yüzde 3+3 olan teklifte ise herhangi bir değişiklik yapmadı. Böylece 2012 yılı için yüzde 4+4, 2013 yılı için de yüzde 3+3 olma Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, memur maaşlarına yapılacak zammın 2012 için yüzde 4+4, 2013 için de yüzde 3+3 olmasına karar verdi. sına karar verdi. 11 üyeden oluşan Hakem Kurulu’nda zam oranının 4’e karşı 7 üyenin oyuyla alındığı bildirildi. MemurSen’in kurula üye olarak önerdiği Gazi Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aydın Başbuğ’un da teklifin kabul edilmesi yönünde oy kullandığı öğrenildi. Yasaya göre itiraz edilemeyen kurul kararları kesin nitelik taşıyor. Zamların açıklandığı andan itibaren KESK üyeleri de eyleme başladı. Toplantı öncesinde KamuSen ile KESK, MemurSen’e toplantıya katılmama çağrısı yaptı. KESK üyesi bir grup, Hakem Kurulu’nun toplandığı Devlet Personel Başkanlığı’nın önünde otur ma eylemi yaptı. KESK Genel Başkanı Lami Özgen, “Hakemin ortaya çıkardığı karar şike kararıdır. Bizim tarafımızdan kabul edilmeyecektir” dedi. Türkiye KamuSen, Genel Başkanı İsmail Koncuk da “Hükümet, memurları 4+4’lük hüsrana uğrattı” diye konuştu. Koncuk, bugün tüm illerde kitlesel basın açıklamaları yapacaklarını söyledi. Ankara’daki eylem ise 12.30’da Güvenpark’ta gerçekleştirilecek. Karanlıkta Tüm Bildiklerinizi Unutun... ise hiç bilinmedik, bambaşka duygular içinde farklı bir algı. Onlar çabuk, zarif hareketlerle, tatlı ses tonuyla bizleri yönlendirdiler. Giderek cesaretlendik, öyle ki piste kadar ilerlemeyi başarıp dans bile ettik. Görme duyusunun yerini alan diğer duyularımızın sınırlarını tartmaya çalıştık kendimizce... Engeller aslında zihinlerde değil mi? “Acaba” diye düşünmeden edemedim, “Acaba çözümsüz gibi görünen, birbirimizin yüzündeki mimiklerle gözlerdeki öfke parıltıları ile daha bir işin içinden çıkılmaz hale gelen sorunlar karanlıkta sakin sakin oturulup tartışılsa ilerleme sağlanamaz mı? Örneğin Meclis’te yumruklaşmalarla biten tartışmalar nasıl sonuçlanır kim bilir?” Eczacıbaşı değerleri ve sosyal sorumluluk “Biliyorsunuz Türkiye yurtdışında en çok kadın hakları konusunda tenkit ediliyor. Ancak fırsat verildiğinde kadınların başaracağının en güzel örneklerinden biri Türkiye’de kadın voleybolunun geldiği nokta. Kadın voleybolunda Türkiye dünyada 11’inci. Erkek voleybolunda ise 46’ncı.” Bu sözler Eczacıbaşı Holding CEO’su Erdal Karamercan’a ait. Peki kadın voleybolcularımızın dünya çapındaki bu başarısında Türk kamuoyu ne kadar haberdar? Malum futbolla yatıp kalkan bir toplumuz. Ancak dünya futbolunda 36’ncı sırada Türkiye. Kadın voleybolunda ise dünyada 11’inci. Ve olimpiyatlarda bu yıl tam 52 yıl aradan sonra ilk kez bir takımımız, kadın voleybol takımımız Türkiye’yi temsil edecek.. Bu sohbeti Nejat Eczacıbaşı’nın kurduğu İKSV’nin bu yıl 40’ıncı yılı dolayısıyla düzenlenen toplantıda yapıyoruz. Eczacıbaşı Kurumsal İletişim Direktörü Okşan Atilla Sanön, İKSV 40’ıncı Yıl Öncü Sosyal Sorumluluk ve Sponsorluk Çalışmaları’nın bir özetini yapıyor. Ve tabii konu yalnız spor değil. Örneğin YİBO’lar var. Eczacıbaşı, Yatılı İlköğretim Bölge OkullarıYİBO’ları yeniliyor. Duş alanları yapılıyor, tuvaletler yenileniyor, çocuklara hijyen eğitimi veriliyor. YİBO’larda hayatında ilk kez duşla tanışan çocuklar okuyor. 2002’den beri 53 ilde, 7 bin 600 okulda 6 milyon öğrenciye hijyen eğitimi verilmiş. 18 YİBO da yenilenmiş. Kültür sanata verdiği destek işin bir diğer boyutu. İstanbul Modern’de bugüne kadar 40 bin çocuk eğitim almış. Aslında sanırım en önemlisi Karamercan’ın dediği “Benim değerlerim topluluğun değerleri ile örtüşüyor” sözleri. Bugün Eczacıbaşı Topluluğu’nda sosyal sorumluluk projelerinde 300 gönüllünün çalışıyor olması bunu en güzel kanıtı. Beyoğlu Diyalog Derneği’nin Galata’daki binasında Turkcell ekibiyle birlikte paylaştığımız ilginç bir deneyimdi. Ardından Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Koray Öztürkler engellilerin yaşamlarını kolaylaştırmak, yaşama daha fazla katılımlarını sağlamak amacıyla “Engel Tanımayanlar” çatısı altında sundukları çözüm ve hizmetleri bizimle paylaştı. Turkcell engellilere yönelik hizmetlerini urkcell’in ‘Engel Tanımayanlar’ projesi T “engelli istihdamı, teknolojik çözümler ve sosyal sorumluluk projeleri” diye 3 ana başlık altında topluyor. Öztürkler, Turkcell çağrı merkezleri ve evden çağrı merkezi hizmeti bünyesinde 500 engelli istihdam edildiğini, Global Bilgi Karaman ve VanErciş çağrı merkezlerinde çalışanların yüzde 50’sini engelli personelin oluşturduğunu söylüyor. Turkcell’in görme engelli bisiklet sporunu 9. paralimpik branş olarak başlatması ayrıca Turkcell gönüllülerinin görme engelliler için sesli kitap okuma hareketini sürdürmeleri gerçekten anlamlı sosyal sorumluluk projeleri... Doğan Enerji, Akdeniz Elektrik ve Galata Wind’ı satın aldı Ekonomi Servisi Doğan Holding’in yüzde 99.99’una hissedar olduğu Doğan Enerji, Ağaoğlu’na ait Akdeniz Elektrik Üretim ve Galata Wind Enerji’yi toplam 240 milyon avro değer üzerinden almak için anlaşma imzaladı. Holding’den KAP’a yapılan açıklamada, söz konusu değerin Akdeniz Elektrik için 68.57 milyon avro, Galata Wind için 171.43 milyon avro olarak belirlendiği ifade edildi. C MY B C MY B