Katalog

SAYFA CUMHURİYET 29 ŞUBAT 2012 ÇARŞAMBA 12 DIŞ HABERLER [email protected] Üst düzey bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi: İsrail, İran’ı ABD seçimlerinden önce vurabilir Ankara da tarih verdi BAHADIR SELİM DİLEK WikiLeaks’teki ‘Kürt CHP kaynağı’ tartışması ANKARA İsrail’in, İran’ın nükleer programını durdurmak için bir askeri operasyon düzenlemesi olasılığından son haftalarda sık sık söz edilirken Ankara da gelişmeleri yakın takibe aldı. Ankara’da, İsrail’in, İran’ı vurma kararı alırsa bunu 6 Kasım’da gerçekleştirilecek ABD Başkanlık seçimlerinden önce yapma olasılığının güçlü olduğu değerlendirmesi yapılıyor. Washington ve Batılı müttefikleri Tahran rejimini, özellikle mali sektörünü hedefleyen ekonomik yaptırımlarla ikna etmeye çalışıyor. Ancak bu yaptırımların sonuç vermemesi durumunda İsrail’in İran’ı vurmasına kesin gözüyle bakılıyor. Zamanlama konusunda ise kritik bir sürece girildi. Üst düzey bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi “Uluslararası camiada, İsrail’in İran’ı ABD seçimleri öncesinde vurması olasılığının güçlü olduğu yönünde bir değerlendirme var. İsrail, İran’ı vurma kararı alırsa, bunu ABD seçimlerinden önce yapacaktır” görüşünü dile getirdi. ABD’deki Yahudi lobisinin Demokratlara yakın olduğunun bilindiğini anımsatan aynı yetkili, “ABD başkanları görev yaptıkları ilk dönemde, ikinci kez başkan seçilebilmek için daha yumuşak bir yaklaşım benimser. İkinci dönemde eğer seçilirlerse yaklaşımları daha sertleşir. Hem politikalarını uygulama açısından hem de daha sonra Demokrat bir başkanın seçilmesi açı sından. Obama ikinci kez seçilirse İsrail Ortadoğu sorununun çözümü için daha fazla baskı altında kalacağını biliyor. Bu nedenle güvenlik kaygılarını ikinci dönemine ertelemez” değerlendirmesini yaptı. Obama, 19 Mayıs’ta açıkladığı Ortadoğu politikası ile ikinci dönemde de başkanlığı üstlenirse, atacağı adımlar konusunda önemli ipuçları vermişti. Amerikan yönetimi İsrail’i 1967 sınırlarını temel alan iki devletli bir çözümü tartışmak için masaya oturtmayı istiyor. Ancak bu durum İsrail’de ciddi bir kaygı unsuru olurken, Binyamin Netanyahu yönetimi öncelikle İran’ı tehdit unsuru olmaktan çıkarmayı, sonrasında ise dikkatini Filistin sorununa yöneltmeyi hedefliyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi olarak yeni atanan Kofi Annan, görüş alışverişinde bulunmak için Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu aradı. Suriye’de yaşanan olayların ele alındığı görüşmede, geçtiğimiz hafta Tunus’ta yapılan ve mart ayında İstanbul’da yapılacak olan “Suriye’nin Dostları” toplantıları da değerlendirildi. Davutoğlu Annan’a, Türkiye’nin tutumunu aktardı. Tanrıkulu: Açık siyaset yapıyorum, herkesle konuşurum ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, WikiLeaks belgelerinde yer alan, Türkiye analisti Emre Doğru’nun “CHP’deki Kürt haber kaynağı” ile ilgili değerlendirmeleri üzerine “Arkadaşım Osman Doğru’nun oğludur. Açık siyaset yapan birisiyim, kim benden görüş sorduysa söylerim” açıklamasını yaptı. WikiLeaks belgelerinde Amerikan özel istihbarat kuruluşu Stratfor’da dışarıdan Türkiye analisti olarak çalışan Doğru’nun bir kaynağıyla ilgili “Bizi PKK’nin üç ateşkesi konusunda daha önce bilgilendiren ana Kürt haber kaynağım (TR705) geçen hafta sonu düzenlenen kurultayda Türkiye’deki ana muhalefet partisinin (CHP) lider kadrosuna seçildi” deniliyor. CHP PM üyelerinden Mesut Değer, “CHP’deki TR705 kod adı ile anılan ajan kimliği nedir? Bu derhal açıklığa kavuşturulmalıdır” dedi. Tanrıkulu ise “Eğer kastedilen ben isem; siyasetin aktif olarak içerisinde yer almadan önce de insan hakları meseleleri başta olmak üzere hukuk, politika, sosyal sorunlar gibi alanlarda, Türkiye içinden ve dışından birçok medya kuruluşu görüşlerimi almaktaydı. CHP’nin bir üyesi olarak, aktif siyasete girdikten sonra da görüş talepleri devam etti” dedi. Tanrıkulu, şu değerlendirmeleri yaptı: “Beraber akademik çalışmalarda bulunduğum, son derece kıymetli bir hukukçu dostum Prof. Dr. Osman Doğru’nun oğlu olan ve çocukluğundan beri tanıdığım Emre de çeşitli kereler bana, analizlerinde kullanmak için sorular yöneltmiştir. Bu sorular, diğer uluslararası haber kaynaklarının yönelttiklerinden farksızdır. Benim de kendisine aktardığım kanaatler tamamen medya ve kamuoyu tartışmalarını takip ederek herhangi bir siyasetçi veya kanaat önderinin, köşe yazarı veya akademisyenin güncel gelişmelere ilişkin görüş oluşturmasından farksız biçimde kendi düşüncelerimi ortaya koymamdan ibarettir.” TBMM Başkanı Çiçek, Suriye konusunda patladı Sosyal ‘Bize gaz vermeyin’ RİYAD (AA) TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Türkiye’ye Suriye konusunda gaz verilmemesini isteyerek, “Herkes kenarda maç seyreder gibi seyredip, ‘Türkiye bu işi halletsin’ diye şark kurnazlığı yapmasın” dedi. Çiçek, Suriye ile sınırı olmayanların kuru beyanat ile yetinmemesini istedi. G20 Ülkeleri Parlamento Başkanları 3. İstişare Toplantısı için geldiği Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da, Riyad gazetesi muhabirinin sorularını yanıtlayan Çiçek, “Türk yetkililer, Suriye’deki krizin başlangıcında, krizin bir an önce sonuçlanması için daha heyecanlıydı. Fakat son zamanlarda Türkiye’nin bu konudaki heyecanının azaldığını görüyoruz” yorumuna karşılık olarak şunları söyledi: “Bize o konuda gaz vermeyin. Herkes kenarda maç seyreder gibi seyredip, ‘Türkiye bu işi halletsin’ diye şark kurnazlığı yapmasın. Türkiye sorumluluğunun gereğini yapıyor. Ortadoğu’daki her ihtilafta, başkaları kenara çekilsin, Çiçek, Fransa’ya da ‘Niye sanki bir futbol maçı karın ağrısı seyreder gibi önlerde çekiyorsunuz? Niye seyretsin, Türkiye tüm ihtilafları bağırsak düğümlenmesi halletsin. Bu yaşıyorsunuz’ ihtilafların cümleleriyle çıkıştı. çözümünde herkes kadar Türkiye’nin de sorumluluğu var. Türkiye, gerçekçi bir politika takip etmeye çalışıyor. Çünkü gerçeklerden kopan politikanın kimseye faydası olmaz. Gelin Suriye ve Ortadoğu gerçeğine hep aynı gözle bakalım, gerçekleri birlikte görelim. Kime ne sorumluluk düşüyorsa, o görevini yapsın. Yani tüm sorunların çözümü noktasında sorumluluğu Türkiye’ye yükleyip, ‘Türkiye ne yapacak, ne edecek diyor’, Türkiye, sorumlu bir devlet olarak eksiksiz bir şekilde üzerine düşen görevini yapıyor.” Çiçek, “Fransa gibi bazı ülkelerin Ermeni katliamının yapıldığı konusunda ısrar etmesinin arkasında ne olabilir” sorusuna da “Belki bunu doğrudan Fransızlara sormanız lazım. Türkiye ile ilişkilerinizde niye böyle karın ağrısı çekiyorsunuz, niye böyle bir bağırsak düğümlenmesi yaşıyorsunuz diye” yanıtını verdi. Kapitalizm Dış Haberler Servisi İngiltere’nin başkenti Londra’da yaklaşık dört aydan beri St. Paul Kadetrali önünde, kapitalizmi ve sosyal adaletsizliği protesto eden eylemcilerin çadırları polis zoruyla önceki gece kaldırıldı. Operasyon sırasında göstericilerle polis arasında çıkan çatışma sonrası 20 gösterici gözaltına alındı. Göstericilerin bölgeden tahliye edilmelerine yönelik karara karşı Yüksek Mahkeme’ye yaptıkları itiraz kabul edilmemişti. Kapitalizm karşıtı Londra Borsası’nı İşgal Et Hareketi’ne mensup göstericiler tahliyenin eylemlerinin sonu anlamına gelmediğini belirtirlerken bölgenin bağlı bulunduğu adaletsizliği protesto eden eylemciler aylardır Londra’da St. Paul Katedrali önünde nöbetteydi. Polis önceki gece eylemcilerin kaldığı çadırlara baskın düzenlerken 20 göstericiyi gözaltına aldı. (Fotoğraf: REUTERS) esur medya girişimi’ Sezgin Tanrıkulu “WikiLeaks belgelerini, ‘çamur at izi kalsın’ şeklinde mesnetsiz komplo teorileri üretmek için kullanmak, bu cesur medya girişimini lekeleyecek, yanlış bir adımdır” ifadesini kullandı. WikiLeaks’in sızdırdığı Stratfor’un iç yazışmalarında geçen Aralık’a kadar şirketin Türkiye analistlerinden olan Doğru epostasında iddiaya göre TSK’de, TPAO’daki bağlantılarını anlatıyor, bir subayın istihbarat verebileceğini söylüyor. İki bakanlıktaki bağlantılarına da işaret eden Doğru, “CHP’deki Kürt kaynaktan” da bahsediyor. ‘C “zorla” yapılmasından ötürü üzüntü karşıtlarının duyduklarını açıkladı. Söz konusu eylemler 15 Ekim 2011’de başlamış, kampı ancak borsanın bulunduğu bölgeye girmeleri engellenince, Londra’nın dünyaca ünlü St. Paul Katedrali önünde boşaltıldı 200 çadırdan oluşan bir kamp kurmuşlardı. City belediyesi yetkilleri de tahliyenin Katedral Londra Borsası ile büyük bankaların merkezi olan bölgenin yakınında bulunuyor. St. Paul Katedrali yetkilileri önceleri destek verdiği eylemden daha sonra güvenlik gerekçesiyle desteğini çekmişti. Konuya ilişkin tartışma din adamları arasında da ayrıma yol açmış, iki din adamı görevlerinden istifa etmişlerdi. STRATFOR’UN MÜŞTERİSİ COCACOLA CIA’nın ‘gölgesi’ şirketlerin üzerine düştü Dış Haberler Servisi Yeni WikiLeaks belgeleri Amerikan özel istihbarat kuruluşu Stratfor’un dev şirketler için adeta dedektiflik yaptığını ortaya çıkardı. WikiLeaks’in önceki gün yayımlamaya başladığı Stratfor’un iç yazışmalarından oluşan 5.5 milyon eposta arasında CocaCola’nın, Amerikan gizli servisi CIA’nın “gölgesi” olarak tanımlanan kuruluşa hayvan hakları örgütü PETA hakkında üye sayısında, işleyiş mekanizmasına uzanan istihbarat çalışması için para ödediği bilgisi de var. Belgelere göre, Stratfor ile ilişkiler sürdüren kurumlar arasında, Hindistan’daki mağdurlarının tazminat talebiyle karşı karşıya bulunan Amerikan şirketi Dow Chemical Co. ve Amerikalı Lockheed Martin gibi büyük şirketler ile ABD’li bazı resmi kuruluşlar yer alıyor. Stratfor’un 5 milyondan fazla elektronik postasını önceki günden itibaren yayımlamaya başlayan WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange, Londra’da önceki gün düzenlediği basın toplantısında Stratfor’un kendini “küresel istihbarat organizasyonu” olarak tanımladığını ancak bu kuruluşun rüşvet ve kurumların içinde bulunan kişiler aracılığıyla bilgi topladığını savundu. Toplantının ardından AA’ya verdiği demeçte ise Assange, epostalarda Türkiye ile ilgili de önemli bilgiler olduğunu söyledi. Stratfor’un Türkiye analizlerinde öne çıkan isimlerden biri olan, kuruluşun Ortadoğu, Türkiye, Güney Asya ve Latin Amerika bölgelerinden sorumlu Reva Bhalla ile şirketin kurucusu George Friedman arasındaki bir yazışmada Friedman’ın Bhalla’ya “Eğer bir kaynağın senin için değerli olabileceğine inanıyorsan onu maddi, cinsel veya psikolojik yönden kontrol altına almalısın” önerisinde bulunması dikkat çekti. Bhalla ile iş arkadaşı Byless Parsley arasındaki yazışmada ise Bhalla’nın bilgi elde etmek için kaynağıyla cinsel ilişkiye girdiği yönünde imada bulunuluyor. Humus’ta mahsur kalan İngiliz foto muhabiri Lübnan’da Ateş hattından kaçış Bu arada Humus’a yönelik Dış Haberler Servisi eçen çarşamba günü Suriye ordusunun ateşinde güvenlik güçlerinin kuşatma Suriye’nin Humus kensı sürerken muhalif kaynaklar yaralandığı belirtilen gazeteciler arasında bulunan tinde açılan ateş sonucu yaralanan İngiliz foto Sunday Times için çalışan Conroy’un ülkeden çıkışı için dün ülkede çeşitli bölgelerde çıkan çatışmalarda aralarında muhabir Paul Conmuhalif güçlerin yardım ettiği savunuldu. bir çocuğun da olduğu 47 kiroy’un Lübnan’a götüşinin öldüğünü duyurdu. Öte rüldüğü belirtildi. Geyandan muhalif Özgür Suriye çen çarşamba günü SuriOrdusu’nun Suriye güvenlik (AFP) ye ordusunun ateşinde yagüçlerine ait 3 helikopteri düralandığı kaydedilen gaşürdüğü iddia edildi. Suriye zeteciler arasında buluDevlet Başkanı Beşşar nan Conroy’un ülkeden Esad’ ın kardeşi Mahir çıkışı için muhalif güçleEsad’ın komutanlığındaki rin yardım ettiği savunulözel birliklerin Humus’ta kodu. BBC’nin diplomatlara nuşlandığı ileri sürüldü. Dedayandırdığı haberine göra’da ise muhalif silahlı güçre, yaklaşık bir haftadır lerle ordu birlikleri arasındaHumus’ta mahsur kalan ki çatışmada 5 askerin öldüİngiliz gazetesi Sunday Tiğü kaydedildi. Suriyeli bazı mes için çalışan Conroy’un eylemciler Humus yakınlamuhalif Özgür Suriye Orrında önceki gün en az 62 cedusu’nun yardımıyla Lübsedin bulunduğunu bildirdi. nan’a kaçırıldığı belirtildi. ConBM İnsan Hakları Yüksek Komiahliye çabaları seri Navi Pillay, son haftalarda Suroy’un ailesi de kendisinin LübConroy’un Lübnan’a geçişinin sağ riye’deki durumun hızla kötüleştiğini nan’a ulaştığını doğruladı. Humus’ta yaralı halde olan ve landığı haberi önceki akşam Şam’da kaydetti. Pillay, BM İnsan Hakları tahliye edilmesi yönünde çağrıların ki Batılı diplomatik kaynakların, Hu Konseyi’nde yapılan acil toplantıda, sürdüğü Fransız gazeteci Edith mus’un isyancı semti Baba Amr’da sı Suriye ordusu ve güvenlik güçlerinin Bouvier’ın durumu ise belirsizliği kışıp kalan yabancı gazetecileri tahli “toplu tutuklama operasyonları ni koruyor. Bazı muhalif kaynaklar ye etmek için yürütülen pazarlıkların ve hükümet karşıtlarına yönelik Bouvier’ın de Lübnan’a ulaştığını sa sonuçsuz kaldığı yönündeki açıkla saldırılar başlattığına” ilişkin kenvundu. Geçen hafta Humus’ta açılan maları sonrasında geldi. Aynı kay disine raporlar ulaştığını belirtti. Öte yandan Tunus Cumhurbaşkanı ateş sonucu Sunday Times için ça naklar, yabancı gazetecilerin tahliye edilışan gazeteci Marie Colvin ile lemediğini, buna karşılık üç yaralı Su Monsef Marzuki ülkesinin Suriye Fransız foto muhabir Remi Ochlik riyeli’nin Suriye Kızılay ambulansla Devlet Başkanı Esad’a sığınma hakrıyla çıkarılabildiğini belirtti. kı vermeye hazır olduğunu duyurdu. yaşamlarını yitirmişti. G Anonymous’a operasyon tratfor’ın iç S yazışmalarından oluşan 5.5 milyon epostayı ele geçirdiği belirtilen hacker grubu Anonymous’a karşı düzenlenen uluslararası operasyonda 25 kişi gözaltına alındı. İspanya, Arjantin, Şili ve Kolombiya’da gerçekleştirilen Interpol operasyonlarında yakalanan 25 Anonymous üyesinin, dünyanın farklı yerlerinde şirket, siyasi parti ve kurumların internet sitelerine saldırı yapmakla suçlandığı belirtildi. T Dışişleri’nden yalanlama Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Selçuk Ünal önceki gün The Times gazetesinin, Türkiye üzerinden Suriye rejimine silah ulaştırılmasına göz yumulduğuna ilişkin haberinin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Gazetede yer alan bir haberde, Suriye rejimine gönderilen silahların Türkiye üzerinden geçirildiği ve Türk yetkililerin buna göz yumduğu ileri sürülmüştü. C MY B C MY B