27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 EKİM 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 17 Altın Portakal’a meslek birliklerinden tepki Güzelliğin On Par’ Etmez Anthony Braxton Diamond Curtain Wall Quartet, Akbank Caz Festivali’nin konuğuydu Çöl tozu, lodos ve Braxton MURAT BEŞER Yeni bir rekor daha milyondan fazla satan “Grinin 50 Tonu” (Fifty Shades of Grey) romanı, Fransa’da yeni bir rekora imza attı. Fransa’da düzenlenen, kitabın yazarı E.L James’in katıldığı imza gününde kitap 40 bin kopya sattı. İmza gününün ertesinde ise kitap Fransa’da 15 bin satarak Harry Potter üçlemesinin son kitabının rekorunu kırdı. Dünyada 37 dile çevrilen kitap, ilk önce elektronik ortamda yayımlanmış, ardından gördüğü ilgi üzerine basılı olarak da piyasaya çıkmıştı. ? Kültür Servisi Dünyada 40 Festival komitesini cesaretinden dolayı kutlamalı, Anthony Braxton Diamond Curtain Wall Quartet gibi imkânsız bir konseri programa almış olmaları nedeniyle, ancak The Seed gibi hiç olmayacak bir mek ânı seçerek bizleri trajikomik bir muhabbete salmış olmaları nedeniyle d e eleştirmeli. Dadacı sahne dekoruyla optik sanatı buluşturmuş havalı bir mekân The Seed, Atlı Köşk içinde, boğaza nazır. Sandalyeli sistemde yaklaşık 400 kişilik bir salon ve ilginç, boş yer yok. İyi güzel; salonu dolduranlar da şüphesiz Bülbül Ötümlü Kanarya Derneği üyeleri değil, ama en azından sıra dışı müziklere aşina olmalılar ve kime, ne için geldiklerini biliyorlardır herhalde diye düşünüyor insan. Pek öyle değilmiş; evet bir miktar kemik dinleyici var, ama gerisi kurumsal hayattan davetiye bulanlar, mekânın cazibesine kapılanlar vs… Karşımızdaki yüce adam 67 yaşında, cazın doğaçlama tarihine ilişkin belge babından yüzlerce kayıt bırakmış, müziğiyle kozmosun sırrını keşfetmeye çalışan bir ses felsefesi profesörü, saksofoncu Anthony Braxton. Yanındaki genç doğaçlamacılar Braxton’ın ayak izlerini takip ediyor; saksofonda James Fei, multinefeslilerde Taylor Ho Bynum, kemanda Erica Dicker. Tek bir eser seslendiriyorlar 80 dakika boyunca, adı “No: 368”. Sopranino saksofon taze ve tiz ? Müziğiyle kozmosun sırrını keşfetmeye çalışan bir ses felsefesi profesörü ünlü saksofoncu. Konser, başladıktan sonra en hızlı boşalan salon kategorisinde üst sıralara tırmanıyor. ifadeleri temsil ederken, düşük sesli kontrbas saksofon ciddiyeti, trombon ve trompet huysuzluğu, saksofon hırçınlığı ve inatçılığı, keman ise kontrolü oynuyor bu çılgın parodide. Yarattıkları ses dokuları muazzam, ama her ne kadar bu müzik özgür doğaçlama, avangard, yaratıcı yeni müzik gibi sıfatlarla telaffuz edilse de kendi içinde şablonları, klişeleri, kalıpları ve ezberleri var. Dinlenebilirlik özelliği çok yok, müziğin kodlarının izleyici tarafından çözülebilmesi neredeyse olanaksız. Arkadan müziğe pek bir katkısı olmayan cılız ve demode sesler gönderiyor Braxton, bilgisayarından. Bu işte pek acemi olduğu belli, daktiloya yeni başlayan steno öğrencileri gibi tek parmağıyla uzanıyor klavyeye. Uzun sesler hiperbolik işitsel bir resmin ritmini, kısa s es ler tonlarını oluşturuyor. Neyse ki müzik bir an için bile kesilmiyor, yoksa salondan nasıl bir muhabbet uğultusu yükseldiği kabak gibi çıkacak ortaya. Bir dinleyici tahammül edemeyerek ayağa kalkıyor ve bağırıyor, muhabbetçileri susturmak amacıyla. Bu arada dinlediğimiz müziğin teorik sistemine sonik gevezelik de denebilir. Başladıktan sonra kısa sürede en hızlı b oşalan k o n s e r k a t e go r i s in d e klasmanın üstlerine tırmanıyor; bitimde kalabalığın yaklaşık yüzde 30’u kalıyor, hak ettikleri sabır madalyasını almak üzere… Marmara bölgesi üzerinde dolanan çöl tozunun halsizliği, lodosun diz ve baş ağrıları, Braxton’ın sinir yıpratıcı sesleriyle buluşunca konserin son esprisini Sevin (Okyay) abla yapıyor: “17 yıl önce de aynı haltı yemişlerdi!” muratbeser@ muratbeser.com ‘Tarihsel hatadan dönülmeli’ Kültür Servisi Geçen hafta sona eren 49. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nden “En İyi Film” dahil altı ödülle dönen Hüseyin Tabak ’ın “Güzelliğin On Par’ Etmez...” filminin Türk filmi olarak ulusal bir film festivalinin yarışmasında yer alıp alamayacağı konusunda çıkan tartışmalar üzerine meslek birlikleri bir basın açıklaması yaptı. BİROY, FİLMYÖN, FİYAB, SEK, SESAM, SETEM, SEYAP, SİNEBİR, TESİYAP, YSH imzalı açıklamada yapılan hatanın örtbas edilmesi yerine, tarihsel hatadan dönülmesi için festival yönetimi gerekli adımları atmaya davet edildi. Açıklamada, “Filmin ana yapımcısı Avusturya şirketi olan Dor Film Produktionsgesellschaft m.b.H’dir. Bu durum filmin daha önce gösterildiği festivallerin kataloglarında ve filmin destek aldığı Avusturya Film Komisyonu’nda belgelenmiştir. Film, birçok festivalde Avusturya filmi olarak lanse edilmiştir. Söz konusu film ile ilgili herhangi bir yapımcı şirket, Türkiye’de bulunan resmi üç yapımcı meslek birliğinde kayıtlı değildir. Festival başlamadan önce hem sinema kurumları hem de Türk sinemasını temsil eden Sinema Genel Müdürlüğü, Avusturya yapımları olan Kuma ve Güzelliğin On Par’ Etmez filmlerinin ulusal yarışmadan çıkarılması konusunda gerekli uyarıları festivale yapmıştır. Ancak festival yönetimi, Kuma filmini yarışmadan çıkarmasına karşın yine bir Avusturya yapımı olan filmi ulusal yarışmadan çıkarmayarak tarihsel bir hataya sebep olmuştur” denildi. Açıklamada ayrıca “Bu hatayı bazı çevrelerin ‘siyasi çekişme’ veya ‘etnik kimlik’ tartışmasıymış gibi yansıtarak, film yapımcılarını ve Sinema Genel Müdürlüğü’nü hedef alan açıklamalar yapmaları ne gerçeklerle ne de ahlaki değerlerle bağdaşmaktadır. Daha da üzücü olanı ise bu tartışmanın, söz konusu filmin yaratıcılarının Kürt olmaları üzerinden ‘ırkçı’ bir sebep gibi gösterilmesidir... Türkiye sinemasının üreticileri ve yaratıcıları olarak bu yaklaşımı şiddetle kınıyoruz” sözleri yer aldı. ORHAN GENCEBAY’IN 60. SANAT YILI KUTLANDI Orhan Baba berhudar oldu Kültür Servisi Orhan Gencebay , 60. sanat yılını sanatçı dostlarının katıldığı bir geceyle İstanbul Kongre Merkezi’nde kutladı. Geceye eşi Sevim Emre ile birlikte katılan Orhan Gencebay, konuklarını “Berhudar olunuz” diye selamladı. “Berhudar ol” deyimini dedesinden öğrendiğini anlatan Gencebay, bu tür gecelerin genelde insanların ölümünden sonra yapıldığını belirterek “Böyle bir gece, sağlığımda bana kısmet oldu. Belki ilk oluyor onun için ayrı bir mutluluk duyuyorum. Berhudar olun demekten kendimi alamıyorum” dedi. Gencebay, tüm bestelerinde sevgi, saygı, hoşgörü ve insanlığı anlatmaya çalıştığını söyledi. Yaklaşık 4 bin davetlinin katıldığı gecede Orhan Gencebay’ın, 32 sanatçının eserlerini yorumladığı “Orhan Gencebay’la Bir Ömür” albümünde yer alan şarkılar seslendirildi. Albümde, Orhan Gencebay’ın şarkılarını seslendiren Ajda Pekkan, Tarkan, Sibel Can, Athena, Candan Erçetin, Mustafa Sandal ve Nilüfer gibi birçok isim ise geceye katılmadı. Sanatçıların, konserin, bayramda özel bir kanalda yayımlanmak üzere anlaşılmasının, dolayısıyla gecenin maddi bir kazanca dönüştürülmesinden rahatsız oldukları gerekçesiyle geceye katılmadıkları konuşuluyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle