Katalog

18 OCAK 2012 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DİZİ Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilan edildiği ilk gün Makarios, ‘Kıbrıs 8 asır sonra Yunan olmuştur’ diyordu 9 Denktaş’ı kızdıran söz auf Denktaş’la yarım asırlık mücadelesini konuşurken, öncelikle Makarios’la ilişkilerini, savcılık yıllarında yaşadıklarını ve ZürihLondra Anlaşmaları’na kadar olan dönemi ele almıştık. Bugün, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşuna ve belediyelerle ilgili tartışmalara geçiyoruz. Londra görüşmelerinde Başpiskopos Makarios işi panayır pazarlığına döktüğünde, dönemin Türk Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, Denktaş’a “Papaz bunu niye yapıyor” diye sormuştu. Denktaş’ın cevabı kesindi: “İleride bu anlaşmaların kendisine zorla empoze edildiğini savunacak ve bunların hükmünden kurtulmaya çalışacak.” Öyle de oldu. Makarios, sonunda Kıbrıs’ı felaketten felakete sürükledi. Çok sayıda Kıbrıslı Türk canını ve malını kaybederken, Makarios’un, Kıbrıs’ta Türk faktörünü hesaba katmamasının bedelini Rum halkı da çok pahalıya ödedi. Kıbrıs Cumhuriyeti ilan edildikten sonra, 16 Ağustos 1960 akşamı verilen resepsiyona Türk Cemaat Meclisi Başkanı olarak davetli olduğu halde katılmayan Denktaş, yaşananları şöyle anlatıyor: “Herkes bir TürkRum ortaklığına dayanan ‘Kıbrıslılar’ Cumhuriyeti’nin doğduğuna inanırken, Makarios, iki toplumun Cumhurbaşkanı olarak ‘Kıbrıs sekiz asır sonra Yunan olmuştur’ demekten çekinmiyordu. Buna Türk toplumu fena kırılmıştı. Bunun bir ifadesi olarak resepsiyona gitmedim. Başpiskopos, siyasetini tayin etmişti. İkili Cumhuriyeti yıkacak, bunun yerine bir Rum Cumhuriyeti kuracak ve ENOSİS’e ‘SelfDeterminasyon’ diyerek varacaktı. Bu nedenle Dr. Fazıl Küçük’ün ve benim, barışa yönelik mektuplarımızı çöp sepetine atacak, yazılı cevap vermeyecekti. Küçük’ün ‘Köyleri birlikte gezelim, halka birlik beraberlik aşılayalım’ şeklindeki önerilerine hiç cevap vermeyecekti.” Makarios, 1962 yılı sonunda Türk belediyelerini ortadan kaldırmak için yeni bir oyun başlatıyordu. İşte bu oyunun karşısında yine üstün hukuk bilgisiyle Denktaş vardı... Başpiskopos, anayasanın Kıbrıs Türk toplumuna verdiği hakkı tek taraflı kaldırmayı istiyordu. Bu hakkı alırken karşılığında Türklere ne vereceğini kendisi sormuş, kendisi cevaplamıştı. Türkler, karma belediyeye verecekleri vergiden yüzde 1 fazlası ile faydalanabileceklerdi. Yani Türklerin oturdukları semtlere yapılacak harcamalar, yine Türklerin ödediği vergiden çıkacaktı. Makarios bir taraftan “Lefkoşa bir bütündür, iki belediye olamaz” diyordu, bir taraftan da Lefkoşa’da TürkRum ayırımı yaparak, Türklerin belediyeye verecekleri vergileri hesaplamaktaydı. Makarios’a belediyelere yönelik baskılardan vazgeçmesini söyleyen Denktaş’ın anıları şöyle: “İki ayrı dine sahip iki toplumdan oluşan bir Kıbrıs’ta halkları birleştirmek için ele geçmiş olan fırsatı böyleMakarios R sine küçük hesaplarla harcamamasını rica ettim. Kıbrıs’ta iki toplum arasındaki gerginlikten iki anavatanın rahatsız olduklarına işaret ettim. Fakat Makarios ‘Ben iki belediye istiyorum’ deyip duruyordu. Başpiskopos inatçılığı ile övünen birisiydi... Uzun tartışmalardan sonra görüşmelerimiz kesildi. Makarios daha sonra belediyeleri tek taraflı lağvettiğini açıkla Mahkemesi’nin bu duruma getirilmesi, anlaşmaların bir ihlalidir ve müdahaleyi zorunlu hale getiren bir durum yaratmıştır’ diyordu. Fakat bunlar Makarios’u etkileyemezdi... Çünkü her şey ‘Akritas Planı’na göre yapılmaktaydı.” Denktaş’la Makarios arasındaki görüşmeler azalmıştı... Yunan Prensesi İrini’nin Kıbrıs’ı ziyareti sırasında verilen resepsiyon, Denktaş’ın Makarios’la bir araya gelmesini sağlamıştı. Denktaş, Prenses’le ilgili anıları şöyle anlatıyor: “Yunan elçiliğindeki davete gittiğimde Makarios, genç prensesi kolundan yakalayarak getirdi ve ‘İşte Rumların özel katliam orduları Kıbrıs Cumhuriyeti’nin anayasasına göre 1960’ta kurulan cumhuriyetin cumhurbaşkanlığı seçimleri 1965’te yapılacaktı. Rum toplumu 1960 Anayasası’nın gölgesinde bir seçim daha geçirmiş olsaydı, Makarios’un öne sürdürdüğü “Bu anlaşmalar geçersizdir” iddiası çürüyecekti. Onun için ne yapacaksa, 1965 seçiminden önce yapması gerekliydi. Akritas Planı hazırlanmış, verilen emir çerçevesinde Aralık 1963’te kanlı saldırılar başlamıştı... Makarios’un hedefi, Kıbrıs Türklerini bir azınlık haline sokarak, değişmiş bir anayasa görüntüsü içinde ENOSİS’i ilan etmekti. Denktaş, Makarios’un 3 yıl gibi kısa bir sürede cumhuriyeti yıkarak silahlı saldırıya girişmesini şöyle anlatıyor: “Acele ediyordu... Bu acelenin iki nedeni vardı. Birincisi, ölmeden önce Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlayacağına dair kilisedeki yeminiydi. İkincisi ise kendi açısından hukuki bir gerekçe idi. Kısaca Makarios 1960 Anayasası gölgesinde bir seçim daha geçirmek istemiyordu... 19601963 olayları zincirini değerlendiremeyenlerin 1963 sonrasını tanımlamaları olanaksızdır. Rum cephesinin İngiliz sömürge idaresine başkaldırdığı ve emperyalistleri adadan tek başına kovduğu iddiası gülünçtür. Türk toplumu hakkında bir gün tarafsız karar verecek olanlar elbette bir avuç Türk mücahidinin hem İngiliz, hem de Rum emperyalizmine karşı verdiği mücadeleyi anlayacaklardır. Bu savaş KırmızıBeyaz bayrağın adada kalması veya MaviBeyaz bayrağın adanın tümünde dalgalanması savaşıydı. Akritas Planı’nı bilenler, gelecekte her dönemin tehlikelerle dolu olduğunu da bilmektedirler. Özel katliam orduları kurarak ENOSİS mücadelesi uğruna Türk kanı akıtan Makarios için Türk halkından ve Türkiye’den kurtulmanın yolu silahtı... Papaz su yüzündeki etkili organları da yetersiz görmekteydi. Sadece Türklere karşı savaşmak için değil, Rum iktidarının korunması için de yeraltı teşkilatına gerek vardı. Bu sayede Türklerin yanı sıra komünistler de sindirilecek ve muhalifler birer birer temizlenecekti.” Kafatası sayısı 15’e yükseldi ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Diyarbakır’ın Suriçi semtinde JİTEM karargâhı bahçesinde yapılan kazı çalışmalarında bulunan kafatası sayısı 15’e yükseldi. Kayıp yakını 26 aile İHD’ye başvurarak hukuki yardım talebinde bulundu. İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici, “Kemikler tesadüfle ortaya çıktı. Kimin oraya götürüldüğü, kim tarafından infaz edildiği devletin arşivlerinde mevcuttur” diye konuştu. Prenses, Makarios’u bozdu Aselsan’da flash disk bilmecesi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Aselsan mühendisi 7 Ağustos 2006 tarihinde Ankara’daki PursaklarAyrancı yolunda aracının içinde bilekleri ve boğazı kesilmiş bir halde bulundu. Ölümle ilgili soruşturma başlatan savcılık, Başbilen’in cesedinin yanında bulunan intihar mektubunda, “Mektubun bir kopyası bilgisayarımda ve flash diskimdedir” notu üzerine Aselsan’da arama yaptı. Ancak Başbilen’e ait flash diske ulaşılamadı. Soruşturmada şüpheli sıfatıyla ifade veren Binbaşı Erkan Şakir’e flash disk soruldu. Vekil maaşına ‘oran’ rötuşu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda dün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün bir kez daha görüşülmek üzere geri gönderdiği emekli milletvekilli maaşlarıyla ilgili düzenleme zam oranı düşülerek kabul edildi. 238 milletvekili “kabul” derken 55 milletvekili de ret oyu kullandı. Önergelere imza koyduğu için disipline sevk edilen CHP Afyon Milletvekili Ahmet Toptaş oylama sırasında salondan çıktı. Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş uçağa binerken Makarios’un oyunu dı. Bunun üzerine çift belediyeli beş kasabada ‘İnkişaf Encümenleri’ kuruldu. Türkler bu encümenlere katılmadı. Cemaat Meclisi’nde aldığımız bir kararla biz ayrı belediyelerimizi sürdürdük ve Makarios’u Anayasa Mahkemesi’ne verdik. Makarios davayı kazanacağımızı, mahkemedeki Rum hâkiminden öğrenir öğrenmez, aleyhte karar çıkması halinde bunu uygulamayacağını açıkladı. Bunun bir sonucu olarak Anayasa Mahkemesi Başkanı Prof. Forstoff görevinden istifa etti. Forstoff, bize vedaya geldiğinde ‘Makarios’un bu beyanatı ve icraatı; benim bu şekilde istifaya zorlanmam ve Anayasa Türklerin Denktaş’ı budur’ dedi. Prenses İrini yüzüme bakarak ‘Sizinkileri de gördüm. Bana çok misafirperverlik gösterdiler. Çok memnun oldum’ deyince Makarios fena bozuldu. Prenses’in ‘Sizinkiler, bizimkiler’ diyerek Türklerle Rumları ayrı ayrı toplumlar olarak göstermesine kızmıştı... Ardından ikimizin de Baf’lı olduğunu söyledi. ‘Baf’ta iki türlü insan çıkar, ortası yoktur. Ya iyidir ya kötüdür’ dediği anda lafı nereye götüreceğini anlayarak müdahale ettim. ‘Doğrudur, ben Baf’ın iyilerindenim, Başpiskopos da kötülerindendir’ dedim. Gülmeye çalışarak Prenses’in koluna girdi ve uzaklaştı.” Sanatçılara sosyal güvence ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, sanatçıları sosyal güvenlik sistemi içine alacak bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu belirterek “Onları örgütlemeye, sosyal güvenlik ağına katılmaya özendirmek gerekiyor” dedi. Günay, bu konuda bir çalışma yapıldığını kaydetti. BELSO Meclis gündeminde Denktaş: Saldıracaklar, bizi yok edecekler Denktaş, Makarios’un konuşmalarını, basına açıklamalarını yakından takip ediyor, Ankara’ya sürekli mektuplar yazıyordu. Makarios 5 Ocak 1962’de Lefkoşa’da bir konuşmasında şunları söylüyordu: “Kıbrıs Rum halkının mücadelesi sürecektir. Zürih ve Londra anlaşmaları bu mücadelenin seyrinde bir dönüm noktasıdır. Aynı zamanda elde edilenlerin değerlendirilerek daha büyük zaferler için bir başlangıç noktası ve bir kale burcu teşkil edecektir.” 15 Ağustos 1962’de Cikko Manastırı’nda yaptığı ayinde şöyle diyordu: “EOKA kahramanlarının başlattığı işi bitirmek için Kıbrıs Rumları yürümeye devam etmelidir. Esas hedefimize varıncaya kadar devam edecektir.” 19 Mart 1963’te yine kilisedeki konuşmasından bir alıntı: “Kıbrıs mücadelesinin hedefi bir cumhuriyetin kurulması değildi. Kıbrıs Rumlarının ENOSİS arzularına bir cumhuriyet kurmakla son verilemez.” Aralık ayındaki kanlı saldırılara 5 ay kala, 27 Temmuz 1963’te Rum halkına şöyle sesleniyordu: “Rum toplumu Zürih ve Londra anlaşmalarının olumlu yönlerini lehine kullanarak olumsuz yönlerini atacaktır. Anlaşmalar nihai hedef değildir. Anlaşmalar bugündür, yarın için değildir. Kıbrıs Rumları milli davasına devam edecek ve geleceğe kendi gönlünce bir şekil verecektir.” Denktaş, bütün bu konuşmaları Ankara’ya bildiriyor, şu notu ekliyordu: “Gerekli önlemler alınmazsa bize saldıracaklar ve yok edecekler.” B İ T T İ ? ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) Ankara Anakent Belediyesi’ne bağlı BELSO Soğuk Hava Deposu İşletmeciliği’nde gerçekleştirilen bir dizi usulsüzlük, konuya ilişkin haberimiz üzerine TBMM gündemine taşındı. CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in yanıtlaması istemiyle sunduğu soru önergesinde, “Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın eşi Melike Nur Kılıç BELSO İşletmesi Yönetim Kurulu Üyesi olarak ne zaman atanmıştır” diye sordu. Oteller fotokopi almayacak ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kültür ve Turizm Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün uyarısı üzerine, müşterilerinin kimlik fotokopilerini alan otellere genelge gönderdi. Genelgede, kimlik fotokopileri nedeniyle yurttaşların büyük mağduriyetler yaşayabileceği belirtildi. ADANA 8. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZ AÇIK ARTIRMA İLANI İpotek borcu sebebiyle satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: TAPU KAYDI: Adana ili, Seyhan ilçesi, Cemal Paşa mahallesi 8749 ada 2 parselde kayıtlı olup, 2 nolu parselin alanı 3270,00 m2’dir. Bu taşınmazın zemin tipi ana taşınmaz ve ana taşınmaz niteliği ise kargir ev ve arsadır. Söz konusu taşınmaz arsada borçlunun 113/3270 hissesi bulunmaktadır. Borçluya düşen arsa miktarı 113,00 m2’dir. İMAR DURUMU: Adana ili, Seyhan ilçe Belediyesi Emlak ve İstimlak Müdürlüğü’nün 27.4.2011 tarih ve 252.03/2079/2578 sayılı yazıları ekinde; Adana ili, Seyhan ilçesi, Cemal Paşa Mahallesi 8749 ada, 2 nolu parselde kayıtlı taşınmaz için Seyhan ilçe Belediyesi tarafından verilmiş olan 19.4.2011 tarih ve 152079 sayılı imar çapına göre E yoğunluklu yapı nizamı olduğu, ayrıca; Adana 1.İdare Mahkemesi’nin 2009/219 Esas ve 2010/1099 sayılı kararı plan iptal notu mevcuttur. TAŞINMAZIN BULUNDUĞU MEVKİİ: Söz konusu taşınmaz Ziya Paşa mahallesi 67047 sokak No: 8 Seyhan/Adana adresinde bulunmaktadır. Taşınmaz Ortadoğu Hastanesinin 100 m batısında, baraj yolunun 100 m doğusunda hastaneler kavşağının 100 m güneydoğusunda bulunmaktadır. ÖNEMLİ ÖZELLİKLERİ: Satışa konu taşınmaz, Ziya Paşa Mahallesi 67047 sk. No:8 Seyhan/Adana adresinde bulunmaktadır. Belediyenin ve diğer kuruluşların tüm hizmetlerinden yararlanıyor olması, şehir merkezine yakın olması, taşınmazın bulunduğu bölgede çeşitli işyerlerinin olması gibi özellikleri taşınmazın değerine etki eden vasıf ve unsurlardır. Söz konusu taşınmaz arsa üzerinde betonarme karkas inşaat şeklinde yapılmış zemin kat + 1 normal katlı daire bulunmaktadır. Zemin Kat Daire: Taşınmaz zemin kat daire 2 oda, salon, mutfak, banyo ve vvc’den oluşmaktadır. Söz konusu daire mahallinde yapılan ölçümde 60,00 m2 brüt, 55,00 m2 net oturum alanlı olup, 2 oda ve salon yerler: karo kaplıdır. Dairenin tüm duvarları plastik boyadır. Dairenin kapıları ve pencereleri ahşap ve yağlıboyalıdır. Mutfak yer karo kaplı olup, duvar plastik boyadır. Mutfak dolabı mobilya olup, tezgah üstü mermerdir. Banyo yerleri seramik, duvarları fayans kaplamadır. WC yer seramik, duvar 1 m fayanstır. WC’de normal lavabo bulunmaktadır. Banyo ve WC tavanları düşük döşemedir. Dairenin elektrik ve su tesisatı faaliyettedir. 1’nci Kat Daire: Taşınmaz 1’nci kat daire 2 oda, salon, mutfak, banyo wc ve 1 balkondan oluşmaktadır. Söz konusu daire mahallinde yapılan ölçümde 60,00 m2 brüt, 55 m2 net oturum alanlı olup, 2 oda ve salon yerleri mala perdahlı şap kaplıdır. Dairenin tüm duvarları plastik boyalıdır. Dairenin kapıları ve pencereleri ahşap ve yağlı boyalıdır. Mutfak yer mala perdahlı şap kaplı olup, duvar plastik boyadır. Mutfak dolabı mobilya olup, tezgah üstü mermerdir. Banyo yerleri seramik, duvarları fayans kaplamadır. Banyoda klozet bulunmaktadır. WC yer seramik, duvar fayanstır. WC’de ayaklı lavabo bulunmaktadır. Banyo ve WC tavanları düşük döşemedir. Dairenin elektrik ve su tesisatı faaliyettedir. MUHAMMEN BEDEL: Taşınmazın kıymetine etki eden tüm hususlar ile günün iktisadi koşulları da göz önünde bulundurularak, meskenin bina bedelinin değeri 50,000,00 TL, arsa bedelinin 90.400,00 TL, tamamının muhammen bedeli ise 140.400,00TL dir. SATIŞ ŞARTLARI: 1) Birinci satış 02.03.2012 günü saat 10.0010.10’da Adana Adalet Sarayı Kat 5 No:408/A Adana adresinde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen bedelin %60’nı ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 12.03.2012 günü saat l0.0010.10’da aynı yer ve aynı saatte ikinci açık artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da muhammen bedelin %40’na ve varsa rüçhanlı alacaklar toplamını ve satış masraflarını geçmek şartıyla ihale olunur. 2) Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil alabilir. %1 Katma Değer Vergisi, Damga Vergisi ve Tapu Alım Harcı alıcıya aittir. Taşınmazın aynından doğan birikmiş vergiler ve tellaliye satış bedelinden ödenir. 3) İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını hususi ile faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır, aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4) Satış bedeli hemen veya verilen müddet içinde ödenmez ise İcra ve İflas Kanunu’nun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve temerrüt faizinden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5) Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6) Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2011/2948 E. sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 11.01.2012 (İcra ve İflas Kanunu Madde 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 3077) DOSYA NO: 2011/2948 Esas B AŞ SA Ğ LI Ğ I Üniversitemiz emekli öğretim üyesi, değerli sanatçı ANMA UMUT’umuz, BİR TANEMİZ Gideli beş yıl oldu. Bitmeyecek ve değişmeyecek olan Tek gerçek Hergün daha da artan P r o f. SA D İ Ö Z İŞ 16 Ocak 2012 tarihinde vefat etmiştir. Hocamıza rahmet, ailesine ve sanat camiasına başsağlığı diliyoruz. Kıymetli hocamızın naaşı 18 Ocak 2012 Çarşamba günü (bugün) saat 10.30’da üniversitemizde düzenlenecek törenin ardından Teşvikiye Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip Ayazağa Mezarlığı’nda defnedilecektir. Sevgimiz ve Özlemimiz. Annen MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Baban T.C. KARTAL 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ DÜZELTME İLÂNI DOSYA NO: 2011/3415 TALİMAT Müdürlüğümüz’ün 2011/3415 Talimat sayılı dosyası üzerinden satış işlemleri yürütülmekte olan gayrimenkul ile ilgili olarak; Cumhuriyet Gazetesi’nin 29 Aralık 2011 tarihli nüshasında yayınlanan satış ilanı metninde sehven yer alan “Taşocaklan” ibaresinin “Taşocakları” şeklinde yazılmış olduğu tespit edilmiştir. Yapılan maddi hatanın düzeltilerek ileride ihalenin feshine sebebiyet verilmemesi için düzeltme ilanı yapılmasına karar verilmiştir. (Basın: Tashih) T.C. MERSİN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ İLAN Esas No : 2012/3 Davacı ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU ile davalı ZÜHAL TÜMKAYA ve arkadaşları arasında mahkememizde görülen Kamulaştırma (Bedel Tesbiti ve Tescil) davası nedeniyle; Tapuda davalılar adına kayıtlı Mersin ili Akdeniz İlçesi Karaduvar Köyü Deliçay mevkii 724 nolu parselin 315 m2’lik kısmı davacı idare tarafından Altınbaş Petrol AŞ’nin depolama tesisi olarak tesis etmek amacıyla mahkemece toplam 29.635 TL. bedel takdir edilerek kamulaştırılmasına karar verilmiş, kamulaştırma bedeli konusunda taraflar arasında anlaşma sağlanamaması nedeni ile mahkememize işbu dava açılmış olmakla, idarece kamulaştırılan ve özellikleri belirtilen taşınmazın 4650 sayılı yasa ile değişik 2942 sayılı yasanın 10. maddesi gereğince taşınmazın kamulaştırma bedelinin mahkememizce tesbit ve tescil edileceği hususu ilan olunur. 05/01/2012 (Basın: 3031) C MY B C MY B