24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 15 ŞUBAT 2010 PAZARTESİ 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Ortaylı, Şengör, Başbakan - 2 Türkiye’nin evrensel çapta eğitimin/öğrenimin verildiği, araştırmaların yapıldığı, toplumsal ve siyasal baskılardan uzak özgür üniversitelere gereksinimi var. Bu üniversiteler ayrıca gerçekten iyi akademisyenlere de sahip olmalı. Buralarda yetenekli insanlar yetişir. Bu üniversitelerin öğrenci sayısı, siyasal nedenlerle arttırılmaz. Bir hoca/öğrenci sayısı dengesi vardır. Oralarda papağanlık yapılmaz. İyi bir araştırma-öğrenim ortamı sunulur... Üniversite rektörü ve dekanları da siyasi eğilimlere göre değil, bilimsel kriterlere göre seçilir/atanır. Siyasi atama tercihlerinin ruhu bile okunamaz orada. Seçkin üniversite budur. Şimdi siz, üniversitelerimizin ne kadar seçkin olduğuna ve kaç tane seçkin üniversiteye sahip olduğumuza, yukarıda kabaca çizdiğim resme bakarak karar verebilirsiniz... Düşüncemi söyleyeyim: Sayıları birkaçı geçmez, onların da üzerinde YÖK’ün ve iktidarın gölgesi hep dolaşır durur! YÖK bu iyi üniversitelerimizin canına da okur! YÖK siyasilerin aleti durumunda kaldığı sürece, ülkemizde uluslararası ölçekte seçkin üniversitelerin varlığı zordur. Birkaç vakıf üniversitesinin şansı çok daha yüksektir... İlber Ortaylı’nın, “Her ile bir üniversite açmak ahlaksızlıktır” sözünün ardında bu gerçekler vardır! Çünkü üniversite olmanın asgari fiziksel, akademik koşullarından yoksun yerler yayıldıkça, iktidar ve YÖK’ün üniversitelere mümkün olduğunca çok öğrenci yerleştirme politikası sürdükçe, üniversitelere uzmanlaşma ve farklılaşma özerkliği fırsatı tanınmadıkça, iyi üniversitelerimiz de kalitesinden kaybediyor, sıradanlaşma tehlikesi yaşıyor. Bu açıdan Ortaylı’nın dediği doğrudur ve bunun baş sorumlusu, YÖK’ün dinci tercihli atamalarıyla sicili kötü yöneticileridir! Siyasi iktidar aymazlıkta bulunabilir, üniversite kalitesini düşünmeyebilir, ama akademik unvanlı birilerinin bu gibi bir lüksü olamaz... Ülkemizde iyileri daha iyi yapacak politikalar izlenebilseydi, iyiler korunabilse ve hızla yükseltilebilse/farklılaştırılabilseydi, üniversite sayılarının arttırılmasına ve yaygınlaştırılmasına şüphesiz bir itiraz olmazdı. Dünkü yazıda, AB’de ve dünyanın atağa geçmiş yükselen ülkelerinde, nüfusun üniversiteleşme oranının arttırılmasının, bilgi toplumu ve bilgi ekonomisi açısından ne kadar büyük önem taşıdığına vurgu yapmıştım. Ülkelerin gelişmişlik düzeyi ile okullaşma/yüksek okullaşma oranı arasında mutlak bir ilişki var. AB ülkelerinin çoğunda üniversite öğrenimi pek çok alanda 3 yıla indirilirken, daha bilgili ve daha yükseköğrenimli çalışma gücüne olan gereksinimin dayatmasını gündeme getirmiş ve demiştim ki: Toplumların başarısı “ne kadar az sayıda seçkine” sahip olmakla ölçülmüyor. Tam tersine, “ne kadar çok sayıda seçkin” ve “ne kadar çok sayıda yükseköğrenim almış nüfusa sahip” olmakla ölçülüyor... Artık bu bile aşıldı! AB ülkelerinde şimdi, toplumun ve ekonominin gelişmişliği için, nüfusun üniversiteleşme oranına bakılmıyor. Birkaç yıldır yeni bir indeks devreye sokuldu: “Bilim ve Teknoloji İnsan Kaynakları (BTİK)”. Çalışan nüfusun yüzde kaçı BTİK kriterlerine uygun? BTİK, üniversitelerin bilim ve fen mezunlarını veya bu alanlarda yüksek lisans ve doktora yapmış, araştırmacı ve araştırma elemanı gibi sayıları ve nitelikleri dikkate alıyor. Bu nitelikteki işgücü oranı, bazı ülkelerde yüzde 50’ler civarını bile buldu! Çünkü artık bilgi toplumu-bilgi ekonomileri, teknoloji ve yenilik yaratmaya odaklandı, katma değer ve zenginlik orada; kalkınmışlık yüksek gelir düzeyi ölçütlerini, bu kriterler belirliyor! Bizim, insan ve işgücüne ilişkin yüksekokul/üniversite politikaları safsatalarla uğraşıyor! Kafaların imam hatipleşmeye odaklandığı bir ülke yönetimi ve akademiker hınkdeyicilerinin, ülkeyi vardırabilecekleri nitelikli bir liman yoktur... Ayrıca, bugünü anlamayan ve görmeyen tartışmaların da anlamı yoktur. Ne kadar yüksekten bakarsa baksın... Yarın: Ortaylı’nın çok önemli bir siyasi saptaması üzerine... Not: Okurumuz Sitare Yalçındağ, YÖK’e, siyasete görev biçiyor ki haklıdır: Üniversite eğitimi alabilecek gençlerin, bu eğitim için gerekli olan soyut düşünme yeteneğine veya bir sanat dalında yaratıcı yeteneğe sahip olmaları gerekiyor. Bazı insanlarda bu yetenekler var, bazı insanlarda da başka yetenekler. Düzgün bir sistemde üretim ve hizmet planlanır. Bizde nitelikli meslek okulları/yüksekokulları az. Hemen her gencin ilk hedefi, soyut düşünme ya da yaratıcı yeteneği olsun olmasın, bir üniversiteye kapağı atmak; çünkü üniversitede okumak, o üniversite iyi bir lise düzeyinin altında eğitim verse bile, sanki bir saygınlık vesilesi bizde. [email protected] MELTEM YILMAZ Haiti’de yaşanan depremin ardõndan bölgedeki çocuklarõn insan tacirlerinin hedefi haline gelmesi, bu tür felaket- lerin insan ticareti açõsõndan nasõl bir fõrsata dönüştüğünü bir kez daha gös- terdi. Türkiye’deki insan kaçakçõlõğõ- nõn boyutlarõnõn ulaştõğõ nokta ise İs- tanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nün geçen hafta İstanbul, Ankara ve Malatya’da gerçekleştirdi- ği insan kaçakçõlõğõna ilişkin eşzamanlõ operasyonunda gözler önüne serildi. 17’si polis 20 kamu görevlisinin de bu işe karõştõklarõnõn açõklanmasõ olayõn farklõ bir boyutunu açõğa çõkardõ. Uluslararasõ Çalõşma Örgütü’nün (ILO) tahminlerine göre, dünyada 2.5 milyon insan bu yasadõşõ sektörün kurbanõ oluyor. Türkiye’deki insan ti- careti mağdurlarõ sõrayla İstanbul, Ankara, Antalya, İzmir ve Trabzon’da yaşarken Türkiye’ye en fazla Ukray- na ve Moldovya’dan insan getiriliyor. Köleliğin modern biçimi Uluslararasõ Göç Örgütü’nden Se- lin Arslan, Türkiye’nin insan ticare- tinde hedef ülke konumunda oldu- ğunu, Türkiye’deki insan ticareti mağdurlarõnõn yüzde 90’lõk oranõnõn fuhuşa zorlandõğõnõ, mağdur kadõn- larõn yarõsõnõn çocuklarõnõn bulundu- ğunu belirtirken örgütün, 2004-2009 yõllarõnda Türkiye’de 744 kişiye yar- dõm ettiğini, mağdurlar için gelen yar- dõm çağrõlarõnõn yüzde 71’ini Türk- lerin oluşturduğunu söyledi. Zorlama, kaçõrma, hile, aldatma, nü- fuzu kötüye kullanma, kişinin çare- sizliğinden faydalanma gibi yollarla kişilerin istismar amaçlõ temini, bir yerden bir yere taşõnmasõ, devredil- mesi, barõndõrõlmasõ ya da teslim alõnmasõ anlamõna gelen insan ticareti, günümüzün en ağõr insanlõk suçla- rõndan biri olup, köleliğin modern bi- çimi olarak tanõmlanõyor. Üçüncü büyük sektör Fuhuşa zorlama, zorla çalõştõrma ya da organ ticareti şeklinde sonuçlanan insan ticareti çoğu zaman insan ka- çakçõlõğõ ile karõştõrõlabiliyor ancak in- san kaçakçõlõğõ, kişilerin, kendi rõza- larõ ile para karşõlõğõnda bir ülkeye ya- sadõşõ yollardan girmeleri anlamõna gelirken insan ticaretinde kişilerin ül- keye girişleri genelde yasal olarak in- san tacirlerince düzenleniyor. En önemli fark ise, insan kaçakçõ- lõğõ devlete karşõ işlenen bir suç iken insan ticareti kişilere karşõ iş- lenen ağõr bir suç olma özelliği taşõ- yor. ILO tahminlerine göre, insan ti- careti, silah kaçakçõlõğõ ile uyuştu- rucunun ardõndan yasadõşõ kâr geti- ren üçüncü sektör. Türkiye Cumhuriyeti, insan ticare- ti ile mücadelesini Dõşişleri Başkan- lõğõ başkanlõğõnda 2002’de kurulan “Ulusal Görev Gücü” çatõsõ altõn- da sürdürüyor. Türkiye’de bulunan insan ticareti mağdurlarõ ülkeye genellikle İstan- bul, Ankara ile Trabzon’dan giriş ya- põyor. Mağdurlarõn en çok ikamet et- tiği şehirler ise sõrayla İstanbul, An- kara, Antalya, İzmir ve Trabzon. En yaygõn istismar şekli ise fuhuş. İn- san ticaretinde birinci derecede risk altõnda olan gruplar ise 16- 24 yaş arasõnda, eğitimsiz, maddi durumu iyi olmayan kadõnlar. Uluslararasõ Çalõşma Örgütü’ne göre dünyada 2.5 milyon kişi insan tacirlerinin kurbanõ Türkiye hedef ülke Agos’a destek için yürüdüler İstanbul Haber Servisi- Irkçõlõğa ve Milliyetçiliğe DurDe Girişimi ve Agos gaze- tesi okurlarõ, Agos ga- zetesinin internet sitesi- nin hack’lenmesini pro- testo ederek, saldõrõlara karşõ dayanõşma ama- cõyla dün İstiklal Cad- desi’nde Agos gazetesi sattõlar. Grup adõna açõklama yapan Yõldõz Önen, “Hrant Dink’in katillerinin bulunmasõ ve sanal saldõrõya tepki için buradayõz” dedi. Meclis arşivi dijital oluyor ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Meclis-i Mebusan’dan ve Meclis-i Âyan’dan bu yana, Meclis’te yer alan 12 milyon sayfalõk belge, yaklaşõk 1.5-2 yõl sonra dijital ortam- da görülebilecek. Tuta- naklar, Meclis kararlarõ ve kanunlarõn da arala- rõnda bulunduğu 12 milyon sayfalõk Meclis arşivi, 2 yõl önce başla- tõlan bir çalõşma sonu- cunda tek tek tarandõ. Taranmasõ tamamlanan belgelerin 12 milyon sayfa olduğu bildirildi. Ehliyet sınavında 80 gözaltı BATMAN (AA) - Batman polisi, başkala- rõnõn yerine sõnava gir- dikleri ve bunlara yar- dõmcõ olduklarõ sapta- nan 80 kişiyi gözaltõna aldõ. Dün yapõlan sürü- cü belgesi sõnavõ önce- sinde, sürücü kursu ça- lõşanlarõnõn telefonlarõ- nõ dinlemeye alan polis, elde ettiği bilgiler doğ- rultusunda bazõ sürücü kurslarõ ile sõnavõn ya- põldõğõ okullara baskõn düzenledi. İki sürücü kursunda yapõlan ara- malarda bilgisayar ve evraka el konulurken bazõ eğitmenler gözaltõ- na alõndõ. Sõnavõn ya- põldõğõ okullara da bas- kõn düzenleyen polis başkasõnõn yerine sõna- va giren ve kopya çek- meye çalõşan çok sayõ- da kişiyi gözaltõna aldõ. Küçük kızlara tecavüz iddiası BURSA (AA) - Bursa’da, evden kaçtõk- tan bir süre sonra evleri- ne vücutlarõnda morluk- larla geri dönen 14 ya- şõndaki P.A, T.A. ve Ş.E’nin ailelerinin baş- vurusu üzerine polis ha- rekete geçti. Polis ekiple- ri, aynõ okulda okuyan 3 kõz arkadaşõn verdiği bil- giler doğrultusunda, kü- çük kõzlarõn yüzlerine sprey sõktõktan sonra ba- yõltõp tecavüz ettikleri ve başka erkeklere pazarla- dõklarõ iddiasõyla 3 erkek arkadaşşlarõ ile para kar- şõlõğõ kõzlarla cinsel iliş- kiye girdikleri iddia edi- len biri emekli astsubay 5 kişiyi gözaltõna aldõ. 15 kadın sınır dışı edildi İstanbul Haber Servisi - Bir ihbarõ de- ğerlendiren polis, Ak- saray’daki eğlence yer- leri ve otellerde çalõş- ma başlattõ. Rusya, Moldova, Ukrayna ve Romanya uyruklu 15 kadõn fuhuş yaptõklarõ gerekçesiyle gözaltõna alõndõ. 15 kadõn, sõnõr dõşõ edilmek üzere Ya- bancõlar Şube Müdürlü- ğü’ne gönderildi. Uluslararasõ Göç Örgü- tü’nden yapõlan açõklamada, örgütün 2004-2009 yõllarõnda Türkiye’de 744 kişiye yardõm ettiği belirtiliyor. Bu süreçte yalnõzca 7 erkek mağdura ula- şõlmasõ ise insan tacirlerinin hedefinin kadõnlar olduğunu bir kez daha gözler önüne se- riyor. Uluslararasõ Göç Örgü- tü’nden Selin Arslan, Türki- ye’deki insan ticareti mağdur- larõnõn büyük bir kõsmõnõn fu- huşa zorlandõğõna dikkat çeke- rek, “Bunların dışındakiler ise zorunlu çalıştırılıyor. Mağdurlara başta, Türki- ye’de iş imkânından bahse- diliyor çünkü bu insanlar ülkelerinde geçinemeyen ve daha iyi şartlar arayan in- sanlar. Bizim verilerimize göre, mağdur kadınların ya- rısının çocukları var” diye konuştu. Uluslararasõ Göç Ör- gütü, Ankara’daki Kadõn Da- yanõşma Vakfõ, İstanbul’daki İnsan Kyanağõnõ Geliştirme Vakfõ ile Antalya’daki Aile Danõşmanlarõ Derneği olmak üzere 3 sõğõnma eviyle yakõn işbirliği içinde çalõşõyor. GÜNDEM REFERANDUM SÜRESİNİN İNDİRİLMESİNEWSWEEK: AKP LİBERAL POLİTİKAYA DÖNMELİ Meclis’in yoğun haftası‘Kürt açılımı fiyasko’ NEW YORK ANKA) - “Kürt açılımı”nõn iyi yürütülmediği, bunun sonucunda da Kürtlerle Türklerin sokaklarda çatõşmaya başladõğõ öne sürüldü. Newsweek dergisince ya- yõmlanan bir makalede AKP’nin ilk döneminde “liberal, AB yanlısı ve demokratik sözleri”ne geri dönme- si gereğine vurgu yapõldõ. Prestijli Newsweek dergisi, son sa- yõsõnda Washington Enstitüsü kõ- demli uzmanlarõndan Soner Ça- ğaptay imzasõnõ taşõyan “Türkler, Kürtlere Karşı: Başarısız bir Açı- lım Kanın Dökülmesini Ateşledi” başlõklõ bir makalede “Kürt açılı- mı”nõn fiyasko ile sonuçlandõğõ, Türkler ile Kürtlerin sokaklarda ça- tõşmaya başladõğõ öne sürüldü. Buna karşõn, Newsweek’in sõk sõk maka- lelerine yer verdiği Çağaptay, “Tür- kiye, hâlâ uçurum kenarından uzaklaşabilir” ifadesini de kullandõ. PKK üyelerinin de yer aldõğõ “Barış grubu”nun Türkiye’ye dönüşü ile ya- şanan gelişmelere ve yoğun tepkile- re dikkat çekilen makalede, şöyle de- vam edildi: “AKP şimdi, başarı- sızlıkla sonuçlanan bu gambidinin bededini ödüyor.” Newsweek’teki makalede “İkti- darının ilk döneminde AKP, AB katılımı konusunda çok çaba gös- terdi ama 2005 yılında Brüksel’de muhalefetle karşılaştıktan sonra sürece olan ilgisi azaldı. Partinin, sadece kendisi için değil, aynı za- manda Türkiye’yi daha çok şid- detten korumak amacıyla, ilk dö- nemin verdiği, liberal, AB yanlısı ve demokratik sözlerine geri dönme- sinin zamanı çoktan geldi” denildi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - TBMM Genel Kurulu’nda bu hafta Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlõğõ kurulmasõna ilişkin ta- sarõnõn görüşmelerine devam edile- cek ve ardõndan da, anayasa deği- şikliklerinin halkoyuna sunulma sü- resinin 120 günden 60 güne indiril- mesine ilişkin öneri ele alõnacak. TBMM Genel Kurulu’nda yarõn kayõp çocuklar sorunu görüşülecek. Gruplarõn konuyla ilgili araştõrma önergeleri birleştirilerek ele alõnacak. Görüşmelerden sonra Meclis Araş- tõrma Komisyonu kurulmasõ bekle- niyor. Araştõrma önergesinin gö- rüşmelerinin tamamlanmasõnõn ar- dõndan, muhalefetin engellemesi nedeniyle iki haftadõr çõkarõlamayan Kamu Düzeni ve Güvenliği Müste- şarlõğõ kurulmasõna ilişkin tasarõnõn görüşmelerine devam edilecek. Ta- sarõya göre, güvenlik kuruluşlarõ ve ilgili kurumlar arasõnda terörle mü- cadele alanõnda gerekli koordinas- yonu sağlamak, bu alandaki politi- ka ve uygulamalarõ değerlendirmek amacõyla Terörle Mücadele Koor- dinasyon Kurulu kurulacak. Anayasa değişikliklerinin hal- koyuna sunulma süresiyle ilgili yasa önerisi de bu hafta genel ku- rulda ele alõnacak. Öneri anayasa değişikliklerinin halkoyuna su- nulma süresini 120 günden 60 gü- ne indirirken, yurtdõşõndaki va- tandaşlarõn halkoylamasõndan 20 gün önce oy kullanmaya başlama- sõnõ öngörüyor. Anayasa Komis- yonu, 18 Şubat Perşembe günü Türkiye İnsan Haklarõ Kurumu Kanun Tasarõsõ’nõ ele alacak. İnsan ticaretini önleme çalõşmalarõ çer- çevesinde haftanõn 7 günü, 24 saat, ülke içi cep telefonlarõ ve yurtdõşõndan ücretsiz ula- şõlabilen “157 İnsan Ticareti Mağdurları Acil Yardım Hattı” 2005’te hizmete girdi. Dõşişleri Bakanlõğõ’nõn koordinesinde ku- rularak şu anda Uluslararasõ Göç Örgütü ta- rafõndan işletilen 157 hattõ Rusça, Romen- ce, İngilizce ve Türkçe dilerinde hizmet ve- riyor, acil durum ve risk analizi konusunda uzman danõşmanlar görev yapõyor. Yardõm çağrõlarõnõn neredeyse yüzde 71’inin Türk vatandaşlar tarafõndan geldiğine dikkat çeken Arslan, “Mağdurların elle- rinden telefonları alınıyor, özgürlükleri kı- sıtlanıyor. Dolayısıyla onların yardım için 157’yi, ailelerini ya da polisi arama şansları bulunmuyor. Genellikle müşte- rileri olayı ihbar ediyor” dedi. Arslan, hattõn kurulduğu 2005’ten bu ya- na 161 kadõnõn kurtarõldõğõna dikkat çekti. ‘Göstermelik baskınlar yapılıyor’ Gazetemize konuşan insan ticareti mağduru T.M, 4 yõldõr İstanbul’da fuhuş yoluyla para kazandõğõnõ belirterek, yaşadõklarõnõ şöyle anlattõ: “Bugün Aksaray, Kumburgaz, Polonezköy’e gittiğinizde buralardaki otellerin birçoğunda yabancı uyruklu ka- dınlara fuhuş yaptırıldığını görürsünüz. Bu kadınların birçoğunun pasaportla- rı da alınmıştır ellerinden. Bu bölgelerdeki otellere arada bir göstermelik bas- kınlar düzenlenir ve polis bu baskınlarda otelde yüz kişi kalıyorsa 10 kişiyi alır ve gider. Peki geri kalan 90 kişi ne olacak? Bana kalırsa bu kadınların fuhuş yap- ması herkesin biraz işine geldiği için Türkiye’de bu konuda önlem de alınmıyor.” KADINLAR FUHUŞA ZORLANIYOR 157 ACİL YARDIM HATTI 161 KADINI KURTARDI Üç işçi gözaltõnda İSTANBUL/ERZİNCAN (Cumhuriyet) - Erzin- can’da Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcõsõ Osman Şanal’õn talimatõyla Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda inşaat işçisi olduğu öğrenilen 3 kişi göz- altõna alõndõ. İşçilerin kimliği açõklanmadõ. İstan- bul’da ise soruşturma kapsamõnda gözaltõna alõnan Kanal 6 televizyonun sahibi Mehmet Kurt’un da aralarõnda bulunduğu 3 kişi savcõlõkça serbest ifade- lerinin alõnmasõnõn ardõndan bõrakõldõ. Erzincan merkeze bağlõ Yaylabaşõ beldesindeki TO- Kİ inşaatõnda çalõşan 3 işçi, dün gözaltõna alõndõ. Jan- darma ve Terörle Mücadele ekipleri, işçilerin evleri ile çalõştõklarõ inşaatõn şantiyesinde aramalar yaptõ. İstanbul’da ise geçtiğimiz perşembe gözaltõna alõ- nan işadamõ Kurt ve 2 kişi serbest bõrakõldõ. ERGENEKON SORUŞTURMASI Uluslararası Göç Örgütü, Türkiye’deki insan ticareti mağdur- larının yüzde 90’lık oranının fuhuşa zorlandığını belirtti. Yurda kaçak yollarla sokulan kadınlar, fuhuş yapmaya zorlanıyor. Yakalananlar ise sınır dışı ediliyor. (AA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle