23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 15 ŞUBAT 2010 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Ecevit’ten Vali Erol’a tepki ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Rahşan Ecevit’in Genel Başkanlõğõ’nõ yaptõğõ Demokratik Sol Halk Partisi (DSHP), “Gidip de Amerika devlet başkanõnõn karşõsõnda 1 milyon için hazõr duran bir başbakan istemiyorum. Ben, ‘one minute’ diyen bir başbakan istiyorum” sözleri nedeniyle Elazõğ Valisi Muammer Erol’u ‘devlet ciddiyetiyle bağdaşmayan’ açõklamalarõ nedeniyle istifaya çağõrdõ. DSHP açõklamasõnda, Vali Erol’un eski başbakanlardan Bülent Ecevit’i hedef alan sözleriyle, kanunlarõ çiğnediği belirtildi. Harcırah davası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sağlõk- Sen, sözleşmeli personelin eş durumu tayini, becayiş gibi durumlarda harcõrah hakkõndan yararlanmasõ için dava açtõ. Açõklamada, Sağlõk- Sen’in Danõştay’a açtõğõ davada, 2010 yõlõ hizmet sözleşmesinde harcõrah hakkõnõ engelleyen ifadenin iptalinin istendiği belirtildi. Muhtaçlar için kanun teklifi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Adõyaman Milletvekili Şevket Köse, muhtaç ve güçsüz kimsesizlere yapõlan ödemelerin aylõk olmasõ ve 3 ayda bir ek ödeme verilmesi için kanun teklifi hazõrladõ. Köse’nin TBMM’ye sunduğu kanun teklifi, 65 Yaşõnõ Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarõna Aylõk Bağlanmasõ Hakkõnda Kanun’da değişiklik yapõyor. Ya Uşaklıgil’e yapılan ‘sadakatsizlik’! RTÜK, Aşk-ı Memnu’yu ahlaka aykırı bulmuş, diğer dizileri de sıkı takibe almış. Aldatma sahneleri toplumun milli ve manevi değerlerine aykırıymış! Elbette, reyting hesabıyla dizilerde cinsellik ve şiddet unsurlarının abartılı kullanımı gözlerden kaçmıyor. Ancak buna tepki göstermenin yolu yasakçılık değil; televizyonun düğmesini kapatmaktır. O sahnelerden rahatsız olursanız televizyonların düğmesini kapatırsınız, reytingleri düşer ve hemen yayından kaldırıverirler... Madem toplum bu diziden bu kadar rahatsızmış, neden izlenme rekorları kırıyor onu da sorgulamak gerek... Aşk, ihanet, sadakatsizlik edebiyatta, sinemada en çok işlenen konulardandır. Sanat, aykırı olanın peşine düşer. Sanatın işi; devlet büyüklerinin uygun gördüğü “namuslu, ahlaklı, üç çocuklu - Başbakan Erdoğan’ın talimatı uyarınca- ailelerin” örnek hayatlarını didaktik bir dille yansıtmak değildir. 35 yıl önce TRT’de yayımlanabilen bir dizi, bugün “ahlaka aykırı” bulunabiliyor. Bu sansürcü anlayış Madame Bovary filmini de yasaklar... Gustave Flaubert, bu kitabı nedeniyle -154 yıl kadar önce- “ahlaksızlığa teşvik”ten yargılanmamış mıydı? Sinemada Isabelle Huppert’ın canlandırdığı Emma Bovary’nin halim selim kocasına yaptıkları hangi ahlaka sığar? Hadi, “Öldüren Cazibe” filminde Michael Douglas ve Glenn Close’un çarpıcı performansları ile ihanete yeltenen erkeklere “ibret”lik bir öykü anlatıldığı söylenebilir. Ama bu sansürcü anlayış Shakespeare’e kadar gider. Öyle ya aşk, ihanet, tutku, hatta ensest... Edebiyat uyarlamalarının başarısı, uzatıldıkça uzatılarak sündürülen - örneğin “Yaprak Dökümü”- dizilerde “eser”e yapılan sadakatsizlik, oyuncuların performansı kimsenin umrunda değil... Toplumca “Bihter’in Adnan Bey’e ihanetiyle” meşgulüz, ama Halid Ziya Uşaklıgil ya da Reşat Nuri Güntekin’in eserlerine yapılan “sadakatsizlik” kimsenin umurunda değil! Huzurlarınızda, dertlere ‘Derman Kart!’ AKP hükümeti, seçmeni cezbetmek için hemen her yola başvuruyor. Devletin kasasından sağlanan kaynakla ve kimi zaman devletin “valisi” aracılığıyla buzdolabından kömüre, çamaşır makinesinden, ete, una kadar artık neyi uygun görürse “oy gelecek yerden, yardım esirgenmez” hesabıyla bol keseden yardım dağıtıyor. Muhalefet özellikle “vatandaşı dilenci konumuna düşürüyorsunuz” diyerek hükümetin bu uygulamasını eleştiriyor. CHP “aile yardımı” derken; Demokrat Parti de yurttaşı “dilenci” konumuna düşürmeyen, ancak “zordaki” yurttaşa da maddi katkı sağlayacak bir formül geliştirmiş. DP Genel Başkan Yardımcısı Ufuk Söylemez, “mimarı” olduğu projeye “Derman Kart” adını vermiş. Söylemez, projenin amacından maliyetine kadar ayrıntılı bir çalışma yapmış ve bütçeye maliyetini yüzde 1 olarak hesaplamış. Söylemez projesini şöyle anlatıyor: “Bu proje kapsamında işsizlere, bir iş buluncaya kadar her ay temel tüketim harcamalarına destek vermek üzere, bir yaşam desteği niteliğinde aylık 150 TL’lik kartla karşılıksız ödeme yapabilecekleri bir maddi destek verilmesi düşünülüyor. Bu desteğin ticaret erbabına ve esnafa da yansıyarak, piyasalarda da canlanmayı başlatacağı, cirolara, istihdama ve vergi tahsilatına da olumlu etkileri olacağı hesaplanıyor. Bu desteğin bütçeye mali yükünün de, milli gelire oranının azami yüzde 1 civarında olacağı tahmin ediliyor.” Söylemez’e göre Derman Kart’ın “maliyet formülü” de gayet basit. Türkiye’deki resmi işsiz sayısının 3 milyon 300 bin civarında olduğunu anımsatan Söylemez, bunların tümüne aylık 150’şer lira ödenmesi durumunda maliyetin 6 milyar lirayı geçmeyeceğine dikkat çekiyor. ‘Paçavra’ bir ifade özgürlüğü!.. Başbakan Tayyip Erdoğan, geçen hafta partisinin grup toplantısında Mersin ve Sinop’ta nükleer santrala karşı pankartlı eylem yapılmasına çok sinirlendi. Greenpeace üyesi iki eylemci, “Mersin ve Sinop nükleer istemiyor” yazılı pankartı açmıştı ki, yaka paça -hatta darp uygulanarak- dışarı çıkarıldı. Erdoğan, protestoyu görüntülemek isteyen basın mensuplarına da sinirlenmişti. Ülkenin koskoca Başbakan’ı konuşurken, basın mensupları nasıl kendisini izlemeyi bırakıp eylemcilerin peşinde koşardı. Fotomuhabiri ve kameramanları tutmak isteyen görevlilere seslendi: “Medya mensubu arkadaşlarım hiç durmasınlar, hemen gitsinler. Açın kapıları açın, açın, hemen gitsinler hemen hemen. Ülkemizin ciddi meselelerini takip edenler bizimle beraber takip ediyorlar zaten. Ama gayri ciddi olanları takip etmek isteyenlere kapıları açın, gitsinler, serbest bırakın.” Erdoğan’a göre, hükümetin işi ülkenin kalkınmasıydı. Nükleer santrala karşı eylem yapanlar ise, hiçbir şey bilmiyorlardı: “Affedersiniz, elinde iki tane paçavrayla gelecek ve Türkiye’nin nükleer enerjiden istifade etmesini provoke etmeye gayret edenlere biz bu ülkede prim vermeyiz. Bunların yaptıkları ülkenin kalkınması, şu, bu falan değil. Bildiklerinden de değil, birileri ellerine iki tane paçavra tutuşturuyor, onunla beraber buraya kadar sızabiliyor. Bunlar ne getirir ne götürür bunların hesabını, incelemesini araştırmasını bildiklerinden değil. Bunlar üzüntü verici. Ama medyanın da buna çanak tutmasını anlamıyoruz.” Erdoğan’ın kendisini eleştiren, muhalefet eden, sesini yükseltenlere karşı “üst perdeden fırça atma, azarlama” anlayışı acaba hangi “demokrasi” anlayışına sığıyor? Protesto hakkının da “demokrasiye dahil” olduğunu ne zaman öğrenecek? Öyle anlaşılıyor ki; “özgür düşünce ve sorgulamayı değil, itaati” esas alan cemaat kültüründen gelenlerin “itiraz, protesto” hakkına tahammülü yok! Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan parlamentokulisi@gmail.com Yargıda ürkütücü tablo: 50 bin sanığın yargılandığı 14 bin 809 dava zamanaşımından düştü. Ufuk Söylemez. ‘Biraz çok koşturduk’ Haber Merkezi - Hin- distan ve Bangladeş’e ziya- ret gerçekleştiren Cumhur- başkanõ Abdullah Gül, ga- zetecilerle sohbetinde “yo- rulduğu” mesajõ verdi. Hindistan ve Bangla- deş’e gerçekleştirdiği ziya- retlerin ardõndan yurda dö- nen Cumhurbaşkanõ Ab- dullah Gül, dönüş uçağõnda gazetecilerle sohbet etti. Türkiye gündemine ilişkin konuşmak istemediğini ifa- de eden Gül, iki ülke ile iş yapma potansiyelini gör- düklerini anlattõ. Ziyaretle- rini değerlendirirken “Bi- raz çok koşturduk yorul- muş olabiliriz” diyen Cumhurbaşkanõ Gül, gaze- tecilerin, “Çok yoruldu- nuz” sözleri üzerine, “Şartlarımız böyle doğru- su. Ne kadar iş yaparız diye... Turgut Özal’ı onun için çok iyi anlıyorum” dedi. Cumhurbaşkanõ Gül, bundan sonra bir Afrika zi- yaretinin planlandõğõnõ, an- cak netleşmediğini ifade ederek Afrika açõlõmõnõn önce insani değerlerle ya- põldõğõnõ vurguladõ. CUMHURBAŞKANI ABDULLAH GÜL YURDA DÖNDÜ Yerel seçimlerde AKP’ye oy verenlerin yüzde 33’ü ülkenin kötüye gittiğini düşünüyor Seçmeni bile güvenmiyor FIRAT KOZOK ANKARA - Metropoll Araş- tõrma Şirketi’nin İstanbul’un 39 ilçesinde gerçekleştirdiği ankete göre, 29 Mart yerel se- çimlerinde AKP’ye oy veren- lerin yüzde 33’ü Türkiye’nin “kötüye gittiğini” düşünüyor. Partililerin yüzde 22.4’ü Mec- lis’te AKP ve MHP arasõnda ya- şanan kavgada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn tavrõnõ onaylamõyor. Yurttaşlarõn yüz- de 29’u Meclis’te yaşanan kav- gadan MHP’yi, yüzde 20.4’ü de AKP’yi sorumlu tutuyor. Prof. Dr. Özer Sencar yö- netiminde 2 bin 426 kişi ile görüşülerek yapõlan ankette yurttaşlardan ülkenin genel gidişatõna ve Meclis’te AKP ve MHP arasõnda yaşanan kavgaya ilişkin düşünceleri istendi. Araştõrmadan çõkan satõr başlarõ şöyle:  Katõlõmcõlarõn yüzde 49.1’i yaşamõndan memnun olduğunu; yüzde 46.6’sõ ise memnun ol- madõğõnõ belirtiyor. “Genel olarak düşündü- ğünüzde Türkiye iyiye doğru mu gidiyor, yoksa kötüye doğ- ru mu gidiyor” sorusuna veri- len yanõtlar, AKP seçmeninin önemli bir bölümünün partisine güvenmediğini ortaya koyuyor. 29 Mart il genel meclisi seçim- lerinde AKP’ye oy verdiğini ifade edenlerin yüzde 33’ü ül- kenin “kötüye gittiğini” düşü- nürken ülkenin “iyiye gittiğini” düşünenlerin oranõ yüzde 59.7’de kalõyor. CHP’ye oy verdiğini ifade edenler içerisinde ülkenin “iyi- ye gittiğini” ifade edenlerin oranõ yüzde 6.2’de kalõrken CHP seçmeninin yüzde 90.8’i “ülke kötüye gidiyor” diyor. Tüm partilerin ortalamasõna göre ise yurttaşlarõn yüzde 32.7’si ülkenin iyiye gittiğini, yüzde 60.9’u da kötüye gitti- ğini düşünüyor.  Araştõrmaya katõlan seç- menlerin yüzde 20.4’ü, Mec- lis’te yaşanan büyük tartõşma- dan AKP’yi, yüzde 29’u ise MHP’yi sorumlu görüyor. Seç- menlerin yüzde 26.7’sine göre ise yaşananlardan her iki parti de sorumlu. AKP’li seçmenle- rin yüzde 51.8’i MHP’yi suç- larken, MHP’li seçmenlerin de yüzde 53.2’si AKP’yi sorum- lu tutuyor. Buna karşõn CHP seçmeninin yüzde 42.4’ü AKP’yi, yüzde 7.9’u da MHP’yi suçluyor. CHP’li seç- menlerin yüzde 30.5’i de “iki parti de sorumlu” diyor.  “Meclis Genel Kuru- lu’nda MHP ve AKP millet- vekilleri arasında yaşanan kavga ile ilgili olarak Başba- kan Tayyip Erdoğan’ın tav- rını onaylıyor musunuz” so- rusuna yurttaşlarõn yüzde 48.7’si “Hayır, onaylamıyorum” ya- nõtõnõ verirken yüzde 36.8’i “Evet, onaylıyorum” diyor. 29 Mart’ta AKP’ye oy veren- lerin yüzde 22.4’ü de Erdo- ğan’õn tavrõnõ benimsemiyor. “Bugün seçim olsa AKP’ye oy veririm” diyenlerin yüzde 14.3’ü de Erdoğan’õn tavrõnõ onaylamadõğõnõ ifade ediyor. - İstanbullu seçmenlerin yüz- de 64.2’si tartõşmalar sõrasõnda Devlet Bahçeli’nin takõndõğõ tavrõ onaylamõyor. Partililerin yüzde 22.4’ü Meclis’te AKP ve MHP arasõnda yaşanan kavgada Erdoğan’õn tavrõnõ onaylamõyor. Yurttaşlarõn yüzde 29’u kavgadan MHP’yi, yüzde 20.4’ü de AKP’yi sorumlu tutuyor. AKP’nin yedi yılı KAYSERİ (Cumhu- riyet) - MHP Genel Baş- kan Yardõmcõsõ Bülent Didinmez, AKP hükü- metini eleştirerek “7 yıl eşittir; kaos, kriz, kav- ga, korku, kargaşa, ka- ranlık ve kutuplaşma- dır” dedi. Didinmez, Kayseri’de düzenlediği basõn top- lantõsõnda, hükümetin anlaşõlmaz bir siyasetin temsilcisi olduğunu iddia etti. Hükümetin mağdur ve mazlum rolü oynaya- rak, insanlarõn din ve inancõnõ istismar ettiğini ileri süren Didinmez, “Meşruiyetlerini ken- dilerini oralara taşı- yan milletin nezdinde arama yerine, okyanus ötesinde ve Avrupa merkezinde aramayı tercih etmişlerdir. Bü- yük Ortadoğu Proje- si’nin eşbaşkanı sayın Başbakan’dır. Strate- jik ortaklık yaptıkları müttefikleri İsrail de eşbaşkandır” diye ko- nuştu. Didinmez, “7 yıl eşittir; kaos, kriz, kav- ga, korku, kargaşa, ka- ranlık ve kutuplaşma- dır. Bu, iktidarın 7 yı- lını ifade eden yedi kav- ramdır” dedi. MHP’LİDİDİNMEZ Yazışmada yolsuzluk itirafı FIRAT KOZOK ANKARA - TRT-Türk ka- nalõna “20 milyon 340 bin Avro değerinde” haber prog- ramlarõ yapan One Ajans’õn, kurumla yaptõğõ sözleşmeye aykõrõ olarak TRT’nin uydu olanaklarõnõ kullandõğõ, bunun da TRT’yi bugüne dek yak- laşõk 350 bin Avro zarara uğrattõğõ belirlendi. Stüdyolar ve Program İletim Sistemleri Dairesi Başkanõ Cevat Yayla, ilgili birimlere gönderdiği yazõda, yapõlan anlaşmalara aykõrõ uygula- manõn kuruma mali külfet getirdiğini ve kurumun uydu bağlantõlarõnda sõkõntõlara ne- den olduğunu bildirdi. TRT, 2009 yõlõ mayõs ayõn- da yayõna başlayan TRT Türk’e program yapõlmasõ için One Ajans ile anlaştõ. Anlaşma TRT’nin bu programlar için One Ajans’a üç yõlda toplam KDV dahil 20 milyon 340 bin Avro ödemesini ancak yayõn masraflarõnõ One Ajans’õn üst- lenmesini öngörüyor. TRT ile One Ajans arasõnda imzalanan sözleşmenin 4. maddesinin “B” bendine göre; One Ajans TRT’ye yayõnõ anahtar teslimi hazõrlamak zorunda. Anlaş- madaki bu maddeye karşõn One Ajans’õn yayõn için TRT’nin Türksat 3A uydu- sundaki frekansõnõ kullandõğõ, TRT’nin de bu görüntüleri alõp yayõna verdiği ortaya çõk- tõ. TRT Yönetim Kurulu’nun belirlediği tarifeye göre uydu kanalõnõn saatlik kirasõ 600 Avro. TRT’ye ait uydu kana- lõnõ haftada 5 gün, günde 184 dakika kullanan One Ajans’õn bugüne kadarki 40 haftalõk yayõnõ karşõlõğõnda yaklaşõk 350 bin Avro’luk mali yükten kurtulduğu belirlendi. ‘Atatürkçü Düşünce Okulu’ sona erdi ZONGULDAK (Cum- huriyet) - Atatürkçü Dü- şünce Derneği (ADD) Ge- nel Merkez Gençlik Kolla- rõ, bombalõ saldõrõ sonucu yitirdiğimiz gazetemiz ya- zarõ Uğur Mumcu’nun anõsõnõ yaşatmak amacõyla gerçekleştirdiği iki günlük “Atatürkçü Düşünce Okulu” adlõ eğitim çalõş- masõ dün sona erdi. Daha önce Prof. Dr. Muammer Aksoy ile Prof. Dr. Ah- met Taner Kışlalı anõsõna düzenlenen Atatürkçü Dü- şünce Okulu’nun üçüncü- sü hafta sonu, Zongul- dak’ta, Uğur Mumcu anõ- sõna gerçekleştirildi. Zon- guldak Karaelmas Üniver- sitesi Rektörü Prof. Dr. Bektaş Açıkgöz dün “Ke- malizm ve Cumhuriyet dönemi Zonguldak” ko- nulu bir sunum gerçekleş- tirdi. Bektaş Açõkgöz, Cumhuriyetin ilan edilme- siyle Zonguldak’ta da önemli siyasal ve ekono- mik gelişmelerin yaşandõ- ğõnõ belirtti. MUMCU ANISINA DÜZENLENDİ ‘Başbakan bizim için lütuftur dedim’ TRABZON / SAMSUN (Cumhuriyet) - “Başba- kan için şükür namazı kı- lınması gerekir” yönünde- ki sözleriyle tepki çeken AKP’li Trabzon Of İlçe Be- lediye Başkanõ Oktay Sa- ral, sözlerinin çarpõtõldõğõnõ iddia etti. Saral, “Şükür namazı kılalım demedim. ‘Allah’a hamdolsun ki Baş- bakanõmõz bizim için bir lütuftur, şükretmemiz la- zõmdõr’ dedim” dedi. Trab- zon Gazeteciler Cemiye- ti’nde basõn toplantõsõ dü- zenleyen Saral, bugüne ka- dar hiçbir siyasi partiyi ve o partiye mensup insanlarõ kutsal görmek gibi bir an- layõşõ olmadõğõnõ savundu. MHP Samsun İl başkanõ Abdullah Karapıçak da Saral’õn sözlerine atõfta bu- lunarak “Başbakan için şükür namazı sadece on- dan kurtulduğumuzda kı- lınır. İlk şükür namazını da ben kılacağım. Başba- kan’ın adına kılınacak şü- kür namazı bile kabul ol- maz” dedi. AKP’Lİ OF BELEDİYE BAŞKANI TRT-Türk kanalõna program yapan One Ajans’õn sözleşmesinde olmamasõna karşõn kurumun uydu olanaklarõnõ kullanarak TRT’yi 350 bin Avro zarara uğrattõğõ belirlendi H. Ziya Uşaklıgil Cumhurbaşkanı Gül.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle