25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 15 ŞUBAT 2010 PAZARTESİ 4 HABERLER 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Müzelik!.. VİCDAN MÜZESİ kurmak. Abdi İpekçi’nin kızı Nükhet İpekçi, babasının yıllar boyu sakladığı kanlı gömleğini eline alarak yaptığı konuşmasında bu öneriyi yaptı. Bir ‘Vicdan Müzesi’ kurmak. 37 aydının yakıldığı MADIMAK MÜZESİ bir türlü kurulamadı. Bir UTANÇ MÜZESİ olmalıydı, olmalıdır da. Olacaktır da. Artık ‘vicdan’ gibi, ‘utanç’ gibi erdemler ‘müzelik’ mi oluyor? Bizi insan yapan yanlarımızı müzeye koyup bakma zamanımız geldi mi? Bir NAMUS MÜZESİ olmalı. Namusun ne olduğunu camlı dolapların içinde görüp anlamalıyız. Birisini överken ‘namusludur’ demenin ne demek olduğunu, namussuzluğun ‘ama iş yapıyor canım’ diye nasıl yüceltildiğini müzede görmeliyiz. Namus yoksununun nasıl da ‘belki ama bizdendir, ne yapalım’ diye korunduğunu vitrine koymalıyız. DEMOKRASİ MÜZESİ nasıl da gecikti. İsmet İnönü’nün Kırşehir’de başını delen ‘Demokrasi Taşı’nı sergilemeliyiz orada. ‘Tahkikat Komisyonu Kararı’ o müzede yerini almalı. Adnan Menderes’in, Hasan Polatkan’ın, Fatin Rüştü Zorlu’nun asıldıkları ipler de orada yerini almalı.. Demokrasi Müzesi’nde 12 Mart generallerinin fotoğrafları ve demeçleri yer almalı. 12 Mart döneminde hapishanede buz kırdırılan gazetecilerin, yazarların kullandıkları kazmalar, kürekler sergilenmeli. 12 Mart döneminin sivil yöneticileri de bu müzede sergilenmeli. Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın boyunlarına geçen kementler, ayaklarının altından çekilen sehpalar bu müzede sergilenmeli. 12 Eylül askeri darbesinin komutanları bu müzede yerlerini almalı. Kenan Evren ve arkadaşlarının üniformalı fotoğrafları bu müzede seçkin bir yere konulmalı. Kenan Evren’in konuşmaları kendi sesinden müzeyi gezenlere dinletilmeli. Sıvas’ta, Madımak Oteli’nde diri diri yakılan 37 aydının acıları bu sergide özel bir yere konulmalı. Bu korkunç olayın seyri, yetkililerin tutumu (Başbakan Tansu Çiller, Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel), demeçleri, yorumları ayrıca Utanç Müzesi’ne de konmalı. ADALET MÜZESİ’ni de kurmanın zamanı geldi de geçti bile. Adalet adına neler yapıldığını sergilemek gelecek kuşaklara da ibret olmalı. Adalet adına hukuka sığınarak yapılan adaletsizlikler bir bir sergilenmeli. Adaletin çeşitli zamanlarda nasıl baskı altına alındığı görülmeli. Tutuklanıp tutuklanıp hapse atılanlar, yatıp yatıp çıkanlar sergide yer almalı. Sonunda beraat edenler, yargılanma maddesi değişip kasıtla yatırıldıkları anlaşılanlar orada açıklanmalı ki geleceğe bir ders kalabilsin. Elbette bütün bunlardan sıra gelirse, Eğer fırsat bulunursa bir müze de, LAİKLİK MÜZESİ, elbette gecikmeden kurulmalı. Laiklik, cemaatlerin ve tarikatların gayretleriyle ilk müzelik olan değerlerden birisi oldu. Gene de adına özel bir müze kurulmayı hak ediyor. Cumhuriyetin kuruluşundan başlayarak laikliğin nasıl müzelik olduğunun serüveni bütün dünyanın da ilgiyle izleyeceği bir girişim olacaktır. SATILAN TÜRKİYE MÜZESİ’ni de kurmak gerekiyor. Ülkenin çeşitli yerlerinde satılan topraklarımızın artık bizim olmadığının anlaşılacağı yeni bir Türkiye haritası çizilmeli. Alanya’da Almanların, Marmaris’te İngilizler’in, GAP bölgesinde İsraillilerin aldıkları topraklar, Amerikalıların yıllardır kullandıkları İncirlik gibi üsler de bu haritada gösterilmeli. Özelleştirilip satılan devlet kurumları da, yanlarında hangi iktidar döneminde satıldı ise onlar da belirtilerek bu müzede seçkin yerlerini almalı. Özelleştirilince işlerinden atılıp açlığa mahkûm edilen işçiler de sayıları, bölgeleri ve yaşları, cinsiyetleri ile bu müzeye konulmalı ki gerçek bilanço ortaya çıksın. Bu müzede TEKEL işçilerine de özel bir yer vermeli. MAHALLE BAKKALI MÜZESİ olmalı. Bir mahallenin hem bakkalı hem kredi kurumu olan, sabit haberleşme yeri olarak da hizmet veren ‘mahalle bakkalı’, süpermarketlere kurban edilirken oralardan yetişen Başbakan’ın ‘kusura bakmasınlar, hayatın gerçeği bu’ sözleri de bu müzede özel bir yer almalı. Sayın Başbakan’ın, hayatın gerçeğini ne zaman ve nerede kavradığına ilişkin bir açıklaması da burada yer alsa çok öğretici olur. Böylece MÜZELİK hale gelmiş uygarlık serüvenimiz de kalıcı bir anlama kavuşur... erdalatak@gmail.com CHP 33. Olağan İstanbul İl Kongresi’nde konuşan Baykal, Ergenekon’un siyasi bir dava olduğunu söyledi ‘Yandaş yargõ da yarattõlar’ TARKAN TEMUR CHP Genel Başkanõ Deniz Bay- kal, Ergenekon davasõnõn hukuki de- ğil siyasi bir dava olduğunu vurgu- layarak “AKP iktidarı yandaş med- yadan sonra yandaş yargı da ya- rattı” dedi. Diyarbakõr eski millet- vekili Hatip Dicle’nin ifadesi üze- rine, terör örgütü PKK üyesi 34 ki- şinin Habur’dan dönüşü sõrasõnda tu- tuklanmayacağõna yönelik “Hâ- kimleri ayarlama” iddialarõ üzeri- ne iktidara yüklenen Baykal, “Ha- bur’da bir ayarlama olduğu orta- ya çıktı” dedi. Deniz Baykal, iddia- lara ilişkin hükümet ve İçişleri Bakanõ hakkõnda gensoru vereceklerini açõk- ladõ. Aday olacağõnõ açõklayan eski CHP İl Genel Meclisi üyesi Ali Rı- za Duman yeterli imzayõ toplaya- madõğõ için kongrenin tek adayõ mevcut il başkanõ Gürsel Tekin ol- du. 644 delegeden 527’sinin oy kul- landõğõ seçimlerde Gürsel Tekin geçerli 460 oyun tamamõnõ alarak yeniden il başkanlõğõna seçildi. CHP’nin “İstanbul aşkına Tür- kiye aşkına” temalõ 33’üncü Olağan İstanbul İl Kongresi dün BJK Akat- lar Spor ve Kültür Kompleksi’nde ya- põldõ. “Neredesin mavi gözlüm” ve “Güzel günler göreceğiz” şarkõla- rõnõn çalõndõğõ salonda sõk sõk “Mus- tafa Kemal’in askerleriyiz”, “Gür- sel başkan, Baykal başbakan” slo- ganlarõ atõldõ. Kongreye CHP’nin önde gelen isimlerinden Bayram Meral, Nur Serter, Necla Arat, Mehmet Ali Özpolat, Ercan Ka- rakaş, Algan Hacaloğlu’nun yanõ sõ- ra, eski İstanbul Barosu Başkanõ Kazım Kolcuoğlu, sanatçõ Edip Akbayram ve yazar Eşber Yağ- murdereli de katõldõ. İstanbul İl Başkanõ Tekin, 644 delegeden 600’ünün imzasõyla aday olduğunu anõmsatarak, “İstanbul’un dört bir yanından, Anadolu’dan, Güney- doğu’dan gelen il başkanlarını gördüm, çok sevindim. İşçiler bu- rada, Romanlar burada, ezilenler burada. Bu heyecan içerisinde bir kongre yapacağız” dedi. Divanõn se- çilmesinin ardõndan gösterilen mul- tivizyon gösterisindeki CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal’õn geçen yõl hayatõnõ kaybeden Prof. Dr. Türkan Saylan’õ evinde ziyaret ederken çe- kilmiş görüntüleri büyük alkõş aldõ. Kongrede konuşan CHP Genel Başkanõ Baykal, Diyarbakõr eski milletvekili Dicle’nin ifadesi üzeri- ne, 34 PKK’linin Habur sõnõrõndan gelişi sõrasõnda tutuklanmayacağõna yönelik “Hâkimleri ayarlama” id- dialarõnõ sert eleştirdi. Baykal, An- kara’ya döndüklerinde iddialara iliş- kin derhal hükümet ve İçişleri Ba- kanõ hakkõnda gensoru verecekleri- ni söyledi. Başbakan Erdoğan’õn “yandaş medya”nõn ardõndan “yan- daş yargı” yarattõğõnõ belirten Bay- kal, “Başbakan Erdoğan ‘Cesur savcõ istiyorum’ diyerek, yargı ayarlaması yaptı. Ergenekon da- vası hukuki değil, siyasi bir da- vadır” dedi. Başbakan’õn telefon dinlemeleri için özel olarak Tele- komünikasyon İletişim Başkanlõ- ğõ’nõ kurduğunu ve kurumu denet- leyenin de sadece kendi tarafõndan atananlarca yapõldõğõnõ belirten Bay- kal, bu gelişmelerin Türkiye’deki de- mokrasinin son durumunu ortaya koyduğunu söyledi. ‘Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıldır’ CHP lideri Baykal, Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün görev süresine ilişkin tartõşmalara da tepki gösterdi. Cumhurbaşkanõnõn görev süresinin Dicle’nin 34 kişinin Habur’dan dönüşü sõrasõnda tutuklanmayacağõna yönelik iddialarõ üzerine iktidara yüklenen Baykal, “Habur’da bir ayarlama olduğu ortaya çõktõ” dedi. anayasada açõkça yer aldõğõnõ vur- gulayan Baykal, “Yürürlükteki anayasa 5 yılı öngörüyor. ‘Seçildiği dönemdeki anayasaya göre olsun’ di- yorlar. Bu konuda herhangi bir şüpheyi haklı kılacak hiçbir unsur yok. Bu anayasa diyor ki, cum- hurbaşkanının görev süresi 5 yıl- dır” diye konuştu. AKP’yi uyardı Görev süresiyle ilgili olarak Yük- sek Seçim Kurulu’nun da anayasayõ yorumlayamayacağõnõ söyleyen Bay- kal, AKP’yi de, YSK’nin anayasayõ yorumlamasõnõ sağlayacak bir kanun değişikliğine gitmemesi uyarõsõnda bulundu. Deniz Baykal, “Yüksek Seçim Kurulu, anayasa maddelerine yön verecek bir kurum değildir. Bu YSK’nin karara bağlayacağı konu değildir. Sakın ha bunu hiç dene- meyin, çok ciddi hukuk tartışma- larına yol açarsınız. Herkes aklını başına alsın ve YSK’nin bu konu- da yorum yapabilmesi için bir ka- nun değişikliğine gitmeye kalk- masın. Böyle bir değişikliği imza- layan cumhurbaşkanının ilk kararı Anayasa Mahkemesi’ne gider ve mahkeme de bu konudaki kararı- nı zorlanmadan verir. Çok açık ifa- de ediyorum Meclis’in görev süresi 4, cumhurbaşkanının görev süre- si de 5 yıldır” dedi. Başbakan Erdoğan’õn “Benim de zaman zaman moralim bozulu- yor” sözlerine yanõt veren Baykal, “Başbakan’ın moralinin bozuk ol- masının sebebi seçim anketleridir, iktidarı kaybedeceği gerçeğidir. Bir defa ayağınızdan zemin kayı- yorsa, iktidarı kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyaysanız moraliniz bozulur. Hepsi geldikleri gibi gi- deceklerdir. Hepsi geldikleri gibi gitmişlerdir” diye konuştu. BAKANLIK ‘İddialar doğru değil’ İçişleri Bakanlõğõ, Bakan Atalay’õn, Türk’e söylediği iddia edilen ifadelerin gerçek olmadõğõnõ açõkladõ. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - İçişleri Bakanlõğõ, Bakan Beşir Atalay’õn, 19 Ekim 2009 tarihinde Kandil Dağõ ve Mahmur Kampõ’ndan gelecekler ile ilgili ola- rak, kapatõlan DTP’nin Genel Başkanõ Ahmet Türk’e söylediği iddia edilen ifadelerin gerçek dõşõ olduğunu ileri sürdü. İçişleri Bakanlõğõ’ndan yapõlan yazõlõ açõklama- da, bazõ basõn yayõn or- ganlarõnda eski Diyar- bakõr Milletvekili Ha- tip Dicle’ye atfen ha- berler yer aldõğõ hatõrla- tõldõ. Açõklamada, şu gö- rüşler savunuldu: “Haberlerdeki; İçiş- leri Bakanı Beşir Ata- lay’ın, 19 Ekim 2009 ta- rihinde Kandil Dağı ve Mahmur Kampı’ndan gelecekler ile ilgili ola- rak, kapatılan DTP’nin Genel Başkanı Ahmet Türk’e söylediği iddia edilen ifadeler gerçek- dışıdır. Habur’dan bir grubun Türkiye’ye gi- riş yapacağı bilgisinin İçişleri Bakanlığı’na ulaşması üzerine, ge- lişler sırasında her- hangi bir yasadışı ey- leme, huzur ve güven- liği bozacak bir olaya sebebiyet verilmemesi için İçişleri Bakanı Be- şir Atalay, davet ettiği DTP’nin Genel Başka- nı Ahmet Türk ile gö- rüşmüştür. Ancak bu görüşmede iddia edil- diği gibi, Bakan Beşir Atalay’ın ‘Hâkim ve savcõlar ayarlandõ, giriş yapacaklar, geldikleri gi- bi geçecekler’ şeklinde bir ifadesi kesinlikle söz konusu olmamış- tır. İç güvenlikten so- rumlu bir bakanlık ola- rak, İçişleri Bakanı Be- şir Atalay, Bakanlık Müsteşarı Osman Gü- neş’i iller arasında gü- venlikle ilgili koordi- nasyonu sağlamak üze- re görevlendirmiştir.” Baykal’dan İlhan Selçuk’a ziyaret CHP İstanbul İl Kongresi’ne katılmak için dün İstanbul’a gelen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, gazetemiz İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk’u tedavi gördüğü Nişantaşı Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi’nde ziyaret etti. CHP lideri Baykal’la birlikte ziyarete katılan Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, CHP milletvekili Mehmet Sevigen ile Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın da aralarında bulunduğu CHP’lileri hastane girişinde gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız karşıladı. Yaklaşık 15 dakika süren ziyaretin ardından gazetecilere açıklamada bulunan CHP lideri Baykal, İlhan Selçuk’un sağlık olarak durumunun beklediğinden daha iyi olduğunu belirterek “Sayın Selçuk’un sağlık durumu, keyifli bir sohbet gerçekleştirecek kadar iyiydi” diye konuştu. Baykal’ı gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız, gazetemiz Yönetim Kurulu Başkanvekili Akın Atalay, gazetemiz yazarı Hikmet Çetinkaya ve gazetemiz spor servisi şefi Arif Kızılyalın uğurladı. Selçuk, rutin kontrollerinin yapılması için bir süredir hastanede bulunuyor. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) CHP’nin “İstanbul aşkına Türkiye aşkına” temalı 33’üncü Olağan İstanbul İl Kongresi dün yapıldı. Polisten Kürtçe anonsla uyarı Terör örgütü PKK’nin lideri Öcalan’õn yakalanõşõnõ protesto için çeşitli kentlerde gösteri yapõldõ Yurt Haberleri Servisi - Terör örgü- tü PKK’nin lideri Abdullah Öcalan’õn yakalanõşõnõ protesto etmek için çeşitli kentlerde yapõlan gösterilere polis mü- dahale etti. Çõkan olaylarda çok sayõda ki- şi gözaltõna alõndõ. Şõrnak’õn Cizre ilçe- sinde ise polis, göstericileri Kürtçe anon- sla uyardõ. Hakkâri kent merkezinde basõn açõk- lamasõ yapmak isteyen BDP üyeleri, Cumhuriyet Caddesi’ndeki parti binasõ- nõn önünde toplandõ. Hakkâri Belediye Başkanõ Fadıl Bedirhanoğlu ile BDP Hakkâri milletvekili Hamit Geylani’nin de aralarõnda bulunduğu grup, belediye başkanlõğõna kadar slogan atarak yürüdü. Burada yapõlan basõn açõklamasõnõn ar- dõndan kent merkezinden Dağgöl Ma- hallesi’ne doğru yürümeye başlayan bir grup, ateş yakõp yollara barikat kurdu. Po- lis biber gazõ ve tazyikli suyla müdaha- le edince göstericiler ara sokaklara da- ğõldõ. Yüksekova ilçesindeki de Cengiz Topel Caddesi’nde toplanan BDP’liler yürüyüşe geçti. Göstericilerden bazõla- rõ Mustazaf-Der Yüksekova Şubesi ile ATM’leri ve bazõ işyerlerini taşladõ. Eski Cezaevi Kavşağõ’ndaki basõn açõk- lamasõnõn ardõndan Cengiz Topel Cad- desi’nde taşkõnlõk yapan göstericilere polis biber gazõ ve tazyikli suyla müda- hale etti. İşyerlerinin taşlanmasõna tepki gösteren bir esnaf ise linç edilmek istendi. Şõrnak’ta bir grup gösterici Cizre-İdil karayolunu trafiğe kapattõ. Polisin tazyikli su ve gözyaşartõcõ gazla müdahalesi üze- rine göstericiler Cudi ve Nur mahallele- rinin ara sokaklarõna dağõldõ. Burada beklemeye başlayan göstericilere polis Kürtçe anons yaparak dağõlmalarõ yö- nünde uyardõ. Gruptakilere ve ailelerine yönelik Türkçe ve Kürtçe olarak yapõlan anonsta, “Sevgili Cizreli anne ve ba- balar, çocuklarınıza sahip çıkın. Ço- cuklarınızın kalem tutması gereken el- leri taş tutmasın, kötü amaçlı insan- ların çocuklarınızı kullanmasına izin vermeyin” denildi. Şanlõurfa’da Abidepark civarõnda top- lanan kalabalõk bir grup da Karakoyun İş Merkezi’ne kadar yürümek istedi. PKK lehine sloganlarõn atõldõğõ yürüyüşün ar- dõndan çok sayõda kişi gözaltõna alõndõ. Mersin’de BDP Toroslar İlçe Örgütü önünde başlayan yürüyüş Akdeniz İlçe Örgütü önünde son buldu. Göstericiler, basõn açõklamasõnõn ardõndan dağõldõ. Bazõ göstericiler, yürüyüşe devam etmek isteyince polis müdahale etti. Olaylar sõ- rasõnda bazõ kişiler gözaltõna alõndõ. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - KCK operasyonunda tutuk- lanan DEP eski millet- vekili Hatip Dicle’nin avukatõ Fethi Gümüş, Dicle’nin İçişleri Ba- kanõ Beşir Atalay’a at- fen “Atalay, Türk’e PKK’lilerin serbest bırakılacağı sözünü verdi” yönünde basõna yansõyan haberlerle il- gili olarak, “Direkt böyle bir şey söyleme- di. Hükümetin tutar- sız uygulamalarından bahsederken, bu olaya da değindi ama direkt bir görüşme yapılmış gibi bir açıklaması yoktu” dedi. Dicle’nin avukatõ Fet- hi Gümüş, Cumhuri- yet’e yaptõğõ açõklama- da, söz konusu duruş- maya kendisinin de ka- tõldõğõnõ belirterek, Dic- le’nin uzun bir savunma yaptõğõnõ söyledi. ‘Hatip Dicle direkt böyle bir şey söylemedi’ DİCLE’NİN AVUKATI GÜMÜŞ G A Z İ A N T E P ’ T E 1 5 K İ Ş İ G Ö Z A L T I N A A L I N D I Gaziantep’te PKK’nin şehir yapılanması KCK’ye yönelik operasyonda, 15 kişi gözaltına alındı. Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında ise 10 Şubat’ta Hakkâri merkez ile Yüksekova ve Şemdinli ilçe- lerinde düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan 8’i çocuk 32 kişinin Em- niyet Müdürlüğü’ndeki sorguları dün tamamlandı. Savcılıktaki ifadelerin- den sonra 6 çocuk serbest bırakılırken, 26 kişi tutuklanmaları istemiyle nö- betçi mahkemeye sevk edildi. Gece geç saatlere kadar süren mahkeme so- nunda 15 kişi tutuklandı, 11 kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere bırakıldı. HAKKÂRİ - AA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle