Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 15 ŞUBAT 2010 PAZARTESİ
4 HABERLER
2000’Lİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
Müzelik!..
VİCDAN MÜZESİ kurmak.
Abdi İpekçi’nin kızı Nükhet İpekçi, babasının
yıllar boyu sakladığı kanlı gömleğini eline alarak
yaptığı konuşmasında bu öneriyi yaptı.
Bir ‘Vicdan Müzesi’ kurmak.
37 aydının yakıldığı MADIMAK MÜZESİ bir türlü
kurulamadı.
Bir UTANÇ MÜZESİ olmalıydı, olmalıdır da.
Olacaktır da.
Artık ‘vicdan’ gibi, ‘utanç’ gibi erdemler
‘müzelik’ mi oluyor?
Bizi insan yapan yanlarımızı müzeye koyup
bakma zamanımız geldi mi?
Bir NAMUS MÜZESİ olmalı.
Namusun ne olduğunu camlı dolapların içinde
görüp anlamalıyız.
Birisini överken ‘namusludur’ demenin ne
demek olduğunu, namussuzluğun ‘ama iş yapıyor
canım’ diye nasıl yüceltildiğini müzede görmeliyiz.
Namus yoksununun nasıl da ‘belki ama
bizdendir, ne yapalım’ diye korunduğunu vitrine
koymalıyız.
DEMOKRASİ MÜZESİ nasıl da gecikti.
İsmet İnönü’nün Kırşehir’de başını delen
‘Demokrasi Taşı’nı sergilemeliyiz orada.
‘Tahkikat Komisyonu Kararı’ o müzede yerini
almalı.
Adnan Menderes’in, Hasan Polatkan’ın, Fatin
Rüştü Zorlu’nun asıldıkları ipler de orada yerini
almalı..
Demokrasi Müzesi’nde 12 Mart generallerinin
fotoğrafları ve demeçleri yer almalı.
12 Mart döneminde hapishanede buz kırdırılan
gazetecilerin, yazarların kullandıkları kazmalar,
kürekler sergilenmeli.
12 Mart döneminin sivil yöneticileri de bu
müzede sergilenmeli.
Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf
Aslan’ın boyunlarına geçen kementler, ayaklarının
altından çekilen sehpalar bu müzede sergilenmeli.
12 Eylül askeri darbesinin komutanları bu
müzede yerlerini almalı.
Kenan Evren ve arkadaşlarının üniformalı
fotoğrafları bu müzede seçkin bir yere konulmalı.
Kenan Evren’in konuşmaları kendi sesinden
müzeyi gezenlere dinletilmeli.
Sıvas’ta, Madımak Oteli’nde diri diri yakılan 37
aydının acıları bu sergide özel bir yere konulmalı.
Bu korkunç olayın seyri, yetkililerin tutumu
(Başbakan Tansu Çiller, Genelkurmay Başkanı
Doğan Güreş, Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel), demeçleri, yorumları ayrıca Utanç
Müzesi’ne de konmalı.
ADALET MÜZESİ’ni de kurmanın zamanı geldi
de geçti bile.
Adalet adına neler yapıldığını sergilemek
gelecek kuşaklara da ibret olmalı.
Adalet adına hukuka sığınarak yapılan
adaletsizlikler bir bir sergilenmeli.
Adaletin çeşitli zamanlarda nasıl baskı altına
alındığı görülmeli.
Tutuklanıp tutuklanıp hapse atılanlar, yatıp yatıp
çıkanlar sergide yer almalı.
Sonunda beraat edenler, yargılanma maddesi
değişip kasıtla yatırıldıkları anlaşılanlar orada
açıklanmalı ki geleceğe bir ders kalabilsin.
Elbette bütün bunlardan sıra gelirse,
Eğer fırsat bulunursa bir müze de,
LAİKLİK MÜZESİ, elbette gecikmeden
kurulmalı.
Laiklik, cemaatlerin ve tarikatların gayretleriyle
ilk müzelik olan değerlerden birisi oldu.
Gene de adına özel bir müze kurulmayı hak
ediyor.
Cumhuriyetin kuruluşundan başlayarak laikliğin
nasıl müzelik olduğunun serüveni bütün dünyanın
da ilgiyle izleyeceği bir girişim olacaktır.
SATILAN TÜRKİYE MÜZESİ’ni de kurmak
gerekiyor.
Ülkenin çeşitli yerlerinde satılan topraklarımızın
artık bizim olmadığının anlaşılacağı yeni bir
Türkiye haritası çizilmeli.
Alanya’da Almanların, Marmaris’te İngilizler’in,
GAP bölgesinde İsraillilerin aldıkları topraklar,
Amerikalıların yıllardır kullandıkları İncirlik gibi üsler
de bu haritada gösterilmeli.
Özelleştirilip satılan devlet kurumları da,
yanlarında hangi iktidar döneminde satıldı ise
onlar da belirtilerek bu müzede seçkin yerlerini
almalı.
Özelleştirilince işlerinden atılıp açlığa mahkûm
edilen işçiler de sayıları, bölgeleri ve yaşları,
cinsiyetleri ile bu müzeye konulmalı ki gerçek
bilanço ortaya çıksın.
Bu müzede TEKEL işçilerine de özel bir yer
vermeli.
MAHALLE BAKKALI MÜZESİ olmalı.
Bir mahallenin hem bakkalı hem kredi kurumu
olan, sabit haberleşme yeri olarak da hizmet veren
‘mahalle bakkalı’, süpermarketlere kurban
edilirken oralardan yetişen Başbakan’ın ‘kusura
bakmasınlar, hayatın gerçeği bu’ sözleri de bu
müzede özel bir yer almalı.
Sayın Başbakan’ın, hayatın gerçeğini ne zaman
ve nerede kavradığına ilişkin bir açıklaması da
burada yer alsa çok öğretici olur.
Böylece MÜZELİK hale gelmiş uygarlık
serüvenimiz de kalıcı bir anlama kavuşur...
erdalatak@gmail.com
CHP 33. Olağan İstanbul İl Kongresi’nde konuşan Baykal, Ergenekon’un siyasi bir dava olduğunu söyledi
‘Yandaş yargõ da yarattõlar’
TARKAN TEMUR
CHP Genel Başkanõ Deniz Bay-
kal, Ergenekon davasõnõn hukuki de-
ğil siyasi bir dava olduğunu vurgu-
layarak “AKP iktidarı yandaş med-
yadan sonra yandaş yargı da ya-
rattı” dedi. Diyarbakõr eski millet-
vekili Hatip Dicle’nin ifadesi üze-
rine, terör örgütü PKK üyesi 34 ki-
şinin Habur’dan dönüşü sõrasõnda tu-
tuklanmayacağõna yönelik “Hâ-
kimleri ayarlama” iddialarõ üzeri-
ne iktidara yüklenen Baykal, “Ha-
bur’da bir ayarlama olduğu orta-
ya çıktı” dedi. Deniz Baykal, iddia-
lara ilişkin hükümet ve İçişleri Bakanõ
hakkõnda gensoru vereceklerini açõk-
ladõ. Aday olacağõnõ açõklayan eski
CHP İl Genel Meclisi üyesi Ali Rı-
za Duman yeterli imzayõ toplaya-
madõğõ için kongrenin tek adayõ
mevcut il başkanõ Gürsel Tekin ol-
du. 644 delegeden 527’sinin oy kul-
landõğõ seçimlerde Gürsel Tekin geçerli
460 oyun tamamõnõ alarak yeniden il
başkanlõğõna seçildi.
CHP’nin “İstanbul aşkına Tür-
kiye aşkına” temalõ 33’üncü Olağan
İstanbul İl Kongresi dün BJK Akat-
lar Spor ve Kültür Kompleksi’nde ya-
põldõ. “Neredesin mavi gözlüm” ve
“Güzel günler göreceğiz” şarkõla-
rõnõn çalõndõğõ salonda sõk sõk “Mus-
tafa Kemal’in askerleriyiz”, “Gür-
sel başkan, Baykal başbakan” slo-
ganlarõ atõldõ. Kongreye CHP’nin
önde gelen isimlerinden Bayram
Meral, Nur Serter, Necla Arat,
Mehmet Ali Özpolat, Ercan Ka-
rakaş, Algan Hacaloğlu’nun yanõ sõ-
ra, eski İstanbul Barosu Başkanõ
Kazım Kolcuoğlu, sanatçõ Edip
Akbayram ve yazar Eşber Yağ-
murdereli de katõldõ. İstanbul İl
Başkanõ Tekin, 644 delegeden
600’ünün imzasõyla aday olduğunu
anõmsatarak, “İstanbul’un dört bir
yanından, Anadolu’dan, Güney-
doğu’dan gelen il başkanlarını
gördüm, çok sevindim. İşçiler bu-
rada, Romanlar burada, ezilenler
burada. Bu heyecan içerisinde bir
kongre yapacağız” dedi. Divanõn se-
çilmesinin ardõndan gösterilen mul-
tivizyon gösterisindeki CHP Genel
Başkanõ Deniz Baykal’õn geçen yõl
hayatõnõ kaybeden Prof. Dr. Türkan
Saylan’õ evinde ziyaret ederken çe-
kilmiş görüntüleri büyük alkõş aldõ.
Kongrede konuşan CHP Genel
Başkanõ Baykal, Diyarbakõr eski
milletvekili Dicle’nin ifadesi üzeri-
ne, 34 PKK’linin Habur sõnõrõndan
gelişi sõrasõnda tutuklanmayacağõna
yönelik “Hâkimleri ayarlama” id-
dialarõnõ sert eleştirdi. Baykal, An-
kara’ya döndüklerinde iddialara iliş-
kin derhal hükümet ve İçişleri Ba-
kanõ hakkõnda gensoru verecekleri-
ni söyledi. Başbakan Erdoğan’õn
“yandaş medya”nõn ardõndan “yan-
daş yargı” yarattõğõnõ belirten Bay-
kal, “Başbakan Erdoğan ‘Cesur
savcõ istiyorum’ diyerek, yargı
ayarlaması yaptı. Ergenekon da-
vası hukuki değil, siyasi bir da-
vadır” dedi. Başbakan’õn telefon
dinlemeleri için özel olarak Tele-
komünikasyon İletişim Başkanlõ-
ğõ’nõ kurduğunu ve kurumu denet-
leyenin de sadece kendi tarafõndan
atananlarca yapõldõğõnõ belirten Bay-
kal, bu gelişmelerin Türkiye’deki de-
mokrasinin son durumunu ortaya
koyduğunu söyledi.
‘Cumhurbaşkanının
görev süresi 5 yıldır’
CHP lideri Baykal, Cumhurbaşkanõ
Abdullah Gül’ün görev süresine
ilişkin tartõşmalara da tepki gösterdi.
Cumhurbaşkanõnõn görev süresinin
Dicle’nin 34 kişinin
Habur’dan dönüşü sõrasõnda
tutuklanmayacağõna yönelik
iddialarõ üzerine iktidara
yüklenen Baykal, “Habur’da
bir ayarlama olduğu ortaya
çõktõ” dedi.
anayasada açõkça yer aldõğõnõ vur-
gulayan Baykal, “Yürürlükteki
anayasa 5 yılı öngörüyor. ‘Seçildiği
dönemdeki anayasaya göre olsun’ di-
yorlar. Bu konuda herhangi bir
şüpheyi haklı kılacak hiçbir unsur
yok. Bu anayasa diyor ki, cum-
hurbaşkanının görev süresi 5 yıl-
dır” diye konuştu.
AKP’yi uyardı
Görev süresiyle ilgili olarak Yük-
sek Seçim Kurulu’nun da anayasayõ
yorumlayamayacağõnõ söyleyen Bay-
kal, AKP’yi de, YSK’nin anayasayõ
yorumlamasõnõ sağlayacak bir kanun
değişikliğine gitmemesi uyarõsõnda
bulundu.
Deniz Baykal, “Yüksek Seçim
Kurulu, anayasa maddelerine yön
verecek bir kurum değildir. Bu
YSK’nin karara bağlayacağı konu
değildir. Sakın ha bunu hiç dene-
meyin, çok ciddi hukuk tartışma-
larına yol açarsınız. Herkes aklını
başına alsın ve YSK’nin bu konu-
da yorum yapabilmesi için bir ka-
nun değişikliğine gitmeye kalk-
masın. Böyle bir değişikliği imza-
layan cumhurbaşkanının ilk kararı
Anayasa Mahkemesi’ne gider ve
mahkeme de bu konudaki kararı-
nı zorlanmadan verir. Çok açık ifa-
de ediyorum Meclis’in görev süresi
4, cumhurbaşkanının görev süre-
si de 5 yıldır” dedi.
Başbakan Erdoğan’õn “Benim de
zaman zaman moralim bozulu-
yor” sözlerine yanõt veren Baykal,
“Başbakan’ın moralinin bozuk ol-
masının sebebi seçim anketleridir,
iktidarı kaybedeceği gerçeğidir.
Bir defa ayağınızdan zemin kayı-
yorsa, iktidarı kaybetme tehlikesi
ile karşı karşıyaysanız moraliniz
bozulur. Hepsi geldikleri gibi gi-
deceklerdir. Hepsi geldikleri gibi
gitmişlerdir” diye konuştu.
BAKANLIK
‘İddialar
doğru
değil’
İçişleri Bakanlõğõ,
Bakan Atalay’õn,
Türk’e söylediği
iddia edilen
ifadelerin gerçek
olmadõğõnõ açõkladõ.
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - İçişleri
Bakanlõğõ, Bakan Beşir
Atalay’õn, 19 Ekim 2009
tarihinde Kandil Dağõ
ve Mahmur Kampõ’ndan
gelecekler ile ilgili ola-
rak, kapatõlan DTP’nin
Genel Başkanõ Ahmet
Türk’e söylediği iddia
edilen ifadelerin gerçek
dõşõ olduğunu ileri sürdü.
İçişleri Bakanlõğõ’ndan
yapõlan yazõlõ açõklama-
da, bazõ basõn yayõn or-
ganlarõnda eski Diyar-
bakõr Milletvekili Ha-
tip Dicle’ye atfen ha-
berler yer aldõğõ hatõrla-
tõldõ. Açõklamada, şu gö-
rüşler savunuldu:
“Haberlerdeki; İçiş-
leri Bakanı Beşir Ata-
lay’ın, 19 Ekim 2009 ta-
rihinde Kandil Dağı ve
Mahmur Kampı’ndan
gelecekler ile ilgili ola-
rak, kapatılan DTP’nin
Genel Başkanı Ahmet
Türk’e söylediği iddia
edilen ifadeler gerçek-
dışıdır. Habur’dan bir
grubun Türkiye’ye gi-
riş yapacağı bilgisinin
İçişleri Bakanlığı’na
ulaşması üzerine, ge-
lişler sırasında her-
hangi bir yasadışı ey-
leme, huzur ve güven-
liği bozacak bir olaya
sebebiyet verilmemesi
için İçişleri Bakanı Be-
şir Atalay, davet ettiği
DTP’nin Genel Başka-
nı Ahmet Türk ile gö-
rüşmüştür. Ancak bu
görüşmede iddia edil-
diği gibi, Bakan Beşir
Atalay’ın ‘Hâkim ve
savcõlar ayarlandõ, giriş
yapacaklar, geldikleri gi-
bi geçecekler’ şeklinde
bir ifadesi kesinlikle
söz konusu olmamış-
tır. İç güvenlikten so-
rumlu bir bakanlık ola-
rak, İçişleri Bakanı Be-
şir Atalay, Bakanlık
Müsteşarı Osman Gü-
neş’i iller arasında gü-
venlikle ilgili koordi-
nasyonu sağlamak üze-
re görevlendirmiştir.”
Baykal’dan İlhan Selçuk’a ziyaret
CHP İstanbul İl Kongresi’ne katılmak için dün
İstanbul’a gelen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal,
gazetemiz İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan
Selçuk’u tedavi gördüğü Nişantaşı Vehbi Koç Vakfı
Amerikan Hastanesi’nde ziyaret etti. CHP lideri
Baykal’la birlikte ziyarete katılan Genel Başkan
Yardımcısı Yılmaz Ateş, CHP milletvekili Mehmet
Sevigen ile Kadıköy Belediye Başkanı Selami
Öztürk, Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın
da aralarında bulunduğu CHP’lileri hastane
girişinde gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni
İbrahim Yıldız karşıladı. Yaklaşık 15 dakika süren
ziyaretin ardından gazetecilere açıklamada bulunan
CHP lideri Baykal, İlhan Selçuk’un sağlık olarak
durumunun beklediğinden daha iyi olduğunu
belirterek “Sayın Selçuk’un sağlık durumu, keyifli
bir sohbet gerçekleştirecek kadar iyiydi” diye
konuştu. Baykal’ı gazetemiz Genel Yayın
Yönetmeni İbrahim Yıldız, gazetemiz Yönetim
Kurulu Başkanvekili Akın Atalay, gazetemiz yazarı
Hikmet Çetinkaya ve gazetemiz spor servisi şefi
Arif Kızılyalın uğurladı. Selçuk, rutin
kontrollerinin yapılması için bir süredir hastanede
bulunuyor. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ)
CHP’nin “İstanbul aşkına Türkiye aşkına” temalı 33’üncü Olağan İstanbul İl Kongresi dün yapıldı.
Polisten Kürtçe anonsla uyarı
Terör örgütü PKK’nin lideri Öcalan’õn yakalanõşõnõ protesto için çeşitli kentlerde gösteri yapõldõ
Yurt Haberleri Servisi - Terör örgü-
tü PKK’nin lideri Abdullah Öcalan’õn
yakalanõşõnõ protesto etmek için çeşitli
kentlerde yapõlan gösterilere polis mü-
dahale etti. Çõkan olaylarda çok sayõda ki-
şi gözaltõna alõndõ. Şõrnak’õn Cizre ilçe-
sinde ise polis, göstericileri Kürtçe anon-
sla uyardõ.
Hakkâri kent merkezinde basõn açõk-
lamasõ yapmak isteyen BDP üyeleri,
Cumhuriyet Caddesi’ndeki parti binasõ-
nõn önünde toplandõ. Hakkâri Belediye
Başkanõ Fadıl Bedirhanoğlu ile BDP
Hakkâri milletvekili Hamit Geylani’nin
de aralarõnda bulunduğu grup, belediye
başkanlõğõna kadar slogan atarak yürüdü.
Burada yapõlan basõn açõklamasõnõn ar-
dõndan kent merkezinden Dağgöl Ma-
hallesi’ne doğru yürümeye başlayan bir
grup, ateş yakõp yollara barikat kurdu. Po-
lis biber gazõ ve tazyikli suyla müdaha-
le edince göstericiler ara sokaklara da-
ğõldõ. Yüksekova ilçesindeki de Cengiz
Topel Caddesi’nde toplanan BDP’liler
yürüyüşe geçti. Göstericilerden bazõla-
rõ Mustazaf-Der Yüksekova Şubesi ile
ATM’leri ve bazõ işyerlerini taşladõ.
Eski Cezaevi Kavşağõ’ndaki basõn açõk-
lamasõnõn ardõndan Cengiz Topel Cad-
desi’nde taşkõnlõk yapan göstericilere
polis biber gazõ ve tazyikli suyla müda-
hale etti. İşyerlerinin taşlanmasõna tepki
gösteren bir esnaf ise linç edilmek istendi.
Şõrnak’ta bir grup gösterici Cizre-İdil
karayolunu trafiğe kapattõ. Polisin tazyikli
su ve gözyaşartõcõ gazla müdahalesi üze-
rine göstericiler Cudi ve Nur mahallele-
rinin ara sokaklarõna dağõldõ. Burada
beklemeye başlayan göstericilere polis
Kürtçe anons yaparak dağõlmalarõ yö-
nünde uyardõ. Gruptakilere ve ailelerine
yönelik Türkçe ve Kürtçe olarak yapõlan
anonsta, “Sevgili Cizreli anne ve ba-
balar, çocuklarınıza sahip çıkın. Ço-
cuklarınızın kalem tutması gereken el-
leri taş tutmasın, kötü amaçlı insan-
ların çocuklarınızı kullanmasına izin
vermeyin” denildi.
Şanlõurfa’da Abidepark civarõnda top-
lanan kalabalõk bir grup da Karakoyun İş
Merkezi’ne kadar yürümek istedi. PKK
lehine sloganlarõn atõldõğõ yürüyüşün ar-
dõndan çok sayõda kişi gözaltõna alõndõ.
Mersin’de BDP Toroslar İlçe Örgütü
önünde başlayan yürüyüş Akdeniz İlçe
Örgütü önünde son buldu. Göstericiler,
basõn açõklamasõnõn ardõndan dağõldõ.
Bazõ göstericiler, yürüyüşe devam etmek
isteyince polis müdahale etti. Olaylar sõ-
rasõnda bazõ kişiler gözaltõna alõndõ.
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - KCK
operasyonunda tutuk-
lanan DEP eski millet-
vekili Hatip Dicle’nin
avukatõ Fethi Gümüş,
Dicle’nin İçişleri Ba-
kanõ Beşir Atalay’a at-
fen “Atalay, Türk’e
PKK’lilerin serbest
bırakılacağı sözünü
verdi” yönünde basõna
yansõyan haberlerle il-
gili olarak, “Direkt
böyle bir şey söyleme-
di. Hükümetin tutar-
sız uygulamalarından
bahsederken, bu olaya
da değindi ama direkt
bir görüşme yapılmış
gibi bir açıklaması
yoktu” dedi.
Dicle’nin avukatõ Fet-
hi Gümüş, Cumhuri-
yet’e yaptõğõ açõklama-
da, söz konusu duruş-
maya kendisinin de ka-
tõldõğõnõ belirterek, Dic-
le’nin uzun bir savunma
yaptõğõnõ söyledi.
‘Hatip Dicle direkt
böyle bir şey söylemedi’
DİCLE’NİN AVUKATI GÜMÜŞ
G A Z İ A N T E P ’ T E 1 5 K İ Ş İ G Ö Z A L T I N A A L I N D I
Gaziantep’te PKK’nin şehir yapılanması KCK’ye yönelik operasyonda, 15
kişi gözaltına alındı. Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma
kapsamında ise 10 Şubat’ta Hakkâri merkez ile Yüksekova ve Şemdinli ilçe-
lerinde düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan 8’i çocuk 32 kişinin Em-
niyet Müdürlüğü’ndeki sorguları dün tamamlandı. Savcılıktaki ifadelerin-
den sonra 6 çocuk serbest bırakılırken, 26 kişi tutuklanmaları istemiyle nö-
betçi mahkemeye sevk edildi. Gece geç saatlere kadar süren mahkeme so-
nunda 15 kişi tutuklandı, 11 kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere bırakıldı.
HAKKÂRİ - AA