Katalog

CMYB C M Y B GÖRÜŞ AHMET TAN Evet ler Beraat İçinmiş!.. MERİÇ VELİDEDEOĞLU Geçen hafta 7 Ekim de Bayan Hayrünnisa Gül, Avrupa Kon seyi Parlamenterler Meclisi nde AKPM konuştu, boş koltukla ra karşı. AKPM nin üyelerini ayıpla dım; insan hatır ! için biraz otu rur dinler. Oysa beş altı yıl önce İsviç re de sanırım St. Moritz de ya pılan bir uluslararası toplantının kokteylinde ne denli ilgi çekmişti Hayrünnisa Hanım, Emine Ha nım la birlikte.. Tüm TV kame raları bu ikiliye çevrilmişti; her kes onları tam anlamıyla seyr ediyordu. Ama bu güzel ! anılar geri lerde kaldı. Bilindiği gibi, artık Avrupa, AB ülkeleri de teset tür le savaşım içindeler. Üstelik işi oldukça ciddiye aldılar; öyle ki tesettürü bir tür sı nıfladılar. İki buçuk yıl önce İtal ya nın Corriere della Sera ga zetesi bunu resimli olarak ya yımlayıp bildirdi. Gazete sırayla burka lı, ça dor lu, nikab lı, peçe li, çar şaf lı kadınların görüntülerine yer veriyordu. Bir tesettür örneğini de bizden, Türkiye den almıştı. Öteki örneklerin alındı ğı İslam ülkelerinin devlet baş kanlarının eşlerinin başları ge nelde açık olduğundan, resim ler halktan kadınların görüntü leriydi. Ne ki, bu Müslüman dünya sında tek laik ülke olan Tür kiye den alınan örnek ise devlet başkanının eşi Hayrünnisa Gül e aitti. Gazete onun te settür üne hicab adını ver mişti. Böylece bu adlandırma, Hayrünissa Hicabı olarak adeta marka laşıyordu. Böyle bir yaşanmışlık varken, Bayan Gül ün AKPM deki ko nuşmasının ilgi çekmemesi, doğrusu büyük bir haksızlık... Acaba, Hayrünnisa Hica bı nı, kadınerkek eşitsiz liği nin bir simge si olarak mı gör düler dersiniz? Hem de ana muhalefet CHP nin Başkanı Deniz Bay kal ın: Cumhurbaşkanı eşinin türbanlı olması bir sorun değil , demesine karşın... Sanmam! Onlar türban savaşımını yalnız ca kendi ülkeleri için veriyorlar. Neyse ki, CHP İstanbul Mil letvekili Prof. Dr. Necla Arat, Baykal ın söylemine karşı tep kisini ortaya koydu. Ama CHP de bu akım süre cekti; bilindiği gibi bir süre son ra yeni Başkan Kemal Kılıç daroğlu da, bu konuda önceli ni selefini aratmayacak bir söylemle ortaya çıkıverdi. Onun ki de, üniversitedeki türban ya sağı nı sulandırıp çorba laş tırmaktı. R.T. Erdoğan sevinç içinde çorbaya kepçeyle saldırdı. Hak lı olarak konuyu gündeme otur tuverdi. Çorbalaştırma ya bu kez İs tanbul ve İzmir milletvekilleri Prof. Dr. Nur Sertel; Dr. Canan Arıtman da isyan ettiler; Prof. Dr. N. Arat da TV de sürdürdü savaşımını; Taraf yazarı Hilal Hanım la Haber Türk te tartıştı konuyu. Hayrünnisa Hicabı yla te settüre girmiş Hilal Hanım: Ben inancım gereği örtünüyorum! diyordu bastıra bastıra. Hep böyle söylenir; tesettür e so kulmuş 56 yaşındaki anaokul bebelerinden bile duyarsınız bunu... Tesettür savunucuları da, bu inancın İslamın kutsal kitabı Kuran da yer aldığını vurgular dururlar. Birçok kez kendilerine, Ku ran da kadın kulların uyması istenen pek çok kesin yaptırımın da olduğu ve bu hükümlerin hangi surede, ayette yer aldığı nı belirterek: Bunlara neden uymuyorsunuz da yalnızca te settürü uyguluyorsunuz? diye sorduğunuzda yanıt laf kala balığıydı. Örneğin bir fırsat yaratılsa da, Bayan Gül e şöyle bir soru sorsak: Kendisi tanık lık etmek için mahkemeye çağrılsa, ama tek başına tanıklığı geçerli olmadığı için, başka bir ka dın la, örneğin Emine Hanım ile birlikte ancak bir tanık ola rak sayılıp mahkemede bulun ması istenseydi acaba ne ya pardı? Artık bir kadın ın yarım in san olarak algılanması, insan lık onuruna aykırı düşmez mi? Böyle bir değerlendirme insanı iliklerine dek titretmez mi? Ama bu değerlendirmeye kar şı gelip çağrıyı kabul etmeme si de, bu konudaki Kuran hük münü tanımamak demektir. Tıpkı, saçının bir telini gös termekle bu konudaki Kuran hükmünü yok saymış olmak gi bi. Bu durumda ne yapıyor Hay rünnisa Hanımlar? Kuran daki bir hükmü yok sayabiliyorlar, başka bir hükmü ise uygulanabilir buldukları için, olanca görkemiyle ! , örneğin Hayrünnisa Hicabı nda ol duğu gibi, uyguluyorlar. Peki bu durum açıkça, dü pedüz ikiyüzlülük değil midir? Hem de din , inanç ko nusunda... Kuşkusuz bunu biliyorlar; ta kıyye dönemi ya da cihad dö nemi yaşıyoruz gibi safsatala rıyla oyalanıp, oyalıyorlar; ama kimi ?.. Bu durumda laik yaşam bi çimi nin bu ikiyüz lülüğe son vererek din i koruduğu apaçık ortada değil mi? Doğallıkla in sanı, insan onurunu da... Kamu alanlarında türban ya sağı nı inanç a, inanç özgür lüğüne aykırı bulanlar da, iki yüzlü bir tutum içinde olmak tan kurtulamazlar. Tesettür lüler kamu alanla rında, bu yasağa uyduklarında inanç larına karşı kısa bir sü reyle de olsa daha dürüst davranmış olmuyorlar mı? Ayrıca bu ikiyüzlülük , bü tünüyle siyaset e yarıyor, bu nu tepe tepe kullanıyorlar... İnançtaki İkiyüzlülük! m.velidedeoglu@hotmail.com SAYFA CUMHUR YET 15 EK M 2010 CUMA 14 KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr ÇİZGİLİK K MİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGENÇ kurgenc@yahoo.com HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN hetiyatrosu@mynet.com HAYVANLAR İSMAİL GÜLGEÇ BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1 Dürüm gibi sarılmış yufka arasına ceviz ya da fıstık doldurularak yapılan bir ha mur tatlısı... Bağışlama. 2 Otlak... Buhar banyosu. 3 Ege Bölge si nin en bü yük gölü... Be lirteç olarak kullanı lan eylem soylu söz cük. 4 Japonlara öz gü çiçek düzenleme sanatı. 5 18. yüz yılda Fransa da mo da olan gösterişli bir bezeme biçemi. 6 Notada durak işare ti... Kuran da bir su re... Kırgızistan ın plaka imi. 7 Pulluğun toprakta bıraktığı çizgi... Adıyaman ın bir ilçesi. 8 Romanya nın plaka imi... Mantık. 9 İpekböceklerinde geniş çapta ölü me yol açan kelebek hastalığı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Baklavaya benzer bir hamur tatlısı. 2 Uzak... Trabzon un Akçaabat ilçesinde bir göl. 3 Eti be ğenilen bir balık... Bir tür taze ve tuzsuz beyaz peynir. 4 Peşin parayla, belli bir süre için bir şe ye alıcı olma işi. 5 Sahip... Başarısızlık, sonuç suzluk. 6 Muğla ilinde ünlü bir antik kent... Suu di Arabistan ın plaka imi. 7 Haberci... Mısır İm paratorluğu nun en parlak dönemindeki baş kenti. 8 Temel, esas... Kıraat. 9 Argoda giysi anlamında kullanılan sözcük... Bir tür hafif ma kineli tüfek. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 M I R M I R M A O R A T A M A N T A K I İ L O M E G A R O N M O M R T İ P İ T A K O F O B İ N İ N E Ü Y E R E M İ A S A L E T İ K E T N A 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Çalışma Bakanı Ömer Dinçer Şili deki kaza bizde olsa işçileri 3 günde çıkarırdık diyebiliyor 2 işçiyi 5 aydır neden çıkarmadınız? MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Çalışma ve Sosyal Gü venlik Bakanı Ömer Dinçer, Şi li deki kaza bizde olsa madencileri mizi üç günde çıkarırdık derken, Zonguldak Karadon daki 2 madencinin cenazesi 5 aydır çıkarılamadı. Bakanın Bizim madenlerimizde de işçilerin aylarca kalabilecekleri me k nlar var söylemine karşın, Türki ye deki kömür madenlerinde sığınma odaları bulunmuyor. Bakan Din çer in söyledikleri ile Şili ve Türkiye arasındaki kazaların karşılaştırması şöyle: Bakanın Şili deki kaza bizde olsa madencilerimizi 3 günde çıkarırdık açıklaması, Karadon daki 2 işçinin ce nazeleri 5 aydır neden çıka rılamadı o zaman sorusunu gündeme getiriyor. Bakanın Şi li deki kurtarma operasyonu nun geciktiğini söylemesi ise şaşkınlık yaratıyor. Şili deki madenciler yerin 700 metre altından çıkarıldı. Üstelik Şi li deki maden göçük nedeniyle ka palıydı. Karadon da aylarca kuyunun ba kım ve onarımından sorumlu olan Çin li firmanın iki işçiyi çıkarması beklendi. Ancak Çinli firma gelip inceleme yap masına karşın işçileri çıkarmaktan vaz geçti. Bu durum Çinli firmanın işçi leri çıkarmıyorum deme hakkı var mı sorusunu ve yapılan ihaleyi gün deme getirdi. Genel Maden İşçileri Sendikası bunun bir yaptırımı olması gerektiğini, Çinli firma ile yapılan iha le şartlarının açıklanmasını istiyor. Zonguldaklı madenciler Kara don daki işçileri çıkarmak için Türki ye de yeterli olanakların olduğunu be lirtiyor. Genel Maden İşçileri Sendi kası, yetkililerden talimat beklendiği ni, ancak Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba kanlığı nın 5 aydır sorumluluğu alıp bu nu yapamadığına dikkat çekiyor. Bakan daha önce de Karadon da yaşamını yiti ren madenciler için güzel öldüler açıklamasını yap mıştı. Başbakan da Bu işin kaderinde bu var de mişti. Oysa Şili de yetkili ler bu tür açıklamalar yap mak yerine, kurtarma ope rasyonu yürütülürken ku yunun başından ayrılmı yor, çıkan işçileri kucakla yarak karşılıyor. Bakan açıklamalar yapıyor, ancak madenlerle ilgili adım atılmıyor. TBMM gündeminde bulunan ILO nun Madenlerde İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili 176 sayılı sözleşmesi h l onay lanmadı. Türkiye Taşkömürü Kurumu zarar eden kurum olarak gösteriliyor ve yeterli işçi alınmıyor. Yeraltında çalı şan bir kazmacı yaklaşık 1200 lira alı yor. Yurtdışında ise bir kazmacı 2 bin 5003 bin 500 dolar kazanıyor. Dış Haberler Servisi Şili de, yerin 700 metre altında 69 gün mahsur bu lunan 33 madencinin tümü kurtarıldı. Önceki gece ma dendeki son 3 madenci Pedro Cortez, Ariel Ti cona ve Luis Urzua nın da çelik kurtarma kapsülüyle yeryüzüne çıkarılmasıyla kurtarma operasyonu ta mamlandı. Şili Devlet Başkanı Se bastian Pinera da kurtar ma operasyonunu izleye rek, madencileri kutladı. Şili ye giden Bolivya Dev let Başkanı Evo Morales ise kurtarılan Bolivyalı ma denci Carlos Mamani ye ülkesine dönmesini teklif etti ancak Mamani Şili de kalmayı tercih etti. Uzun süre yeraltında ka lan madenciler, gün ışığı na çıkınca gözleri zarar görmesin diye güneş göz lükleri taktılar. Madende kurulan sahra hastanesinde kontrolden geçirilen ma dencilerin yaklaşık yarısı yakındaki bir hastaneye sevk edildi. Doktorlar, 16 madencinin sağlık duru munun iyi olduğunu, bir kaç kişi dışında ciddi bir ra hatsızlığa rastlanmadığını duyurdular. Copiapo kenti yakınla rındaki San Jose madeninin girişinde toplanan maden cilerin yakınları, sevinç gözyaşları içinde Şili mar şını söylediler. Dünyanın dört bir ya nından binlerce gazetecinin izlediği kurtarma operas yonunu, Copiapo kentinin merkez meydanında da binlerce kişi dev televizyon ekranlarından izledi. 22 sa at süren operasyon bütün dünyada da milyonlarca kişi tarafından yakından takip edildi. ABD Başkanı Barack Obama, Fransa Cumhur başkanı Nicolas Sarkozy, Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, Papa 16. Benedikt ve Bir leşmiş Milletler Genel Sek reteri Ban Kimun kutla ma mesajları yayınladılar. Bakan Dinçer 33 MADENCİ 69 GÜN SONRA İKİNCİ KEZ YAŞAMA DÖNDÜ NCE: Ş L DEK SEV NÇ ERDOĞAN IN UTANCI Amerika Birleşik Devletleri nde, Kongre üyelerinin mesleklerini icra etmeleri, özel kuruluşlarda kazanç karşılığı görev kabul etmeleri yasaktır. Ne yazık ki bizde özel bankaların yönetim kurulu üyeliği ile birlikte milletvekilliği yapan eski bakanlar bir olmuştur. Şimdi ise kimin nerede, hangi yandaş özdeş kuruluşla ne tür bir ticari ilişki içinde olduğunu bilen yoktur. ABM de temsilciler meclisi üyeleri ve senatörlerin toplam kazançları ikinci baremdeki devlet memurunun aldığı maaşın yüzde 15 ini geçemez. Alabilecekleri hediyeler ve kabul edecekleri gezi programları bile kayıt kuyut altındadır. Bir yılda toplam 250 doları aşacak armağan veya hizmet gezi, yemek, vs. kabul edilemez. Hepsinden önemlisi ise her yıl mayıs ayında tüm mal varlıklarını topluma açıklamakla yükümlüdürler. Peki, bu gerçekleri AKP liler bilmezler mi? Elbette bilirler. Washington da Kongre de yaşanan küçük bir anıyı aktarmanın tam yeridir. 1997 de Kongre nin davetlisi olarak bir grup milletvekili Kongre de çeşitli toplantılara katıldık. Heyette Bülent Arınç, Erkan Mumcu, Mukadder Başeğmez, merhum Bedri İncetahtacı, Ayseli Göksoy ve bendeniz bulunuyordu. Kongre de Amerikan siyasetçilerinin tabi oldukları etik kurallarıyla ilgili bilgi verildi. Bu konudaki yazılı kurallar ayrıntılarıyla anlatıldı. Her birimize bu konudaki belgeler dağıtıldı. Özellikle bir yılda bir milletvekilinin kabul edebileceği hediyelerin toplam tutarının 250 doları aşamayacağı ve ticari faaliyetten uzak olacağına ilişkin açıklamalar yapılırken yan yana oturduğumuz Sayın Bülent Arınç kulağıma eğildi: Sayın Tan, bu kurallar keşke bizde de uygulanabilse dedi. Arınç, muhalefetteki Refah Partisi nin grup başkanvekiliydi. O sırada ANAPDSP koalisyonu işbaşındaydı. Mesut Yılmaz başbakan, merhum Bülent Ecevit başbakan yardımcısıydı. Bendeniz de DSP yönetimindeydim. Arınç, belli ki bana mesaj veriyordu. Haklıydı. Özellikle milletvekillerine hediyeler konusunun ucu siyasetin gayrimeşru ölçekte finansmanına kadar dayanıyordu. Koalisyon döneminde ne yazık ki uygulanabilir bir Siyasi Etik Yasası çıkartılmadı. Sayın Arınç, takdiriil hi takdiri siyasi sonucu çok önemli, çok etkin mevkide... ABD de birlikte hayranlıkla dinlediğimiz Siyasetçinin Etik İlkeleri ni neden yasa haline getiremiyor? İstanbul Milletvekili Algan Hacaloğlu, Meclis teki toz duman arasında konuyu gündeme getirdi. ABD deki kuralları hatırlattı CHP nin Siyasi Etik Yasası çıkarılması için sürdürdüğü çabaları anlattı. Gözüm salonda Sayın Arınç ı aradı. Yoktu. Zaten hükümetten de sadece bir iki bakan vardı. Hacaloğlu, kürsüden, Siyaset bir zenginleşme aracı değildir. Tüm yolsuzlukların, hukuksuzlukların hesabını vereceksiniz! dedi. Dedi de ne mi oldu? Çok çok çok önemli bir şey oldu. AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, vekili olduğu Başbakan ın fikrini bağırarak tutanaklara geçirdi: Daha sandıktan yeni çıktık. Millet sandıkta ibra etti daha yeni! Biz anayasa paketi için oy kullandığımızı sanıyorduk. Meğerse AKP referandumda hırsızlık yolsuzlukları oylatıyormuş. ANKARA Cumhuriyet Bürosu CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Zonguldak Kara don da yaşanan kazanın üzerinden 5 ay geçmesine karşın madencilere ulaşılamadığına dikkat çeker ken Şili de 69 gün aradan sonra yeraltından çıkan madencilerin ve yakınlarının sevinci, ma den kazalarında ölümü kader olarak gören baş ta Başbakan olmak üzere ülkemizi yönetenlerin utancı olmalıdır açıklamasını yaptı. İnce, yaptığı yazılı açıklamada, Ülkemizde son yıllarda çok ölümlü maden kazaları yaşanmak tadır. 2010 yılı başından bugüne 89 madenci yaşamını yitirmiştir. Karadon da 30 maden emekçisinin öldüğü kazanın üzerinden 5 ay geç miş olmasına rağmen iki maden işçisine ulaşıla mamış olmasının hiçbir izahı yoktur dedi. Madencilerin kurta rılması büyük sevinç yarattı. REUTERS