Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 12 NİSAN 2009 PAZAR 6 HABERLER Bugün pazar; hiçbirini bir makale yapmayacağım konulara takılacağım... Sinema Festivali’nde bir tek film seyrettim: Absürdistan! Ve filmi festi- valin bir No’lu filmi ilan ediyorum, di- ğerlerini seyretsem de seyretmesem de! “Sinema”nın sanat olduğunu duyum- sattılar; sanki modern Şarlolar filmi seyrediyordum. Doğrusu film ekibini kıskandım, kim bilir ne eğlenmişlerdir! (Tıpkı, arada sırada karşıma çıkan Av- rupa Yakası’ndaki ekip gibi, Gülse Birsel yazarken ve hepsi de oynar- ken...) Rexx’in duvarlarında onlarca Amerikan filmi afişi asılıydı; cinayet, se- ri katillik, polisiye, casusluk, banka soygunları ve bir dizi zırvalık... topu bir Absürdistan etmezdi! Üretici ve oyun- cularının, büyüklerin ellerinden, kü- çüklerin yanaklarından ve güzellerin de dudaklarından öperim! Tarım Bakanlığı sahte rakıdan 7 ki- şinin daha ölmesi üzerine ucuz rakı iç- meyin dedi ve rakının hakikisinin nasıl anlaşılacağı konusunda açıklama yap- tı. Ülke, halkın sağlığı ile oynayan, -özür dileyerek- canilerle, it-kopuklarla dolu. Normal olmayan ekonominin, bunca iş- sizin güçsüzün, parasızın pulsuzun, emeksiz köşe dönmecinin de ekonomik faaliyetleri olacak tabii ki, değil mi!.. Bunlardan pek çoğu da insanların ca- nına kastetmeye yönelecek. Şimdi, ya toplumsal bakışla, ne yap- sınlar zavallılar, diye hoş göreceksiniz, tıpkı bugün sistemin işlediği ve kısa sü- rede dışarıya salıverdiği gibi... ya da ya- panın da satanın da çanına ot tıkaya- caksınız... cinayetten ve cana kastten... Bırakınız bir daha ticari işlerle uğraş- malarını yasaklamayı.. devlet ve toplum onların ebedi olarak yemeğini, içeceğini versin... Biraz, “asacaksın, sallandıra- caksın”a benzedi, ama kasıtlı cinaye- te ve cinayet teşebbüsüne uygun bir “karşı şiddet”, toplum vicdanı için de gerekli. Üstelik insanları en zayıf za- manında.. eğlenmeye çalışırken cina- yeti işliyorlar! Şüphesiz, olayın siyasi ve hukuki tarafı, konuya “rakı içenlere” ila- hi ceza olarak bakmıyorlarsa! Başbakan, güney sahillerindeki tek AKP’li belediye olan Antakya’ya din- lenmeye gitmiş. Öyle sevindim ki! Ya CHP’li bir ile gitseydi! Yahu diyecektik, neler oluyor, uzlaşma mı arıyorlar; Tür- kiye’yi üçe beşe bölmekten, 7 yıldır ay- rımcılık yapmaktan vaz mı geçiyorlar... İyi ki Antakya’ya gitti! Başbakan ve AKP, Türkiye’yi kamplaştırdıkça daha batacak, küçülecek ve iktidardan ola- cak çünkü! Mazlum, şimdi muhalefetin ve AKP’ye oy vermeyenlerin tümü! Ayrımcılık ve kamplaşma politika- sında “Durmak yok, yola devam!” Şu- nun şurasında iki yıl daha kaldı, sıkın di- şinizi! Bence Aydın Doğan’ı da vergi bi- rincisi olarak açıklamayın.. dahası, yurtdışı yasağı da koyun! Yazarları he- def alın, kalemlerini susturun, arada sı- rada gazete de kapatın... Doğan’ın iki yıl daha baskılarınıza dayanacak gücü olduğuna eminim! Yolsuzluklara da ara vermeyin sakın! Yiyin! Bu deniz sizin! Hatta, Almanların aradığı Deniz Fenercilerini, hükümete, Başbakanlığa alın... Sizi destekliyoruz, durmak yok yola devam! Üç günlük Paris gezimde yeni bir iliş- ki fark ettim: Bu kent nasıl bu kadar ka- lıcı olabiliyor? Yüzyıl(lar)dır, o aynı muhteşem, büyüleyici binalar hep ayakta! Şüphesiz sadece Paris, diğer Fransız kentleri değil, Avrupa’nın bütün kent çekirdekleri daha yüzlerce yıl ge- leceğe uzanacak. İstanbul ve Türkiye’ye bakın! Os- manlı’dan kalma, parmakla sayabile- ceğiniz “eser” var. Toplasanız hepsini, (Türkiye dahil!) Paris yine de boş kala- bilir! Avrupa kalıcılık üretti! Bilimi, kül- türü kalıcı; hiç gidici olmadı... taş taş üs- tüne... Zenginlik ve kültür budur! Osmanlı (ahşap binalarla da) ucuzluk ve geçicilik üretti; bilimsizlik ile çağdaş düşünceyle bütünleşmeyen kültür, ka- lıcı zenginlik üretemez. Ahşap yalıları da, köylü ve rant kafası yakıp kül etti. Si- vil mimarlık eserlerinden numunelikler birkaç yerde sıkışıp kaldı. Onları da -Sü- leymaniye’de gördüm- berbat yenile- melerle, “geçmişin komikleri”ne (Kitsch- Kiç) dönüştürüyorlar! İyi ki Mimar Sinan yaşadı bu top- raklarda! İyi ki Cumhuriyetin binaları yer yer her şeye direniyor! [email protected] PAZAR ORHAN BURSALI Pazar Takılmaları Eğer50’liyaşlardaysanõzveçarpõntõnõzikidakikanõnüzerindesürüyorsaönlemalõn Ritim deyip geçme SİBEL BAHÇETEPE Ç arpõntõ hissi, bunu takip eden bayõlma, göğüs ağrõsõ gibi şikâyetleri- niz varsa ritim bozukluğu (arit- mi) ile karşõ karşõya olabilirsiniz. Yapõlan araştõrmalar yaş ilerle- dikçe ritim bozukluğunun yüzde 20-30’lara kadar çõktõğõnõ göste- riyor. Uzmanlar kansõzlõk, tiroid, stres, kalp damarlarõndaki darlõk gibi faktörlerin de çarpõntõya ne- den olacağõnõ, bu nedenle ritim bozukluğunun altõnda yatan ne- denlerin iyi araştõrõlmasõ gerekti- ğini belirterek “1-2 dakikanın üzerinde süren çarpıntılar dik- kate alınmalı. Bazı ritim bo- zuklukları da felce hatta ölüme bile neden olabilir” dedi. ÇARPINTI VE RİTİM Vehbi Koç Vakfõ (VKV) Amerikan Hastanesi Kardiyoloji Uzmanõ Dr. Tolga Özyiğit, ritim bozukluğunun genellikle çarpõn- tõyla fark edildiğini ancak her çarpõntõnõn ritim bozukluğu anla- mõna gelmediğini söyledi. İki da- kikanõn üzerinde olan çarpõntõla- rõn dikkate alõnmasõ gerektiğini vurgulayan Özyiğit, ailesinde kalp ve damar hastalõğõ hikâyesi, damarlarõnda darlõk, kalp yeter- sizliği gibi rahatsõzlõklarõ bulu- nanlar ile yaşõ ilerlemiş hastala- rõn çarpõntõyõ mutlaka dikkate al- masõ gerektiğini, bir kardiyoloğa başvurmasõnõn önemine değindi. Erkeklerin 50, kadõnlarõn da 55 yaşõndan sonra ortaya çõkan ve göğüs ağrõsõnõ özellikle çarpõntõ- yõ dikkate almalarõ gerektiğini dile getiren Özyiğit, “Daha genç yaştaki hasta gruplarında ri- tim bozuklukları olabilir ama ileriki yaşlar daha riskli. Çar- pıntının altında yatan önemsiz nedenler olabileceği gibi ciddi- ye alınması gereken problem- ler olabilir. Bu nedenle mutla- ka bir kardiyoloğa görünmeli” diye konuştu. TEDAVİ YÖNTEMLERİ Hastalarõn çok ufak bir kesi- minde ritim bozukluğunun tespit edilemediğini dile getiren Özyi- ğit, şöyle devam etti: “Ritim bozukluğu ekokardi- yografi, EKG, efor testi gibi testler ile tespit edilebilir. Spordan bu nedenle men etti- ğimiz insanlar var. Ritim bo- zukluklarının altında yatan başka hastalıklar varsa onların tedavisi yapılır, yoksa ilaç te- davisi uygulanır. Ancak bazı hastalar ilaçla tedavi edilemez ya da risk taşır. Bu grupta te- davi anjiografik yöntem ile yakma işlemi veya kalp pilleri- dir. Kalp pilleri ritim bozuklu- ğu tedavisinde çığır açan bir tedavi şekli. Lokal anestezi al- tında sağ ya da sol göğüs kası üstüne takılan kalp pilleri ani ritim bozukluğunda devreye girerek hayati tehlikeleri ön- ler. Kalp pili kullanan kişiler elektromagnetik cihazlardan uzak durmalıdırlar..” Reçetesiz kullanõlan bazõ grip ilaçlarõ, yoğun stres, kafein tüketimi, bazõ astõm ilaçlarõ da çarpõntõya neden olabiliyor. VKV Amerikan Hastanesi Kardiyoloji Uzmanõ Dr. Tolga Özyiğit, “Kalp damar hastalõğõ, tiroid, kansõzlõk, hipertansiyon gibi çarpõntõya yol açan hastalõğõ bulunan kişiler özellikle dikkatli olmalõ. Bu hasta grubu grip ilaçlarõna dikkat etmeli” diyor. Eczacılar tepkili For You krizi büyüyor İstanbul Haber Servisi - Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelen eczacõ odalarõnõn başkanlarõ ve yönetim kurulu üyeleri ile çok sayõda eczacõ, For You mağazalarõnõn ilaç satma hazõrlõklarõ- nõ Tünel’den Taksim Meydanõ’na dek yürüyüş yaparak protesto etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn eski danõşmanõ Cüneyd Zapsu’nun ağabeyi Aziz Zapsu’nun ortağõ olduğu For You’nun ilaç satmaya başlayacağõnõ duyurmasõ nedeniyle yapõlan eyleme eczacõlar “Artık ye- ter” yazõlõ beyaz yeleklerle katõlõrken akademis- yenler de cüppeleriyle yürüdü. İstanbul Eczacõ Odasõ Başkanõ Semih Güngör, “İlacın eczane- ler dışında satılmasının karşısındayız” dedi. (SİBELBAHÇETEPE) Bir grup ritim bozuklukları sessiz seyredebiliyor, hasta ilk defa ritim bo- zukluğu olduğunu felç geçirdikten sonra öğre- nebilir. Bu nedenle doktor kontrolleri önem taşıyor.