26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 Mart yerel seçimlerine çeyrek kala Ankara Çankaya ve Yenimahalle’deyim. Çankaya’nõn CHP’li belediye başkan adayõ şehir planlama uzmanõ Bülent Tanık ve yine CHP’den Yenimahalle belediye başkan adayõ Fethi Yaşar’la konuşu- yorum. Gerek Tanõk gerekse Yaşar, ilçelerinde seçimi kaza- nacaklarõna neredeyse eminler. Hem büyük şehir hem ilçe be- lediyelerinde yapõlan yolsuzluk, usulsüzlükler, “Ben yaptım oldu” anlayõşõ, onlarõ bezdirmiş. Aynõ sõkõntõnõn artan ölçülerde halkta hissedildiğini söylüyorlar. Sosyal demokrat kesimin bu seçimlerde en büyük şansõnõn sandõğa bölünmeden gitmek ol- duğunu vurguluyorlar. - Siz uzun yıllar TMMOB yöneticiliği yapmış bir şehir plan- lama uzmanısınız. Belediye başkanlığına aday olduğunuz Çan- kaya için neler yapmayı hedefliyorsunuz? TANIK - Çankaya belediye başkanlõğõna aday olmam gi- dişattaki olumsuz koşullardan kaynaklandõ. Bir kere bu olum- suzluklar tüm Türkiye’yle ilgili. Siyasal bir göreve talip olmanõn gerekçesi siyasetin olumlu yönde gitmeyişiyle ilgili bir sapta- madan kaynaklanõyor. Türkiye’nin gerek toplumsal gerekse siyaset yaşamõ gelecekle ilgili umutlu olmamõ olanaklõ kõlmayacak bir görünümde. Bu gidişat ayrõca ekonomik yaşamõmõzõ da olumsuz yönde etkili- yor. Bir de yaşadõğõm bu kent olan Ankara 15 yõldõr çok kötü yönetiliyor. Kötü yönetilmenin ötesinde adeta tüketiliyor. - Peki, kasıtlı olarak mı kötü yönetiliyor? - Siyasi kasõt da aranabilir. Ya da gerçekten beceriksizlik ne- deniyle kötü yönetim denebilir. Her ne olursa olsun Ankara 15 yõldõr kan kaybediyor. Ankara’da en çok kaybeden bölge de be- nim içinde yaşadõğõm Çankaya ilçesi. 29 Mart seçimleri aslõnda sadece bir yerel seçim niteliğin- de görünmüyor. Aynõ zamanda genele dönük mesaj verecek çok özel bir konum taşõyor. 2007 seçimlerinde çok büyük bir Mec- lis çoğunluğu elde etmiş bir iktidar var ve gücünü daha da art- tõrma eğiliminde. Devlet kurumlarõnda kadrolaşmalarla giderek tekelleşen bir merkezi yapõnõn hâkimiyeti gözleniyor. Buna bir şekilde dur diyecek ve gidişatõ yeni bir yönelişe döndürecek sonuçlar el- de etmek bu seçimde bence çok önemli. O yüzden dinlenme değil, çalõşma ve görev alma zamanõ di- ye düşündüm. Bu düşüncemi de parti yöneticilerimize ilettim. Ve Çankaya belediye başkan adayõ gösterildim. Bu süreçte TMMOB’daki görevlerimin bana yarattõğõ değerlerin katkõ yap- tõğõ da hiç kuşkusuzdur. - Çankaya geleneksel olarak Ankara’da CHP’nin kalesi. Bu seçimde de kale olmaya devam edecek mi? - Buna dönük ciddi bir inanç taşõyorum. Cumhuriyete sahip çõkma anlamõnda kaleliğin devam etmesi gerekir. Çankaya Cum- huriyetin simgesidir; Cumhurbaşkanlõğõ Köşkü’nün, TBMM’nin, yönetsel pek çok kurumun bulunduğu ilçedir. Çankayalõ aydõn bir insan varlõğõdõr. Onun duyarlõlõklarõna ve Cumhuriyet değerlerine sahip çõk- ma azmine güveniyorum. Aday gösterildikten sonra halkla kur- duğumuz ilişki bu güveni des- tekledi. Bu da insana inanõlmaz bir cesaret ve güç veriyor. 1989 yerel seçim sonuçlarının benzeri 29 Mart seçimlerinde yaşanacak tahminleri yapılıyor. Bu tahminlere ne dersiniz? - Dokuz rakamõyla ilgili bir iyi bir de kötü taraf var. 1989’un 20. yõlõ bu yõl. Yerel yönetimlerde bir sosyal demokrat artõş çok hoş ola- cak. Cumhuriyet değerlerine sa- hip çõkma ve kentlerimizin gele- ceği için bu büyük bir kazanõm olacak. Öte yandan 2009, 1929’un 80. yõlõ. Hem bütün dünyadaki kriz hem de son 6.5 yõldõr pek de iyi yönetilmemek- ten dolayõ Türkiye bir ekonomik çalkantõ içinde. Bizden önce büyük sanayi ku- ruluşlarõnõn yöneticileri, “Bu eko- nomi serbest düşme halinde” di- ye içinde bulunduğumuz durumun adõnõ koydular. Vahim bir işsiz- lik ve yoksulluk ülkeyi sarsmõş durumda. Bizim Büyükşehir be- lediye başkanõmõz, “Benim dö- nemimde yardım alan kişi sayısı 40 binden 400 bine çıktı” diye övünüyor. Buna yol açan bir yö- netimin hicap duymasõ gerekir. Ama dünyayõ saran ekonomik krizin de çok uzun süreceği an- laşõlõyor. O zaman da belediyeler insanlarõna sahip çõkmak zorun- dadõr. - İyi de bunu yapacak olan hü- kümet değil mi? - Hükümet bununla ilgilenmi- yor. Bütün işi, piyasaya terk etmiş vaziyette. Sosyal devlet an- layõşõnõ tamamõyla terk ettik. İçme suyunu bedava dağõttõ di- ye belediye başkanlarõnõn yargõlandõğõ bir süreçten geçiyoruz. - O zaman bedava kömür, bulgur, pirinç, buzdolabı, çamaşır makinesi dağıtan belediye başkanlarının da yargılanması ge- rekmiyor mu? - Çõkardõklarõ kanunda hangi mal ve hizmetlerin bedava ya- põlacağõna Bakanlar Kurulu karar verir, diye kendilerine dönük bir esneklik taşõyor. Mantõklarõ şu: Her şey piyasa malõdõr. Hiç- bir kamusal görev ve hizmet yoktur. Bakõn, Ankara’da õsõnma hakkõ temel, yaşamsal bir haktõr. Bunun paraya ya da cüzdandaki varlõğa bağlõ olmaktan çõka- rõlmasõ esas olmalõdõr. Devlet ayrõca sağlõk ve eğitim hizmeti sunmak zorundadõr. - Adalet Bakanı Şahin bir miting alanında, AKP’ye oy ver- meyen yerel yönetimlerin Ankara’daki işlerinin yürümeye- ceğini söyledi. Bu bir anlamda halka şantaj yapmak değil mi- dir? - Sürekli tehdit ediliyoruz ve şantajla karşõ karşõyayõz. Bu çok uzun süredir denenen bir yöntem. Ama artõk Ankaralõnõn da bu- rasõna kadar gelmiş vaziyette. Çankayalõ bugüne kadar bu tür tehditlere pabuç bõrakmadõ. Bundan sonra da bõrakmayacak ve Çankaya Ankara’ya öncülük edecektir. Bu tür tehditler geri te- per. Hiç kimse eli kolu bağlõ belediye başkanõ yaratamaz. Tabii ki hükümet desteği çok önemlidir. Bizim rakip aday bir televizyon konuşmasõnda, “Çankaya’nın en büyük sorunu nedir” sorusuna şu yanõtõ verdi: “Bu ilçeye devlet 20 yıldır çi- vi çakmadı.” Ben gelince çivi çaktõracağõm, demeye getiriyor ama bir anlamda da bu sözlerin altõnda bir itiraf var. Çankaya’ya devlet tarafõndan tek bir çivi çakõlmamasõ çakmayanlarõ utan- dõrmalõdõr. Ama ben bu tehditlerin sökeceğini hiç düşünmü- yorum. Seçim sonucu halkõn duyarlõlõğõnõn bir ifadesi olacak, diye umut ediyorum. - Miting alanlarında AKP’den hep Tayyip Erdoğan var. Bir tek belediye başkanı adayı görülmüyor. Acaba AKP tek adam partisi haline mi geldi? - Bu yönde bir eğilim var görünüyor. Bizim İstanbul adayõ- mõz da Başbakan’la yarõşõyor. Ankara’ya geldiklerinde Murat Bey (Karayalçõn) ne yapacak, bilmiyorum. - Ekonomik kriz ve AKP’li belediyelerde ortalığa saçılan yol- suzluk dosyaları seçim sonuçlarını sizce nasıl etkiler? - Keşke kriz olmasa da insanlarõn acõ çekmediği bir ortam- da bu siyasal yarõşõ götürsek. Kentin anasõ olmaya soyunmuş bir belediye başkanõysanõz sokaktaki feryatlarõ duyarak uyku uyuyamazsõnõz. Yolsuzluklarla mücadelede Kemal Kılıçdaroğlu’nun top- lum tarafõndan ne kadar sõcak karşõlandõğõnõ görüyorsunuz. Yol- suzluk halkõmõzõn ciddi olarak şikâyet ettiği bir konu haline gel- di. Kaynak savurganlõğõ anlamõna da geldiği için bu olaylarõn üzerine ciddi olarak gidilmesi gerekiyor. Yolsuzluk, usulsüz- lük ve beceriksizliğin giderilmesi büyük bir zorunluluk. - Melih Gökçek Ankara’nın su sorunu olduğu halde, üs- tüne vazife olmadığı halde İzmir’in suyunda arsenik olduğu iddialarını ortaya attı. Sizce bunu niye yaptı? - Bu hedef şaşõrtmadan başka bir şey değil. Savunmada kal- maktansa hücum taktiğini tercih etmesi anlaşõlabilir. Halkõmõz bunun ne kadar ayõrdõnda bilmiyorum. Ama geçen günlerde Sağ- lõk Bakanlõğõ’nõn, “Ankara’nın suyunda da arsenik vardı. Ama oranı o kadar yüksek değildi” açõklamasõ oldu. Sudaki arsenik miktarõnõn Sağlõk Bakanlõğõ tarafõndan doğ- rulanmasõ inanõlmaz bir şey. Arsenik suda eser miktarda da bu- lunsa uzun vadede sağlõğõ olumsuz etkiler. Dünyanõn hiçbir uy- gar ülkesinde böyle bir şey söylenemez. Kõzõlõrmak suyunda da bir garabet var. Başbakan, “Kuraklık bu ölçüde tehdit edici boyutta değildir. Ankara Büyükşe- hir Belediye Başkanı kendisine ge- len bilgiler nedeniyle halkı pa- niğe sevk edecek yanlış bir dav- ranış yapmıştır. Bunu düzelte- ceğiz” dedi. O gün sular aktõ. Hal- kõ paniğe sevk etmenin TCK’de karşõlõğõnõn ne olduğunu hukuk- çularõn değerlendirmesine bõra- kõyorum. Belki de yapay bir ku- raklõk yaratõlarak belediye içinde denetim dõşõ birtakõm yatõrõmla- rõn yapõlmasõ sağlandõ. Bunlar zaman içinde ortaya çõkacaktõr. Susuzluk ve ardõndan kirli su yüzünden Ankara’da inanõlmaz bir damacana suyu ticareti de yapõldõ. - Bir de Gökçek döneminde Ankara’nın barajları kapatıl- madı mı? Hatta birisi mesire ye- ri haline getirildi. Ne amaçla yapıldı? - Bir kere Ankara’nõn bir nazõm su planõna ihtiyacõ var. İkincisi Ankaralõ keyfi olarak Gerede su serisinden mahrum bõrakõlmõştõr. Bir kere gerçekten kötü yönetim var. Stratejik öngörülere ve plan- lara bakmaksõzõn kişisel kaprisler yüzünden devletin iki örgütü An- kara Belediyesi ve DSİ birbiriy- le çatõşõr hale getirilmiştir. Bunun arkasõnda ne tür ilişkiler olduğu zaman içinde teftişler ya- põlõnca ya da ilgililer doğru dürüst konuşabilme özgürlüğü hissetti- ğinde, kaybedilen dosyalar çõka- rõldõğõnda daha iyi anlayacağõz. Şu an göründüğü kadarõyla DSİ’nin stratejik planõna ağõr bir darbe in- dirilmiştir. Bu, ihaleyi ben yapa- rõm, isteğinden kaynaklanmak- tadõr. Bundan sonra ortaya çõkan durum, başka ticari değerler de üretmiştir. Bundan kim kazanmõş, kim kaybetmiştir? Bunu halkõmõz az çok seziyor. Dünyanõn başka uygar bir ülkesinde bu kadar stratejik kamu mal ve hizmetinin sunumunda yönetim bu kadar iflas etmiş ko- numa geldiğinde sorumlular mutlaka istifa ederdi. Ama ülke- mizde böyle olmuyor. Yine de Ankaralõ bu yapõlanõ unutur mu? Unutacağõnõ hiç sanmõyorum. - Bir de Gökçek’in Ankara’da arazi toplama merakını na- sıl karşılıyorsunuz? - Arazi el değiştirmesi bugün birçok değişik yöntemle ya- põlõyor. Bir kişiye değil, bu araziler ve paralar bir kesime gi- diyor. Onlarõn dõşõnda başkalarõ ne kadar mağdur edilmiştir? Önemli olan bu. Önümüzdeki yerel seçimler muhtemeldir ki bu el değiştirme sürecinin sonucunda ortaya çõkan durumun ye- niden anlaşõlõr ve dengelenir bir hale gelmesini de sağlayacaktõr. Ankara 15 yõl boyunca bir plana dayalõ olmadan gelişti. Bu- nun sonucunda Ankara bir oradan bir buradan dişlenen konumda. Kentin çeperlerinde, beklenmedik, ne zaman kabaracağõ, ne za- man gelişeceği belli olmayan yerlerde mevzi plan uygulama- larõyla gelişmeler oluyor. Şehir saçõlõyor. Ben bunu patlamõş mõsõr gibi ortalõğa yayõl- mõş olarak tarif ediyorum. Bu da altyapõyõ çok pahalõ hale ge- tirdi. Oralara hizmet götürmek için belediye kaynak israfõ ya- põyor. Bugün Türkiye’nin belki en borçlu belediyesi Ankara Bü- yükşehir Belediyesi’dir. [email protected] SAYFA CUMHURİYET 15 MART 2009 PAZAR 12 PAZAR KONUĞU CMYB C M Y B CHP’nin Çankaya ve Yenimahalle adaylarõ Tanõk ile Yaşar AKP hükümetine sert yüklendi: Kötü yönetimde kasõt var - Siz 40 yılın üzerinde bir süredir Yenimahallelisiniz. Ye- nimahalle için ne gibi projeleriniz var? YAŞAR - Ben Yenimahalle’ye geldiğimde ilçemiz bu kadar geniş sõnõrlara sahip değildi. Şu anda Yenimahalle alan açõsõndan Ankara’nõn ikinci, nüfus açõsõndan üçüncü büyük ilçesi. Nüfus 900 bine yakõn. Çayyolu, Yenimahalle’nin yeşil alanõ, parkla- rõyla, konutlarõn planlamasõyla, altyapõsõyla Ankara’nõn çağdaş yüzü. Batõkent, yine sosyal demokratlarõn Dalokay’la başla- yan, Dinçer’le devam ettirilen ve Karayalçın’la bitirilen bü- yük bir projedir. Yenimahalle’yi eskiden yaşamõş olanlar bilir. Benim geldiğim yõllarda Yenimahalle’de oturmak bir ayrõca- lõktõ. Ama sonradan Yenimahalle’de yapõlan bazõ usulsüz uy- gulamalar, ilçenin hem ticari hem değer açõsõndan kaybetme- sine yol açtõ. Yenimahalle ilçesinin çeşitli mahallelerinin ay- rõ ayrõ sorunlarõ vardõr. Ben daha aday olmadan çok iyi yetiş- miş bir kadroyla bu bölgelerin sorunlarõnõ nasõl çözebiliriz so- rusuna cevap aradõk; çeşitli programlar yaptõk. Daha sonra va- tandaşlarõmõza yaptõğõmõz projeleri anlatõyoruz. - Neler yapıyorsunuz? - Yenimahalle merkezde çarşõlarõ dolaşõyoruz. Vatandaşlarõ dinliyoruz. Onlara kendimizi anlatõyoruz. Gördüğüm manza- ra şu: Türkiye’yi vuran bu ekonomik kriz yüzünden beş dük- kândan ikisi kapalõ. Eskiden buralarda hava parasõyla bile yer bulunmazdõ. Ayrõca ilçemizde alõşveriş merkezlerinin sayõsõ- nõn çok fazla artmasõ nedeniyle Yenimahalle esnafõnõn pasta- daki payõ küçüldü. Bu alõşveriş merkezleri en fazla da Eskişe- hir Yolu üzerinde. Sayõlarõ 27. Siz de dünyayõ geziyorsunuz. Bü- tün gelişmiş ülkelerde alõşveriş merkezleri şehrin dõşõndadõr. Tra- fiği aksatmazlar. - Alışveriş merkezleri Yenimahalle’de en çok küçük esna- fı mı vurdu? - Ne yazõk ki öyle. Bir şehir merkezinin canlõlõğõ, küçük es- nafõn işlerinin canlõ olmasõna bağlõdõr. Bütün büyük şehirler- de bu böyle. - Sizce bu alışveriş merkezlerinin sayılarının bu kadar art- masına göz yummak neden? - Bu artõk bir rant meselesi haline geldi. Bunlara çok özel imar yoğunluklarõ veriliyor. Bunlarõ yapanlar da çok fazla sayõda in- san değil. Sekiz-on kişi. - Peki, bu bir anlamda imar yolsuzluğu değil mi? - Olmaz olur mu? Ayrõca bu alõşve- riş merkezlerinde dükkân açan esnaf Ankaralõ ya da Yenimahal- leli değil. İstanbul’dan geliyorlar ya da yabancõ şirketler. Her ma- ğazada aynõ markalar. Bunlar bi- lemediniz 100-150 şirket. Yenimahalleli vatandaşõmõz bu- ralara gidip iş sahibi olsalar, o za- man diyecek bir şey yok. Bunla- rõn büyük çoğunluğu bir de vergi- lerini İstanbul’da yatõrõyorlar. An- kara’nõn geliri Ankara içinde öde- nen kurumlar ve gelir vergisi ve di- ğer vergilerin yüzde altõsõdõr. Bu- rada kazanõyorlar, başka iller bu verginin yüzde altõsõnõ alõyor. Biz seçildikten sonra hele Eskişehir Yolu’na yeni alõşveriş merkezle- ri yapõmõna kesinlikle izin ver- meyeceğiz. - Peki, bir de kentsel dönüşüm adı altında yapılan uygulamalar var. Bu uygulamalarda da usul- süzlükler yapıldığı söyleniyor… - Özellikle Mehmet Akif’te, Şentepe’de imar sorunlarõ var. Küçük parselleri kentsel dönü- şüm adõ altõnda 25-30 ortaklõ in- şaatlara çevirdiler. Daha önce iki daire alabilen vatandaş şimdi borç- lanarak bir daireyi zor alõyor. Or- tak sayõsõ arttõğõ için bu insanlar mağdur durumda kaldõlar. Bu sözde kentsel dönüşüm projeleri- ni 30 Mart sabahõ durduracağõz. O mahallelerdeki vatandaşlarõmõzla konuşup onlara kendi projelerimizi sunacağõz. Onlarõn da katkõsõnõ alarak yeni bir uygulamaya ke- sinlikle geçeceğiz. Çünkü bugün yaptõklarõ, büyük inşaat şirketleri- ni kayõrmaktan başka bir şey de- ğil. Bu uygulama oralarda yaşayan vatandaşlarõmõza ciddi za- rarlar veren bir noktada. - Batıkent’in sorunları neler? - Biliyorsunuz, Batõkent’i biz planladõk. Buradaki donatõ alan- larõnõ ne yazõk ki halkõn kullanõmõna kapadõlar. Bu yeşil alan- lar Melih Gökçek yönetiminde kendi yandaşlarõna peşkeş çe- kildi. Batõkent’in özelliği düzgün imar planlõ bir yerleşim ye- ri olmasõydõ. Bundan sonra bu uygulamaya kesinlikle fõrsat ver- meyeceğiz. O donatõ alanlarõnõ yine hayata geçirerek Batõkent halkõnõn yaşamõnõ kolaylaştõracağõz. Batõkent’in merkezinde 32 hektarlõk bir alan var. Oraya Büyük Şehir Belediyesi’yle bir üni- versite binasõ yapõp bir üniversiteye vermeyi planlõyoruz. Bu- nun gerçekleşmesi için mücadele edeceğiz. Ayrõca Batõkent’in planõnda 25 km’lik bir bisiklet yolu var. Bu yolun yapõmõ hem ekonomiye katkõ, hem bisiklet sporunun gelişmesi, hem de çevre kirliliğini önleme açõsõndan çok yararlõ olacaktõr. Buna ek olarak Batõkent’te kesinlikle bir kültür mer- kezi inşa edeceğiz. - Gördüğüm kadarıyla projeniz içinde kadın sığınma evi ya- pımı da var… - Evet. Bu ekonomik çöküntü boşanma olaylarõnõ arttõrdõ. Bun- dan da en büyük sõkõntõyõ kadõnlarõmõz çekiyor. Çağdaş kent- leşmede, bizimki gibi büyük nüfusa sahip bir ilçenin bir kadõn sõğõnma evinin mutlaka olmasõ gerekir. Bu kadõn sõğõnma evi- nin gönüllü kadõn kuruluşlarõ tarafõndan yönetilmesi mutlaka sağlanacaktõr. Yenimahalle Belediyesi’nin yönetimini devral- dõktan sonra bir kõz ve bir erkek öğrenci yurdu yapacağõz. Böy- lece ülkemizin gençliğinin başkalarõnõn kötü emellerine alet ol- masõnõ engelleyeceğiz. Bu gençler böylece ülke birliği, Atatürk ilke ve devrimlerinin öneminin bilincinde olarak, çağdaş dün- yayõ savunarak yetişecekler. Bir de şuna dikkat çekmek isti- yorum: Her kayõt döneminde okullarda kayõt parasõ kavgasõ baş- lar. Bu özellikle dar gelirli ailelerin yaşadõklarõ semtlerde ya- şanõr. Biz buna bir son vermek istiyoruz. Okullar kapandõğõn- da bütün okullarõn boyasõ, badanasõ, kalorifer tesisatõ, tuvalet- leri, bakõmõ ne varsa Yenimahalle Belediyesi tarafõndan yapõ- lacak. Yeni öğrenim yõlõ açõldõğõnda põrõl põrõl okullarõ yöneti- me teslim edeceğiz. Okul yönetimlerinin vatandaşlarõmõzdan kayõt parasõ istememelerini sağlayacağõz. Ayrõca bölgemizde- ki fakir aile çocuklarõnõn kurs paralarõnõ gönüllü kuruluşlarla iş- birliği yaparak, dershanelerden de yararlanarak karşõlayacağõz. - İşsizlik sorununu çözmek için nasıl bir proje geliştiriyor- sunuz? - İşsizlik ülkenin en önemli sorunlarõndan birisi. Bir de bu kü- resel ekonomik krizle birlikte işsizlik daha arttõ. Son iki buçuk ayda Türkiye çapõnda 650 bin yurttaşõmõz işinden oldu. Yeni- mahalle ilçesinde de işsizlik gittikçe artõyor. Yerel yönetimle- rin bu soruna kesinlikle el atma zorunluluklarõ var. Üretime, is- tihdama dönük projelere yer vermeliyiz. Çevremizdeki büyük sanayi kuruluşlarõyla işbirliği içinde çalõşacağõz. Onlar kalifi- ye işçi istiyor. Bunu sağlamak için bu büyük sanayi kuruluş- larõyla işbirliği içinde meslek edindirme kurslarõ açacağõz. Kur- su bitirenlerin işe girmeleri sağlanacak. Bir başka sosyal pro- jemiz daha var. Devletin sunduğu bazõ imkânlar sigorta kap- samõnda. Sigortasõ olmayan aileler başta sağlõk olmak üzere bu olanaklardan yararlanamõyor. Bölgemizdeki sigortasõz aileler muhtarlarõmõz ve belediye birimlerimiz tarafõndan tespit edilecek. Ailenin bir ferdi sigortalanacak ve ailenin devletin olanaklarõndan yararlanmasõ sağlanacak. Bin başarõlõ öğrencimize görgüleri ve bilgilerini arttõrmalarõ için yurtdõşõ burs vereceğiz. - Bir de ilçeniz sınırları içindeki Çayyolu inanılmaz imar rant- larına açıldı. Buna karşı bir şey yapmayı düşünüyor musu- nuz? - O bölgede her gün mutlaka bir ya da iki imar değişikliği ya- põlõyor. Bizim yönetimimizde, o bölgedeki planõn özünü de- ğiştirecek çalõşmalara kesinlikle izin verilmeyecek. Esas plan- daki kamu alanlarõ özellikleri korunacak. Çayyolu’nun daha çağ- daş, düzenli ve yeşil bir yerleşim merkezi olmasõ sağlanacak. Bunlarõn döneminde idari alana 35 bin metrekare alõşveriş mer- kezi yapõldõ. Oysa bu alanlar kamu yararõna ayrõlmõştõr. Ama o kadar gözleri kara ki 35 bin metrekare inşaat yapõlõncaya ka- dar hiç ses çõkarmõyorlar. Alõşveriş merkezinin ruhsat alma aşa- masõna gelince bunu belediye meclisi kararõ olarak geçirdiler. Biz CHP Belediye Meclis Grubu olarak buna karşõ çõktõk. Bu yapõlanõ mahkemeye verdik. Çayyolu’na bir de mutlaka bir kül- tür köyü yapacağõz. - Peki, bu kadar projeyi hangi kaynaktan karşılayacaksınız? - Biz bunlarõ siyasi bir seçim vaadi olarak yapmadõk. Ben işa- damõ, sanayiciyim. Hesabõmõ düz- gün yaparõm. Hesabõmõ yapmaz- sam kendi işimde batarõm. Ben ha- yatõm boyunca devlet ihalesine gir- medim. Devlete mal satmadõm. Devletle bir iş ilişkim olmadõ. Ailemde devletle çalõşan da ol- madõ. Bu beş yõllõk dönemde hem büyük şehirde hem Yenimahal- le’de devletin işleyişini gördüm. Ben özel hayatõmda, iş yaşamõm- da devletle bu şekilde alõm sa- tõmlarõmõ yapsam altõ ayda iflas ederim. Ben bunlar gibi kaynak sa- vurganlõğõ yapmazsam, bu kay- naklarõ doğru kullanõrsam, ihale- leri gerçek değerinden açarsam, alõmlarõ gerçek değerinden ya- parsam yatõrõma ayõrdõğõmõz para Yenimahalle Belediyesi’nde kat- lanarak artacaktõr. Yani en az iki katõ iş üreteceğiz. - Peki kamu malları satılırken de mi aynı şey yapılıyor? - Kõytõrõk birtakõm gazetelere ilan veriyorlar. Mallar değerinde satõlmõyor. Bunlar değerinde sa- tõlsa kasaya daha çok para girer. Büyükşehir’de her ay mal satõlõyor. Gökçek, Sayõn Çölaşan’la tar- tõşmasõnõ bütün billbaord’lara ya- yõyor. Ama Ankara’nõn değerli ar- salarõnõ satarken hiçbir duyuru yapõlmõyor. Bu bizim anlayõşõ- mõz olmayacak. Belediyenin mal- larõ satõlõrken bu saydamlõk için- de, açõk ihalelerle yapõlacak. Alõm- larda çok dikkatli olacağõz. Kay- naklarõmõzõ reklama, diğer giderlere değil, vatandaşõmõzõn da- ha doğru, daha düzgün, daha yeşil, daha temiz havalõ, daha te- miz sulu bir ilçede yaşamalarõnõ sağlayacağõz. Batõ’daki bütün çağdaş kent anlayõşõnõ Yenimahalle’de de gerçekleştireceğiz. Ben bunun için belediye başkan adayõ oldum. Bunu başarõrõz diye düşünüyorum. Kadroma güveniyorum. - Sizce 29 Mart seçimleri sonuçları ne olur? - Seçim sonuçlarõnõ ülkenin bugün içinde bulunduğu şartla- rõ da göz önüne alarak bir değerlendirme yapayõm. Bütün top- lum kesimlerinin, sanayicilerin bile bugün bir ay sonrasõnõ gö- remedikleri, işsizliğin çõğ gibi arttõğõ, her gün yolsuzluk ha- berleriyle çalkalandõğõ, Başbakan, bakanlar tarafõndan her gün siyasi gerilimin tõrmandõrõldõğõ bu ülkede vatandaşõmõzõn her se- çimde olduğu gibi iradesini sandõk başõna gidip AKP’ye bir ih- tar çekeceğine inanõyorum. Ben vatandaşõmõzõn bu ihtarõ çe- keceğini Demetevler’de, Çayyolu’nda bütün Yenimahalle’de hissediyorum. Geçen dönem bölünmekten kaybettik. Yeni- mahalle her zaman CHP’ye destek olmuştur. Bu seçimde de des- tek olacağõna inanõyorum. Herkesin yarõn ne olacak endişesi için- de yaşadõğõ ülkemizde bu seçimde sandõğa gitme oranõnõn ar- tacağõna da inanõyorum. Ben Yenimahalle’de seçimi alacağõmdan çok umutluyum. Bugünkü iktidarõn, yerel yönetimlerin yaptõklarõ uygulamalar hangi demokratik ülkede olsa değişiklik kendili- ğinden gerçekleşir. Bizim halkõmõzõn onlardan daha geri ol- duğunu düşünmüyorum. Bizim büyükşehir belediye başkanõmõz “Benim dönemimde yardõm alan kişi sayõsõ 40 binden 400 bin kişiye çõktõ” diye övünüyor. Buna yol açan bir yönetimin hicap duymasõ gerekir. BÜLENT TANIK Niğde, 1949 doğumlu. Ortaöğrenimini Adana Erkek Lisesi’nde, yükseköğrenimini ODTÜ Mi- marlõk Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bö- lümü’nde tamamladõ. Çalõşma yaşamõna İller Bankasõ Genel Müdürlüğü’nde uzman şehir plancõsõ olarak başladõ. 1978-79 arasõ Yerel Yönetim Bakanlõğõ’nda bakan danõşmanõ ola- rak görev yaptõ. TMMOB’nin bütün kademele- rinde çalõştõ. 1981-85 arasõ TMMOB Genel Başkanlõğõ’nõ yürüttü. Bunun dõşõnda Dünya Yerel Yönetim ve Demokrasi Akademisi (WALD) Başkanõ oldu. 1992-94 arasõnda TO- Kİ Kentsel Projeler Müşavirlik Bürosu’nda gö- rev aldõ. Çankaya, Muğla, Çanakkale, Aliağa, Foça, Değirmendere, Çayõrova belediyeleri için danõşmanlõk yaptõ. CHP’nin yanõ sõra TMMOB Şehir Plancõlarõ Odasõ ve ODTÜ Mi- marlõk Fakültesi İletişim Derneği üyesi. FETHİ YAŞAR Afyon Sandõklõ doğumlu. Ortaöğrenimini Ankara Yõldõrõm Beyazõt Lisesi’nde yaptõ. 1965’te ticarete atõldõ. Baba mesleği olan tekstil sektöründe çalõştõ. 1980’li yõllarda turizm sektörüne de atõldõ. Siyasi yaşamõna CHP Gençlik Kollarõ’nda başladõ. Daha sonra CHP Gençlik Kollarõ başkanõ oldu. Bunun ardõndan 1979’a kadar CHP Yenimahalle İlçe Sekreteri olarak görev yaptõ. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra SODEP Yenimahalle kurucu başkanlõğõnõ üstlendi. Ancak anlaşmazlõk nedeniyle yönetimi devretti. SHP döneminde kurultay delegeliği yaptõ. CHP yeniden hayata geçince partinin il teşkilatõnda aktif olarak çalõştõ. Bu görevinden 2003 yõlõnda kendi isteğiyle ayrõldõ. 2004 yerel seçimlerinde Büyükşehir Belediye Meclisi ve Yenimahalle Belediye Meclisi’nde CHP üyesi olarak görev yaptõ. Başbakan ve bakanlar tarafõndan gerilimin her gün tõrmandõrõldõğõ bu ülkede atandaşlarõmõzõn her seçimde olduğu gibi bu seçimde de sandõk başõna gidip iradesini göstereceğine ve AKP’ye bir ihtar çekeceğine inanõyorum. SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle