19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 13 MART 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Dayanışma... Gözleri ışıl ışıldı insanların... Kimisi genç, kimisi or- ta yaşlı, kimisi yaşlı... Gözlerinde yarınların aydınlığı vardı. Kadınlar, erkekler bir sevgi yumağı oluştur- muşlardı gazetenin giriş katında. Gazeteci ve yazar dostlar Mustafa Balbay için gel- mişlerdi... Demokrasi, basın ve düşünce özgürlüğü için. Önceki gün gece yarısı Ege’den İstanbul’a dönmüştüm. Sabah erken uyandım... Balkondan bahçeye baktım. Ağaçlar ilkyazı karşılıyordu... Beyaz ve pembe çi- çekler... Yemyeşil çimenler... Gazeteye geldim... Bir dayanışma vardı. Gazeteci ve yazar dostlar, okurlar oradaydı. Türkiye bir yerlere götürülmek isteniyordu... ABD’ye yerleşen Fethullah Gülen artık gerçek kimliğini verdiği demeçlerle ortaya koyuyor, Zaman gazetesi demokrasi ve özgürlük adına, emekli olmuş İsmail Hakkı Karadayı ve Çevik Bir paşayla he- saplaşıyordu. Susurluk’ta devlet içindeki örgütlü silahlı güç or- taya çıktığında “devleti ve orduyu yıpratmayın” di- yen Gülen ve müritleri “Ergenekon”da aslan kesilip kükremeye başlamışlardı. Eski faşistler, dönekler, din bezirgânları, Fet- hullahçı tosuncuklar bu ülkenin “aydınlık insanla- rına”, yurtseverlerine, demokratlarına, Atatürkçüle- rine, solcularına ders veriyorlardı. Yurtseverlik, kör milliyetçilik, yani ırkçılık değildir. Yurtseverlik demokrasinin, özgürlüğün, bağım- sızlığın ayrılmaz bir parçasıdır. Mustafa Balbay bir yurtseverdir! Demokrasi ve özgürlüğün sesidir! Yurtsever olmadan solcu ve sosyalist olamazsı- nız. Türkiye demokrasi ve özgürlükler yolunu libe- rallerle, İslamcılarla, ırkçı milliyetçilerle aşamaz! Emek-sermaye çelişkisini görmeden solcu ve sos- yalist olunmaz! Aslında Türkiye’nin sıkıntısı bundan kaynakla- nıyor... Tarikatçı, dinci ve liberal tosuncuklar sırtlarını ABD emperyalizmine dayayıp “demokrasi-özgürlük” mavrasıyla herkesi aldatıyorlar. Antiemperyalist olmadan ne yurtsever olunur ne de sosyalist. Bunların ağızlarından hiç “tam bağımsız Türki- ye” sloganını duydunuz mu? Türk ve Kürt aydınlarını ikiye bölen, kökü dışarıda olan topluluklar ve örgütler, bir yandan Hizbullah’ın Güneydoğu’yu kuşatmasına göz yumup Nakşi ve Fethullahçı yapılanmaya destek veriyorlar, öte yandan “demokrasi, özgürlük” gibi kavramlarla AKP’nin kuyrukçuluğunu yapıyorlar. Türkiye’de “sivil dinci faşizm” adım adım değil koşarak amacına ulaşıyor. İtalya’da faşizm 1922’de nasıl gerçekleşti, anlat- mama gerek yok... Almanya nasyonal-sosyalizmle nasıl tanıştı 1933’te? İspanya ve Portekiz o bataklığa nasıl gir- di? 1917 Ekim Devrimi, gelişmiş Avrupa ülkelerini sar- sınca, ırkçı milliyetçilik ivme kazanmaya başladı. Emekçi yığınların ve halkın sosyalizmden etkilen- mesinin önüne geçildi. Erzurum’da Komünizmle Mücadele Derneği’ni kuran Fethullah Gülen yaptığı söyleşilerde tarikat- çı kuşatmayı yazanlara “Bolşevik” diyor. CIA’nın denetiminde yaşamını sürdüren, bir tür- lü Türkiye’ye gelmeyen Fethullah Gülen acaba ne bekliyor? Bunu bilmeyen yok! Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tümüyle ele geçiril- mesini! Gözleri ışıl ışıl insanları gördüm dün sabah... Çok zor bir dönemden geçiyordu Türkiye. Gazeteci ve yazar dostlar Mustafa Balbay’ın ki- taplarını imzaladılar saatlerce. Odama çıktım, yazı masamın başına oturdum. 90’lı yıllarda faili meçhul cinayetlerde dostlarımı- zı, demokrat insanlarımızı yitirdik... Çetin Emeç’i, Bahriye Üçok’u, Uğur Mum- cu’yu, Onat Kutlar’ı, Ahmet Taner Kışlalı’yı, Mu- sa Anter’i, Vedat Aydın’ı, Mehmet Sincar’ı. Şehit cenazeleri kalktı tüm Türkiye’den... Kardeşi kardeşe vurdurdular. 2000’li yılların sonundayız... Gazetemizi bomba- ladılar üç kez... Hrant Dink’i, Necip Hablemitoğ- lu’nu öldürdüler. Şimdi Mustafa Balbay tutuklu... Kemal Burkay’ın “Hadi Gülümse” adlı şiir kitabını (Kırmızı Yayınları) alıyorum elime... Rasgele bir say- fasını açıp okuyorum: “Kavun kokusu ve ayışığıyla yüklü / Alımlı, nadide çiçek / Geçmiş zaman mı, umut mu yoksa / Beni böy- le garipleştiren? / Acı mı, mutluluk mu?” [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Bahçeli ‘36 etnik gruba’ sinirlendi KARS (Cumhuriyet) - MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn mitinglerde 36 etnik gruptan söz etttiğine dikkat çekerek “Senin neyine gerek 36 etnik grup” dedi. Kars Cumhuriyet Meydanõ’nda düzenlenen mitingde konuşan Bahçeli, “Başbakan olarak birleştirici, kaynaştõrõcõ, bütünleştirici olman gerekirken neden ikide bir bahsediyorsun. Bu 36 etnik grup sözde varmõş gibi kaşõyõp kõşkõrtõp gerginliği arttõrõyorsun.” diye konuştu. Soylu: Çatışma siyaseti hâkim ŞANLIURFA (AA) - Demokrat Parti (DP) Genel Başkanõ Süleyman Soylu, seçim çalõşmalarõ kapsamõnda, partisinin Şanlõurfa İl Teşkilatõ’nca, Topçu Meydanõ’nda düzenlenen mitingde yaptõğõ konuşmada, AKP iktidarõnõn 6,5 yõllõk icraatlarõnõ eleştirerek, eğitim, sağlõk, tarõm ve ekonomi alanlarõnda gerileme olduğunu, aynõ dönemde işsizliğin arttõğõnõ söyledi. Soylu, “iktidarla ana muhalefetin 7 yõldan bu yana kavga ve çatõşma siyaseti ortaya koyduğunu” ileri sürdü. Kolluk güçlerinde oy sıkıntısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İçişleri Bakanlõğõ’nõn “kolluk güçlerinin görev yapacaklarõ sandõklarda oy kullanabilmesi” istemiyle Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) yaptõğõ başvuru, “seçimlerde görevli olan güvenlik mensuplarõnõn ancak seçmen kütüğüne kayõtlõ bulunduklarõ sandõkta oylarõnõ kullanabilecekleri” gerekçesiyle reddedildi. İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, YSK’nin kararõnõn ardõndan seçim günü jandarma ve emniyetten 25-30 bin civarõnda personelin oy kullanamamasõnõn söz konu olacağõnõ belirterek “Oy kullanmak önemli bir vatandaşlõk hakkõdõr ve bütün vatandaşlarõmõzõn oy kullanmasõ gerekir. Onlarõn oy kullanmasõ için şartlarõ da bizim hazõrlamamõz gerekir” dedi. Nâzım Hikmet Alanı açıldı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Karşõyaka Belediyesi tarafõndan Yamanlar Mahallesi’nde yaptõrõlan Nâzõm Hikmet Alanõ törenle açõldõ. Nâzõm Hikmet’in heykelinin de bulunduğu alanõn açõlõş törenine Karşõyaka Belediye Başkanõ Cevat Durak, CHP İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan ve çok sayõda konuk katõldõ. Durak, “Mücadelemizde Yamanlar halkõ hep yanõmõzda oldu, dik durdu. Biz de yanlarõnda olduk. Bu meydanõ yapmadan önce burada bulunan evi yõktõk. İmar düzenlemesi yaptõk. Önce karşõ çõktõlar. Ama sonra gelip teşekkür ettiler. Ayrõca buraya bir de çõnar diktik bu çõnarõ da halkõmõza emanet ediyorum” dedi. Erdoğan partisi seçimden birinci çõkmazsa siyaseti bõrakacağõnõ söyledi Baykal’a da çağrõ yaptõ: Birinciolmayanbõraksõn NİĞDE (Cumhuriyet) - Başbakan Recep Tayyip Er- doğan, “Eğer benim partim birinci parti olmazsa ben si- yaseti bırakacağım. Ama Sayın Baykal sen birinci olamazsan siyaseti bırak- maya var mısın? Ne istiyo- rum biliyor musun? Bu mil- let de Sayın Baykal’dan kurtulsun, Halk Partisi de bundan kurtulsun” dedi. Başbakan Erdoğan, Niğ- de’de protestolarla karşõlandõ. Erdoğan, partisinin Niğde Hükümet Meydanõ’nda dü- zenlediği mitingde konuştuğu sõrada krizin vurduğu süt üre- ticileri de miting alanõnda bir binanõn çatõsõnda “One mi- nute başbakanım kriz bize direk geçti süt 40 kuruş yem 65” yazõlõ bir pankart aç- tõ. Pankart, korumalar tara- fõndan hemen kaldõrõldõ. Tür- kiye’nin, hukuksuzluğun, çe- telerin cirit attõğõ bir yer hali- ne getirilmeye çalõşõldõğõnõ belirten Erdoğan, isim ver- meden Ergenekon soruştur- masõna değindi. Erdoğan şöy- le konuştu: “Çeteler, mafya, karanlık suç örgütleri millete rağ- men, milleti hiçe sayarak, demokrasiyi, millet ege- menliğini çiğneyerek, ka- ranlık işler yürütüyorlar- dı. Tam bir kararlılık için- de çetelerle mücadele ettik, etmeye de devam edeceğiz. Varsın ana muhalefet par- tisi lideri bunların avukat- lığına soyunsun. Varsın ana muhalefet partisinin yan- daş medyası bunları gör- mezden gelsin, saklasın, üze- rini örtsün. Var gücümüzle Türkiye’yi karanlıktan ay- dınlığa taşımaya devam ede- ceğiz.” CHP Genel Başkanõ De- niz Baykal’õ koltuğa yapõş- makla suçlayan Erdoğan, Baykal’a seçimlerden birinci parti çõkamazsa siyaseti bõ- rakma çağrõsõnda bulundu. Erdoğan, “Koltuk onları bı- rakıyor, onlar koltuğu bı- rakmıyor. Ben iddialı bir şe- kilde diyorum ki, eğer be- nim partim birinci parti ol- mazsa ben siyaseti bıraka- cağım. Ama Sayın Baykal sen birinci olamazsan siya- seti bırakmaya var mısın? Ne istiyorum biliyor mu- sun? Bu millet de Sayın Baykal’dan kurtulsun, Halk Partisi de bundan kurtul- sun. Çünkü iftira, çamur bunların mesleği haline gel- di” dedi. Baykal’õn telefon dinlemeleri konusundaki eleştirilerine de yanõt veren Erdoğan, ana mu- halefet liderinin “Ağız tadıyla birbirimize küfür edemiyo- ruz” sözlerine tepki gösterdi. Erdoğan, “Yaş 70 olmuş söy- lediği lafa bak. Sayın Baykal çocuklarımıza kötü örnek oluyorsun, topluma kötü ör- nek oluyorsun. Bunları söy- leyeceksen gece 12’den sonra ya da şifreli kanallardan söy- le. Meydanlarda söyleme. Ço- cuklarımızın ahlakını bozu- yorsun. Ayıp oluyor” diye ko- nuştu. Baykal’õn Enerji Bakanlõğõ yaptõğõ döneme atõfta bulunan Erdoğan, “CHP’nin iktidarı yokluk iktidarıdır. Bunlar geldiğinde bereket gider, kıt- lık olur. MHP’nin iktidarın- da da bunları yaşadık” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Grup Başkanvekili Nihat Ergün, dün TBMM’de gazetecilerin gündemdeki konulara ilişkin sorularõnõ yanõtladõ. Partilerin oy kaybetmesi durumunda kabahati kendisinde aramasõ gerektiğini belirten Ergün, şu görüşleri dile getirdi: “Yüzde 47 oy almışsınız, 10 puanlık bir dalgalanma oldu, yüzde 37. Biz, toplumun bu sert uyarısını dikkate alırız. Ama siyasette öyle bir şey olabilir ki, Özal’a oldu mesela 1989’da. 2. parti durumuna düştü, yüzde 36’dan yüzde 21.75’e geriledi. Özal iktidarını devam ettirdi hatta cumhurbaşkanı oldu. Özal’ın burada yapması gereken şey derhal seçime gitmekti. 2. parti konumuna düştüğümüz gün, erken seçime gideriz, kadrolarımızı değiştiririz, buna lider dahil.” BAKANLAR GERGİN Yardım isteyen yurttaşa fırça ve gözaltı Eker, kendisiyle konuşmaya çalõşan yurttaşõ “Artistlik yapma” diye azarladõ. Eroğlu, kendisinden iş isteyen kadõnlara, “Evdeki iş yetmiyor mu?” karşõlõğõnõ verdi. Tüzmen’e “Açõm” diye bağõran işçiye alkollü olduğu gerekçesiyle 69 TL’lik ceza kesildi. Yurt Haberler Ser- visi- Seçim çalõşmasõ için kentleri gezen AKP’li bakanlar ken- dilerinden yardõm iste- yen yurttaşlarõ azarla- yarak, korumalarõ dev- reye sokmaya başladõ. Tarõm ve Köy İşleri Ba- kanõ Mehdi Eker, ken- disiyle konuşmak iste- yen yurttaşõ, “Artislik yapma” diyerek azar- ladõ, Devlet Bakanõ Kürşad Tüzmen’e “Açım” diye bağõran işçiye alkollü olduğu gerekçesiyle 69 TL’lik ceza kesildi, Çevre ve Orman Bakanõ Veysel Eroğlu ise kendisinden iş isteyen kadõnlara, “Evdeki iş yetmiyor mu?” karşõlõğõnõ verdi. Bitlis’te AKP büro- sunu ziyaret eden Ta- rõm ve Köy İşleri Ba- kanõ Eker, esnafla da bir araya geldi. Esnafa yönelik konuşma yap- tõğõ sõrada Lezgin Ka- rasu (28), soru soraca- ğõnõ belirterek Eker’e yaklaşmak istedi an- cak korumalar müda- hele etti. ‘Artistlik yapma’ AKP Bitlis Millet- vekili Vahit Kiler, Ka- rasu’ya “Sorunu sor” diyerek yardõmcõ ol- mak istedi. Bakan’a yaklaşan Karasu, soru sormak için sesini yük- seltince, Eker, “Artist- lik yapma, sesini yük- seltme” diyerek Kara- su’yu azarladõ. Bu sõ- rada korumalar devre- ye girerek Karasu’yu uzaklaştõrdõ. Gaziantep’de inşaat işçisi Hüseyin Aymaz (46), partisi tarafõndan bir düğün salonunda düzenlenen toplantõya katõlan Devlet Bakanõ Tüzmen’e, “Açım” di- ye bağõrdõ. Korumala- rõn müdahalesiyle sa- londan çõkarõlarak göz- altõna alõnan Aymaz’a alkollü olduğu ve “çev- reye rahatsızlık” ver- diği gerekçesiyle Ka- bahatlar Kanunu’na gö- re 69 TL ceza verildi. ‘Evdeki işler yetmiyor mu’ Afyonkarahisar’õn Basmakçõ ilçesinde se- çim çalõşmasõ yürüten Çevre ve Orman Baka- nõ Eroğlu, partisinin büro açõlõşõnda yurttaş- lara seslendi. Bir grup kadõnõn, “İş istiyoruz Sayın Bakanım” diye seslenmesi üzerine Eroğlu, kadõnlara, “Ev- deki işler yetmiyor mu?” karşõlõğõnõ verdi. Kadõnlar da Eroğlu’na “Bakanım para yet- miyor” yanõtõnõ verdi. DSP GENEL BAŞKANI SEZER: Erdoğan ve Baykal Recep İvedik’i geçti TEKİRDAĞ (Cumhuriyet) - DSP Ge- nel Başkanõ Zeki Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal’õ “Recep İvedik”e benzetti. Tekirdağ’da konuşan Sezer, sorunlara çözüm bulmasõ gereken siyasetçilerin, oy kapma telaşõ içinde televizyon ekranlarõn- dan laf yarõştõrdõğõnõ ve gevezelik yaptõğõnõ söyledi. Sezer, “Erdoğan, Baykal’a laf yetiştiriyor, Baykal da durur mu, ona laf yetiştiriyor. Bunların işi gücü atış- mak. Bunların ikisi de Recep İvedik’i geçti. Vatandaş sorunlarına çözüm isti- yor, laf yarışı değil. Siyaset yolsuzluğa, yoksulluğa, işsizliğe çözüm bulma yeri- dir” dedi. Yurttaşlarõn yoksulluğu üzerinden oy kapmaya çalõşanlara milletin ders verme zamanõ geldiğini vurgulayan Sezer, “Hem AKP’lileşen Baykal’a hem de halkın inançları üzerinden sömürü yapan Er- doğa’a bu seçimlerde ‘dur’ diyeceğinizi biliyorum” diye konuştu. ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN: Genelkurmay Başkanı Başbuğ ile futbol da konuştuk ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin, Genelkurmay Başkanõ Or- general İlker Başbuğ ile yaptõğõ gö- rüşmenin nezaket ziyareti çerçeve- sinde gerçekleştiğini belirterek “Orgeneral Başbuğ ile futbol- dan tutun da değişik alanlara kadar iki kurul üyesi arkadaş ola- rak konuştuk” dedi. Şahin, Adalet Bakanlõğõ Ek Bi- nasõ’nda düzenlenen “Denetimli Serbestlik Altındaki Çocuklar ve Mağdurlar” konulu uluslar- arasõ konferansõn açõlõşõnõn ardõndan gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ ile yaptõğõ görüşmeye ilişkin bir soru üzerine Şahin, gö- rüşmeye son yapõlan Milli Güven- lik Kurulu toplantõsõnda karar ver- diklerini ve tamamen nezaket zi- yareti çerçevesinde gerçekleştiğini söyledi. Şahin, “Orgeneral Başbuğ ile futboldan tutun da değişik alanlara kadar, iki kurul üyesi ar- kadaş olarak konuştuk. Konuş- mamız tamamen arkadaşlık çer- çevesinde cereyan etti” diye ko- nuştu. Şahin, bir gazetecinin AKP Ge- nel Başkan Yardõmcõsõ Reha De- nemeç’in, basõn mensuplarõyla yap- tõğõ görüşmede “Bazı bakan ve milletvekilleri seçim sürecinde haddini aşan açıklamalar yaptı” ifadesini kullandõğõnõ anõmsatmasõ üzerine de şunlarõ kaydetti: “Say- gı duyuyorum, seçim çalışmala- rı esnasında herkes kendi anla- yışıyla birtakım değerlendirme- ler yapıyor. Bu tamamen halkı- mızın değerlendirmesine tabidir. Eğer, yanlış birtakım değerlen- dirme yapmışsak, halk bunu farklı şekilde değerlendirir.” Mezarlığa yürüyen göstericiler katledilenlerin mezarlarına kırmızı karanfil bıraktı. (ALİ AÇAR) Gazi’de ölenler anıldıİstanbul Haber Servisi- Gaziosmanpaşa Gazi Ma- hallesi’nde 12 Mart 1995’te dört kahvehane ile bir pas- tanenin taranmasõ ile başlayan ve daha sonra Ümra- niye’ye sõçrayarak dört gün süren olaylarda yaşamõ- nõ yitiren 18 kişi, Gazi Mahallesi ve Alibeyköy Me- zarlõğõ’nda düzenlenen etkinliklerle anõldõ. Yaşamõnõ yitirenleri anmak için düzenlenen ilk et- kinlik dün sabah saat 10.00’da Alibeyköy Mezarlõ- ğõ’nda gerçekleştirildi. Aralarõnda yakõnlarõnõ kay- bedenlerin aileleri ile birlikte Halk Cephesi, Gazi Ma- hallesi Cemevi yönetim kurulu üyeleri, CHP’liler ve Gaziosmanpaşa ilçesindeki bazõ mahalle muhtarla- rõndan oluşan kalabalõk bir grup, yaşamõnõ yitiren Fev- zi Tunç, Mümtaz Kaya ve Veysi Topal’õn meza- rõ başõna kõrmõzõ karanfil bõrakarak saygõ duruşun- da bulundu. Daha sonra buradan olaylarõn yaşandõ- ğõ Gazi Mahallesi’ne geçen gruptakiler, eski Gazi Ka- rakolu’nun bulunduğu Nalbur Durağõ’nda bekleyen diğer grupla birleşti. Göstericiler, “Gazi halkı bu- rada, katiller nerede?”,“Gazi’nin katili, Susurluk devleti” sloganlarõnõ attõ. ‘Yanan yüreğimizi sadece adalet soğutur’ Grup adõna açõklamayõ okuyan Mahmut Sezgin yüreklerindeki acõnõn 14 yõldõr sönmediğini belir- terek,“12 Mart 1995’te taksiden açılan ateş so- nucunda Halil Dede hayatını kaybederken, 5’i ağır 25 kişi yaralanmıştı. Biliyoruz ki adaletten baş- ka hiçbir şey yanan yüreğimizi soğutamaz. Ada- let istiyoruz” dedi. Açõklamanõn ardõndan Gazi Ma- hallesi Mezarlõğõ’na yürüyen göstericiler, katledi- lenlerin mezarlarõna kõrmõzõ karanfil bõraktõ. Gös- tericiler daha sonra Grup Yorum’un verdiği dinle- tinin ardõndan dağõldõ. Ayrõca aralarõnda ESP, DTP, Partizan, EMEP ve bir çok kurumun katõldõğõ bir baş- ka grup da katledilenler için yürüyüş düzenledi. Niğde’de süt üreticilerinin protestolarõyla karşõlaşan Erdoğan, koltuğa yapõşmakla suçladõğõ Baykal’a seçimlerden birinci parti çõkamazsa siyaseti bõrakma çağrõsõnda bulundu. Nihat Ergün: 2. olursak lideri de değiştiririz
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle