Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Adı ‘Cumhuriyet’ Olan
Karakolda Acılı Adana
Kebabı Ziyafeti!
11 MART 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
Haftanın belirli günleri köşe yazısı yazıyorsanız,
okurlarınıza en güncel ve ilgilerini en çok çekecek
olaylar üstünde görüşlerinizi açıklamanızın, çok da-
ha doğru olacağını unutmayarak konunuzu belir-
lersiniz.
Çarşamba günü yayımlanacak bu yazı için de ay-
nı geleneği uygulamak isteği ile masama oturdum...
İla maşallah; birbirinden önemli o kadar da ko-
nu var ki...
Darwin’in doğumunun 200. yılı nedeni ile olayı
TÜBİTAK’ın yayımladığı Bilim ve Teknik Dergi-
si’nin kapak konusu yapmak isteyen editörün gö-
revden alınmasına yol açan çağdışı yönetimin
marifetlerini mi yazsam? Yoksa, ekonomi gemisi-
ni karaya oturtan son krizi inatla görmemezlikten
gelen başbakanımızın kaptanlığını mı ele alsam?
İki hafta sonra yapılacak yerel seçimlere, aylar
öncesi şaibe damgasının vurulmasına yol açan
“Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi” için vic-
danının sesini dile getirmek zorunda kalan TÜİK
Başkanvekili Ömer Toprak’ın seçmen kütükle-
ri ile ilgili kuşkularını bir kez daha kâğıtlara dökerek,
Danıştay Dava Daireleri’nde aylardır sıra bek-
leyen, dostum Tayfun İçli’nin iptal ve yürütme-
yi durdurma başvurularının akıbetini sormak, da-
ha doğru olmaz mı?
Zorla karakol konuğu olmak!
Ama bir başka olay daha öne çıkıyor yazılması
gereken.
Başbakanımızı birdenbire hiddetlendirip o ünlü
“Ananı da al git” diye azarladığı Mersinli yurttaş
Mustafa Kemal Öncel’in pazar gününü, sabahın
kör saatlerinden akşam geç vakte kadar zoraki ko-
nuk olmasına yol açan, o kaba ve akla sığmayan
idari tasarrufu öne çıkartan.
Birden çok yüzü olan bu zoraki konukluğun be-
ni en çok ilgilendiren yönü, insanın köpeği ısırma-
sını anımsatan ve ancak geri kalmış ülkelere özgü
olayın en somut açıklamasını, Öncel’i oturduğu kah-
vehaneden alarak karakola götüren, çay-kahve ıs-
marlamakla da yetinmeyerek kebap ikram eden pol-
islerin, bu cömert davranışlarını ancak “Biz de emir
kuluyuz” olarak yapması da değil.
TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nun Baş-
kanı, Mersin milletvekili ve emekli anayasa
profesörü Dr. Zafer Üskül’ün minareyi çuvala sığ-
dırmak isteği ile dünkü Hürriyet’te yayımlanan açık-
lamasıdır.
İnsan hem milletvekili, hem anayasa profesörü
olur, üstelik yurttaşların insan haklarının zedelen-
memesi, bir hukuk devletine yaraşır ölçütlerde ko-
runmasını denetlemek amacıyla kurulan İnsan
Hakları Komisyonu’na da başkanlık yaparsa, ağ-
zından çıkacak tek kelimenin bile o ölçütlere uygun
olmasına özen gösterir.
Zafer Üskül ise kendisine hiç yakışmayacak bir
mazeret söylemi ile liderinin ikramı olan parla-
menterliğin hakkını vermek için, mızrağı çuvala sığ-
dırmaya kalkışırken adeta senaryo yazarlığına so-
yunuyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün, “Bir hukuki
problem var gibi görünüyor” demek zorunda kal-
dığı olayı, “sıkıntıdan bunalmış Öncel’in oturduğu
kahveye çay ısmarlamak için yaptığı çağrıya uyarak
gittiği karakolda onlarla tavla oynaması” diye çar-
pıtmaktan çekinmiyor.
Öylece üstelik seçim bölgesinde doğmuş bir
hemşerisinin, o akıllardan silinmeyen “Ananı da al
git”li paylanma olayından sonra karşılaştığı hukuk
dışı davranışlar karşısında görmez ve duymaz üç
maymunu oynadığını bile fark etmeyecek bir par-
lamenterlik ve bilim adamlığına soyunduğunu unut-
muş görünüyor.
Öncel’i vatandaş olmaktan
yıldıran girişimler...
Öncel’in evinin cumartesi gecesinden üç polis
aracı ile sarılmış olması yetmezmiş gibi, karakola
çağrılmasına sessiz bile kalmayarak, bu örtülü iş-
kence olayında Mersin Emniyeti’nin gönüllü avu-
katlığına soyunuyor.
Çiftçi yurttaş o 2006’da gerçekleşmiş olaydan
sonra “yaşayan ölüden farksız” vatandaşlıktan çı-
karılması için iki kez başvuruda bulunmak zorun-
da kalmış.
Öncel’in açıklamalarını ve o açıklamaları örtmek
amacı ile Zafer Üskül’ün sahneye koymak istedi-
ği senaryoyu okuyunca, Anadolu Üniversite-
si’nde ders vermek amacıyla Eskişehir’e giderken
motorlu tren arkadaşlığı yaptığım genç anayasa do-
çentinin o dönemdeki dünya görüşleri ile ilgili ko-
nuşmalarını hatırlıyorum.
Ecevit’e yönelik övgü dolu sözleri, CHP’den Ba-
kırköy belediye başkanı adayı olma girişimlerini ha-
fıza ambarımın arşivlerinden tek tek çıkarıyorum.
Bunları, TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı,
emekli anayasa profesörü Üskül’ün bugünkü pat-
ronu ile paylaşsam bana değişimin erdeminden mi
söz açar? Yoksa o çok sık kullanmaktan hoşlan-
dığı “Neredeeen nereye” tiradı ile mi yanıt verir?..
Eski TÜBİTAK Başkanõ Pak, siyasallaştõrõlma sürecinin AKP’nin düzenlemesiyle tamamlandõğõnõ vurguladõ
MAHMUT LICALI
ANKARA - TÜBİTAK’õn Bilim ve
Teknik dergisinde “Darwin ve evrim
teorisi” konulu kapağõn veto edilerek
Genel Yayõn Yönetmeni Çiğdem Ata-
kuman’õn görevden alõnmasõ kurumda
bilimin değil, siyasi tercihlerin ön pla-
na çõktõğõnõ ortaya koydu. TÜBİTAK
Bilim Kurulu’nun 10 üyesi AKP dö-
neminde göreve getirilirken, ağustos
ayõnda değiştirilen TÜBİTAK Yasa-
sõ’yla kurul üyelerini atama yetkisi ta-
mamen Başbakan’a verildi. Eski TÜ-
BİTAK Başkanõ Prof. Dr. Namık Ke-
mal Pak, TÜBİTAK’õn bilimsellikten
koparõlarak siyasallaştõrõlmasõ sürecinin
ağustos ayõnda yapõlan düzenlemeyle ta-
mamlandõğõnõ vurguladõ.
TÜBİTAK’õn 45 bin tirajõ olan Bilim
ve Teknik dergisinin mart sayõsõnõn Dar-
win ve evrim teorisi konulu kapağõnõn
yönetim tarafõndan veto edilmesi, AKP
döneminde kurulda yaşanan kadrolaş-
mayõ gözler önüne serdi. AKP’nin ik-
tidar olduğu 2002 yõlõndan bu yana TÜ-
BİTAK Bilim Kurulu üyelerinin ta-
mamõna yakõnõ değişti. Başkan ve 12
üyeden oluşan Bilim Kurulu’nun 10
üyesi AKP döneminde göreve başladõ.
TÜBİTAK Bilim Kurulu’na üye ata-
masõnda Başbakan’a geniş yetkiler ve-
rerek “siyasi kadrolaşma” yolunu
açan yasa 1 Ağustos 2008 tarihinde
TBMM’de kabul edildi. AKP döne-
minde kurula seçilen başkan ve bazõ
üyeler şöyle:
Prof. Dr. Nüket Yetiş: 10.
Cumhurbaşkanõ Ahmet Necdet Se-
zer’in TÜBİTAK Başkanlõğõ’na geti-
rilmesini veto ettiği Yetiş, Cumhur-
başkanõ Abdullah Gül tarafõndan 18
Ağustos 2008 tarihinde asaleten atan-
dõ. Prof. Dr. Hüseyin Akan: Aralõk
2003’ten beri Bilim Kurulu üyeliğini
yürüten Akan, kapatõlan Refah Parti-
si’nden 1995 yõlõnda Samsun millet-
vekili adayõ olmuştu.
Prof. Dr. Abdullah Atalar:
Hükümete yakõn isimlerin başõnda ge-
len Atalar, Aralõk 2003’ten bu yana Bi-
lim Kurulu üyesi.
Prof. Dr. Ömer Cebeci: TÜBİ-
TAK Başkan Yardõmcõlõğõ görevini
de yürüten Cebeci, Aralõk 2008’den bu
yana kurul üyesi olarak görev yapõyor.
Prof. Dr. Ahmet Mete Saat-
çi: Saatçi, 1980 ile 1990 yõllarõ arasõnda
Suudi Arabistan’daki Kral Abdülaziz
Üniversitesi’nde çalõştõ.
Nuri Güngör: Eski MHP Genel
Sekreteri olan Güngör, Aralõk 2003’te
kurulun üyeliğine getirildi.
AKP’nin iktadar olduktan sonra gö-
revden aldõğõ eski TÜBİTAK Başkanõ
Prof. Dr. Namõk Kemal Pak, Bilim ve
Teknik’in kadrosunun tamamen de-
ğiştirildiğini, bazõ çalõşanlarõn emekli ol-
maya zorlanarak görevini bõraktõğõnõ
kaydetti.
Ağustos 2008’de TÜBİTAK Yasa-
sõ’nda yapõlan bir değişiklikle TÜBİ-
TAK’ta bilim dönemi yerine siyaset dö-
neminin başladõğõnõ belirten Pak,
“AKP’nin daha önce iki teşebbüsü de
Anayasa Mahkemesi tarafından dur-
durulmuştu. Dolayısıyla, yaptıkları
yeni düzenleme bizi tasfiye edip ye-
ni ekip getirme ve kurulun siyasal-
laşması bağlamındaki düzenlemeyi
meşrulaştırma çabasıydı. Benim
açımdan da bundan sonra TÜBİ-
TAK başka bir kurum haline dön-
üştü. Oyçokluğuyla, parmak hesa-
bıyla bilimsel bir kanunun doğru
olup olmadığını belirleyemezsiniz.
Bilim bağımsız ortamlarda, siyasal
erkten bağımsız olarak gelişir.”Namık Kemal Pak.
45 bin tirajlõ Bilim Teknik dergisinin mart sayõsõnõn
Darwin ve evrim teorisi konulu kapağõnõn yönetim tarafõndan
veto edilmesi, AKP döneminde kurulda yaşanan
kadrolaşmayõ gözler önüne serdi.
SEÇİL TÜRESAY
Evrim teorisinin kurucusu, İn-
giliz doğabilimci Charles Dar-
win’e yönelik sansürü Türki-
ye’deki bilim dünyasõnõn tepkisi-
ne yol açan TÜBİTAK’a yurtdõ-
şõndan da tepki geldi. Amerikan Fi-
zikçiler Birliği’nin 2007 Uluslar-
arasõ Fizik Forumu’nun oturum
başkanlõğõnõ üstlenen, Stanford
Üniversitesi Uygulamalõ Fizik Bö-
lümü’nden Ordinaryüs Profesör
Herman Winick, TÜBİTAK Baş-
kanõ Prof. Dr. Nüket Yetiş’e ön-
ceki gün, e-posta yoluyla mektup
göndererek yapõlan büyük hatayõ
düzeltmesini istedi. Winick, Dar-
win içerikli dergiye uygulanan
sansürün “Dünya yuvarlaktır ve
Güneş etrafında dönmektedir”
diyen Kopernik ve Galilei’ye yö-
nelik baskõcõ tutumlarla eşdeğerde
olduğunu savundu. Mektupta özet-
le şöyle deniyor:
“TÜBİTAK’ın Bilim ve Teknik
dergisinin, Charles Darwin’in
200’üncü doğum yılı nedeniyle ev-
rim teorisine ilişkin makaleleri
içeren dosyanın yer alacağı mart
sayısının başka bir içerikle de-
ğiştirildiğini, Darwin’den ve ev-
rim teorisinden de hiç bahsedil-
mediğini öğrendim. Anladığım
kadarıyla derginin yayın yönet-
meni de böyle bir sayı hazırlamak
suçunu işlediği için işten kovul-
muş. Durum gerçekten böyleyse
buna ciddi anlamda karşı çıktı-
ğımı ifade etmek isterim.
200. doğum yılı
Bu yıl Darwin’in 200’üncü do-
ğum yılı ve bütün dünya Darwin’i
ve yaşamın kökenlerini anlama-
mıza yaptığı katkıları kutluyor.
Arama motoru ‘Google’da Dar-
win’e ilişkin bu kutlamaların çok
sayıda örneği bulunabilir. Dar-
win’in gerçek arayışı ve bilimsel
başarılarına ilişkin yazıların Bi-
lim ve Teknik gibi toplumu bilim
konusunda bilgilendirmeyi he-
defleyen bir dergiye çok uygun ol-
duğunu düşünüyorum. Bana gö-
re derginin Darwin içerikli sayı-
sının yayımlanmasına izin ver-
memek ve yayın yönetmenini ce-
zalandırmak Galilei ve Koper-
nik’in bilimsel katkılarına yapı-
lan baskılarla eşdeğerdedir. Ha-
zırlanan sayının yayımlan-
masına izin verip yayın yö-
netmenini tekrar görevinin
başına döndürerek yapı-
lan bu hatayı düzeltme-
nizi önemle rica ediyo-
rum.”
ABD Başkanõ Beyaz Saray’da yaptõğõ açõklamada, ‘ideolojinin değil bilimin izlenmesi’ çağrõsõ yaptõ
Obama’dan kök hücreye yeşil ışıkDış Haberler Servisi - ABD Başkanõ Barack
Obama, kök hücre araştõrmalarõna hükümet fonla-
rõndan yeniden yardõm yapõlmasõnõn kapõsõnõ açar-
ken bilimin önemini vurguladõğõ açõklamalarõyla
dikkat çekti.
Obama önceki gün selefi George Bush yönetimi-
nin kök hücre araştõrmalarõna hükümet fonlarõndan
yardõm yapõlmamasõ kararõnõ yürürlükten kaldõrõldõ-
ğõnõ duyurdu. Beyaz Saray’da yaptõğõ açõklamada
Obama, araştõrmacõlara “ideolojiyi değil bilimi izle-
meleri” çağrõsõ yaptõ. Cumhuriyetçi Bush yönetimi
döneminde izlenen muhafazakâr çizgiye açõk eleştiri
getiren Obama, “Hükümetimiz, benim karşı oldu-
ğum bir şekilde, bilimsel söylemle ahlaki değerler
arasında seçim yapmaya zorlanmıştır” ifadesini
kullandõ. Demokrat Partili ABD Başkanõ, ülkenin bi-
lim politikasõnõn değiştiğini ve birçok araştõrmacõnõn
çalõşmalarõna engel teşkil eden kõsõtlamalarõ kaldõrdõ-
ğõnõ ilan ederken “Bilimsel veri siyasi bir ajandaya
hizmet için gizlenemez ya da çarpıtılamaz. Bilim-
sel kararlar ideolojilere göre değil gerçeklere göre
alınır” dedi. Yönetiminin bilimsel çalõşmalara saygõ-
lõ olacağõnõ vurgulayan Obama, bilim insanlarõnõn
yönlendirme veya baskõlardan uzak bir şekilde işleri-
ni yapmalarõna izin verilmesi gerektiğini belirtti ve
“Onların bize söylediklerini dinleyeceğiz, bizi ra-
hatsız edici olsalar bile” dedi.
Obama yönetiminin bu adõmõ başta ABD’de ol-
mak üzere genel olarak bilim dünyasõnda mem-
nunlukla karşõlanõrken yapõlan yorumlarda, “Bili-
min Amerikan hayatında yeniden önem kazan-
dığının” altõ çizildi.
Barack Obama’nõn Bush’un koyduğu kõsõtlamalarõ
kaldõrmasõyla, araştõrmacõlar kök hücre çalõşmasõ
yapmak için federal fondan yararlanabilecek. Oba-
ma, bu fonla yapõlacak çalõşmalarda insan kopyala-
maya asla izin verilmeyeceğini de açõkladõ. Başkan-
lõk seçimi kampanyasõ sõrasõnda da Obama ABD’de-
ki laboratuvarlarda kök hücre araştõrmalarõnõn ser-
bestçe yapõlmasõna izin verilmesinden yana olduğu-
nu söylemişti. ABD’de bu alanda yapõlan araştõrma-
lara federal bütçenin fonlarõndan yapõlan yardõmlar
Bush yönetimi döneminde Ağustos 2001’de kesil-
mişti. Embriyoya ait gelişme aşamasõndaki kök hüc-
reler, vücutta herhangi bir hücre türüne dönüşebili-
yor. Araştõrmacõlarõn bir kõsmõ kök hücrelerin, zarar
görmüş organlarõ ya da işlevsiz hücreleri değiştire-
cek dokularõ sağlayabileceğine inanõyor.
Sansür TBMM’de
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TÜBİ-
TAK yönetiminin Bilim ve Teknik dergisinin
“Charles Darwin ve evrim teorisi” konulu ka-
pağõnõ değiştirmesi, TBMM gündemine taşõndõ.
CHP milletvekilleri Hüsnü Çöllü ve Akif Eki-
ci, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Devlet Bakanõ
Mehmet Aydın’õn yanõtlamasõ istemiyle verdik-
leri soru önergesinde, şu sorularõ yönelttiler:
Uluslararasõ Biyolojik Bilimler Birliği ve
UNESCO tarafõndan 2009 tüm dünyada “Dar-
win yılı” olarak ilan edilirken, TÜBİTAK’õn
mart sayõsõnda bu konuyu işlememesinin ve basõ-
ma hazõr dergiyi iptal etmesinin nedeni nedir?
Sorumlu yazõişleri müdürünün, evrim teori-
sinin kurucusu Darwin’in derginin mart sayõsõnõn
kapak konusu olarak belirlediği gerekçesiyle TÜ-
BİTAK başkan yardõmcõsõ tarafõndan görevinden
alõndõğõ iddialarõ doğru mudur?
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
ABD’li Profesör Winick, Darwin içerikli Bilim ve Teknik dergisinin yayõmlanmasõnõ istedi
‘Galilei’ye yapılanlardan farksız’
Obama
‘TÜBİTAK’ta bilim dönemi bitti’
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Bilim
ve Teknik dergisinde-
ki sansüre ilişkin açõk-
lama yapan Devlet Ba-
kanõ Mehmet Aydın,
sansürün kurumdaki
“yetki çatışmasından”
kaynaklandõğõnõ ileri
sürdü. “Darwin’e san-
sür koymanın” akla
gelecek bir şey olma-
dõğõnõ söyleyen Aydõn,
uygulamanõn siyasetle
ilgili olmadõğõnõ sa-
vundu.
‘Yetki çatışması
yaşanıyor’
Aydõn, “Çünkü bu
siyasetle ilgili bir ka-
rar değildir, bu bi-
limsel bir karardır.
Dolayısıyla o süreç-
lerden geçmeyen bir
durumla karşı karşı-
yayız. Yani normal
bilim kurulları karar
vermemişler. Dar-
win’le ilgili olsun,
Darwin’in resmi baş-
ta olsun ve Darwin’le
ilgili özel yazılar ol-
sun gibi bir süreçten
geçmemiş bu. Dolayı-
sıyla evvela orada bir
yetki çatışması var,
bir karar verme me-
kanizmasında usule
uymama gibi bir du-
rum var. İçinde de-
ğildim, zaten olamam
da. Benim işim de de-
ğil. Bana verilen bilgi
bu” diye konuştu.
İstanbul Haber Servisi - Bilim ve
Teknik dergisinin kapağõndan Dar-
win’in çõkarõlmasõ, bilim dünyasõnõn
sert tepkisini çekti. TÜBİTAK’õn si-
yasallaştõğõ ve yapõlanõn bilimsel öz-
gürlüğe aykõrõ olduğu vurgulanõrken
Prof. Celal Şengör, müdahaleyi ya-
pan TÜBİTAK Başkan Yardõmcõsõ
Ömer Cebeci için savcõlar harekete
geçmezse kendisinin olayõ uluslar-
arasõ yargõya taşõyacağõnõ belirtti.
TÜBİTAK’õn yarõm asra yakõndõr
yayõn yapan Bilim ve Teknik dergisi-
nin son sayõsõnõn kapağõnõn, “Char-
les Darwin ve evrim teorisi” yer al-
dõğõ için değiştirilmesi, konunun içe-
rikten de çõkarõlmasõ, dergiyi hazõrla-
yan Genel Yayõn Yönetmeni Çiğ-
dem Atakuman’õn ise görevinden
alõnmasõ, akademisyenleri “ayağa
kaldırdı.” İstanbul Teknik Üniversi-
tesi Öğretim Üyesi Prof. Şengör, ga-
zetemize gönderdiği mektupta, Prof.
Cebeci’nin “bilime ve insanlığa
ihanet ettiğini” belirterek “Üstelik
böyle bir yetkisi olamaz. TÜBİ-
TAK, bilimin ülkemizde üretilme-
sine ve yayılmasına yardımcı ol-
ması amacıyla kurulmuş bir ku-
rumdur. Bir kişi buna engel olma-
ya kalkarsa, kurumun işlemesini
sabote ediyor demektir” vurgusunu
yaptõ. Şengör, şunlarõ kaydetti:
“Böyle bir işi yapan bir zatın bili-
mi yönetmekle ve öğretmekle so-
rumlu kurumlarda işi olamaz.
Savcılarımız el atmazlarsa ben Av-
rupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne
giderek, gençlerimizin öğrenme
hakkını ellerinden almaya kalkan
bu zatı dava edeceğim. Türkiye bu
derin utancı hak etmemiştir.”
Üniversite Öğretim Üyeleri Derne-
ği Başkanõ Prof. Tahsin Yeşildere
de yaşanan olayõn TÜBİTAK’õn ne
kadar siyasallaştõğõnõ gösterdiğini
vurguladõ. Yeşildere, “Yapılan bi-
lim etiğine, bilimsel gelişmeye ay-
kırı. TÜBİTAK’ı siyasallaştırmak
isteyen AKP’nin vardığı nokta çok
net görülüyor” dedi. Tüm dünyanõn
Darwin yõlõnõ kutladõğõna dikkat çe-
ken Yeşildere, şunlarõ kaydetti: “TÜ-
BİTAK’ta böyle şeyler daha çok
yaşanacak. Çünkü TÜBİTAK’ta
kadrolaşıldı. Siyasal görüşlerini bi-
lim alanında kullanmak isteyenle-
rin eline bırakıldı. Dinsel teoriler
öne çıkarılarak, bilimin yok sayıl-
dığının göstergesi. Bilimin içinde
dogma olmaz. Bu tip zihniyetleri
şiddetle kınıyoruz. TBilimin üze-
rinde kara bulutlar dolaşıyor. TÜ-
BİTAK’tan ellerini çeksinler.”
Eğitim-İş Genel Başkanõ Yüksel
Adıbelli ise özgür bilime ve çağdaş
eğitime müdahalenin sadece TÜBİ-
TAK’ta değil, Talim Terbiye Kurulu,
YÖK gibi birçok önemli yerde görül-
düğüne işaret etti. Adõbelli, eğitim
konusundaki stratejik kurumlarõn
AKP’nin yaptõğõ atamalarla geriye
götürüldüğünü ve yõpratõldõğõnõ ifade
ederek “Bilimsel özgürlük bunların
kitabında yazmıyor” dedi.
‘Cebeci’ninokurumdaişiyok’
Bilim dünyasõ, Charles Darwin ve evrim teorisiyle ilgili araştõrmanõn
Bilim ve Teknik’te kapaktan ve içerikten çõkarõlmasõna sert tepki gösterdi
BAKAN TEPKİLİ
Aydın:
Darwin’e
sansür
koyulmaz