22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 17 EKİM 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 15 YAHYA ARIKAN malicozum@ismmmo.org.tr Y A Ş A M D A M A L İ Ç Ö Z Ü M İşverenveÇalõşanlarİçinİzinRehberi İş Kanunu’nda mazeret uygulamaları Personelin çeşitli nedenlerle kullanabilecekleri mazeret izinleri 4857 sayılı İş Kanunu’nda, ayrı bir madde ile düzenlenmese de aynı kanunun 55. maddesinde, yıllık ücretli izinlerin hesabında çalışılmış gibi sayılan hallerin neler olduğu belirtilmiştir. Buna göre, işçilerin evlenmelerinde üç güne kadar, ana veya babalarının, eşlerinin, kardeş ya da çocuklarının ölümünde yine üç güne kadar izin verilmesi gerekir. Bu durumda, bu süre, yıllık ücretli izin hesabında çalışılmış olarak ele alınmalı. Yine hafta tatili ücreti başlıklı 46. maddeye göre, evlenmelerde üç güne kadar, ana veya babanın, eşin, kardeş veya çocukların ölümünde üç güne kadar verilmesi gereken izin süreleri, hafta tatilinin hesabında çalışılmış günler gibi hesaba katılmalı. Söz konusu süreler hem yıllık izin hesabında hem de hafta tatili ve ücretinin hesaplanmasında mazeret izni sayılmalıdır. Yukarıda sayılmayan, işçinin çocuklarının, kardeşlerinin veya diğer bir yakın akrabasının evlenmesi, (amca-dayı-hala-teyze gibi), anne-baba, eş veya çocuk gibi yakın akrabalarının hastalanması veya maddede sayılmayan diğer bir yakın akrabasının ölümü, işçinin eşinin doğum yapması gibi hallerde işçiye mazeret izni verileceği yönünde bir düzenleme yapılmamıştır. Ancak gerek bireysel iş sözleşmelerinde ve gerekse de toplu iş sözleşmelerinde bu yönde hükümlere yer verilerek işçilerin bu sosyal haklardan yararlanması sağlanmaktadır. Ödeme zorunluluğu yok İş Kanunu’nda, sadece mazeret izinlerinin yıllık ücretli izin hesabında çalışılmış gibi sayılan süreler içinde belirtilmiş, ancak bu sürelere ait ücretin işçiye ödenip ödenmeyeceği yönünde bir düzenleme yapılmamıştır. Mazeret izinlerinde işverenlerin sigortalının ücretini ödemesi gerekmiyor. Sadece, bu mazeret izinleri yıllık ücretli izin hesabında çalışılmış gibi değerlendirilmeli. Ancak gerek bireysel ve gerekse de toplu iş sözleşmeleri veya işyeri uygulamaları ile işçinin bu mazeret izinlerinde ücretlerinin ödenmesi de mümkündür. Yıllık izin en fazla üçe bölünür İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi; a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara on dört günden, b) Beş yıldan fazla on beş yıldan az olanlara yirmi günden, c) On beş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmi altı günden, az olamayacaktır. Ancak on sekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz. Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile arttırılabilir. Yıllık ücretli izin süresi 14-20-26 “gün” olmakla birlikte, izin günlerinin hesabında izin süresine rastlayan ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri izin süresinden sayılmayacaktır. Yıllık ücretli izin, işveren tarafından bölünemez. Yıllık iznin işveren tarafından işçinin yaşına ve kıdemine göre en az 14-20-26 gün sürekli bir şekilde verilmesi zorunludur. Ancak bu izin süreleri, tarafların anlaşması ile bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere en çok üçe bölünebilir. İşveren tarafından yıl içinde verilmiş bulunan diğer ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme ve hastalık izinleri yıllık izne mahsup edilemez. Yıllık ücretli izin günlerinin hesabında izin süresine rastlayan ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri izin süresinden sayılmaz. Yıllık ücretli izinleri işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde geçirecek olanlara istemde bulunmaları ve bu hususu belgelemeleri koşulu ile gidiş ve dönüşlerinde yolda geçecek süreleri karşılamak üzere işveren toplam dört güne kadar ücretsiz yol izni vermek zorundadır. İhbar süresi izinle birleşmez 4857 sayılı İş Kanunu’na göre, işveren tarafından iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde ihbar süresiyle, işçiye verilmesi zorunlu yeni iş arama izinleri yıllık ücretli izin süreleri ile iç içe olamayacaktır. Bu durumda, • Ya işçinin iş sözleşmesi ihbar süresi tanınarak veya ihbar süresine ilişkin ücreti peşin olarak ödenerek feshedilecek, kullanılmayan yıllık ücretli izin ise İş Kanunu’nun 59. maddesine göre ücret olarak ödenecek, • Ya da yıllık ücretli izin kullandırıldıktan sonra bildirimli fesih yapılacaktır. Yıllık ücretli izin kullanılırken iş sözleşmesi bildirimli olarak feshedilecek olsa bile ihbar süresi, yıllık ücretli izin süresinin bitiminden itibaren başlayacaktır. Hafta tatili ücreti 394 sayılı Hafta Tatili Kanunu’na göre göre, hafta içinde altı gün çalışan işçiye bir gün hafta tatili verilecektir. İş Kanunu’na göre; genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok 45 saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır. Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde 11 saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir. 4857 sayılı kanun kapsamına giren işyerlerinde, işçilere tatil gününden önce belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az 24 saat dinlenme (hafta tatili) verilmesi gerekmektedir. Çalışılmayan hafta tatili günü için işveren tarafından bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti tam olarak ödenecektir. Şu kadar ki; a) Çalışmadığı halde kanunen çalışma süresinden sayılan zamanlar ile günlük ücret ödenen veya ödenmeyen kanundan veya sözleşmeden doğan tatil günleri, b) Evlenmelerde üç güne kadar, ana veya babanın, eşin, kardeş veya çocukların ölümünde üç güne kadar verilmesi gereken izin süreleri, c) Bir haftalık süre içinde kalmak üzere işveren tarafından verilen diğer izinlerle hekim raporuyla verilen hastalık ve dinlenme izinleri, çalışılmış günler gibi hesaba katılacaktır. Zorlayıcı ve ekonomik bir sebep olmadan işyerindeki çalışmanın haftanın bir veya birkaç gününde işveren tarafından tatil edilmesi halinde haftanın çalışılmayan günleri ücretli hafta tatiline hak kazanmak için çalışılmış sayılacaktır. 4857 sayılı İş Kanunu kapsamına giren işyerlerinde esasen hafta tatilinde çalıştırmak yasaktır. Yani asıl olan işçinin hafta tatilinde dinlendirilmesidir. Ancak iş yoğunluğu veya çeşitli nedenlerle hafta tatilinde çalışan işçilere, normal ücretine ilave olarak her bir saat fazla çalışma için normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde 50 yükseltilmesi suretiyle hesaplanacaktır. 31.10.1972 doğumluyum ve 01.07.1990 tarihinden itibaren SSK’li oldum. Hepsi SSK olmak üzere ödenmiş 4501 prim günüm var. SGK sitesindeki uy- gulamadan öğrendiğim kadarıyla kalan prim günüm 949 ve bu da yaklaşık 2.6 seneye tekabül ediyor. 1) Mart ayı ortasından beri çalışmıyorum. Kalan prim günlerimi çalışmasam da dışarıdan ödeyebiliyor muyum? 2) Dışarıdanödemem durumunda şimdiye dek hep tavandan ödeme yapıldığı için aynı şekilde devam etmek için ne kadar süreyle ve aylık ne kadar prim ödemem gerekiyor? 3) Bu prim tutarına göre elime geçecek yaklaşık emekli aylığı- mın miktarını öğrenebilir miyim? Ebru Zeren Çalışmadığınız dönemlerde isteğe bağlı sigorta primi ödeyerek günlerini-zi tamamlayabilirsiniz ama bu primler Bağ-Kur sigortasına sayılmaktadır. Bu nedenle sigortalılara isteğe bağlı prim ödemelerini tavsiye etmiyoruz. Ancak, sizin emekliliğinize 949 gün kalmış ise, bu durumda son yedi yıl içinde (son 2520 günde) 3.5 yıldan az bir süre 4-1/b (Bağ-Kur’lu) olacağınızdan bu yön- de bir sorun yaşamazsınız. Emeklilik tarihinize uzun bir süre bulunduğundan iler- de çalışarak eksik günlerinizi tamamlamanızı tavsiye ediyoruz. Emekli maaşınız tüm sigortalılığınız süresince yapılan ödemeler dikkate alınarak belirlenmektedir. Prim gün sa- yınızın fazlalığı aylık bağlama oranını arttırır. Ancak emek- li maaşını asıl belirleyen kriter ödenen primlerin tutarıdır. Yani yüksek prim ödemek her zaman daha önemlidir. Ça- lışmaya devam etmeniz halinde sigorta primi de zorunlu olarak yatırılmalıdır. Sorularınız için malicozum ism mmo.org.tr ad- resine mail ata- bilirsiniz. Tüm sorular e-posta ile tek tek ce- vaplanacaktır. Çalõşmayanlar isteğe bağlõ sigortalõ olabilir mi? Brüksel’deki seçimlerde Hisarcıklıoğlu’na büyük destek geldi. HisarcıklıoğluEurochambres başkanvekili seçildi Ekonomi Servisi - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanõ Rifat Hisar- cıklıoğlu, 2004’te yönetim ku- rulu üyeliğine seçildiği Avrupa Ulusal Odalar Birliği Eu- rochambres’in Baş- kan Yardõmcõ- lõğõ koltuğuna oturdu. Per- şembe gü- nü Brük- sel’de yapõ- lan seçimler- de, oy kullanan 40 ülkeden 35’inin desteğini alarak birinci turda seçilen Hisarcõklõoğlu, 2 yõl boyunca 2 bin yerel oda ve yüz- de 90’õ KOBİ olan 19 milyon iş- letmenin üye olduğu, 22 trilyon dolarlõk büyüklüğü ile dünya ekonomisinin yüzde 37’sini oluşturan Eurochambres’in en yüksek karar mekanizmasõnda yer alacak. Kendisine en büyük desteği kamuoyunda Türkiye karşõtõ fikirleri ile tanõnan Avus- turya, Fransa, Almanya ve Kõb- rõs Rum Kesimi’nin verdiğini di- le getiren Hisarcõklõoğlu, “Tanıştıkça, di- yalog kurduk- ça sinerji yaratıyo- ruz. Artık AB iş dünyası- nın iki nu- maralı koltu- ğundayız. Mah- rem konuların konu- şulduğu yerde artık TOBB olacak. Bu işin lobisini 3 yıldır yapıyoruz. Taş taş üstüne ko- yarak geldik. Dünya ekono- misinin nereye gittiğini gö- rüp, bu bilgileri Türkiye’ye aktarma şansımız olacak” de- ğerlendirmesinde bulundu. İlerleme Raporu’nda hiçbir ilerleme yok İstanbul Haber Servisi - Tür- kiye Devrimci İşçi Sendikalarõ Konfederasyonu (DİSK) Genel Sekreteri Tayfun Görgün, ya- yõmlanan Avrupa Komisyonu İlerleme Raporu’nun sendikal haklarda ilerleme olmadõğõnõ or- taya koyduğunu belirtti. Görgün Türkiye’deki sosyal, ekonomik ve demokratik geliş- meleri izlemeyi sağlayan Avrupa Komisyonu İlerleme Raporu’nun Türkiye’de sosyal politikalar, is- tihdam ve sendikal hiçbir ilerleme olmadõğõnõ kanõtladõğõnõ kaydet- ti. Raporun kamuoyuna yansõ- mayan bazõ bölümlerine dikkat çekmek istediğini belirten Görgün, sendikal haklar ve istihdam ko- nusundaki gelişmeler için “sı- nırlı” kelimesinin kullanõlmasõnõn dikkatten kaçmamasõ gerektiğini kaydetti. Raporda, görmezden gelinen noktalardan birinin de anayasa reformu olduğunu belir- ten Görgün, “Rapor, anayasaya dair politik ve toplumsal tar- tışmaların devam ettiğini, ka- muoyunda 1980 askeri darbesi döneminde hazırlanan anaya- sanın değişmesi gerektiğine da- ir inancın yükseldiği belirtil- miştir” dedi. Görgün, raporun, sendikal, sosyal politikalar ve is- tihdam ile ilgili bölümlerinin Tür- kiye’deki milyonlarca işçinin mağduriyetlerini gözler önüne serdiğini belirtti. Hisarcõklõoğlu iki yõl boyunca 19 milyon işletmenin üye olduğu 22 trilyon dolar bü- yüklüğündeki Eurochambres’in en yüksek mekanizmasõnda yer alacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle