22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Ekonomi Servisi - Ekonomik krizle birlikte karşõlõksõz çek adedinde patlama yaşandõ. Karşõlõksõz çeki veren esnafõn başõ hapis tehdidiyle dertte. Ancak, esnaf alacaklõya borcunu ödemediği için değil, devlete olan cezasõnõ ödemediği için hapse atõlõyor. Ekonomik krizin de etkisi ile şirketler borçlarõnõ çevirmekte zorlanõrken karşõlõksõz çek sayõsõ da giderek arttõ. Merkez Bankasõ verilerine göre eylül sonu itibarõyla bu rakam 1.5 milyon adete ulaştõ. Muhakeme süreci devam eden çek davasõnõn bir milyona yaklaştõğõ tahmin ediliyor. İflas erteleme sürecinde bulunan, ancak çeklerini ödeyemediği için haklarõnda hapis cezasõ davasõ açõlanlar örgütlendi. Küçük Orta Sanayici ve İşadamlarõ Dayanõşma Derneği (KOSİAD) adõ altõnda ağustos ayõnda bir dernek kuran işadamlarõ yarõn Taksim Eresin’de bir araya gelerek ‘karşılıksız çek’ konusunu masaya yatõracaklar. Derneğin sözcülüğünü üstlenen ve aynõ zamanda avukat olan Rahmi Ofluoğlu, seslerini TBMM’ye duyurmaya çalõştõklarõnõ belirtirken halen yargõda 1 milyona yakõn çek davasõ olduğunu öne sürdü. Ofluoğlu’nun verdiği bilgiye göre, Yargõtay’da görülmekte olan ve numara almõş çek konusu ile ilgili 80 bin dosya var. 150 bin dosya da Yargõtay Başsavcõlõğõ’nda bekliyor. Türkiye genelinde bin 149 asliye ceza mahkemesi var. 400 bin görülmekte olan dosya mevcut. 300 binin üzerinde savcõlõklarla kavuşturma aşamasõnda bekleyenler var. Çok sayõda insanõn çek nedeniyle arandõğõnõ ve kaçak durumda olduğunu söyleyen Ofluoğlu, ekonomik krize dikkat çekerek, iki yõl sonra dõşarõda adam kalmayacağõnõ hatta bir sosyal patlama yaşanacağõnõ ileri sürdü. ekonomi@cumhuriyet.com.tr 17 EKİM 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Yaşama Bak... Siz siz olun medyatik gündemi hafife almadan, satır aralarında kalan yaşama, insana ilişkin gerçek gündemi atlamamaya bakın... Ziraat Mühendisleri Odası, BM’nin örgütü FAO’nun 16 Ekim Dünya Gıda Günü nedeniyle dün yaptığı açıklamada, dünya ve ülkemizde, açlıkla ilgili gerçekler tokat gibi yüzümüze çarptı. 2006 yılında dünya çapında açlıkla boğuşan insan sayısı 850 milyon iken 2009 yılında bu rakam 1 milyar 20 milyona çıkarak, son 40 yılın en yüksek düzeyine ulaşmıştı. Kriz ne kadar büyük, yoksullaşma, yoksunlaşma ne kadar ağır olursa olsun, insanının açlıktan ölmeyeceği varsayılan tarım ülkesi Türkiye’de AKP iktidarından bu yana yaşanan olumsuz gelişmeler ise çok daha çarpıcı... Son ayların insanın hele de çocukların gelişiminde yaşamsal değeri olan et fiyatlarındaki ulaşılamaz tırmanıştan, bayramdan bayrama et yiyebilen milyonlarca vatandaşımızdan teğet geçtiği varsayılan krizin çok olumsuz güncel sonuçlarından söz açmayacağız bile. AKP çoğunluk, mutlak iktidarında izlenen, dışlanan tarım poltikalarının ürünü, Türkiye’nin en iddialı olduğu, yıllarca stoklarını ne yapacağını bilemediği temel gıda, tarım ürünlerindeki tabloya bir bakın; 6 yıl içinde buğday üretiminde yüzde 8.8, arpada yüzde 28.6, mercimekte yüzde 78.8, nohutta yüzde 20.3, kuru fasulyede yüzde 38, patateste yüzde 10, kavun karpuzda yüzde 10’luk üretim düşüşleri yaşanmış. Stoklarına yer bulamayan tarım ambarı Türkiye tüm gıdalarda nerdeyse ithalat yapmak zorunda kalınca, 2007’den 2008’e ithalat artışında yüzde 37’lik bir patlama yaşanmış. Halkının karnının doyurulmasında, gıda ithalatında 85 yıllık Cumhuriyetin rekoru böylece kırılmış... Deniz Feneri davası bağlantılı dünkü operasyon haberleri medyatik gündemin dışında değildi. Ancak, iktidarın başını yakabilecek bu operasyonla, AB’nin mektuplarına sokulmuş AKP iktidarının canına can katması amaçlanan Ergenekon operasyonu arasındaki aynı yasalar, hukukun uygulanmasındaki uçurum, çifte standart, hukukun ayaklar altına alınması yaklaşımları, çok dikkatli, duyarlı olanların dışında gözlerden ırak kaldı. Delillerin karartılabilmesinde gereken zaman sınırsız tanınarak, iktidar elindeki bekletmelerle gelinen noktada, Almanya’daki yargılamanın olmazsa olmaz koşulu çerçevesinde gündeme gelen dünkü operasyonlardan, operasyona taraf olanlar çok hoşnuttular. Ölümüne yakın günlerde çok ağır hasta olan Türkan Saylan Hoca’ya layık görülenleri bir anımsayın. Çağdaş Yaşam’dan burs alan tüm öğrencilerin bilgi dosyalarının suç delili gibi götürülmesini, fişlenme eylemini.. saygın insanları hedef alan gece yarısı baskınlarını... Ergenekon davası üzerinden bu kadar ağır, bu kadar çok sayıda insanın yaşamını karartan insan hakları, hukuk ihlalleri, sağlık, yaşam kayıpları tüm kanıtları ile ortada dururken.. Türkiye’de bal gibi de, iktidar gücüyle sivil darbe sahnelenirken, ayıp olmasın ölçüsünde cümlecikle geçiştiren AB raporunu.. Ya AB ülkelerinde benzer bir tabloda iktidarları iktidarlarından edecek Deniz Feneri türü vurgun olayının, yargılama yolunun tıkanmasının görmezlikten gelinmesine ne demeli? Üstüne üstlük Deniz Feneri yolsuzluğu, vurgunu gerçeği Almanya’da, AB’nin göbeğinde ortaya çıkmış, yargıda mahkûmiyetle noktalanmışken... Haziran ayından sonra temmuz ayı işsizlik istatistikleri, dünya ekonomik krizinin teğet geçtiği veya en az vuracağı tezini ağzından düşürmeyen Başbakan Erdoğan’ın söylediklerinin tam tersi olarak, en ağır darbeyi yiyen, en zor toparlanacak ülkelerin başında Türkiye olduğunu ortaya koydu. Gerçi Başbakan Erdoğan dünkü konuşmasında kimi AB ülkelerindeki işsizlik rakamlarının daha ürkütücü olduğunu, kimi gerçek saptırmaları, rakam oyunları ile söylemeye çalıştı. Malum istatistikler hem gerçekleri ortaya koyma, hem de saptırmanın en etkin araçları; AB ülkelerinde de kendi koşulları içinde büyük işsizlik artışları var. Hatta dünün taze bir haberinde özelleştirilmiş Fransız posta şirketinde çalışanların işten çıkarılmalarla, çalışma koşullarına bağlı olarak üst üste intihar ettikleri, sendikaların bu durumu protesto eden eylemlere hazırlandıklarının bilgisi vardı. Duyarlılık, tepki algılamaları, kaybedilen görünen haklar, bilinç algılamaları ile orantılı bir durum çünkü. Yarısından epeyce fazlası sigortasız, kayıt dışı çalıştırılan, işsizi daha yüksek olan bir ülkedeyiz. 5 milyonun altına inen sigortalının içinde ancak birkaç yüz bin sendikalı kalmış. 5 milyon 789 bin olan gerçek işsizin ise işsizlik sigortasından yararlanabileni 252 bin. 8 ay süresince alabildiği aylık 436 lira... soner@cumhuriyet.com.tr TİSK, hükümetin orta vadeli program hedeflerinde zayõf büyüme öngörmesi nedeniyle işsizliğin artacağõna dikkat çekti İşsizlikyüzde16’yaçõkacak Ekonomi Servisi - Türkiye İş- veren Sendikalarõ Konfederasyo- nu (TİSK) işsizliğin 2010’da yüzde 16’lara çõkacağõ uyarõsõnda bulun- du. Orta vadeli program hedeflerinin zayõf oran- lõ büyüme öngörmesi nedeniyle, kriz önce- sinde yüzde 10 olan işsizlik oranõnõn muhtemelen gele- cekte yüzde 16-17 bandõnda süreklilik kazanacağõnõ ileri sürdü. Son açõkla- nan verilerde, işsiz- likteki azalõş eğiliminin daha ziya- de tarõm sektöründeki mevsimlik ça- lõşmalarõn ve bir miktar da KDV- ÖTV indirimlerinin etkisini taşõdõ- ğõna dikkat çeken TİSK, imalat sa- nayii kapasite kullanõm oranõnõn 2009 Eylül ayõnda da yükselme- mesinin bu görüşü desteklediğini vurguluyor. TİSK, ekono- minin ve istihdamõn lokomoti- fi olan sanayi sektöründe maliyet artõşlarõnõn toparlanmanõn önüne geçtiğinin altõnõ çizdi. TİSK’in araştõrmasõna göre son bir yõllõk dönemde işsiz sayõsõ 842 bin kişi artarken, istihdam artõşõ sadece 50 bin kişi oldu. Söz konu- su dönemde Türkiye’de 893 bin ki- şi, çalõşanlara ve iş arayanlara ka- tõldõ. 12 bin kişi de çeşitli nedenlerle işgücü piyasasõnõn dõşõnda kalanlar arasõndan ayrõlarak işgücü piyasa- sõna dahil oldu. Böylece işgücündeki artõş, nüfus artõşõnõn üzerine çõkõp, çalõşma çağõndaki nüfus 881 bin ki- şi artarken, işgücü artõşõ 893 bin ki- şiyi buldu. Açõklamaya göre ekonomik krizin etkileri giderek daha ciddi biçimde işgücü piyasasõna yansõmaya devam etti. TÜİK verilerine göre toplam is- tihdamõn bir önceki yõlõn aynõ dö- nemine göre değişim seyri incelen- diğinde, temmuzda yõlbaşõndan be- ri ilk kez zayõf da olsa artõş ortaya çõktõ. Nisanda yõllõk bazda yüzde 2.5 azalan toplam istihdam temmuzda yüzde 0.2 arttõ. Toplam istihdamda ortaya çõkan bu artõş, ağõrlõklõ ola- rak tarõmsal faaliyetlerle ve KDV- ÖTV indirimlerinin ekonomiyi ha- reketlendiren özelliğiyle ilişkili mevsimsel-geçici etkilerin sonucu olup, sanayi istihdamõndaki önem- li azalõş eğilimi ve üretim cephesi, yõl sonuna kalmadan toplam istih- damda yeni bir azalõş görülebilece- ğini ifade etti. İstihdamı ücretsiz aile işçileri arttırdı TİSK’in açõklamasõna göre yara- tõlan istihdama işteki durum itiba- rõyla bakõldõğõnda, ücretli veya yev- miyeli olarak çalõşanlarõn sayõsõnda son bir yõlda 163 bin kişilik; işveren veya kendi hesabõna çalõşan sayõ- sõnda ise 64 bin kişilik bir azalõş ol- du. Son bir yõldaki 50 bin kişilik top- lam istihdam artõşõ tarõmsal faali- yetler nedeniyle ücretsiz aile işçi- lerinden kaynaklandõ. Temmuz 2008 döneminde yüzde 45.3 olan kayõtdõşõ istihdam oranõ Temmuz 2009’da 46.4’e çõktõ. Öte yandan, Ocak-Temmuz 2009 dö- neminde ücretliler ve yevmiyeliler açõsõndan kayõtdõşõlõk oranõnõn bir önceki yõlõn aynõ dönemine göre yüzde 26’dan yüzde 25.5’e gerile- diği gözlendi. Ödenek başvurusu arttı İşsizlik ödeneğine aylõk başvuru sayõsõ, 2008’in bahar-yaz aylarõnda 20 binlerde seyrederken ekimde 28 bine çõktõ. Daha sonra ekonomik kriz nedeniyle hõzla artarak Ocak 2009’da 78 bine ulaştõ. Başvuru sa- yõsõ, kõsa çalõşma uygulamasõnõn et- kisiyle izleyen süreçte azalõrken, ağustosta 38 bine geriledikten son- ra eylülde 41 bin seviyesine yük- seldi. İşsizlik ödeneği başvurula- rõnda 2009 Eylül’ünde ortaya çõkan artõş işsizlikte bir alevlenmenin ha- bercisi olarak değerlendirildi. TİSK gelecek yõl işsizliğin yeniden tõrmanacağõnõ ortaya koyarak, daha da vahim olan gelişmenin işsizliğin yüzde 16-17 bandõnda süreklilik kazanacağõnõ ileri sürdü. Rapora göre, işsizlik ödeneğine aylõk başvuru sayõsõ da, 2008’in ba- har-yaz aylarõnda 20 binlerde seyrederken ekimde 28 bine çõktõ. 2 MİLYAR LİRAYI AŞTI Yeşil kartta harcama arttı Ekonomi Servisi - Maliye Bakan- lõğõ Muhasebat Genel Müdürlüğü ve- rilerinden derlenen bilgilere göre bu yõlõn 9 aylõk döneminde kamu perso- nelinin tedavi ve ilaç giderleri az da olsa düşerken, yeşil kartlõlarõn sağlõk harcamalarõ arttõ. 2008 Ocak-Eylül döneminde ka- muda yeşil kartlõlar dõşõndaki perso- nelin genel tedavi ve sağlõk malzemesi gideri 1 milyar 915 milyon 14 bin li- raya ulaşõrken, bu yõlõn aynõ döne- minde söz konusu rakam 1 milyar 812 milyon 519 bin liraya geriledi. Yeşil kartlõlarõn 2008’in 9 ayõnda 1 milyar 942 milyon 173 bin lira olan tedavi ve sağlõk malzeme giderleri bu yõl, aynõ dönemde 2 milyar 173 mil- yon 124 bin liraya ulaştõ. İlaç giderleri de 975 milyon 312 bin liradan 1 milyar 161 milyon 125 bin liraya çõktõ. Böylece yeşil kartlõlarõn 2008’in ilk 9 ayõnda 2 milyar 917 mil- yon 485 bin lira olan sağlõk faturasõ bu yõl 3 milyar 334 milyon 249 bin li- raya yükseldi. Diyarbakır iptal lideri oldu DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bü- rosu) - Diyarbakõr, Gaziantep, İzmir, İstanbul, Mersin ve Bursa’da 26 bin 201 kişinin usulsüz yeşil kart edindi- ği ortaya çõktõ. Buna göre, haksõz ye- şil kart edinenlerin Diyarbakõr’da 21 bin 774, Gaziantep’te 2 bin 613, İz- mir’de 1485, İstanbul’da 257, Mer- sin’de 63 ve Bursa’da da 9 kişi oldu- ğu tespit edildi. İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’õn, CHP Amasya Milletvekili Hüseyin Ünsal’õn yazõlõ soru önergesine verdiği cevaba göre, İstanbul’da kamu ma- kamlarõnõ yanõltarak 257 kişi yeşil kart aldõ. Mevzuata aykõrõ alõnan bu ye- şil kartlar iptal edildi ve 424 bin 774 TL harcama tutarõnõn iki katõ ceza ke- sildi. Kesilen cezalarõn ancak 463 TL’si tahsil edildi. Ezel Akay’ı yakan çek davası esnafın baş derdi Gözaltına alınan Ezel Akay serbest İstanbul’da bir dava ile ilgili, “Çek Yasa- sı’na muhalefet” suçu kapsamında hak- kında arama kararı çıkarılan Ezel Akay, 46. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festi- vali için bulunduğu Antalya’da, kaldığı Dede- man Oteli’nde, polislerce gözaltına alındı. Mahkemeye çıkarılan Akay hakkında tutukla- ma kararı alındı. Ancak Akay, çekin karşılığı olan 50 bin liranın ödenmesi konusunda me- sai bitiminden bir saat sonra anlaşma sağlan- dığı için serbest bırakıldı.  Türkiye’de bir zamanlar, bankalarca verilen çeklerin kötü kullanõmõnõ önlemek için, karşõlõğõ olmayan çeki yazan banka müşterilerine hapis cezasõ uygulanõyordu.  Borç senedini ödemeyenlere hapis yok iken, karşõlõksõz çek yazanlarõn hapisle cezalandõrõldõğõ günlerde borç senetlerinin yerini vadeli çek aldõ.  Ama bir süre sonra, çağdaş hukuk ilkelerine göre, insanlara borç dolayõsõyla hapis cezasõ verilemeyeceği görüldü. Senet borcunu ödemeyenler gibi çek borcunu ödemeyenlerin de hapse girmemelerini sağlayan bir düzenleme yapõldõ.  Fakat karşõlõksõz çek kullanõmõnõ caydõrmak için bu defa da kanuna karşõ hile yapõldõ. Yeni düzenlemeye göre, karşõlõksõz çek yazanlara, çek üzerindeki borç miktarõyla orantõlõ olarak devlete para cezasõ ödeyecekleri hükmü getirildi. Devlete bu parayõ ödemeyenlerin hapse atõlmasõnõn yolu açõldõ.  Çeki ödeyemeyen para cezasõnõ devlete ödüyor. Bu uygulamada çeki ödeyemeyen para cezasõ ödese de, para cezasõ ödeyemediği için hapse girse de, çekin alacaklõsõnõn cebine beş kuruş girmiyor. Borcu aynen kalõyor. Hapse girenin para kazanma imkânõ kalmadõğõndan işi çöküyor. Alacaklõnõn parasõnõ almasõ hayal oluyor. Abbate’nin Halkbank’a satışı tamam Ekonomi Servisi - Bilecik’te Abbate markasõyla üretim yapan ve kullandõğõ kre- diyi ödeyemeyince icra yoluyla Halkbank’a geçen Öztay Tekstil’in satõşõ, iflas masasõna itiraz gelmeyince gerçekleşti. Kadõköy İcra İflas Masasõ takibi ve İstan- bul 10. İcra Müdürlüğü’nün kararõ ile Bile- cik İcra Müdürlüğü’nce satõşa çõkarõlan Öz- tay Tekstil’e makine parkõ ve arazisiyle 10 milyon 910 bin liraya talip Halkbank, iflas masasõna itiraz olmamasõ üzerine fabrika- nõn sahibi oldu. Bilecik’te 1996’da Ahmet Tayan tarafõndan kurulan ve bir yõl sonra Abbate markasõyla gömlek üretimine başla- yan Öztay Tekstil, 1999’da el değiştirmişti. Fabrika, Kadõköy İcra İflas Masasõ takibi ve İstanbul 10. İcra Müdürlüğü’nün kararõ ile Halkbank’tan kullanõlan 7 milyon liralõk kredi ödenemeyince Bilecik İcra Müdürlü- ğü’nce satõşa çõkarõlmõştõ. Ekonomi Servisi - Migros Grubu, 262’nci Migros ma- ğazasõnõ Astoria Alõşveriş Merkezi’nde açtõ. Böylece, Migros Ticaret’in, Migros, Tansaş, Şok, Macrocenter ve Ramstore olmak üzere yurti- çi ve yurtdõşõndaki toplam mağaza sayõsõ 1426’ya, net satõş alanõ da 780 bin metre- kareye yükseldi. Organik özellikli birçok ürünün de yer aldõğõ kozmetik reyonlarõ ile farklõlaşan MM Migros Astoria’da yeni tekstil konsepti, ev tekstil ürünleri, M Lady, M Kids ve M Man ürün gruplarõ da yer alõyor. Migros 262. mağazasını Astoria’da açtı ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Uluslararasõ inşaat sektörü dergisi “Engineering News Re- cord” tarafõndan açõklanan “Dünyanın En Büyük 225 Ulus- lararası Müteahhitlik Firması” listesine 31 firmayla giren Türki- ye, Çin’in ardõndan ülke sõrala- masõnda ikinci sõraya yükseldi. Başarõlõ müteahhitlere Başbakan Tayyip Erdoğan, Devlet Bakanõ Zafer Çağlayan ile Türkiye Mü- teahhitler Birliği Başkanõ Erdal Eren tarafõndan başarõ plaketleri verildi. En Büyük 225 Uluslararasõ Mü- teahhidi Listesi’ne giren Türk fir- malarõ şöyle: “ENKA, GAMA, Ant Yapı, Tekfen, Rönesans, TAV, Nurol, Yüksel, STFA, Baytur, Kayı, Yapı Merkezi, Güriş, Yenigün, Polimeks, Kon- tek, Onur, GAP, Hazinedaroğlu, Summa, Makyol, Beta Tek, Ra- sen, Cengiz, Çukurova, Doğuş, Alarko, Eser, Atlas Yapı, Mesa ve TML.” Türk müteahhitler en büyükler listesinde Krizle birlikte sayõsõnda büyük bir artõş yaşanan karşõlõksõz çek adedi 1.5 milyona ulaşõrken her geçen gün ünlü ya da ünsüz birileri hapisle cezalandõrõlõyor. Bu gidişle dõşarõda esnaf kalmayacağõndan yakõnõlõyor. BORÇLU HAPİS YATIYOR ALACAKLIYA PARA YOK Apar topar gözaltına alınan yönetmen Ezel Akay 50 bin lira ödenmesinin ardından serbest bırakıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle