22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 5 OCAK 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 9dishab@cumhuriyet.com.tr BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Siz ‘Asist Yapın’, Golü Dinciler Atacak Türkiye’de ilginç bir oligarşi oluştu. Oligarşinin en önemli özelliği, “Batı’nın taleplerini yerine getirme- si” ve onunla çıkar ortaklığı sağlaması. Türkiye’de- ki oligarşi hem türel (homojen) değil hem de “onu oluşturan öğeler arasında kopukluklar bulunuyor”. Hatta aralarında çatışmalar görülebiliyor. Ancak ABD ve AB’nin himayesini ve otoritesini kabullen- meleri, bu çatışmaları kontrol altında tutuyor. Kimler var diye saymaya kalktığımızda çok farklı (heterojen) unsurlarla karşılaşıyoruz. En seçkin olan- larından başlayalım; - Büyük sermaye çevrelerinin bir bölümü oligarşinin içine yerleşmiş durumdalar. Özellikle 1990 sonrası Batı’nın talepleri bunlar için kutsal sayılır, mutlaka ye- rine getirilmelidirler. Gümrük Birliği’nin sömürgeci ve tek yanlı yü- kümlülükleri yüzünden kendi şirketleri zarar da gör- se, “başkaldırıp, değiştirilsin diyemezler”. Kol kırılır yen içinde kalır misali, Batı kapitalizmi karşısındaki kutsal yeminlerini bozmak istemezler. - Seçkinler, sanatkârlar, aydınlar ve Atatürkçülük oynayan elit çevrelerden de oligarşinin içinde yer- leşmiş simalar bolca vardır. Bunlar kurnazca her ta- rafa oynarlar. Masada kimle otururlarsa onun tür- küsünü söylerler, her tarafla çıkarlarını sürdürürler... - Bürokrasinin bir bölümü de belli etmeden oli- garşinin içine yerleşmiştir. Tarafsız görüntü altında, “oligarşinin ve Batı’nın Türkiye’deki egemenliğini sür- dürmesi için” sistemdeki görevlerini, işi kitabına uy- durarak yürütürler. “Gözlerimi kaparım, vazifemi ya- parım” kuralını esas alırlar. - Üniversite çevrelerinde de yeni bir sınıf türedi. Akademik kimlik adı altında Batı’nın Türkiye’deki ta- leplerini ve oligarşinin egemenliğini “bilim adı altın- da pazarlamakla görevli oldular”. Bu pazarlamacılar, Batı (ve oligarşi) tarafından tatmin edici bir biçimde ödüllendirilirler. Sömürüden, onlar da paylarını alır. 1 Mart 2003 tezkeresini, 24 Nisan 2004 Annan Pla- nı’nı, Barzani’nin kukla devletinin desteklenmesini, PKK ile masaya oturulmasını, Ermenilerden özür di- lenmesini, Patrikhane’nin Lozan’ın dışına çıkarılmasını açık veya örtülü savunurlar. Türkiye’ye ve Ortadoğu’ya, ABD ve AB’nin göz- lüğü ile bakarlar. Bunlar da ödüllerini Batı’dan faz- lasıyla alırlar. - Batı’da piyasa ekonomisinin çökmesinden son- ra fena halde bozulan liberalleri de bu gruba dahil et- mek gerekir. - Gelelim ağır toplara. ABD tarafından, 28 Şubat Süreci ertesinde oligarşinin tepesine oturtulan siyasal İslama; bunlar biçimsel olarak ve yaşam tarzları iti- barıyla yukarıda sıralananlardan çok farklı olsalar bi- le artık “oligarşinin kaptan köşküne yerleştirildiler”. ABD, İngiltere ve İsrail ile kurdukları stratejik or- taklık, dincilerin oligarşinin tepesine oturtulmasına yol açtı. Türkiye ve Ortadoğu’da, BOP kapsamında, as- li bir görev üstlendiler. - Türkiye’deki ayrılıkçı unsurlar da ilginç bir bi- çimde, oligarşiye hizmet etmeye başladı. ABD’ye (ve AB’ye) yıllarca hizmet veren sermaye, bürokrasi ve liberallerin bir anda Batı tarafından ikin- ci plana itilmeleri ve dincilerin oligarşinin tepesine oturtulması büyük rahatsızlık yarattı. Sermaye çevreleri, liberaller ve bürokrasi Türkiye’nin seçkinleri (eliti) konumundaydılar; Batı ne istediyse el- lerinden geleni yaptılar. Ama BOP gündeme gelince çu- valladılar. Bunun üstesinden ancak dinciler gelebilirdi, işin içine dincileri sokmadan “proje yürümezdi”. İşte bu nedenle diğerlerine, “Siz asist yapın, golü dinciler atacak” dendi, bütün mesele bundan ibaret. Üstelik, talep eden ABD ve AB olduğuna göre di- ğerlerine söz dinlemekten başka bir şey zaten düş- mez; kızmaları, alınmaları anlamsız; nasıl olsa hep- sinin en tepesinde ABD ve AB var. “Yukarıdakiler” ay- nı olduktan sonra “yerli oligarşi” içindeki değişimi, na- sıl söylenir, “görev değişimi” olarak görmek gerekir. Batı’nın verdiği görevi kim daha iyi yaparsa başa o geçer, bu kadar basit. Oligarşi dışındaki çoğunluk… Ya “oligarşi dışındaki” büyük çoğunluk? Örgütle- nemiyorlar, güçlerini gösteremiyorlar. Ulusalcı bilinç ve düşünce etrafında toplanamıyorlar. Oligarşinin içindeki unsurlara karşı olduklarını söyleyen siyasal partiler bile aralarında birleşmeye ya da güç birliğine gidemiyorlar. - Oysa halkın “yüzde 90’ı” ABD’nin emperyalizmine karşı; - “Yüzde 70’i”, AB’nin Türkiye’yi bekleme odasında oyalayarak iğfal ettiğini görüyor; “Hayır, yeter artık” diye isyan ediyor. Ama oligarşi halka karşı.. büyük çoğunluğa rağ- men ABD ve AB’nin hizmetinde. Batı’nın yeni Tür- kiye ve bölge politikasını uyguluyor. 2009 yılının başında Türkiye’de, “yönetimdeki oli- garşi ile büyük çoğunluk arasında” bir hesaplaşma, bir ayrışma, bir çatışma yaşanıyor. Ergenekon, bu çatışmanın sonucu (ve kanıtı) değil mi? Bir Gazze notu… Gazze’yi bombalayan İsrailli pilotlar Konya’da tatbikat yaptılar. Denizden Gazze’yi bombalayan İs- rail gemileriyle bizimkiler, Doğu Akdeniz’de tatbikat yaptılar. İçimizdeki oligarşi, “ABD ve AB’nin isteklerini yerine getiriyordu”. Başbakan’ın Ortadoğu gezisi mi? Türkiye’de halkın, “Hükümet istifa…” yerine sadece, “Kahrol- sun İsrail, kahrolsun Amerika…” demekle yetinme- si için, sokaktaki insanın hedefini dışarıya yönelten bir manevra… Bakın, Amerika da, Avrupa da saldırgan İsrail’in ar- kasındalar. Oligarşinin haddine mi düşmüş İsrail’e karşı önlem alarak onları kızdırmak… www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Dış Haberler Servisi - Gazze’yi sekiz gün havadan bombaladõktan sonra önceki gün kara harekâtõna başlayan İsrail kuv- vetleri, tank ve topçu birlikleri desteğinde ilerliyor. Şiddetli çatõşmalarõn meydana geldiği bölgede cesetler sokaklarda ya- tõyor. Elektriklerin kesik olduğu, abluka altõndaki Gazze’de tõbbi malzeme yeter- sizliği yüzünden yaralõlarõn tedavisinde büyük güçlükler çekiliyor. İsrail iki Ha- mas liderinin öldürüldüğünü açõkladõ. Gazze semalarõ İsrail ateşiyle vurulan bir benzin istasyonu ve diğer binalardan yükselen yoğun dumanla kaplanõrken kara harekâtõ başladõğõndan beri çoğu si- vil 35 Filistinlinin öldürüldüğü öğrenildi. Kuzeyde Beyt Hanun, Beyt Lahya ve Cebaliye bölgelerine giren İsrail bir- likleri, güneydeki Refah kenti yakõnla- rõna kadar sokuldu. Gazze’nin kuzey, doğu ve güneyden kuşatma altõnda olduğu bildiriliyor. İsrail savaş ge- mileri de Akdeniz kõyõsõndan böl- geyi topa tutuyor. Filistin kaynaklarõ, ölen sivillerden 8’inin topçu ateşi altõnda evlerinden çõ- kõp yakõndaki bir okula sõğõnmaya ça- lõşõrken vurulduklarõnõ, aynõ aileden 5 kişinin de evlerinde topçu ateşiyle ha- yatlarõnõ kaybettiklerini duyurdular. İsrail tanklarõnõn Gazze’nin en büyük alõşveriş merkezine açtõğõ ateş sonucu da 5 sivil öldü, 40 kişi de yaralandõ. Tuffah mahallesinde de evleri hedef olan bir anne ile biri 1 biri de 2 yaşõnda olan 4 çocuğu hayatõnõ kaybetti. İsrail saldõrõlarõnõn başõndan bu yana ölenlerin sayõsõ 505’e, yaralõ sayõsõ da 2 bin 300’e çõktõ. Gazze’de yayõn yapan Hamas’õn El Aksa radyosuna, çatõşmalarõn sürdüğü Zeytun Mahallesi’nden bağlanan bir kadõn ağlaya- rak “Pencereden baktım. Cesetler sokak- larda” dedi. Çok korktuğunu, tir tir titredi- ğini anlatan kadõn, etraflarõndaki evlerin bombardõmanda isabet aldõğõnõ da söyledi. Anadolu Ajansõ’nõn (AA) haberine göre, Gazze kenti ve kuzeyindeki Cebaliye’de am- bulanslarla yaralõlara ulaşmaya çalõşan Şifa Hastanesi doktorlarõndan İhab Medhun ile Muhammed Ebu Hasira’nõn da aralarõnda bulunduğu doktor ve ambulans şoförü 5 kişi, ambulanslarõn hedef alõnmasõ sonucu öldü. Doktorlardan biri sõk sõk kesilen telefonda AA muhabirine, “Ambulanslar rahat ha- reket edemiyor. Şu anda Beyt Lahya’nın güneyinde bir evde, sivillerden 20-25 kadar yaralı var. Ama ambulanslar bombardıman altında oraya gidemiyor” dedi. Operasyon çerçevesinde, Gazze Şeridi ile sõnõrlar boyunca daha önce ilan edilen “kapalı askeri bölge”nin sõnõrla- rõ da genişletildi. Batõ Şeria’da da İsrail’i protesto göste- risi sõrasõnda çõkan çatõşmada bir Filistin- li genç İsrail askerlerinin açtõğõ ateş sonucu hayatõnõ kaybetti. İsrail çatõşmalarda, bir askerinin öldü- ğünü ikisi ağõr 30 İsrail askerinin de ya- ralandõğõnõ açõklarken Hamas el Aksa tel- evizyonu da Hamas militanlarõnõn 2 İsrail askerini esir aldõğõnõ duyurdu. Önceki gün- den beri Hamas’õn İsrail’e düzenlediği ro- ket saldõrõlarõnda 4 İsraillinin öldüğü 60 kişinin de yaralandõğõ bildiriliyor. Ha- mas’õn askeri kanadõ İzzeddin el Kassam Tugaylarõ’ndan yapõlan açõklamada Gaz- ze’nin “İsrail’e mezar olacağı”, İsrail’in bölgeden yenilgiyle ayrõlacağõ belirtildi. AA’nõn haberine göre, Filistinli militan- larõn Gazze Şeridi’nden fõrlattõğõ Grad fü- zelerinden biri, İsrail’in Aşdod Limanõ’na düştü. “Tayyar Şenkaya” adlõ bir Türk ge- misinin de yük boşaltmak üzere yeni ya- naştõğõ limandaki depolara düşen füze, yan- gõn çõkmasõna neden oldu. Türk gemiciler- den birkaçõnõn da o sõrada gümrüksüz satõş mağazalarõnda bulunduğu ancak ciddi bir ya- ralanma meydana gelmediği de öğrenildi. Li- manda ayrõca 5 Türk gemisi daha bulunuyor. Gazze üçe bölünüyor İsrail kuvvetlerinin Gazze’yi güney, kuzey ve merkez olmak üzere üçe bölerek, güney ve kuzey bölgeleri arasõnda bağlan- tõlarõ ve silah sevkõyatõnõ kesmeyi hedefle- diği bildiriliyor. Bu amaçla Gazze’yi boy- dan boya kesen, güneyi Gazze’ye ve diğer yörelere bağlayan Selahhaddin Caddesi’nin İsrail birlikleri tarafõndan kontrol altõna alõndõğõ duyuruldu. Dış Haberler Servisi - Washington Post’un kö- şe yazarlarõndan David Ignatius, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn Baş- danõşmanõ Ahmet Davu- toğlu’nun Ortadoğu ile il- gili “domino teorisi”ni anõmsatarak “Domino taşları yanlış tarafa dü- şüyor” uyarõsõnõ yaptõ. Ig- natius, Türkiye’nin aracõ- lõğõyla Hamas ile El Fetih arasõndaki anlaşma sağ- lanmasõ için Barack Oba- ma’ya çağrõda bulundu. Ignatius, “Çevrilmesi zor bir sayfa” başlõklõ köşe yazõsõnda 20 Ocak’ta ABD yönetimini devra- lacak Obama’nõn, yeni bir sayfa çevirerek Orta- doğu’da barõş ve güven- liğin sağlanmasõ amacõy- la Suriye ve İran gibi ABD’nin düşmanlarõ ile bir diyaloğu açmaktan söz ettiğini ancak Oba- ma’nõn bu açõklamalarõ- nõn, Ortadoğu’da birçok kişiye umut verirken tüm taraflardaki şahinleri kay- gõlandõrdõğõ yorumunu yaptõ. Ignatius, şöyle de- vam etti: “Türkiye’nin başlıca dış politika stra- tejisti Davutoğlu, iki hafta önce bana bölge- nin siyasi seçenekleri- nin domino taşları gibi sıralandığını anlatmıştı. Son haftada bu taşlar yanlış tarafa düşüyor.” Ignatius, Obama’nõn, Gazze çatõşmalarõ öncesi var olan seçenek listesi üzerinde çalõşmasõ gere- ğini vurgularken şunlarõ kaydetti: “Barış görüş- melerinin 2009 yılında Filistin Yönetimi Baş- kanı Mahmut Abbas’ın otoritesi altında sürebil- mesi için Abbas’ın görev süresinin uzatılması amacıyla Türkiye’nin aracılığında Hamas ile El Fatih arasında bir anlaşma yapılması; Su- riye ile İsrail görüşme- lerine ABD desteğinin sağlanması; bölge için yeni bir güvenlik çerçe- vesi çizilip çizilmeyece- ğini görmek üzere Tah- ran’la istikşafi görüş- melerin yapılması.” Türkiye arabulucu olmalı Yunan basõnõnda çõkan yorumlarda da “Erdo- ğan’ın Ortadoğu krizi konusunda cesur bir po- litika izlediği” vurgulan- dõ. Kathimerini gazetesi, “Cesur Erdoğan Politi- kası” başlõklõ yorumunda, “Erdoğan hükümetinin Ortadoğu krizi konu- sunda izlediği politika sonucunda, 60 yıllık Arap-İsrail çatışmasın- da Türkiye’nin güveni- lir uluslararası arabu- lucu olarak başrol oy- nadığını” yazdõ. Ethnos gazetesi, “Er- doğan’ın Galip Geldiği Diplomatik Masa Teni- si” başlõğõnõ kullandõğõ haberinde, “ABD, AB ve Rusya gibi büyük güçler İsrail saldırıları karşı- sında kayıtsız kalırlar- ken, Erdoğan’ın yete- nekli bir arabulucu şek- linde ortaya çıkarak herkesi etkilediğini” yazdõ. Erdoğan’õn, İsrail saldõrõlarõna karşõ ilk baş- tan verdiği tepkinin, “Li- derlerinin ılımlı tepki- lerinden hayal kırıklığı- na uğrayan Arap dün- yasında da kendisine puan kazandırdığı” vur- gulandõ. Gazete, “BM önerisinin, Türkiye’nin arabuluculuğuyla, Ha- mas ile El Fetih arasın- da da bir anlaşma ön- gördüğünü” kaydetti. Elefterotipiya gazetesi, “Ankara’nın, Türk-İs- rail işbirliğinden elde edilen yararları riske sokmadan, Arap nüfu- sun İsrail karşıtı duy- gularını tatmin eden bir politika izlediği” yoru- munu yaptõ ve “Türki- ye’nin, Gazze aracılı- ğıyla Ortadoğu ekse- ninde yeniden bir rol arayışı içerisine girdi- ği” ifade edildi. Kara harekâtõyla Gazze’ye giren İsrail kuvvetleri, tepkilere kulak tõkayõp sivil katliamõnõ sürdürüyor Ambulansõ da vurdular HAMAS-EL FETİH ‘Başrol Ankara’nın’ İsrail birlikleri Gazze içlerinde ilerlerken yaralõ taşõyan ambulanslara bile ateş açõldõ. İsabet alan bir ambulansta aralarõnda doktorlarõn bulunduğu 5 kişi öldü. Şiddetli çatõşmalarõn yaşandõğõ bölgede cesetler sokaklarda yatõyor. Çocuklar korku içinde.... Sõkõşõp kalan Gazzeliler için kaçõş yok. (Fotoğraflar: AFP/AP) Dış Haberler Servisi - İsrail’in kara ha- rekâtõnõ başlatmasõnõn ardõndan acilen top- lanan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, karar alamadõğõ gibi açõklama bi- le yapamadõ. Libya’nõn Arap ülkeleri adõ- na Güvenlik Konseyi’ne başvurarak acil toplantõ istemesi üzerine yapõlan ve yakla- şõk 3.5 saat süren toplantõda, bir basõn açõklamasõ metni üzerinde bile anlaşma sağ- lanamadõ. Libya, toplantõda, Konsey’den taraflara acil ateşkes çağrõsõnda bulunmasõnõ isteyen bir başkanlõk açõklamasõ metni dağõtmõştõ. Ancak bu metne ve metnin “başkanlık açıklaması” şeklinde kabul edilmesine ABD’nin karşõ çõkmasõyla toplantõdan her- hangi bir sonuç alõnamadõ. ABD’nin BM Daimi Temsilci Yardõmcõsõ Alejandro Wolff, Hamas’õn geçen hafta konsey tara- fõndan yapõlan ateşkes çağrõsõna uymadõğõnõ, bu yüzden yeni bir açõklamanõn yarar ge- tirmeyeceğini söyledi. Türkiye uygun buldu Geçen ekim ayõnda konseyin 2009-2010 dönemi geçici üyeliğine seçilen Türkiye de toplantõya katõldõ. Toplantõda Türkiye’yi temsil eden ve ilk kez bir konsey toplantõ- sõna katõlan BM Daimi Temsilcisi Büyük- elçi Baki İlkin, sorular üzerine, “Türkiye olarak, Libyalıların getirdiği metni ga- yet uygun bulduk. Fakat içeriğinden zi- yade bu metnin nasıl açıklanacağı soru- nu ortaya çıktı” diye konuştu. ABD’nin metnin bir basõn açõklamasõ olarak çõkma- sõnõ istemediğini söyleyen İlkin, “O nok- tada bir kilitlenme oldu. Dolayısıyla metin, ortak Güvenlik Konseyi açıkla- ması olarak kabul edilemedi maalesef” dedi. İlkin, “Bence tabii bir kayıptır, bu son gelişmeler ve trajedi karşısında her halükârda bizim hiç olmazsa en asgari- si olan bir basın açıklaması yapmamız icap ederdi diye düşünüyoruz.. olmadı, mümkün olmadı” diye konuştu. ABD: Bize haber verilmedi ABD Başkan Yardõmcõsõ Dick Cheney, İsrail’in Gazze Şeridi’nde Hamas’a karşõ ka- ra harekâtõ başlatmadan önce kendilerini ha- berdar etmediğini belirtti. Cheney, muhte- melen İsrailli liderlerin, Hamas’õn roket sal- dõrõlarõna son vermek için hava saldõrõlarõ- nõn yeterli olmadõğõna karar verdiğini söy- ledi. Cheney, İsrail’in harekâttan önce Bush yönetiminden yetki ya da onay iste- mediğini ifade etti. ABD Dõşişleri Bakan- lõğõ Hamas’õn roket saldõrõlarõnõ sürdür- mesine izin vermeyecek bir ateşkes sağ- lanmasõ için çalõştõklarõnõ duyurdu. ABD Başkanõ George Bush da İsrail’in “roket saldırılarına yanıt olarak Gazze’deki Hamas mevzilerine askeri harekât baş- lattığını” söyledi. AB dönem başkanı: Yanlış anlaşıldık Avrupa Birliği (AB) Dönem Başkanõ Çek Cumhuriyeti’nin Dõşişleri Bakanõ Karel Schwarzenberg ise Çek Cumhuriyeti söz- cüsünün önceki gün yaptõğõ, İsrail’in Gaz- ze’ye kara harekâtõnõn “saldırı değil sa- vunma amaçlı” olduğu yönündeki sözle- rinin yanlõş anlaşõldõğõnõ belirterek kullan- dõğõ ifade için özür diledi. Schwarzen- berg, “AB dönem başkanlığının tek ge- çerli tutumu, ateşkes ve insani yardım geçişlerinde kolaylık sağlanması çağrı- sının iletildiği açıklamadır” dedi. İsrail hükümeti sözcüsü Avi Pazner, İs- rail’in operasyonlarõna karşõ “uluslarara- sı alanda büyük bir anlayış” olduğunu söyledi. Fransõz Europe 1 radyosuna ko- nuşan Pazner, “AB, Çek Cumhuriyeti Dış- işleri Bakanı’nın ağzından, hareketimi- zi saldırı değil savunma amaçlı olarak ni- telemiştir, biz burada, Hamas terörist- lerinin Gazze topraklarından düzenlediği saldırılara karşı meşru müdafaa hakkı- mızı kullandığımız konusunda uluslar- arası alanda büyük bir anlayış olduğu- nu görmekteyiz” dedi. İngiltere Başbakanõ Gordon Brown, “İsraillilerin, roket sal- dırılarının olmayacağı konusunda bir- takım garantiler alması gerekiyor” diye konuştu. Filistin Devlet Başkanõ Mahmut Abbas, BM Genel Sekreteri Ban Ki- mun’la yaptõğõ telefon görüşmesinde İsra- il saldõrõsõnõn derhal durdurulmasõnõ istedi. Dünyadaki iktidarlar, İsrail saldırganlığı karşısında sessiz kalırken başkentler yine protesto eylemlerine sahne oldu. Lübnan’da ABD Büyükelçiliği’ne gitmeye çalışan bir grup, polisle çatıştı. İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırıları, Almanya’nın Bremen kentinde de Lübnan, Filistin, Türk ve Alman sivil toplum dernekleri tarafından düzenlenen ortak bir yürüyüşle kınandı. Göstericiler, “Çocuk katili İsrail”, “Hepimiz Filistinliyiz”, sloganları attı. (Fotoğraf: AFP) ABD engelledi BM kilitlendi Güvenlik Konseyi karar alamadõğõ gibi açõklama bile yapamazken, İsrail, AB’den gelen ilk açõklamalarõn ardõndan, “Dünya bize çok anlayõşlõ” dedi HepimizFilistinliyiz MİSKET BOMBASI - İsrail’in Filistin’i bombalarken ortaya çıkan görüntüler, İsrail’in misket bombası kullandığı kuşkusunu uyandırdı. Reuters ajansı, bazı fotoğraflarda “bomba” ya da “füze” tanımını kullanmazken resim altlarında “İsrail, uçaklarından ateşlenen silah sistemlerinin” yazması dikkat çekti. (REUTERS)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle