18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 29 OCAK 2009 PERŞEMBE 6 HABERLER PERŞEMBE ORHAN BURSALI Elde Kalan Yazı Dünkü Hürriyet’te Doğan Holding’in patronu Aydın Doğan’ın Hilton Oteli’nin alanı üzerine Ahmet Hakan’a açıklamasını okuyunca, önce eyvah dedim, yazı el- de kaldı! Doğan, AKP yandaşı basının “Doğan med- yası Kılıçdaroğlu’nu destekliyor. Çünkü Hilton Oteli’nde inşaat için söz aldı” biçimindeki yayınına(*) karşı de- di ki: “Hilton Oteli’ni rezidans veya iş merkezi yap- mayacağım, bina yenilenecek ve otel olarak kalacak...” Benimki, “zırva bir eyvah” tabii ki! Böyle bir karar için 10 tane yazı bile seve seve elde kalabilir! An- cak geçen yaz bir türlü yayımlayamadığım “elde ka- lan yazı” yine de aşağıda. Okuyunca nedenini an- layacaksınız... Caz konseri için Cemal Reşit Rey’e Hilton yönün- den gitmeye kalkarsanız, bizim gibi ortada kalırsınız. Hilton’dan CRR’ye baktığınızda gördüğünüz derin uçu- rumlar, çukurlar, devasa vinçler.. İstanbul’un tam mer- kezini altını üstüne getiren inşaata hayretle bakıyoruz! ‘2010 Kültür Başkenti’ için hazırlık. Yine de bir çıkmazdan fırsat yarattık, Hilton ve çev- resini alıcı gözle inceledik. Çünkü Hilton alanı için fır- tına kopuyor. Ciner medyasıyla Doğan medyası ara- sında medya savaşı var; ayrıca iktidar, Hilton kılıcını Doğan Holding’in tepesinde sallıyor. Öyle anlaşılıyor ki Doğan grubu, yaklaşık 250 mil- yon dolara satın aldığı Hilton alanında, imar değişik- liğiyle işyeri ve rezidans yapma düşünde. Orası İs- tanbul’un en pahalı alanı, bu gözbebekte kurulacak işyerleri ve konutların Türkiye’nin belki de en paha- lıları olacağı açık. Birileri derhal parayı bastıracaktır! Çünkü bizde çok kolay harcanan (çünkü su gibi har- canan paranın maliyeti ucuzdur, yani önemli bir kıs- mı sahibine ait değildir!) o kadar çok servet var ki! Özetle Hilton büyük bir rant alanı! Ve bu ranta kar- şı da ödenecek bedeller büyük! Mesela ne? “Para”yı bir kenara koyun... Holdingin ödeyeceği siyasi bedel hepsinden daha önemli: Do- ğan medyasının AKP destekçiliğine soyunması! En azından, eleştirel tutumu terk etmesi, iktidar karşısında bir “sözde tarafsızlık” pozisyonu alması! Bu öden- meden, iktidar orayı ram etmez! Ancak bu bedel de kolay kabul edilemez! Ne hol- ding patronları ne de holdingin medyasında çalışan gazeteciler için (Onlar bu yazıyı yazamaz belki, ama yüzde 99’u altına imza atar!)... İnsanın peşini nesiller soyu bırakmayacak bir bedel! Aydın Doğan, bu yükü omzundan atmalı, vakit ge- çirmeden. Sevgili kızlarını da yanına alarak basın top- lantısı düzenlemeli ve İstanbul’a söz vermeli: “Hilton ve alanına bir çivi dahi çakılmayacaktır. Biz burayı İs- tanbul adına, Türkiye adına ebedi koruma altına alı- yoruz. Bizden sonra da korunması için Hilton’u vak- fımıza devrediyoruz ve tapusuna da bu kararı işleti- yoruz...” Patronların şirketleri, artık sadece kendi malları de- ğildir! Toplumsal yönleri giderek ağırlık kazanıyor; şir- ketler, holdingler faaliyetleriyle “yarattıkları etkilerden de sorumludurlar... İnsan, topluluk genelde toplum üze- rindeki etkilerinden.. bu sosyal sorumluluktur.” (Pe- ter Drucker, Yeni Gerçekler, s. 87) Hilton’u binalar- la doldurmak ancak toplumsal bir sorumsuzluk olur... Düşünün: Diyelim ki bazı merkezi ve yerel siyasi ah- laksızlar, örneğin Yıldız Parkı’nı satışa çıkardı! Patronlar ne yapmalı? Birbirinin gözünü oyarak satın almaya mı çalışmalı, yoksa Yıldız Parkı’nın ebedi ve ezeli oldu- ğu gibi bırakılması için dayanışmaya mı girmeli! İşte saf ahlaki ve varlıksal bir soru(n)! Türkiye artık bu yönde fikir üretmeli ve davranış göstermeli!” Hilton kararıyla, Aydın Doğan, çocukları ve med- ya çalışanları, büyük bir özgürlük elde ettiler! Hil- ton’la birlikte, keyfini çıkarsınlar! (*) RTE, yine “Yalancı basını satın almayın, parala- rınızı onlara kaptırmayın” dedi. Başbakan koltuğun- dakı zat, dinibütündür, doğruyu söyler, Allah’ın sev- gili kuludur, cehennem korkusunu teninde duyar! Ta- bii ki kastettiği, Yeni Şafak vb. gibi ikide bir sağa so- la çamur atmayı marifet sayan basılı kâğıtlardır! [email protected] Savcõ Öz’ün başsavcõ vekilliğinin görevlendirmesiyle ilk sõradaki sorumlu olarak görev yaptõğõ anlaşõldõ Kõdemi beşinci kendisi birinci İLHAN TAŞCI ANKARA - Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) Ergenekon yoğunluğu nedeniyle İstanbul Başsavcõlõ- ğõ’nda görevlendirdiği 3 savcõ- dan Rasim Işıkaltın “süresi belirsiz”, diğer iki savcõ ise en fazla 6 ay görev yapabilecek. Er- genekon soruşturmasõnõ yürüten 6 savcõ içinde Zekeriya Öz’ün beşinci sõrada olduğu ancak baş- savcõ vekilliğinin görevlendi- rilmesiyle ilk sõradaki sorumlu olarak görev yaptõğõ anlaşõldõ. HSYK önceki günkü toplan- tõsõnda İstanbul Başsavcõlõğõ’nõn Ergenekon soruşturmasõndaki yoğunluk nedeniyle savcõ istemi doğrultusunda 3 savcõ görev- lendirmişti. Hâkimler ve Savcõ- lar Yasasõ’na göre geçici olarak görevlendirilen Rasim Işõkal- tõn’õn yargõ çevresinin İstanbul Savcõlõğõ olmasõ nedeniyle görev süresinde herhangi bir kõsõtlama olmayacak. Işõkaltõn 4 ay görev yapabileceği gibi bu süre yõllarla da ifade edilebilecek. Ancak geçici olarak görevlendirilen savcõ Kasım İlimoğlu ile Mus- tafa Çavuşoğlu en fazla 6 ay sü- reyle görev yapacaklar. Çünkü İlimoğlu ile Çavuşoğlu’nun yar- gõ çevresi Bakõrköy Savcõlõğõ. Bu nedenle de en fazla HSYK ka- rarõyla 4 ay artõ 2 ay daha görev süreleri uzatõlabilecek. Bu süre dolduğunda asõl görev yerlerine dönmek zorunda kalacaklar. Ancak HSYK’nin bu kişileri geçici görevlendirme yerine doğrudan atama yetkisi de bu- lunuyor. Bu yola gidilmesi ha- linde ise savcõ İlimoğlu ve Ça- vuşoğlu’nun yargõ çevresi İs- tanbul Savcõlõğõ olacak. Bu arada Ergenekon soruştur- masõnda uygulama, ifade alma yönteminedeniyle eleştirilen Ze- kariya Öz ile ilgili yeni bir durum ortaya çõktõ. Buna göre, Zekeriya Öz’ün Ergenekon kapsamõnda görevyapansavcõlariçerisindekõ- dem bakõmõndan “en kıdemsiz- den bir önceki savcı”olduğu öğ- renildi. Ergenekon soruşturma- sõnda 6 savcõ görev yaparken, Öz’ünbunlararasõndakikõdemsõ- ralamasõndaki yerinin 5. sõra ol- duğu bildirildi. Ancak İstanbul CumhuriyetBaşsavcõvekilliği’nin görevlendirmesiyle Zekeriya Öz’ün“sorumlusavcı”olarakilk sõrada yer aldõğõ anlaşõldõ. HSYK önceki gün Bakõrköy Hâkimi Tuncay Aslan’õ da İstanbul 9. Ağõr Ceza Mahkemesi üyeli- ğinde çalõşmak üzere geçici ola- rak görevlendirmişti. Aslan’õn geçici olarak görevlendirildiği mahkeme Yargõtay Onursal Cumhuriyet Başsavcõsõ Sabih Kanadoğlu’nun evinin aran- masõ kararõnõ veren mahkeme olarak biliniyor. Geçici olarak görevlendirilen savcõlarõn Ergenekon soruştur- masõnda görev alõp almayacak- larõnõ İstanbul Cumhuriyet Baş- savcõvekilliği karar verecek. Zekeriya Öz. VURAL SAVAŞ SERT KONUŞTU ‘Türkiye’de İslamcı faşist bir yönetim var’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõtay Onursal Cumhuriyet Başsavcõsõ Vural Savaş, Ergenekon soruşturmasõyla birlikte Türkiye’de hukuk devletinin rafa kaldõrõldõğõnõ belirterek, “Türkiye’de İs- lamcı faşist bir yönetim var” dedi. Davanõn omurgasõnõn Tuncay Gü- ney’in sözde 2001 yõlõnda verdiği mülakat olduğunu kaydeden Savaş, “Güney’in açıklamalarına dayanarak bırakın dava açmayı, bu açıklamaları herhangi bir duruşmada delil olarak bile kullana- mazsınız. Zaten iddianamenin 4’te 3’ü kanuna aykırı şekilde elde edilmiştir. İddianame, anayasamızın 38. maddesi gereğince kullanılmasına imkân olma- yan delillere dayanıyor” diye konuştu. ‘Uygulamalar anayasaya aykırı’ Ergenekon kapsamõnda yasa ve anayasa- ya aykõrõ uygulamalarõn devam ettiğini be- lirten Savaş, Ergenekon savcõlarõnõn görevi- ni kötüye kullanarak ve açõklanmamasõ ge- reken devlet sõrlarõnõ açõklayarak, kişilerin özel hayatlarõnõ ihlal ederek suç işlediğini kaydetti. Bu kadar kasõtlõ suç işleyen savcõ- larõn meslekte bir gün bile tutulmamasõ ge- rektiğini ifade eden Savaş, Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin’in izin vermediği için savcõlar hakkõnda soruşturma yapõlamadõğõ- na dikkat çekti. Ergenekon soruşturmasõnõ yürüten Savcõ Zekeriya Öz’ün birinci sõnõ- fa ayrõlmamõş bir savcõ olduğunu kaydeden Savaş, şunlarõ dile getirdi: ‘Öz, görev almamalıydı’ “AKP iktidar oluncaya kadar Hâkim- ler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) ilke kararı gereğince birinci sı- nıfa ayrılmamış savcılar, İstanbul gibi bi- rinci bölgeye atanmazlardı. Üstelik birin- ci sınıfa ayrılmak bir liyakat göstergesi- dir. Bütün siciliniz incelenerek birinci sı- nıfa ayrılıp ayrılmamanıza karar verilir. HSYK dosyasındaki belge bilgilere göre bu savcıyı birinci sınıfa ayırmamıştır. Öz, hem liyakat, hem de kıdem bakımın- dan böyle bir soruşturmada görevlendi- rilmemesi gereken bir savcıdır.” ‘Ucu açık hukuksuzluk oldu’ Yeni dalgalarla birlikte Ergenekon’un “ucu açık bir soruşturma” değil, “ucu açık bir hukuksuzluk” olarak nitelendir- meye başladõğõnõ dile getiren Savaş, Adalet Bakanõ Şahin izin vermediği için işlediği suçlar dolayõsõyla haklarõnda soruşturma yapõlamayan hâkim ve savcõlarõn idarenin güdümünde bulunduğunu kaydetti. ‘Böyle bir adalet bakanı olursa olayların önlenmesi imkânsız’ Savaş, Ergenekon soruşturmasõyla özel- likle Fethullah Gülen’i eleştiren AB ve ABD yanlõsõ olmayan aydõnlarõn sanõk sandalyesine oturtulmaya devam edeceği- ne işaret ederek “Böyle bir adalet baka- nı olduğu sürece, bunun önlenmesi de artık imkânsız. Ergenekon ile birlikte Türkiye’de hukuk devleti rafa kaldırıl- mıştır. Türkiye’de İslamcı faşist bir yö- netim vardır” diye konuştu. Ankara’da bomba, İstanbul’da mermiANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) - Ankara’nõn Yenimahalle ilçesi Batõkent sem- tinde iki ayrõ araziye bõrakõlmõş çok sayõda bomba ile otomatik silahlara ait mermi ele ge- çirildi. İstanbul’un Sultangazi ilçesindeki boş arazide aralarõnda M-16 piyade tüfeğine ait fişeklerin de yer aldõğõ 900’den fazla mer- mi bulundu. Batõkent Anõt İş Merkezi karşõsõndaki ara- zide, 7 adet el bombasõ, 3 adet tüfek bomba- sõ, 10 adet Lancaster bombasõ, 15 kutu M-16 mermisi bulundu. Yurttaşlarõn bildirmesi üze- rine Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri olay ye- rine gelerek mühimmata el koydu. Bir başka ihbar üzerine Batõkent Ergazi Mahallesi 1. Cadde’deki arazide de 461 adet Kalaşnikof mermisi bulundu. Emniyet yetkilileri, söz ko- nusu mühimmatõn incelenmek üzere polis kri- minal laboratuvarõna gönderileceğini bildirdi. İstanbul’da Sultangazi ilçesi Gazi Mahallesi Baraj Yolu’ndaki boş arazide önceki gün bir yurttaş tarafõndan çok sayõda mermi bulundu. Bu kişinin durumu bildirmesi üzerine olay ye- rine gelen polis, aralarõnda M-16 piyade tü- feğine ait fişeklerin de yer aldõğõ 900’den faz- la mermiyi incelemek üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürdü. Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Vural, ‘Ergenekon savcılarının meslekte bir gün bile tutulmaması lazım’ diye konuştu. Emniyet yetkilileri, bulu- nan söz konusu mühimma- tın incelenmek üzere polis kriminal laboratuvarına gönderileceğini bildirdi. BAŞBAKAN ERDOĞAN IMF heyetine tepki ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, IMF’nin Türkiye ile görüşmelerinde sürekli yeni maddeler gündeme getirdiğini, bu nedenle bir hassasiyet oluş- tuğunu söyledi. Erdoğan, 39. Dünya Ekonomi Forumu’na katõlmak üzere İs- viçre’nin Davos kentine hare- ketinden önce Esenboğa Ha- vaalanõ’nda açõklamalarda bu- lundu ve gazetecilerin sorularõ- nõ yanõtladõ. Erdoğan, “IMF ile görüşmelerde bazı hassa- siyetlerin hâlâ aşılamadığını” ifade ettiğini anõmsatarak bun- larõn ne olduğunu soran bir ga- zeteciye şu karşõlõğõ verdi: “IMF ile olan görüşmelerde her geçen gün yeni yeni bazı maddeler önümüze gelirse o maddeler bizde hassasiyet oluşturur. Çünkü bir yola çı- karken bu anlaşmanın içeri- ğinde neler varsa bunlar bel- lidir. Biz bir kısmını cevapla- mışken hâlâ bunların değişti- rilerek tekrar önümüze gel- mesi bu noktada bizim tabii ki olaylara daha hassas bakma- mızı gerektirir. Bizim her za- man söylediğimiz şudur: Bir defa IMF bizim de ortağı ol- duğumuz bir kuruluştur, ikin- cisi de kriz dönemlerinde bu krizlerin aşılmasına yönelik destek vermesi gereken kuru- luştur. Ama bundan çıkar da çok daha farklı yaklaşımlar or- taya koyarsa Türkiye’yi dün- yadaki çok farklı ülkelerle ay- nı düzeyde ele almaya kalkar- sa Türkiye’yi kendi şartları içerisinde değerlendirmezse o zaman bizim hassasiyetimiz artar. Olay budur.” KROKİDEN ÇIKAN SİLAHLARDA PARMAK İZİ YOK İstanbul Haber Servisi - Ergenekon soruşturmasõ çerçevesinde, eski Özel Harekât Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin’in krokisin- den yola çõkõlarak, Gölbaşõ ve Yenikent’te yapõlan kazõlarda bulunan çok sayõda patlayõcõ ve mühimmatõn kriminal incelemesinde parmak izine rastlanmadõ.Ankara’nõn Gölbaşõ ilçesi yakõnlarõnda yapõlan ka- zõda iki lav silahõyla, patlayõcõlar bulunmuştu. Yenikent yakõnlarõn- daki Zir Vadisi’ndeki kazõda ise Yarbay Mustafa Dönmez’a ait ol- duğu belirtilen el bombalarõ, patlayõcõlar ve mermiler ele geçirilmişti. Silahlar üzerinde yapõlan incelemede, herhangi bir parmak izine rast- lanmadõ. CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, parmak izlerinin tespit edilerek silahlarõn kime ait olduğunun tespit edilmesini istemişti. İHL’LİLERE ÜNİVERSİTE KOLAYLIĞI YÖK, meslek liselerine katsayı engelini görüşecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - YÖK Genel Kuru- lu, üniversiteye yerleştirme puanõnda yüzde 21 ağõrlõğõ olan ortaöğretim başarõ pua- nõnõn (AOBP) etkisinin azal- tõlarak başta imam hatip lise- leri (İHL) olmak üzere katsa- yõ engeline takõlan meslek li- selerinin önünü açan düzen- lemeyi bugün ele alacak. YÖK Genel Kurulu, Baş- kan Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan başkanlõğõnda 2009 ÖSS’de yapõlacak değişiklik- leri karara bağlamak üzere bugün toplanõyor. Toplantõ öncesinde açõklamalarda bu- lunan YÖK Başkanõ Prof. Özcan, 2009 ÖSS’de yüzde 21 katkõsõ olan AOBP’ye iliş- kin yeni bir düzenleme yapõ- lacağõnõ kaydetti. AOBP’nin ne kadar aşağõ çekileceğine bugün YÖK üyelerinin karar vereceğini belirten Özcan, “Üniversiteye yerleştirmede ortaöğretimin yüzde 21 olan katkısını kuruldaki duruma göre aşağı çekeceğiz. 10-15 hatta 5 olabilir. Ben 2’ye in- mesini isterim, hatta sıfıra, ancak kanun olduğu için kaldıramayız” dedi. MUMCU AİLESİNİN AVUKATI SEVİNÇ ‘Davaya müdahil olup olmamayı değerlendiriyoruz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazetemiz yazar- larõ Uğur Mumcu, Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Prof. Dr. Muammer Aksoy ve Doç. Dr. Bahriye Üçok ci- nayetlerinin de aralarõnda bu- lunduğu saldõrõlarõ düzenleyen “Tevhid-Selam Kudüs Or- dusu” örgütüne yönelik da- vanõn, katil zanlõlarõnõn za- manaşõmõndan kurtulmalarõ- nõ da engelleyeceği belirtildi. Mumcu ailesinin avukatõ Ha- lil Sevinç, ileriki günlerde davaya müdahil olup olun- mayacağõna aile ile birlikte karar vereceklerini bildirdi. Ankara Cumhuriyet Baş- savcõvekilliği, Kudüs Ordu- su’nun 3 yöneticisi ile 1 üyesi hakkõnda dava açmõştõ. Dava- yõ değerlendiren Mumcu aile- sinin avukatõ Halil Sevinç, bir örgüt ve askeri kanattan söz edildiğini belirterek “Kudüs Ordusu örgütünün yöneti- cisi daha önce açılan ve bili- nen davada Hasan Kõlõnç ola- rak gösteriliyordu. Bu yeni açılan davanın iddianame- sinde ise 4 kişi yer alıyor. İd- dianameye göre bunlardan 3’ü yönetici.” diye konuştu. Bakan Yıldırım yine şaşırttı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Mil- letvekili Akif Ekici’nin dün TBMM Genel Kuru- lu’nda gündem dõşõ söz alarak telefon dinleme olaylarõna yönelik eleştirilerini yanõtlayan Ulaş- tõrma Bakanõ Binali Yıldırım, özel yaşamõn giz- liliğini görmezden gelerek, “Yanlış işiniz, yasal olmayan işiniz yoksa, dinlenmekten korkma- yın, istediğiniz kadar konuşun” dedi. Ekici ise “Tüm toplumun dinlenildiği, korku impara- torluğu altında sindirilmek istendiğini, tele- kulak iddialarının iddia olmaktan çıkıp haya- tın gerçeği haline geldiğini” söyledi. Şahin’den inceleme talimatı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Adalet Komisyonu’nda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarõsõ’nõn görüşmelerinde konuşan Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin, Ergenekon da- vasõnda gizli kalmasõ gereken bilgilerin, basõn ya- yõn organlarõnda yer almasõ üzerine araştõrma tali- matõ verdiğini açõkladõ. Şahin, “Acaba bu bilgiler nereden dışarıya yansıyor, soruşturmayı yürü- ten makamlardan mı? Orada şüpheli olarak bulunan kişi ya da avukatlarından mı? Yoksa Emniyet birimlerinden mi? Ceza İşleri Genel Müdürlüğ’üne araştırılması talimatı verdim. Şu anda böyle bir inceleme yaptırıyorum” dedi. ‘Hâkimürkekhalegetiriliyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõ- tay’daki hukuk dairelerinin başkanlarõ, TBMM Adalet Komisyonu’nda ele alõnan hukuk muhake- meleri yasa tasarõsõnõn “devletin ödediği tazmina- tın sorumlu hâkime rücu edilmesi”ni düzenleyen maddesine karşõ çõktõ. Başkanlar, “Her yapılan iş- lem aleyhine hukuki sorumluluk davası açılma- sı halinde hâkim ürkek ve kararsız olacaktır. Bu düzenleme hâkimin bağımsızlığı ve tarafsız- lığı ilkesini zedeler” görüşünü dile getirdiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle