Katalog

CMYB C M Y B 29 OCAK 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 MEDYA NOTU EMRE KONGAR Medyanın Korkutucu Gücü: ‘ETÖ’nün Öyküsü Sevgili okurlarım, Türkçemizi, dilimizi çok se- viyorum... Derin bir kültürü, yüzyıllara dayanan uygarlık- ları yansıtan bir dil... Çok zengin; bir yazar için paha biçilmez ola- naklar sunuyor... Dil çok çok önemli... Birbirimizle iletişim sağlamamızı, düşüncelerimi- zi, duygularımızı ifade etme aracı olmakla kalmıyor... Bu duyguları, düşünceleri biçimlendiriyor da... Kavramlar, terimler, sözcükler, deyimler, de- yişler, atasözleri... Bireylerin ve toplumların hem iletişimini sağlı- yor, hem de onlar tarafından biçimlendirildiği gi- bi, onları biçimlendiriyor da... Duygularımızı, düşüncelerimizi, ancak dilin bi- ze sağladığı olanaklar, içine hapsettiği kalıp- lar çerçevesinde aktarıyor, iletişim kurabiliyoruz. Türkçemizde “Deli” ve “Delilik” üzerine çok söz vardır. Benim en çok sevdiğim ise şu: “Bir deli kuyuya bir taş atar, kırk akıllı çıkaramaz...” Medyanın, emniyetin de yönlendirmesiyle adı- nı “Ergenekon” koyduğu bir soruşturma ve bir dava var. Ergenekon’un bir çete adı olduğu iddia edili- yor ama davayı gören mahkeme, bunun resmi bir isim olmadığını, böyle bir örgütün varlığı hukuken saptanana kadar “iddia edilen” denmesi gerek- tiğini karara bağladı. Daha önce de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde resmen, böyle bir isim olmadığı ifade edilmişti. Ne yazık ki, medyamız çoktan yargılamayı yapmış, hükmünü vermiş ve hem örgütün adını ETÖ (Ergenekon Terör Örgütü) olarak koymuş, hem de pek çok kişiyi bu örgütün üyesi ilan ede- rek mahkûm etmişti. “ETÖ” kısaltmasının da medyadaki gelişme öy- küsü şöyle: Önce bir belgeye dayandığı iddia edilerek “Er- genekon Lobi Örgütlenmesi” olarak lanse edildi. Sonra “Lobi Örgütlenmesi” ifadesi, medyanın ka- rarı ile yerini “Terör Örgütlenmesi” sıfatına bıraktı. Daha sonra kısaca “Ergenekon Terör Örgü- tü” denmeye başlandı. “Ergenekon Soruşturması” ve “Ergenekon Davası” isimleri günlük yaşamımıza girdi. En sonunda da “ETÖ” ortaya çıktı. Herkes de bunu kabullendi. Çünkü aslında emrimizde olması gereken dil, bi- zi aynı zamanda tutsak alan da bir efendidir... Propaganda ve dezenformasyon ustaları dilin bu “Tutsak alma” özelliğini iyi bilir ve çok büyük bir hünerle kullanır: Toplum ve toplumsal bilinç, daha olayın başında “Ergenekon” sözcüğü ve bu sözcük üzerinden üretilen terimler ve bu terimlerin ifa- de ettiği kavramlar, “anlamlar” aracılığıyla medya tarafından tutsak alındı. Bir gazete yazsa mesele yok... Bir kanal söylese sorun olmaz... Ama tüm medya, bütün gazeteler, televizyonlar, radyolar, dergiler aynı terimleri, kavramları, deyim- leri kullanmaya başlayınca, artık düzeltilmesi, geri dön- dürülmesi neredeyse olanaksız bir süreç başladı. Aslında bu makaleyi bir “yanlışı düzeltmek için” değil, bir “durum saptaması” olarak yazdım. Bu nedenle de yazımı, yukardaki “Bir deli ku- yuya bir taş atar, kırk akıllı çıkaramaz...” sözünü değiştirerek bitirmek istiyorum: “Kırk deli kırk kuyuya kırk taş atar, bir akıllı on- ları asla çıkaramaz...” (Not: Bence bir yazar, o kırk deliye katıldığı za- man değil, o taşları çıkarmaya soyunduğunda ger- çek yazar olur...) [email protected]; www.kongar.org ‘Polis devletine’ doğru İstanbul Haber Servisi - İstanbul gene- linde uygulanan ve polisin “güvenlik amacıyla” gerçekleştirdiği “Genel Bilgi Taramasõ (GBT)” uygulamasõ her geçen gün artõyor. Caddede, sokakta, otobüste, lokantada günün her saatinde polis me- murlarõ tarafõndan çevrilen ve nüfus cüz- danlarõna bakõlan yurttaşlar, “GBT’ye ba- karak ne kadar güvenlik sağlanabilir. Sokaklarda kol gezen olayları engelle- meden GBT ile sorun halledilebilir mi? Türkiye polis devleti mi oluyor” diyerek uygulamaya tepki gösteriyor. İstanbul’da yaşanan hõrsõzlõk, kapkaç ve benzeri bir dizi suç olaylarõnõn önüne geç- mek amacõyla yapõlan GBT sorgulamalarõ yurttaşlarõn eleştirilerine neden oluyor. Uygulamayla ilgili olarak sorularõmõzõ ya- nõtlayan güvenlik güçleri, İstanbul Emni- yet Müdürlüğü’nün GBT’leri İstanbul’da artan olaylarõn önüne geçmek için yaygõn- laştõrdõğõnõ belirterek, bir polisin günde en az 150 kişinin GBT’sine bakmak zorunda olduklarõnõ anlattõlar. Her yerde GBT Güvenlik güçleri, “Bu sayı bazen 150’nin üzerine de çıkabiliyor. Sokaklar da, otobüs duraklarında, günün belirli saatlerinde de her yerde GBT yapıyo- ruz. Yaptığımız GBT’lerde kişinin ara- nıp aranmadığı, asker kaçağı olup olma- dığı, daha önceden işlediği suç olup ol- madığı, kısacası her şeyi görüyoruz” di- ye konuştular. GBT denetimine tepki gös- teren ve “Türkiye polis devleti mi olu- yor” sorusunu yönelten yurttaşlar da özet- le şunlarõ kaydetti: “Evet polis güvenliği- miz için denetim yapsın, ancak her gün, günün her saatinde yapılan bu denetim- leri anlamakta zorluk çekiyoruz. Her memurun elinde bir bilgisayarla kimlik numaramızla suçlu olup olmadığımızı araştırıyor. Bu şekilde yapılan bir dene- timin suçluyu ortaya çıkaracağına ina- namıyoruz. Otobüslerin durdurularak aranmasını da doğru bulmuyoruz. Poli- simiz daha ileri tekniklerle arama yapa- bilmeli, suçluyu yakalayabilmelidir. Za- ten Ergenekon ile bir korku imparator- luğu yaratıldı, bununla da arttırıyor.” Uygulama bõktõrõyor. Her polis bir günde en az 150 kişinin GBT’sine bakõyor Boğaz köprüsünde intihar girişimi İstanbul Haber Servisi - Boğaziçi Köprü- sü’nden atlayarak intihar girişiminde bulunan bilgisayar uzmanõ Serdar Abdurrahman T. (32) su yüzeyinde yaralõ olarak bulunarak Şişli Etfal Eğitim ve Araştõrma Hastanesi’ne kaldõrõldõ. Ya- ralõnõn hayati tehlikesinin olmadõğõ öğrenildi. T.’nin 1973’te açõlan Boğaziçi Köprüsü’nden at- layarak kurtulan 18. kişi olduğu belirtildi. Çığ kurbanı toprağa verildi TRABZON (Cumhuriyet) - Gümüşha- ne’nin Torul ilçesindeki Zigana Dağõ’nda çõğ al- tõnda kalarak yaşamõnõ yitiren Dursun İnan’õn ce- nazesi, Trabzon’un Sürmene ilçesinde toprağa ve- rildi. İnan’õn eşi Tülay, kõzõ Ayça, oğlu Arda ve yakõnlarõ cenazede gözyaşlarõna boğuldu. CHP’li Trabzon Belediye Başkanõ Volkan Canalioğlu çõğ felaketinde ölenler için sahile anõt yaptõracaklarõ- nõ açõkladõ. Gümüşhane Dağcõlõk Kulübü ölen 10 kişi için 1 Şubat’ta anma etkinliği düzenleyecek. Aydın 3.9 ile iki kez sallandı AYDIN (Cumhuriyet) - Aydõn’õn Germen- cik ve Söke ilçelerinde, 28 dakika arayla 3.9 bü- yüklüğünde iki deprem meydana geldi. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştõrma Merkezi’nden edilen bilgiye göre, 11.17’de merkez üssü Ger- mencik olan 3.9 büyüklüğünde deprem kaydedil- di. 11.45’te de aynõ büyüklükteki depremde Söke sallandõ. Depremler ilçelerde küçük çaplõ panik yaratõrken can ve mal kaybõ yaşanmadõ. Bodrum’da 5 ceset karaya vurdu MUĞLA (Cumhuriyet) - Muğla Valisi Ah- met Altõparmak, Bodrum sahilde 5 ceset bulundu- ğunu bildirdi. Akyarlar ve Karaincir’de bulunan cesetlerin, yasadõşõ yollardan yurtdõşõna kaçmaya çalõşan göçmenlere ait olabileceği düşünülüyor. İGDAŞ’TAN YENİ UYGULAMA Doğalgaz faturaları taksitle ödenebilecek İstanbul Haber Servisi- İstanbul Gaz Dağõ- tõm Sanayi ve Ticaret AŞ (İGDAŞ), abo- nelerine doğalgaz faturalarõnõ taksitle ödeme imkânõ sundu. İGDAŞ Genel Mü- dürü Bilal Aslan yaptõğõ yazõlõ açõklama- da, kõş aylarõyla birlikte yükselen doğal- gaz faturalarõnda abonelere ödeme kolay- lõğõ sağlamak için yeni bir uygulama ger- çekleştirdiklerini belirtti. İGDAŞ abone- lerinin faturalarõnõ kredi kartõ kullanarak taksitle ödeyebileceklerini belirten Aslan, “1 Ocak 2009 itibarıyla bu uygulamayı hayata geçirdik” dedi. Doğalgaz fatura- larõ, World, Axess, Bonus ve Advantage kredi kartlarõ ile 6 taksite bölünebilecek.