18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 27 OCAK 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Biz Hazırız.. Ya Siz? Gün, din bezirgânlarının... Gün, tarikat şeyhlerinin tetikçilerinin... Gün, Soros’un Çocukları’nın... Adrese teslim paketleri hazırlayıp köşelerden pos- talıyorlar. Görevleri askeri faşist yöntemler. Tıpkı 12 Mart’ta ve 12 Eylül’de olduğu gibi. Dillerinden, kalemlerinden kan damlıyor sanki... Susurluk’ta, devlet içinde silahlı yasadışı güç or- taya çıktığında, Sıvas Madımak’ta katliam yapıldı- ğında, Gazi Mahallesi’nde kahvehane taranıp insanlar öldüğünde ne diyordu bu babayiğitler? Katilleri kahraman olarak görüyorlardı! Unuttular! Tek hedefleri var, sırtlarını AKP iktidarına ve CIA’ya dayayan takkeli ve takkesiz liboşların: “Türk Silahlı Kuvvetleri ve laik demokratik Cum- huriyet... Atatürk devrimleri...” İslami Hareket ve Hizbullah militanları devletin ko- ruması altındayken, kimi çetelerle, itirafçılarla Gü- neydoğu’da cinayetler işlerken de aynı telden çalı- yorlardı. 2000’li yılların başında Hizbullah’ın “mezar evle- ri” ortaya çıktığında sesleri solukları çıkmaz olmuş- tu. Peki İstanbul’da İngiliz Başkonsolosluğu, Neve Şa- lom, Şişli’de Betyaakov Sinagogu’na, HSBC Ban- kası’na bomba yüklü araçlarla yapılan saldırılar... Onlarca insanın ölümü ve yüzlerce yaralı. El Kaide gerçekleştirmişti bu kanlı saldırıları... Saldırganların bazıları bir tarikat şeyhinin müridiydi... Unuttular! Uğur Mumcu, Musa Anter, Vedat Aydın, Ahmet Taner Kışlalı, Hasan Ocak, Onat Kutlar, Gaffar Ok- kan, Necip Hablemitoğlu, Hrank Dink cinayetleri... Din baronunun kapı dışı edilen tetikçisi şimdiler- de soruyor: “Cumhuriyet gazetesinin Mumcu suikastının per- de arkasıyla yüzleşmeye cesareti var mı?” Evet var! Ya sizin! Salt Uğur Mumcu değil, tüm faili meçhul cina- yetlerin perde arkasıyla yüzleşmeye hazırız. Bizim ne yazdığımız arşivlerde, sizin yazdıklarınızda! Hodri meydan! Biz yüzleşmeye hazırız.. Ya siz? Adı ister Ergenekon olsun ister Susurluk.. ya da başka bir yapılanma... Cumhuriyet’e atılan bombaların, kanlı Danıştay baskınının, Güneydoğu’daki faili meçhul cinayetle- rin, öldürülen aydınların, Gaffar Okkan’ın, Uğur Mum- cu’nun, Hrant Dink, Rahip Santoro cinayetinin, Malatya “Zirve Yayınevi” katliamının arkasındaki güç- lerin ortaya çıkarılmasından yanayız. Şimdi beni iyi dinleyin takkeli ve takkesiz liboş- lar.. ve din baronunun tetikçileri: Uğur Mumcu’nun arkasına sığınıp gerçek yü- zünüzü saklamaya kalkmayın. Biz sizin ne mal ol- duğunuzu çok iyi biliriz. Ağzınızda sakız gibi çiğnediğiniz “laikçi-ulusalcı cephe”den neden rahatsızlık duyuyorsunuz? Özleminiz Türkiye’nin dine dayalı bir devlet olma- sı... Önünüzde tek engel Türk Silahlı Kuvvetleri ve Cumhuriyet Devrimleri... Bırakın artık gevelemeyi, ikide bir Cumhuriyet’e saldırmayı! Biz Cumhuriyet’e atılan bombaların üzerine git- memişiz, biz Ergenekon’un avukatlığını yapıyormu- şuz... Baştan beri şunu yazıyorum: “Ergenekon’un sonuna dek üzerine gidilmeli... El- de ne gibi belge, bilgi varsa araştırılmalı... Tüm faili meçhul cinayetler aydınlatılmalı... Bunlar yapılırken hu- kuk çiğnenmemeli ve yargı siyasallaşmamalı... Çün- kü yargı bağımsızlığı zedelenir.” Dediğimiz bu bizim, başka bir şey değil! İlhan Selçuk ne diyor: “...Eğer dinci-İslamcı-Amerikancı AKP iktidarına mu- halif bir Atatürkçü isen ya teröristsin ya darbeci!” Uğur, Atatürkçüydü, aydınlanmacıydı, sosyalistti, demokratik devrimciydi. Uğur, laikti, cumhuriyet- çiydi, yurtseverdi, ulusalcıydı. Uğur, antiemperyalistti. Dinci-İslamcı devlet yapılanmasına, tarikat şeyh- lerine, şıhlarına, din bezirgânlarına, yolsuzluğa, soyguna, vurguna karşı yaşamı boyunca mücade- le etti. Ezenin değil ezilenin yanında yer aldı... Sermayenin değil emeğin savunucusu oldu... Bel kırıp gerdan kıvırmadı!.. Biz, Uğur Mumcu ve tüm faili meçhul cinayetlerin perde arkasıyla yüzleşmeye hazırız. Ya siz? Sıvas, Kahramanmaraş, Gazi Mahallesi katliam- larının, Kanlı 1 Mayıs’ların, kontrgerillanın perde ar- kasıyla yüzleşmeye hazır mısınız? 15 Kasım 2003’te El Kaide’nin İstanbul’daki kanlı eylemlerinin perde arkasına bakmaya ne di- yorsunuz? Dinci-İslamcı cepheye ve bizim Soros’un ço- cuklarına son sorum şu olacak: Almanya’daki De- niz Feneri soygununun perde arkasındakilerle de yüz- leşmeye var mısınız? [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Kıvrıkoğlu Genelkurmay’da ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Genelkurmay Başkanõ emekli Orgeneral Hüseyin Kõvrõkoğlu dün Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ ile diğer kuvvet komutanlarõnõ ziyaret etti. Kõvrõkoğlu’nun önceden planlanan program çerçevesinde Genelkurmay Karargâhõ’na gittiği öğrenildi. Görüşmenin yalnõzca nezaket ziyareti olduğu, basõna yansõdõğõ gibi “Encümen-i Dâniş” grubu adõna gerçekleştirilmediği kaydedildi. Kõvrõkoğlu’nun, Ankara’daki programõ kapsamõnda kuvvet komutanlarõ ve Jandarma Genel Komutanõ’nõ da ziyaret ettiği bildirildi. Bakan Şahin’e telekulak sorusu ANKARA (AA) - MHP İzmir Milletvekili Oktay Vural, telefon dinlemelerini Meclis gündemine taşõdõ. Vural, Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin’in yanõtlamasõ istemiyle TBMM Başkanlõğõ’na sunduğu soru önergesinde, “2005 yõlõnda dönemin Adalet Bakanõ Cemil Çiçek’in, 2002 yõlõnda 14 bin 874, 2003’te 16 bin 18 ve 2004 yõlõnda da 22 bin 938 telefonun dinlenildiğini açõkladõğõnõ” belirtti. Dinlenilen telefon sayõsõnõn 2005, 2006 ve 2007 yõllarõnda kaç olduğunu soran Vural, Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girmesinin telefon dinlemelerine nasõl etkisi olduğunun açõklanmasõnõ talep etti. Tarık Zafer Tunaya anılıyor İSTANBUL (ANKA) - İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin (İÜ SBF) kurucu dekanõ; çoğulcu parlamenter düzeni, hukuk devletini, kişi hak ve özgürlüklerini savunan; özerk- demokratik üniversiteye inanan Prof. Dr. Tarõk Zafer Tunaya, ölümünün 18. yõlõnda İSBF Mezunlar Derneği tarafõndan organize edilen programla anõlacak. Perşembe günü saat 09.30’da Tarõk Zafer Tunaya ve eşi Melahat Tunaya’nõn Aşiyan’daki mezarlarõ başõnda bir tören yapõlacak. Tunaya’nõn öğrenci ve dostlarõ aynõ akşam saat 19.00’da Aybay Hukuk Araştõrmalarõ Vakõf Merkezi’nde buluşacak. Çöpten cephane çıktı İZMİR (Cumhuriyet) - Buca 951 sokaktaki çöp bidonlarõnda, çöp toplayan çocuklar bir poşette mermiler bulunduğunu fark etti. Durumun polise bildirilmesi üzerine sokağa giden Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne bağlõ ekipler, çöp bidonlarõnda 2 adet uçaksavar mermisi, 674 adet M-16, 29 adet şeritli M-16, 8 adet G-3, 18 adet şeritli G-3, 15 adet Kalaşnikof mermisi ele geçirdi. Gazze’ye İsrail savaş uçaklarından bildiri yağıyor. Tartõşmalõ sabah baskõnlarõ ve usul yasalarõnõ gözetmeyen yöntemleri nedeniyle eleştirilerin odağõna yerleşen Ergenekon soruşturmasõnda gizli bilgilerdeki “sõzõntõ”yõ kimse engelleyemiyor. Son dalgada gözaltõna alõnanlarõn ifadeleri de medyaya servis edilirken savcõlõk sadece uyarõ yazõsõ göndermekle yetiniyor. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Ergene- kon soruşturmasõndaki ihlallerin önüne geçile- miyor. Yetkililerin “giz- liliği ihlal etmeyin” çağ- rõlarõ sözde kalõrken, şüphelilerin ifadeleri alõndõğõnõn ertesi günü gazetelerde yayõmlanõ- yor. Geçen hafta Cumhur- başkanõ Abdullah Gül’ün, yürütme, yasa- ma ve yargõ organlarõnõn temsilcileriyle Çankaya Köşkü’nde yaptõğõ ye- mekli toplantõ sonrasõ yapõlan açõklamada, “...hukukun üstünlü- ğüne ve temel ilkeleri- ne titizlikle bağlı ka- lınmasının ve uygula- malarda usul yasaları- na azami özen göste- rilmesi” zorunluluğu vurgulanmõştõ. Soruşturmayõ yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ ise gizliliğin ihlal edilmemesi için ba- sõn kuruluşlarõna uyarõ yazõsõ gönderdi. Ancak tüm bu uyarõ ve çağrõla- ra karşõn Ergenekon so- ruşturmasõndaki gizlilik ihlaller bugüne değin or- tadan kaldõrõlamadõ. So- ruşturma kapsamõnda gözaltõna alõnanlar ile tutuklananlarõn nere- deyse tamamõnõn gizlilik kapsamõndaki sorgu ifa- deleri servis edilmeye devam ediyor. Bunun son örneğini 11. dalga olarak adlandõrõlan ope- rasyon kapsamõnda göz- altõna alõnan ve tutukla- nan Özel Harekât polis- lerinin ifadeleri oluştur- du. Doğruluğu henüz id- dianameyle ortaya ko- nulmamõş olan bilgiler kimi basõn kuruluşlarõna “tek kalemden” çõk- mõşçasõna dağõtõldõ. Eski Özel Harekât Dairesi Başkanvekili İb- rahim Şahin’in 7 Ocak’ta gözaltõna alõn- dõktan sonraki sorgu- sunda, kendisine “yeni kurulacak terörle mü- cadele oluşumunun müsteşarlığının teklif edildiğini” söylediği savlandõ. İbrahim Şa- hin’deki listeden hare- ketle tutuklandõklarõ be- lirtilen Özel Harekâtçõ polislerin ise ifadelerin- de Şahin’in “Yurtdışı görevi var, gitmek ister misiniz?” dediğini ve kendilerinin de yurtdõşõ görevinin maddi ola- naklarõnõ düşünerek bu- nu kabul ettiklerini an- lattõklarõ belirtildi. Ancak bu ifadelerin gerçekte doğru olup olmadõğõ ve kimler tarafõndan sõzdõ- rõldõğõ ise saptanmadõ. Soruşturmanõn gizli- liği ihlal edildiği ve em- niyette sorgulananlarõn ifadelerinin ertesi gün gazetelere yansõmasõ ne- deniyle pek çok zanlõ, emniyette ifade verme- yerek “susma hakkını” kullanma yoluna gitti. Bu kişilerin savcõlõk ve nöbetçi mahkeme sor- gularõnõn da “dışarıya sızdırılması”nõn önüne hiçbir şekide geçileme- mesi, kamuoyu oluştur- mak amacõyla bu yolun izlendiği kuşkusunu gündeme getirdi. Basõnõ gizliliği ihlal etmemesi konusunda uyaran İs- tanbul Cumhuriyet Baş- savcõlõğõ ise emniyet ve savcõlõk içindeki “so- rumluların” tespiti ve bunlara yönelik yaptõ- rõm için somut bir adõm atmadõ. ‘Harmanlama davaya zarar verdi’ Türk-İş Başkanõ Kumlu, Ergenekon’da farklõ isimlerin bir araya getirilmesine tepki gösterdi, ‘Mustafa Özbek’in yanõndayõz’ dedi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türk-İş Başkanlar Kuru- lu dün olağanüstü toplanarak Türk Metal Sendikasõ Başkanõ Mustafa Özbek’in Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda tutuk- lanmasõnõ değerlendirdi. Türk-İş Başkanõ Mustafa Kumlu genel merkezdeki top- lantõ öncesi yaptõğõ açõklamada, Ergenekon operasyonuyla ülke- nin gerçek gündeminin gölge- lendiğini söyledi. Kumlu, şöyle konuştu: “Türkiye, 12 Haziran 2007 tarihinden bu yana tam 11 kez Ergenekon adı verilen ope- rasyonun şokuyla uyanmıştır. Basın tarafından ‘dalga’ olarak adlandırılan bu operasyonların ‘şok’ etkisi yaratmasının en önemli nedenlerinden biri, yan yana gelebilmeleri pek müm- kün görünmeyen isimlerin ay- nı gün, aynı yöntemlerle göz- altına alınmasıdır. Operas- yonların her birinde gözaltına alınan isimlerin ‘harmanlama ile belirlendiği’ anlaşılmaktadır. Çünkü her operasyonda silah, bomba, patlayıcı barındırıp, suikast yaptığı iddia edilen isimlerle Türkiye’nin icraat- ları, mevkileri ve fikirleriyle ta- nıdığı insanlar bir araya geti- rilmiş, belki de bu davaya en büyük zararı bu harmanlama anlayışı vermiştir. Ope- rasyonların her biri ‘sapla samanõn birbi- rine karõştõrõldõğõ’ in- tibaını uyandırmış ve hükümete bir bi- çimde muhalefet et- miş insanların bu dalga- ların içinde yer alması, bir inandırıcılık sorunu ortaya çı- karmıştır. Demokratik yollar- dan eleştiri hakkını kullanan insanlara yönelik baskı oluş- turulmak istenildiği şüpheleri- ni de beraberinde getirmiştir.” Operasyonun 11. dalgasõ ile Türk Metal Sendikasõ’nõn genel başkanõ Mustafa Özbek ve ba- zõ sendika yöneticilerinin de göz- altõna alõndõğõna ve Özbek’in tu- tuklandõğõna dikkat çeken Kum- lu, “Hukukun üstünlüğüne ina- nan Türk-İş, bağımsız yargının vereceği adil karar ortaya çı- kıncaya kadar Özbek’in ya- nında olacaktır” dedi. Türk-İş Başkanlar Kurulu top- lantõsõnõn ardõndan Baş- kanlar Kurulu üyeleri, Türk Metal Sendikasõ Genel Merkezi’ni zi- yaret etti. Başkanlar Kurulu Bildirisi’ni sen- dika genel merkezinde okuyan Kumlu, şunlarõ söy- ledi: “Türk-İş Başkanlar Kurulu, Ergenekon adı verilen operas- yon çerçevesinde evi, adresi belli insanların şafakta evleri- ne baskın yapılmasını, kendi- lerinin ve ailelerinin manevi şahsiyetlerinin mağdur edil- mesini kınamaktadır. Bu çer- çevede, sendikacılara yönelik şafak baskınlarını da kınayan Türk-İş Başkanlar Kurulu, Türk-İş’in bir yöneticisinin söz konusu dava ile ilişkilendiril- meye çalışılmasını konfede- rasyon açısından kabul edile- mez bulmaktadır. Mustafa Özbek, işçi hareketinde büyük emeği olan bir işçi lideridir. Hu- kukun üstünlüğüne inanan Türk-İş, bağımsız yargının, toplum vicdanını tatmin edecek adil kararını bir an önce ver- mesini beklemekte, bu karar çı- kıncaya kadar Sayın Özbek’in serbest bırakılarak tutuksuz yargılanmasını istemektedir.” Kumlu, açõklamalarõ ve bildi- rilerinin muhatabõnõn kim oldu- ğunun sorulmasõ üzerine, “Bu- nun muhatabı elbette hükü- mettir. Bu yalnız Özbek ile il- gili değil. Genel olarak demo- kratik sivil toplum örgütlerine bir saldırı var. Bunun muha- tabının kim olduğunu herkes biliyor” diye konuştu. 11. DALGADA TUTUKLU SAYISI 18’E ÇIKTI Özbek tutuklandıİstanbul Haber Servisi - Ergenekon operasyonunun 11. dalgasõnda gözaltõna alõnan Türk Metal Sendikasõ Genel Baş- kanõ Mustafa Özbek, iddia olunan “Er- genekon terör örgütü”ne yardõm su- çundan tutuklandõ. Özbek’e sorgusunda Cumhuriyet Gazetesi Yazarõ Mustafa Balbay ile ilişkisi soruldu. Araştõrmacõ Erhan Göksel ise mahkemece tutuksuz yargõlanmak üzere serbest bõrakõldõ. Er- genekon soruşturmasõ kapsamõnda dü- zenlenen son operasyonda gözaltõna alõ- nan 26 kişiden 7’si askeri personel, 10’u polis, biri de Sendika Genel Başkanõ ol- mak üzere toplam 18 kişi tutuklandõ. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemleri tamamlanan Özbek, Genel Se- kreteri Muharrem Aslıyüce, sendikanõn Genel Başkan Yardõmcõsõ Mecit Hazır, Genel Başkan Yardõmcõsõ ve Türk -İş Ge- nel Teşkilatlandõrma Sekreteri Pevrul Kavlak ile sendika çalõşanõ olduğu be- lirtilen Süleyman Erdinç, gazeteci Ünal İnanç ve Erhan Göksel önceki gün 10.30 sõralarõnda Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Hâkim ve sav- cõlarõn kullandõğõ kapõdan içeri alõnan şüpheliler daha sonra savcõlara ifade ver- di. Savcõlõk sorgularõnõn ardõndan Özbek ve Göksel dõşõndaki şüpheliler serbest bõ- rakõldõ. Zekeriya Öz’ün sorguladõğõ Öz- bek ile Göksel ise tutuklama talebiyle ön- ceki gün 22.00 sõralarõnda mahkemeye sevk edildi. Nöbetçi 14’üncü Ağõr Ceza Mahkemesi, dün 05.00’te Mustafa Öz- bek’i tutuklarken, Göksel’i serbest bõ- raktõ. Bu arada adliye önünde toplanan kalabalõk bir grup Özbek’in tutuklanmasõ üzerine “Hükümet istifa” diye slogan atarak Özbek’i taşõyan polis minibüsü- nün önünü kesti. Adliyenin caddeye açõlan kapõsõnõn açõlõp tekrar kapanma- sõ üzerine devreye çevik kuvvet ekiple- ri girdi. Kõsa süren tartõşmanõn ardõndan Özbek cezaevine gönderildi. Savcõlõk ifa- desinin ardõndan serbest bõrakõlan Pev- rul Kavlak ise yaptõğõ konuşmada, adli- yeye 5 kişi geldiklerini, ancak yürekle- rini bõrakarak gittiklerini söyledi. Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda 22 Ocak’ta hakkõnda yakalama emri çõ- karõlan ve Ankara’da Merkez Komu- tanlõğõ’na teslim olduktan sonra İstan- bul’a getirilen Uluborlu İlçe Jandarma Komutanõ Jandarma Başçavuş H.Ç, savcõlõk tarafõndan serbest bõrakõldõ. H.Ç’nin arandõğõ dönemde izinli oldu- ğu için Ankara’da bulunduğu öğrenildi. Gül’ün tartõşmalõ yemeği bile Ergenekon’da ifadelerin basõna servisine engel olamadõ İhlal ‘zirve’ tanõmadõ VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI ‘Uzayõna’ kavuştu. Artõk tüm yõldõzlar O’nun. Seni çok arayacak ve özleyeceğiz. Sevgili Orhan Duru Maçka Sanat Galerisi Sanatçı ve Dostları
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle