25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 14 OCAK 2009 ÇARŞAMBA 6 HABERLER AVRUPA GÜRAY ÖZ Vatan Haininin Vatanı Biliyorsunuz son zamanlarda devletle ilgili teorilerde yeni tanımlamalar güncellik, geçerlilik kazanmıştır. Ta- rih kadar eski gerçeklerin son zamanlarda teorileş- tirilmesinin nedeni, komünizmin “alt edilmesi”, ko- münistlerin “önemsizleşmesiyle” yakından bağlıdır. Eskiden “derin devlet” diyeni döverlerdi. Şimdi işler değişti. Peki, nasıl değişti? Komünizm devreden çıkarılınca, ona karşı kurul- muş derini de ayak bağı olmasın diye tasfiye etmek gerekti. Ee, kolay mı? Adamı yıllarca besleyip bü- yütmüşsün; kullanmış, kullandırmışsın; içerde aydı- nın, gazetecinin, sendikacının üstüne, dışarıda akıl almaz işlere salmışsın, kolay değil tabii. Yine de tasfiye şart. Zaman öyle gerektiriyor. Ama senin aklında başka bir soru, tilkinin kuyru- ğu gibi dolanıyor: “Yeri neyle doldurulacak?” Bu kul- lanılmış malzemeyi tasfiye edip bir başka mecrada, bir başka derin gerekmez mi? Gerekir. Derinsiz dev- let mi olurmuş! Hem şu tasfiye işi başkalarının da tasfiyesine ya- rasa fena mı olur? Bu arada yapılacak başka işler var. Zorbalığı daim kılmanın, hasmı, muhalifi tasfiye ede- bilmenin yolu sıkı demokrat görünmektir. Ama sen bunun ustası değil misin zaten, takıyye mektebini başarıyla bitirip master diplomanı oradan almadın mı? Birinci koşul, soldan çark liberalleri iyi kullanacaksın. İkinci koşul, mademki komünistler artık en azından şimdilik tehlike değil, onların bayraklarını ellerinden alıver gitsin. Yıllar önce seninkilerin vatandan kov- dukları Nâzım’a Türk vatandaşlığını geri ver, olsun bitsin. Ama bilmediğin bir şey var senin. Şairler tekin değildirler. Hele Nâzım hiç tekin de- ğildir. O dokunanı yakıyor. Onu yazdıklarından, ya- şadıklarından, eyleminden, hayatından soyutlayıp ye- niden vatandaş yapmaya kalkınca, hiç kimsenin so- ru sormasına gerek yok, soruları Nâzım kendisi yıl- lar öncesinden soruyor: “Hangi vatanın vatandaşlığını verdin bana sen? Şu çiftliğiniz olan vatanın vatandaşlığını mı? Ka- salarınızın ve çek defterlerinizin içindeki vatanın vatandaşlığını mı? Şose boylarında açlıktan ge- berilen vatanın vatandaşlığını mı? Fabrikalarınızda işçilerin al kanının içildiği vatanın vatandaşlığı mı? Mızraklı ilmihalli, polis coplu vatanın vatandaşlı- ğı mı? Amerikan üsleri, Amerikan bombası dolu olan vatanın vatandaşlığı mı? Kokmuş karanlığı- nızdan bir türlü kurtulamadığımız vatanın vatan- daşlığı mı? Böyle bir vatanın vatandaşlığını istediğimi kim söyledi size? Benim nasıl bir vatanın çocuğu ol- duğumu şiirlerimi okuyarak, ama sahte gözyaş- larıyla değil, adam gibi okuyarak anlayacaksınız. O zaman anlayacaksınız ki, o sizin vatanınızla bir ilgim yok benim, vatan hainliğine devam ediyo- rum ben hâlâ.” Gerçekler böyledir. Hem bir şey söyleyeyim mi size, şimdi kimi gaze- telerin yazdığı gibi Nâzım’a “itibarı iade” edilemez. Onun itibarı daha siz onu zindana tıktığınızda, insanlar şiirlerini elde ele dolaştırıp yasaklarınızı çiğnedikle- rinde, sizin hayal bile edemeyeceğiniz kadar yüksekti. Afrika’dan Çin’e, Amerika’dan Avrupa’ya, Ortado- ğu’dan Asya’ya, hiç bilmezsiniz ne kadar yüksekti onun itibarı. Neyi iade edeceksiniz ki siz ona? Biz hep bilirdik, şimdi herkes biliyor; artık her dev- lette birden fazla devlet var. Öyleyse birden fazla da vatan vardır. Nâzım kendi vatanının vatandaşlığını hiç- bir zaman yitirmedi. Siz şimdi, derin operasyonları- nızı rahatça yapabilmek, kendi derinlerinizi örtmek için onu kullanmak, bir derinden bir derine geçerken ken- dinize yontmak istiyorsunuz. Ama o kadar imkânsız ki bu. e-posta: guray@cumhuriyet.com.tr ERDAL SARIZEYBEK ‘Cephaneliğielleriyle koymuş gibi buldular’ ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Emekli Jandarma Kurmay Al- bay Erdal Sarızeybek, Ergenekon soruşturma- sõ kapsamõnda tutukla- nan Yarbay Mustafa Dönmez’in evinde bu- lunan kroki üzerinden yapõlan kazõlarda ele ge- çirildiği belirtilen silah- larla ilgili değerlendir- melerde bulundu. Soruşturmanõn gizli- liği kuralõnõn olay yeri- ne götürülen medya ku- rumlarõyla ihlal edildi- ğine dikkat çeken Sarõ- zeybek, “Daha önce savcısı olduğunu söy- leyen Başbakan, bu- gün (dün) konuşma- sında çeşitli bilgiler ve- riyor. Bu da soruştur- manın ihlalidir” de- ğerlendirmesini yaptõ. Sarõzeybek, kroki üze- rinden arazide yapõlan aramalarõn gündüz ya- põlmasõ gerektiğini be- lirterek, “Soruşturma- yı yapanlar silahların yerlerini biliyordu. El- leriyle koymuş gibi bu- lundu. Dolayısıyla bu silahların sözde bir te- rör örgütüne ait olup olmadığının ispatı da çok güç. Elinizde bir kâğıt parçası var. Ara- zide silah bulunuyor ve bu örgütün deni- yor. Bunu nasıl ispat edeceksiniz” dedi. Irak sõnõrõnõn iki taraflõ ko- runamamasõ nedeniyle silah geçişinin olduğunu, Türkiye’nin doğusunun “cephane deposu” ha- line geldiğini savunan Sarõzeybek, şöyle ko- nuştu: “Susurluk vakasına bakıldığında zaten Kutlu Aktaş’ın verdiği raporda terörü ranta çevirenlerin kim oldu- ğu belliydi. O dönem- de bu soruşturmayı yapmadılar. Ellerinde silah ve para bulunan kişiler hakkında baş- latılan soruşturmayı bitirmediler. Şimdi or- taya çıkıp Susurluk’ta adı geçmiş kişiyi, evin- de silah bulunduran askeri ama bunun ya- nında bir orgenerali bir hukukçuyu da ala- rak, evini arayarak ka- muoyuna aynı resim içinde göstermeye ça- lışıyorlar. Eğer ki so- ruşturma makamı Su- surluk’u çözmek isti- yorsa Yeşil kod adlı teröristin banka hesap numarasına girsinler, kimin para alıp verdi- ği bellidir. Kısa sürede sonuçlandırırsınız.” Bakan Gönül, Yenikent’te bulunan bombalarõn seri numaralarõnõn silinmemiş olduğunu söyledi ‘Muhtemelen MKE üretimi’ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Milli Savunma Bakanõ Vecdi Gönül, Yenikent’te bulunan bomba ve mühimmatõn seri nu- maralarõnõn silinmediğini belirterek “Anladığım kadarıyla öyle so- fistike silahlar değiller ve muh- temelen Makine Kimya Endüs- trisi Kurumu (MKE) üretimi gi- bi görünüyor” dedi. MKE’nin kayõt bakõmõndan herhangi bir za- fiyetinin olmadõğõnõ kaydeden Gö- nül, mahkemenin sormasõ duru- munda gerekli bilgilerin verilebi- leceğini söyledi. Gönül, dün TBMM’de Yeni- kent’te bulunan bomba ve mü- himmatla ilgili olarak gazetecile- rin sorularõnõ yanõtladõ. Konuyla il- gili olarak Genelkurmay Başkan- lõğõ’nõn bir soruşturma başlattõğõ- nõn anõmsatõlarak söz konusu bom- balarõn envanterden nasõl çõkarõ- labildiği yönündeki sorular üzeri- ne Gönül, “Daha önce bulunan bombalarda numara yoktu, si- linmişti. Bize gelen bilgiye göre, bu son bulunanlarda numara varmış. Mahkemenin bize sor- ması halinde, MKE olarak bizim malımızsa, MKE’nin ürettiği bombalarsa, bu bombaları tah- sisen nerelere verdiğimize ilişkin kayıtları vardır, inceleriz ve ge- rekli bilgiyi mahkemeye veririz. Bizim kayıt bakımından her- hangi bir zafiyetimiz yoktur” diye konuştu. Söz konusu cephanenin askeri mühimmat olup olmadõğõ yönün- deki bir soru üzerine Gönül, MKE’de üretilen bir bomba ise bu- nun mahkeme tarafõndan belirle- neceğini söyledi. Gönül, “Üze- rinde MKE damgası varsa bize soracaktır. MKE’de üretilen bü- tün malzemenin nereye verildi- ği kayden sabittir. Bunu mah- kemeye vermemizde herhangi bir tereddüt yoktur” diye ko- nuştu. “Plastik patlayıcı var mı?” sorusu üzerine Gönül, “Bana ge- len bir bilgi yok şu an” dedi. Gönül, “Bu silahlarla ilgili ola- rak şu ana kadar sizden herhangi bir bilgi istenmedi mi?” sorusu- na, “Geldiyse, doğrudan MKE’ye gelmiştir. O, bakanlıktan geçmez. Çünkü biliyorsunuz mahkeme- lerimiz ilgili en alt birime dahi ya- zı yazıp sorabilir ki MKE en alt birim değildir, koskoca bir genel müdürlüktür. Oraya sorduysa bile benden geçmesi gerekmi- yor. MKE, bana sormadan buna cevap vermek durumundadır zaten” diye konuştu. ‘Sicilini bilmiyorum adamcağızın’ İbrahim Şahin’in yeni kurula- cak güvenlik birimine müsteşar olarak atanacağõ yönündeki id- dialarõn doğru olup olmadõğõnõn so- rulmasõ üzerine Gönül, kendisine bu konuda bilgi gelmediğini be- lirtti. Gönül, “Geçmişte ceza alan biri müsteşar olabilir mi?” sorusu üzerine Gönül, “Şu an sicilini bilmiyorum ki adamcağızın. Ba- na sormayın. Ben tayin bakan- lığı değilim” dedi. BAKAN ATALAY ESKİ BAKAN TÜRK ‘Kazılar devam edecek’ ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, Ergenekon soruşturmasõ kapsamõn- da, krokiler ve dokümanlar incelen- dikçe yeni kazõ yerlerinin çõkabile- ceğini belirtirken, çõkarõlan bomba ve mühimmatõn sergilenmesinin yargõnõn izniyle yapõldõğõnõ söyledi. Atalay, TBMM’de Ergenekon so- ruşturmasõyla ilgili olarak gazeteci- lerin sorularõnõ yanõtladõ. Yeni kazõ- larõn olup olmayacağõna ilişkin bir soru üzerine Atalay, “Krokiler, el- deki dokümanlar incelendikçe ye- ni yerler çıkabilir. ‘Şurada, burada var’ diyebileceğimiz bir şey yok. Kazılardan çıkan mühimmat, çık- tıkça inceleniyor. Yeni yerler de çıkarsa, gerekirse aranabilir” de- di. Bir başka soru üzerine yeni do- küman ve krokiler olup olmadõğõnõ bilmediğini kaydeden Atalay, “On- ları bilemeyiz. Soruşturma süreci- ni yürüten savcıların denetimin- dedir” diye konuştu. İçişleri Bakan- lõğõ’nõn konuyla ilgili başlattõğõ bir soruşturma olup olmadõğõ sorusu üzerine Atalay, soruşturma kapsa- mõnda tutuklu olanlar arasõnda em- niyet müdürü ve polislerin olduğunu kaydederek “Hangi kurumda olur- sa olsun, böyle durumda eğer ger- çekten suç işliyorsa, o konuda ku- rumlardan ayrı olarak o bireyler- le ilgili gerekli işlemler yapılır” dedi. YARSAV Başkanõ Ömer Fa- ruk Eminağaoğlu’nun eleştirileri- nin anõmsatõlmasõ üzerine Atalay, “Ben onları birazcık yargının dışı- na çıkmış bir siyasi üslup olarak değerlendiriyorum. Uygun za- manda ve zeminde konuşulabile- cek çok şey olabilir. Ama şu anda yargının yürüttüğü bir iş. Biz de çok fazla konuşmak istemiyoruz” görüşünü dile getirdi. Yenikent’teki kazõ çalõşmalarõnda bomba imha uzmanlarõ da görev aldõ Bomba yerine tarihi testi ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Yarbay Mustafa Dönmez’de ele geçirildiği belirtilen krokiden ha- reketle Yenikent’teki Zir Vadisi’nde yapõlan kazõlarõn ikinci gününde “tarihi testi” de bulundu. Çalõş- malarda toprak altõnõ görüntüleye- bilen alet de kullanõldõ. Yenikent’te önceki akşam başla- yan kazõ çalõşmalarõnda 30 el bom- basõ, 9 sis bombasõ, 10 aydõnlatma fi- şeği ve 800’den fazla G-3 piyade tü- feği mermisi bulunmuştu. Gecenin ilerleyen saatlerinde ise kazõ çalõş- malarõna ara verilmişti. Dün saat 10.00 itibarõyla Zir Vadisi’nde ye- niden kazõ çalõşmalarõna başlandõ. Ankara Emniyet Müdürlüğü Te- rörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve Yenikent jandarma ekipleri, kazõ ya- põlacak yeri emniyet şeridiyle çevirdi ve çevrede güvenlik önlemi aldõ. 200 metre mesafede Çalõşmalarda bomba imha uzma- nõ polisler de görev aldõ. Dünkü ka- zõlar önceki gün patlayõcõlarõn bu- lunduğu yere 200 metre mesafede- ki alanda yapõldõ. Polis ekipleri ve jandarma gözetiminde iş makinele- riyle gerçekleştirilen kazõ çalõşma- sõna, bölge sit alanõ olduğu gerek- çesiyle Anadolu Medeniyetleri Mü- zesi’nden bir yetkili de katõldõ. Ka- zõ çalõşmasõ sürerken bir toprak tes- ti bulundu. Müze yetkilisi, çalõşmayõ yönlendiren Cumhuriyet Savcõsõ’na bölgenin sit alanõ olmasõ nedeniyle kazõ sõrasõnda herhangi bir tarihi ese- re zarar verilebileceğini söyledi. Bunun üzerine kazõ çalõşmasõna bir süreliğine ara verildi. Bu sõrada alana getirilen iki kö- peğe arama yaptõrõldõ. Cumhuriyet Savcõsõ da kazõ çalõşmasõna devam edilebilmesi için Anõtlar Yüksek Kurulu’na yazõ gönderdi. İş maki- nelerinin çalõşmasõ ise durduruldu. Bölgede dedektörler ve köpeklerle hassas arama yapõldõ. Anõtlar Yüksek Kurulu, önceden bilgi vermek kaydõyla Ankara ge- nelindeki sit alanlarõnda soruşturma kapsamõnda kazõ çalõşmasõ yapõla- bileceğini yetkililere iletti. Kararõn ardõndan, iş makineleri de kazõ ça- lõşmalarõnda yeniden kullanõlmaya başlandõ. Kazõ alanõnda sadece Anadolu Ajansõ ve TRT’nin çekim yapmasõna izin verildi. Sabah saatlerinden baş- layarak aralõklarla yaklaşõk 6 saat sü- ren kazõ çalõşmalarõna öğleden son- ra yeniden ara verildi. Ankara Üni- versitesi’nden toprak altõnõ görün- tüleyebilen ve röntgen çekme özel- liklerine sahip bir aletin getirilmesi için bir süre beklendi. Söz konusu aletin bölgeye ulaşmasõnõn ardõndan kazõ alanõnõn zemini ve toprağõn al- tõ ayrõntõlõ tara- madan geçiril- di. Aleti jeofi- zik uzmanõ bir görevli kullan- dõ. Ankara İl Jandarma Alay Komutan Yardõmcõsõ Yarbay Erdal Eren de zaman zaman kazõ bölge- sine gelerek çalõşmalarõ izledi. Tarihi kalıntılar zarar gördü Zir vadisinde önceki gün bulunan mühimmatõn İstanbul’a gönderile- ceği belirtilirken bölgedeki çalõş- malar dün akşam saatlerinde sona er- di. Ekiplerin herhangi bir bulguya ulaşamadõğõ bildirildi. Tarihi Ankara Savaşõ’nõn da yaşandõğõ bölgeyi kapsayan kazõ bölgesinde uzmanlar tarihi kalõntõlara zarar verildiğini bil- dirdi. Kazõ yapõlan yerin 1960 yõlõ öncesine kadar Zir köyü olarak bi- linen bir yerleşim yeri olduğu, da- ha sonra köyün yerinin değişmesiyle boşaldõğõ öğrenildi. Bölgenin yakõ- nõnda bir dönem kamuoyunda “bor- do bereliler” olarak bilinen özel kuvvetlere ait kõşla ve eğitim alan- larõ bulunuyordu. Kõşla daha sonra buradan taşõnmõştõ. Bu arada, Yenikent’teki arama- larda kullanõlan “hassas yer gö- rüntüleme cihazı” ile Atatürk Or- man Çiftliği (AOÇ) ve Saklõkent’te daha önce kazõlan alanda da yeni bir inceleme yapõlacağõ öğrenildi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Genelkurmay Başkanlõğõ, Er- genekon soruşturmasõ kapsamõnda tutuklanan Yarbay Mustafa Dön- mez ve ele geçirilen silahlarla ilgi- li adli soruşturmanõn bütün boyut- larõyla sürdüğünü açõkladõ. Genel- kurmay Başkanlõğõ’nõn internet si- tesinde yer alan bilgi notunda şun- lar kaydedildi: “7 Ocak 2009 tarihinde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafın- dan yürütülen bir soruşturma ile ilgili Yarbay Mustafa Dönmez’in evlerinde yapılan adli aramalarda, silah ve mühimmat bulunması üzerine, Genelkurmay Başkanlığı tarafından 9 Ocak 2009 tarihinde şüpheli hakkında, askeri yargı görev alanı kapsamında derhal soruşturma emri verilmiştir. Şüp- heli, 12 Ocak 2009 tarihinde saat 10.30’da Ankara Merkez Komu- tanlığı’na teslim olmuş, müteaki- ben askeri savcılıkça sevk edildi- ği Genelkurmay Askeri Mahke- mesi tarafından 1632 sayılı Aske- ri Ceza Kanunu’nun 131’inci mad- desi uyarınca saat 17.00’de tu- tuklanmıştır. Tutuklama işlemi, Genelkurmay Askeri Savcısı ta- rafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na saat 17.40’ta bil- dirilmiş ve şüpheli, Kara Kuv- vetleri 1. Sınıf Askeri Ceza ve Tu- tukevi’ne (Mamak) gönderilmiştir. Şüpheli ve ele geçirilen malzeme- lerle ilgili adli soruşturma bütün boyutları ile devam etmektedir.” Dönmez’in Sapanca’daki dağ evinde silah ve bombalar bulun- muştu. Evinde bulunan kroki kap- samõnda yapõlan kazõlarda da Ankara Yenikent’te silah ve bombalara ula- şõlmõştõ. Dönmez’in Mamak Aske- ri Cezaevi’ne konulmasõyla birlikte Ergenekon kapsamõnda sorgusunun nasõl yapõlacağõ sorusu gündeme geldi. Önümüzdeki günlerde savcõ Zekeriya Öz, yürüttüğü soruşturma kapsamõnda Yarbay Dönmez’in kendilerine teslim edilmesini iste- yebilecek. Öz ya da görevlendireceği bir savcõ başkente gelerek bizzat sor- gulama da yapabilecek. Ancak bu- nun için askeri yetkililerin izin ver- mesi gerekecek. Ergenekon savcõlarõ, sorularõ yazõlõ olarak askeri savcõlõk aracõlõğõyla yöneltme yolunu da kullanõlabilecek. Askeri savcõlõk konunun tamamen görevdeki bir asker tarafõndan işlenen suç kapsa- mõnda olduğu değerlendirmesini yaparsa, Dönmez’in yargõlanmasõ- nõn askeri mahkemece yürütülmesi olasõlõğõ da söz konusu olabilecek. Vecdi Gönül, MKE’nin kayõt bakõmõndan herhangi bir zafiyetinin olmadõğõnõ belirterek, mahkemenin sormasõ durumunda gerekli bilgilerin verilebileceğini söyledi. Yenikent’te geniş güvenlik önlemleri altında ya- pılan kazıya gazeteciler alınmayınca gazete ve televizyon muhabirleri çalışmaları bir tepeye çı- karak izledi. (Fotoğraflar:AA) Ankara Yenikent’te önceki akşam başlayan kazõ çalõşmalarõnda 30 el bombasõ, 9 sis bombasõ, 10 aydõnlatma fişeği ve 800’den fazla G-3 piyade tüfeği mermisi bulunmuştu. ‘Devletten habersiz gömülmez’ Haber Merkezi - DSP’nin 1999 yõlõnda kurduğu azõnlõk hükümetin- de Milli Savunma Bakanlõğõ, DSP- MHP-ANAP koalisyon hükümeti döneminde de Adalet Bakanlõğõ ya- pan Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, Ergenekon soruşturmasõ kapsamõn- da ortaya çõkan silahlarõn devletten habersiz gömülemeyeceğini belirte- rek, “Bunlar işgale karşı saklan- mış silahlar olabilir” dedi. Bu tahmininin Milli Savunma Bakanlõğõ döneminde edinilmiş bir bilgi olmadõğõnõ vurgulayan Türk, “NATO ülkelerinde böyle bir uy- gulamanın olduğunu biliyorum. Temelindeki mantık, ülke istila edilecek olursa istilacı güce karşı direniş hareketinin mühimmat depoları olmak üzere bazı silah- ların yer altına saklanmasıdır. Burada da böyle düşünülmüş olunabilir” dedi. Türk, bu silahla- rõn NATO ülkelerinde kurulan Gladyo örgütleri tarafõndan saklan- dõğõnõ belirterek, “Sonra bazı ülke- lerde bu örgütler amaç dışı kulla- nıldı. Bizde de o yönü açık. Su- surluk vesaire ortada. Ama baş- langıçta ülkenin gizli silahları olarak düşünülmüş olabilir” diye konuştu. Birkaç kişinin, hatta 5-10 kişinin bu kadar çok silahõ yerin al- tõna gömemeyeceğini belirten Türk, şunlarõ kaydetti: “Gölbaşı, Anka- ra’ya 20 kilometre mesafede bir yer. Bu kadar şeyin yer altına saklanması 10 dakikada olabile- cek bir şey değil. Devlet makam- larının görmeden, onların bilgisi olmadan böyle bir şeyin gerçek- leşmesi mümkün değil.” Yarbay Dönmez ve ele geçirilen silahlarla ilgili adli işlemin sürdüğü açõklandõ Genelkurmay soruşturma başlattõ Dönmez’in askeri cezaevine konulmasõyla birlikte Ergenekon kapsamõnda sorgusunun nasõl yapõlacağõ sorusu gündeme geldi. Savcõ Öz, Dönmez’in kendilerine teslim edilmesini isteyebilecek. Ergenekon savcõlarõ, sorularõ yazõlõ olarak askeri savcõlõk aracõlõğõyla yöneltme yolunu da kullanõlabilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle