21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 13 OCAK 2009 SALI 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Filistinlilerin Sırtından Geçinenler İnsanların acı olay ve görüntüye neredeyse, on- suz yapamayacakmışçasına düşkün olmalarının nedenini kolay kolay anlayamıyorum. Hatta bu tut- kunun ardındaki egemen duygunun, mazoşizm mi yoksa sadizm mi olduğunu da tam kestire- miyorum. Her ikisi de olabilir, çünkü kimi kendi bahtsız- lığını da, karşıdaki görüntünün üstüne oturtup her iki talihsizliğe birden için için hıçkırıyordur ve baş- kasınınkiyle bütünleşmiş bahtı karalığına ağlarken ince bir zevk süzüyordur. Kimisi de, talihsizliğe uğrayanları, kendi üstün- deki kem gelişmeleri çeken bir paratoner olarak görüp, karşısındakinin bahtsızlığını için için keyif alarak izliyordur. Gerçekten bahtsız Filistin halkı bir süre bu duyguların hepsine yanıt verdi. Araya, Ergenekon komplosu girip dikkatleri üstüne çekmemiş olsaydı, “Filistin dramı” sıradaki yerini kesintisiz koruyacaktı. Filistinlilerin sırtından geçinenlere yakında, ora- daki bahtsızlara yardım toplamak için kolları sı- vayan kimi “hayır” örgütlerinin aralarına sızanlar da katılırlarsa Deniz Feneri benzeri olaylara yine ta- nık oluruz. Son zamanlarda Filistinlilerin sırtından geçinenler çoğaldı ülkemizde. Ama hemen belirteyim ki, FKÖ gibi, onun karşıtı olarak, biraz da ABD ile İsrail’in destekleriyle ortaya çıkmış bulunan Hamas da, Fi- listinlilerin sırtından kendi iktidar savaşlarını sür- dürüyorlar, Hamas’ı, Hizbullah’ı ile birlikte Arap dünyasının dört bir yanını ilgilendiren bir iktidar sa- vaşı çoğunluk Filistinlilerin sırtından veriliyor, İs- rail’e karşı pes etmez görüntüsü yaratmanın be- delini çoluğu çocuğuyla Filistinliler canlarıyla kan- larıyla ödüyorlar. Aslında, Türkiye de, Filistinlilerin sırtından ge- çinenler kervanına katılanlar arasında. Yanlış an- laşılmasın! Türkiye’deki bütün insanları kastetmi- yorum tabii ki... Onların içinde bu Müslüman halkın (Aralarında Hıristiyan Filistinliler de var ama, biz aslen Müs- lümanların yasını tutuyoruz galiba) acısını içtenlikle paylaşanlar var. Ama yine, siyasi gösterilerin malum camilerinden çıkanların öncüleri ince bir he- sap peşindeler. Onlar Filistinlilerin acılarını ken- dilerine bayrak edinerek siyasi ranta çevirmek, Mart 2009 seçimlerinde bunları sandıkta dindar oyla- ra tahvil etmek istemektedirler. Onun için de, Filistinliler içinde en büyük acıyı kimin çektiği yarışında öndeki yerlerini kimseye bı- rakmak istemiyorlar. Bu arada politikayı bütün enstrümanları kulla- narak yapmayı bilen AKP’de de Başbakan’ın eşi Emine Hanım, öbür ülkelerin “başhanımefendi- lerini” (herhalde “first lady”nin Türkçe karşılığı bu olmalı) toplayıp poz vermiş. Fotoğrafta, Emine Ha- nım’ın yanında Katar, Ürdün, Libya, Suriye, Lüb- nan, Pakistan’ın başhanımefendileri bulunuyor. Birkaç yıl önce olsaydı, fotoğraftaki başı açık- lık, kapalılık durumları tartışılırdı. Ama onlar artık aşıldı. Bu fotoğraf Mehmet Tezkan’ı çok rahatsız et- miş. “Emine Hanım’ın girişimi Türkiye’ye zarar ver- di” başlıklı yazısında, Türkiye’yi ikinci ligde bir gö- rüntüye mahkûm ettiğini söylüyor Emine Ha- nım’ın ve kendi deyimiyle “Boynu bükük Ortado- ğu” ülkelerinden başka kimsenin fotoğrafta yer al- mamış olmasını ülkeye verilmiş bir zarar olarak gö- rüyor, Mısır’ın bile Emine Hanım’ın çağrısına ya- nıt vermediğini belirtiyor. Mehmet Tezkan haklı olabilirdi, girişim, Türki- ye’nin dış politikasını pekiştirmeye yönelik bir gi- rişim olsaydı eğer. Ama söz konusu olan bu değildir. Asıl amaçla- nan Filistin konusunda aktif bir politika uygulan- dığı izlenimini iç kamuoyunda uyandırmaktır. İsrail ile stratejik ilişkileri olan Erdoğan, İsrail uçaklarının Filistin’e bomba yağdırma talimlerinin Konya’da yapmasına karşı çıkamayacağına göre, içerdeki Müslüman seçmeni böyle uyutmayı seç- miştir. Durum böyle olunca, Tezkan’ın “Çok iyi niyetli bir girişim olduğundan kuşkum yok” mealindeki ya- zıya giriş tümcesi de yanlış oluyor. Ortada iyi niyetli girişim falan yok. Olan Filis- tinlilerin sırtından geçinme girişimlerinin örnekle- rinden biridir, hepsi bu!.. [email protected] İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN [email protected] İlk günden bugüne sürekli tartõşõlan Ergenekon soruşturmasõ tam bir çelişkiler yumağõ ‘Krokiler’ pek çok soru barõndõrõyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başladõğõ ilk gün- den bugüne kadar hep tartõ- şõlan Ergenekon soruştur- masõnõn son dalgasõnda gerçekleştirilen gözaltõ- lar ve “kazılar” pek çok soruyu da beraberinde ge- tirdi. Yõllarca terör ve is- tihbarat eğitimi alan ve eğitimciliği yapan İbra- him Şahin’in nasõl olup da gizlediği silahlarõn yerini krokiye döktüğü sorusu ya- nõtsõz kaldõ. Şahin’in ope- rasyon başladõktan sonra krokileri neden saklama- dõğõ da anlaşõlamadõ. Ergenekon soruştur- masõna başlanmasõnõn üzerinden 1.5 yõla yakõn zaman geçmesine karşõn Şahin’in evinde bulunduğu belirtilen krokileri neden saklama gereksinimi duymadõğõ an- laşõlamadõ. Ordu komutanlarõnõn evlerinin bile aranõp tutuklandõğõ dö- nemde Şahin’in evinde krokiyi hâ- lâ tutma nedeni belirlenemedi. Yanıtsız sorular Ayrõca İbrahim Şahin özel hare- kât başkanvekilliği öncesinde hem yurtiçinde hem de yurtdõşõnda is- tihbarat ve terör konularõnda özel eğitim aldõ. Bu eğitimleri almõş bir istihbaratçõ eğitmeni de sayõlan Şa- hin’in nasõl olup da gizlediği silah- larõn yerlerini krokiye çizdiği soru- su yanõtsõz kaldõ. Şahin’in evinde ele geçirilen kro- kilerden hareketle Gölbaşõ’nda pat- layõcõ ve silahlar bulundu. Ancak di- ğer krokilerden hareketle Atatürk Orman Çiftliği ve Saklõbahçe’de ya- põlan kazõlarda herhangi bir bulgu- ya rastlanmadõ. AOÇ ve Saklõbahçe’de “gö- mülü” olan silahlar kaçõrõldõ mõ sorusunun yanõtõ “evet” ise neden Gölbaşõ’ndakilerin gömenler ta- rafõndan çõkartõlmadõğõ sorusu ise karşõlõksõz kalõyor. Gölbaşõ’nda ele geçirilen silahla- rõn gömüldüğü bölge de dikkat çe- kiyor. Ankara-Konya yolunun he- men yanõ başõndaki bir arazide gö- mülü bulunan silahlar, saatler süren ve iş makinelerinin de katõldõğõ bir çalõşma ile elde edildi. Hemen ana yol kenarõndaki araziye fark edil- meden silahlarõn nasõl gömüldüğü anlaşõlamadõ. Aynõ şekilde Şahin’de ele geçi- rildiği belirtilen krokilerden ha- reketle AOÇ’deki Atatürk Evi’nin yakõnõ da kazõldõ. Bu alanõn biraz ilerisinde MİT tarafõndan sosyal tesis olarak kullanõlan Marmara Köşkü bulunuyor. Silahlarõ sak- layanlarõn neden hep göz önündeki yerleri “tercih” ettikleri sorusu da yanõtsõz kaldõ. Ordu komutanlarõnõn evlerinin bile aranõp tutuklandõğõ dönemde yõllarca terör ve istihbarat eğitimi alan İbrahim Şahin’in evinde krokiyi hâlâ tutma nedeni belirlenemedi. Prof. Küçük, sivil polis aracõyla Metris Cezaevi’ne götürüldü, bir grup, kararõ alkõşlarla protesto etti Küçük ve Göktaş tutuklandõ İstanbul Haber Servisi - “Er genekon” soruşturmasõ kapsa- mõnda gözaltõna alõnan Prof. Dr. Yalçın Küçük ve emekli Albay Mustafa Levent Göktaş, “terör örgütü üyesi olmak” suçundan sevk edildikleri nöbetçi İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi tara- fõndan tutuklandõ. Avukat Hüse- yin Buzoğlu ise serbest bõrakõldõ. Serbest bõrakõlan avukat Buzoğ- lu, “Bu soruşturma tamamen bu milletin iradesine ipotek koymuş durumdadır. Bu ipoteği çözecek olan bu milletin ken- disidir” dedi. Beşiktaş’taki İstanbul Adliye- si’nde cumhuriyet savcõlarõ Nihat Taşkın ve Mehmet Ali Pekgü- zel tarafõndan sorgulanan Kü- çük, nöbetçi mahkeme tarafõndan “terör örgütüne üye olmak” gerekçesiyle tutuklandõ. Adliye- den yargõç ve savcõlarõn kullandõğõ kapõdan çõkarõlan Prof. Dr. Küçük, sivil bir polis aracõyla 4 polis eş- liğinde Metris Cezaevi’ne götü- rüldü. Küçük adliyeden ayrõldõğõ sõrada bir grup, tutuklanma kara- rõnõ alkõşlarla protesto etti. Avukat Buzoğlu serbest Adliyede cumhuriyet savcõsõna ifade veren, avukat olan emekli Albay Mustafa Levent Göktaş, sevk edildiği nöbetçi İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi tarafõndan “terör örgütü üyesi olduğu” gerekçesiyle tutuklanõrken Avu- kat Buzoğlu ise serbest bõrakõldõ. Adliye çõkõşõ gazetecilere açõkla- ma yapan Buzoğlu, soruşturma- nõn uzun zamandan beri devam et- tiğini ve bu kapsamda daha önce de vekâleti olan avukat arkadaş- larõnõn aynõ şekilde tutuklanarak yargõlandõklarõnõ belirterek “Maa- lesef bu soruşturmada ben de bir sanığın vekili, diğer başka bir şüphelinin müdafii oldu- ğum sırada, tamamen soyut, hiçbir somut gerekçesi olmayan, olmadığını ileri sürdüğümüz gerekçelerle, yargılama aşa- masındaki bir örgüt isnadı ile suçlanmış durumdayım. Bu so- ruşturma tamamen bu milletin iradesine ipotek koymuş du- rumdadır. Bu ipoteği çözecek olan bu milletin kendisidir. Bu ipoteği kendisi çözmüyorsa, bir- çok insan, birçok yazar, birçok aydın benim gibi burada aynı şartlarla aynı soyut suçlama- larla karşı karşıya kalacaktır. Bu suçlamaları ortadan kaldı- racak milletin iradesi olacaktır” diye konuştu. Ergenekon operasyonunun 10. dalgasõnda 6 ilde eş zamanlõ olarak yapõlan operasyonda göz- altõna alõnan toplam 33 kişiden 17 şüpheli tutuklandõ, 16 kişi de serbest bõrakõldõ. Böylece “Er- genekon” soruşturmasõnõn son dalgasõnda gözaltõna alõnan 33 kişinin adliyedeki işlemleri ta- mamlanmõş oldu. Serbest bõrakõlan avukat Buzoğlu, “Bu soruşturma tamamen bu milletin iradesine ipotek koymuş durumdadõr. Bu ipoteği çözecek olan bu milletin kendisidir” diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay, Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda tutuklanan Su- surluk hükümlüsü ve eski Emniyet Özel Harekât Dai- re Başkanvekili İbrahim Şahin’e atfen yazõlan, “Dev- let üç ay önce göreve çağırdı” başlõklõ haberleri ya- lanladõ. Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek de Şahin’e, terörle mücadelede yeni oluşumda müsteşarlõk görevi önerildiğine ilişkin bir bilginin kendisine gelmediğini söyledi. Operasyon kapsamõnda gözaltõna alõnan ve tutukla- narak Metris Cezaevi’ne konan Şahin’in ifadelerinin ba- sõna yansõmasõ üzerine Genelkurmay iki cümlelik bir açõklama yaptõ. Açõklamada, “Çeşitli basın yayın or- ganlarında, tutuklu İbrahim Şahin’in ifadesine at- fen Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bazı personeline iliş- kin haberler yapılmaktadır. Yapılan bu haberler ger- çeği yansıtmamaktadır” denildi. Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek, yaşamõnõ yitiren eski Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Ba- kanõ Necati Çelik için TBMM’de düzenlenen törenden ayrõlõrken gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. “Ergene- kon soruşturması kapsamında tutuklanan eski Özel Harekât Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin’in ifadelerini okudunuz mu? Genelkurmay’dan bazı pa- şaların, terörle mücadelede yeni oluşum kapsamında müsteşarlığın kendisine verileceğini söylediğini ifa- de ediyor” denilmesi üzerine Çiçek, “Bunların hep- si kendi ifadesi, doğruysa... Onları bilemeyiz ki” de- di. Çiçek, “Böyle bir bilgi size geldi mi” sorusuna ise “Hayır, gelmedi bana” karşõlõğõnõ verdi. 10. DALGA 17 şüpheli tutuklandı İstanbul Haber Servisi - Ergenekon operasyonu- nun 10. dalgasõnda gözaltõ- na alõnan toplam 33 kişiden 17 şüpheli tutuklandõ, 16 ki- şi de serbest bõrakõldõ. Tutuklananlar: - Eski Özel Harekât Dai- resi Başkan Vekili İbrahim Şahin, - Yazar, ekonomist, ta- rihçi, Prof. Yalçın Küçük, - Emekli Albay Mustafa Levent Göktaş, - Kayseri’de yerel televizyon programcõsõ Fat- ma Cengiz, - İşadamõ Hüdai Ünlüer, - İbrahim Şahin’in yeğe- ni polis memuru Yaşar Oğuz Şahin, - Öğretmen Oğuzhan Sağıroğlu, -İşadamõMehmetKoral, - Eski Sõvas Ülkü Ocak- larõ başkanõ Oğuz Bulut, - Bağõmsõz Cumhuriyet Partisi Genel Başkan Yar- dõmcõsõ Engin Aydın, - Emekli Yüzbaşõ Ata- man Yıldırım, - Ersin Dönence - Fahri Kepek, Tutuklanan muvazzaf subaylar: - Kurmay Albay Musta- fa Koç, - Yüzbaşõ Muhammet Sarıkaya, - Üsteğmen Taylan Öz- gür Kırmızı, Serbest bırakılan muvazzaf subaylar: - Albay Cihandar Ha- sanoğlu, - Binbaşõ Erbay Çola- koğlu. Serbest kalanlar: - 28 Şubat döneminin Milli Güvenlik Kurulu Ge- nel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç, - Eski Harp Akademile- ri Komutanõ emekli Orge- neral Kemal Yavuz, - Eski YÖK Başkanõ Prof. Kemal Gürüz, - Emekli Kurmay Albay İlyas Çınar, - Bedrettin Dalan’õn oğ- lu Barış Dalan, - Coşkun Umur, - İlhami Umut Han- dan, - Özkan Bektaş, - Eski Sõvas Ülkü Ocak- larõ yöneticisi Bekir Çelik, - Emniyet Amiri Engin Erkılınçoğlu, - Erdal Şahin, - Emekli Albay Hüseyin Vural Vural, - Tümgeneral Erdal Şe- nel, - Avukat Hüseyin Buz- oğlu. NEWSWEEK’TEN DEĞERLENDİRME ‘Temiz ve kirli derin devlet karşı karşıya’ İstanbul Haber Servisi - Haftalõk ha- ber dergisi Newsweek, Ergenekon operas- yonunun Türkiye’de iki derin devletin varlõğõnõ ortaya çõkardõğõnõ savunarak, en kritik sorunun “Kemalistlerin oluşturdu- ğu ‘temiz derin devlet’, şeytani ikizi olan ‘kirli derin devleti’ koruyacak mı koru- mayacak mı?” olduğunu yazdõ. Newsweek dergisinde Grenville Byford tarafõndan kaleme alõnan yazõda, özetle, “Ergenekon’dan anlıyoruz ki Türkiye’de aslında bir değil iki derin devlet var: ‘Temiz derin devlet’ ve ‘kirli derin devlet’. Temiz derin devlet Türki- ye’nin laik elitlerini temsil ediyor. Ge- neraller, bürokratlar, hâkimler, işa- damları ve akademisyenler bu grupta. Genellikle bu grup için ‘Kemalistler’ ta- biri kullanılıyor. Kirli derin devlet ise temiz derin devletin şeytani ikiz karde- şi. İnsanları öldürüyor, birçok farklı il- legal faaliyet yürütüyor. Şimdi siyasi anlamda kilit soru şu: Temiz derin dev- let, kendi varlığını sürdürmek için kirli derin devleti koruyacak mı? ” denildi. ‘Haberler gerçeği yansıtmıyor’ Genelkurmay, İbrahim Şahin’in basõna yansõyan ifadelerini yalanlarken Başbakan Yardõmcõsõ Çiçek de Şahin’e terörle mücadeledeki yeni oluşumda müsteşarlõk görevi önerildiğine ilişkin bilginin kendisine gelmediğini söyledi ‘İNSANLARIN AKLI SİLİNMEK İSTENİYOR’ İstanbul Haber Servisi - Ergenekon operasyonu kapsamõnda tutuklanan yazar, tarihçi, ekonomist Prof. Dr. Yalçın Küçük, katõldõğõ birçok televizyon programõnda, panel ve söyleşide Er- genekon davasõnõn hukuken geçersiz olduğunu anlatarak “Cumhuriyet ortadan kaldırılarak İslami bir devlet kur- mak için insanların aklı silinmek isteniyor” sözleriyle sert tepki göstermişti. Küçük, “Bu bir iddianame değildir, bunu birlikte hazırlıyorlar. Bu iddianamenin bütünü, insan aklı- na bir saldırıdır, tecavüzdür. 600 yıl önceki bir efsaneyle bu işi çözüyorlar. Şaka mı yapıyorlar?” diye konuşmuştu. İstanbul Haber Servisi - Ergenekon te- rör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle tutuk- lanan Prof. Dr. Yalçın Küçük, savcõlõkta verdiği ifadede, örgüt üyeliği suçlamalarõna tepki göstererek, “Ergenekon terör örgütü benim kanaatime göre yoktur. Daha doğ- rusu ciddi bir örgüt olduğunu düşünmü- yorum” dedi. Küçük, eski MİT’çi Mehmet Eymür grubunun Abdullah Öcalan’a yö- nelik operasyonundan devletin kendisini ha- berdar ettiğini söyledi. Küçük, hakkõndaki suçlamalarõn “Ergene- kon terör örgütü üyesi olduğu”, “örgüt adına dezanformasyon faaliyeti içerisinde bulunduğu” ve “Kemalist olmadığı” şek- linde üç ana bölüme ayrõldõğõnõ belirtti. Kü- çük, “Emniyette yeterince Kemalist olma- makla suçlanmam her ne kadar samimi- yetlerine inanmasam da bu kurumun Ke- malizme bakışını göstermesi açısından hoşuma gitmiştir. Ancak benim Kemalist olmadığımı kimse ileri süremez” dedi. ‘Öcalan kafes içinde gezdirilecekti’ Küçük’ün sorgusunda üzerinde en çok durulan nokta Öcalan ile yaptõğõ görüşmeler oldu. Küçük, devletin Öcalan’a yönelik ger- çekleştirmeyi düşündüğünü bir operasyon- dan kendisini ismini açõklamadõğõ bir arka- daşõ aracõlõğõyla haberdar ettiğini söyledi. Küçük olayõ şöyle anlattõ: “Arkadaşım, kendisine ‘Başbakan ve önemli devlet gö- revlilerinin ricasõ olduğunu söyleyerek’ bu konuyu anlattı. Arkadaşõm, 1995 seçimle- ri öncesinde Tansu Çiller’in MİT içerisin- de Sönmez Köksal’a kabul ettirerek Meh- met Eymür grubuna Öcalan’ı yakalatıp Türkiye’ye getirme talimatı verdiğini, Öcalan getirildiğinde bir kafes içerisine konularak seçim meydanlarında siyasi propaganda amacı ile kullanılacağını an- lattı. Ve bizzat devlet görevlilerinin bu operasyonun önlenmesini istediklerini söyledi. Ben o tarihte Fransa’da bulunu- yordum. Strazburg Caddesi’nde Kürtle- rin gittiği bir kahvede bu konuyu ortalık yerde konuştum. Amacım duyulmasıydı. Konu bu şekilde gelişmiştir. Devlet gö- revlilerinin neden benimle bağlantı kur- duklarını kendilerine sormak gerekir.” Evinde elde edilen dokumanlarõn çalõşma- larõ için derlediği yazõ, belge ve tuttuğu not- lar olduğunu söyleyen Küçük, “Ben Türki- ye’deki Kürt vatandaşların Kemalist ol- malarını istiyorum. Barzanici olmalarını istemiyorum. Barzani Kürt devleti kurar- sa Türkiye’nin bölünme tehlikesi olabile- ceğini görüyorum” diye konuştu. KÜÇÜK’ÜN İFADESİ ‘Öcalan’a yönelik operasyondan haberdar edildim’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle