Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
13 OCAK 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 11
CMYB
C M Y B
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Suçsuz Ceza
Ukrayna-Rusya doğalgaz anlaş-
mazlığı yüzünden kesilen doğalgazımız,
enerjide dışa bağımlılığımızın ne den-
li önemli olduğunu bize hatırlatmış
olmalı. Günümüz küresel ekonomisinde
AB ülkeleri için doğalgazda Rusya’ya
bağımlılık, kendi kaynaklarına muhtaç
olan bir ülkeye bağımlılık olduğundan
sorun yaratmıyor. Ama bizim gibi baş-
kasını kendimize muhtaç bırakama-
mışsak bağımlı ekonomimiz bizi her za-
man her yönden zorda bırakıyor.
Rusya’dan 17 milyar m3/yıl, İran’dan
3 milyar m3/yıl doğalgaz ithal ediyoruz.
Rusya’dan aldığımız gazın bir bölümü
Ukrayna üzerinden gelen batı akımı ile,
diğer bölümü de hiçbir ülkeden geç-
meden direkt Mavi Akım ile geliyor. İt-
hal ettiğimiz doğalgaz yanında yakla-
şık 5 milyar m3/yıl sıvılaştırılmış do-
ğalgazı (LNG) Azerbaycan, Cezayir
ve Nijerya’dan alıyoruz. Yani kullandı-
ğımız doğalgazın yüzde 95’ini ithal et-
mek zorundayız.
Bunun yanında dünyanın en zengin
doğalgaz yataklarına sahip kardeş ül-
ke Türkmenistan’dan doğalgaz ithal et-
miyoruz, neden? Çünkü ABD doğal-
gazda Türkiye’nin Rusya’ya bağımlı ha-
le gelmesini istiyordu. Yıllık 80 milyar
m3 doğalgaz üreten Türkmenistan’la
bu vesile ile doğacak ticari ilişki ABD
ve Batı’nın çıkarlarına uygun değildi.
Rusya’dan Batı’ya taşınacak doğal-
gazda Rusya’yı denetleyecek Boğaz-
lar vardı. Bu nedenle “Mavi Akım pro-
jesi” kabul ettirildi.
Mavi Akım projesine başlandığı gün
karşı çıkanlar Batı yakasından gelen
doğalgaz kesintileri nedeniyle şimdi iyi
ki olmuş diyorlar. Ama sorun doğalgaz
kesintilerinde başka bir yerden daha
gelmesi ile ihtiyacımızın karşılanma-
sında zorluk yaşamamaktan öte do-
ğalgazdaki Rusya’ya ciddi biçimde
bağımlılıktır. Öte yandan Türkiye’nin
enerji koridoru olmakla övünmesi ve-
ya bunun avantajları doğalgazdaki
yüzde yüz dışa bağımlılığın risklerini ve
kayıplarını telafi edemez.
Peki neler yapılmalı? Bu konuda
TMMOB Makina Mühendisleri Oda-
sı birçok çözüm önermekte. Bu öne-
riler aslında ülkesini seven yüzlerce ki-
şinin de dile getirdiği öneriler. Doğal-
gazda bağımlılığı azaltacak adımlar
şöyle sıralanıyor.
- Doğalgazın gerek birincil enerji tü-
ketiminde gerekse elektrik üretiminde
payı azaltılmalıdır. Elektrik üretiminde
yerli ve yenilenebilir kaynaklar devre-
ye girmelidir.
- 200 milyar kw/s olarak gerçekleş-
mesi beklenen elektrik üretiminin ne-
redeyse iki katı kapasitede yıllık üretim
sağlayacak linyit, hidrolik, rüzgâr, jeo-
termal, güneş ve biyoyakıt enerji po-
tansiyelleri atıl durumdan çıkarılmalı-
dır.
- Hükümetten hükümete değişme-
yen bir enerji politikası oluşturulmalı.
Bunun için “Enerji Stratejisi ve Master
Plan” uygulamasına geçilmelidir.
- Gaz kesintilerinde elektrik üretim
santrallarında kısıntıya gidilmelidir.
- Botaş özelleştirilmemeli; üstelik
güçlendirilmeli. BOTAŞ’ın mevcut do-
ğalgaz sözleşmelerinin özel sektöre
devrine son verilmelidir.
- Mevcut doğalgaz alım sözleşme-
lerinde fiyatı oluşturan formüllerde
değişiklik (bugün uygulanan fiyat for-
mülü doğalgazı pahalı almamıza neden
olmaktadır) başta olmak üzere ülkemiz
lehine olacak haksız hükümler revize
edilmeye çalışılmalıdır.
- Doğalgaz alımında ülke çeşitlen-
dirilmesine gidilmeli, yerli doğalgaz
arama ve üretim faaliyetlerine yoğun-
luk verilmelidir.
- Azerbaycan’dan yapılan gaz itha-
latı arttırılmalı, Türkmenistan ve Mı-
sır’dan ülkemize doğru boru hattı dö-
şenmesi çalışmalarına ağırlık verilme-
lidir.
- 2000 yılından beri sürüncemede
kalan Tuz Gölü Depolama Tesisleri
Projesi’nde yapım çalışmalarına der-
hal başlanmalıdır.
- Enerji Verimliliği Kanunu’nun ge-
rekleri ivedilikle yerine getirilmelidir.
- Hidrolik santral yatırımları kısa sü-
rede sonuçlandırılmalıdır.
- Kömür yakıtlı termik santrallarda
gerekli bakım, onarım, iyileştirme ve
kapasite arttırıcı çalışmalar hızla so-
nuçlandırılmalıdır.
- Nükleer enerjiye de önem veril-
melidir. (Bu öneriyi başka uzman kişi-
ler yapıyor.)
Değerli okuyucular, çoğumuz ülke-
mizin ne zaman ekonomik ve ticari gö-
rüşmeler yapılan masalarda ağzının içi-
ne bakılacak duruma geleceğini hayal
ediyoruz. Türkmenistan’dan ucuza
bin metreküpünü 65 dolara alacağımız
doğalgazı neden 260 dolardan aldık?
Rusya Türkmenistan’dan bu fiyattan
satın alıp neden Avrupa’ya 450 dolar-
dan satmayı başardı? Türkmenis-
tan’dan gaz alacağımız zaman Batılı
kreditörler neden biz sadece Mavi
Akım projesini destekleyebiliriz, Türk-
menistan’dan alınacak gaz projesine
kredi veremeyiz dediler?
Bunun gibi yüzlerce soru ve verile-
cek cevaplar, ülkemizin bir an önce ba-
ğımsız bir ekonomi için kendi kay-
naklarına dönmesi ve sadece kazan-
kazan ekseninde bir bağımlılığa razı ol-
ması gereğini ortaya koyuyor.
Doğalgazda Es Geçilen Gerçekler
M A L İ Y E Y A Ş A M I N D A N / M U S T A F A P A M U K O Ğ L U pamukm superonline.com
Üretim yeniden başladı
Otomotiv pazarlarõndaki daralma ve siparişlerin
azalmasõ yüzünden üretimlerine ara veren Oyak
Renault ve Tofaş, yeniden üretime başladõ.
Mensa hâlâ tatilde
Mensa Mensucat Sanayi ve Ticaret AŞ, dün ye-
niden başlayacağõnõ duyurduğu üretime geçemedi.
Şirket yaptõğõ açõklamada, üretime geçmemesinin
nedenini ise sendikal olaylara bağladõ.
Hyundai üretimi kısacak
Güney Koreli otomotiv şirketi Hyundai, küresel
otomotiv talebinin düşmesi nedeniyle ülkedeki üre-
timini yüzde 30 azaltacağõnõ bildirdi.
Öger’in satışına kriz engeli
Öger Tours’un büyük kõsmõnõn Rus milyarder Ale-
xander Lebedev tarafõndan satõn alõnmasõ çabalarõ
olumsuz sonuçlandõ. Şirketin sahibi olan Avrupa Par-
lamentosu üyesi Vural Öger, “Geçen yõl noterde an-
laşma yapmõştõk, ancak olmadõ. Karşõ taraf ekono-
mik krizi gerekçe gösterdi” dedi. Öger, gelecekte şart-
larõn daha iyi olmasõ durumunda yeniden bir ara-
ya gelinip konuşulabileceğini kaydetti.
Başbakan Erdoğan’ın 180 derece ters bir yorumla,
kendi kapatma davalarında isyan ettikleri yargının ba-
ğımsızlığından yana Ergenekon bağlantılı çıkışını söy-
lem olarak yadsıyacak halimiz yok. Kendilerine yö-
nelik olduğunda, suçlu bulunup mahkûm oldukları
yargı kararına karşı durup, Meclis, oy çoğunluğunu
gerekçe yapıyordu. Siyasal İslam iktidar kadrolaş-
masına karşı çıkan kişi ve güçleri hedef alan Erge-
nekon davası söz konusu olduğunda ise yoka say-
dığı yargı ve hukuka biat ediyor. Yargıya müdaha-
leden kaçınılmasını istemekle kalmıyor, “Aksi ispat
edilene kadar herkes suçsuzdur” en temel hukuk il-
kesinin altını da alay eder gibi çiziyor.
Ergenekon sanıklarının çok büyük çoğunluğunun
toplumdaki kimlikleri, görevleri ile çelişen biçimde,
önceden, yargılanmadan, suçları kanıtlanmadan
yasadışı örgüt ilan edildikleri, eylemlerle karalanıp
mahkûm edildikleri, cezalandırıldıkları gerçeğini, ki-
milerinin sağlığı, yaşamı ile bile ödedikleri ağır bedelleri
yok sayıyor. Dahası iktidar olarak hukuka, yasalara
aykırı insan hakları ihlalleri, yargısız infazlardan so-
rumlu olduklarını unutmuş görünüp, zanlıları mahkûm
eden kamuoyu oluşturmasında bal gibi de insan hak-
kı ihlali suçu işlemiş olarak savcılık sorumluluğu üst-
leniyor...
Savunmanın üst örgütleri baroların haykırışlarının,
Ergenekon davasındaki uygulamalara insan hakla-
rı çerçevesinde karşı duranların tezlerinin püf nok-
tası da bu. Ergenekon davasındaki sayısız uygula-
ma, yargılama yöntemi ile en temel insan hakları ayak-
lar altına alınıyor, suç kanıtlanmadan, savcılığın
oluşturduğu, başı sonu, çerçevesi belirsiz zanlılar lis-
tesindeki kişiler, suçları kanıtlanmadan çok ağır ce-
zalara hedef oluyorlar...
Yargı bağımsızlığı, yargılama süreçlerinin insan hak-
larına aykırı olarak yürütülmesi, insanların yargısız in-
faz yöntemleri ile cezalandırılmaları olabilir mi? Bu-
na sesiz kalınabilir mi? Bu boyutlarda insan hakla-
rının ayaklar altına alındığı, kişilerin yargısız ceza-
landırıldığı uygulamalar geçmişte darbe yönetimle-
rinin uygulamaları olarak karşımıza çıkardı. 12 Mart,
12 Eylül süreçlerinin darbe hukuku, hukuksuzluğu çar-
pıcı, evrensel insan hakları örgütlenmelerinin ra-
porlarına da girmiş kitlesel örneklerdir. Ülkemizde si-
vil iktidar süreçlerinde de insan haklarının, hukukun
çiğnendiği uygulamalar hiç de azımsanacak ölçek-
lerde yaşanmıyor...
Yine de sivil iktidarlar süreçlerindeki insan hakla-
rı ihlallerinde, ağır bedellerin ödendiği, işkencelerin,
infazların yaşandığı uygulamalarda yoğunluk polisi-
ye, jandarma infazlarındadır. Cumhuriyet tarihimiz-
de çok fazla sayıda sivil iktidar, devlet içindeki bu tür-
den insan hakları suçlarının işlenmesine seyirci kal-
ma suçu işlemişlerdir. Çoğunlukla da siyasi irade, erk-
lerinin devlet içindeki güçlere yetmediği savı ile so-
rumluluktan, suçtan sıyrılmaya çalışmışlardır...
Siyasi iradenin, hükümetlerin, başbakanların birinci
elden taraf oldukları, ancak darbe hukuku uygula-
malarında rastlanan boyutlardaki hukuk, yargılama
ihlallerinin siyaseten onaylandığı, taraf olunduğu, doğ-
rudan savunulduğu, Ergenekon davasında yaşana-
nın benzeri örnekler ise yok gibidir.
Başbakan Erdoğan, “Neden korkuyorsunuz? Ak-
si ispat edilene kadar herkes masumdur” sözleri ile,
yargısız cezalandırılanlar, insan hakları ihlal edilen-
lerle değil sadece, bu ülkenin halkı ile alay ediyor, her-
kesi, bir anlamda aptal yerine koyuyor. Ergenekon’un
ilk dalgasında alınanlar, yılı aşan süreler içerde kal-
dıktan sonra ancak yargılanmaya başlandılar. Geçen
ağustosun ikinci büyük dalgasında alınanların hâlâ
iddianameleri ortada yok. Davanın başı, sonu, sa-
nıklarının ılımlı İslam iktidarına karşı olmak, laik
cumhuriyeti savunmanın ötesinde ortak kimlikleri, ay-
nı davanın sanığı nasıl yapıldıklarının kamuoyuna yan-
sımış gerekçeleri henüz ortada yok.
Suç, delil çerçeveleri belirlenmemiş dava içinde var
olduğu söylenen çeteler, çete suç zanlıları ile, yaşam
boyu çakışmamış insanlar, kurumlar birlikte ka-
muoyuna dönük karalanıyor, mahkûm ediliyorlar. Baş-
bakan’ın Baykal’a dönük “Kirli ilişkiler mi korkutuyor”
gibi çok masum görünen sorusu bile, bu karalama,
yargısız mahkûmiyetin etkin silahı oluyor. En duyarlı
görevler, kurumlardan gelmiş kişilerin sorgulanma,
gözaltına alınma süreçleri ile birleştirilen, Anka-
ra’nın toprak altının kazıldığı silah dehlizleri görün-
tüleri, tek başına sıradan vatandaş üzerinde baskı,
panik, korku terörü estirmek, yargısız infaz, suç ka-
nıtlanmadan cezalandırma, sivil darbe hukuku.. de-
ğildir de nedir?
soner@cumhuriyet.com.tr
Asgari ücretlinin aylõk 623.5 TL
kazandõğõ 2008’de elektrikli el
aletleri sanayicisi 524, kürkçüler de
448 TL kazandõ!
İştezamlõmaaşlar
Sanayinin en karanlık ayı
NERİMAN ÖZCAN
Rusya ile Ukrayna arasõn-
daki ikinci doğalgaz krizi,
Türkiye için bir fõrsatta dö-
nüştürebileceğini belirten es-
ki BOTAŞ Genel Müdürü
Mete Göknel, “Bu krizde
Türkiye’nin güvenli bir ül-
ke olduğu ortaya çıkmıştır.
Başta Mavi Akım’ın kap-
asitesi arttırılabilir. Ve pa-
ralel bir hat kurulabilir.
Nabucco projesinin de da-
ha erken gerçekleşmesi
mümkün olmuştur. Ancak
AB, İran’a karşı aldığı ta-
vırdan vazgeçmeli. Böylece
Azerbaycan ve Mısır dı-
şında önemli gaz rezervle-
rine sahip olan İran gazını
Türkiye üzerinden de
AB’ye ulaştırmak müm-
kün. Buradaki sorunlar çö-
zülürse, Türkiye üzerinden
AB’ye gaz gidebilir” dedi.
Özelleştirme yanlış
BOTAŞ’õ güçlendirmek
yerine özelleştirilmesinin
yanlõş bir adõm olacağõnõ
anõmsatan Göknel, “AB üye-
si ülkelerde özelleştirme-
ler oldu ancak başarılı ol-
madı. Türkiye’ye dayatı-
yor ancak kendisi uygula-
mıyor. Gazın devlet teke-
linden çıkarılarak özel te-
kele geçmesi ülke için sa-
kıncalı” dedi. 2009’da BO-
TAŞ yerine doğalgaz ithala-
tõ yapacak şirketlerin tüketi-
ciye ucuz gaz sağlayamaya-
caklarõnõ sözlerine ekledi.
Kapasite kullanõm düzeyi 2001 ve 1994 krizlerinin de altõna indi. Üretim
yüzde 12.2 azaldõ. Kapasite kullanõmõ 18 yõlõn en düşük seviyesine geriledi
ANKARA (AA) - Maliye Bakanõ Kemal Una-
kıtan imzalõ genelgeye göre, devlet memurlarõ 15
Ocak’ta zamlõ maaş alacak. Bakanlar Kurulu’nun
maaşlara ilişkin kararõnõn ardõndan, “Özlük Hak-
ları ve Diğer Ödemeler Genelgesi” de kamu ku-
ruluşlarõna gönderildi. Buna göre, yõlõn ilk 6 ay-
lõk döneminde memur maaş katsayõsõ (0,053505),
taban aylõk katsayõsõ (0,7084), yan ödeme katsa-
yõsõ da (0,016965) olarak uygulanacak. Sözleşmeli
ücretlerinin de yüzde 4 zamlanacağõ yõlõn ilk ya-
rõsõnda, ücret tavanõ da 2 bin 491 TL olacak.
Almanya’dan Gebze’ye
400 kişilik iş olanağõ
Ekonomi Servisi - Alman otomotiv teda-
rikçisi C. Rob. Hammerstein GmbH and Co.
KG (CRH), Kocaeli’nin Gebze ilçesinde, 15
milyon Avro’luk yatõrõmla yeni bir tesis kura-
cak ve yaklaşõk 400 kişiye iş imkânõ yaratacak.
Şirketin Türkiye tercihinde bölgenin lojistik
konumunun ve kaliteli insan kaynağõnõn etkin
olduğuna işaret edilen açõklamada, “Yeni te-
sisle, CRH Türkiye’deki otomobil üretici-
lerinin sevkıyat kanallarını önemli ölçüde kı-
saltmış olacak” denildi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - İmalat sanayiinde kapasite
kullanõm oranõ aralõk ayõnda yüz-
de 64.7 ile son 18 yõlõn en düşük
düzeyine geriledi.
Küresel kriz nedeniyle azalan
talep, sanayiyi vurmaya devam
ediyor. İmalat sanayiinde kapasite
kullanõm oranõ, aralõkta, geçen yõ-
lõn aynõ ayõna göre 16.4 puan dü-
şüşle yüzde 64.7 düzeyine geri-
ledi. Bu oran son 18 yõlõn en dü-
şüğünü ifade ediyor.
İç pazarda talep yetersizliği, iş-
yerlerinin tam kapasite ile çalõş-
mamasõnõn en önemli nedeni ola-
rak belirlendi. İç pazarda talep ye-
tersizliği yüzde 45.7 ve dõş pa-
zarda talep yetersizliği yüzde
27.1 oranõnda etkili oldu.
Aralõk ayõ üretim miktarõ yüz-
de 12.2 azalõrken, 2009 yõlõ Ocak
ayõnda üretim miktarõnõn yüzde
1.7 artmasõ bekleniyor.
Aralõk satõş miktarõ yüzde 5
azalõrken, TÜİK verilerine göre
ocakta yüzde 2.8 düşüş öngörü-
lüyor. Aralõk satõş fiyatlarõ yüzde
2.7 azalõş gösterirken ocakta sa-
tõş fiyatlarõnõn yüzde 0.5 azalma-
sõ bekleniyor. Kapasite kullanõmõ
en düşük sektör yüzde 43.3 ile bü-
ro, muhasebe, bilgi işlemleri ma-
kine imalatõ oldu.
Aralõk ayõnda imalat sanayiin-
de kapasite kullanõm oranõ, dev-
let sektöründe yüzde 61.6, özel
sektörde yüzde 65.2 oldu. 2007
yõlõnõn aynõ döneminde kapasite
kullanõm oranlarõ kamuda yüzde
90.5, özel sektörde yüzde 79.7
olarak belirlenmişti.
Kapasite kullanõm oranõ, krizin
etkisini gösterdiği ekim ayõndan
bu yana düşüş gösteriyor. Eylül
ayõnda yüzde 79.8 olan kapasite
kullanõmõ ekimde yüzde 76.7,
kasõmda yüzde 72.9 olmuştu.
Kapasite kullanõm oranõnõn
yüzde 60’a doğru gerilemesi üre-
tim açõsõndan kötü bir sinyal ola-
rak algõlanõyor.
Günlerdir süren doğalgaz
krizi, Rusya’nın bugünden
itibaren Avrupa’ya doğalgaz pompalamaya başlamasıyla çözülüyor. Öte
yandan Rusya’nın vanaları kapatmasıyla ortaya çıkan doğalgaz krizi,
Bulgaristan’da skandala dönüşmüştü. Cumhurbaşkanı Georgi
Pırvanov’un Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yuşçenko ile vardığı
anlaşma gereği Ukrayna’nın kendi rezervlerinden vereceği gazın
aslında Bulgaristan’a ulaşamayacağı ortaya çıkmıştı.
Gaz akışı bugün başlıyor
GÜNÜN İÇİNDEN...
Göknel,doğalgazsorunuylaTürkiye’ningüvenlibirülkeolduğununanlaşõldõğõnõbelirtti
Gaz krizi Türkiye için fõrsatEski BOTAŞ Genel Müdürü Göknel, AB’nin
İran’a karşõ tavrõnõ değiştirmesi halinde,
Türkiye’nin rolünün artabileceğini söyledi. Göknel,
BOTAŞ’õn satõşõnõn yanlõşlõğõnõ da yineledi.
ANKARA (AA) - Ekonomide her şeyin
iyi olduğu, piyasanõn canlõlõğõnõ sürdürdüğü
2007 yõlõ için işadamlarõ, serbest meslek er-
babõ ve işletmelerin 2008 yõlõ içinde verdiği
gelir beyanlarõ, “kriz dönemlerini” aratmadõ.
Birçok meslek grubunun aylõk ortalama ge-
liri, çalõştõrdõklarõ asgari ücretlilerin bile al-
tõnda kaldõ.
Gelir İdaresi Başkanlõğõ’ndan derlenen
2008 yõlõ Mart ayõndaki beyanlarõna göre, 1
kürkün 2 bin ile 25 bin TL arasõnda satõldõ-
ğõ ülkemizde, kürkçülerin aylõk ortalama ge-
liri 448 TL’de kaldõ. Bu rakam fõrõnlar için
574 TL, kuyumcular için 829 TL, demir çe-
lik sanayicileri için 1583 TL, un fabrikatör-
leri için 537 TL, elektrikli ev aleti sanayici-
leri için 524 TL, bakkal ve süpermarketler için
425 TL, deterjan sanayicileri için 335 TL, it-
halat ve ihracatçõlar için 2 bin 522 TL, seyahat
ve turizm işletmeleri için de 478 TL olarak
hesaplandõ.
İşadamlarõ ve işletmelerin 2007 için kazanç bildirimleri, ekonominin dibe vurduğu dönemleri aratmadõ
Bu da özel sektörün sadakasõ
Cari açıkta rekor küçülme
Küresel krizin etkisiyle ithalatõn hõzla azaldõğõ Ka-
sõm ayõnda cari işlemler açõğõ, 2007 yõlõnõn aynõ
ayõna göre yüzde 83,3 azalarak 3 milyar 348 mil-
yon dolardan 559 milyon dolara geriledi.