Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İbrahim Şahin’in evinde ele geçirilen belge ve krokilerden hareketle Ankara köstebek yuvasõna döndü
Susurluk cephaneliği
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 10 OCAK 2009 CUMARTESİ
6 HABERLER
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Önünü Görememek
Okurunu aydınlatmak iddiası ile eline kalemini alan
ya da yazı aygıtının başına geçen köşe yazarının
kendisi kimi zaman önünü göremeyecek durum-
dadır.
Şu günlerde yaşanılmakta olan büyük ölçüde bu-
dur.
“Ergenekon” diye adlandırılan dava kapsamın-
da yapılan gözaltı uygulamaları, tutuklamalar, da-
vanın yürüyüş biçimi, zihinlerde sayısız soru işareti
uyandırıyor. Buna karşılık, yaşanılan belirsizlik or-
tamında, bu soruların tek ve kesin bir yanıtı ve böy-
le bir yanıtı verebilecek bir merci de şu anda gö-
rünmüyor. Görünürdeki tek egemen, Ergenekon
savcı ve yargıçlarıdır…
Bu satırların yazılmakta olduğu sırada, son
gözaltılardan hangilerinin tutuklamaya dönüşüp dö-
nüşmediği bilinmiyordu. Herhangi bir resmi kurum
tarafından bir açıklama da yapılmış değil. Son göz-
altı dalgası ve yanı sıra da ülkenin çok saygın bir
hukukçusunun evinde yapılan polis araması kamu
vicdanını tedirgin ederek bardağı taşıran son dam-
la gibi görünse de gözaltına almalar ve tutuklamalar
burada duracak mı? Olayların gidişine bakılırsa dur-
mayacağı açıkça görülüyor. Genelkurmay ya da her-
hangi bir başka kurum tarafından da bugünkü ko-
şullarda bu gidişin üzerinde etkili olabilecek bir açık-
lama yapılması pek olası değil…
Davanın savcısı olduğunu söyleyen Başbakanın
savcılığı devam etmekte midir? Son gözaltıların ger-
çekleştiği gün İstanbul’daki bir toplantıda yaptığı ko-
nuşma, devam etmekte olduğunu gösteriyor.
Bu konuşmada Nâzım Hikmet adının da telaf-
fuz edilmesinin, hem büyük şairimiz hem de şiiri-
miz ve şiir adına büyük bir talihsizlik olduğu ayrı bir
konu. Böyle bir günde Alevi topluluğunun bir bö-
lümünün bu konuşmanın yapıldığı ortama ev sa-
hipliği yapması yine ayrı bir talihsizlik.
Başbakan, kendince ve kimilerince “hitabet sa-
natı” gibi görülen, aslında ise her zamanki gibi ya-
pay ve grafiği bozuk bir üslupla ve gerçekleri ters-
yüz ederek yaptığı konuşmada, olayların gidişi ko-
nusunda duyduğu memnuniyeti belirtiyor...
Söz konusu dava kapsamında yapılan, yapılmakta
olan ve yapılmaya devam edeceği belli bütün uy-
gulamaların hukuka uygun olduğunu bildiriyor.
Bu sözlerden çıkarılacak anlam ve zaten doğal olan,
son gözaltılar ve aramaların da kendisinin bilgisi ve
onayı dahilinde gerçekleştirilmiş olduğudur.
Başbakanın arkasında, onun bu kadar pervasız
olmasını sağlayan başka güçler var mıdır? Yapı-
lanlar, ülkenin parçalanmasına, başta laiklik olmak
üzere Cumhuriyet Türkiye’sinin temel değerlerinin
yok edilmesine, ABD patentli ılımlı İslam ve Büyük
Ortadoğu tasarımlarının gerçekleşmesine, ordunun
da bu amaçlarla ve tam anlamıyla emir kuluna dön-
üştürülmesine giden yolda bilinçli olarak tasarlanmış
uygulamaların evreleri midir?
Eğer öyle ise, ülke “siyasi intikam”ın da kapsa-
mını çok aşan bir tehlike karşısında demektir.
Gelecek kestirilemese bile bugün açıkça görü-
len, Türkiye’de büyük bir hesaplaşmanın olduğu-
dur.
Bu hesaplaşma, gazetemiz başta olmak üzere
medyada sayısız kez yazılıp söylenmiş olduğu gi-
bi Cumhuriyet Türkiye’sinin temel değerlerine ve ay-
nı zamanda da Lozan’da elde edilmiş kazanımla-
ra karşıdır.
“Demokrasi” kavramı ne yazık ki bu hesaplaşmayı
örtüp gizlemeye yarayan bir kılıf olarak kullanıl-
maktadır.
Hukuka duyulan güveni rencide ederek bir hu-
kuk sorununa dönüşen Ergenekon davası bu biçi-
miyle devam ettiği ve edebildiği sürece ülkemizin
geleceği konusunda herhangi bir iyimser yorumda
bulunma şansımız olamaz.
Bugün yapılması gereken, arkasına gizlendiği de-
mokrasi ve hukuk ilkelerini yok etmeye kararlı, des-
potik bir siyasal egemenliğinin gücünü ve etkinli-
ğini kırmayı başarabilmektir.
Bu başarılamazsa, bugün yaşanılmakta olan
günleri de arayacak duruma düşülecek olması şa-
şırtıcı olmamalıdır…
ataolb@cumhuriyet.com.tr
Faks: (0212) 343 72 64
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gölba-
şõ’ndaki kazõ ile yeniden gündeme gelen “kayıp si-
lahlar” Susurluk soruşturmasõnõn kilit noktalarõn-
dan birini oluşturmuştu.
Hospro firmasõ tarafõndan ithal edilen ve Emniyet
Genel Müdürlüğü’ne hibe edildiği belirtilen silah-
lardan bazõlarõ, Susurluk skandalõnõ ortaya çõkaran
kazayõ yapan, 06 AC 600 plakalõ Mercedes’ten çõk-
mõştõ. Kayõp silahlar konusunda İbrahim Şahin’in
de aralarõnda bulunduğu bazõ isimler yargõlanõrken,
eski Başbakanlõk Teftiş Kurulu Başkanõ Kutlu Sa-
vaş ve daha sonra TBMM Susurluk Komisyo-
nu’nun raporlarõnda silahlarla ilgili önemli bilgilere
yer verilmişti. TBMM Susurluk Komisyonu, rapo-
runda Özel Harekâtçõ Korkut Eken’in kayõp silah-
larla ilgili “Silahların nerede olduğunu söylemek
devlet sırrıdır” dediği belirtilerek “bu sözlerin
düşündürücü olduğu” ifade edilmişti. Savaş’õn
hazõrladõğõ “Susurluk raporunda” şu bilgilere yer
verilmişti: “İçişleri Bakanlığı kayıp silahlar ko-
nusunda soruşturma yapmış, nedense tüm bilgi
ve belgeler toplanmış olmasına karşılık konu 10
adet Baretta ile sınırlı tutulmuştur. Suçu ve suç-
luluğu su götürür 5 emniyet mensubu yargıya
sevk edilmiş, milyonlarca dolarlık silah alımı ko-
nusu ortada kalmış, eksik araştırma, hatalı de-
ğerlendirme yönündeki ikaz bakanlıkça dikkate
alınmamış, aksine yeni bir raporla ilk çalışma-
nın doğruluğu iddia edilmişse de Danıştay’ın
Özel Harekât mensupları hakkındaki suç duyu-
rusu bakanlığın eksik soruşturmasının delili ol-
muştur. Ama halen de silah alımı konusu ba-
kanlıkça sonuçlandırılmamıştır.”
Susurluk Komisyonu raporunda, Emniyet Genel
Müdürlüğü’nden İsrail devleti tarafõndan hibe edi-
len silahlardan depoda bulunmayan ve kaybolan
listeler ve varsa tahkikatlar konusunda bilgi istendi-
ği belirtilerek cevabi yazõda şu ifadelere yer verildi-
ği belirtilmişti: ? Susurluk ilçesinde kaza yapan
araçta ele geçen tüm silahlar ile ilgili bilgiler ve İs-
rail’den hibe olarak alõnan silahlara ait ilgili daire
tarafõndan hazõrlanan dokümanlarõn liste halinde
gönderildiği, bunlardan A 92571 U seri numaralõ
22 kalibre İtalyan yapõmõ Baretta marka tabancanõn
Ocak 1994 tarihinde yapõlan bir anlaşmayla bir İs-
rail şirketi tarafõndan Türk polis teşkilatõna satõldõ-
ğõnõn İsrail Interpolü’nce bildirildiği, ancak Emni-
yet Genel Müdürlüğü silah kuvve kayõtlarõnda mev-
cut olmadõğõ, ? Irak yapõmõ, Tarq marka 9 mm.
çaplõ 930647 seri numaralõ tabancanõn seri fabrikas-
yon numarasõ silinip tek tek bu seri numarasõ vurul-
muş olduğu için üretici fabrikadan satõm yeri hak-
kõnda cevap almanõn mümkün görülmediği, MP-5
marka 9 mm. çaplõ 21995 ve C 48952 seri numaralõ
yarõ makineli tabancalarõn ise menşelerinin tespiti-
ne ilişkin olarak konu, 14.2.1997 tarih ve 038646
sayõlõ yazõ ile aynen bildirilmiştir. ? İsrail’den bu-
güne kadar 8.12.1993 tarih ve 31862 sayõlõ yazõda
belirtilen; 10 adet Ruger kõsa tüfek 0.22 LR, 10
adet Baretta tabanca cal: 22, 8 adet Remington Mo-
del 870 av tüfeği, 5000 adet “oo” Buchshot kovan,
5000 adet Lock-Buster av tüfeği kovanõ, 100 adet
Uzi yarõ mak. tab. 7 (şarjörü), 100 adet 9 mm. ta-
banca, 4 adet Magnum 300 Mac Millan tüfeği, alõn-
dõğõ, bunlarla ilgili olarak 19.2.1996 tarih ve 4016
sayõlõ yazõda açõklandõğõ üzere son kullanõcõ belge-
sindeki 10 ayrõ kalem malzemeden bir kõsmõnõn
gönderildiği ve kullanõcõ olan Özel Harekât Daire
Başkanlõğõ’na orijinal ambalajlõ olarak teslim edil-
diği, ? 3.12.1993-15.6.1994 tarihleri arasõnda da,
100 adet 5.56 mm. Galli Tüfek, 20 adet 7.62 mm.
Galli tüfek, 100 adet 9 mm. Jeriko 028 otomatik ta-
banca, 60 adet 9 mm. Jeriko 94/15 otomatik taban-
ca 100 adet 9 mm. mini Uzi otomatik tabanca, 90
adet 9 mm. Mikro Uzi otomatik tabanca, 40 adet 9
mm. Uzi seyyar dipçikli tabanca, 50 adet 9 mm.
Uzi sabit dipçikli tabancanõn Hospro firmasõ tara-
fõndan hibe ve bedelsiz olarak Emniyet teşkilatõna
gönderildiği, tamamõnõn Özel Harekât Daire Baş-
kanlõğõ’nõn taleplerine dayalõ bu daireye zimmetle
teslim edildiği bildirilmiştir.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda
gözaltõna alõnan Susurluk hükümlüsü,
özel harekâtçõ İbrahim Şahin’de ele
geçirildiği belirtilen bilgi, belge ve kro-
kilerden hareketle yapõlan kazõlarla
başkent köstebek yuvasõna döndü.
Gölbaşõ’ndaki kazõlarda çok sayõda
patlayõcõ ve mermilerin ele geçiril-
mesinin ardõndan; polis, Balâ, Ma-
mak, AKP Genel Merkezi yakõ-
nõndaki Saklõbahçe, Atatürk Or-
man Çiftliği’ndeki Atatürk Evi
yakõnõnda ve Alparslan Tür-
keş’in mezarõnõn da bulunduğu
Beştepe bölgesinde kazõ çalõş-
malarõ yaptõ.
Mafya-siyaset-polis üçge-
nindeki kirli ilişkilerin açõğa
çõktõğõ Susurluk’un kilit isim-
lerinden olan özel harekâtçõ
İbrahim Şahin’in evinde ya-
põlan aramalarda ele geçiri-
len bir kroki üzerine Gölbaşõ
ilçesi girişinde Samanyolu
Evleri yakõnõnda önceki gün başlayan ka-
zõ çalõşmalarõ dün sona erdi. Projektörler-
le aydõnlatõlan alanda, kepçe ve diğer iş ma-
kineleriyle kazõ çalõşmalarõ gerçekleştiri-
lirken, bazõ polisler de mekanik dedektör ve
dedektör köpekler yardõmõyla tespit edilen
diğer noktalarõ küreklerle kazdõ. Basõn
mensuplarõnõn yanõ sõra vatandaşlarõn da iz-
lediği çalõşmalara 00.30 sõralarõnda ara
verildi. Dün sabah 09.00 sõralarõnda yeni-
den başlandõ. Arama yapõlan bölgede gü-
venlik şeridi bir önceki güne göre yaklaşõk
50 metre daha genişletildi. Arazinin 20 fark-
lõ noktasõnda iş makinesi ve görevlilerce kü-
reklerle arama yapõldõ. Ormanlõk alanõn 9
farklõ noktasõnda patlayõcõlar bulundu.
Aramalarda, toprağõn yaklaşõk 20-25
santimetre altõnda bulunan iki poşet içeri-
sindeki çok sayõda merminin tamamõnõn 9
milimetre çapõndaki tabancalara ait olduğu
belirtilirken, 2 adet lav silahõ ile seri nu-
maralarõnõn bir bölümü tahrip edilmiş 10
adet el bombasõnõn yanõ sõra 10 adet eğitim
amaçlõ kullanõlan ve renkli duman çõkaran
sis bombasõ bulundu. Farklõ noktalarda
TNT kalõplarõ da ele geçirildi.
Aramalarda bulunan çok sayõdaki mer-
milerden bazõlarõnõn suikast silahõ olarak bi-
linen Uzi’ye ait olduğu belirtildi. Ayrõca ara-
malar sõrasõnda bir kutu içerisinde bulunan
patlayõcõ maddenin ise aydõnlatma mayõnõ
olduğu öğrenildi. El bombalarõ üzerindeki
seri numaralarõnõn bazõ bölümlerinin tahrip
edildiği belirtildi. Silahlarõn sarõlõ olduğu ga-
zetecilerin Temmuz 2004 tarihli olduğu sa-
vunuldu. Patlayõcõlarõn kriminal polis la-
boratuvarõnca incelendikten sonra İstanbul’a
gönderileceği bildirildi. İbrahim Şahin’in
Ankara’daki evinde yapõlan aramalarda
ruhsatsõz 1 adet Glock marka silah, İstan-
bul’daki evinde ise 8 farklõ markada tabanca
ele geçirildi.
AOÇ’DE DE KAZI YAPILDI
Gölbaşõ’ndaki kazõlarõn bitmesinin ar-
dõndan bu kez de Terörle Mücadele Şube-
si’ne bağlõ ekipler ilk olarak Atatürk Orman
Çiftliği’nde bulunan Atatürk Evi yakõnõn-
da yeni bir kazõ çalõşmasõ başlattõ. Çalõş-
maya iş makineleri ile dedektör köpekler de
TBMM SUSURLUK KOMİSYONU
Raporlarda
kayıp silahlar
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye
Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda yeni gözal-
tõlarõ tartõşõrken Tuncay Güney’den yine ilginç
açõklamalar geldi. Güney, bu konuda avantajõn
Türkiye’deki hükümette değil kendisinde olduğu-
nu dile getirdi ve “Avantaj bende, hükümette
değil. Bu oyunu yaşamımın sonuna kadar sür-
düreceğim” dedi. Tuncay Güney, Kanada’da
yayõn yapan Toronto Star gazetesinden Cathal
Kelly’nin sorularõnõ yanõtlarken yine kafa karõştõ-
rõcõ açõklamalarõnõ sürdürdü. 8
Ocak’ta yayõmlanan yazõda, Gü-
ney’in, “James Bond benim ya-
nımda hiçbir şeydir” diyerek şaka
yaptõğõ anlatõldõ. Sözlerini, Türk
basõnõndaki takma isimlerden biri-
ne atõfla “Ben Ergenekon’un kara
kutusuyum” diye sürdüren Güney, “Bana ula-
şana kadar hiçbir şeyi çözemezler” dedi. Yazõ-
da Güney’in işsiz olduğu, kendisini kredi kartlarõ
ile geçindirdiğine işaret edildi. Türkiye’nin ken-
disine zarar vermesi olasõlõğõndan ötürü Toronto
caddelerinde yürümekten korktuğunu dile getiren
Güney, “İnanın bana, onlar sadece oyun oynu-
yor. Bazen beraber oynuyoruz. Hiçbir şeyleri
yok. Sadece beni korkutmak istiyorlar” dedi.
Güney röportajõnõ, “Avantaj bende, hükümette
değil. Bu oyunu yaşamımın sonuna kadar sür-
düreceğim” sözleriyle noktaladõ.
‘Susurluk’un figürleri Ergenekon’da
Eski TBMM Susurluk Araştõrma Komisyonu üyeleri, bulunan silahlarõ değerlendirdi
GÜNEY: ERGENEKON’UN KARA KUTUSUYUM
‘Avantaj bende
hükümette değil’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Er-
genekon soruşturmasõ kapsamõnda gözaltõ-
na alõnan Susurlukçu İbrahim Şahin’in
evinde bulunan krokiye dayanõlarak Göl-
başõ’nda bulunduğu belirtilen silah ve mü-
himmat, TBMM Susurluk Araştõrma Ko-
misyonu’nda görev alan eski milletvekilleri
arasõnda görüş ayrõlõğõ yarattõ. Komisyon
Başkanõ Mehmet Elkatmış, Susurluk’un
Ergenekon’un içerisinde olduğunu belir-
tirken; Yaşar Topçu, Ergenekon ile Su-
surluk arasõnda bağlantõ kurulmamasõ ge-
rektiğini söyledi. Fikri Sağlar ise, bazõ isim-
lerin Ergenekon davasõ içinde yer almasõ-
nõn Susurluk olgusu ile ilişkili olduğunu dü-
şündürdüğünü belirtti.
ELKATMIŞ: AYRI DÜŞÜNÜLEMEZ
Eski TBMM Susurluk
Araştõrma Komisyonu Baş-
kanõ Mehmet Elkatmõş, Su-
surluk’un Ergenekon’un
içinde olduğunu, ayrõ dü-
şünmenin mümkün olma-
dõğõnõ belirterek, “Gözal-
tında bulunan ve tutuklu
olan sanıklarda benzer-
lik var. Bulunan silahlar da bunu teyit edi-
yor. Susurluk soruşturması sırasında
kayıp silahlarla ilgili araştırma yapmış-
tık. Bir İsrail firmasından birisi vasıtasıyla
çok miktarda suikast silahları alınmıştı;
bunların birçoğu kayıptı. İbrahim Şahin’e
teslim edilmişti. Nerede olduğunu sor-
duğumuzda ‘bunlar bizde ama, nereye
verdiğimizi söyleyemeyiz, devlet sõrrõ’ den-
mişti. Meğer bu kişiler emekli oldukla-
rında kendilerine emanet edilen malze-
meleri ilgili merciye teslim etmemişler ve
birtakım yerlere gömmüşler. Bu silahlar
nerede kullanılmıştır? Binlerce faili meç-
hul olaylar var, acaba bu silahların bir kıs-
mı bu olaylarda mı kullanıldı? Bu araş-
tırıldıktan sonra şaibeler ortadan kalka-
caktır” görüşünü dile getirdi. Bir komuta-
nõn merdivenden düşüp şuurunu kaybettiğini,
Şahin’in de trafik kazasõnda hafõzasõnõ kay-
bettiğini kaydeden Elkatmõş, bütün bunla-
rõn tesadüfi olamayacağõnõ ileri sürdü.
SAĞLAR: SUSURLUK’LA İLİŞKİLİ
Dönemin TBMM Susur-
luk Komisyonu üyesi Fik-
ri Sağlar, “İbrahim Şa-
hin’in, Veli Küçük’ün, Sa-
mi Hoştan’ın Ergenekon
davası içinde yer alması,
Susurluk olgusu ile ilişkili
olduğunu düşündürüyor.
Susurluk devletin içine
sızmış olan bir düzense, o düzenin yap-
tıkları ve en son faaliyetlerinin ortaya ko-
nuşuyla ilgili bir dava da Ergenekon. Su-
surluk olayının figürleri burada da gö-
rülüyor. Ancak, Susurluk’ta devlet gö-
revlileri vardı, Ergenekon’da emekliler
çoğunlukta. Ergenekon’un devlet tara-
fından kurulduğunu söylemiyorum, o za-
man eşkiya devlet olur. Ama Ergene-
kon’dan geriye doğru gittiğinizde Su-
surluk’la birlikte devletin içine sızmış bir
yapının varlığı söz konusu. Çürük por-
takalları sandıktan almak lazım” dedi.
TOPÇU: BAĞDAŞTIRMA YANLIŞ
Dönemin TBMM Susur-
luk Araştõrma Komisyonu
üyelerinden Yaşar Topçu
ise, Susurluk’un devlete
karşõ bir hareket olmadõğõ-
nõ, PKK’ye karşõ yasadõşõ
bir oluşum olduğunu söy-
ledi. Ergenekon’un ise dev-
let tarafõndan değil kişiler ta-
rafõndan organize edildiğini kaydeden Top-
çu, bunu Susurluk’la bağdaştõrmanõn yan-
lõş olduğunu belirtti. “Eğer Susurluk ka-
zası aydınlatılsaydı Ergenekon olmazdı”
yorumunu “uçuk fikirler” olarak nitelen-
diren Topçu, “Ergenekon’un Susurluk’la
ilgisi ortaya konulsa bile, benim kanaa-
tim bu yönde değil. İçinde paronayayı da
barındıran bir hadiseyi getirir” dedi.
katõldõ. AOÇ’deki kazõ sürerken
Balâ, Mamak, AKP Genel Mer-
kezi yakõnõndaki Saklõbahçe ve
Beştepe’de de ayrõ ayrõ kazõlar
yapõldõ. Saklõbahçe bölgesinde-
ki aramalar sõrasõnda Başbakan
Tayyip Erdoğan da parti genel
merkezinde bulunuyordu. Erdo-
ğan’õn korumalarõ Saklõbah-
çe’deki arama çalõşmalarõ hak-
kõnda bilgi alarak, genel mere-
keze döndüler. Kazõ çalõşmala-
rõnda, silah ve patlayõcõlarõn aran-
dõğõ belirtildi. Tüm aramalarda iş
makinelerinin yanõ sõra metal
dedektörler ve dedektör köpek-
ler de kullanõldõ.
KAYIP SİLAHLAR
AFFEDİLMİŞTİ
Uzi silahlarõn Susurluk davasõ-
na konu olan faili meçhul cina-
yetlerde kullanõldõğõ belirlenmiş-
ti. Bu silahlarõn daha sonra kayõp
olduğu saptanmõş, üç adet Uzi
marka silah Adana’da ele geçi-
rilmişti. Bu nedenle bulunan pat-
layõcõlar gözlerin Susurluk önce-
si kaybolan silahlara çevrilmesi-
ne neden oldu. Susurluk kaza-
sõndaki aracõn bagajõndan silahlar
çõkmõştõ. Bu silahlarõn örtülü öde-
nekle alõndõktan sonra kaybolan
silahlar olduğu anlaşõlmõştõ. Satõn
alõnan silahlardan 10 adet 9 mm.
Micro Uzi SMG marka tabanca,
10 adet 22 kalibre baretta marka
tabanca, bunlarõn susturucularõ
ve 1 adet AL 50 HV roketatar
kaybolmuştu. Bu gelişmeler üze-
rine Korkut Eken ve Şahin hak-
kõnda dava açõlmõştõ. Şahin’e gör-
evini ihmal ettiği gerekçesiyle 1
yõl hapis cezasõ verildi. Ancak bu
karar bozulunca dava yeniden
görülürken zamanaşõmõna uğradõ.
Şahin hakkõnda ayrõca zimmet da-
vasõ açõlmõştõ. Ancak yargõlama
sürerken suç türü değişerek, gör-
evi ihmal yargõlamasõ yapõldõ.
Ancak bu suç 1999 yõlõnda çõ-
kartõlan af kapsamõna girerken,
dosya ortadan kaldõrõldõ.
Gölbaşında önceki gün kepçe ve diğer iş makineleriyle başlayan çalışmalarda, bazı polisler meka-
nik dedektör ve dedektör köpekler yardımıyla tespit edilen diğer noktaları kazdı. (NECATİ SAVAŞ)
Gölbaşõ’nda önceki gün başlayan 2 adet lav silahõ ile seri numaralarõnõn bir bölümü tahrip edilmiş 10 adet el bom-
basõnõn yanõ sõra TNT kalõplarõ ve bazõlarõnõn suikast silahõ Uzi’ye ait çok sayõda mermi de ele geçirildi. Gölbaşõ’nda
bulunan silahlarõn sarõlõ olduğu gazetelerin Temmuz 2004 tarihli olduğu savunuldu. Ardõndan polis, Balâ, Mamak,
AKP Genel Merkezi yakõnõndaki Saklõbahçe, Atatürk Orman Çiftliği’ndeki Atatürk Evi yakõnõnda ve Alparslan Tür-
keş’in mezarõnõn da bulunduğu Beştepe bölgesinde kazõ çalõşmalarõ yaptõ. Şahin’in Ankara’daki evinde yapõlan ara-
malarda ruhsatsõz 1 adet Glock marka silah, İstanbul’daki evinde ise 8 farklõ markada tabanca ele geçirildi.