22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 28 AĞUSTOS 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EMEK 7Emek@cumhuriyet.com.tr Özelleştirilen kurum ve ku- ruluşlardaki bazõ kadrolu işçilerin işten çõkarõlarak, 657 sayõlõ Devlet Memurlarõ Ka- nunu’nun değişik 4-C Maddesi kapsamõndaki çalõşanlar, ko- şullarõnõn iyileştirilmesini is- tedi. Türkiye’nin 55 ilinden gelen ve Abdi İpekçi Parkõ’nda toplanan grup üyelerinin yap- tõğõ açõklamada, “çalõşanlarõn özelleştirilen kurumlardaki iş- lerinden çõkarõlõrken mağdur edilmeyeceklerinin söylendi- ği, ancak, 4-C statüsünün 657 sayõlõ kanunun bir parçasõ ol- masõna karşõn, bu statüde işe yerleştirilenlerin hiçbir me- mur hakkõndan faydalanama- dõğõ” savunuldu. 4-C’LER İSYAN ETTİ Ülkede süren grevlere karşõ kamuoyunun duyarsõzlõğõnõ aşmak isteyen sendikalar ve STK’ler el ele verdi Haydi sendika için dayanõşmaya GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Daniskaya Kötü Haberin Daniskası Yıllardır kıyıda köşede kalmış olan “daniska” söz- cüğü Rize’de Başbakan sayesinde gün yüzüne çı- kıverdi. Ve galiba ilk kez doğrudan insanı tanımlayan bir nitelik olarak kullanıldı. Oysa sözlükler, bu sözcüğün, doğrudan insanlar için değil, insanların ve cansız nes- nelerin niteliklerini övmek için kullanıldığının örnek- lerini veriyorlar. Ancak Türkçenin, “meşhur yanlışlar” olarak ta- nımlanan sözcüklerden geçilmez hale düşmüş olması, “O kadar kusur kadı kızında da bulunur” yorumunu zorunlu kılıyor. Aslında konumuz daniska sözcüğü değil, Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine ve parti- sine ayakbağı olarak gördüğü çevreciler için ileri sür- düğü iddialar ve “Ama ben çevrecinin daniskasıyım” böbürlenmesi. Her ne hikmetse, Başbakan Erdoğan’ın memleketi Rize’deki Güneysu’da 22 Ağustos 2008’de yaptığı konuşmanın yukarıdaki bölümü, yandaş medyanın bir kısmında yer almadı. İnsan, “Acaba bir bildikleri mi var” diye sormadan edemiyor. Belki de Başbakan’ın yukarıdaki sözleri- nin “çevrecilere karşı çıktığı” vurgulamasıyla medyada yer alacak olmasının yanlışlığı konusundaki uyarıla- rından etkilenmiş oldular. Türkiye çevrecileri, yaklaşık 11 yıldır, Bursa’nın en verimli tarım topraklarında kurulmak istenen Cargill fabrikasının ağır doğa ve çevre zararlarına yol aç- masını engellemek için savaşım veriyorlar. 9 Aralık 1997’de Başbakanlık Yüksek Planlama Ku- rulu kararıyla kurulmasına izin verilen fabrika ile ilgili kararlar başta Bursa Barosu yönetimi olmak üzere kimi çevre dostlarının girişimiyle iptal edilmişti. Ancak yöneticiler, iptal kararını geçersiz kılmak için yeni imar planları yapıp ruhsat vermekte gecikme- diler. Ama çevre dostları yılmadılar. İdare Mahkemesi 2004 yılında fabrikanın kurulmasına olanak sağlayan idari kararları ve imar planlarını yeniden iptal etti. Böy- lece de fabrika, tamamen izinsiz ve ruhsatsız duru- ma düştü, ama yargı kararları, iktidarın geleneksel- leşen tutumu nedeniyle uygulanmadı. Çevre dostları bundan da yılmadılar. İptal karar- larının uygulanması istemiyle ilgililere başvurdular. Uygulanmamakta direnilmesi nedeniyle de ken- disini “çevrecinin daniskası” olarak tanıtan Başba- kan başta olmak üzere, ilgili bakanlar, vali ve bele- diye başkanına tazminat davası açtılar. Ancak yerel mahkeme tazminat istemini reddet- ti. Davacılar kararı temyiz ettiler. Av. Fikret İlkiz’in verdiği bilgiye göre, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını “Verilmiş yürütmeyi durdurma kararları üzerine bizzat başba- kan tarafından imzalanmış 6 Haziran 2003 tarihli ya- zı ile fabrikanın işletilmesine devam edilmesi bildiril- miştir” vurgusunu da yaparak iptal etti. Daire’nin 2008/7002 karar sayılı kararında, idare- nin yargı kararlarına uymamakta direnmesi ve da- vacıların çabaları özetlendikten sonra şöyle deniliyor: “Böyle bir durum hukukun üstünlüğü ile yönetilen devletin temel ilkelerinin ihlal edilmesi anlamına gel- diğinden, davacıların medeni hakları kapsamındaki sos- yal kişilik değerlerine zarar verdiği kabul edilmeli ve ola- yın gösterdiği tüm özellikler değerlendirilmek suretiyle uygun miktarda tazminat verilmelidir.” Görülüyor ki çevreci başbakanı “kelle” sözcü- ğünden sonra yeni bir tazminat daha bekliyor. Bu durumu ayrıca değerlendirmek gerekmiyor. Özellikle de yanan orman alanlarının canlandırılması gerekirken MNG şirketine turizm tesisleri kurulması için tahsis edildiğinin ortaya çıkmasından sonra. oerinc@cumhuriyet.com.tr Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne bağlõ Bursa Ulaşõm’õn (BURULAŞ) sahibi ol- duğu, Evin Taşõmacõlõk’a ihale edilen bele- diye otobüslerinde çalõşan ve sendikaya üye olduklarõ için işten çõkarõldõklarõnõ iddia eden işçilerin eylemi, 86 gündür devam ediyor. Türkiye Motorlu Taşõt İşçileri Sen- dikasõ Bursa Şube Başkanõ Ahmet Güllü, “Yasal haklarõmõzõ sonuna kadar kullana- cağõz. Bu kõyõma izin vermeyeceğiz” dedi. OTOBÜS ŞOFÖRÜNDEN EYLEM Kristal-İş (Cam, Çimento, Seramik ve Toprak Sana- yi İşçileri Sendikasõ) 15. Ge- nel Kurulu 23-24 Ağustos’ta İs- tanbul’da toplandõ. Genel ku- rulda Bilal Çetintaş yeniden genel başkan seçildi. Yücel Yõldõz genel başkanvekilliğine seçilirken Münür Dinler yeni- den genel sekreterliğe getiril- di. Genel mali sekreterliğe Bi- lal Bildik seçilirken Polat Ak- baş yeniden genel eğitim se- kreterliğine getirildi. Genel kurula Onur konuğu olarak Kristal-İş‘in kurucu Genel Başkanõ Mehmet Şişmanoğlu da katõldõ. Genel kurulda Türk- İş Genel Sekreteri Mustafa Türkel de bir konuşma yaptõ. KRİSTAL-İŞ GENEL KURULU YAPILDI TÜMTİS’te örgütlendikleri için işten atõlan 90 Unilever işçisi 26 Mayõs 2008 tarihinden itibaren Gebze’de işyeri önünde sendikal haklarõ için direnişte!  Deri-İş’te örgütlendikleri için işten atõlan 40 Desa Deri işçisi Düzce’de, 1 Desa Deri işçisi ise Sefaköy’deki işyerleri önünde sendikal haklarõ için direnişte!  Basõn-İş’te örgütlenen E-Kart işçileri ise uzun bir mahkeme sürecinin ardõndan elde edilen başarõyla 16 Haziran 2008 tarihinden itibaren sendikal haklar için grevde!  U nilever dünyada 54 ülkede faaliyet gösteriyor. Gõda ve deterjan alanlarõnda üretim yapõyor. 52 ülke- de sendikalar Unilever’de örgütlü. Yalnõz iki ülke hariç... Biri Türkiye daha doğrusu Türkiye’de gõda işkolunda örgütlenme var ancak de- polama ve dağõtõmda örgütlenmek isteyen işçiye bu kez kapõyõ göster- di şirket. Sendika olmayan diğer ül- ke ise Pakistan... Sendikal hak ve özgürlüklerin her geçen gün daha kötüye gittiği ül- kenin dört bir yanõnda grevler dire- nişler var. İlk akla gelenler arasõn- da Düzce ve Sefaköy’de Desa De- ri Fabrikasõ’nda Deri-İş Sendika- sõ’nõn, Gebze’de E-Kart işyerinde Basõn-İş Sendikasõ’nõn, Susurluk Yörsan’da Tek Gõda-İş Sendika- sõ’nõn, İstanbul Kumport ve Marport limanlarõnda Liman-İş Sendika- sõ’nõn, İstanbul Üniversitesi Tõp Fa- kültesi’nde Belediye-İş Sendika- sõ’nõn, Kocaeli Üniversitesi’nde Oleyis Sendikasõ’nõn, Arçelik’te Nakliyat-İş Sendikasõ’nõn, Tega’da Birleşik Metal-İş Sendikasõ’nõn, Bursa ve Gaziantep Büyükşehir Be- lediyeleri ile Unilever’de TÜMTİS Sendikasõ’nõn sürdürdükleri grev ve direnişler devam ediyor. Önce 5 YTL paylaşıldı Türk-İş’e bağlõ İstanbul Şubeler Platformu olarak alõnan bir karar doğrultusunda bir araya gelen sen- dikalar ortak mücadele çağrõsõ ya- põyor. TÜMTİS İstanbul Şube Baş- kanõ Çayan Dursun, Unilever’in yalnõz Pakistan ve Türkiye’de sen- dikaya karşõ çõktõğõna dikkat çekti. Sendikalõ olan 350 işçiden 90’õnõn işten atõldõğõnõ hatõrlatan Dursun, “Kamuoyunda ciddi bir duyar- sızlık söz konusu. Mücadeleyi bir- leştirmek için ortak bir alanda or- tak bir açıklama yapmaya karar verdik” dedi. İstanbul Şubeler Platformu olarak yola çõktõklarõnõ hatõrlatan Basõn- İş İstabul Şube Başkanõ Levent Dinçer, yapõlan toplantõlardan bir- leşik mücadele kararõ çõktõğõnõ dile getirdi. AKP’ye karşı ortak tavır Herkese Sağlõk Güvenli Gelecek Platformu’nun (HSGG) da kendile- rine destek olduğunu anlatan Dinçer, HSGG’nin önce “5 YTL’ni Grev ve Direnişteki İşçi Kardeşinle Paylaş” kampanyasõ başlattõğõnõ söyledi. Deri-İş Sendikasõ Tuzla Şube Baş- kanõ Binali Tay da, direnişleri birleş- tirmek üzere yola çõktõklarõnõ belirtti. Unilever ve e - Kart’õn da Düzce, Gebze gibi birbirine yakõn yerlerde olmasõnõn da ortak hareketi hõzlan- dõrdõğõnõ anlatan Tay, Yönsan’õn da katõlõmõyla direnişler birleştiğini, şimdi DİSK, KESK ve sivil toplum örgütlerinin de yer aldõğõ 57 kurumla birlikte hareket ettiklerini anlattõ. SSGSS Yasa Tasarısı sürecinde başta İstanbul olmak üzere pek çok ilde ortak mücadeleyi örgütleyen HERKESE SAĞ- LIK GÜVENLİ GELECEK PLATFORMU birleşik mücadeleyi örgütlemek için anlamlı bir adım attı. HSGG Plat- formu “GREV VE DİRENİŞTEKİ İŞÇİ KARDEŞİNLE 5 LİRANI PAYLAŞ” kampanyası başlatmış. Dün de, tüm grev ve direnişlere destek olduğunu açıklamak amacıyla Unilever direniş yeri önünde kitlesel ziyaret ve basın açık- laması yapıldı. Açıklamaya Türk-İş Genel Sekreteri ve Tek Gıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel de katıldı. ORTAK AÇIKLAMADA TOPYEKÛN DİRENİŞ S ermayenin sendika hakkõna karşõ topyekûn bir saldõrõ başlattõğõ bu dönemde, örgütlenme hakkõnõ savunduğumuz ve örgütlenme çalõşmasõ yürüttüğümüz için baskõ ve anti-demokratik uygulamalarõn muhatabõ olmaktayõz. Keyfi uygulamalarla ve çõkarõlan özel zorluklarla karşõ karşõya kalõyoruz. Bizler; işverenlerin saldõrõlarõ karşõsõnda başarõlõ olabilmek için, grev ve direnişlerimizi birleştirmek, taleplerimizi ortaklaştõrmak ve güçlü bir dayanõşma ağõ örgütleyerek mücadelemizi yükseltmek gerektiğine inanõyoruz. Sermayenin topyekûn saldõrõsõna karşõ topyekûn bir sõnõf direnişi örgütlemek zorundayõz. “Gücümüz örgütlü birliğimizden gelir” şiarõ ile başta Konfederasyonumuz Türk İş olmak üzere tüm sõnõf örgütlerini, emek ve demokrasi güçlerini, konfederasyon farkõ gözetmeksizin tüm sendikalarõ, direniş ve grevleri desteklemeye, direnişleri birleştirmeye davet ediyoruz.. Belediye işçileri ücrette anlaştı Türk-İş’e bağlõ Belediye-İş, İs- tanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), İBB şirketlerinden İston, İs- falt, Belbim ve Kültür AŞ ile Zey- tinburnu, Gaziosmanpaşa, Üsküdar, Bayrampaşa ve Ümraniye ilçe be- lediyeleriyle yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anla- şõldõ. Sendika tarafõndan bugün başlatõlmasõ planlanan grev kararõ da iptal edildi. 2008-2010 dönemini kapsayan toplu iş sözleşmesine göre işçilerin birinci yõl için yüzde 17.5 ikinci yõl için ise enflasyon oranõnda zam alacaklarõ açõklandõ. İş Bankası’nda toplusözleşme İş Bankasõ AŞ ile Banka Si- gorta İşçileri Sendikasõ arasõnda 1 Nisan 2008-31 Mart 2010 döne- mini kapsayan Toplu İş Sözleş- mesi imzalandõ. Sözleşme ile as- gari artõşlarõn, memurlar ve ope- rasyon elemanlarõ için 200 YTL, destek elemanlarõ ve vasõflõ hiz- metliler için 175 YTL, vasõfsõz hiz- metliler için 150 YTL olmak üze- re, çalõşanlarõn emekliliğe esas aylõklarõna 1 Nisan 2008 tarihin- den geçerli olmak üzere yüzde 16 oranõnda zam yapõldõğõ duyuruldu. Rakı işçisi baskılara boyun eğmeyecek Türkiye Tütün Müskirat Gõ- da ve Yardõmcõ İşçileri Sendika- sõ (Tek Gõda-İş) Genel Başkanõ Mustafa Türkel, Burgaz Rakõ iş- çilerinin baskõ ve tehditlere boyun eğmeyeceğini ve toplu iş sözleş- melerinden vazgeçmeyeceklerini açõkladõ. Türkel, Tek Gõda-İş’in örgütlenerek çoğunluğu sağladõ- ğõ ve yetki başvurusunda bulun- duğu Burgaz Rakõ’da sendikalõ iş- çilere yapõlan baskõlarõn 3 üyele- rinin işten atõlmasõyla had safha- ya ulaştõğõnõ kaydetti. “Öldüren işkolu” kot taşlama atölyelerinde kõsa bir süre ça- lõştõktan sonra iki kardeşiyle birlikte tedavisi imkânsõz silikozis hastalõğõ- na yakalanan Abdülhalim Demir, kamuoyuna hitaben “Leyleğin atıl- mış yavruları” başlõklõ bir mektup gönderdi. “Şimdi merak ediyorum, yazımı okuyup bize sahip çıkacak- lar mı? Yoksa bu leylek hikâyesine gerçekten inanacağım. Acaba atıl- mış yavrular biz miyiz?” diye soran Demir’in yaşadõğõ Bingöl’ün Karlõo- va ilçesi, Taşlõçay Köyü’nde 300 ki- şi aynõ hastalõktan ölümü bekliyor. Sigortasõz çalõştõrõldõklarõ için tedavi olacak, da- va açacak paralarõ olmayan kot taşlama işçileri adõna bir soru daha soruyor Demir: “Sigorta ne- dir duymuştuk ama ne için gerekli olduğunu anlatmamışlardı. Bizim gözümüzde sigorta 20 yıl aynı işyerinde çalışanı emekli etmekti. Oy- sa sigorta hayatı garanti etmekmiş. Hadi biz- ler bilmiyorduk, peki devlet neredeydi?” Bin- göl Karlõova Taşlõçay Köyü’nden Abdülhalim Demir, köylerinde bir evde üç-beş hasta bulun- duğunu şu sözlerle açõklamõştõ: “Gurbetçi oldu- ğumuz için köyün hepsi İstanbul’da bu işi ya- pıyordu. Köyümüzden yılda 30 asker gönderi- yoruz. Son üç yılda gönderdiğimiz 30 askerin 20’si çürük raporu alıp geri geliyor. Benim iki kardeşim de bu durumda. Kardeşlerimin biri 22, diğeri 20 yaşında. Onlar üçer yıl çalışmıştı İstanbul’daki atölyelerde. Ben de 1999-2003 yılları arasında Güngören’de çalışmıştım. 6 ay çalışmak hastalanmak için yeterli zaten.” Çalõştõğõ kot taşlama atölyesinde tedavisi imkânsõz olan silikozis hastalõğõna yakalanan Abdülhalim Demir, yaşadõklarõnõ yazdõğõ mektupla dile getirdi. KOT TAŞLAMA İŞÇİSİNDEN MEKTUP ‘Leyleğin atılmış yavruları biz miyiz?’ Emekçiye ölüm diyeti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Diyetisyen Funda Sevim, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafõndan 4 kişilik bir aile için açõklanan 256 YTL’lik açlõk sõnõrõ rakamõnõ “Bu ra- kam ile hiçbir aile alması gereken kaloriyi alarak beslenemez. Bu ra- kamlar gerçeği yansıtmıyor” söz- leriyle değerlendirdi. Diyetisyen Sevim, dar gelirli bir ai- le ferdinin ölmeden yaşayabilmesi için “günde porsiyonu 200 gramdan, 2 porsiyon süt-yoğurt, et yiyeme- yeceği için porsiyonu 100 gramdan 2 porsiyon kuru bakla ve porsiyo- nu 100-150 gramdan en az 3 porsi- yon meyve-sebze” yemesi gerektiğini belirterek “Ancak bu diyet açlık sı- nırını oluşturur” dedi. Tartõşma ya- ratan TÜİK hesabõna göre, 4 kişilik bir ailenin toplam günde 8.5 YTL har- camasõ gerekiyor. Buna göre aile üyelerinin her birine sadece 2.1 YTL düşüyor. Buna göre 4 kişilik bir aile günde toplam 4 patates (1,5 YTL), 4 domates (2 YTL), bir paket makarna (2 YTL), bir paket margarin (2 YTL) ve yarõm kilo süt (1 YTL) tüketirse, 7 bin 900 kaloriye ulaşarak günde 8,5 YTL’yle yaşamaya devam edebiliyor. Ailedeki 4 kişinin sabah, öğle ve ak- şam 50 kuruşluk simit yediği düşü- nülecek olursa, ailenin 3 öğünde ye- nilecek 12 simite 6 YTL vermesi ge- rekecek. Geriye ise 2.5 YTL kalacak. Bununla da aile, çok az peynir veya 1 kilo domates alabilecek. Ancak 4 ki- şilik aile her öğün simitle karnõnõ doyurursa alacağõ günlük kalori 1500’de kalõyor. Sevim’in Cumhuriyet için oluş- turduğu 4 kişilik bir ailenin ideal beslenme planõ ise şöyle: BABA: Günlük kalori 2 bin 480. Bunu kalkõnca bir bardak õlõk su, her sabah 60 gram beyaz, 40 gram kaşar peyniri, 10 adet zeytin, domates-sa- latalõk-biber, 3 dilim ekmek, kuşluk- ta 2 meyve, öğlen 8 yemek kaşõğõ (yk) sebze yemeği, 3 köfte kadar et, 6 yk yoğurt, 4 dilim çavdar ekmeği ve bol salata, ikindide yine 2 meyve, akşam 4 köfte kadar et, 6 yk yoğurt, 4 dilim çavdar ekmeği ve bol salata, gece ise 1 su bardağõ (sb) yoğurt ve 4 meyve ile almasõ gerekiyor. ANNE: Günlük kalori 2 bin 470. Bunu bir bardak õlõk su, her sabah 60 gr beyaz, 40 gr kaşar peyniri, 5 zey- tin, domates-salatalõk-biber, 4 dilim ekmek, kuşlukta bir meyve, öğle 3 köfte et, 3 yk yoğurt, 4 dilim beyaz ek- mek ve yağsõz bol salata, ikindi 2 mey- ve, akşam 8 yk sebze yemeği, 3 yk yo- ğurt ve 4 dilim çavdar ekmeği, gece 1 sb süt ve 2 meyve almasõ gerekiyor. AİLENİN 10 YAŞINDAKİ ÇO- CUĞU: Günlük kalori 1800. Bir bar- dak õlõk su, her sabah 60 gr beyaz, 40 gr kaşar peyniri, domates-salatalõk- biber, 5 zeytin, 2 dilim ekmek, kuş- lukta bir meyve, öğlen 3 köfte, 3 yk yoğurt, 3 dilim ekmek ve 1 tk yağ ile bol limonlu salata, ikindi 2 meyve, ak- şam 3 köfte, 6 yk sebze yemeği, 3 yk yoğurt ve 3 dilim ekmek, gece ise 1 sb süt ve 2 meyve almasõ gerekiyor. AİLENİN 5 YAŞINDAKİ ÇO- CUĞU: Günlük kalori 1410. Sabah kalkõnca bir bardak õlõk su, her sabah 60 gr beyaz, 40 gr kaşar peyniri, do- mates-salatalõk-biber, 2 dilim ek- mek, kuşlukta 2 meyve, öğlen 2 köfte, 3 yk yoğurt, 1 dilim ekmek ve yağsõz limonlu salata, ikindi 2 mey- ve, akşam 2 köfte, 6 yk sebze, 3 yk yoğurt ve 2 dilim ekmek, bol salata, gece 2 meyve almasõ gerekiyor. Diyetisyenler TÜİK’in açlõk sõnõrõ olarak açõkladõğõ 256 YTL ile 4 kişilik bir ailenin almasõ gereken kaloriyi alarak beslenemeyeceğini, rakamõn gerçeği yansõtmadõğõnõ belirttiler ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan ve hükümet ile sendika- ların toplu görüşmeleri sırasında tartışma konusu olan “ayda 256 YTL’lik” açlık sınırı rakamına ilişkin olarak, “Kuşkusuz böyle bir parayla geçinilebilir diye bir şey söyleyemem” dedi. Çağlayan, TOBB 4. Türkiye Sektörel Ekonomi Şûra- sı’nda gazetecilerin “TÜİK’in açıkladığı açlık sınırı hesabını nasıl karşılıyorsu- nuz?” sorusu üzerine, bu rakamların sürekli tartışılan rakamlar olduğunu belir- terek, refah seviyesinin arttırılması için yoğun çalışmalar yapıldığını vurguladı. BAKAN ÇAĞLAYAN: BU RAKAMLA GEÇİNEMEM Gemiden düşen işçi öldü KOCAELİ (Cumhuriyet) - Kocaeli’nde ,çalõştõğõ tersanedeki gemiden düşen işçi yaşa- mõnõ yitirdi. Körfez ilçesinde kurulu bir tersa- nede işçi olan İsmail Kırlangıç (49), gemi gü- vertesinde çalõşõrken dengesini kaybederek düş- tü. Ağõr yaralanan Kõrlangõç, kaldõrõldõğõ Özel Körfez Marmara Hastanesi’nde tüm müdaha- lelere karşõn kurtarõlamayarak yaşamõnõ yitirdi. ‘Beklentilerden uzak’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Memur- Sen Konfederasyonu Başkanõ Ahmet Gün- doğdu, toplu görüşmelerde mali haklar, taban aylõğõ gibi konularda gelişme sağlanamadõğõnõ söyledi. Gündoğdu, Kamu İşveren Kurulu’nun önerdiği 5 milyar 759 YTL’nin beklentilerini karşõlamaktan çok uzak olduğunu vurgulayarak, “Altına imza atmamız mümkün değil” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle